Bir Bakın (:

Antremanlara rp yapmadan önce buraya koyup yorumlayıp düzeltip koyacağız. İşte öyle bir şeyler... Vakit var; ama herkes ufaktan denemelere başlasın! 50 puan farkımız var, Stefania sayesinde. Bunu kapatmak istemem xD Sadece bir değil en az iki, üç antreman yapilacak 2.3 hafta içerisinde.. Soyunma odasi - antreman bitimi önemli öncesi icin çok kasmaya gerek yok. Wink

Eee başka? Unuttuğum bir sey ?

Serin bir sonbahar gunuydu. Cok hafif bir ruzgar ve cok yakici olmayan rahatsiz etmeyecek bir gunes vardi. Quidditch icin elverisli kopsullar sahayi ayirttigi sure ve ugrasa degmisti. Gecen sene alamadiklari kupayi bu sene alabileceklerine inaniyordu Lily. Gecen yil tutuculari olan cocuk mezun olmus kurtulmuslardi. Her ne kadar memnun olsalar da kovalayicilari da oyle. En kotusu Tatyana` nin mezun olmasiydi cunku iyi bir kaptandi ve Lily onun yerini doldurabileceginden emin degildi. Sinif Baskani, Takim kaptani, Arayici.. En beklenmedigi Sinif Baskani en sevindireni Arayicilik olan bu `rutbe`lerin kendisine verilmesi garipti. Yine de Quidditch`e secildiyse bir nedeni olmasini umud ederek sabahtan beri karistirmakta oldugu Quidditch kitaplari yiginini birakip pencere pervazindan kalkti. Acik pencereden gelen ruzgar usumesini degil enerji toplamasini sagliyordu. Quidditch.. Her seye usenebilirdi ama ona asla. Kucuklugunden beri yaptigi ucma alistirmalari sahadaki tek sorununun Snitch olmasini sagliyordu. Bir de lanet olasi Bludger`lar. Diye dusundu Ravenclaw`un mavi renkli bronz kuzgunu olan Quidditch formasini uzerine gecirirken. Eldivenlerini giyip supurgesini kapmasi cok kisa surmustu. Son model supurgesi Noel ve dogum gunu birlesimi bir hediye olarak dogum gununde anne ve babasindan gelmisti ona. Supurgesini sol eline alip agir top sandigini okul sandigindan cikarip yere birakti. Cok agirdi aksi gibi agirdi bu meret. `` Wingardium Leviosa ! `` AASasiyla top sandigini kontrol etmjeye calisarak yatakhaneden ve insanlarin saskin bakislari altinda ortak salondan cikti. Hizli adimlarla giris salonuna vardigindaysa okulun yarisi saskin saskin bakmisti ona herhalde. Homurdanarak bahceye cikip cok oyalanmadan Quidditch Sahasina yoneldi. Ucmak icin sabirsizlaniyordu. Secmelerden beri ucmamisti ki neredeyse bir iki hafta demekti bu. Antremanin bu kadar gecikmesi aptallikti ama S.B.D. ve F.Y.B.S. etkenleri hafta ici antreman yapmayi zorlastiriyordu. O bile vakit bulamiyordu dersler tekrarlar ve calismalar yuzunden. En azindan bugun takimi ayarlayabilmisti. Bu da bir seydi. Stefan ve Stefania ona cok yardimci olmuslardi secmelerde. Basvurular az ve cogunun kotu olmasi Lily`nin moralini bozsa da iyi kotu bir takimlari vardi. Gryffindor macinda Hayley`e bir onceki donem soylediklerini yedirecekti Lily. Ilk defa ona soylenen bir seye bu kadar icerlemisti amafalza olmustu `buyuk` sinif baskanlari. Husranmis. Mactan sonra gorecegiz husrani.

En sonunda sandikla beraber soyunma odasina dalmisti. Quidditch cuppesiyle gelmisti ama antremandan sonra giyecek bir seyler gerekirdi. Tahmin ettigi gibi olmaya bir seyler. Kuleye kadar terden olmeyecegini dusunerek soyunma odasini terk ederken bir yandan okudugu kitaplardaki taktikleri ve bilinen hareketleri tekrarliyordu. Acaba arayicilari kim olacakti Gryffindor`un ? Onun icin en onemli olan arayicinin kim olduguydu. Rakıbı oydu sonucta. Gecen yilki Gryffindor maci gozunun onune gelince homurdandi. Degismeliydi bu sene, mutlaka..

Saha daha bostu. Onun gibi biraz erken gelen yoktu ne yazik ki. Top sandigini yere koyup acti. Okulunkine benziyordu ama dort binan ambleminin oldugu bir kapakla acilan Snitch bolmesi Ballycastle Bats, Chudley Cannons gibi takimlarin ufak amblemleriyle susluydu. Dogru terim buysa tabi. Snitch kaybolsa da onemli degildi cunku dunya kadar Snitch satin almisti ailesi merakliyken. 5, 6 tane daha vardi herhalde.. Yani cok saglam olmasalar da. Ne yazik ki basarili bir vurucu olmadigindan Bludger`i snitchin ustune yollamisti ve snitch buyuk hasar almis bir daha eskisi gibi olmamisti bir seferinde. Gulumseyerek Quaffle`a dondu. Altin rengi toptan sonra en sevdigi kirmizi rengiyle kendini belli eden topla da berbat oynamazdi. Tutucu olmadikca onu hic beceremiyordu. Ama kovalayıcılık arayıcılıktan sonraki tercihiydi. Siyah Bludger`lar haric her kimsini severdi Quidditch`in. Onlari da.. Yuzunun ortasina yediginden bir macta kucukken. Pek isinamamisti.

rp ye giris bu :S nasil ??

İçeriği bakımından çok güzel olmuş. Rp üzerinde oynanması gereken tek şey klavye yanlışları. O da zaten kolay iş.

onnu da yapamiyorum sabirsizlik kurbani biri olrak ama duzeltirim xP daha uzatilmasina gerek var mi yani xP bilmiyorum zaten herkes giris rpsini yapica yine bana gelecek Rolling Eyes

Bence de içerik olarak gayet iyi ^^ Yalnız Quidditch'i oynarken geçen diyalogları, yapılan hareketleri yazma da pek tecrübeli değilim Lily, söylediğim gibi. Sizin yazdıklarınızı okursam iyi bir şey çıkarabileceğimi sanıyorum.

merlin adina :S ne cok yazim hatasi vaar :S sok oldum :S

Bende başlayacağım ama kendimi iyi hissetmem gerek.

hos tabi xP

Quidditch world cup ta rawenclaw a kupa kazandirdim ve World cup ta iki mac yaptim ilham icin :hıı:

ilk antrteman bitti de ikincisini dusunuyorum :hıı:

Bence çok ayrıntıya girmeden bize yardımcı olabilecek birkaç şey daha ekleyebiliriz. Hava güzelken, sonradan bozar mesela; yağmur yağar... Ya da şu an aklıma gelmeyen bir sürü ufak şey... ^^

benim rp ye ters dusmesin de ^^ eklemeler.. olacak tabi xP rp ile ilgili de planlarim var birileri yazarsa xP

Ters düşmez, zaten ekleme yapmamız gerekmiyor mu? (: Olmayabilir tabii ama güneş, yağmur... Bütün bunları betimlemek bile rp'lerin kalitesini arttırır. Antrenman rp'leri de maçı kazanmamızda belirleyici olacağına göre...

olacak tabi de zaten yeterince zor Lily`nin isi yagmur yagarsa soylenenler cikar xP bu arada bir vurucu bulursak tamam mi takim ? antreman fikrim nasil xP biraz zorlama oldu fikri olan varsa soylesin !

Ben bu gece yazarım sanırım. O kadar yazmam gereken ders rpleri var; ama onları erteleyeyim, dersler kaçmıyor ya (: Ayrıca renk uyumluluğunu unutmayalım. Aklıma bir fikir gelmişti. Her takım oyuncusunun rp renkleri, boyutlar ve stil birbiriyle uyumlu olursa bu puanımızı artırabilir. Örneğin; biri rpsini beyaz yapar, biri gri yaparsa ortaya hoş bir görünüm çıkmaz. Herkesin aynı yapması -konuşmalar, düşünceler serbest- daha güzel görünür. Bunu rplerimizi antremana göndermeden önce halledebiliriz.

yazılar Silver başkasının konuşması FF0033 düşünceler FFFFCC ve kendi konuşmalarım deepskyblue ben böyle yapıyorum renklerimi gayet güzel oluyor siz nasıl yapıyorsunuz?

onları bılemem ama genelı ne denıyordu unuttum gri oluyor bende xD ben griyi hoş buluyorum ama Rolling Eyes

boyut.. kararlaştıralım ona göre xP pm ve msn le karar vermekten yanayım ben hım

Bence düz font kullanmalıyız. Beyaz taraftarıyım ama gri de hoş duruyor ^^ Uyumlu olmak istiyorsak diyalog renklerimiz de aynı olmalı bence...

Arkadaşlar herkes birbirine msnin verse ordan görüşsek bende kimsenin msnini yok çünkü.

oyku_thegreat@hotmail/com

ekle bende var cogu kisi izin verenleri veririm xP

Tatyana degilsin sen di mi Rolling Eyes

meredith.92@hotmail.com
Çok sık girmesem de, girdiğimde benimle de buradan konuşabilirsiniz. ^^

Ben her zamanki renklerimi kullandım bu rpde. Daha sonra ortak bir renk kararlaştırırız; tekrar düzenleriz.

---
Quidditch Antrenman Giriş Rp'si

Hastane Kanadı’nda geçen sıkıcı günlerinden sonra ilk defa yatakhanede doğru düzgün bir uykuyla eski formuna geri dönmüştü. Hareketli biri olarak bacağının yaralanması ve yatakta hareket etmeden dinlenmek, kendisine göre çok zor bir işti. Bu günlerden sonra kendisine en çok iyi gelen şey yürüyebilmekti. Bacağının eskisi kadar acımadığını fark ettiğinde sıkıcı günleri ve bağımlı olduğu yatağı terk etmek ona hiç de zor gelmemişti. Atabildiği kadar hızlı atarken adımlarını, yüzündeki gülümseme bulunduğu durumdan ne kadar memnun olduğunu ortaya koyuyordu. Yatakhaneye girdiğinde kendisine deli diyebilecek kız öğrencileri takmadan, bedenini yatağına atmıştı. O sıkıcı günlerin üzerine güzel bir uyku çektikten hemen sonra, kendisini iyi hissetmesini sağlayan bir ‘Quidditch Antrenmanı’ üşüşmüştü zihnine. Gözlerini açmadan hayal etti kendini süpürge üzerinde uçarken. Kısa süren hayalin sonrası midesinden gelen seslerle acıktığını anladı. Midesine daha fazla eziyet çektirmeden, yatakta doğruldu. Üzerine hemen geçirdiği kıyafeti, attığı neşeli adımlarla Büyük Salon’a indi. Ravenclaw masasına geçip karnını doyurduktan sonra bahçeye çıktı. Hastane Kanadı’nda geçirdiği günlerden sonra temiz havaya çok ihtiyacı vardı.

Ellerini cebine soktuktan sonra her adımıyla çıtırdayan, yerleri gizlemiş sonbahar yaprakları, onun sonbahar mevsimine olan hayranlığını son safhaya taşıyordu. Ne suçu vardı ki toprağın gizlenmesini gerektirecek? Her şeye rağmen sararmış sonbahar yapraklarını bunu çok iyi beceriyordu. Esen hafif rüzgârla oradan oraya taşındıkça da saklanacak bir sürü toprak var oluyordu. Küçük yüzünü gökyüzüne doğru kaldırınca sadece göz kamaştıran güneş, havanın sıcaklığının artmasına hiç yardımcı olmuyordu. Yine de hava o kadar soğuk değildi, Quidditch için rahat koşullar baskındı. Bu iyiydi işte, rakipleriyle maç öncesi karşılaşmadan önce çok iyi bir şekilde hazırlanmaları gerekiyordu ve bunda hava koşulları da etkiliydi. Antrenmanın başlamasına daha vardı ve bu süreç içinde yürüyüşe çıkabilirdi. Hem sonbahar günlerinde yere düşen sonbahar yaprakları eşliğinde yürümeyi çok seviyordu. Fransa’da malikânelerinin büyük bir bahçesi vardı içinde büyük ağaçlar vardı. Sonbahar gelir gelmez yapraklarını döktüklerinde Stef küçüklüğünden olsa gerek ağaçlar için yas tutardı. İlkbaharın gelişiyle de sevinç çığlıkları atardı; çünkü o zaman da ağaçlar döktüğü yaprakları geri kazanmış olurdu tüm yeşillikleri ile. Malikânenin kütüphanesinde geçirdiği saatler kadar bahçede de geçirirdi zamanını. Arkadaşı yoktu; ama kendi başına eğlenmeyi biliyordu o zamanlar. Şimdi ise yüzündeki her gülümseme için bir dost yüzü görmesi gerekiyordu.

Hüzünlü bir gülümsemenin ardından üzerindeki hırkaya sıkı sıkı sarıldı. Nefes alırken duyulan titrek sesi içindeki sonbaharı gösteriyordu, dışarıdaki sonbahara. Tek başına kalakalmış hissediyordu kendini. Annesi ve babası yoktu artık hayatında. Babası, annesini öldürmüş ve çekip gitmişti. O çekip giderken çaldığı Stef’in hayatını geriye getirecek ne vardı? Hiçbir şey… Kendisini hemen karşısında duran bir ağaca benzetti, yaprakları eski yaşamından parçalardı. Karşısındaki ağacın ise hiçbir yaprağı yoktu, çırılçıplak duruyordu. Stef de o ağaç gibiydi, eski yaşamı solup dökülmüştü. Gözleri yanmaya başlarken o hala karşısındaki ağaca bakıyordu; ama bu sefer özlemle değil, nefretle. Kendisini bu kadar üzdüğü yetmişti, mutlu olmanın zamanı gelmişti. Ne kadar çok tekrarlamıştı bu düşünceyi. Peki ya sonuç neredeydi? Elleri bomboştu, hiçbir sonuca ulaşamamıştı. Belki üzülmesi gerekiyordu, içine atmak yerine. Kendisini rahatlamış olarak hissettiğinde de mutlu olmalıydı. En iyisi bu olmalıydı; çünkü üzüntüsünü içine atmaya devam ederse, patlamaya hazır bir bombaya dönüşecekti.

Esen rüzgâra inat, üzerindeki hırkayı çıkartıp beline bağladı. Rüzgâr iliklerine kadar işlesin istiyordu. Bu yaşına kadar üşümemek için kat kat giysiler giyerdi. Yağmurlu havalarda üşümemek için dışarıya çıkmazdı, oysa kaçırdığı onca şey varken. Artık kaçtığı şeylerle yüzleşmek istiyordu. Kısa süren bir titremenin ardından soğuk havayı tüm hücrelerinde hissetti. Saniyeler geçtikçe üşümesi sona eriyordu, alışıyordu bedeni serin havaya. Bir an önce yağmurla da yüzleşmek istiyordu, yağmur damlalarını yüzünde hissetmeyi. Yürüyüşüne devam ederken mevsime inat etmiş yeşillikte bir ağaç gözüne çarptı. Bu yeşillikle son anlarını yaşıyor olmalıydı ağaç. Gülümseyerek adımlarını ağaca doğru sıklaştırdı. O sırada aklına gelen antrenman adımlarının kuleye doğru dönmesine sebebiyet verdi. Eskisi kadar hızlı koşamıyordu daha, bacağı tam olarak iyileşmemişti, arada sırada acıyordu. Yatakhaneye girer girmez Quidditch cüppesini sandığından çekip çıkarttı. Onu üzerine geçirirken yatakhaneye giren iki kız yüzünden keyfi kaçmıştı. Hakkında söylenenlerin hepsi o kızların sayesinde okula yayılmaktaydı. Kızlara öfkeli bir bakış attıktan hemen sonra saçlarını atkuyruğu yaptı. Antrenman sırasında saç tutamlarının gözüne girmesini istemezdi. Dakikalar geçerken hızlanması gerektiğini kendisine defalarca hatırlattı. Son hızıyla yatakhaneden çıktı ve bahçeye indi.

Quidditch Sahası’na girdiğinde elinde süpürgesi, etrafı tarıyordu. Hava hiç istifini bozmamış, aynı serinlikteydi. O sırada bir karaltı dikkatini çekti ileride duran. Ona doğru yaklaştıkça, o karaltının sınıf başkanlarından Lily olduğunu fark etti. Quidditch konusunda yardımlarını beklediği kişilerden biriydi Lily. Şirin gülümsemesini takınarak ona doğru ağır adımlarla yaklaştı. Kovalayıcı olarak takımda görevdeydi. Maça kadar bu görevde çok iyi olmalıydı, bunun için de çok çalışması gerekiyordu. Lily’nin de takım kaptanı olarak, kendisine yardım edeceğini inanıyordu. Yanına geldiğinde gülümsemesi hala suratındaydı. Şirin sesiyle ona selam verirken sol eliyle tuttuğu süpürgeyi sağ eline aldı.

“Selam Lily. Bizden başka kimse yok mu?”

bu nee

b..b..b... superr :hıı:

Harika olmuş benden demesi... Bende Salı veya Çarşamba koyucam o zaman gelicekmiş internet... Lily bende playstation'da World Cup'ı oynuyorum süper bir şey. Antrenman için yani. İyi alıştım, sardım ona.

xD

bu arada vurucu antremanı ıle ılgılı bır seyler sormustum bu yada Quıddıtch baslığında bir yorum alabilirsem ona

Soru neydi Lily?(Bulamadım xP)

Bu arada msn= hayat_yasanabilir@hotmail.com

İki tane daha var ama neyse vermiyim...xP

Stefania; bende diğerlerina katılıyorum, kesinlikle mükemmel olmuş (: Yalnız bir şeyi atlamadık mı? Yani sabah kalkıyoruz, antrenman yapmadan önce bir Büyük Salon'a uğrayıp kahvaltı yapmamız gerekmiyor mu? Tabii yanılıyor da olabilirim...