Fleur Isabelle Delacour,daracık ve zorlu merdivenlerden sonra Kehanet Kulesinde bulunan odasının kapısını aralayarak içeri girdi. Odanın o kendine has tarçın ve karanfili anımsatan büyülü kokusunu huzurla içine çekti. Buraya bayılıyordu. Hogwarts'ta sadece kendisine ait olan tek yerdi.
İlk kez geliyormuş gibi çevresine göz atarak en köşede bulunan dağınık masasına doğru ilerlemeye başladı. Geniş odasının yüksek tavanından sarkan devasa perdeler odayı daima loş kılıyordu. Duvarlarda her biri geniş anlam yüklü onlarca tablo bulunmaktaydı. Fleur, hemen sağındaki büyük, eski ama oldukça değerli görünen resmi incelemeye başladı. Resmin ortasında oldukça büyük bir çark bulunmaktaydı. Dört köşesinde ise ateş için aslan, toprak için boğa, su için kartal ve hava elementi için bir melek resmedilmişti. Çark Zodyak'ın dört elementini temsil eden bölmeleden dönerek geçiyordu. Anasır-ı Erbaa, yani dört element Fleur'un kehanetlerini dayandırdığı ana unsurlar olduğundan bu resmin yeri onun için apayrıydı.
Tablonun hemen yanındaki büyük raflı dolaba takıldı gözü. Geniş bir kitaplığı andıran bu bölüm Fleur'un daha özel eşyalarına ayrılmıştı. Daha farklı metodlar isteyen küreler, bir düşünseli, buhurdanlar, birçok yıpranmış kitap, henüz kullanılmamış onlarca mum, astrolojik hesaplamalarda kullanılacak cetveller,aletler ve elbette Fleur'un bile kullanmaktan ürktüğü onlarca sihirsel nesne dolabın raflarına rastgele dizilmişti.
Misafirlerini ağırlayacağı puflarına, ara ara tavandan sarkan garip nesnelere, odanın her tarafında bolca bulunan çay takımlarına, sol duvarını kaplayan (çok sevdiği bir bilgenin kurulu eskimiş düzenin yıkılması gerektiğini öngördüğü )büyütülmüş gazete küpürüne de göz atıp masasına oturdu Fleur. Masanın üzeri karmakarışıktı. Hemen arkasında yine çok sevdiği bair başka tablo bulunmaktaydı. Azize... Azize,resimde negatif gücü temsil eden siyah sütun ile pozitif gücü temsil eden beyaz sütun arasında oturmaktaydı. Resim siyah ile beyazın, dişi ile erkeğin, olumlu ile olumsuzun,negatif ile pozitifin ayrılmaz bütünlüğünü vurguluyordu. Azizeyi çevreleyen ay sembolleri değişimi, nar çiçekleri dişiliği, hurma yaprakları ise erkekliği simgelemekteydi. Fleur'un karmaşasını en resimdi bu.
Oldukça yorucu bir gün geçirmişti Fleur. Çekmecesini açıp o çok sevdiği bilgenin kitabını çıkardı ve tütsü kokuları arasında okumaya daldı.