Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Trista Elvira Mentieth

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Trista Elvira Mentieth

Trista Elvira Mentieth


Kadın
Ruh hali : Trista Elvira Mentieth Heyup7
Mesaj Sayısı : 1
Yaş : 33
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11288
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 23/11/08

Trista Elvira Mentieth Empty
MesajKonu: Trista Elvira Mentieth   Trista Elvira Mentieth Icon_minitimePaz 23 Kas. 2008, 11:41

İsim: Trista Elvira Mentieth
Cinsiyet: Bayan
Sihirsel Soy: Safkan
Asa: Bilinmiyor...
Fiziksel betimleme: Kahverengi genelde kısa kestirdiği saçları vardır. Gözleri ela gibi bir renktedir. Rengin tam bir adı olmadeığından ela ile yeşil arası bir renk diye düşünülür. Yüzü minyondur ve burnu ufacıktır. Çok hareketli olduğundan vücut yapısı küçük ve hareketleri için enektir. Fiziği çok mankenimsi bir özellik taşomasada yüzü çok güzel ve kendide çok şirindir. Bakışları ne kadar kişiliğine uymayıp masum olsada hareketleri ve davranışları bu bakışlarının masumiyetini yok eder. Genelde hafif ve rahat kıyafetler giyer. Büyücü cübbesini çok az giydiği için ailesiyle kavga etsede o tshirtleriden asla ayrılamaz.
Trista Elvira Mentieth 2yuhwfn
Kişiliği:
Eğlenceli bir hali vardır. Kitap okumayı sevsede asla saatlerce kitaba dalıp hayatı unutmaz. Hiperaktif bir yağısı olduğundan bir yere bağlı kalamaz. Durmadan etrafda dolanır ve koşmaya bayılır. Günde bir kaç metre koşmazsa yerinde duramaz. Elleri hiç durmaz ve durmadan konuşur. Çok konuştuğunu söyleselerde sesi çok har,ka olduğundan kimse bu durumu anlamaz. Sesini mükemmel kullanır ve şarkı söylemeye bayılır. Ama bulanıklardan ve melezlerden nefret ettiği için onların yanında asla neşeli hali yoktur. Çok kibirli olduğu ve kendini çok beğendiği için başka kimseyi gözü görmez. Hayatında asla birine aşık olmamıştır. Aşkın hayal ürünü bir saçmalık olduğunu düşünür. Muggleların uydurduğu bu berbat ilişki türümnü asla yaşamamaya kararlıdır. Mugglelarla ilgili en ufak bir eşy duymak sitemez. Hogwarts'ın bulanıklardan ayıklanması gerektiğini düşünür. Bu bulanıkları ortadan kaldırmak için her şeyi yapar.
Hobileri :

- Şarkı söylemek
- Koşmak
- Aynaya bakmak
- Bulanıkalra işkence yapmak

- Safkanlığıyla övünmek
- Muggle yanlılarıyla dalga geçmek


Fobileri :
- Ona hiç bir şeyi zorunlu kılamazsınız...

Ailesi ve yaşamı: Mentieth ailesinin kökleri 1809'a kadar uzanır. Hatta en genç olan aile üyesi Trista olduğundan onun sonuncu üye olduğu düşünüklür ama bu ailenin köklerinin asla zedelenmemiş olması yüzünden sonunda mutlaka soylarını devam ettireklrine emin olunur. ÇOk önceler ailenin geneli iyilik yanlığı olsada 1900'lü yıllardan sonra aile kötülüğü ve düello kabiliyeti ile anılmaya başlar. Aile üyelerinin hepsine büyük bir düello ecerisi verilmiştir. Bu beceriyi geliştirmek için her yeni doğa aile üyesi beş yaşına bastığında düelo tekniklerini öğrenmeye başlar. Bu düellolarda lanetler ve yasak büyüler öğretilir ve kullanılır. Savunla büyüsünün çok az yaptıkalrı bilindiği için daima yenilecekleri düşünülür ama aile üyelerinin bu güne kadar düello yapınca yenildiği görülmemiştir. Lanetler konusunda uzman oldukları için kimse onalra yaklaşamaz. Malikaneleri çok uzak bir eyrdedir ve yeri tam olarak bilinmez. Kimse oraya gitmeye cesaret edemez. Oraya izinsiz girenlerin bodrumlarındaki işkence odalarında işkenceyle delirtildiği söylenir. Ailenin bir çopu hatta neredeyse hepsi çatal ağız olduğundan Slazar Slytherin^le bir akrabalıkalrı oldukları düşünülür.

Basit RP örneği:

Pişman mı olması gerekiyordu bunca yıl sonra. Kuzeni için hiç savaşmadan vazgeçti diye pişman mı olmalıydı? Ama James'de onu hiç aramamıştı. Onun suçu değildi bu. İçinde bir kuzen özlemi mi olmalıydı? Neden ona karşı sadece bir insanın böceğe hissedebileceği duyguları hissediyordu? Nedeni neydi böyle olmalarının? Bir kavga yüzündendi bütün bunlar. Oysa James'le Tom değildi kavga eden. Babalarının görüş farklılıklarıydı bu. Ne kadar kolaydı söylenmesi. Ama bu kolay olan onları yıllardır birbirlerinden ayırmış ve birbirlerinden nefret ettirmişti. James ve babası yanlış tarafı seçmişlerdi. Ama kendi babasıda onlara doğru yolu göstermek yerine hemen onları silmiş ve bir daha görüşmemişti. Yazık olmuştu James'e. Tom ona gerçeği gösterbilir ve neyin doğru olduğunu anlatabilirdi. Ama artık geç kalmıştı her şey için. James büyümüş ve diğer büyücüler gibi yanlış yolda ilerlemeye başlamıştı bile. Seçmen şapka onu Gryffindor'a koyduğunda ilk hata yapılmıştı. James cesurdu ama yanlış yerdeydi. Tom'la beraber neler başarabilirlerdi. Oysaki şimdi düşmanlardı. Sonsuza dek James kararlı olursa düşman kalacaklardı. Ama Tom hala ona dopruyu anlatabileceğini düşünüyordu. Ne kadar bulanıklarla arkadaş olursa olsun. Ne kadar yıllardır muggle aşıklarından ders almış olsada onda bir ışık olmalıydı ne de olsa Tom'un kanındandı. O saf kanı taşıyordu. O diğer bulanıkalrdan bir farkı vardı.

Tom bunları düşünürken koridorda o eşsiz Slytherin cübbesiyle dolaşıyor ve kuzenini arıyordu. Veletlerden bir kaçı ona çarpmıştı. Tom hemen asasına asılmış ve bir lanetli söz söylemeye kalkışmış ama artık Dyrmstrang'da olmadığını hatırlıyarak kendini sıkmıştı. Veletlere bakarak "Sizi pis veletler bir daha bana dokunmaya dahi tenezzül etmeyin." diye haykırdı. Çocuklar korkuyla çekildi ve geriye kaçışmaya başladı. Gülümsiyerek çocukların gidişini izledi. Çocuklar ondan korkmuş ve çok şükür gereken saygıyı göstermişti. Buna sevinmişti ancak yapması gereken son bir şey vardı. Bu yüzden asasını çocuklardan birinin bacağına uzattı ve hafifce salladı. Çocuk birden yere takılıp düştü. Etrafta duran bir çok kişi bu düşen ufak çocupa bakarak gülmeye başladı. Tom'da hafifce sırıttı. Sonra kendi kendine "Zavallı pis bulanıklar " diye söylendi. Bu tiplerin buraya alınmasının son derece berbat olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden onlara acı çektirmenin yerinde olucağını düşünüyordu. Genede şu anda yapıcak başka önemli işleri vardı. Kuzenini bulmalı ve birazda onunla eğlenmeliydi.

Tom hafifce başını çevirdi. Kompartıman camından içeri baktı. İçeride iki kız vardı. Kızlardan ikisininde saçı sarıydı. Tom hafifce sırıttı ve dalga geçer gibi "Bu okuldada tüm hatunalr sarışın." diye söylendi. Kuzenini bu kompartımanda olmiyacağını düşünerek kafasını çevirdi. Ama birden kızlardan birinin sesi duyuldu. Kız kuzeninin adını söylemişti. Kız Slytherin ev Gryffindor arasındaki kavgadan söz edip Slytherin'de olan bir kızın saçını başını yolmaktan bahsetmişti. Kızın adını Euterpe olarak teleffuz etmişti. Tom hafifce gülümsedi ve "Kim bu kız bir öğrenelim." dedi. Ama bunu sornaya bırakarak kompartımanın kapısını açtı. İçeriye girdi ve arkasından kapıyı hızla çarptı. Gerçektende pencere kenarında üzerinde berbat Gryffindor cübbeli kuzeni oturuyordu. Gözlerindeki parlaklık sönmüş gibiydi. Dışarıda ki yeşil manzaraya bakıyordu. Tom'u farketmemişti buda Tom'un işine gelmişti. Ama kızlar Tom'a sanki bir hortlakmış ngibi bakıyor ve bir Slytherin gördükleri için nefret duyduklarını son derece belli ediyorlardı. Tom ellerini hafifce geriye attı ve kuzenine bakarak "Bakın burda kimler varmış. " diye gülümsedi. Sonra kızlara dönüp "Bayanlar sanırım kuzenimi tanıyorsunuz. Demek ki benide tanımanız gerekli. Ben Tom Marvolo Caliente. Sevgili kuzenimin en nefret ettiği kişi olarak övünebilirim." dedi. Cübbesini özenle düzeltti ve bu cübbeyi giymekten övündüğünü belli eder bir edayla kızları süzdü. Yüzüne kötü bir ifade yerleştirerek "Ne yazık ki sizde benim..." kuzenine bir böcekten bile aşağmış gibi baktı ve "kuzenim gibi Gryffindor'sunuz. Çok acı." diye sözlerini tamamladı. Ama yüzünde hiç bir acıma belirtisi yoktu. Aksine bir nefret ve büyük bir yok etme ifadesi vardı.

Tom kuzeninin hala o marur yüzüne bakıyordu. Kuzeni bir süre kendine gelememiş ve onu tanımaya çalışmıştı. Ama laflarından sonra Tom'u çok iyi tanıdığını belli eden bir edayla ayağa kalktı ve iki adım atarak Tom'a yaklaştı. Şimdi iki kuzen burun buruna durmuş birbirlerine nefretle bakıyordı. Tom hala sinsi sırıtması üstünde nefretle kuzenini süzdü. ellerin ovuşturdu ve kavgaya haazır olduğunu belli etti. Kuzeni hafifce kafsını kıpırdattı. Tom'a çok benziyordu aslında saçları tıpkı Tom gibi kömür karasıydı. Yüz yağısı ve mimikleride benzerdi. Ama Tom'u ondan ayıran tek fark o eşsiz yeşi,l gözleriydi. Kuzeninin gözleri siyahtı ama ikisinin de gözleri büyük bir ateşle parlıyordu. Sadece Tom'un gözlerinde sevginin tek bir kırıntısını bile göremezdiniz. Oysa Dean'in gözleri sanki bir sevgi gölüymüşçesine bakıyordu. Ama Dean o sevgi dolu gözlerinin aksine Tom'a büyük bir nefretle konuştu. Onun verdiği değerleri alaya alarak bir işe yaramaz şeyler için uğaştıklarını belirtti. Tom hafifce sırıttı ve "Bu tartışılır kuzen." diye onla alaylı bir biçimde konuştu. Sonra ileride durmuş onlara bakan kızlara sinsi sinsi baktı. Dean hemen onlara bulaşmamasını yoksa akraba olduklarını bile unutabileceğini belirtti. Tom bunu duyunca dahada fazla sırıttı ve "Biz akraba olduğumuzu yıllar önce unuttuk. Sen hala hatırlıyorsun demek. Ne kadar masumca!" dedi. Kuzenine öfke ve küçümser bir edayla baktı.

Kuzeni aslında onun özlemiydi. Ama Tom bunları geriye atmalı ve gerçekte yapması gerekenlere odaklanmaklıydıi. Bu işte ne duygular vedı ne de acıma hissi. Zaten Tom kimseye acımaz ve onların kendi acizliklerinin sonucu olduğunu düşünürdü. Bunun için aslında kuzenini suçlamıyordu. Onu aciz kılan seçtiği yol ve babasıydı. Ailelerinde ufak pürüzlerin oluşturduğu bir hata. Evet kuzeni sadece bu aile için bir hataydı. Her aileden hatalı çocuklar çıkardı. Ufak bir pürüz. Onu yok etmek ailede kime düşerse düşsün bunun sağlanması bir gereklilikti. Bunun içine sevgi ve kan bağı karışamazdı. Ya yaptığı yanlışlıkların farkına varakcı ya da sonu ölüm olacaktı. Zaten bu yolda giderse onu ailedekilerden önce öldüreceklerine emindi. Ama Tom kendini tutuyordu. Çünkü hala kuzeni için bir umut olduğunu düşünüyordu. O ufak hatanın içinde ileride büyük bir doğru çıkabilirdi. Tom bunun için her şeyi yapacaktı.

Kuzeninin kalp atışklarını hissede biliyordu. Sinirden kalbi hızlı atıyor ve soluk soluğa nefes alıp veriyordu. Tom kuzeninin bu halini çok iyi biliyordu. Hafifce anladığını belirterek alaycı bir şekilde kafa salladı. Sonra hiç acelesi olmadığını ve daha çok eğleneceklerini belirten bir ifadeyle daha demin kuzeninin kalktığı yere oturdu.Kızlara ve kuzenine oturmalarını işaret etti. Sonra hafifce öksürdü ve "Hadi ama daha çok yolumuz var. Bütün yol ayakta dikilmeyeceğiz değil mi?" diye alaycı bir biçimde kuzenine bakt.

(Olursa 4. sınıf çok güzel olur...)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charlie von Diederich
Seherbaz Karargahı & UBBP Genel Başkanı
Charlie von Diederich


Erkek
Ruh hali : Trista Elvira Mentieth Boupi3
Mesaj Sayısı : 2101
Yaş : 29
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12149
Ekspresso Puanı : 49
Kayıt tarihi : 05/05/08

Trista Elvira Mentieth Empty
MesajKonu: Geri: Trista Elvira Mentieth   Trista Elvira Mentieth Icon_minitimePtsi 24 Kas. 2008, 15:40

Slytherin 4. Sınıf

- Büyücü Konseyi -

Not: Sanırım klâvyeyi hızlı kullanan birisin. Fakat daha yavaş kullanmanı öneririm. Çünkü bazı kelimelerdeki harfler birbirine girdiği için anlaşılmamış. Okurken acayip derecede gözüme battı. Ya da mesajını göndermeden önce son bir kere gözden geçirip, düzenleyerek yolla. Rp güzeldi ama aynı şey bunun için de geçerli. -de, - da'ların ayrı yazımına da dikkat et.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
 
Trista Elvira Mentieth
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG Dışı Sayfalar-
Buraya geçin: