Gece kadar Siyah

Logan Hogwarts'tan iyice uzaklaşıp Orman'ın uzak bir köşesine doğru ilerlemekteydi.Aklında aslında pekte bir düşünce yoktu.Yalnızca bir anlık hevesle kendini Orman'a atmıştı.Gece kendini artık belli etmişti.Ay henüz ortalarda yoktu.Heralde havayı o kadar karanlık bulmuyordu diye düşündü Logan.Bu sırada hafif bir rüzgar esişiyle ürperdi.

Logan Orman'ın derinlerine indikçe sesler giderek artıyordu.Bu sırada yavaş yavaş ay doğuyordu.Hem kurtlarda ulumaya başlamıştı bir yandan.Logan nereye geldiğin farkına varmadan durdu ve etrafına baktı anca nereye geldiğini anlamıştı.Pencerlerin'den ışık yansıyan bir klübe vardı.İçeride birkaç kişinin sesi geliyordu.Sesler fısıltı boyutundaydı.Hiçbirşey anlaşılmıoyrdu nerdeyse.

Son bir yıldırım çakmasıyla evdekilerden biri inledi ve diğeri ona karşılık verdi:
"Drekaron, seni şapşal yalnızca bir gökgürültüsüydü"dedi bir kadın sesi çok sert geliyordu.

Evin çevresinde birkaç kurtadam vardı.Logan onların görüş mesafesinin dışındaydı henüz....

Misafir

Ormanda ilerledikçe görüşü zorlaşıyordu. Gecenin bu saatinde koşarak Profesör Howlett'ı uyarmaya gelmişti. Görüşünü kolaylaştırmak için asasını karanlığa doğrulttu ve kısık sesle büyülü sözleri söyledi. 'Lumos.' Koşmayı bırakmıştı. Fazla ses çıkarmak istemiyordu. Sessiz ve hızlı adımlarla karanlığa doğru ilerledi. Hava oldukça serindi. Cüppesinin etekleri rüzgarda uçuşuyordu.

Derinliklere doğru ilerledikçe yavaşladı. Farkedilmemeye çalışıyordu. Ormana daha önce de gelmişti ama bu sefer içinde garip bir his vardı. Bir farklılık olduğunu hissediyordu. Hava sıkıntılıydı. Şiddetli şimşek ve gökgürültüsüne rağmen hiç yağmur yağmıyordu. Bir anda Angelina ormana ait olmayan bir ses duydu. Rüzgarın uğultusuyla yankılanmış bir cümle. "Drekaron, seni şapşal yalnızca bir gökgürültüsüydü." Bir kadın sesiydi.

Angelina sesin geldiği yöne doğru ilerledi. Bir kulübeden ışık geliyordu. Angelina Yasak Ormanda bir kulübe bulunduğundan bile habersizdi. Ağacın arkasına doğru sokulup neler olduğunu anlamaya çalıştı. Aynı anda birisi daha onunla aynı şeyi yapmaya çalışıyordu. Angelina asasına sıkıca yapıştı. Işığı siluetin yüzüne doğru tuttu.

- "Profesör?? Ben de sizi arıyordum. Gecenin bu saatinde buraya neden geldiniz? Ayrıca bu kulübe de ne için?"

Bir anda çok fazla soru sormuştu. Logan da onun burada olmasına şaşırmış görünüyordu. Genç adam tam cevap verecekken bir uluma duyuldu. Kurt adama ait bir uluma. Angelina ürkmüştü. Yapabildiği tek şey asasına daha sıkı sarılmak oldu. Logan'ı da kolundan çekip ağacın arkasına doğru ilerledi. Etrafta kurt adamlar varken düşüneceği son şey bir cadı ve Drekaron adlı bir büyücünün ormanın ortasında bir kulübede ne yaptıklarıydı.

Yine de merakına yenik düştü ve Logan'ı da peşinden sürükleyerek kulübeye doğru ilerledi. Elinden gelen en sessiz şekilde yürüyordu. Hafif hafif yağmur atıştırmaya başlamıştı.

Bu sırada ay çoktan doğmuş ve bir kurt daha ulumuştu.Logan'la Angelina yavaş adımlarla ilerler.Karşılarındaki kurt adamlar ufku çok dikkatli gözlemektedir.ANgelina'nın sorduğu soruya Logan'ın bir cevabı yoktu.O aslında eski öğrencilerinden biriydi ve hogwarts'ta profosör olmuştu Angelina

Logan kapıya yaklaştıkça içeriden gelen sesler azalıyordu.Eve arkadan yaklaştıkları için Kurt adamlar onları fark etmemişti.Logan biraz ilerleyince dev bir kafes ve hemen arkasında bir İsveç Kısaburnu vardı.Onun burada ne aradığını hiç bilmiyordu.Heralde bunlar Ejderha tüccarı diye düşündü Logan.

Bu sırada birden bire ses gelmeye başladı bu bir kalabalığın üstelik öfkeli bir kalabalığın bir sesiydi.Logan hemen kurt haline dönüşü verdi.Yeri dinleyi verdi.ne olduğunu anlayınca "Anlamaz olaydım"dedi içinden.

Sonra konuştu:-İnsandı artık-
"Angelina kötü bir haberim var çok sayıda At adam yakalşıyor" dedi Logan sesi buz gibiydi bunu söylerken

Bu sırada gürültüler artmış ve kurt adamlar sağa sola bakınıyorlardı.Bu sırada Logan ve Angelina'yı gördüler.Logan içinden "Bu yandığımızın resmidir"dedi

Misafir

Kulübenin arka tarafına doğru ilerlerken bir uluma daha duyuldu. Angelina bu durumdan nasıl kurtulacaklarını hiç bilmiyordu ama şu anda bunun bir önemi yoktu. Angelina büyük bir şaşkınlıkla evin arkasındaki kafese bakakaldı. Devasa boyuttaki kafeste bir İsveç Kısaburnu vardı.Angelina şaşkınlıkla Logan'a döndü. Kulübedeki insanlar ejdarha tüccarı olmalıydı. Tam ağzını açacaktı ki Logan anladığını belirtir bir şekilde başını salladı.

Evin etrafında yürümeye başladılar. Angelina bu akşam daha nelerle karşılaşacağını çok merak ediyordu. Bu sırada bir uğultu duyulmaya başladı. Kalabalık bir topluluktan gelen nal sesleriydi. Angelina sorarcasına Logan'a baktı. Logan animagus özelliğinden yararlanarak kurta dönüştü ve yeri dinledi.

Tekrar insan haline döndüğünde oldukça sıkıntılıydı. "Angelina kötü bir haberim var çok sayıda At adam yakalşıyor." 'Nox' diyerek ışığını söndürdü. Ama ne yapacaklarını düşünürken at adamlar onları görmüşlerdi bile. Angelina ilk aklına gelen büyülü sözleri söyledi. "Accio Süpürgeler!"

"Ormanımızda dolaşan yabancılar kim?" Öne çıkan atadamlardan biri konuşmuştu. Angelina ne diyeceğini bilemeden uzakta görünen karartıların yaklaşmasını bekledi. Birkaç saniye sonra süpürgesinin üstündeydi. Logan da çağırdığı ikinci süpürgeye binmişti. Ancak ağaçların sıklığından yükselemiyorlardı. Ama en azından daha hızlı bir şekilde izlerini kaybettirebilirlerdi. At adamların acımasız okları Angelina'nın sırtını sıyırırken yağmur iyice hızlanmıştı. Önünü göremiyordu. Bir eliyle süpürgesine sıkıca tutunduktan sonra asasını çıkardı. "Lumos!" Işığı yanında uçan Logan'a doğrulttu.

- "Şimdiki planımız nedir Logan?!"

Bağırmıştı. Ama sesini anca duyurabilmişti. Yağmurdan ıslanan saçlarını suratından çekti ve uçmaya devam etti. Her şeye rağmen uçmak ona iyi geliyordu. Kendini tutamadan gülümsedi.

Logan eski Nimbus 2000'in üzerine anca atlamıştı ki Kurt adamın biri onu süpürgesinden yakalamayı başarmıştı.Süpürgsiyle ilerlerken yağmur devam ediyordu.Kurtadam gerçekten Logan'ı zorluyordu.Bu sırada bir çığlık duydu.

Aşağı'ya baktığında Drekaron isimli büyücü Angelina'nın süpürgesini kontrol etmeye devam ediyordu.Tam bu sırada yanındaki büyücü bir Bludger salıverdi.O bu Bludger'a "Katil Bludger" diyordu.

Logan Bludger'ı ancak Angelina'ya çarpıp onun çığlığını duyunca farkına vardı.Angelina'nın sorususu sanki havada kalmıştı.At adamlar etksizi kalmıyordu.Onlarda kuvvetli bir ok yağmuru başlattı.

Logan basit bir kalkan büyüsü yaptı ve sakince Kurtadamı süpürgeden attı.Bu sırada "Katil Bludger" dönüp durup Angelina'ya çarpıyordu.Logan ok yağmurundan zor kurtulmuştu.Ama şimdi daha beterine mağruz kalmaya başladı.Tabii ki böyle çekip gitmeyeceklerdi.Logan bu halde Angelina'ya yaklaşmaya çalışıyordu işi gerçekten zordu....

Misafir

Logan Angelina'ya cevap verememişti. Süpürgesine yapışan kurtadamdan kurtulmaya çalışıyordu. Bu sırada kulübedeki büycüler gürültüyü duymuş ve dışarıya çıkmışlardı. Bir tanesi onlara büyülü bir Bludger yolladı. Angelina siyah topu görmekte çok geç kalmış olduğunu kolundaki acıyı hissedince anladı. Süpürgesini çevirdi ve Bludger'dan kaçmaya başladı. Bu sırada atadamların ok yağmuru devam ediyordu.

Angelina tek koluyla Katil bir Bludger'dan kaçmanın çok zor olduğunu farketmişti. Ama kolunun kırılmadığını biliyordu. Küçükken bir Quidditch maçında süpürgesinden düşmüş ve kolunu kırmıştı. Dayanılmaz bir acıydı. Bu seferki sadece basit bir incinme olmalıydı. Acıyan kolunu zorlayarak asasını Bludger'a doğrulttu. Asasını sabit tutmakta zorlanıyordu. Son bir gayretle 'Reducto!' diyerek Bludger'ı parçalara ayırdı. Sonunda kurtulmuştu.

Asasını arkasına doğrulttu ve bir yandan uçarken bir yandan kendisine bir koruma büyüsü sağladı. Böylece daha rahat hareket edebiliyordu. Atadamlar oldukça geride kalmışlardı. Ancak büyücüler peşlerini bırakacağa benzemiyorlardı hiç. Koruma büyüsünü birkaç saniyeliğine kaldırdı ve büyücülere doğrulttu. 'Sersemlet!' Asasından çıkan kırmızı ışın Drekaron'u devirmişti. Ancak diğeri hala peşlerini bırakmamıştı.

Ağaçlar seyrekleşmeye başlamıştı. Ormanın çıkışına yaklaşıyor olmalıydılar. Biraz daha yükseldi. İlerlemek daha kolaydı. Göz ucuyla Logan'a baktı. Cadı'yı etkisiz hale getirmeye çalışıyordu. Angelina ona doğru yaklaştı ve iksini de koruma altına aldı. bu Logan'ın işini kolaylaştırırdı.

- "Hadi Logan, bitir şu işi de gidelim artık. Kolumun daha fazla dayanacağını sanmıyorum."

Gerçekten de asa tutmaktan yorulmuş, iyice sızlamaya başlamıştı. İçinden biran evvel çıkışa ulaşmayı diledi. Artık okulu görebiliyordu. Bekçi kulübesini de.

Logan bir hızda oklardan kurtuldu ve Angelina'nın yanına ulaştı.Logan herneyse ded içinden ve "İncendio" diye haykırdı ev alev alıyordu.Oradaki yavru ejder ateşe dpğru gidiyordu.Diğer büyücüler ölmüştü birtek Ejder ile ikisi kalmıştı.Ejder'i da yasak Orman'da bırakamazlardı heralde diye düşündü Logan.

Sonra birkaç Patronus gönderdi hepsi ayrı bir yöne dağıldı birkaç dostunu çağıracaktı ve birilikte sersemletecekleri onu

Misafir

Logan evi ateşe vermişti. Küçük ejderha ise ateşe doğru ilerliyordu. Angelina bunun pek de hayra alamet olmadığını düşündü. Bu sırada tüccar olduğunu düşündüğü büyücüler yerde hareketsiz yatıyorlardı. Ölü gibi.. Angelina bu fikri düşünmemeye çalıştı. Asasını tekrar çıkardı. Alevlerin büyümesini engellemek zorundaydılar. Bu bir felaket doğurabilirdi. Logan'la beraber asalarını eve doğrulttular ve 'Agumenti' büyüsüyle ateşleri söndürmeye başladılar.

Bir süre sonra yangın neredeyse sönmüştü. Angelina Logan'nın bu işi tek başına halledebileceğini düşünüp dikkatini minik ejderhaya verdi. Asasını hala tepinip duran ve alevlerin neden yok olduğunu kavramaya çalışan yaratığa çevirdi. 'Incarcerous!' Kalın ipler ejderhanın her yanını sarmıştı. Yaşı minik ama bedeni oldukça büyük yaratık iplerden kurtulmak için tepinmeye başladı ama bir faydası yoktu. Logan'a doğru uçtu. O çoktan alevleri söndürmüştü.

- "Logan bence artık yardım çağırmalıyız. Bu pek sevimli yaratığı ait olduğu yere yollayabiliriz böylece."

Logan yaratığı bırakmaya pek de hevesli görnmüyordu ama gitmek zorunda olduklarını biliyordu. Onaylarcasına başını salladı. Angelina derin bir nefes alarak okula doğru uçmaya başladı. Kolu - ilk baştaki kadar olmasa da - hala sızlıyordu. Okula yeterince yaklaştıklarından emin olunca acıyı düşünmemeye çalışarak süpürgesinden indi. Hala kolunu sıvazlıyordu.

» ^^Gece Gezmesi^^
» Gece gezintisi
» Durgun bir gece