Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Kütüphane

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Constantia Inés Kalliope
Kalliopé de Fuska Sahibesi
Constantia Inés Kalliope


Kadın
Ruh hali : Kütüphane Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 1363
Yaş : 30
Kan statüsü : Safkan ~
Galleon : 12448
Ekspresso Puanı : 13
Kayıt tarihi : 23/01/08

Kütüphane Empty
MesajKonu: Kütüphane   Kütüphane Icon_minitimeCuma 29 Şub. 2008, 23:33

Delacour Ailesi'nin kütüphanesi çok geniş bir kütüphanedir.Neredeyse tüm duvarları baştan sona kitaplıklar kaplamaktadır.Bu kütüphanede her çeşit,her tür ve her konuda bir çok kitap bulabilmek mümkündür.Kütüphanenin tam ortasında kahve tonlarında bir şömine vardır.Şöminenin iki yanında da iki tane rahat görünümlü koltuk vardır.Delacour'lar burada vakit geçirmekten çok hoşlanırlar.Tavandaki değişik avizeler Fransız zerafetine uygun derecede yapılmıştır.Kütüphanenin duvarları krem ve kahverengi tonlarıyla boyanmıştır.Gündüzleri burası dışarıdan çok ışık alır.Kütüphanenin girişindeki kitaplığın yanında iki tane daha koltuk vardır.Tüm aile sakinleri burada hep beraber oturup kitap okuyabilirler.Kitaplıklardaki kitapları çeşitlerine ve türlerine göre özenle ayrılmışlardır.Bu yüzden kişiler aradıkları kitapları kolaylıkla bulabilirler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
Fleur Isabéllé Villiers
Obscurus Kitapçısı Sahibesi
Fleur Isabéllé Villiers


Kadın
Ruh hali : Kütüphane Cheesyol1
Mesaj Sayısı : 527
Yaş : 33
Galleon : 12630
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 10/08/07

Kütüphane Empty
MesajKonu: Geri: Kütüphane   Kütüphane Icon_minitimeÇarş. 05 Mart 2008, 14:35

Fleur, ortalığa bir göz atmak, özellikle de Matmazel Fae'nin orada olup olmadığına bakmak için kapıyı aralayıp geniş kütüphaneye girdi. Kütüphanenin o kendine has, buram buram kitap kokan kokusu kendini daha iyi hissetmesini sağladı. Bıraksalar saatlerce, hatta günlerce burada kalabilirdi herhalde. Ama kütüphaneyi yanlız kitap okumak için kullandığı o günler, artık epey geride kalmıştı.

Matmazel Fae, Delacour Malikanesi'nin tanınmayan, varlığı bile bilinmeyen, yaşarken güzelliğiyle nam salmış çok ilginç bir kadın olan hayaletiydi. Delacour'ların çoğu bile -Fleur dahil- gerçek hikayesini tam olarak bilmezlerdi. Fleur'un duyduklarından derlediğine göre, Matmazel Fae'nin dünyadan tam olarak göçememiş olmasının nedeni arkasında bıraktığı aşkıydı. Kadın, yaşadığı aşkla geçmişini silmeyi göze almış, sonra da hatasını içine sindiremeyip varlığını yitirmişti. Tabi rivayetler Matmazel Fae tarafından doğrulanmadığı için hiçbir zaman bir netlik kazanmamıştı.

Fleur çevreye göz atmaya başlamışken, Matmaze Fae şöminenin hemen yanında belirip Fleur'a doğru süzülmeye başladı. Fleur, onu her gördüğünde olduğu gibi, aralarındaki benzerliği farketmeden edemedi. Kadın, Fleur'un gördüğü tüm hayaletlerden daha yoğundu. Hatta süzülürken dalgalanan uzun,sarı saçlarıyla sıradan bir insan kadar gerçekçiydi. Hiçbir Veela'nın boy ölçüşemeyeceği kadar güzel bir kadındı.

Kederli ve durgun gözlerini Fleur'a dikip konuşmaya başladı:

"Hoşgeldin...Bu yaz ev oldukça kalabalık galiba.Seslerinizi duyuyorum..Ama unutma Fleur, Vincent ve senin dışında kimseyi görmek istemediğimi daha önce belirtmiştim."

"Peki, biliyorum." dedi Fleur kadına. Kuzenlerinin onun varlığını şu an için bilmemesi daha iyiydi zaten. Ama birkaç gün içinde Matmazel Fae'yi en azından Emmeline'le tanışmaya ikna etmeyi umuyordu.

"Senin şu ev cinlerin..." diye yeniden konuşmaya başladı hayalet. " Özellikle şu minik dişi, kütüphanenin temizliğini görüyor musun? Burayı anılarımla bezememe izin vermiyor. Tek bir toz zerresini bile burada barındırmıyor. Kütüphaneyi mesken edindiysem bir sebebi var, ona söyler misin beni ve kütüphanemi rahat bıraksın?"

Fleur hafifçe gülümseyerek onayladı Matmazel Fae'yi. Huysuz sayılmazdı belki,yanlız uyumlu bir kadın olduğu da söylenemezdi. Ama Fleur'un hayatındaki önemli bir yeri vardı. Fleur, ilk tanıştığı andan itibaren sevmişti bu hayaleti.


Fleur, biraz konuştuktan sonra puflardan birine oturup Matmazel Fae'ye aileyle ilgili her şeyi anlatmaya girişti. Kadının bundan çok zevk aldığını, Fleur'u bunları dinlemek için çok uzun süre beklediğini biliyordu. Fleur da ailenin ebedi üyesine, aşk mağduru bu kadına oyalanabileceği havadisler vermekten çok memnundu.

"Annem ve babam Chalons-En-Champagne'den tamamen ayrıldılar. Tabi arada malikaneye, bizleri görmeye geleceklerdir ama bu sene her zamankinden daha yanlız olacaksın gibi görünüyor. Vincent uluslararası çalışmaya başladı. Evlendiğini biliyorsundur. Benim çok eski bir arkadaşımla, Emmeline'le... Ailemiz epey kalabalıklaştı anlayacağın. Emmeline'in kardeşi Hayley de malikanede bizimle kalıyor. 1. sınıfı bitirmiş bir Gryffindor. Oldukça eğlenceli bir kız. Daffodil ve Vanessa ile aynı dönemde. Onlar da buradalar... Tabi bir de Avril, İspanya'ya dönmeden önce birkaç hafta bizimle."

Uzun süre konuştular. Vakit epey ilerlemişti. Artık odasına çıksa iyi olacaktı.

"Ben gitsem iyi olacak...Tekrar gelirim. Diğer Delacour'ları tanımanızı da sabırsızlıkla bekliyorum. İyi geceler Matmazel Fae..." diyerek veda etti. Kadın dönüp giderken, Matmazel Fae'nin gözalıcı güzelliğine bir kez daha hayran olmadan edemedi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Emmeline Cwen Vance
Scrivenshaft'ın Tüy Kalem Dükkanı Sahibesi
Emmeline Cwen Vance


Kadın
Ruh hali : Kütüphane Cheesyol1
Mesaj Sayısı : 89
Yaş : 34
Kan statüsü : etnik milliyetçilik ha?
Galleon : 12624
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 13/08/07

Kütüphane Empty
MesajKonu: Geri: Kütüphane   Kütüphane Icon_minitimeC.tesi 08 Mart 2008, 01:47

Emmeline malikanenin geniş koridorlarında güzel çehreli portrelere bakarak kütüphaneye ilerliyordu. Delacour'ların birkaç yüzyıldır Fransa'da soylu ailelerden olduğu biliniyordu. Ama soylarından vazgeçip, halkla zenginliklerini paylaşmış ve onlar için politik mücadeler vermişlerdi. Kral soyunun en sevmediği ve en kıskandığı aileydi onlar. Bu yüzden malikane Emm'e köylülerin emeğiyle yapılmış gibi gelmiyordu. Bu saray görünüşlü ev, hiç bir zaman zenginlik budalası bir aile tarafından kullanılmamıştı. Bu da bu malikaneyi kalabalık bir aileyle ''ev'' yapabiliyordu Emm için.

Salonda Hay ve Daff şöminenin karşısında büyücü satrancı oynuyordu. Büyük aile yemekleri de sandığı gibi sıkıcı geçmemişti. Yeni evinden, ailesinden ve hayatından memnundu Emm. Vincent'ı özlüyordu, İspanya'ya gitmişti yine. Ertesi gün o da gelecekti, tatilinin geri kalan kısmını beraber geçireceklerdi.

Genç madam Delacour, elinde kitaplarıyla kütüphaneye geldi. Kapının tokmağı bile ince işlemelerle doluydu. Hayranlıkla geniş odaya bakakaldı. Pencerelerden güneş ışığı içeri sızıyordu, boşlukta ışıkla parlayan toz zerrecikleri görülüyordu. Emmeline, odadaki enerjiyi hissedebiliyordu; burası bir çok şeyle doluydu sanki. İnsanı yoruyordu, ama bir yandan da çok farklı bir hisle dolduruyordu. Emm gördüğü manzara ve yaşadığı enerji yoğunluğuyla kendinden geçmişçesine kitapları incelemeye başladı. İhtilal'le ilgili tarihi bir kitap arıyordu: ve aradığını bulmuştu.
Kütüphane'de bulunan ince uzun iki masadan pencereye yakın olanına yerleşti. Yanında getirdiği kitapları ve bulduğu kitabı özenle masaya bıraktı. Kitapların arasından çıkardığı parşömene önemli bölümleri geçirmeye başladı.

Emmeline kibar bir öksürük sesiyle irkildi. Başını sesin geldiği tarafa çevirdiğinde karşısında insanötesi güzellikte biri duruyordu: Matmazel Fae. Emmeline'in bir hayaletin nasıl bu kadar baş döndürücü güzellikte olduğunu anlaması fazla zaman almadı. Bu bayan Fleur'un genlerini aldığı kadındı: bir Veela.

Matmazel, Emm'e doğru süzüldü. Altın rengi saçları güneşte parlıyordu. Pek sevecen bir ifadesi olduğu söylenemezdi, daha çok tehtidkar ve meraklı denebilirdi. Emmeline ağzını açmıyordu, birbirlerine dikkatle bakıyorlardı sadece. Matmazel, Emm'in çenesine dokunup başını hafifçe yukarı kaldırdı.

-''Emmeline sensin demek?.. Delacour ailesinde veela'lardan başka soylar da karışacak anlaşılan.'' dedi ve genç bayandan biraz uzaklaştı. Daha samimi görünüyordu şimdi. Sesi büyüleyiciydi, Emm'in cümleyi anlaması bile biraz vakit aldı.

-''Evet, matmazel benim. Fakat ne dediğinizi anlamadım''
-''Ah, evet anlıyorum. O zaman babaannenizle ilgili daha çok şey öğrenmeye bakın derim. Her neyse ben kütüphaneye Pierre'le gelirsiniz sanıyordum, Vincent'la yani.''

Matmazel dahil diğer aile büyükleri Vincent'a Pierre diye sesleniyorlardı. Emm'in duyduğuna göre Pierre isimli biri sebebiyle, Vin'e böyle demeyi seviyorlardı. Fleur'un da pek bir bilgisi yoktu bu konuda, Delacour ailesinin pek çok gizemi vardı. Biri de karşısında duruyordu Emmeline'in.

''O, İspanya'da. Yarın dönüyor'' dedi Emm, yüzünü denize doğru çevirmiş, oldukça hüzünlü görünüyordu.

Matmazel Fae;
''Onu sevdiğini biliyorum kızım, o çok özel biridir; tıpkı senin gibi..'' demişti yumuşak bir sesle. Odanın enerjisinin arttığı hissedilebiliyordu, matmazelin mutluluğu sadece gözlerinden okunuyordu. Yüzünün hatları birden bire yumuşamış ve daha da güzelleşmişti. Bu cümle matmazelin Emm'i kabul ettiği anlamına geliyordu aynı zamanda. Emmeline gülümsemişti beyaz hayalete.

''Bana bir iyilik yap ve bir dahaki sefere Fleur ve Pierre'le gel. Çocuklar olmasın.'' dedi ve süzülerek duvardan dışarı çıktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kütüphane
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: