Slytherin 5 Numaralı Kızlar Yatakhanesi

Bu odada;

Janice Dylan Lovett
Julie Annwyll Loevtt
Loreléi Adrâsteia Dixyqué
Elizabéth Adrianna Malfoy
Ashley Catty Dixyqué
Minority Tina Evil
Itami Akarui
Cassandra I. Miller
Eleanor Loesa Dumbledore

kalmaktadır. Rp'ler konusunda bir uyarıda bulunma gereği duymuyorum. Çünkü odada kalanlar zaten uyduruk rp yapan insanlar değiller. İyi rp'ler arkadaşlar...

Not: Odaya ancak yeni bir LS üyesi olan öğrenciler katılabilir. Yeni bir üye aldığımız takdirde; üyeye bizimle kalması teklif edilecektir.

Edit: Ashley Catty Dixyqué ve Minority Tina Evil yeni LS üyeleri olarak artık bu yatakhanede kalacaklardır... Arkadaşlarımızı tebrik ediyoruz...

Edit 2: Itami Akarui, Cassandra I. Miller ve Eleanor Loesa Dumbledore' u tebrik ediyoruz; onlar da artık burada kalacaklar...

p.s.: ehh yeni odanız hayırlı olsun diyelim LS'im iyi RPler. -ewm.

JD bütün gün derslere girip çıkmıştı ve bu onu çok yormuştu. Büyük Salon'da ki akşam yemeğinden sonra ayaklarını sürüyerek Ortak Salon'a gelmişti. Önce bir kaç tanıdık sîma görmüş yanlarına gidip sohbet etmeyi düşünmüştü. Fakat üzerindeki ağırlık ve yorgunluk göz önünde bulundurulunca bu imkansız bir hal alıyordu. Ayaklarını süreyerek yatakhaneye çıktı ve yatağına uzandı.

Hogwarts'ta geçirdiği güzel günlerden sonra tekrar sessiz ve ıssız malikanelerine dönmek ona çok zor geliyordu. Dönemin ne kadar çabuk geçtiğini düşünürken birden evdekiler geldi aklına. Onlardan ne bir mektup ne bir haber gelmişti. Ann'in de evden hiç mektup almadığını biliyordu. Alsa JD'nin haberi olurdu. Acaba her şey yolunda mıydı? Büyükannesinin başıan bir şeyler geldiğini düşündü bir an... Ama sonra sadece özlemden kaynaklalan kuruntular olduğunu fark etti.

Burası onun ikinci evi gibi olmuştu. Malikaneye döndüğünde de burayı özleyecekti. Sy, Adrâs, Ell, Profesör Malfoy ve Miller... Htta Profesör Johnson'ı bile özleyebileceği ihitmali geliyordu aklına. Yüzünde bir tebessüm belirdi aniden.

"Burayı seviyorum..."diye mırıldandı. Sözcükler ağazından öylee dökülüvermişti...

'Bende..' dedi Ell yüzündeki tebessümle içeri girerken. Derslerin çoğuna girmiyor, ilerisi için Bakanlıkta yada herhangi bir alanda meslek sahibi olabilmeyi düşünmediği için pekte önem vermiyordu. Onun çok daha gizemli ve soylu planları vardı tabii ki. Ama ikinci yada üçüncü sınıfta, isteklerinin neler getireceği belli olmazdı. Knockturn Yolu'nda Karanlık Eşyalar satan küçük ve kibar bir dükkan açabilirdi belki de. Kararsızlık içerisinde adımlarını atarken, ortak salonda kendine ve LS üyelerine ait olan yatakhaneye doğru yönelmiş, kulağında çınlayan JD'nin o tanıdık sesiyle, manasız bir ifadeye sahip olan yüz hatları gevşemişti. Bedenini nazikçe kendi yatağına bırakırken, grimsi bir renge bürünen gözlerini tavana dikerek ekledi;

'Zaman çok çabuk ilerliyor..'

Sesinde ki burukluktan, Hogwarts'a ait olmayı sevdiği ve gitme vaktinin ona çok zor geleceği belli oluyordu. Malfoy Malikanesinde ki o karanlık ve İksir dumanları ile dolu, bazılarına göre boğucu ona göre ise haz verici odasını özlemiş olmasına rağmen, burası öylesine içine çekiyordu ki onu..

JD'nin gözleri denizin dibine doğru batan bir gemi gibi ağırlaşırken içeri Ell'in girdiğini görünce açılmışlardı birden. Yatağında Ell'in yatağının durduğu tarafa dönüp yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeyle ellerini yastığının altına sıkıştırdı.

" Zaman çok çabuk ilerliyor.. "

" Evett... Daha yazın Ann'den başka arkadaşım yokken şimdi bir dolu dostum oldu... İlerliyor.. Çok sinsice ve kurnazca hem de... "

Yüzündeki tebessüm yerini düşünceli bir ifadeye bırakmıştı şimdi... Gerçekten zaman araştırılmaya değer tanımlanamaz bir şeydi... bir sıfatla nitelendiremezdiniz onu...

Bedenini yavaşça yatakta doğrulturken, gözlerini kızın derin ve düşünceli bakışlarına sabitlemişti. Şimdiye kadar kuzeni Sy dışında, yaşıtı sayılabilecek kimse olmamıştı hayatında. Ne paylaştığı bir sırrı, ne de ortak geçirdiği eğlenceli dakikalar.. LS'e girdiğinden beri değişen hayatı ve dönüm noktalarını düşünürken, yanaklarına dökülen saçlarını nazikçe kulaklarının arkasına aldı. Pencereden sızan altınsı güneş parıltıları, ona yakın renkte ki saçlarına efsunlu bir görüntüyle yansırken, dudakları bükülerek oynamıştı..

'Bizim kadar sinsi olamaz.' demişti kurnazca gülümseyerek, eski yeşiline dönen gözlerini kısarken. Slytherin'in getirdiği kurnazlık ve sinsilik yeteneklerini yerinde kullanabilirlerse, bu acımasız Büyü Dünyası'nda acınanlar değil de, tapılanlar olacaklardı ki Ell'in mimiklerine yansıyan memnun ifadeden anlaşıldığı kadarıyla, o bunu oldukça iyi yapabilecek karakterde bir cadıydı. Eli, cüppesinin altında kızaran ve yanmakta olan omzuna giderken, tebessümü hala yüzünden silinmemişti.

'Sana çok şaşıracağın bir şey göstermemi ister misin?'

"Sana çok şaşıracağın bir şey göstermemi ister misin?"

JD, Ell'in bu lafıyla yatağından doğruldu ve meraklı gözlerini Ell'e çevirdi. Kolay kolay şaşıran biri sayılmazdı ama Ell şaşıracağını düşünüyorsa gerçekten öyle bir durum olmsı gerekirdi... Çok da mreaklı görünmekten kaçınarak buruk bir gülümseme yerleştirdi kurumuş dudaklarına.

" Tabii... "dedi sakince ve Ell'in göstereceği şeyi beklemeye başladı merakla.

Bu arada kafasında binlerce fikir uçuşuyordu. Ell ile ilgili kişisel bir şey olabilirdi. Ama JD ile ilgili onun bilmediği bir şey ya da Ann ile iligili bir şeyler... Sonra aklına Ell'in, Sy'ın kuzeni olduğu gerçeği geldi. Belki de Sy ile ilgilii bir şeydi

Out: Aklından neler geçiyor çok merak ediyorum...

JD'nin gözlerine yansıyan meraklı bakışları, kuru gülümsemesine rağmen ele veriyordu kendini. Şimdiye kadar herhangi bir cadıda rastlamayacağı türden bir şey göstereceğinden emindi Ell ona fakat bu JD'yi ne kadar şaşırtırdı bilemiyordu. Dün gece, kızlara söylemeden -ki bunun nedeni onlara sürpriz yapmak istemesiydi- Müdür'ün Odasına gizlice girerek, arakladığı Uçuç Tozu ile Knockturn Yolu'na gitmiş, bir muggle icadı sanılan ama gerçekte en eski büyü kabilelerinin keşfettiği "dövme" denen o acı ama aynı zamanda tatminkar bir his uyandıran şeyi yaptırmıştı omzunun hemen altına. Tabi ki Ell bu kadarla kalmayıp, onu büyüleyerek muhteşem bir iletişim aracına döndürmeyi de ihmal etmemişti.

Sırtına dökülen sarı saçlarını elleriyle çektikten sonra, cüppesini sıyırarak, kazağının omuz kısmını açmış, etrafını kan kırmızısı toplamış, ortasında ise şekilli, siyah bir boya ile yazılmış LS dövmesini gösterdi. Dövmenin kenarına parmaklarıyla nazikçe dokunmuş, ardından çıkardığı küçük bir acı nidasıyla JD'ye bakmıştı gülümseyerek.

'Bu dövme. Eski büyü kabilelerinin bulduğu, özel bir boya ile yapılan vücut süsleme sanatı. Etrafının kızardığına bakma, yaptıralı bir gün olduğu için bu şekilde..' Hafifçe gülümseyerek, omzunu örttü ve devam etti; 'Ben bunu hem LS üyeleri için özel bir simge, hem de iletişim aracı olarak kullanmak için yaptırdım..' Parmakları saçları arasında gezinirken, düşünceli bir ifade takındı; 'Fakat siz kabul eder misiniz bilemedim.. Ama, bu dövmeyi yaptıran kişiler arasına büyü ile bir bağ koyuyorum ve sizi çağırmak istediğimde yada başım dertte olduğunda, dövme yeşile dönerek yanıyor ve aşırı bir acı hissettirerek, fark etmeni sağlıyor.' Meraklı bakışları JD'de, ne diyeceğini bekleyerek, her zaman ki tebessümünü oturttu yüzüne.

"Bu dövme. Eski büyü kabilelerinin bulduğu, özel bir boya ile yapılan vücut süsleme sanatı. Etrafının kızardığına bakma, yaptıralı bir gün olduğu için bu şekilde..Ben bunu hem LS üyeleri için özel bir simge, hem de iletişim aracı olarak kullanmak için yaptırdım..Fakat siz kabul eder misiniz bilemedim.. Ama, bu dövmeyi yaptıran kişiler arasına büyü ile bir bağ koyuyorum ve sizi çağırmak istediğimde yada başım dertte olduğunda, dövme kırmızıya dönerek yanıyor ve aşırı bir acı hissettirerek, fark etmeni sağlıyor."

JD gözlerini dehşetle açtı. Karşsındaki manzaraya inanamıyordu. Ell, asil, soğukkanlı delilik ve muziplikle işi olmayan Ell; karşısında bir dövemeyle ve dahice bir fikirle oturuyordu. JD gözlerini Ell'in kağattığı omzundan ayırıp yüzüne baktı.

" Beni şaşırtmanın ne kadar zor olduğunu bilirsin tatlım.. Bunu bilebilecek kadar çok zaman geçirdin benimle... Fakat şimdi hayatımın şokunu yaşıyorum. Sen delisin ve dahisin... Bu dahice ve çılgınca fikir... Sy'ı ilk görüğüm yerde seni benmle tanıştırdığı için öpeceğim...Hadi bana nasıl yaptığını anlat ben kesinlikle kabul ediyorum..." dedi ve yüzünde heyecanla Ell'e baktı.

Gözlerinde ki ani parıltı ile ağzı kulaklarına varan Ell, JD'nin tepkisi karşısında oldukça memnun kalmıştı. Kabul ettikleri takdirde, işin bu zor olan kısmını da düşünmüş ama Slytherin'den puan düşmesine dayanamayacak olan LS üyelerinin, planı duyunca vazgeçebilecekleri gelmişti aklına. Avuçlarını birbirine sürterek ısıtırken, yeşil gözlerini kıza sabitleyerek anlatmaya koyuldu;

'İşin bu kısmı oldukça riskli ama. Puan kaybetmeyi göze almamız gerekiyor, yada okul bitene kadar beklememiz. Eğer puan kaybetmeyi göze alırsanız -tekrar düşünerek düzeltti- yani, alırsak, Uçuç Tozu ile Müdirenin Odasından Knockturn Yolu'na geçeceğiz ve sonrası..' dedi parmaklarıyla bir *Şak* hareketi yaparak; 'Oldukça kolay. Fakat diğer kızlara da sormamız gerek.'

Eli tekrar omzuna giderken, bu acının daha ne kadar devam edeceğini merak ediyordu. Dövmeyi yapan cadı, en fazla iki gün süreceğini söylemişti fakat kızlara da yaptırdığı takdirde, bu iki gün içerisinde, dövmelerinin acıdığı her vakit, birbirlerine zarar geldiğini sanarak telaşa girecekler, boş yere panik olacaklardı. Bunu daha sonra LS üyeleri olan dostlarına anlatmak üzere zihnine kazıyarak, JD'ye çevirdi tekrar yüzünü..

" İşin bu kısmı oldukça riskli ama. Puan kaybetmeyi göze almamız gerekiyor, yada okul bitene kadar beklememiz. Eğer puan kaybetmeyi göze alırsanız... yani, alırsak, Uçuç Tozu ile Müdirenin Odasından Knockturn Yolu'na geçeceğiz ve sonrası..Oldukça kolay. Fakat diğer kızlara da sormamız gerek. "

JD birkaç dakika sessizce düşündü. Bu oldukça tehlikeliydi ama oldukça eğlenceli olacağa benziyordu. Büyükannesi dövmeyi gördüğünde oldukça kızacaktı ama kimin umrundaydı?! Yine de JD sakince düşünüp hep birlikte yapmanın tehlikeli olduğuna karar verdi.

" Tamam soralım... Ama ne olursa olsun bunu hep birlikte yapamayız..."-birkaç saniye durakladı ve devam etti-Yani sonuçta beş kişiyiz...Fark edilmeden haraket etmemeiz olanaksız.. Ama önce sen beni götürürsün... Ertesi akşam ben başkasını götürürüm... Yolu ve tekniği öğrenen herkes bir sonrakini götürür..Ancak bu şekilde yapabiliriz..."-ayağa kalkmıştı-" Ama hep beraber ben bile cesaret edemem."

JD nedense herkesin durumları LS'in lehine çevirmek; bir nevi kızları korumakla yükümlü hissediyordu kendini. Dönemin sonunda kimseyi tehlikeye atmaya niyetli değildi.

Cüppesinin eteklerini düzeltiyor, bir yandan da JD'yi dinliyordu. Ell, ne kadar soğukkanlı ve sakin bir kız gibi görünsede, risk ve birazda tehlikeyi severdi ama diğer kızlar onun kadar hevesli değillerdi kendilerini oldukça riskli bir işin içinde bulmaya. Bu yüzden, kafasını yukarı-aşağı hareketlerle hafifçe sallayarak kızın söylediklerine onay veriyor, daha az tehlikeli bir plana indirgeyen sözlerine katıldığını gösteriyordu. Kurumuş dudaklarını yavaşça ıslatırken, elini hala yanmakta olan omzunda tutarak konuştu;

'Peki o zaman. Sende haklısın, benim planım oldukça riskli ve Slytherin için bunu en aza indirgemek gerek..' Fark etmeden fazla bastırdığı elini ani bir hareketle çekerek inledi.. 'Ah.. Merlin Aşkına! Acımasına rağmen öyle güzel bir haz veriyor ki..' Sinsi gülüşü tüm çehresini kaplarken, saçlarını hafifçe savurmuş, grimsi bir renge bürünen gözlerini JD'yinkilere kenetleyerek sormuştu;

'Kızlar nerede? Bir an önce bunu onlara anlatmalıyız ki, hangi gün ve sırayla kimlerin gideceğini kararlaştıralım..'

" Peki o zaman. Sende haklısın, benim planım oldukça riskli ve Slytherin için bunu en aza indirgemek gerek.. Ah.. Merlin Aşkına! Acımasına rağmen öyle güzel bir haz veriyor ki.."

JD yüzünde alaycı bir gülümsemeyle Ell'e baktı.

" Özendirmeye mi çalışıyorsun? Ben de de olucak yakında.. Hıh..."dedi omuz silkerek. Ardından küçük bir kahkaha attı. Gerçekten çok eğleniyordu. Görüntüsü ve fikri bile onu heyecanlandırmaya yetmişti. Çok eğlenceli bir macera olacaktı.

"Kızlar nerede? Bir an önce bunu onlara anlatmalıyız ki, hangi gün ve sırayla kimlerin gideceğini kararlaştıralım.."

" Emin ol en ufak bir fikrim yok... "

Ann Ell ve JD'nin yatakhanede bir şeyler konuştuğunu duymuştu hızla merdivenlerden çıktı ve yatakhaneye girdi. Sinsi sinsi onlara baktı. İkisinin de suratında pişmiş bir gülümseme vardı. Gerçekten bir şey karıştırıyor olmalıydılar. Kitaplarını yatağının üzerine fırlattı ve hemen yanlarına gitti. Bir yandan da cüppesini çıkartıyordu.

"Burada benden habersiz ne işler karıştırılıyor bakayım!"

Gözlerini merakla açtı ve kızlardan birinin cevap vermesini bekledi. İkisi de gayet heyecanlı görünüyordu. Şimdi Ann de heyecanlanmıştı.

JD kızların nerede olduğunu düşünürken içeri Ann'in girmeisyle yerinden sıçradı. Elini göğsüne götürdü. Bu sırada Ann kitaplarını yatağına fırlatmış cüppesni çıkarıyordu.

"Burada benden habersiz ne işler karıştırılıyor bakayım!"

" Sanda merhaba sevgili kardeşim.. "dedi alaycı bir edayla ve devam etti.

" Ell'in çok parlak bir fikri var, öyle değil mi Ell? "

Önce Ann'in hışımla içeri girip, neler çevirdiklerini sorması ve ardından JD'nin sinsi gülüşü ile ona bakarak, fikrini açıklamasını beklemesi... Yüzüne oturttuğu muzip tebessümü ile hiçbir şey demeden, cüppesini çıkardı. İnce ve koyu yeşil yünden yapılma kazağının yakasını sıyırarak açtı ve kızarıklığı biraz da olsa hafiflemiş dövmesini Ann'in görmesi için, omzunu kızdan tarafa çevirdi. Yeşile dönen gözleri yere sabitlenmiş, ondan gelecek tepkiyi bekliyordu. Ne işe yaradığını anlatma zevkini ise JD'ye bırakmıştı, narin parmakları dövmesinin etrafında gezinirken..

'Ladies of Slytherin, buyrun Madam.' demişti sadece, alaycı bir ifadeyle..

JD, fikir Ell'in olduğu için ona açıklama fırstaı vermek istemişti. Seve seve anlatırdı ama bu onuru Ell'e bırakmaya karar vermişti. Bu yüzden topu Ell'e attı. Fakat Ell cevap vermedi sadece cüppesini çıkarıp, etrafı kızarıklarla dolu olan dövemsini göstermekle yetindi. JD birkaç saniye bekledikten sonra muzip ve pişmiş bir gülümsemeyle Ann'e döndü. Yüzündeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyordu. Bir elini beline koydu; diğer eliyle de Ell'i sunarmış gibi yaptı.

" Ne diyorsun? Göz alıcı sence de öyle değil mi? " dedi. Ann'in tepkisini görmeden açıklama yapmak istemiyordu.

Ann'in gözleri bir yandan hayret bir yandan da muzurlukla açıldı. bu işe gerçekten bayılmıştı. dövmenin estetik duruşu ve her şeyi bir yana ayrı özellikleri olduğu da oldukça barizdi. Ell'in bir şeyler bulduğunu anlayan Ann suratına biraz daha meraklı bir ifade yerleştirdi. Çünkü dövme gerçekte marifetli bir şeye benziyordu ve dahası Ann bu işi başarmak için tehlike kokusu alıyordu. En hoşuna gittiğinden bir tehlike kokusu. Tek kaşı havada o bildik ifadesiyle sordu kızlar.

"Evet çıkarın bakalım ağzınızdaki baklayı. Bu dövmenin ne marifetleri var ve ayrıca bu işi nasıl başaracağız?"

Tatminkar ifadesi Ann'in mimiklerine yansırken, Ell'de konuşmak için dudaklarını ıslatıyordu. Aslında bu zevki daha önce de düşündüğü gibi JD'ye bırakmak istemişti fakat o da aynı şeyi Ell için düşünmüş olacaktı ki, hiçbir hamle etmemişti. Düz, ipeksi sarı saçlarını dalgalandırırken, sızlayan omzundaki LS dövmesine bastırarak konuştu;

'Bu dövmenin marifeti, yapılan kişiler arasında, büyü ile bir bağ oluşturmak. Dövme sahiplerinden herhangi biri bir tehlike içerisinde olur yada diğerleri ile bağlantı kurmak isterse, dövme kızarıp, yanarak sahibine haber verecek. Kimin çağırdığını yada tehlikede olduğunu anlamak istersen, gözlerini kapaman yeterli. Oldukça güçlü bir bağ bu, tıpkı tek bedende yaşamak gibi..'

Konuşmanın etkisi ile çehresine yayılan tutkulu bakışları ile sabitlemişti grimsi gözlerini Ann'e doğru. Hogwarts'ta bulunacakları üç sene boyunca, bu beş dahi cadı daha neler yapacaklardı acaba?

"Evet çıkarın bakalım ağzınızdaki baklayı. Bu dövmenin ne marifetleri var ve ayrıca bu işi nasıl başaracağız?"

JD eğlendiği her halinden belli olan bir gülümsemeyle Ell'e döndü ve açıklama yapmasını bekledi. El'de hiç zaman kaybetmeden devam ettti:

'Bu dövmenin marifeti, yapılan kişiler arasında, büyü ile bir bağ oluşturmak. Dövme sahiplerinden herhangi biri bir tehlike içerisinde olur yada diğerleri ile bağlantı kurmak isterse, dövme kızarıp, yanarak sahibine haber verecek. Kimin çağırdığını yada tehlikede olduğunu anlamak istersen, gözlerini kapaman yeterli. Oldukça güçlü bir bağ bu, tıpkı tek bedende yaşamak gibi..'

JD tepkisini ölçmek için Ann'e döndü. Bu sorada o da cüppesini çıkartmış; gömeleğini ve süveterini çıkarmaya başlamıştı. İçindeki kazaktan görünmeyen boynu şimdi açıkta kalmıştı. Saçlarını kenara çekip bıçaklarla çevrili yılan dövemsini gösterdi.

" Bunun yanı sıra bir de öyle bir şey yaptırmam büyükanneyi kızdırır mı sence Ann? " diye sordu ikizine. Büyükannenin ne üşündüğü uımrunda bile değildi ama yine de sormak istemişti.Devam etti daha sonra:

"Bunu yaklaşık 4 yaşındayken annem yaptırmıştı. Büyükannem ve babam gördüklerinde evde tam bir sknadal havası vardı. Görmen lazım; anlatılmaz bir şeydi."

Ell'e açıklama ihtiyacı yapmak istemişti. O günleri aklına bile geitrmek istemiyordu halbuki...

'Bu dövmenin marifeti, yapılan kişiler arasında, büyü ile bir bağ oluşturmak. Dövme sahiplerinden herhangi biri bir tehlike içerisinde olur yada diğerleri ile bağlantı kurmak isterse, dövme kızarıp, yanarak sahibine haber verecek. Kimin çağırdığını yada tehlikede olduğunu anlamak istersen, gözlerini kapaman yeterli. Oldukça güçlü bir bağ bu, tıpkı tek bedende yaşamak gibi..'

"Vay canına bu mükemmel"

dedi Ann hayranlık içinde kesinlikle hoşuna gitmişti. Yapılması konusunda ısrarcıydı ve onu hiçbir şey etkileyemezdi.

" Bunun yanı sıra bir de öyle bir şey yaptırmam büyükanneyi kızdırır mı sence Ann? "

Ann annesinin yaptığını ve evdeki havayı çok net hatırlıyordu. JD ile odaya kapanıp iki gün boyunca çıkmamışlardı. Ev cinleri onlara yemek getirmişti. Ama Ann'in zerre kadar umrunda değildi. O kadar taş bir kalbi avrdı ki tüm ailesini bir kalemde silip atabilirdi bunu sadece JD'ye yapamazdı. Ann umursamaz bir tavırla omuz silkti.

"Umrumda bile değil bunu yapmalıyız. Ayrıca görmezlerse kızamazlar da..."

diye mırıldandı.

"Umrumda bile değil bunu yapmalıyız. Ayrıca görmezlerse kızamazlar da..."

" Annem ve babam atbii ki kızmaz; ama o cazgır bunak yok mu! Tabii senin tuzun kuru senin aklını da bneim çeldiğimi seni kötü yola düşürdüğümü söyleyip Muggle Aşığı olduğumu iddia edecek yine..! "- küçük bir kahkaha attı- " Ama şöyle düşündük; hep beraber Knockturn Yolu'na gidip yaptırmamız bizim bile göze alamayacğımız kadar riskli. Bu yüzden önce Ell aramızdan birini -ki ilk gönüllü ben ollmayı düşünüyorum, ters giden bir şey olursa tatilde hallederiz- götürücek ve sonra o kişi de, ertesi gece başka birini. Bu şekilde devam edecek. Sana uyar mı? "

Şimdi üzerine uzun bordo bir gecelik geçirmişti ve yatağın içine girip arkasına yaslandı. Ann'in suratına bakıp ne diyeceğini bekledi. Bu sırada yaşayacakları tatlı macerayı canlandırıyordu beyninde.

Ann JD'nin söylediklerinde ona sonuna kadar hak verdi ve bunları suratında koca bir gülümseme ile dinledi. Yolculuk planına gelince bu konuda kapafında bazı soru işaretleri vardı.

"Bilemiyorum JD... Gideceğimiz yerdeki insanlara güvenebilecek miyiz? Riski her zaman severim ama Slytherin'e puan kaybettirmek hele şu dönemde büyük bir felaket olur. Ayrıca kaybedeceğimiz uçuk sayılar da gözümün önünde.

Şimdi JD'nin etrafında bol sıfırlı sayılar uçuşuyordu. Ann yüzünü buruşturdu ve kafasını silkeledi.

"Her neyse Ell güvenli olduğuna eminse bana uyar."

'Eğer gerçek bir Slytherin'sen, ki LS üyeleri için bundan şüphe bile duyulamaz..' Yüzüne sinsi gülüşünü oturtarak devam etti; 'Knockturn Yolu emin olun ki çok güvenli.. Asıl risk Müdirenin Odasında ki şömineden geçebilmek, gerisi çok kolay.'

Parmaklarını cüppesi üzerinde gezdirirken, kafasında tarttığı olasılıkları düşünüyor, kızların başına büyük bir bela açmış olmamayı dileyerek işlerin yolunda gitmesi için Merlin'e sayısız sözler yağdırıyordu. Ell, kendi için olsa, riske girmeyi bir an bile düşünmeden kabul ederdi. Sonunda Slytherin'in puanı da söz konusu olsa, tehlike ağır basardı mantıklı düşünmeyi istemediği anlarda. Çoğu zaman yaptığı gibi kendi kendine mırıldanır, tezini destekleyecek cümleler arardı sürekli; *Yüce Salazar Slytherin'de mi hiç tehlikeyi ve riski göze almamış, Saçmalık!*

Bakışlarını Ann ve JD'nin üzerinde gezdirirken, sessizce vücudunu kaydırdığı yastığına doğru. Yeşilin en koyu tonuna bürünen gözleri bu sefer yüksek tavanın üzerinde gezmekte olan bücürböceklerine dikilmiş, kızların konuşmasını bekliyordu..

Ann küçük bir kahkaha attı. Bu işin çok eğlenceli olacağı açık ve netti. Şimdiden dövmeyi ve onu kullanarak yapacaklarını hayal edebiliyordu.

"Demek Knockturn Yolu ha! Çok güzel Sy ve Adras'ın haberi var mı peki? Bence onlara da sormalıyız. Her neyse onlara da birara sorarız nasıl olsa. Eee ilk giden JD olacak sanırım. JD sonra beni götürebilir ve bence hemen başlamalıyız bu işe. Mesela yarın JD'yi götürebilirsin."

dedi Ell'e bakarak. Sonra da mutlu bir temessümle baktı iki kızın da suratına. Daha önce hiç de bu kadar yoğun olmmıştı bu duygu bir an içinden kızlara "sizi seviyorum" demek geçmişti ama bunu yapmadı daha önce yapmamıştı ve bundan sonra da yapmayı planladıkları arasında değidli.

"Demek Knockturn Yolu ha! Çok güzel Sy ve Adras'ın haberi var mı peki? Bence onlara da sormalıyız. Her neyse onlara da birara sorarız nasıl olsa. Eee ilk giden JD olacak sanırım. JD sonra beni götürebilir ve bence hemen başlamalıyız bu işe. Mesela yarın JD'yi götürebilirsin."

JD, kendi fikrini başkasının ağzından duyunca oldukça saçma gelmişti. Bir an duraksadı. Derin düşüncelere dalmıştı. Bir yandan da saçıyla oynuyordu. Hep birlikte gitmeleri oldukça riskliydi fakat tek tek her gece gitmeleri ise daha da riskliydi. Profesör McGonagall bir akşam odasında olmayabilirdi fakat her gece öyle olma ihtimali oldukça düşüktü. Sakin bir şekilde içini çekti. Tek kaşını kaldırıp kızların suratına baktı.

" Hayır sadece biz biliyoruz. Henüz Adrâs ve Sy'ı görmedik bu yüzden anlatamadık. Ama şimdi sen söyleyince oldukça mantıksız geldi birden kulağıma. Kızlar bakın biz bu işi teker teker yapamayız. Bir daha düşündüm de; Profesör'ün her akşam odasında olmama olasılığı oldukça düşük bu yüzden hep beraber yapmalıyız. Adrâs ve Sy'a da bu gece anlatmalıyız, ve yarın gece de işi bitiririz. "dedi. Kızların verecği tepkiyi çok merak ediyordu.

Rp Out // Kızlar Ell ile konuştuk da herkes için ayrı ayrı başlık açılması forum kirliliğine sebep olacak o yüzden hep beraber haledeceğiz.