Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Rocio Sycorax Malfoy
Azkaban Kaçağı
Rocio Sycorax Malfoy


Kadın
Ruh hali : Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 974
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11954
Ekspresso Puanı : 20
Kayıt tarihi : 24/01/08

Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Empty
MesajKonu: Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir   Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Icon_minitimeC.tesi 24 Mayıs 2008, 15:35

Gecenin bir vakti uyanık bir şekilde masasında oturuyordu. Saat 03.17'yi gösteriyordu ama uyuyamayacaktı. Her gözünü kapattığında gördüğü kabuslar artık dayanılmaz hale gelmişti. Hepsi o kadar gerçekti ki.. Bazen geceleri yatağından fırlayıp bütün o cinayetleri kendisinin işlediğini düşünüyordu. İkinci kişiliği her gece ortaya çıkıyor ve asla yapmayacağı şeyleri yapmaya zorluyordu. Bir keresinde ''O'' Sy'a işkence bile yapmıştı eğer Bundy gelmeseydi.. Uyandığında her yanı kandı, nasıl bir rüya böyle gerçek olabilirdi ki? Sy delirdiğinden emindi. Daha küçücük bir kızken içinde kaybolduğu ev onu öldürmeye çalıştığında, asla kurtulamayacağı kabuslarını da yanında getirmişti. Her yerde annesini görmesine ne demeliydi? Bir keresinde konuşmuşlardı bile..

Durumunu insanlara anlatmaya çekiniyordu, en yakınlarından bile saklıyordu. Kesinlikle açıklyamazdı, herkes keçileri kaçırdığını düşünecekti. Hakikat da buydu, Sy normal biri değildi. Domuz Kafası'ndaki adam ona özel biri olduğunu söylemişti. Bu doğru muydu? Aklında sadece bu ve bunun gibi düşünceler vardı. Geceleri uyumadığı için gündüzleri ölü gibi dolaşıyor, yüzü neredeyse gülmüyordu. Eskisi gbi değildi, son bir haftadır durum iyice ağırlaşmıştı. Ondaki garipliği sadece Andre farketmişti, elinden geldiğince destek olmaya çalışıyordu. Hergün buluşma teklif ediyordu. Sy'ın isteksiz tavırlarından Andre sahibi olduğu Daniello'yu sevmediğini düşünmüş ve başka yerler önermeye bile başlamıştı. Genç adamın ona karşı olan hislerini farketmemiş değildi ama kafası çok karışık odluğu için görmezlikten geliyordu. Zaten Sy arkadaşken bile Andre'ye yeterince yük oluyordu.

Sadece kendi sorunları olsa yine iyiydi, bir de Reno sorunu vardı. Hem Sy hem de Andre bir de bununla uğraşıyorlardı. Elena kardeşinin ölümündeki gizem perdesini aralamakta ısrarlıydı. Evan da artık onlarlaydı, Sy hala neden ikisi adına bir kehanet olduğunu bilmiyordu ama Evan'ın onların kaderi olduğunu düşünüyordu. Andre bile Evan'a güvenmeye başlamıştı. Dörtlünün tüm arayışlarına rağmen Bachelor ve Delgado hala ortada yoktu. Sy Elw'in geçen doğum günün unutmaıyordu, Reno'yu biri aramış ve buluşmaya çağırmıştı. O günden sonra Reno bir daha hiç görünmemişti, acaba onu arayan kimdi? Keşke bilselerdi.. Elena Lin'in birşeyler bildiğini ama ona söylemediğini söylemişti, artık Sy'da Linda ile fazla görüşemiyordu. Bu işte sadece dördü vardı, yalnızdılar..

Bütün bunlar Sy'ın üstüne üstüne geliyordu. O kadar bunalmıştı ki.. Zaten canı da sıkkındı. Son 3 gündür kimseden haber alamamış, kimseye de ulaşamamıştı. Merak içindeydi. Onu unuttuklarını düşünmeye başlamıştı. Keşke birileri çıkıp gelse.. Bu sırada odanın kapısı ardına kadar açıldı ve Sy yerinden zıpladı. Başka birşey dilese olacaktı demek ki. Daha da önemlisi Elena gelmişti, hemde bu saatte(!). Kız nefes nefese kalmıştı, Sy hemen ayağa fırlayıp kızın yanına gitti.

'' Elena? ''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Roxanne Elena Miller
Ölüm Yiyen
Roxanne Elena Miller


Kadın
Ruh hali : Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 121
Yaş : 37
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11871
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/02/08

Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir   Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Icon_minitimeC.tesi 24 Mayıs 2008, 16:40

Bu sabah;

Andre, Evan ve Elena deniz kenarında buluştuklarında güneş yeni doğuyordu. Bu buluşma fikri Andre'ye aitti, Elena neden çağırıldığını bilmiyordu. Sahilde bir banka oturdular, yoldan geçen bir muggle onlara laf attı. Adamın akşamdan kalma oldu belliydi, eğer alkollü olmasaydı kesin bir lanet yollamıştı. Evan ise her zamanki gibi sevimli halini takınmıştı. Ona baktığında içinde birşeyler kıpırdanıyordu ama.. Sırası değildi, özellikle böyole birşeyin. Yapacak işleri vardı, hala o iki ÖlümYiyen'i bulamamışlardı. Bu sırada Andre'yle bakıştı, genç adam oldukça üzgün gözüküyordu.Onu üzgün görmeye dayanamadığını işte o an anladı. Bunca zamandır dosttular, Elena'nın her zor anında yanında olmuştu. Şimdi onu bu kadar üzen konu herneyse yardım etmeye hazırdı.

'' Sizi çağırdım çünkü.. Sy için endişeleniyorum. Sanırım bir derdi var ve bize söylemiyor. ''

Haklı olabilir diye düşündü. O kadar kendi derdine yoğunlaşmıştı ki etrafındaki diğer insanları unutmuştu. Son iki aydır sürekli yanında olan Sycorax şimdi kötüydü ve o farketmiyor muydu? Tüm gücünü ve vaktini Reno konusuna ayırdığı için olsa gerekti. Vicdan azabı duymaya başlamıştı bile..

***

Üçü uzun bir süre Sy hakkında konuştular. Evan da ondaki garipliği farketmişti, yani en azından öyle söyledi. ;Onu neşelendirmek için bir şeyler yapma kararı aldılar. Andre Daniello'da küçük bir parti vermek istediğini söyledi. Sy parti işine ne derdi bilmiyordu ama Elena'ya biraz abartı gelmişti. Bu sırada vakit gelip geçiyordu, üstelik oldukça hızlı bir şekilde. Saate baktığında bir buçuk saattir bu bankta oturdukalrını farketmişti. Elena geç olmadan Bakanlık'a gitmeliydi. Andre bu kadar zaman oturduklarını görünce küçük bir şok geçirdi ve hemen ordan cisimlendi. Hiç bir muggle'ın görmemesini umuyordu, zaten birazdan kendisi de aynı şeyi yapacaktı. Evan'a döndü ve onun da gitmesi gerektiğini söyledi. Bu sırada genç adam kuvvetlice kızı bileğinden tuttu.

'' Biraz konuşabilir miyiz? Roc hakkında.. ''

Şimdi;

Bu gerçek olamazdı, hayır Evan saçmalamıştı. Yani olmamamlıydı, ne diyordu? Tabiki çirkin bir yalandan ibaretti, iyi de Evan niye yalkan söylesin? Bir bildiği vardı ama ne? Sabahtan beri aklındaki tek düşünceler buydu. Bakanlık'ta dahi sürekli bunu düşünüyordu. Akşam yemeğinde kadehle bile konuşmuştu bu konuyu. Elena daha fazla içinde tutamayacaktı ama tutmalıydı. Erkenden yattı, brlki uyursa bir süre için unuturdu. Yatağında saatlerce dönüp durduktan sonra daha fazla dayanamamış ve kendini Hogwarts'da bulmuştu. Kapıda saat biraz geç olduğu için(!) ayaklanan görevliler, bir de girmek için özel izni olup olmadığını sorduklarında Elena hayatında ilk kez ünvanını kullandı. Linda Miller'ın kuzeni ve Esrar Dairesi çalışanı olduğunu duyduklarında istemeye istemeye girmesine izin vermişlerdi. Elena koşarcasına yürüyordu, bir an önce Sy ile konuşmalıydı. Hogwarts mezun olduğundan beri değişmişe benzemiyordu, Sy'ın odasını bulmak pek vaktini almamıştı. Acaba uyuyor mu diye bile düşünmeden asasıyla kapıyı ardına kadar açmıştı. Kapı kırılmış bile olabilirdi ama önemli değildi. Sy karşısında duruyordu, paniklemiş ve bir o kadar bitkin.. Küçük bir şoktan sonra Sy korkmuş gözlerle ona doğru yaklaştı.

'' Elena? ''

Gecenin bu saatinde kapısına dayandığı için endişeli olduğu her halinden belliydi. Kötü birşeyler olduğunu anlamış olmalıydı. Destek vermkek istercesine elini kızın omzuna koydu, ne diyeceğini bilemiyordu. Böyle birşey nasıl denirdi ki? Szölerini aklında toparlamaya çalıştı ve fısıldar bir tonda konuştu.

'' Bu saatte geldim biliyorum ama.. Sana bir şey söylemeliyim.''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rocio Sycorax Malfoy
Azkaban Kaçağı
Rocio Sycorax Malfoy


Kadın
Ruh hali : Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 974
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11954
Ekspresso Puanı : 20
Kayıt tarihi : 24/01/08

Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir   Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Icon_minitimeSalı 17 Haz. 2008, 18:38

Herşeyin bulanıklaştığı, tüm seslerin ve renklerin birbirine girdiği o anda kapı savrularak açılmış ve Elena gelmişti. Şimdi kız karşısında dururken durgunlaşan oda, kendini sadece soluk maviliğe ve saatin tik tak sesine bırakmıştı. Sy yersiz bir güven hissetti bedeninde, yalnız değildi. Deli değildi.. Olamazdı. Öyleyse neden her gece kabus görüyorsdu, neden her köşe başında ölmüş annesiyle konuşuyordu? Belki Domuz kafasındaki adam haklıydı, o özel biriydi. Eğer geçrekten özelse.. Karışıktı herşey hem de çok karışık, genç kızın gelmesiyle netleşen perde yerini yeniden karanlığa bırakmıştı. Peki bu gece yarısında Rox neden gelmişti? Kızın yüzü dehşetle çarpılmıştı. Eli hala omzunda ayakta dikiliyorlardı. Önemli birşeyler olmasa hayatta buraya gelmezdi, gelse bile sabahı beklerdi. Yoksa Andre'ye birşey mi olmuştu? Hayır, olamazdı. Evan? Kendine gelerek konuştu;

'' Sakin ol, ne oldu? Gel otur.. ''

Elena'yı adeta sürükleyerek odanın ortasına kadar getirdi ve koltuğa oturttu. Üzerinde hala gecelikle dolanıyordu, hemen sabahlığını üzerine geçirdi ve kendini yatağa fırlattı. Şimdi Elena ile gözgözelerdi, kız çok boş bakıyordu. Yüzündeki renk gitmişti, ne diyecekti acaba? Sy nefesini tutup bekledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Roxanne Elena Miller
Ölüm Yiyen
Roxanne Elena Miller


Kadın
Ruh hali : Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 121
Yaş : 37
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11871
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/02/08

Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir   Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Icon_minitimeCuma 20 Haz. 2008, 20:13

Yeşil deri koltuğa gömülmüştü resmen, kıpırdayacak gibi değildi. Belki de Sy tam zamanın da onu oturtmuştu, dizlerinin titremesine bakılırsa her an yere yığılabilirdi. Reno'nun ölümünden beri böyle sarsılmamıştı. Belki de bunun sebebi kıza her geçen gün daha da bağlanması, onu gerçekten sevmesindendi. Bu saçmalığı ona konduramıyordu, Evan resmen saçmalıyordu. Burda ne işi vardı, neden gelmişti? Herşeyi mahvedecekti. Neden ona inanıoyrdu, neden? Daha tanışalı sadece bir kaç ay olmuştu. Gözlerini duvara dikmiş öylece duruyordu, hala Evan'ın sözleri kulaklarındaydı. Böyle birşey gerçek olamazdı, tüm bunlar birer deli saçmasıydı. Böyle birşey mümkün olamazdı, okuduğu hiç bir kitapta böyle birşeyden bahsedilmiyordu. Hogwarts'da okuduğu yıllar boyunca da böyle birşey duymamıştı. Ama Evan neden yalan söylemiş olsun ki? Daha da önemlisi Rox böyle birşeyin olmasını ister miydi? Onunla tekrar konuşmak.. O bunu yapamasa bile, Sy onun yerine yapabilirdi. Yapar mıydı? Belki de asla öğrenmemesi gereken şeylerin peşinden gidiyordu, hata yapıyordu. Tüm bunlar beyninda uçuşurken, uzun br rüyadan uaynmış gibi birden irkildi. Yatağa uzanmış, ona bakan genç kıza baktı bir an, merakla ona bakıyordu. Onunla göz teması kurduğunda artık konuşması gerektiğini anladı. Ama konuya nasıl gireceğini bilemiyordu.

'' Sen.. Reno'yla konuşabilir misin? ''

Sy'ın gözlerindeki dehşet açıkça görülebiliyordu. Duyduklarına şaşırmıştı, yataktan kalkıp Elena'nın yanına geldi. Karşısında diz şöküp ellerini ellerine aldı. Şaşkınlık yerini hüzüne bırakmıştı. Çok üzgünüm.. Zihninde Sy'ın sesini duydu, şu anda düşüncelerini okumaya çalışıyor olmalıydı. bunu nasıl yapardı? Kendini ne sanıyordu? Zihnine girmesine izin vermezdi, kendini zorladı. Ama olmuyordu, ondan çok daha iyi bir cadıydı karşısındaki. Ellerini çekmeye çalıştı ama çok sıkı tutuyordu. Elena'ya acıyor olmalıydı. Benim deli olduğumu düşünüyor.. Yanılıyordu, bunu açıklayabilirdi. Gecenin bu saatinde saçmalamak için gelmemişti. Neden daha önce Evanla tanıştığını söylememişti ki? Yalan söyleyen oydu, gerçeklerden korkan oydu. Ne ona ne de Andre'ye bundan bahsetmemişti? Ne garip rüyalarından haberdardı, ne de gördüğü halisülasyonlardan. Kalkmış şimdi onu mu suçluyordu? Elena gerçekleri biliyordu, boşuna rol yapıyordu. Ben deli değilim Sy.. Yalan söyleyen sensin.. Ellerinde bir acı hissetti, kız tırnaklarını geçirmişti. Sy zihninden geçenleri duyunca ayağa kalktı ve kafasını iki yana sallayarak geriledi. Aklındakileri okumuş olmalıydı, şimdi garipleşme sıra ondaydı. Genç kızın delirmiş gibi bir hali vardı. Göz bebekleri yerinden fırlamış, yüzü gerilmişti. Kendini zorlayarak konuştu, açıklamaya çalıştı. Onu suçlamıyordu, yardım etmeye çalışıyordu.

'' Bana senin özel olduğunu söyledi. Bunu daha önce sana da söylemiş. Domuz Kafası'nda.. ''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rocio Sycorax Malfoy
Azkaban Kaçağı
Rocio Sycorax Malfoy


Kadın
Ruh hali : Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 974
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11954
Ekspresso Puanı : 20
Kayıt tarihi : 24/01/08

Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir   Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir Icon_minitimePtsi 23 Haz. 2008, 18:17

'' Sen.. Reno'yla konuşabilir misin? ''

Ne?? Şaşkınlıktan gözleri yerlerinden fırlamıştı, tokat yemiş gibi olmuştu. Ne dediğinin farkında mıydı bu kız? Nasıl konuşabilirdi? Reno ölmüştü..Ölüydü! Gerçekten Elena delirmiş olmalıydı, evet kesinlikle aklını kaybetmişti. Aklı başında hiç kimse gecenin bir yarısında buraya kadar gelip böylesine saçmalayamazdı. E şimdi ne olacaktı? Ona nasıl davranması gerektiğini bilemiyordu. Direk söyleyemezdi aklından geçenleri. Yataktan fırlarcasına kalktı ve arkadaşının yanına gitti. Dizlerini çöküp ellerini tuttu. Onu seviyordu, arkadaşıydı, sırdaşıydı. Belki en büyük hatası buydu, sevmek.. Kendini Karanlık Lord'a adamışken birilerine değer vermek hataydı, bir gün bunu çok ağır ödemekten korkuyordu. Elena'nın yüzüne baktı, onun iyi olmasını istiyordu. Çok üzgünüm.. Böyle birşey yapamayacağını bilmesi gerekiyordu. Rox'un bakışları bir anda değişti, yanlış anlamıştı. Daha doğrusu ne düşündüğünü anlamıştı ve şimdi daha da delirmiş gibi davranıyordu. Ellerini çekmeye çalıştı ama Sy izin vermedi. En azından sakinleşinceye kadar onu bırakamazdı. Şu anda ne kadar saçmaldığını fark etmiş olmalıydı belki de siniri bundandı. Ona acımıyordu kesinlikle sadece üzülüyordu. Yardım etmek istiyordu. Ben deli değilim Sy.. Yalan söyleyen sensin.. Şimdi de Sy'ı mı suçluyordu? Ne demeye çalışıyordu? Bunu yapmak ne kadar doğruydu bilmiyordu ama artık Elena'nın aklındakileriöğrenmenin farkındaydı. Sy zihinfendde oldukça iyiydi, Lord'u ona bir sürü şey öğretmiştir. Gözlerini yerlerinden fırlamış yeşil gözlere dikti ve arkasını görmeye yoğunlaştı. Kesik kesik kareler geçiyordu sırayla.. Evan birşeyler söylüyordu. Bir ayna vardı.. Hayır bu olamazdı, gerçek olamazdı. Farkında olmadan tırnaklarını Elena'nın avuçlarına geçirmişti, ayağa kalktı. Dengesini tam sağlayamıyordu, gerilemeye başladı. İnanamıoyrdu, durmadan başını iki yaba sallıyordu.

'' Bana senin özel olduğunu söyledi. Bunu daha önce sana da söylemiş. Domuz Kafası'nda.. ''

Daha önce mi söylemiş? Evan onunla mı konuşmuştu? Domuz Kafası'nda?? Bir an gözleri karardı, sanki bir filmmiş gibi hayatı gözlerinin önünden geçiyordu. Sonra o sahnede kaldı, Evan.. Nicolo Evan Capp.. Bu ismi başka nereden hatırlıyordu? Kehanet? Herşey çok karışıktı. Kendini zorladı, yumruklarını öylesine sıkıyordu ki tırnakları avuçlarına batıyordu. Süzülen kan yere damlıyordu. Evan.. Böyle bir rüya görmüştü, evet.. Şeytani biriydi o, Lord'un kaderiyle bağlıydı. Kehanet? Elena? Ona özel olduğunu söyleyen adam? Tabi, o Evan'dı! Nasıl hatırlamamıştı? Sanki birileri o anıyı aklından silmişti de Sy şimdi yeniden o günü yaşayarak parçaları geri yerine koyuyordu. Gerçekten özel miydi, yani ölü birisiyle konuşabilir miydi? Bunu anlamanın tek bir yolu vardı. Denemekten başka çare yoktu. Peki nerede deneyecekti? Reno'yu nerede bulabilirdi? Miller malikanesine uzun zamandır uğramamıştı, bir ziyaretin zamanı gelmişti. Gerilmiş yüzündeki son kanda az önce çekimişti, korkunç gözüküyordu. Kısık gölzerle ona bakan Elena'ya baktı, aynı şeyi düşünüyor olmalıydılar. Dişlerinin arasından tısladı.

'' Gidiyoruz. ''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yine Bir Gece - Beklenmeyen Misafir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Beklenmeyen Mektup
» ^^Gece Gezmesi^^

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: