Yoldaşlık Karargahı

Bir adam ay ışığyla aydınlanmı, dar, ıssız bir yolda aniden ortaya çıktı. Cisimlendiği yerde birkaç saniye bekleyerek etrafını süzdü. Çıkmaz sokağın girişine doğru ilerledi. Sağa açılan, öncekinden biraz daha geniş sokağa girdi. Bir süre ilerledi. Çok sayıda binayı geçtikten sonra, binaların arasında olana ama herhangi bir giriş kapısı bulunmayan bir yerde durdu. Etrafını bir kez daha süzdü. Kimsenin olmadığından emin olduktan sonra birşeyler mırıldandı. Yeni bir bina aniden yoktan var oldu. Adam etrafına bir kuşkulu bakış daha attıktan sonra girişe doğru ilerledi.

Qallen Severus Knitten, karargâha ilk kez geliyordu. Çünkü Yoldaşlık'a yeni girmişti. Yoldaşlık başkanı olan Angelina sır tutucu olduğundan ona sırrı vermişti ve Qallen bu sayede evi görebilmişti.

Qallen kapıyı arkasından kapattı. Seyahat pelerinini kapının hemen yanındaki askılığa astı ve koridorda ilerlemeye başladı. Dar koridorda birçok giriş vardı. İlk girişten içeri göz attı. İçerideki uzun masa ve etrafındaki sandalyeler oranın bir toplantı odası olduğunu anlatıyordu. Odayı geçti ve ilerideki kapıdan içeri baktığında aradığı yeri bulduğunu anladı. Oda genişti ve içeride birkaç puf ve birkaç sehpa vardı. Salonun düzenlenişinde rahatlık esas alınmıştı. Puflardan birinin yanına gitti ve kendini üzerine bıraktı. Karargâhın boş olduğunu anladı. Birileri gelene kadar oturduğu pufta kestirme kararı aldı ve gözlerini kapadı.

out: Bundan sonra günlük rp yapmak istediğimizde bu başlıkta yapalım. Sadece toplantılar için ayrı başlık açılsın. - A.E.J

Misafir

Hogwarts sınırlarından çıkar çıkmaz Hogsmeade'e cisimlendi. Bugün Severus ilk defa Karargaha gelecekti. Angelina işlerini o saate kadar halledip halledemeyeceğinden emin olamadığı için sırrı ona daha önce vermişti. Hızlı adımlarla Hogsmeade'de ilerlerken eski Profesörünün çoktan gelmiş olduğunu düşünüyordu. Evin olduğu sokağa girince sakince etrafını kontrol etti. Artık boş olduğundan emin olduğu sokakta bir süre yürüdü ve iki bina arasındaki boşluğun karşısında durdu. Sessizce bir kaç lkelime fısıldadıktan sonra oluşan kapıdan içeriye girdi. Karargah da her zamanki gibi sessizdi. Bir eli asasındaki cebinde boşluğa doğru seslendi.

- "Bory!"

Evcini bir pop! sesiyle varolurken Angelina dikkatlice süzdü onu ve yeniden konuşmaya başladı.

- "Mr. Knitten geldi sanırım. Değil mi?"
Cin onaylayarak başını sallarken Angelina dinlenme odasına doğru ilerledi. Hala bir eli asasında, boştaki eliyle tahta kapı kolunu çevirip açtı. Hemen karşısındaki pufların birinde eski Zihinbend Profesörü gözlerini kapamış oturuyordu. Angelina minik bir öksürük sesi çıkararak geldiğini belli etti. Severus gözlerini açtı yavaşça. Angelina gülümseyerek ona baktı. Uzun zamandır görüşmüyorlardı.

- "Hoşgeldiniz, Mr. Knitten. Burayı kolayca bulduğunuzdan eminim."

Kendisi de puflardan birine otururken hemen arkasından odaya girmiş olan cin ondan emir bekliyordu.

- "Bory, ben bir Ateşviskisi istiyorum."

Severus'a dönüp sordu.

- "Mr. Knitten siz içecek bir şey almaz mısınız?"

Yeni yoldaşlık üyesinin cevabını beklerken tozu alınmış sehpaya dalmıştı gözleri. Bory ise hazırda gelecek emri bekliyordu. Angelina yeniden gözlerini Severus'un üzerine dikti.

Severus Knitten, Yoldaşlık Başkanı Angelina'nın odaya girdiğini, onun kibar öksürüğüyle farkeden Severus gözlerini açtı ve gelenin gim olduğunu öğrenmek için kapıya baktı. Bir eli otomatik olarak asasına gitmişti. Gelenin Angelina olduğunu öğrenince onu selâmladı. Genç bayanın "Hoşgeldiniz, Mr. Knitten. Burayı kolayca bulduğunuzdan eminim." demesi üzerine "Ahh, hiç de zor olmadı. Elimle koymuş gibi..." diye cevap verdi.

Yoldaşlık Başkanı'nın bir pufa oturmasını izledi. Angelina, peşinden odaya giren ev cinine "Bory, ben bir Ateşviskisi istiyorum." dedi ve adama yönelip "Mr. Knitten siz içecek bir şey almaz mısınız?" dedi kibarca. Severus ev cinine "Sanırım ben de bir ateşviskisi alabilirim." dedi ve "Bütün gün bu içkilerle iç içeyi ama çok nadiren içerim." diye ekledi Angelina'ya dönerek.

Cin kapıyı kapatarak çıktıktan sonra bir süre sessizlik oldu. Sessizlik Severus bozana kadar sürdü. Severus "Bir isteğim olacak. Artık aynı amaç için savaşacağız. Yani bence Mr. gibi ön adlara ya da -ız, -iz gibi takılara gerek yok. Sakıncası yoksa Severus veya Qallen diye hitap edilmeyi tercih ederim." dedi Angelina'ya. Severus saygının önemini bilirdi ama böyle bir ortamda samimiyeti daha öncelikli bulmuştu.

Misafir

Severus da ateşviskisi istediktan sonra Angelina'ya döndü gülümseyerek. "Bütün gün bu içkilerle içiçeyim ama çok nadiren içerim." Angelina bu beyan karşısında şaşkınlıkla gülümsedi.

- "İlginç. Eminim ben Domuz Kafasında yaşasam bütün gün içerdim."

Bory Ateşviskilerini getirip buharlaştığında odada kısa bir sessizlik oluştu. Angelina Ateşviskisini yudumlamaya başladı yavaşça. "Bir isteğim olacak. Artık aynı amaç için savaşacağız. Yani bence Mr. gibi ön adlara ya da -ız, -iz gibi takılara gerek yok. Sakıncası yoksa Severus veya Qallen diye hitap edilmeyi tercih ederim." Bir kaç dakika sonra odadaki sessizliği Severus bozmuştu. Angelina da sadece eski profesörü olduğu için öyle söylemeyi uygun görmüştü. Bu açıklama karşısında oldukça şaşırdı. Aslında Qallen daha hoş bir isimdi ama Angelina alışkanlık olarak Severus demeyi tercih edecekti. Ateşviskisinden bir yudum daha aldı ve yeniden konuşmaya başladı.

- "Tabi ki Mr. Kni- Severus. Aslında itiraf etmeliyim Qallen çok daha hoş. Ama sanırm öğrencilik yıllarımdan kalan bir alışkanlıktan dolayı Severus demeye devam edeceğim."

Yeniden viskisinden bir yudum aldı. Aslında ne konuşacaklarını hiç bilmiyordu ama yeniden sessizliğe gömülmek istemiyordu.

- "Aramıza hoşgeldin Severus. Aslında ben bir süredir - yani Domuz Kafasını almadan önce - nerede olduğunu merak ediyorum. Eğer bir sorun varsa.. halledebilirim belki."

Fazla özel bir soru olmuştu. Angelina sıkıntıyla önüne döndü. Sorduğu sorunun cevabını beklerken içkisinden büyük bir yudum daha aldı ve başını kaldırıp Severus'a baktı sakince.

Severus'un kendine isimlerinden biriyle hitap edilmesi isteğinin üzerine Angelina "Tabi ki Mr. Kni- Severus. Aslında itiraf etmeliyim Qallen çok daha hoş. Ama sanırm öğrencilik yıllarımdan kalan bir alışkanlıktan dolayı Severus demeye devam edeceğim." dedi.

Severus isteğinin hoş karşılanmasına memnun olmuştu. Angelina'ya "İkisi de benim ismim. Hangisini kullandığın önemli değil." dedi gülümseyerek. Ateşviskisinden bir yudum aldı.

Bir süre yine sessizlik oldu. Severus bunun da uzayacağını düşünmüştü ki Angelina "Aramıza hoşgeldin Severus. Aslında ben bir süredir - yani Domuz Kafasını almadan önce - nerede olduğunu merak ediyorum. Eğer bir sorun varsa.. halledebilirim belki." dedi. Belli ki sessizliği bozmak için bahane arıyordu.

Severus içkisinden bir yudum daha aldıktan sonra "Birkaç sorun vardı. Halletmem gereken birkaç şey. Ama hallettim. Şu an herhangi bir sorunum yok. İlgin için teşekkürler." diye yanıtladı Angelina'nın sorusunu. Daha sonra daha geniş bir konu olacağını düşünerek "Eh. Yoldaşlık'ta yeniyim. Benden önce yaptıklarınız hakkında biraz bilgi verirsen sevinirim. Sonra da karargâhın bilmem gereken yerlerini gösterirsin umarım." dedi. Yapılacakları bilmeden önce yapılanlerı öğrenmesi gerektiğini düşünüyordu. Cevabı beklerken ateşviskisinden bir yudum daha aldı.

Misafir

Severus önemli bir şey olmadığını ve sorunlarını halletiğini açıkladıktan sonra ekledi sakince. "Eh. Yoldaşlık'ta yeniyim. Benden önce yaptıklarınız hakkında biraz bilgi verirsen sevinirim. Sonra da karargâhın bilmem gereken yerlerini gösterirsin umarım." Konuşmak için daha iyi ve uzun vadeli bir konuydu. Bir yudum daha aldı Ateşviskisinden ve daha açıklayıcı bir sesle konuşmaya başladı.

- "Aslında fazla bir şey değil. Sadece karşı tarafın planlarını öğrenmeye çalışıyoruz. Tabi aramıza yeni cadı ve büyücüler katmak da çok önemli. Aslında ben bu konuda senden yardım isteyecektim. Eminim yakın olduğun müşterilerin vardır. Yani güvendiğin, fikirlerini bildiğin kişileri aramızda görmekten mutluluk duyarız."

Severus Yoldaşlığa katılmak istediğini belirttiğinde en çok bunun için sevinmişti. Şimdi de onun bu görevi seve seve yapacağından emin olmak istiyordu. Bardaktaki içkiyi bir dikişte bitirdi ve ayağa kalktı.

- "Karagahı gezme istediğin söylemiştin. Hadi başlayalım. Bu arada şu mevzuyu da konuşabiliriz."

İlk olarak üst kattaki toplantı odasına götürdü Severus'u. Kapıyı açıp içeriye girdi. Her zamanki gibi odanın tam ortasında uzun dikdörtgen bir masa ve etrafında tahta sandalyeler vardı. Bir köşede duran kitaplık genellikle görevlerde kullanılırdı.

- "Burası toplantı odamız. Belirli aralıklarla durum değerlendirmesi yapıyoruz. Ama acil durumlar için de kullandığımız oluyor. Toplantı saatlerini sana patronusla ya da Bory ile bildiririm. Onunla biraz evvel tanışmıştın."

Dinlenme Odasında gördüğü evcinini hatırlattı ona. Daha sonra devam etti.

- "Eee.. Beğendin mi?"

Kapıya yöneldi yavaşça. Bu sefer başka bir odaya gidiyordu. Koridorun sonundaki odaya doğru ilerledi. Kapıyı açıp içeriye girdi. Burası tüm duvarları raflarla kaplı bir kütüphaneydi. Ortasında küçük kare bir masa ve atrafında 4 tane sandalye bulunuyordu.

- "Burası da anlamış olduğun üzere kütüphane. Çalışmak için iyi bir yer."

Severus'u incelemesi bittikten sonra çıktı odadan. Merdivenlerden inmeye yeltendi ama Severus diğer üç kapıyı soran bakışları görünce durdu. Eliyle Toplantı Odasının yanındaki ve onun karşısıdaki kapıları gösterdi.

- "Bu ikisi yatak odası. Yoldaşlık üyelerinin burda kalmaya ihtiyacı olabiliyor. Ve tabi saklananların da."

Daha sonra üçüncü kapıyı gösterdi.

- "Orası da banyo."

Severus anladığını belirtir biçimde başını sallayınca merdivenlere yöneldi bu sefer. Bir yandan da konuşuyordu.

- "Tüm ihtiyaçlarımızı karşılıyor burası. Neyse sen ne diyorsun biraz evvel anlattığım konuda?"

Yavaşça mutfağa doğru ilerledi. Kapıyı açıp içeriye girerken Severus'tan cevap bekliyordu.

Ondan önce yapılanları Severus'a "Aslında fazla bir şey değil. Sadece karşı tarafın planlarını öğrenmeye çalışıyoruz. Tabi aramıza yeni cadı ve büyücüler katmak da çok önemli." diye açıkladı Angelina. "Aslında ben bu konuda senden yardım isteyecektim. Eminim yakın olduğun müşterilerin vardır. Yani güvendiğin, fikirlerini bildiğin kişileri aramızda görmekten mutluluk duyarız." diyerek bir de istekte bulundu.

"Memnun olurum." dedi Severus mutlu bir şekilde. "Sanırım bu Yoldaşlık'daki ilk görevim. Bara gidince biraz düşüneyim. Daha sonra onları bulup konuşurum." diyerek de yapacaklarını kısaca özetledi.

Severusun bu cevabına sevinmiş gibi görünen Angelina bardağındaki
ateşviskisini bir dikişte bitirip ayapa fırladı. Severus da heyecanla Angelina'yı taklit etti. Angelina "Karagahı gezmek istediğini söylemiştin. Hadi başlayalım. Bu arada şu mevzuyu da konuşabiliriz." dedi.

İkisi merdivenleri çıktılar. Bir odaya girdiler. Odanın ortasında dikdörtgen bir masa, etrafında çokca sandalye vardı. Köşede ise bir kitaplık vardı. "Burası toplantı odamız. Belirli aralıklarla durum değerlendirmesi yapıyoruz. Ama acil durumlar için de kullandığımız oluyor. Toplantı saatlerini sana patronusla ya da Bory ile bildiririm. Onunla biraz evvel tanışmıştın." diye açıkladı Angelina. Severus ev cinini hatırladı. Angelina "Eee.. Beğendin mi?" diye sordu Severus'a.

"Harika!" dedi Severus tek kelimeyle. Bunun yeterli olmayacağını düşünerek "Çok sade. Buna rağmen çok yeterli." diye ekledi.

Angelina cevap üzerine odadan çıktı. Koridorun sonuna doğru ilerledi. Başkabir kapıyı açtı. Severus Angelina'nın hemen arkasındaydı. Odadan içeri baktı. Odanın tüm duvarları raflarla kaplıydı. Rafların arka kısımları kitaplar nedeniyle görünmüyordu. Odanın ortasında kare bir masa ve etrafında dört sandalye vardı. "Burası da anlamış olduğun üzere kütüphane. Çalışmak için iyi bir yer." diye açıkladı hemen Angelina.

"Öyle gibi duruyor." diye katıldı ona Severus.

Angelina Odadan çıkıp merdivenlere yöneldi. Ama severus onun ne olduğunu söylemediği üç odaya bakıyordu. Angelina toplantı odasının kanındaki ve onun karşısındaki odaları göstererek Bu ikisi yatak odası. Yoldaşlık üyelerinin burda kalmaya ihtiyacı olabiliyor. Ve tabi saklananların da." dedi. Parmağını diğer kapıya doğru yönelterek "Orası da banyo." diye bitirdi.

Severus anladığını belirtti. Beraber merdivenlerden inerlerken Angelina "Tüm ihtiyaçlarımızı karşılıyor burası. Neyse sen ne diyorsun biraz evvel anlattığım konuda?" diye sordu yoldaşlığa yeni üye katma konusunu kastederek.

Severus "Barıma genelde gençler gelir. Ve biraz da Ölüm Yiyen. Tarafsız olan ya da iyi tarafta olup da Yoldaşlık'ta olmayan yetenekli büyücülerle konuşurum. Bara gidince bu konuyla ilgilenirim." dedi.

Yeni bir kapının önüne gelmişlerdi. Angelina kapıyı iterek açtı...

Misafir

Severus bu görevi seve seve yerine getireceğini belirttikten sonra Angelina mutfaktan içeriye girdi. Burası fazla büyük değildi ama küçük de sayılmazdı. Pencere kenarında altı kişilik bir masa bulunuyordu. Bangonun üzerinde gerekli mutfak aletleri vardı. Angelina eliyle odayı işaret etti.

- "Burası da mutfak."

Severus'a incelemek için bir kaç dakika süre tanıdı, daha sonra odadan çıktı. Saatine baktı. Epey vakit geçmişti ve artık gitmesi gerekiyordu.

- "Benim artık gitmem gerekiyor Severus. Malum okul. Bari akşam yemeğine yetişeyim."

Havaya doğru seslendi.

- "Bory!"

Evcini bir pop! sesiyle yanlarında belirdi. Korkmuş gözlerle Angelina'ya bakıyordu.

- "Bir şey yok Bory. Ben Hogwarts'a dönüyorum. Bu yüzden Severus'la sen iligleneceksin. Gerekeni yapacağından eminim."

Cin verilen emiri anladığını belirtmek için yerlere kadar eğilirken Angelina Severus'a döndü.

- "Sen istediğin kadar kalabilirsin Severus. Sonra görüşürüz."

Arkasını dönüp kapıya ilerledi. Bir kaç dakika sonra yeniden Hogsmeade'de yürüyordu. Etrafına bakındı. Kimsenin olmadığını görünce okula gitmek için buharlaştı.

Angelina kapıyı açtı ve içeri girdi. Severus da onu takip etti. Oda ne büyük ne de küçüktü. Pencere kenarında altı kişilik bir masa bulunuyordu. Bangonun üzerinde gerekli mutfak aletleri vardı.

"Burası da mutfak" diye açıkladı Angelina. Severus odayı biraz daha inceledi. Bu sırada Angelina da saatine bakıyordu. "Benim artık gitmem gerekiyor Severus. Malum okul. Bari akşam yemeğine yetişeyim." dedi ve boşluğa "Bory" diye seslendi.

Ev cini pop sesiyle ortaya çıktı. Korkmuş ve meraklı gözlerle Angelina'ya bakmaktaydı. Angelina "Bir şey yok Bory. Ben Hogwarts'a dönüyorum. Bu yüzden Severus'la sen iligleneceksin. Gerekeni yapacağından eminim." diye yapması gerekeni özetledi. Cin yerlere kadar eğilip onaylarken Angelina Severus'a "Sen istediğin kadar kalabilirsin Severus." dedi.

Severus "Ahh. Benim de bara dönmem gerek. Şu an için burada durmama gerek yok. Zaman ayırdığın için teşekkür ederim. Ben sık sık yoldaşlığı ziyaret ederim. Görüşürüz." dedi.

"Sonra görüşürüz." dedi Angelina da ve kapıyı açıp dışarı çıktı.

Bory halâ Severus'tan emir bekliyordu. Severus Teşekkür ederim Bory. Ben de gitmeliyim. Karargâh sana emanet." dedi. Cin tekrar yerlere kadar eğilerek selam verirken Severus Kapının yanındaki askıdan seyahat pelerinini aldı. Üzerine geçirdi ve dışarı çıktı.

Bar, karargâha sadece birkaç sokak uzaktı ama Severus cisimlenmeyi tercih ediyordu. Karargâhtan uzaklaştı. Bir sokağa saptı ve aniden yok oldu.