Biraz pansuman...

Avril yanında Ashleyle beraber Tom'u hastane kanadına getirmişti.Kötü bir düşüş yaşamıştı ve kafgası kanıyordu.Dengesini sağlayamıyordu.Tom'u bir sandalyeye oturtturduktan sonra Hogwarts şifacısı görünmüştü.Avril onu ilk defa görüyordu:

-''İyi günler madam,arkadaşımız kafasını çarptı.Şeyden dolayı....Şey..''

Söylemekte zorlanıyordu ama bu onun yaına kalmamalıydı:-''Eragorn Black oan bir sersemlet gönderdi.O da havaya uçtu ve kafasını bir taşa çarptı''

Diye bir solukta özetledi.

Ashley Avrilin söyledikleri üzerine kafa salladi.Tomu yataklarden birine oturttular ve sifacinin onunla ilgilenmesini beklediler.Bayan disari cikmisti.Ash ayak uclarina cikip Tomun kafasina bakti.Kan biraz kurumustu.Böyle sanki cok ciddiymis gib gözüküyordu.Avril Tomu hala tutuyordu.Ash Toma gülümsedi:Sadece biraz kaniyor.Pek önemliye benzimiyor.Kendini nasil hissedosun[/color[color=green]]."diye sordu.Basinin kuru kanla dolu oldugunu ona söyleyecek kadar aptal degildi.Ic cektikten sonra sürahiden su doldurdu ve Toma uzatti.Hala suratinda gercege oldukcabenzeyen sahte gülümsemesi vardi.Toma endiseleniyordu.Bazi Muggleler bas kanamasindan ölmüslerdi.Bu düsünceleri aklindan kovdu.Kapiya bakti.Bayan hala gelmemisti.

Tom ayakta zor duruyordu kollarına arkadaşları girmiş onu hastane kanadına getiriyorlardı . Bir Avril e bir Ash birde Şifacıya bakıyordu.Kafası çok acıyordu adeta kafası uyuşmuş bekliyordu .
Tom :

-Umarım yolda birine rastlamayız yüreyecek halim kalmadı .

Tom bir yatağa yatırıp şifacıyı çağırdılar ve Ash , Tom a bir bardak su verdi ve Tom onu hızlıca içti.

Tom:

-Ona göstereceğim arkadan vurmak neymiş göstereceğim ona .Kafam çok kanıyormu diye seslendi arkadaşlarına . Ufff daha çok konuşmak istemiyorum kendimi iyi hissetmiyiorum bunun bir çaresine bakabilrimisiniz madam.

Avril ve Ash in saçları hala kırmızıydı demekki hala eragona kızgındılar diye içindne geçirdi Tom.

Avril saçları bembeya zbir şekilde ordan oraya gidiyor,bir yandan da içeriye malzemelerini almaya giden şifacıyı bekliyordu.
Bir yandan tırnaklarını yiyor,bir yandan da oda da volta atıyordu.B u olanlardan kendisini sorumlu tutuyordu,Ashleyin yaına hiç gitmeseydi böyle birşey olmayacaktı.

Tom'un önünden geçerken aklına yarasına bakmak geldi.Gerçekten kötü görünüyordu.Avril çevresine bakındı.Bir çekmecenin üzerinde bir kutunun içinde pamuk vardı.Ondan büyükçe bir parça kopardı ve canını yakmayacak şekilde Tom'un kafasına bastırdı.Ona bakmakta olan Ashley'e.

-''Bir muggle yöntemi.Böyle birşeyle kanın akması engellenince kan pıhtılaşıyor.Büyücüler bunu büyüyle hallederler ama o büyüyü bilmiyorum ve...''

Tomu gösterip göz kırparak:
-''Pek kötü değil ama olsun'' dedi yapmacık bir sesle.Saçlarının hala bembeyaz oduğunu düşündü.Değiştirmek istedi.Ama değişmemişti.Birkaç kez daha denedi.Endişeye kapılmıştı.Daha önce böyle bir şey hiç olmamıştı:
-''Hey Ash,metamorf geçirmiyorum''

Tom biraz huylanmıştı ilk kez Avrilin saçlarının beyaz olduğunu görüyordu buna şaşırdı acaba halim kötümü diye düşündü . Avrile soracaktı ama onlarda sinirliydi Eragonun bunu yaptığına inanamıyordu bir kıza saldırmış , Avril ve Ash hala oalyın şokundaydılar .

Tom :

-Hey ! Avril neden saçların beyaz. dedi Tom.

BU arada Avril bir pamuk alıp Tom un kafasına koydu Daha öncede kafası kanamıştı ama bu kadar büyük pamuk koyulmamıştı kafasına.Kafasına pamuğu koyduktan sonra Avril ona seslendi :

-Pek kötü değil ama olsun.

Tom, Avrilin sesinin yapmacık geldiğini anlamamıştı ve oda bir gülücük attı.

out:neden saçların beyazamış arkadaş......o geldi aklıma

Tom :
-Hey ! Avril neden saçların beyaz''
dedi

Avril gerçeği söyleyemezdi:
-''Şeyy....Şeyy'' Dedi Ashley'e bakarak ''Çok sinirlendiğimde bazen böyle olur,Ergorn'a sinirlendim''

Aslında sadece çok korktuğu zaman böyle olurdu saçları.Şimdi tom'a bişey olmasından korkuyordu.Kapıya baktı,şifacı hala gelmemeişti.
-''Üff'' dedi kendi kendine.Daha fazla bastırdı pamuğu.Ashley ise bu yöntemi komik bulmuş olmalıydı.Çünkü gülmemek iiçn kendini zorlar bir hali vardı:
-''Ne ya,yöntemim çok mu komik.He sana soru sordum bi tane onu cevapla önce''

''Ne ya,yöntemim çok mu komik.He sana soru sordum bi tane onu cevapla
önce''demisti Avril[/color[color=yellow]]."Evet kuzen yöntemin
komik.Metamorf gecirememen onu suan kontrol altinda tutamadigin anlamina geliyor
heralde.Ben de de bazen oluyodu.Annem öyle derdi[/color[color=green]]."Sonra Avrilin
Tomun basindan aldigi pamugu gördü.Gülümsemesi gecmisti.Pamugun alti
kipkitmiziydi.Keske rengini degistirebilsem diye düsündü Ash.Sonra."
Lanet olsun nerede kaldi bu kadin.Bütün kanini kaybetttiklten sonra mi gelecek.
"Sinirlenmisti.Sonra TomA döndü. "O seni
arkandan vurdu.Bunu korkaklaer yapar.Parmaklarini
citlatiyordu.Ben bir bakmaya gidiyim.Böyle giderse gelecege benzemiyor dedi.Ordan
cikti.Biraz sonra geri döndü ve :"Birazdan geliyormus
"dedi.

Tom un kafasını hala kanıyordu ama Tom artık bunu hissetmiyordu kafası uyuşmuştu artık.Avril arada bir pamuk değişiyor ,pamuğu Tom a göstermeden atıyordu.Bu arada Ash in yüz ifadeleri değişti Tom kendiyle ilgisi olduğunu anladı kafasını çevir bildiği kadar çevirdi ve pamuğu gördü .

Tom :

-Çok kanıyor niye bana demediniz hiçbiriniz bilmiormu iyleştirmeyi.

Bu arada Ash hemen gidip şifacıyı baktı ,geldi ve az sonra geleceğini söledi.

Tom :

-Ufff oda çok geç kaldı . dedi Tom.

Tom:

-Çok kanıyor niye bana demediniz hiçbiriniz bilmiormu iyleştirmeyi.

demişti.Avril biraz düşündükten sonra:

-''Annem bir büyü söylemişti,ancak galiba sadece kemikleri iyileştiriyordu ama denemekten bir sakınca olmaz.''

Avril asasını çıkarttı ve birkaç büyülü söz söyledi.Ancak büyü ters tepmişti,şimdi daha çok kanıyordu.:

-''Lanet olsun,hay ben senin gibi asanın....''

Hemen pamuğu değiştirdi ve bu sefer kafasına bantla bağladı.Ashley'e dönüp:

-''Ben bir profesör getirsem iyi olcak...''

Eğildi ve sesini kıstı:

-''Bu haliyle benim saçımdan bile daha beyaz olmuş şuna bak.Sen onun yanında kal ben dışarı çıkıp bir profesör getireceğim.Elbette bir büyü biliyordur bununla ilgili.Çünkü ben o büyüy yapmasaydım belkide az sonra kanama dururdu ama büyü ters teptiği için ancak karşıt büyüyle durur.''
Sonra sesini eski haline getirdi:

-''Bu kadın gelmeyecek galiba-gidip birini bulayım.''

Avril gtimisti.Ashley yine gercege cok benzeyen sahte gülümsemesiyle. "Avril iste.Hemen
gelir.Merak etme."Sonra asasiyla birseyle mirildandi.Kan biraz azalmisti."Akla Pakla
saclardada etkili midir ne dersin?Belki bu sekilde kani temizleyebiliriz.Muggle yöntemleri
hakkinda hicbir fikrim yok.!"Bir bardak su daha doldurdu.Tomun fikrini almadan Akla Pakla yapmak
istemiyordu.Yapmamaliydi daha dogrusu.Sonra Toma uzatti bardagi.:"Ic belki iyi
gelir."Sonra ayakta durmaktan yoruldugu icin yataga oturdu.

Artık kan akışını durdurulmayacanı düşünüyordu durumu kötüye gidiyordu kafasının arka tarafında şimdide şiddetli bir ağrı başlamıştı ,Avril gitmiş sadece Ash le kalmıştı ,Ash ona bir bardak su doldurup vermişti. Şimdide yara ya bıçak saplanmış gibiydi ,ateş gibi yanıyordu yarası Tom un gözünden yaş gelmeye başladı, ağlamamk için kendini zor tutuyordu ama bu acıya dayanmak imkansız gibiydi.Ashin verdiği suyu içtikten sonra sölediklerini dinledi ve konuşmaya başladı.

Tom konuşmaya başladı :
Tom:

-Hayır! akla pakla istemiyorum nede başka bir şey deminki gibi olmasını istemiyorum.

Tomun sesi yüksek çıkmıştı ama elinde olmadan yapmıştı bunu.

Tom :
-Özür dilerim .dedi Tom.

Tom konuştuktan sonra yatağa yatıp uyumaya başladı halsizdi.

Tom Ash den özür dileyince.Sakin bir sesle[/color[color=yellow]]."Bak Avril birazdan gelir.Yaninda da bir
Profesör veya Sifaci olacak.Sonra basina herhangi birsey yapilacak ve tekrar ortak
salona gidebileceksin Belkide derslerden yirtacaksin"Son cümlede gülümsemisti.Zor da
olsa.Etrafina bakindi.Dikkatini dagitmaliydi. Tomun.Onunsa gözleri dolmustu.Cok aciyomusa benziyordu."Keske ben bir seyler yapabilseydim."diye düsündü.Avril kapida beirmisti.Yaninda da Kehanet Profesörü bayan Delacour.Ash"in suratina kocaman bir gülümseme yayilmisti.Kurtulduk.Ehmm..Yani Kurtuldun!"

Fleur, Avril'in haber vermesiyle kendini revirde bulmuştu. Slyhterin öğrencisi Tom başından yara almıştı ve ilgilenen kimseyi bulamamışlardı. Koridorda çıkışa doğru ilerlerken Avril arkasından seslenip onu buraya getirmişti.
**
İçeri girdiğinde köşede oturan Tom'u gördü. Çocuk bembeyaz kesilmişti. Yanında arkadaşı Ash ona yardımcı olmaya çalışıyordu.
"İyi misin?" diye sordu Fleur Tom'un yanına koşup. "Nasıl oldu bu?"
Yara sıradan birşeye benzemiyordu. Uzun zamandır burada olmalıydılar ama kanda hiçbir pıhtılaşma görülmemişti.
Fleur hala gelmemiş olan şifacıya söylenerek malzeme dolabına doğru ilerledi. Büyü kullanmadan önce yaranın durumunu incelese iyi olacaktı.

''Eragorn Black oan bir sersemlet gönderdi.O da havaya uçtu ve kafasını bir taşa çarptı''Avrilin Sifaciya söylediklerini söylemisti.Ama sifaci ondan sonra ortaliktan kaybolmustu.Prof da gitmese iyi olur diye aklindan gecirdi.Toma gülümsedi ve göz kirpti.Sonra devam etti.:"Sey aslinda daha iyi durumdaydi.Ama Avrilin iyilestirme büyüsü ters tepince bu hale geldi."Tom da profun geldigine sevinmisti."Bak bensana ne dedim?Arkadaslarina güvenmelisin.Avril getirdi Profesörü."Sonra kendi kendine kapa ceneni Ash diye mirildandi.Profesörün yaptiklarina bakti.Eger bu olay
tekrarlanirsa fazla beklemeye gerek kalmayacakti.

''Eragorn Black ona bir sersemlet gönderdi.O da havaya uçtu ve kafasını bir taşa çarptı'' dedi Ash. "Sey aslinda daha iyi durumdaydi.Ama Avrilin iyilestirme büyüsü ters tepince bu hale geldi."

"Evet, küçük çapta da olsa bir lanetin sebep olduğu belli. Telaşlanmayın,halledebiliriz." dedi Fleur kıza gülümseyerek. "Sizin gibi arkadaşları olduğu için çok şanslı. Okulun şifacıları konusunda da Bayan Dumbledore'la konuşsam iyi olacak..."

Ecza dolabından aldığı pamuk ve temizleyici özellikleki iksirle yaranın çevresini temizledikten sonra asasını doğrultup
'Etrebon' dedi Fleur kararlı bir sesle. Asadan çıkan beyaz bir ışık demeti yarayı sarıp gittikçe küçültmeye başlamıştı. Birkaç saniye içinde başındaki açıklıktan eser kalmamıştı.

"Ciddi birşey değilmiş." dedi Fleur kızlara dönüp. "Bugün derslere girmesen iyi olacak Tom. Yatakhanene git ve dinlen. Ben profesörlerini haberdar ederim. Bundan sonra lütfen dikkatli ol."

Fleur, kızların Tom'u revirden çıkarmalarını izleyerek arkalarından gitti. Tom,halsiz görünüyordu. Bütün günü uyuyarak geçirecek gibiydi...

Avril koşa koşa bahçeye çıktı.Sanki herkes onun saçlarına bakıp gülüyordu.Ama şu an bu umurunda değildi.
Okula girmişti.Kendini bilmeden bir kata çıktı ve ilk profesör odasının kapısını çaldı.Burası Kehanet prof.unun odasıydı:
-''Profesör,hastane kanadına gelmeniz gerek''

Oraya vardıklarında Ashley güzelce olayı anlatmıştı.Profesör güzel bir büyüyle yarayı kapatmıştı. Ama Avrilin saçları hala bembeyazdı.Profesör bu gün Tom'a derslere girmemesini istedi.
Avril Ashley'e:
-''Hadi gidelim,hem belki bu arada gücüm yerine gelir.''
Sonra şaşkın şaşkın bakan prof.a döndü,saçlarını ilk defa fark etmiş gibiydi:

-''Şey...Metamorf gücüm..Sanırım çok endişelendiğimden etkilendi ve böyle bembeyaz kaldı''
Sonra Ashley'e döndü:
-''Gücüm olmadığı için sanki bayılacak gibiyim.Biraz dinlenirsem belki geri gelir.Gelmezse...''
Avril susmuştu çünkü gücü yerine gelmezse ne yapacağını bilmiyordu.

Fleur odadan çıkarken arkadan Avril'in saçlarının bembeyaz kesilmiş olduğunu gördü. Bunu daha önce nasıl farkedemediğine saşırmıştı. Telaştan gözünden kaçmış olmalıydı. Saçları fazla beyazdı ve odanın içinde fosforluymuş gibi görünüyordu.

Henüz bir şey söylemesine fırsat kalmadan ''Şey...Metamorf gücüm..Sanırım çok endişelendiğimden etkilendi ve böyle bembeyaz kaldı.'' dedi Avril. ''Gücüm olmadığı için sanki bayılacak gibiyim.Biraz dinlenirsem belki geri gelir.Gelmezse...''

Fleur böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyordu.Kendisi de melez bir Veele'ydı ama bu başına hiç böyle bir bela açmamıştı.

"Bir dakika...En azından gücünü toplamana yardımı olacak bir şeyler bulalım Avril. Bu halde dışarı çıkamazsın. Gel otur şöyle..."

Kızı sandalyelerden birine oturtup yeniden iksir dolabına yöneldi. Öğrencilerin açmaması için özel büyülerle korunan dolabı kolayca açıp incelemeye başladı. Raflarda küçük küçük şişelenmiş onlarca iksir mevcuttu. Bazıları düzenli bir şekilde etiketlenmişken, bazıları tozdan rengi bile görünmeyecek haldeydi. Birkaç dakika dikkatle inceledikten sonra ikinci rafta bulunan pembe renkli yarısı kullanılmış bir iksir şişesini eline aldı. Bu doğru iksir olmalıydı. Okul yıllarından kalan bilgilere göre etkisi tam olarak bilinmeyen bu iksir kişinin fiziksel gücünü arttırıyordu.

İksiri Avril'e içirip olacakları beklemeye başladı. Şifacı en gereken zamanda neden ortalarda yoktu ki?

"İksir on onbeş dakika içinde etkisini gösterir Avril. Tom, bundan sen de içsen iyi olacak."

Tom'a da bir miktar verip olacakları beklemeye başladı Fleur. İksirin kötü bir yan etkisi olmadığından emindi ama bir metamorfmagusun saç rengini değiştirmesine yardım edip etmeyeceği konusunda hiçbir fikri yoktu.

Profesör delacour Avril'e ve Tom'a güç verici bir iksir içirtmişti galiba.
-''"İksir on onbeş dakika içinde etkisini gösterir Avril.''

Avril değil onbeş nerdeyse 20 dakika beklemişti.Cebinde herzaman taşıdığı küçük aynasını çıkarttı.Ancak yapabildiği sadece berbat turuncu bir renkt.Bu renk beyaz olanından daha beterdi,oysa Avril saçını kestane rengine çevirmek istemişti.Olmayınca korktu.
-''Olmuyor,değişemiyorum.Aman tanrım,sonsuza dek böyle kalacağım.''

Elleriyle yüzünü kapattı ve ağlamaya başladı.Gerçekten o kadar korkmuştuki,mantıksız davranmaktan kendini alamıyordu.

Fleur,Avril'e iksiri vereli yaklaşık 20 dakika geçmişti ama kızın saçları ancak turuncumsu bir renge dönebilmişti. Tom'sa oldukça iyi görünüyordu.

Avril cebinden çıkardığı aynasına bakıp saçlarını gördüğünde ''Olmuyor,değişemiyorum.Aman tanrım,sonsuza dek böyle kalacağım.'' diyerek aniden ağlamaya başladı. Böyle bir şeyle ilk kez karşılaştığı belliydi.

"Sakin ol..." dedi Fleur kıza yaklaşıp. "İçtiğin fiziksel gücünü toplamana yarayacak bir iksirdi. Demekki sorunun panikmiş. "

Ashley'e dönüp ekledi: "Ash, çıkıp çevreye bir göz atar mısın? Şifacı buralardaysa haberdar et."

Fleur yapması gerekeni anlamış gibiydi. Avril'in huzur sıvısına ihtiyacı vardı. İksir epey zaman alacak gibiydi ama şifacı ortalarda gözükmediğine göre yapacak bir şeyi yoktu.

Huzur Sıvısı, kullanan kişinin rahatlamasını sağlar ve kaygılarından arındırırdı. Öğrencilik zamanında arkadaşlarıyla birlikte yapmakta epey başarılı oldukları iksirlerdendi. Hemen odanın köşesinde bulunan daima kaynayan kazanlara doğru ilerledi. Bir iksir dersliği gibi malzemeler ve kazanlarla doluydu bu köşe. Oradaki büyük dolaptan gerekli tüm malzemeleri çıkarıp sırayla kazana eklemeye başladı. Dolapta eksiksiz her malzemeyi bulmuştu; çöpleme şurubunu bile... İksiri önce belli sayıda saat yönüne doğru, sonrada aksi yönde 3 kez karıştırıp 7 dakika kaynamaya bıraktı. Bir süre sonra kazandan çıkan gümüşi buharlar başarılı olmuş olduğunu gösteriyordu.

"Tamamdır..." dedi Avril'e dönüp göz kırparak. Küçük şişelerden birine bir miktar sıvı alıp Avril'e götürdü. Bu kez etkili olacağını umuyordu.

Avril bu sıvıyı içer içmez içini sonsuz bir huzur kaplamıştı.Hiç,ama hiç kaygı yoktu içinde.Sadece gülmsemek,mutlu olmak geliyordu içinden.

-''Aman tanrım çok güzel bir iksirmiş bu''

Aynasını sedyenin üstüne koymuştu.Elini uzattı ve onu aldı.Çok hızlıca fırlatmış olmalıydı çünkü ayna kırıktı.Kırılan eşyaları tamir etmeyi hala öğrenememişti.
Ayna hala gösteriyordu ama.Saçları zaten kaygısı sona erdiği için kestane rengine dönmüştü bile.Sevinçle gülümsedi.Artık gücü yerine gelmişti,evetdemekki iş duygularda bitiyordu.Duygularını konuşturmamanın önemini birkez daha anlamıştı.Sonra profesöre döndü ve:

-''Profesör,şunu bir onarırmısınız'' dedi aynayı vererek.

Fleur iksiri içirdiği anda kızın yüzünde beliren ifadeden başarılı olduğunu anladı. Avril, huzurlu bir gülümsemeyle çevreye bakınırken turuncu saçları yavaşça koyulaşıp güzel,parlak bir kestane tonuna dönüştü.

Avril mutlulukla ''Aman tanrım çok güzel bir iksirmiş bu'' diye mırıldanarak yeniden aynasına yöneldi.Turuncu saçlarını gördüğü anda fırlattığı aynası kırılmıştı ama hala gösteriyordu. Kestane renkli saçlarını gördüğünde neşesi iyice yerine geldi Avril'in.

Onu Fleur'a uzatıp ''Profesör,şunu bir onarır mısınız?'' dedi aynı iyimser sesle.

Fleur asasını doğrultup "Reparo!" diye mırıldandıktan sonra tamir edilmiş aynayı Avril'e uzattı yeniden.

"Geçmiş olsun!" dedi kıza gülümseyerek. "Umarım bir daha yaşamazsın,ama en azından artık çözümünü biliyoruz. "

İyileşen Tom ve Avril'in peşinden giderek revirden çıktı Fleur. Saçları eski haline getirebildiğine gerçekten çok sevinmişti. Tom da oldukça iyi görünüyordu. Huzur Sıvısını ilk öğrendikleri dersi, Lin, Ang, Elw ve Emm'i düşünüp iç çekerek gülümsedi...

[Zaman aşımına uğradığı için konu kilitlenmiştir.]

» Biraz Ara
» ~/Biraz Macera/~
» Biraz dinlence
» Biraz kafa dinlemek...