Uluslararası Büyücüler Konf. Britanya Kürsüsü Başkanlık Ofis

Misafir

Tüm Dünya'daki büyücülerin haberleşip, faaliyetlerini düzenleme aracı olan Uluslararası Büyücüler Konfederasyonu, Bakanlık'taki yabancılarla işbirliğinin en yoğun olduğu bölümdür. Elçiliklerin dağıtılması ve dış ülkelerle ilişkiler bu kurumla sağlanır.

Britanya Kürsüsü'nün Başkanlığını yapan Bay Ambrosius Erebus Malfoy, genlerinin temsilcisi olan uzun açık sarı saçlara sahip, gri gözlü, orta yaşlı bir adamdır. Yaşını fazla göstermemekle birlikte, çevresindeki insanlar sık sık onun bu özelliğini nasıl kazandığı üzerinde dururlar. Aralarında onu en çok güldüren fikir, karanlık büyüyle uğraşırken sonsuz yaşam kazandığını ileri süren saçmalıktır. Böyle bir şey başarabilseydi, hepsinden önce Karanlık Lord'un bunu başaracağını söyler arkadaşlarına.

Malfoy ailesinin hayattaki en yaşlı üyelerinden biridir. Çünkü Malfoylar Karanlık Lord'a bağlılıklarını uzun yıllar önce verilen ölümler ödemişlerdir. Şimdiki Ölüm Yiyen Kontesi Elwina Wren Malfoy, Vivienne (Black) Malfoy'dan olan kızıdır. Eşi Vivienne, Elwina'yla aralarındaki bir sorundan dolayı, Fransa'ya gitmiş ve Malikaneyi baba-kız ve diğer akrabalara bırakmıştır.

Tam bir işkolik olan Ambrosius, gününün neredeyse tamamını işte geçirir. Eve gittiğinde nadiren diğerleriyle görüşür. İşte değilse ya yemek odasında ya da Malikane'de kendi odasındadır.

Marguerite Bakanlığın büyücü ve cadılarla dolu olan koridorlarında ilerliyordu. Koridor birbirlerine bağıran insanlar; bölümlerin birbirlerine gönderdiği ufak notlarla doluydu; kalabalıktan hareket etmek bile zordu.Derin bir nefes aldı ve sakin olması gerektiğine kendini ikna ederek; arkadaşının ofisini aradı: Tam o sırada; aklına çok güzel bir fikir geldi: Mr. Malfoy'u görmek. Uzun zamandır onunla görüşememişti, bu fırsatı değerlendirmeliydi. Elw'in babasını her zaman çok sevmişti, nedense; onunla çok iyi anlaşırlardı.Koridorun sonunda geniş bir masa vardı; büyücüler karşılaştığı sorunları bu masadaki genç asistana soruyorlardı besbelli. "İyi günler. Mr. Malfoy'un ofisi nerede acaba? Kendisi Uluslararası Büyücüler Konfederasyonu Britanya Kürsüsü Başkanı."

Asistan gözlüğünün üzerinden onu süzdü ve: "Bu katta; ama randevunuz var mıydı acaba?"

"Hayır, ama benim geldiğimi söylerseniz kabul edilmeyeceğimi sanmıyorum." diye cevap verdi Marguerite ve soğuk bir şekilde gülümsedi. "Miss Snape geldi derseniz, o anlar..." Asistan rahatının bozulmasına sinirlenerek ayağa kalktı ve yan tarafındaki odanın kapısını tıklatıp içeri girdi. Birkaç dakika sonra da; bozulmuş bir yüz ifadesiyle odadan çıktı.

"Mr. Malfoy sizi bekliyor efendim."

Marguerite'in dudakları alaycı bir gülüşle kıvrıldı.Pek kendini beğenmiş olmasa da; Mr. Malfoy'un asistana neler söylediğini az çok tahmin edebiliyordu.Yavaş adımlarla yürüdü ve odaya girdi: Mr. Malfoy son gördüğünden beri pek değişmemişti: Sadece saçları biraz daha kırlaşmıştı, ve biraz da göbek yapmıştı.

"Ambrosius Amca! Sizi görmek ne güzel!" diye bağırdı ve koşup Mr. Malfoy'a sarıldı. Mr. Malfoy babacan bir edayla güldü ve "Ne zamandır uğramıyorsun, Margue...Elw'i geçtim, bari sen bir hal hatır sor, değil mi?" Gülümsedi ve devam etti: "Ee, işler nasıl gidiyor bakalım? Duyduğuma göre Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörlüğüne atanmışsın, ha... Aferin, aferin... Elwina gibi sende köklü bir aileden geliyorsun, bunu unutmaman sevindirici."

"Teşekkürler Amb Amca; işler de iyi. İlk dersimi atlattım, gerisi kolay... Ee, sizin işler nasıl?"

Misafir

Ambrosius gülümseyerek arkasına yaslandı ve "Benim işlerimi boşver Marguerite. Her zamanki bürokratik savaşlar..." Önündeki masada duran bir parşömeni kaldırarak karşısındaki genç kadına göstererek

"Bak, bu Elwina'dan. Yine benden dersi için birşeyler istiyor." dedi ve kağıdı kaldırıp okuyarak "...Mehu'nun Gizli Kapısı'nda geçen hiyerogliflerin güvenilir kopyası, papirüsler halinde... bla bla bla..." Kağıdı indirerek devam etti: "Ne öğretiyor bu, çocuklara? Isis'le Osiris'in her dönem Nil Deltası'nı besleyişini mi? Bize bu gerekli değil. Diyorum, çocukları Karanlık Sanatlar'a yönelt, Kontes oldun kızım, insanları etrafından toplamalısın.. Ama onu bilirsin, hep umursamaz olmuştur." dedi gülerek.

Marguerite'in sessizce onu dinleyişinden rahatsız olarak konuyu ona getirdi. "Sen ne yapıyorsun Margue? Ya ailen? Onları en son Wren'in topladığı yaşlı kurtlar toplantısında gördüm. Baban iyi görünüyordu." Eliyle genç kadını işaret ederek "Sen harika görünüyorsun. Ne kadar güzel, ışıl ışıl genç bir leydi oldun. Yanında kendimi yaşlı hissediyorum." dedi gülerek.

Ambrosius gülümseyerek arkasına yaslandı ve "Benim işlerimi boşver Marguerite. Her zamanki bürokratik savaşlar..." Önündeki masada duran bir parşömeni kaldırıp karşısındaki genç kadına göstererek Margue'ın gülümsemesini sağladı.

"Bak, bu Elwina'dan. Yine benden dersi için bir şeyler istiyor." dedi ve kağıdı kaldırıp okuyarak "...Mehu'nun Gizli Kapısı'nda geçen hiyerogliflerin güvenilir kopyası, papirüsler halinde... bla bla bla..." Kağıdı indirerek devam etti: "Ne öğretiyor bu, çocuklara? Isis'le Osiris'in her dönem Nil Deltası'nı besleyişini mi? Bize bu gerekli değil. Diyorum, çocukları Karanlık Sanatlar'a yönelt, Kontes oldun kızım, insanları etrafından toplamalısın.. Ama onu bilirsin, hep umursamaz olmuştur." dedi gülerek.

"Sen ne yapıyorsun Margue? Ya ailen? Onları en son Wren'in topladığı yaşlı kurtlar toplantısında gördüm. Baban iyi görünüyordu." Eliyle genç kadını işaret ederek "Sen harika görünüyorsun. Ne kadar güzel, ışıl ışıl genç bir leydi oldun. Yanında kendimi yaşlı hissediyorum." dedi gülerek.

Margue içten bir şekilde güldü. "Yapmayın Amb Amca... Elw sizi rahatça babası olarak değil, arkadaşı olarak tanıtabilir, ve inanın kimse en ufak bir şüphe duymaz." İkisi de kahkahalar attı. Yaşlı adam; Margue'ın ettiği iltifattan oldukça memnun görünüyordu.

"Aileme gelince... Annemin ölüm haberini aldınız zaten. Babam... Yakında bir yemek vereceğimizi söyledi.Tabii siz ve aileniz onur konuklarımızsınız." Ambrosius sandalyesinde huzursuzca kıpırdandı. Margue'ın annesi severdi ve gencecik iki kızı olan bir kadının bu ani ölümü onu üzmüştü. "Onun dışında da, iyiyiz. Vittoria Ravenclaw Sınıf Başkanı oldu.Babamla da görüşüyorsunuz. " Ambrosius'un biraz önceki üzgün bakışlarının yerini samimi bir şekilde ona bakan mavi gözler aldı.