Mika Takara Yuu

İsim: Mika Takara Yuu
Cinsiyet: Bayan
Sihirsel Soy: Safkan
Asa: 14 inç, anka teleği
Fiziksel betimleme:

Yüzünde genelde hınzır bir gülümseme vardır. Hayattan zevk alan ve eğlenceden başka hiçbirşey ile ilgilenmediği için giyimi şık ve rahattır. Saçları beline kadar uzanır. Genelde kahverengi olsada Mika onları boyamaktan hoşlanır. Bu yüzden lakabı "Gökkuşağı" dır. Saçlarını gerekse düz gerekse dalgalı kullanır. Kıvırcıktan hoşlanmaz. Gözleri çok açık mavidir. Genelde buz etkisi yaratır. Kimse onun gözlerine uzun süre bakmak istemez çünkü her zaman akıllarının okunduğunu düşünürler.

Kişiliği:

Değer verdiklerine dürüst olsada genelde çok yalancı bir kızdır. Disiplinli bir ortamda yetişmesinden ötürü daha fazla şımarmış ve kafasına estiğini yapan bir kız olmuştur. Çok fırlamadır ve devamlı konuşarak insanları bezdirir. Devamlı insanların arkasından işler çevirmekte ustadır. Bir yaptığı diğer yaptığına uymaz. Dedikoduya bayılır. Çok az iyi arkadaşı vardır. Eğlenmeye ve dansa bayılır. Hiçbirşeyi düşünmeksizin hareket eder. Sinsidir ve birilerine zarar vermeyi sever. İnsanları birbirlerine düşürmekte çok büyük bir eğlencedir onun için. Zekidir ama bunu hain planları için kullanır. Eğer onunla arkadşa olucak kişi dikkatli biri değilse Mika onun başına iş açabilir.

Ailesi ve yaşamı:

Mika, Çin İmparatorunun biricik kızıdır. Annesi Japon, babası ise Çinlidir. Çin Seddi'ne sadece bir tepe kadar yakın olan büyük bir şatoda yetişmiştir. Devamlı ayağına hizmet görmüştür. Birde küçük kardeşi vardır. Mia onun tersine ayağına hizmet edilmesini sevmeyen sorumlu bir kızdır. Bu yüzden Mika ile asla anlaşamazlar. Mika ona hizmet edenlere karşı hiç kibar değildir. Ailesi Çin Seddi'nin yapıldığı zamanlarda oluşmuştur. Aile kurucularının çoğu Selçuklularla yapılan savaşta hayatını kaybetmiştir. Büyük büyük dedesi ise aileyi kurtarmak amacı ile birkaç aile üyesini bir araya toplayarak soyu devam ettirmiştir.

Basit RP örneği:

Mika merdivenlerden üçer beşer iniyordu. Bugün çok mutluydu. Sonunda annesi ve babası onu yurtdışına göndermeye karar vermişlerdi. Bu disiplinli şatodan ve öğütçü kız kardeşinden kurtulacağı için çok seviniyordu. Son basamaktan sonra büyük bir gümbürtüyle zemine bastı. Tüm salon onun geldiğini anlayarak ona dönmüştü. Mika yüzünde hınzır bir gülümseme ile salona girerken merdivenlerden ince bir ses duyuldu.
"Küçük kardeşim gibisin Mika. Yerinde dur biraz. Başım ağrıyor tamam mı?" Mika hemen ellerini beline koyarak ona döndü. "Zaten sen benden sadece iki yaş küçüksün. Hem artık işime karışamazsın. Ben yurtdışına yani İngiltere'ye gidiyorum ama sen gitmiyorsun" dedi suçlar bir sesle. Önüne döndüğünde anne ve babasının yüzünde onaylamayan bir ifade vardı.

Mika hemen babasının sözde sandalye görünümlü tahtının yanındaki yine sözde sandalye görünümlü koltuğa oturdu. Hemen yemek yemek ve babasıyla yurtdışı hakkında konuşmak istiyordu. Bu yüzden sesini epeyce yükselterek "Katie nerde benim yemeğim! Çok açım!" diye bağırdı. Annesi hemen ona dönerek elini dudaklarına götürerek susmasını işaret etmişti. "Biz sana terbiye öğretmemişiz gibi davranıyorsun Mika! Mia 9 yaşında olmasına rağmen senden kat kat terbiyeli. İngiltere'deki okulunda böyle şeyler af görmez. Kendine çeki düzen ver ve cebinden çıkardığın asayı sallamayı bırak!" Mika çoktan cebinden asasını çıkarmış rastgele etrafa sallıyordu. Pek çok büyü bilsede, bildiğini onların bilmesini istemiyordu.

3. Sınıf Slytherin

- Büyücü Konseyi -