Ravenclaw ~ Hufflepuff İlk Örnek Maç

Tam bludger'ı tekrar aramaya başlamışken takım arkadaşım Disbel'in elindeki sarı küçük topu görüyorum, havayı yumruklamak için ellerimi kaldırıyorum ve iki elimi de bıraktığımı görüp biraz yalpaladıktan sonra zafer turu için birbirinin süpürgelerini tutan arkadaşlarımın yanına giderken beni ıskalamış olan Stefanie' ye bir dil çıkarıp saçlarımı savuruyor ve zafer turuna katılıyorum.

Topu var gücümle fırlatırken gelen omuz darbesi ile az da olsa hızım kesiliyor. Zaten karşı takımın tutucusu oldukça hazırlıklı, Quaffle' ın geçmesine izin vermeden tutuyor. Arkamı henüz dönemeden Hufflepuff tribününden gelen haykırışlara kafamı çeviriyorum. Aman Tanrım! Disbel Snitch' i yakalamış! Artık sayı yapamamış olmanın hiçbir önemi yok. '' Yaşasın Hufflepuff! '' diye bağırarak sahada zafer turu atan arkadaşlarımın arasına karışıyorum...

İnanmıyorum. Kazandık. Bir süre süpürgemde hareketsiz durduktan sonra kendime geliyor ve Disbel' e doğru uçuyorum. Gerçekten çok iyidik. Hayır. Süperdik. Yaptığımız antremanlar işe yaradı. Çok sevinçliyim. Dİsbel' in sırtına dostça vurduktan sonra Tiffanié' ye uçuyorum.Gerçekten çok yara aldı. Onu peşime takıyorum ve bir tren oluşturuyoruz. Merlin, bu ne böyle.. Belinda' nın çektiği trenle seyircilerimizi selamlıyoruz. Ravenclaw' ların suratları görülmeye değer. Slytherin' liler de aynı. Gryffindor tribününün üzerinden uçarken Sasha ve Angelina' yı selamlıyorum. Ardından havayı yumruklamaya başlıyor ve '' Kazandık! Yaşasın Hufflepuff! '' diye bağırıyorum.

Quaffle’ı takip ederken bir de ne göreyim! Snitch Disbel’in duvar gibi elinin arasında resmen ağlıyor. Sinirle süpürgemin yönünü aniden değiştiriyorum ve hemen önüme çıkan Elina’nın bana dil çıkarttığını görüyorum. “Sen bana bir bludger bile atamadın!” diyerek ona daha da yaklaşıyorum. Sol elimle süpürgemi iyice kavradıktan sonra diğer elimle nefret ettiğim o cılız sarı saçlarına yapışıyorum. İyice bir sarstıktan sonra bana gülerek bakan Odessa’ya göz kırpıyorum. Bu maç bizim! "Noldu, saçın mı bozuldu?"

Quaffle'ı yakalama hayalleri kurarken bir anda olanlar oluyor, Disbel Snitch'i yakaladı. Lanet olsun! Sinirimden ağlamak üzereyim ama istifimi bozmuyorum gözlerim kazanma heyecanıyla coşan Hufflepuff'ları tarıyor, kendi kendime küfürler ederek kafamı yere eğiyorum. Ama yoo, bu kadar değil, olamaz. Süpürgemi doğrudan sevinç nidaları atan oyunculara doğru kırıyorum, bir araya toplanan sürünün içinden Belinda'nın yanına güç bela ulaşıyorum ve "Şanslıydınız, sadece şimdilik!" diyorum buz gibi bir sesle, süpürgemi sertçe kıza çarptırıp dengesini kaybetmesini sağlıyorum. Allak bullak suratıyla bana bakan kızın haline küçük bir kahkaha patlatarak "Ne o? Sarsıldın mı narin şey?" diyorum.

Beklenmedik bir anda Disbel'in snicth'i yakalaması ve maçın bitiş düdüğü çalması biran sendelemesine neden oluyor. Hufflepuff'ın maçı kazanması zaten gergin olan sinirlerini iyice bozuyor ve süpürgesinin üzerinde öfkeden kuduruyor. Trübünlere sevinç gösteren Hufflepuff'lara bakıp küfürler yağdırıyor. Ardından gözüne Mia takılıyor. Kocaman sırıtmasıyla gezinen kıza maçın başından beri duyduğu öfke son kademeye ulaşmış vaziyette ilerliyor. Kızın yaına yaklaşır yaklaşmaz süpürgeinin arka kısmıyla kızın süpürgesine vuruyor ve elleri havada trübüne el sallayan kız biranda dengesini kaybediyor. Sinsi sinsi gülerek yanından geçiyor. "Hala sevinebilecek misin bakalım?

Quaffle'ı yakalamayı umut ederken; Molaco'nun sitch'i yakalaması yüzüme bir şamar gibi iniyor. Öfkeden köüprmüş bir halde sonucun 160'a 10 olduğunu fark ediyor ve süpürgemi titreyen ellerimle sıkıca kavrayarak maç boyunca beni deli eden, şimdi ortalıkta sevinç çığlıkları atan Tiffanié'ye yöneliyorum. Kız mutluluktan önünü bile görmüyor, tabii bende yanından geçerken ufak (!) bir çarpma ile süpürgesine güzel darbeyi indiriyorum. O ise süpürgesine tutunarak dengeyi sağlamaya çalışıyor. Alaycı bakışlarımı ona dikerek kıs kıs gülüyorum. Bu maç burada bitmedi!

Topu tutmuştu tutmasına ama Disbel'in elindeki snitch'i gördüğünde; tüm umutları suya düştü. Aynı anda bağıran Hufflepuflı'lar iyice sinirlerini bozmuştu. Süpürgesinde hızla uçarak Disbel'in yanına geldi. Maçın başından beri zaten sinir olmuştu ve yenilmenin verdiği sinirlede Disbel'in yüzüne bir tane indirdi. Neye uğradığını şaşıran çocuğu da şu sözleri tısladı ''Bu tokat gözlerinde hasara yol açıp, o güzel duvarlarını görmene engel olmaz umarım'' Ardından kahkaha atarak, ileriye doğru hızlıca uçarak takım arkadaşlarımın yanına varıyorum.

Karşı takımın maçı kazandığını görünce kan beynime sıçrıyor! Olamaz bu! Süpürgemi Lumina'ya doğrultuyorum ve hızla uçuyorum. Birkaç saniye sonra sırtına bir yumruk geçiriyorum, mükemmelim! Lumina can havliyle bağırırken bende gülmekten iki büklüm bir şekilde takım arkadaşlarımın yanına varıyorum.

Rp Out ~ Noooluyoo yaaahuu, delirmiş bunlaaar xD Zuhahahahahahaha

Misafir

Rp out:

Nıhahahaha!

Rp out:

Sorun yok hala duvarı görebiliyorum. Yaza kadar geçsin bu göz Chin Seddi'nin önüne bu gözle çıkarsam sana gösteririm Jony

Chin Seddi :gül:

İşte takım diye buna denir! Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için!

Kesinllikle! Kimse bizimle boy ölçüşemez bu konuda :hıh:

Ölçüşene Şekil A1 de görüldüğü gibi dalıveririz xP

RP OUT!

Ne yani biz dalmaz mıyız? Yiyosa bi dahakine siz yenin =)

Aynen öyle! Bide bu daha örnek maç. Asıl maçı düşünemiyorum artık :f Size tavsiye siz bizi yenmeyin sakın. Hayır ben sağlığınız için konuşuyorum =) Sizin iyiliğinizi düşünüyorum =)

Yeneriz, yeneriz, yeter ki siz isteyin efenim. 'Yiyorsa dalınız.'

Elbette yeneriz, siz istedikten sonra!!!

Ama merak etmeyin biz böyle daldırtmayız kendimize xD

Ben varken zaten yenmeniz biraz zor da hadi bi şekilde yenerseniz 'Yiyorsa Kaçmayınız.'

Aah, bizi yumruklamak isterken önünüzdeki duvara toslamazsanız iyi edersiniz efenim. Dikkat edin, sonra bir de Hastane Kanadı'nda ziyaretinize gelmeyelim.

Yenildik; ama yeneriz. Dalarız; ama ezilmeyiz.

Kendine fazla güvenenlere de yediririz...

Yendik ve yenilmeyiz. Dalmadan da ezeriz.

Öyle bir durumda ziyaretinize de geliriz.

Sizi de bekleriz efendim.

Aah yaratıcı zekanıza hayranım. Tabii; sözlerini kullanmak için bir Ravenclaw'dan iyisi bulunamaz, öyle değil mi? XD

Bulunur. Koskoca Trasnjor Tan'mar var. Bir raw a mı kaldık ya xD

"Sırtındaki bıçağı, acısını hissetmeden kıramazsın."

Görünen öyle ki Tan'Mar size pek yardımcı olamamış, az önceki sözleriniz pek yaratıcı değildi çünkü? XD Neyse; susun bence, ne de olsa kavgayı devam ettiremeyen hafıllar ancak Raven'lerin sözleriyle yetinirler. (: