Yemek Salonu

Misafir

Johnson Köşkünün yemek salonu; giriş katında, holün sağ tarafındadır. Odanın ortasında upuzun ahşap bir masa bulunur. Masada tüm ailenin oturacağı yer bellidir. Evin her odasında olduğu gibi buranın da bir köşesinde ilginç büyücü bitkileri bulunur. Kapının çapraz köşesinde içerisinde her türlü alkollü içkinin - gerek muggle gerekse büyücü içkisi - bulunduğu büyük bir bar vardır. Kahverengi tonlarıyla döşenmiş, uzun, dikdörtgen salonun sadece bir duvarında pencere bulunduğu için oda pek de aydınlık değildir. Pencerelerin önünde bulunan krem rengi koltuklarda genellikle Lorenz Johnson ve kardeşi Marco Johnson içkilerini yudumlayarak vakit geçirirler. Masanın arka tarafındaki gösterişsiz kapı ise yanlızca mutfağa bağlanan küçük koridora açılır.

Misafir

Aile Yemeği

Angelina üzerini değiştirip salona indiğinde huzur doluydu. Okul bitmişti. Sonunda evdeydi. Tatildeydi. Masadaki yerine otururken en uçta oturan babasına gülümsedi, ardından da annesine.

- "Anne, Baba. Nasılsınız?"

Babası bir yandan şarabını yudumlarken bir yandan da cevap veriyordu.

- "Evin yeniden kalabalıklaşmasından memnun ve açız."

Son kelimeleri Ellin'e - annesi - bakarak söylemişti. Ellin söylene söylene Bory'yi çağırırken Angelina gülümseyerek onları izliyordu. Nasıl da özlemişti bu atışmalarını. Masanın ortasında duran sürehiye uzandı ve bardağına doldurdu. Bu sırada Liz ve Euan Yemek Salonuna gelmiş yerlerine oturuyordu. Angelina abisine ve yengesine iyi akşamlar diledikten sonra Bory'den kendisine bir kadeh Elf Şarabı getirmesini istedi. Tabi ki bu isteği yaklaşık 40 saniye sonra gerçekleşmişti. Angelina gülümseyerek şarabından bir yudum aldı.

Yemek masası kalabalıklaşmaya başlamıştı. Amcası ve eşi, iki halası. Okuldan yeni gelmiş öğrenciler hariç herkes masadaydı. Angelina hepsiyle sohbet etmeye çalışıyor, bir yandan da ne kadar acıktığını fark ediyordu. Bir an evvel herkesin gelmesini ve yemeğe başlamayı istiyordu. Masadaki mezelerin bir kaçının tadına baktı. Her zamanki gibi her şey mükemmeldi.

Konu: Geri: Yemek Salonu C.tesi 01 Mart 2008, 19:21

David içeri girdikten kısa süre sonra yemeğe oturdular. Ama David'ın odasından inmesi biraz zaman almıştı; çünkü odası ile hasret gidermişti. Yavaş adımlarla ikinci kattaki odasında çıktı. Artık serbest kıyafet giyiyordu. Altında sade bir kot ve üstünde kısa kollu bir t-shirt vardı. Yavaş adımlarla yemek salonuna indi ve:

"Herkese iyi akşamlar."

dedi. Masa baya kalabalıktı. Amcasını ve halalarını öptü. Daha sonra masada ablasının yanıan oturdu ve:

"Çok mutluyum abla."

dedi, kuzenlerine göz kırparak. Dersleri de iyi idi zaten. Bundan mutlu nasıl olabilirdi ki? Bunları düşünerek yemeğine başladı. Çok lezzetli göründükleri gibi, tatları da çok lezzetliydi.

Konu: Geri: Yemek Salonu C.tesi 01 Mart 2008, 19:35

Lily odasına girdi dolabını açtı ve altına siyah kot pantalonunu üzerinede yeşil kısa kollu t-shirt giydi hemen aşşağıya indi ve yemek salonuna girdi.Masa kalabalıktı hemen annesine sarıldı ve onu öptü;''Nasılsın annecim seni çok özledim''dedi.Daha sonrada babasına sarıldı ve öptü.Bütün masadakileri sırayla öpüp sarıldıktan sonra annesinin yanına David'in tam karşısına oturdu.

''of eve dönmek çok güzel kuzen''dedi.Lily mutluydu kendi dersleri iyiydi kardeşi Tatyana'nın dersleri iyiydi artık bütün yaz evde keyif yapacaktı.

Lily bunları düşünürken karnının çok acıktığını fark etti ve masadaki mezelerden yemeğe başladı.

Halasına döndü;''eve dönmek çok güzel deyilmi..''dedi biraz durdu ve ''hala''dedi devam etti ''sana böyle sesenmeyi çok özlemişim gerçektende çok zor oluyor profesör demek ''dedi ve gülümsedi.

