Sophié Anna Boleyn

İsim: Sophié Anna Boleyn
Cinsiyet: Bayan
Sihirsel Soy: Safkan
Fiziksel betimleme:


Kişiliği:

Elizabeth'i tanımlayan üç kelime zeki, asi ve gururlu. Bu üç özelliği Elizabeth'i herkesden daha farklı kılar. Gururludur, eğerki birisi gururuna dokunacak olursa intikam alır. Zaten bu karşıdaki kişinin en büyük hatası olacaktır. Hırçın ve asidir. Özgürlüğüne düşkündür. Özgürlüğünü kısıtlamak kesinlikle mümkün değildir. Fazlasıyla zekidir. Zekasıyla bir çok sorundan sıyrılır, bir çok meseleyi en mantıklı şekilde çözer ve asla mantığının önüne duygularını geçirmez. Onun için mantık önemlidir. Kibirli ve sinsi bakışları bazen etrafındaki insanları çileden çıkarabilir. Hırslıdır. Bir şeyi taktımı o şey ya olacaktır yada olacaktır. Başka bir seçenek yoktur. Kararlıdır. Cesurdur. Laf kalabalığını, yalakalığı, yalanı ve sorumsuz insanlardan nefret eder. Kendisine çok güvenir. Özgüveni oldukça yüksektir. Bencildir. Sivri zekasıyla şeytana pabucunu ters bile giydirebilir. Sabırsızdır. Bir şeyin illa o dakikada, o istdiği anda olmasını ister. Beklemeye, sabretmeye tahammülü yoktur. İnatçıdır. Ayrıca ciddidir. Sululuğu sevmez. Yerine göre insanlara sıcak yerine göre soğuktur. Tehlikeli işleri yapmaya bayılır. Kavgacıdır. Lafın altında kalacağına taşın altında kalmayı tercih eder. Dediğim dediktir. Hareketleri çoğu zaman erkek gibidir. Kaba hareketlerde ve kaba sözlerde bulunur. Sinirlendiği zaman onu kimse durduramaz.

Ailesi ve yaşamı:

Sanatın, dinin ve tarihin iç içe geçtiği bir şehir olan Roma'da köklü bir aile olan Boleyn ailesidir. Boleynler hırsları, azimleri, cesaretleri ve sivri zekaları ile ünlüdür. Sophié'nin babası Karanlık Lord'un en önemli hizmetkarlarından birisidir. Annesi ise zümrüdüanka yoldaşlığının en önemli hizmetkarlarından birisidir. Sophié aydınlık ve karanlık arasında gidip gidip gelmekte ve artık bir tarafı seçmek zorundadır.


Basit RP örneği:

Sessiz, yarı karanlık bir ortam. Pencere camlarına vuran yağmur damlalarının çıkardığı sesti sadece ortamda duyulan.

Bir yanda eski tahta sandalyeye çökmüş, elinde ateşviskisini yudumlayıp düşünceli bakışlarla buğulu cama başını yaslamış genç kadın.

Yalnız olacağım, hep yalnız ve mutsuz. Başka çare yok. Canım acıyor her seferinde daha da kötü oluyorum etrafımda insanlar oldukça. Her seferinde çevremdeki bir şeyin daha kaybolması, kurumuş yaprak gibi yere düşmesini izlemek içimi acıtıyor. Artık yoruldum, sıkıldım. herşeyin yolunda gitmesi bu kadar mı zor? İstediğim sadece bu biraz huzur biraz mutluluk,biraz sevgi…

Kafasını kurcalayan düşüncelerden yorulmuştu, daha doğrusu yaşadıklarından, yaşamdan yorulmuştu. Kaybetmekten yorulmuştu. Bir an için herkesten nefret ettiğini düşündü. Tüm bu olanların suçunu tanıdıklarına atmak çok kolay geliyordu ona. Kendini avutacağını düşünüyordu bu şekilde. Ama kendi de biliyordu ki bu daha fazla acıdan başka bir şey getirmiyordu.

Artık ders almaktan bıktım. Bir şeyler yaşayıp bir çok sene bunların izlerini taşımaktan yoruldum. Her insanı kendim gibi sandığım için yanılgılara düşmekten , insanları kaybedeceğim korkusuyla her an tetikte olmaktan, hakkettiğim sevgiyi bulamamaktan , yanlış kişilere değer vermekten ötürü çok acı çektim. Artık yepyeni bir hayat istiyorum. Zorluk çekmeden, mutlu olabileceğim bir hayat için fazlasıyla acı çektim. Kendim için yaşamanın vakti geldi. dedi kararlı bir tavırla. Tüm bunları dışa vuruyordu şimdi. Yalnızdı nasılsa kimse onu duyamazdı.

Yumuşak elleriyle gözlerinden akan birkaç damla yaşı sildi. Artık üzülmemeli, kendine gelmeliydi. Bundan sonra hiç kimseye hak etmediği değeri vermeyecekti. Sandalyeden yavaşça kalktı ve sandalyeyi yakında duran masaya yanaştırdı.Bara geçti ve elinde duran boş bardağa biraz daha içki doldurdu.

Şimdilik beklemekten başka bir çaresi yoktu. İçkinin etkisiyle yaşananları kısa sürede atlatmayı dilemekten başka bir şey elinden gelmiyordu…

hala seçilmedi ??