Parkın Issız Kısımı

Konu: Parkın Issız Kısımı Paz 08 Mart 2009, 20:13

Lanet olası Yağmur damlaları hızlarını arttırmakla kalmıyordu.Delik postalından içeri süzülüyor ardından yine yırtık çoraplarında rahatsızlık verici bir duygu uyandırıyordu.Aylardır Ayağından çıkarmadığı Kumaşımsı paçavra belkide içerisindeki ette ne mantarlar olduğunu uzaktan bakınca deşifre ediyordu.Bu hava onda herzamankinden farklı bir duygu uyandırıyordu.Bir anda uzaklara dalmıştı çook uzaklara..

Orta şiddetli yağmur Herzamanki gibi hüküm sürdürüyordu.İş yorgunluğu üzerine sıcak bir bitki çayı gibisi olamazdı.Özellikle pencere karşısındaki Evin reisi Sandalyesindeyse keyfine diyecek yoktu.Güzeller güzeli bir karısı vardı...Belkide Az sonra O güzellikten geriye kalacak kömür ..sevgisini de ardında bırakmaya yetmeyecekti..Unutulmaz bir ıstırap ile Umutlarını sönüdrebilecek olan sesin gelmesine az kalmıştı.O anda İlk şimşeğin çakmasıyla birlikte karısından gelen müthiş çığlıkla ayağa fırlamıştı.Hızla aşşağı kata inmek için kavisli bir dönüşle odadan çıktı ve Merdiven kollarına tutunarak adımları 6 şar 6 şar atladı.Üzerine doğru gelen Mor alev etrafı küle çevirmeye yetiyordu.Asasını Ateşe tutarak Oksijeni içeri çekti fakat karısısın buharlanan saçları nı görmüştü bile

"Argghhhhhh!"

Müthiş bir sinir patlaması ardında bir kaç damla göz yaşı getirmişti.Karısının yanan vücuduna bakmak istemezcesine maskeli adamın suratına bir lanet gönderdi.Metal parçasının içeri göçmesine neden olan ışık huzmesi adamın pencereden yuvarlanmasına ve ardından Kaslı vücudunun demirden bahçe çitlerine saplanmasına neden olmuştu.İstemsiz bir hareketle oğluna doğru koşmuştu.Suratına çarpan lanet kayışı koparmaya yetmişti ve cübbeli adama çarpan yeşil ışık yere düşmesine neden olmuştu.Ardında ise haykırışlar ve gözyaşları bırakmıştı bu enstantane..

Bir anda kendine geldi.Yağmur sağnağa dönüşmüştü.İyi giyimli kadının yanına koşarken elindeki içki şişesini yere fırlattı.Bir kaç dakika sonra adamın yanındaydı.Konuşmaya başladı:

"Bayan...Yalnızca 3 dolar! LütfenBayan!"

Çaresizce dilenişi devam ediyordu.Uyuşması gerekiyordu.Bunun içinde Alkol gerekiyordu

Konu: Geri: Parkın Issız Kısımı Çarş. 18 Mart 2009, 21:31

Sıkıcı bir günde parkta atılan adımlar neşesini biraz olsun yerine getirmişti. Yanından geçen adamın para için çırpınışı duygularını harekete geçirmedi bile. Derin bir nefes alarak adamın önüne 10 Galleon koydu. Bir kaç tane de sent.Normalde insanlara acımazdı. Acıyamazdı daha doğrusu ama adamın ıssız bir adadan kaçmış göüntüsü canını sıkmıştı. Kendini yere attı. Duvarın yanına ıslak yerlere çöktü. Eline bir kutu bira aldı çantasının içinden. Bir şişe de adam için. Meyhane mi çanta mı belli değil diye geçirdi aklından.

"İster misin diyeceğim ama isteyeceğini sanıyorum."

Biranın açılırken çıkardığı garip ses ve ardından boğazından kayan o pis tat hiç bir haz vermiyordu aslında. Ama içindeki gereksiz ve saçma hisin gitmesi için ne kadar berbat bir tadı olursa olsun içmeliydi.

Konu: Geri: Parkın Issız Kısımı Çarş. 18 Mart 2009, 21:40

Kadının yavaşca duvara çökmesini garipsemişti..Gülümsedi.Çantasından iki bira şişesi çıkaran kadına ters ters baktı amacı neydi:

"İster misin diyeceğim ama isteyeceğini sanıyorum."

Müthiş ve acınası bir kahkaha patlattı ardından devam etti:

"Dalga mı geçiyorsun onu şişesiyle yutabilirim"

Şişeyi kabaca açtıktan sonra başına dikti.Rahatlatıcıydı.Büyük yudumdan sonra şişeyi yere koydu ve şimşekler çaktı gözünde.Kadının asası vardı.Hızlıca davranarak asasayı kadının belinden kaptı..Pek görünür bi yerde olmasa da asa hatlarını her yerde tanırdı.Bir sözsüz büyü şeklinde şişeyi havaya uçurarak tekrar eline aldı..Burda binlerce muggle arasında bir büyücü görmek hem onu hem kadını şaşırtmış gibiydi.Hele böyle ayyaş-fakir bir büyücüyü görmek kadın için hayli ilginç olacak gibiydi:

"Waow!Biliyormusun biraz dikkatli olmazsan bir gün bir muggle seni bu şekilde gafil avlayabilir."

Hiçbirşey olmamış gibi şişeyi başına dikti ardından tekrar yere koydu.Asayı da kadına geri verdi ve devam etti:

"Yıllardır bir büyücüyle konuşmadım..Bir değişiklik var mı?Yani bilirsin bizim oralarda.."

Konu: Geri: Parkın Issız Kısımı Çarş. 18 Mart 2009, 23:06

Tashi yaşlı görünen adama gülümsedi. Bir büyücü olması nedense içinde doğan hisler doğrultusunda şaşırtmamıştı onu. 6. hissi fazlasıyla güçlü olurdu. "Merak etme. Copperfield gibi ilizyonistim der kurtarırım paçayı." diye söze başladı gayet sakin bir tavırla. Bira şişesi bitmemişsi ama Tashi şişeyi yere bırakarak çantasından maden suyu çıkardı. Midesi şu sıralar çok da iyi değildi nedense. "Bizim oralar hep aynı. Bakanlar sürekli koşuşturuyor. Dükkanların o eski bilgili ve büyü kokan havaları insanın zihnini tek kelimeyle uçuruyor. Diagon yolu fazlasıyla işlek şu aralar. Hogsmade yine aynı. Şu sıra vampirlerde artık göründü. Bir tek bu herkesi ürkütüyor. Eee... Senin ne işin var bu vaziyette. Eminimki göründüğün kadar yaşlı değilsindir." Kısa bir gülüş attıktan sonra devam etti. "Kusura bakma. Sadece fazla ciddi olamuyorum şu sıralar. Haddimin son sınırlarında geziniyorum. Her neyse." dedi ve sustu.

Yağmur hala çiseliyordu. Yoldan geçen insanlar bir ona bir de yanında oturan felaket adama bakıyorlardı. Tahminen Tashi gibi bakımlı ve güzel birinin bu adamın yanında ne aradığını merak diyorlar olmalıydı. Ama o önemsemiyordu. Bir büyücü ne olursa olsun bir büyücüydü. Kanları birbirlerine çekerdi. Ölüm yiyen veya yoldaşlık üyesi... Yaşlı veya genç... Fark etmezdi. Önemsemezdi.

Konu: Geri: Parkın Issız Kısımı Çarş. 18 Mart 2009, 23:21

"Merak etme. Copperfield gibi ilizyonistim der kurtarırım paçayı."

Gülümsedi..Birasından bir yudum daha aldı ve dinlemeye devam etti:

. "Bizim oralar hep aynı. Bakanlar sürekli koşuşturuyor. Dükkanların o eski bilgili ve büyü kokan havaları insanın zihnini tek kelimeyle uçuruyor. Diagon yolu fazlasıyla işlek şu aralar. Hogsmade yine aynı. Şu sıra vampirlerde artık göründü. Bir tek bu herkesi ürkütüyor. Eee... Senin ne işin var bu vaziyette. Eminimki göründüğün kadar yaşlı değilsindir."

Ardından Kadın gülümsemişti istemsizce... Ağzını açtı ve cevap verdi:

"Ah İlginçtir ama 26 yaşındayım..eskilerde esrar dairesi çalışanıydım.Bir gün evim basıldı ve klasik hikaye bla bla bla!"

tam bir Trajediydi onun yaşadığı eski günlere dönüm acıtasyon yapmak istemediği için başını sallayarak bu düşüncelerden kurtuldu:

"Hey sen neyi bekliyorsun? İnsanlar deli gözüyle bakacaklar!ki tahminimce öylesin..Benim gibi bir adamın yanında görünmen itibarın adına pek doğru olmaz..Bira için saol ayrıca bu dünyada Galleon geçmiyor!"

son sözlerinden sonra galleonları kadının eline sıkıştırdı

Konu: Geri: Parkın Issız Kısımı Çarş. 18 Mart 2009, 23:31

Adamın asabi tavrı karşısında Tashi sadece sustu. Adamın eline geri koyduğu galleonları almadı. İçinde garip hisler vardı. Adam asabileşmişti. Tashi sie onu sakinleştirmeye niyetliydi. "Hey sakin ol. İtibarım benim bileceğim bir iş ve ben rahatsız değilim şuan." dedi. Maden suyu bitmişti. Boş şişeden damlayan son yudumlarını da içerek şişeyi çöp kutusuna attı. "Bir büyücünün bu tarafta yaşaması yanlış bence. Geri dön. Biliyorum sen de özlemişsindir. Düşünsene Diagonda yürüyen ufak Hogwartslılar, ayyaş ama eğlenen gençler, kara barlar,bağıran baraka.... Oraların eğlencesini özlemediğini söyleyemezsin." İçinde ne idüğü belirsiz bir kıpırdanma oldu. "Aah... Bir daha o mantarlı makarnadan yersem ev cini olayım!" diye bir söyleniş attı. Kuzeniyle yediği yemeklerde sonu böyle oluyordu.

"Tanışmadık hala bu arada. Ben Tashi. Tashi Blodenka.Peki sen?"

Sesindeki yumuşaklıkta adamı sakinleştirici bir ton takındı. Uzun saçların ve kirli elbiselerin altında bir zamanların başarılı büyücülerinden biri yatıyordu belki de. Büyü alemi onun bir parçasıydı. Gözleri gökyüzünde gezindi. Parçalı bulutlu gökyüzü ağlıyordu. Şimdi evde olmak vardı. Ama kalbi evinde olsa da orayı daha bulamaması içini burkmuştu. Gülümsemeye çalıştı. Adamın sözlerine kulak kesilerek dikkatini toparladı.

Konu: Geri: Parkın Issız Kısımı Çarş. 18 Mart 2009, 23:45

"Hey sakin ol. İtibarım benim bileceğim bir iş ve ben rahatsız değilim şuan."

Sitem edercesine konuştu:

"Olmalısın"

Kadın elindeki maden suyunun şişesini çöpe attıktan sonra tekrar Anthony'nin yanına geldi ve devam etti:

"Bir büyücünün bu tarafta yaşaması yanlış bence. Geri dön. Biliyorum sen de özlemişsindir. Düşünsene Diagonda yürüyen ufak Hogwartslılar, ayyaş ama eğlenen gençler, kara barlar,bağıran baraka.... Oraların eğlencesini özlemediğini söyleyemezsin."

Gözlerinde Çakan şimşekler içinde keşkelerle dolu bir hayatın geri dönüşünün habercisimiydi kendi bile kestiremiyordu.Yumruğunu sıktı:

"Tanışmadık hala bu arada. Ben Tashi. Tashi Blodenka.Peki sen?"

Bu soruyla ilgilenmezmişcesine ayağa kalktı ve konuşmaya başladı:

"Bu seni ilgilendirmemeli,ama buralarda bana sert Billy derler herkes eski bir kamyoncu olduğumu sanıyor...Ne komik değil mi? ama sen..sen bana Demyx de ve buralarda fazla takılma tamam mı benimde bir çevrem var ve hiç iç açıcı insanlar değil sana zarar verirler ve onlasrın yanında asa çekmem!"

Saçma cümlelerden oluşan bir dolu laf kalabalığının ardından bir kişi dışında kimsenin göremeyeceği bir şekilde "pop" sesiyle yok oldu

Konu: Geri: Parkın Issız Kısımı Perş. 19 Mart 2009, 18:21

Adamın sinirli sözlerinin ardından Tashi sadece sustu. Bir büyücü nasıl olur da buralarda yaşamayı yeğleyebilirdi? Bu basit insanlar arasında, yalancılarla birlikte...Sadece adamın gidişini izledi.Yirmialtı yaşında olduğunu söylemişti. Hemen hemen aynı yaşlardalardı. Bu taraf bir insana neler yapıyordu böyle? Tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. Hepsi ölmeliydi belki de bu taraftakilerin. Ne halt yaptıklarından habersiz bütün insanlar laneti tatmalıydı belki de. Ama bakanlık buna izin vermezdi. Sessiz geçen düşünceleri arasında bir an boğazına öksürük takıldığını fark etti. "Kahretmesin." dedi sadece. Öksürmekten veya hasta olmaktan nefret ederdi.

Duvar fazlasıyla soğuktu. Eliyle duvarı bürümüş olan yosunlara dokundu. Hava kararıyordu. Anlaşılan onun için de gitme vakti gelmişti. Restoranda işler yoğunlaşmaya başlardı yakında. Ayağa kalktı. Issız olan köşede daha da gölgelere yaslandı. Asasınıçıkararak mırıldandığı birkaç sözcüğün ardından evine cisimlendi.