Rüzgârlı Gün

Konu: Rüzgârlı Gün Çarş. 19 Mart 2008, 23:09

Gözlerini göle dikip duraksadı. Gidip gitmemesi gerektiğini bilmiyordu. Bir yandan ders az sonra başlayacaktı, diğer yandan da kaç gündür sırf derslere girip çıkıyordu. Bunalmıştı, gidip biraz rahatlamak istiyordu. Çantasından küçük bir şişe çıkartıp baktı. Kaymak Birası. Önceden evden aldığı bu şişeyi, okula almaması gerektiği halde nedense almıştı. Yüzüne karanlık bir gülümseme yerleşmişti. Hemen yanındaki ağacın altına oturup şişeyi açtı. Biraz duraksadıktan sonra, içemeye başlamıştı. Birazı üstüne dökülmüştü, lekeye yüzünü buruşturup baktı.

" Lanet olsun, lanet olsun. "

Lekeyi çıkartmaya uğraşıyordu, ama çıkmıyordu. Birkaç dakika sonra sinirle kumaşı çekip bıraktı ve Kaymak Birasını içmeye devam etti. Sıkılıyordu, şu sıralarda kendisini aynı kimseyle bir ilişkisi olmayan ezik tipler gibi hissetmeye başlamıştı.

Misafir

Sarah, deli gibi esen rüzgâr yüzünden elinde tuttuğu mektubu zar zor okuyordu. Tuhaf bir şekilde, altına oturmayı tercih ettiği bütün ağaçlar doluydu. Sırtını rüzgara vermeye çalışırken, ötede tılsımlanmış taşlarla vuruş çalışması yapan iki Slytherin vurucusunun yanından geçiyordu. Ne yazık ki hayli isabetli bir atış sonucu yumruk büyüklüğündeki taş, bütün hızıyla Sarah'nın omzunda patladı. "AHH! Merlinin sakalı, sen ne yaptığını sanıyorsun??"

Büyük bir ihtimalle ikinci sınıf olan oğlan eğri bir gülüşle yanına geldive hiçbir özür dilemede bulunmadan sordu: "Adın ne?"

Sarah ona dik dik baktı. Kendini ne sanıyordu bu? Bir süre sonra buz gibi bir sesle yanıtladı: "Adımı boşver, soyadım Ainsworth, eğer safkan olup olmadığımı merak ettiysen. Bir dahaki sefere o atışın başka yere doğru savrulursa sevinirim."

Oğlan memnun ve hala koruduğu eğri gülüşüyle: "Eh, kusura bakma ufaklık. Bir dahaki sefere bir asil yerine bir kanı bozuğa sallarım ödeşiriz."dedi ve yaylana yaylana arkadaşının yanına dönerken Sarah bir süre de çocuğu süzdü. Sakin bir tebessümle yanıt verip mektubuna döndü, ancak parşömen elinde değildi.

"Kahretsin! Nerde bu?" Telaşla etrafına bakındı, ve derin bir soluk aldı. Mektup göle uçmamıştı, ötede bir ağaç altında oturan bir kızın bacağının yanına uçup oraya sıkışmıştı. Kız da kağıdın nereden geldiğini anlamak ister gibi sağa sola bakınıyordu.

Sarah ince bacaklarını biraz ısıtan hızlı bir yürüyüşle kıza yaklaştı ve: "Kusura bakma, şuradaki 'dikkatli' Vurucular yüzünden elimden uçtu da..." dedi sakin ve düz bir sesle..

Konu: Geri: Rüzgârlı Gün Perş. 20 Mart 2008, 15:01

JD Bitkibilim dersinden çıkmış; biraz hava almak için Göl Kenarı'na inmişti. Birkaç tanıdık simâ görmek amacıyla etrafına bakınıyordu. Bir yandan da Slytherin armalı yüzüğünü çeviriyordu parmağında. Büyükannesi ona Sınıf Başkanı olması şerefine vermişti bu yüzüğü. Hayatında ondan ilk defa bir hediye alan JD böyle olağansütü durumlar dışında bir daha ondan hiçbir şey alamayacağını çok iyi biliyordu.

Rüzgarlı bir gün olmasına karşın bahçede hgereğinden fazla öğrenci vardı. JD birkaç Slytherin' e başıyla selam verip kendinden emin adımalrla ilerliyordu. Sonra Bir ağacın altında elinde şişeyle Adrâs' ı gördü. Tam ağzına açmış seslencekken Revanclaw'dan birkaç kez görüğü bir 1. sınıf öğrencisinin ona doğru yaklaştığını gördü. Soğukkanlı ve sinsi gülüşüyle kzıların yanına gidip selam verdi.

" Selam Adrâs! "- gözlerini diğer kıza çevirip devam etti-" Selam, JD ben... "

İçinden kızın safkan olmasını umuyordu. Ona sorgulayan gözlerle baktı.

Misafir

Sarah, parşömeni almak için eğilmişti ki yanlarında diğer bir ses duyuldu: "Selam Adrâs!-"

Sarah başını kaldırıp yeni gelen kıza baktı, Büyük Salon'da gördüğü Lovett'ların kızıydı bu. Kız, lafına devam etmeden önce ufak bir duraklama yaşadı, sonra mesafeli bakışlarını Sarah'ya çevirdi: "Selam, ben JD.."

Sarah mektubunu ikiye katladı ve duru bir gülümsemeyle: "Merhaba, Sarah Ainsworth." dedi ve kıza tokalaşmak için elini uzattı..

Konu: Geri: Rüzgârlı Gün Perş. 20 Mart 2008, 17:49

"Merhaba, Sarah Ainsworth."

JD' nin yüzüne sinsi bir gülümseme yayılmıştı. Ainsworth' lar uyduğu kadarıyla safkan bir aileydi ve çoğu ölüm yiyenlerden oluşuyordu. Yine de temkinli davranarak kıza çok yaklaşmamaya dikkat etti. Gözleri bir an hala selam vermemeiş olan Adrâs' a takıldı. Yanına oturup, elini omzuna koydu.

" Sen iyi misin? "dedi. Ama Adrâs pek de cevap vermeye niyetli görünmüyordu. Yüzündeki rahatsız olmuş tavrı uzaklaştırarak alaycı bir gülümseme yerleştirdi.

" Demek bir Ainsworth. Ne güzel... Sorumu yanlış anlama ama Safkansın değil mi? " dedi. Eğer muhabbeti ilerletme istediği bu kız bulanık çıkarsa gerçekten olay çıkartacaktı. İhityatlı gölzerle kızı süzmeye devam etti...

Misafir

" Demek bir Ainsworth. Ne güzel... Sorumu yanlış anlama ama Safkansın değil mi? "

Sarah, kızın beyaz yüzündeki minicik alaycı ifadeyi çekip çıkarmıştı bile. Tatsız bir rüzgar sağda solda öbeklenmiş yaprakları uçustururken minik bir sessizlik oldu. Sarah renk vermedi ama soru üzerine afallamıştı, tabi ki safkandı, ya ne olacaktı..

Sakince yanıtladı yine de:

"Eh, elbette. Ainsworth'ler çok eski bir safkan ailedir, yoksa onları hiç duymadın mı?"

Konu: Geri: Rüzgârlı Gün Perş. 20 Mart 2008, 18:42

"Eh, elbette. Ainsworth'ler çok eski bir safkan ailedir, yoksa onları hiç duymadın mı?"

JD, kızın bu şaşkınlığını anlayışla karşıladı. Birkaç saniye susup düşündü. Ne kadar çok safkan arkadaşı olursa o kadar iyiydi. Müttefikler her zaman işe yarardı.JD, bunun Hogwarts' ın nimetlerinden biri olduğunu düşünğyordu. Burayı sevmesinin en büyük nedeni ona kazandırdığı insanlardı. Annesinin her zaman dediği gibi; Ne kadar çok insan tanırsan o kadar iyidir. Sonra Sarah'a cevap vermedeği aklına gelerek artık zevkle parlayan gözlerini onunkilere dikti.

" Ahh, hayır! Tabii ki duydum; ben sadece teyit etmek istemiştim. Bilirsin artık kimsenin kanının yüzde yüz saf olduğundan emin olamıyorsun. Tabii siz, biz, Malfoylar ve Millerlar gibi birkaç asil hariç.- o sırada gözleri tekrar Adrâs' a takıldı.-" Bir de Snapeler öyle değil mi Adrâs? " dedi. Bir yandan da desteklemesi için Adrâs'a bakıyordu.

Konu: Geri: Rüzgârlı Gün Perş. 20 Mart 2008, 20:21

Adrâs bir süre sessizce onların konuşmasını izlemişti. Gözleri uzaklara dalıyordu hep, bu yüzden konuşsa da aralarda uzun boşluklar olacaktı. JD'nin sorusu üzerine başını ona çevirdi.

" Eh, tabii ki yani. "

Sırıtarak JD'ye göz kırptı. Sonra yeni gelen Ravenclaw'lı kıza dikti gözlerini. Oldukça asil birine benziyordu, hem de Safkandı. Anlaşabilirlerdi demek ki.

" Ben de Adrâsteia. Anlamışsındır ki, arkadaşalrım bana Adrâs der. Memnun oldum. "

Misafir

JD'nin yüzü, Sarah'nın verdiği yanıttan sonra aydınlanmıştı. Hoşnut bir yüzle yanıtladı Sarah'yı:

" Ahh, hayır! Tabii ki duydum; ben sadece teyit etmek istemiştim. Bilirsin artık kimsenin kanının yüzde yüz saf olduğundan emin olamıyorsun. Tabii siz, biz, Malfoylar ve Millerlar gibi birkaç asil hariç.." Bir an duraksayıp, hala hiç konuşmamış olan diğer kıza baktı:" Bir de Snape'ler, öyle değil mi Adrâs? "

Sanki destek bekler gibiydi. Diğer kız da siyah saçlarını geri atarak gülümsedi ve onayladı JD'yi: " Eh, tabii ki yani. "

Keyifli bir hali vardı, arkadaşına bir göz kırptıktan sonra elinde katlanmış mektupla yanında ayakta duran Sarah'yı süzdü. Sarah'nın aklı bir saniyeliğine elindeki mektuba gitmişti, mektup abisi Royce'dandı ama hala okuyamamıştı, ne yazık..

Düşünceleri, güzel yüzlü kızın kendisine hitaben konuşmasıyla tekrar Hogwarts'ın bahçesine döndü.

"Ben de Adrâsteia. Anlamışsındır ki, arkadaşalrım bana Adrâs der. Memnun oldum. "

Sarah hoşnutlukla gülümsedi ona da: "Ben de.. Slytherin'desiniz anladığım kadarıyla. benim ailemin büyük çoğunluğu da oradan mezun ama nedense Şapka beni annem gibi Ravenclaw'a seçti."

Tasasız bir hali vardı, her zamanki gibi. Hogwarts o anda çökmeye başlasa şaşırmayacak gibi görünüyordu, omuz silkip gülümsedi: "Eh, elbet bir bildiği vardır." Sonra Adras'a ve cüppesindeki yayılmış Kaymak birası lekesine baktı ve tek kaşını kaldırarak: "O şey için yardımcı olmamı ister misin?" diye sordu kıza sakince..

Konu: Geri: Rüzgârlı Gün Cuma 21 Mart 2008, 22:37

"Ben de.. Slytherin'desiniz anladığım kadarıyla. benim ailemin büyük çoğunluğu da oradan mezun ama nedense Şapka beni annem gibi Ravenclaw'a seçti. Eh, elbet bir bildiği vardır."

" Ahh tabii... Onun her zaman bir bilidiği vardı zaten... Yazık olmuş; senin gibi birini Ladies Of Slytherin'de görmek çok hoş olurdu doğrusu... "

JD, Sarah'a oldukça kasvetli bir biçimde cevap vermişti. LS' e katılmasını istediği o kadar çok Revanclaw vardı ki... Başta Vitt geliyordu her zamanki gibi; sonra Vitt'in kuzeni Jac olabilirdi ve şimdi de Sarah Slytherin olmaması dışında gerçekten LS' e uygun insanlardı... Gerginlikle içini çekti. Sanki çok büyük bir derdi var gibiydi. Sonra cebindeki eli bir şeye değdi. Değidiği şeyin bir kağıt olduğunu anlaması çok uzun sürmemişti. Kağıdı çıkarıp açtı. Sonra Ortak Salon'un önünde bulduğu kağıt olduğunu fark edip tekrar cebibe soktu. Kızların bir şey demesini bekliyordu.

Konu: Geri: Rüzgârlı Gün Cuma 21 Mart 2008, 22:50

Lucienda ders arasında sürekli göl kenarına gelmekten sıkılmıştı biraz.Yine de belki sadece 15 gün sonra havalar kapayacak bu dışarda oturmaları özleyecekti.Sonunda dışarı bir kez daha çıkmaya karar verdi.Belki elindeki kitabı bitirme fırsatı bulurdu.Sürekli bir yerlere koşturmaktan kitabını unutmuş gibiydi ve bu Luciendanın en son yapacağı şeydi.Ya da belki elindeki kağıtta yazılanları çözmeye çalışırdı.Aslında biraz da Ashley'i bulma ümidiyle çıkıyordu dışarı.Ortak Salonda tek başına oturarak bu konuda bir yere varamayacağını biliyordu.

Hızlı adımlarla dışarı çıkıp kapının önünde oyalanmadan göl kenarına gitti.Tahmin ettiği gibi hava gittikçe soğuyor,daha önceki gün güneş yüzünü gösterirken şimdi rüzgar yüzünden yürümek zorlaşıyordu.Özellikle zaten normalden daha küçük yapıya sahip olan Lucienda için yürümek özel çaba gerektirmişti.Sonunda gözüne giren saçlarını kenara ittiğinde bir ağacın siper olduğu bölgede bir kaç insan gördü ve üzerlerinde Slytherin armasına emin olduğu cüpper giyiyorlardı.Lucienda içlerinden birinin Ashley olabileceği düşüncesiyle gittikçe yaklaştı.Hayır hiç biri değildi.Hiç biri sarışın bile değildi.Ancak siyah saçlı Slytherinli kızın gözleri inanılmaz derecede tanıdık geliyordu.Sonunda gittikçe yaklaşmış olduğu için yanlarına gitmek daha uygundu.Yanlarında Ravenclawdan daha önce çokça gördüğü bir kız da vardı üstelik.Sonunda iyice yaklaştı ve onların görüş mesafesine girdi.Yine de konuştukları şey özelse fazla içiçe olmak istemediğinden biraz uzakta durup baktı.Ah bu çok aptalcaydı.Ne yapmayı bekliyordu ki.Gidip cici cici tanışmayı mı.Kesinlikle ona göre değildi bu.Sonunda pek umursamadan göle bakmayı sürdürdü.Burada onların yanında ne işi olduğunu bile bilmiyordu.

Misafir

Sarah, JD'nin dertli dertli iç çekmesini dinledi. Bir şeye fena halde canı sıkılıyor gibiydi ama Sarah ne olduğunu tahmin bile edemediğinden sessizce kızı süzdü. Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki, yanlarına yaklaşmış olan Ravenclaw'lu kızı gördü. Onu derslerden tanıyordu, Lucienda Blanc'tı adı.

Onunla tanışmamış olsalar da hoş birine benziyordu, yanlarına çağırmamak için bir sebep göremeyerek kıza seslendi Sarah: "Lucienda!"

Kız ona dönmüştü, belli ki ismiyle çağırılmayı beklemiyordu. Biraz soru sorar gibi bir ifadeyle yanlarına doğru yaklaştı, Slytherin'li kızları da süzdükten sonra tekrar Sarah'nın tuhaf renkli gözlerine dikti kendi duru parlak mavi gözlerini.

Sarah, kızın tutuk halini görmezden gelerek rahatça gülümsedi: "Seninle tanışmamıştık aslında ama derslerden adını öğrenmiştim. Ben Sarah." dedikten sonra kızın kendini diğerlerine de tanıtmasını bekledi.

JD, hoş bir kızdı, onun Lucienda'ya ne tepki vereceğini merakla gözlemeye başladı..

Konu: Geri: Rüzgârlı Gün Cuma 21 Mart 2008, 23:43

Lucienda isminin seslenildiğini duyunca kafasını çevirdi.Bunu gerçekten de beklemiyordu.Aslında okulda çoğu kişinin ismini bileceğini sanmıyordu.Sonunda seslenenin Ravenclawdan derslerde çokça gördüğü kız olduğunu farketti.Yavaş adımlarla yanlarına gitti.Bu sırada iki Slytherinli kız da ona bakıyorlardı.Onları da derslerde gördüğüne neredeyse emindi,ancak Slytherinlilerin onlardan ayrı oturması yüzünden isimlerini bilmiyordu.Sonunda Sarah'nın dostça bakışına karşılık vererek konuştu.

"Memnun oldum Sarah.Seni derslerde bocla görüyorum.Aslında genelde arkanda oturuyor oluyorum."

Bu sırada yanlarındaki kızlar hiç seslerini çıkarmamış ona bakıyorlardı.Pek dostça sayılmazdı bakışları ancak en azından yapmacık değlidi.Üstelik Lucienda hiç bir zaman önyargıları olmayan bir kızdı.Onları tanıdıktan sonra ancak karar verebilirdi.Yine de nedense kzıların biri tanıdık gibiydi.Daha önce görmüşlük değildi bu tanıdıklık.Sadece gözlerindeki bakışlar ona birini hatırlatmıştı.Soru sorarcasına kızlara bakıyordu.