Masa 3 - Aşk Köşesi

David biricik aşkı Hayley ile Hogsmeade'e geldi. İkisi beraber Madam Puddifoot'un Çay Dükkanı'na girdiler. David buraya geldiği için ilk kez bu kadar mutluydu. Çünkü yanında Hayley vardı. Birlikte köşedeki, şirin mi şirin, yuvarlak masaya oturdular. David ve Hayley karşı karşıya oturmuşlardı. Yuvarlak masa zaten pek büyük değildi. David ellerini, Hayley'in masadaki ellerinin üstene koydu ve elleri sımsıkı avuçladı. Hayley'e:

"Ne güzel değil mi? Birlikteyiz, gezideyiz, daha bir çok neden.... Hem burda kimse de karışamaz bize. İsteğimiz gibi herşeyi yapabiliriz."

dedi David, bir gün önceyi hatırlayarak. Ama hemen dünü aklından sildi ve Hayley'e:

"Ne içeceksin?"

diye sordu.

Hayley bu gün hiç olmadı kadar mutluydu ilk Hogwarts gezisinde aşkı ile birlikte Madam Puddifoot'un Çay Dükkanı'nındaydılar içerisi gayet hoş ve sevigililere göre bir yerdi.İçeri girdiler köşede duran ve çok güzel görünen bir masaya oturdular masa yuvarlak ve pek büyük değildi bunu için David Hayley'in ellerini kolaylıkla tuttu.
"Ne güzel değil mi? Birlikteyiz, gezideyiz, daha bir çok neden.... Hem burda kimse de karışamaz bize. İsteğimiz gibi herşeyi yapabiliriz."
dedikleri Hayley'in sırtmasına yol açtı haklıydı burda kimse onlara bir şey demezdi.Hele o son yakalanıştan sonra emliyetli bir yerdi.
"Evet bur kiöse bize bir şey demez her şeyi yapabiliriz" dedi ve gülümsedi söylediği son sözleri biraz utandırmıştı onu.
"Ne içeceksin?"
Hayley düşündü adı üzerinde burası bir çay dükkanıydı.David'in ne içeceğini merak etti.
"Ben bir papatya çayı alcam canım sen ne içersin?"dedi ve gülümsedi kendini rahat ve mutlu hissediyordu.

David'ın sorusu üzerine Hayley:

"Ben bir papatya çayı alcam canım sen ne içersin?"

dedi. David da papatya çayı içecekti; çünkü farklı olmak istemezdi sevgilisiyle. Hayley'e bakıp:

"Ben de papatya çayı alayım o zaman."

dedi gülümseyerek ve ilgili kişiye:

"Bize iki papatya çayı."

dedi. Sonra Hayley'in ellerini bırakmadan:

"Ne güzel bir gün. Hava da açık. Burdan sonra ne yaparız?"

dedi ve cevabını bekledi.

"Ben de papatya çayı alayım o zaman."
Aynı fikirde olmaları iyye işaretti.Ellerini bırakmadan ve daha çok sıkarak gülümsedi.Onun yanında olmak ona mutluluk veriyordu her nerde olsalar bile.
"Ne güzel bir gün. Hava da açık. Burdan sonra ne yaparız?"
Hayley düşündü daha çok vakitleri vardı onunla geçireceği her an değerliydi zaten.O cevap verecekken çayları gelmişti bile David'in elini yava ama isteksiz bir şeilde bıraktı ve çayından bir yudum alıp konuşmaya başaladı.
"Bilmem belki Domuz Kafasına gideriz yada Üç Süpürge olabilir canım" dedi çayından bir yudum alıp devam etti "zaten ben senle olduğum sürece yerin önemi yok" dedi ve çayının bırakıp elini tuttu.

David çayların gelmesinin üzerine çayını yudumlayıp, Hayley'i dinlemeye koyuldu.

"Bilmem belki Domuz Kafasına gideriz yada Üç Süpürge olabilir canım"

dedi Hayley. David da:

"Bence de. İyi fikir."

dedi ve Hayley:

"zaten ben senle olduğum sürece yerin önemi yok"

dedi. David da:

"Bende aynı. Seni çok seviyorum."

dedi ve çayını bitirdi. Hayley'e:

"Sende çayının bitirdiysen artık gidelim mi?"

dedi ve bir yandan da hesabı istedi.

"Bende aynı. Seni çok seviyorum."
Hayley'in içini okşadı bu sözler onu ne kadar sevdiğini ona bir kez daha hatırlattı ama zaten hiç unutmuyordu.Çayından bir yudum daha aldı.
"Sende çayının bitirdiysen artık gidelim mi?"
Hayley çayından bir yudum daha aldı ve çayının bittiğini anladı çünkü içindeki kaşık şangırdıyordu.Gülümsedi ve cevap verdi.
"Tamam canım gidelim hadi" dedi ve çantasından bir şey aramaya koyuldu sonunda aradığı şeyi buldu.Cüzdanının içinden bir kaç altın galleon çıkardı.

David çayının bitirip, hesabı istemişti. Hayley'de ona:

"Tamam canım gidelim hadi"

dedi. David bunun üzerine gelen hesabı ödemeye yeltenirken, Hayley'in galleon çıkardığının gördü. David o galleonların bu hesap için olduğunun düşündü. Hemen daha hızlı davranarak hesabı kendisi ödedi. Yanında hangi kız olursa olsun, para ödetmezdi. Hele ki bu sevgilisiyse... David hesabı ödeyip, Hayley'e:

"Benim yanımdaysan sana asla hesabı ödetmem."

dedi gülümseyerek ve ekledi:

"Hadi artık çıkalım. Nereye gitsek acaba? Neyse ya, bunun ne önemi var ki. Yolda yürürken illa ki bir yer buluruz."

dedi ve ikisi beraber Çay Dükkanı'ndan ayrıldılar.

» Masa 1
» Masa 6