Konu: Geri: Yemek Salonu C.tesi 01 Mart 2008, 20:35

Tatyana okulun son günlerinde heyecanlı olaylar yaşamıştı.Bunun için okulun bitmesine sevinmişti.Okulda Lily ile birlikte baykuşhaneye gidip, Audo'ya mektup yollamışlardı.Bundan sonraki mektubu eve göndermesini de yazmışlardı.Tatyana kendini trende bulduğunda içine bir huzur gelmişti.Sorunlardan, derslerden bir süre içinde olsa uzaklaşıyordu.Evini, ailesini çok özlemişti.

İlk günler odasında oturmuş, kitap okumuş ve bol bol Lily ile vakit geçirmişti.Aynı okulda aynı binadaydılar ama dersler yüzünden pek fazla görüşemiyorlardı.Bugün aile yemekleri vardı.Bütün aile bir araya gelecekti.

Tatyana fotoğraf çekmek için bahçeye çıkmıştı.Yeni açan çiçeklerin fotoğraflarını çekmişti.Bahçede vakit geçirirken saatine baktı.''Eyvah! yemeğe geç kalacağım, daha hazırlanmam gerekiyor '' dedi.Koşarak eve girdi ve mermer merdivenleri hızlıca çıktı.Odasına girdiğinde içeri de Lily yoktu.Herhalde o hazırlanıp, inmişti.Tatyana banyoya geçip, elini yüzünü yıkadı.Gardırobunun kapağını açıp, ne giyebileceğine baktı.Düşünecek vakti yoktu.Hemen askıdan mor bluzunu aldı.Altına da siyah kotunu giydi.Bunu Lily ile birlikte almışlardı.Saçlarını toplamayacaktı.Okulda zaten topluyorlardı.Hızlı bir şekilde odadan çıktı.

Yemek salonuna girdiğinde, büyük masada annesi, babası halası, kuzeni ve Lily oturuyorlardı.Hemen annesini, babasını ve halasını öptü.''Herkese iyi akşamlar '' dedi.Lily'nin yanına oturdu.Masa çok güzeldi.Kar beyazı bir örtü ve üzerinde yine ona uyan beyaz, kenarları altın işlemeli tabaklar vardı.Kadehler altın sarısıydı.Ortada ki büyük kristal tabağın içinde nilüfer çiçekleri vardı.Yiyecekler ise çok lezzetli gözüküyordu.Her türden yiyecek vardı.Tatyana karnının çok acıktığını hissetti.Masada ki mezelerden biraz tabağına aldı.Bir yandan da konuşulanları dinliyordu.Ailesi ile birlikte olmak çok güzeldi.Hepsini de çok özlemişti.

Misafir

Angelina bir yandan sohbeti dinleyip bir yandan da atıştırırken David gelip yanına oturdu. "Çok mutluyum abla." Angelina ona gülümseyerek başını salladı. Ne kadar özlemiş olabileceğini tahmin edebiliyordu. Ne de olsa küçük kardeşi, bu yıl ilk defa evden bu kadar uzun süreyle ayrılmıştı.

Bu sırada salona Lily geldi. Angelina şaşırarak, onun yanında Tatyana'nın olmadığını gördü ki bu oldukça ender rastlanan bir durumdu. Lily masadaki herkesi öptükten sonra çaprazındaki sandalyeye oturdu. "Eve dönmek çok güzel değil mi? Hala. Sana böyle seslenmeyi çok özlemişim, gerçektende çok zor oluyor profesör demek." Lily haklıydı. Angelina hiç alışamamıştı zaten kardeşinin, yeğenlerinin ve kuzeninin ona profesör demesine.

- "Haklısın Lily. Benim için de size soyadınızla - özellikle de aynı zamanda benim de soyadım olduğunu düşünürsek - seslenmem çok zordu, inan."

Angelina Lily ile sohbet ederken Tatyana da geldi. O da aynı Lily gibi annesini ve babasını öptükten sonra gelip onu da öptü. Angelina gülümseyerek küçük yeğenine sarıldı. Masada muhabbet iyice koyulaşmıştı artık. Ancak Bory gelip Ellin'e bir şeyler sordu ve tüm tabaklar anında yemekle doldu. Herkes konuşmayı kesmiş, tabaklara yumulmuştu. Angelina da diğer herkesle beraber tabaktaki birbirinden lezzetli yemekleri yemeye koyuldu. Bu sırada Lea'nin nerede kaldığını merak ediyordu. Onu çok özlemişti.

Konu: Geri: Yemek Salonu C.tesi 01 Mart 2008, 21:21

Vivien sevinçle yemek salonuna indi. Sonunda eve gelmişlerdi ve Vivien mezun olmuştu. Aslında Hogwarts'tan ayrılacağı için üzülüyordu ama evde olmak iyiydi yine de. Yemek salonuna indiğinde neredeyse herkesin orada olduğunu gördü. Herkese iyi akşamlar dileyip sandalyesine geçti. Yemekle dolu olan tabağına yumuldu. Bory'nin lezzetli yemeklerini nasıl da özlemişti. Bu sırada herkes br yandan sohbete dalmış, bir yandan yemek yiyordu. Vivien o sırada içeriye giren abisine gülümsedi ve sordu.

"Mathias!! Beni özledin mi bakalım?" Asasıyla onun kaşlarını kırmızıya çevirdi. "Eh, artık durum eşit. Asa kullanabiliyorum." Abisinin kaşlarını eski haline çevirdikten sonra gidip onu öptü. Daha sonra ikisi yanyana masaya oturdular. Gece bol sohbetli geçeceğe benziyordu.

Konu: Geri: Yemek Salonu Paz 02 Mart 2008, 00:05

Lea eve geldiğinde çok yorgundu. Aslında yemek yemeyi bile düşünmüyordu ama karnının guruldamasına daha fazla karşı koyamazdı. Bu yüzden ilk önce yemek salonuna gitti. Herkes çoktan başlamış olmalıydı. Yavaşça kapıyı açtı ve içeriye girdi. Bir an için fazla kalabalık gelmişti ona masa. Tabi ya. Nasıl da unutmuştu. Hogwarts kapanmıştı ve aile üyeleri eve dönmüştü. Bu akşam her zamanki aile yemeği vardı. Yaşadığı şaşkınlığı üzerinden atınca sanki hiç unutmamış gibi masaya doğru ilerledi. Yeni gelenlerin hepsine tek tek sarıldı. Daha sonra masadaki yerine, Angelina'nın yanına geçti. Yemekler gelmiş herkes başlamıştı. Oturur oturmaz dolan tabağına adeta saldırdı. Bir kaç lokma aldıktan sonra şarabından bir yudum aldı ve Angie'ye döndü.

- "Ang, özlemişim hep beraber yemek yemeyi."

Birbirlerine bakıp gülümsediler. Daha sonra yeniden yemeğe döndü Lea. Bu sırada babası Lorenz, klasik aile yemeği konuşmasına başlamak üzereydi. Lea gözlerini devirerek Angelina'ya baktı ve yemeğine devam etti.

Misafir

Vivien gelip de Mathias'ın kaşlarının rengini değiştirdiğinde tüm aile gülmekten kendini alamadı. Çünkü hepsinin bildiği üzere Mathias, Vivien ile uğraşır dururdu. Yani bu senelerin intikamıydı. Sonunda ikisi de yerlerine oturduklarında herkes hala kıkırdıyordu. Bu sırada gelen Léa herkese ve en son da Angelina'ya sarıldı. Daha sonra gelip Angelina'nın yanına - masadaki yerine - oturdu. Bory onun kadehine de Elf Şarabı doldururken Lea acıktığını gizlemeye gerek duymamış, tabağına saldırmıştı. Bir kaç dakika sonra Angelina'ya döndü. "Ang, özlemişim hep beraber yemek yemeyi." Bunu o kadar içten söylemişti ki Angelina'nın dudakları hayretle birbirinden ayrıldı.

- "Evet Lea, ben de özlemişim."

Genellikle laf dalaşına giren iki kardeş, birbirlerini çok özlemişlerdi. Bir kaç dakika sessizlik olduktan sonra Lorenz Johnson hafif bir öksürük sesi çıkararak geleneksel aile yemeği konuşmasına başlayacağını belirtmişti. Tam bu sırada Lea Angelina'ya bakarak gözlerini devirdi. Angelina onun tam olarak ne demek istediğini biliyordu ama o, bunu bile özlemişti. O yüzden kardeşinin bu tepkisine sadece gülümseyrek karşılık verdi. Masada tam bir sessizlik sağlandıktan sonra Lorenz konuşmaya başladı.

- "Johnson ailesi, geleneksel aile yemeğine hoşgeldiniz. Hepiniz açlığınızı yatıştırıp, birbirinizle özlem giderdiğinize göre konuşmaya başlayabilirm sanırım. Merak etmeyin kısa olacak. Öncelikle hepinizi yeniden bu çatı altında görmekten mutluluk duyuyorum. Ayrıca tüm küçük aile üyelerini, bu sene okulda gösterdikleri başarıdan dolayı kutluyorum. Umarım her zaman böyle devam ederler. Oldukça büyük ailemizin şerefine!"

Bu noktada tüm aile altın kadehlerini havaya kaldırdı. Ancak Angelina bunu yaparken herkesin yüzündeki şaşkınlığı okuyabiliyordu. Çünkü ilk defa(!) babasının konuşması gerçekten kısa sürmüştü. Herkes büyük bir eziyetten kurtulmanın sevinciyle yeniden eski haline dönmüş, masa yine cıvıl cıvıl olmuştu. Hatta Lea bile gayet memnun bir şekilde yemeğini yiyordu. Angelina kendisine bir kadeh daha Elf Şarabı getiren Bory'ye teşekkür etti ve amcası ile babasının konuşmasının içine daldı.

Konu: Geri: Yemek Salonu Paz 02 Mart 2008, 02:03

Tatyana karnının acıkmasını biraz dindirince David'e dönerek ''Nasılsın kuzen '' dedi.Herkes nasılsa kendi arasında konuşuyordu.Bu sırada masaya Vivien geldi.Mathias'ın kaşlarını kırmızıya çevirdi.Masada ki herkes bu komik görüntü karşısında gülmeye başladı.Vivien bu sene okuldan mezun olmuştu ve artık dışarıda büyü yapabiliyordu.Tatyana içinden ''Bizimde bir senemiz kaldı'' diye düşündü ve mutlulukla gülümsedi.

Bu sırada masaya diğer halası geldi.Tatyana onu gördüğüne çok sevindi.Okul başladığından beri onu görmemişti ve çok özlemişti.Halası tek tek gelip, herkese sarıldı.Ve yerine oturdu.Tatyana yemeğini yemeyi bitirmişti.Karnı doymuştu.Bu sırada büyükbabası hafifçe öksürdü.Bu onun geleneksel aile yemeği konuşmasına başlamak üzere olduğunun bir göstergesiydi.Tatyana'nın gözü halası Aurélie'ya takıldı.Gözlerini devirerek kardeşine bakıyordu.Tatyana halasına bakıp, gülmeye başladı.Geleneksel aile yemeği konuşmaları genellikle uzun olurdu.Bu da küçüklere sıkıntı verirdi.Ancak anlaşılan halaları hala sıkılmaya devam ediyordu.Bu sırada büyükbabaları konuşmaya başladı.

"Johnson ailesi, geleneksel aile yemeğine hoşgeldiniz. Hepiniz açlığınızı yatıştırıp, birbirinizle özlem giderdiğinize göre konuşmaya başlayabilirm sanırım. Merak etmeyin kısa olacak. Öncelikle hepinizi yeniden bu çatı altında görmekten mutluluk duyuyorum. Ayrıca tüm küçük aile üyelerini, bu sene okulda gösterdikleri başarıdan dolayı kutluyorum. Umarım her zaman böyle devam ederler. Oldukça büyük ailemizin şerefine!" dedi.

Tatyana da altın kadehini tüm aile üyeleri gibi havaya kaldırdı.Tatyana büyükbabasının bu kadar kısa bir konuşma yapmasına gerçekten çok şaşırmıştı.Herhalde artık sıkıldıklarını anlıyordu.Yinede güzel bir konuşmaydı.Herkes tekrar yemeklerine dönmüştü.Tatyana birşey yiyemeyecek kadar doymuştu.Lily 'ye baktı.Hala yiyordu.''Nasıl bu kadar yiyipte ince kalabiliyor, nereye sığdırıyor bu kadar şeyi bu kız '' diye düşündü Tatyana.

Konu: Geri: Yemek Salonu Paz 02 Mart 2008, 12:47

David, yeni gelen ablasını gördü. Onu uzun bir süredir ilk kez görüyordu. Masadan kalktı ve yanına gidip ona sarıldı. Daha sonra:

"Merhaba Lea abla"

dedi ve masaya tekrar geri döndü. Bu sırada aklını kurcalayan bir sürü şey vardı. Birini tam söyleyecekti ki Tatyana ona selam verdi ve David da:

"İyiyim kuzen, sen nasılsın? Bu arada sen de nasılsın Lily?"

diye sordu gülümseyerek ve daha sonra Vivien'i gördü ve ona da:

"Vay vay vay... Artık bir yetişkin sayılırsın kuzen. Asa falanda kullanırsın sen şimdi. İhtiyacım olduğunda çağrırım heee."

dedi kıkırdayara ve daha sonra devam etti:

"Bu arada ne olmayı düşünüyorsun? Mezun olduğuna göre... inşallah profesör olursun da kendini özletmezsin."

dedi. Hala lanet olası düşüncesini kafasından atmamıştı. Ona gerçekten sinir oluyordu. Berbat bir profesördü. İçinden: "Lanet olsası Elw, kuzeni ikinci derse girmediği halde ona O verdi. Düşünmemeliyim... düşünmemeliyim." diye geçirdi ve hemen kendini toparladı. Hemen ardından Lorenz,yani babası, konuşmaya başladı:

- "Johnson ailesi, geleneksel aile yemeğine hoşgeldiniz. Hepiniz açlığınızı yatıştırıp, birbirinizle özlem giderdiğinize göre konuşmaya başlayabilirm sanırım. Merak etmeyin kısa olacak. Öncelikle hepinizi yeniden bu çatı altında görmekten mutluluk duyuyorum. Ayrıca tüm küçük aile üyelerini, bu sene okulda gösterdikleri başarıdan dolayı kutluyorum. Umarım her zaman böyle devam ederler. Oldukça büyük ailemizin şerefine!"

dedi. David babasının bunları demesi üzerine biraz böbürlendi. Ne de olsa 'B'den aşağıda notu yoktu. Bu sırada yeni farkmesi çok ilginç bir şeyi fark etti. O evin en küçük erkeğiydi. Hatta kendisi kadar küçük erkek yoktu; ama Lily ve Tatyana ile zaten güzel vakit geçirdiğini düşünürek bu düşünceyi de kafasından silip beklemeye koyuldu. Birilerinin birşeyler demesini bekliyordu.

Konu: Geri: Yemek Salonu Ptsi 03 Mart 2008, 17:24

Lily masaya gelen güzel yemekleri yemeye başladı gerçekten çok acıkmıştı.Lily yemeğini yerken büyükbabası konuşmaya başladı Lily yemek yemeği bıraktı ve büyükbabasını dinlemeye başladı.

Büyükbabası;
- "Johnson ailesi, geleneksel aile yemeğine hoşgeldiniz. Hepiniz açlığınızı yatıştırıp, birbirinizle özlem giderdiğinize göre konuşmaya başlayabilirm sanırım. Merak etmeyin kısa olacak. Öncelikle hepinizi yeniden bu çatı altında görmekten mutluluk duyuyorum. Ayrıca tüm küçük aile üyelerini, bu sene okulda gösterdikleri başarıdan dolayı kutluyorum. Umarım her zaman böyle devam ederler. Oldukça büyük ailemizin şerefine!"diye çok kısa ve öz bir konuşma yaptı.

Lily de ailesiyle birlikte kadehini kaldırdıktan sonra yemeğine devam etti.Tatyana gözlerini kocaman açmış ona bakıyordu.Lily pecetesiyle ağzını sildi ama hala Tatyana ona bakıyordu.Lily''yüzümde birşey mi var?''dedi.

Bu sırada kuzeni David imalı bir şekilde;''Bu arada sen de nasılsın Lily?"dedi.Lily ''iyiyim kuzen eve dönmek süper ''dedi.bu sırada biraz sesini kısarak''odamı çok özlemişim odaya çıkmak için can atıyorum''dedi.Bunları sessiz söylemişti çünkü ailesinden biri duyarsa yanlış anlayabilirdi.

Bu arada David Vivien'e;"Bu arada ne olmayı düşünüyorsun? Mezun olduğuna göre... inşallah profesör olursun da kendini özletmezsin."dedi.Lily kendini çok kötü hissetti acaba Lily ne olmalıydı.''Aslında profesörlük çok istiyordu ama...''diye düşünüyordu.Lily;''Ben ne olsam acaba'' dedi.Düşüncelerini sesli söylemişti.Tatyana ve David ona baktı.

Konu: Geri: Yemek Salonu Ptsi 03 Mart 2008, 18:30

David sabırsızca Viven'in cevap vermesini beklerken Viven birşey söylemedi. Belki de duymamıştı veya yemekte konuşmak istemiyordu. David: "Her neyse...zaten zamanı gelince öğrenirim." diye düşündü ve Viven'e gülümsedi. Daha sonra lily de ona selam verdi ve ne olsam diye düşündü biraz seslice. David hafifçe gülümsedi ve:

"Bence profesör olsan süper olur. Dersinden iyi notlar alıp amacıma ulaşırım. Heme Hogwarts'ta boş profesörlük çokkk."

dedi 'k'yi uzatıp elini de sallayarak ve hemen devam etti:

"Ben de Sihir Bakanı olmak istiyorum ya da Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörü."

dedi hafifçe gülümseyerek ve yine ekledi:

"Eee Tatyana, ya sen ne olmak istiyorsun?"

dedi. Tatyana'nın cevabını beklerken etrafı gözledi. Ne büyük bir ailelerdi. Ablası ile göz göze geldi ve ona gülümseyip Tatyana'nın veya Lily'nin birşeyler demesini bekledi.

Konu: Geri: Yemek Salonu Ptsi 03 Mart 2008, 21:12

Tatyana Lily'ye dik dik bakınca Lily peçetesiyle ağzını sildi ve ''Yüzümde birşey mi var'' diye sordu.Tatyana ''Hayır canım yüzünde birşey yok, ama biraz daha yersen midende birşey olabilir'' dedi ve gülmeye başladı.

Bu sırada David aralarına girdi ve ''Bu arada sen nasılsın Lily '' dedi.Tatyana sessizce Lily ile David'in konuşmalarını dinlemeye başladı.Masada oturan ailesine baktı.Herkes ne kadar güzel konuşuyor, gülüyor ve eğleniyordu.Tatyana böyle bir aileye sahip olduğu için çok şanslı olduğunu düşündü.Ailesine uzaktan bakıp, izlemeyi çok severdi.Şimdide öyle yapmıştı.Mutlulukla gülümsedi.

Kendini bu düşüncelerden ayırdı ve David ile Lily'nin konuştuklarını dinlemeye devam etti.Lily ne olmak istediğini biraz yükses sesle düşününce David ''Bence profesör olsan süper olur. Dersinden iyi notlar alıp amacıma ulaşırım. Hem Hogwarts'ta boş profesörlük çokkk." dedi.Tatyana düşündü.Aslında David haklıydı.Hogwarts'da boş geçen dersleri vardı.

David devam etti ve ''Ben de Sihir Bakanı olmak istiyorum ya da Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörü." dedi gülümseyerek.

Tatyana ''Ooo kuzen, hedeflerin çok güzel.Umarım istediğin hedeflere ulaşırsın'' dedi ve gülümsedi.David''
Eee Tatyana, ya sen ne olmak istiyorsun?" diye sordu.
Tatyana '' Ben Hogwarts'a başladığımdan beri profesör olmak istiyordum.Bu isteğimden de hala vazgeçmedim'' dedi ve gülümsedi.

''Aslında Hogwarts'da iki tane ikiz johnson profesör olsa, ne süper olur'' dedi ve gülmeye başladı.Kolundaki altın saate baktı.Bayağı geç olmuştu.''Birazdan aile yemeği biter herhalde ''diye düşündü.Yemek çok güzel geçmişti ve çok eğlenmişlerdi.

Misafir

Angelina gözleri ışıl ışıl, gülümseyerek masadaki ailesine baktı. Herkes çok mutlu gözüküyordu. Sohbetler iyice koyulaşmış, tabaklar ise çoktan boşalmıştı. Büyük halası Patricia çok yorulduğunu belirterek yatmaya gitmişti bile. Onun hemen ardından küçük halası Loredena ve kuzeni Mathias da masadan kalktılar. Angelina küçüklüğünden beri onu kızdıran kuzenine takılmadan edemedi. Anlaşılan bu gece Mathias'ın şanslı gecesi değildi.

- "Hey, Mathy. Ne o erkencisin bu akşam? Sütünü içmeyi de unutma."

Mathias cevap vermede gecikmedi. Yüzünde muzur ve ilgilenmez bir ifadeyle konuştu.

- "Eh, benim sizin gibi aylarca yaz tatilim olmuyor malesef. Sabah erkenden işe gitmek zorundayım."

- "Yazık sana. Sen haftasonları da mı çalışıyorsun yoksa?"

- "Tabi ki kuzen. Paralarınız nasıl korunuyor sanıyorsunuz küçük hanım? Neyse beni oyalama, yatıyorum. Herkese iyi geceler."

Mathias Gringotts'ta lanet kırıcı olarak çalışıyordu. Angelina kuzeninin bu vurdumduymaz tavrının asla değişmeyeceğini düşündü. Küçük bir kızken de ne yaparsa yapsın Mathias'ı kızdırmayı başaramazdı. Sadece tek bir kere kız arkadaşının yanında ona 'Mathy' dediğinde sinirlendirebilmişti. O yüzden şimdi elindeki tek kozu kullanıyordu.

- "Peki öyle olsun madem. Sana da iyi geceler Mathy."

Halasına da gülümseyerek iyi geceler diledikten sonra yeniden masaya döndü. Kadehindeki şarabı bir dikişte bitirdi ve esneyerek masadaki diğer aile bireylerine seslendi.

- "Ben de yatıyorum. Ne de olsa yorucu bir sene geçirdim. Dinlenmeye ihtiyacım var. Herkese iyi geceler."

Ayağa kalkıp herkesi tek tek öptü. Bu sırada Ellin ve Liz küçükleri yataklarına göndermeye çalışıyordu. Angelina tüm uyarılara rağmen direnen yeğenlerine ve kardeşine bakıp gülümsedi. Her şey fazlasıyla normaldi. Daha sonra yüzünde muzur bir gülümsemeyle Lea'ye döndü. Aynı küçükken yaramazlık planlarını hazırlarken konuştuğu o sesle konuştu.

- "Biz benim odaya gideriz herhalde. Değil mi canım kardeşim?"

Lea başıyla onu onayladıktan sonra ikisi beraber merdivenlere doğru ilerlediler. Angelina tam yemek salonundan çıkarken Vivien'ı hatırladı ve bir hışımla ona döndü.

- "Viv, sen bize katılmaz mısın?"

- "Sağol kuzen. Nasılsa tatil boyunca beraberiz, başka bir gece. Bugün çok yorgunum."

Angelina sen bilirsin manasında başını yana eğdi ve önden gitmiş olan Lea'ye yetişmek için koşmaya başladı. Onlar için gece henüz bitmemişti.

Konu: Geri: Yemek Salonu Salı 04 Mart 2008, 18:37

David, herkesin birer birer masadan kalkması üzerine sıkıntı ile kalkanlara baktı.Saat daha erkendi. Zaten Hogwarts'ta hep erkenden yatıyorlardı; ama bu yaz tatilini sabahlara kadar oturarak geçirmek istiyordu. Ayrıca elektrosunu da çok özlemişti ve çalmak için sabırsızlanıyordu. "İyi de herkes yattı." diye düşündü içinden dudaklarını bükerek. Bunları düşünürken ablası da sofradan kalktı ve ona:

"İyi geceler abla."

dedi. "Artık bende kalksam iyi olucak.Hem nolmuş yani. Amfisini takmadan,hatta fişini bile takmadan,özlem giderme amaçlı çalarım." diye düşündü içinden sinsice ve sofrada kalanlara:

"İyi geceler herkes,ben de odama gidiyorum."

dedi ve Lily ve Tatyana göz kırpıp odasının yolunu tuttu.

Konu: Geri: Yemek Salonu Salı 04 Mart 2008, 21:41

Tatyana'nın uykusu yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.Masadaki herkesin yemeği bitmişti.Herkes yavaş yavaş masadan kalkıp, odasına çıkıyordu.Büyük halaları Patricia da yorulduğunu söyleyip, odasına çıktı.Kuzeni Mathias da masadan kalkınca halaları Angelina ona takıldı.

Birbirlerine şakayla karışık laf atıyorlardı.Tatyana onları izlerken gülmemek için kendini zor tutuyordu.Mathias odasına çıktıktan sonra halası da ''Ben de yatıyorum. Ne de olsa yorucu bir sene geçirdim. Dinlenmeye ihtiyacım var. Herkese iyi geceler." dedi.Tek tek herkesi öpmeye başladı.Bu da onların ailesinde olan birşeydi.Herkes odasına çıkarken diğerlerini öperdi.

Tatyana halasına sarıldı ve ''İyi geceler hala'' dedi gülümseyerek.Bu sırada annesi de Lily ile onu yatmaları için ikna etmeye çalışıyordu.''Hadi Tatyana, Lily sizde yatın artık'' diye söylenmeye başlamıştı.Tatyana içinden''Tatilde bile erkenden yatırmaya çalışıyorlar ya! '' diye söylendi.

Masadan kalktı.O sırada David de yatmak için masadan kalktı.Lily ile ikisine göz kırptı.Tatyana ''İyi geceler kuzen'' dedi.Masada çok fazla kişi kalmamıştı.Tatyana masada oturanları tek tek öptü ''Herkese iyi geceler'' dedi.Lily'ye dönerek ''Hadi Lily gelmiyor musun? Ben çıkıyorum , sende gel'' dedi göz kırparak.David'e yetişmek için merdivenlere doğru koşmaya başladı.

Konu: Geri: Yemek Salonu Çarş. 05 Mart 2008, 17:22

Tatyana,Lily'nin;''yüzümde birşey mi var?''sorusuna ''Hayır canım yüzünde birşey yok, ama biraz daha yersen midende birşey olabilir''dedi.Lily gözlerini kıstı,şakayla karışık olarak''aşk olsun yani Tatyana lokmamımı sayıyorsun.''dedi.

Bu sırada Halası ''İyi geceler'' demişti.David de iyi geceler dileyerek odasına gitti.Lily'nin uykusu yoktu ama annesinin ''Hadi Tatyana, Lily sizde yatın artık''diye ısrarları üzerine Tatyana da herkesi öpüp odasına gitti.

Lily arkada kaldı.Tatyana'nın yemek yerken ona bakmasına biraz bozulmuştu kilo mu aldım acaba diye düşündü.Annesi hemen birşeyler olduğunu anlmaşıtı.Lily annesine düşüncelerini anlattı.Sonra Lily'i elinden tutup ayağa kaldırdı,Lily şöyle bir etrafına döndükten sonra;''Hayır tatlım bence biraz zayıflamışsın bile''dedi.

Annesi her zaman ki gibi ''bence çok zayıfsın'' laflarına başladığını düşündü her tatilde annesi Tatyana ve Lily'e çok zayıflamışsınız derdi.Aslında bu Lily'nin hoşuna gidiyordu.Annesinin cevabı üzerine masada kalanları öptü herkese ''iyi geceler''dedi ve odasına çıktı.

Konu: Geri: Yemek Salonu Perş. 06 Mart 2008, 17:46

Vivien'nın hemen arkasından kuzeni Lea aralarına katılmıştı. "Vay vay vay... Artık bir yetişkin sayılırsın kuzen. Asa falanda kullanırsın sen şimdi. İhtiyacım olduğunda çağrırım heee. Bu arada ne olmayı düşünüyorsun? Mezun olduğuna göre... inşallah profesör olursun da kendini özletmezsin." Vivien David'den gelen bu sorular karşısında lokmasını yuttu ve cevap verdi.

"Yok, profesör olmayı düşünmüyorum. Pek bana göre değil. Aslında hala tam olarak karar veremedim. FYBS sonuçları gelinceye kadar bir şeyler bulurum umarım."
Bu sırada amcası Lorenz bir konuşma yapmak istemişti. Vivien her zamanki bu uzun konuşmadan bunlamıştı ve Lea'nin gözlerini devirerek Angelina'ya bakmasından sonra onun da öyle düşündüğünü anlamıştı. "Johnson ailesi, geleneksel aile yemeğine hoşgeldiniz. Hepiniz açlığınızı yatıştırıp, birbirinizle özlem giderdiğinize göre konuşmaya başlayabilirm sanırım. Merak etmeyin kısa olacak. Öncelikle hepinizi yeniden bu çatı altında görmekten mutluluk duyuyorum. Ayrıca tüm küçük aile üyelerini, bu sene okulda gösterdikleri başarıdan dolayı kutluyorum. Umarım her zaman böyle devam ederler. Oldukça büyük ailemizin şerefine!" İlginç bir şekilde amcası bu kez konuşmayı gerçekten kısa tutmuştu. Vivien sevinçle yemeğine ve abisiyle olan sohbetine devam etti.

Bir kaç saat sonra herkes yavaş yavaş yatmaya gidiyordu. Sonunda Lea ve Angelina da masadan kalktılar. "Viv, sen bize katılmaz mısın?" Vivien biraz düşündü ve cevap verdi.

"Sağol kuzen. Nasılsa tatil boyunca beraberiz, başka bir gece. Bugün çok yorgunum." Onların arkasından Daivd, Lily ve Tatyana da yatmaya gittiler. Vivien da onların arkasndan kalktı ve masada kalanlara iyi geceler dileyip odasına doğru ilerlemeye başladı.

--------------------------------------------------------------------

Aile Yemeği sona ermiştir. -AEJ.

Misafir

Yemek Salonuna indiğinde kahvaltının henüz kaldırılmamış olduğunu görerek gülümsedi. Annesi bir yandan çayını içiyor, bir yandan da o günün Gelecek Postası'na bir göz atıyordu. Masada yengesi ve Vivien dışında kimse yoktu. Angelina elindeki bavulu kapı girişnde bırakıp masadaki yerine geçti. Bory anında ona bir kahvaltı tabağı ve çay hazırlarken Angelina, Vivien'a göz kırpıp hafif bir öksürük sesi çıkardı. Ellin başını gazetesinden kaldırmış ona bakıyordu.

- "Ben bugün İtalya'ya gidiyorum, anne. Biliyorsun, konuşmuştuk."

Bunu söyledikten sonra Ellin minik şaşkınlık sesi çıkardı. Vivien ise sırıtıyordu. Angelina çayından bir yudum alıp kahvaltı etmeye başladı. Bir yandan Ellin'nin vereceği tepkiyi merak ediyordu.

- "Daha geç gideceğini düşünmüştüm."

Ellin başka hiçbir şey demedi. Angelina uzun süren bir sessizlikten sonra cevap vermeye karar verdi.

- "Okul kapanalı kaç hafta oldu anne. Zaten Hogwarts'a birkaç gün erken gitmeyi düşünüyorum, hazırlıklara yardım etmek için."

Ellin başını hafifçe salladıktan sonra yeniden gazetesine döndü. Angelina ona çok uzun gelen bir süre boyunca kahvaltısına devam etti. Sonunda çayını da bitirip masadan kalktı. Yengesine ve Vivien'a sarıldı. Annesine sarılırken sordu.

- "Lea nerede?"

- "Mia'ya bakmaya gitmişti. Yanındadır herhalde."

Angelina başını salladı hafifçe. Annesine bir kez daha sarıldıktan sonra el sallayarak odadan çıktı.

- "Herkesi öpün benim için."

» Yemek Salonu
» Delacour Malikanesi Salonu
» Ravenclaw Ortak Salonu
» Hufflepuff Ortak Salonu