| Yağmur ve Karanlık Sanatlar | |
|
+2Drizzt Miller Vynsja Croweix 6 posters |
|
Yazar | Mesaj |
---|
Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Yağmur ve Karanlık Sanatlar C.tesi 22 Mart 2008, 23:43 | |
| Yorucu bir günün ardından, büyük bir ağacın gölgesinde oturarak dinleniyordu. Gözlerini kapatmış, yüzünde keyifli bir ifade vardı. Görenler onu rahatlıkla uyuyor sanabilirlerdi, ama o sadece düş kuruyordu. Onun için herşeyin mükemmel olduğu, sadece Safkanlar ve Mugglelardan oluşan bir dünya. Onun dünyasında Bulanıklara yer yoktu. Derin bir nefes alıp istemeyerek gözlerini açtı. Yağmur yağmaya başlamıştı. Sabahın köründe burada ne işi olduğunu o da merak ediyordu. Daha çoğu kişi kalkmamıştı bile. O ise çoğu zaman yaptığı gibi, erkenden kalkıp Göl kenarına gitmişti. Midesi kazınmaya başlamıştı. Simsiyah saçlarını arkaya savurarak etrafa bakındı. İyice artan yağmur yüzünden sırılsıklam olmuştu, ama aldırmıyordu. Yağmura bayılırdı. Ona düşünmesi için verilen nadir zaman dilimlerindendi. Son zamanlarda o kadar olay olmuştu ki, sırf bunlar yüzünden hep gergin ve yorgundu. Çantasından küçük, siyah deri kaplı bir kitap çıkarıp kapağına dikti gözlerini.
" Karanlık Sanatların Sırları "
Yatakhanede okumaya başladığı kitabı şimdi bitirmeyi umuyordu. Sonuçta, bir kitabı en geç 2 günde bitirirdi. Hele de merak ettiği bir kitabı.. Gözünün önüne gelen saçlarını arkaya atıp kitabı açtı. İçindeki yazılara baktı gri gözleriyle. Eski Yazıtları alması işe yarıyordu. Normalde, dersi almasaydı anlamayacağı bu değişik dili şimdi rahatça okuyabilirdi. Yutkunup okumaya başladı.
RpOut ~ İsteyen gelsin. Ama Slytherin ya da Ravenclaw'luysanız. | |
|
| |
Drizzt Miller Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 163 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12244 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 00:12 | |
| Drizzt yorucu bir haftanın ardından öğlene kadar uyuyacağını umuyordu ama sabahın erken vaktinde uyandı.Dinamik bir vaziyette yatağından kalktı.Hiç düşünmeden üstüne Slytherin Cüppesi'ni geçirdi.Dışarıda yağmur yağıyordu.Erkekler yatakhanesinden Slytherin Ortak Salonu'na çıktı.Etraf ıssız ve kasvetliydi.Tek bir ışık kaynağı yoktu.Drizzt Ortak Salon'un kapısından çıkıp merdivenlerden Griş Salonu'na doğru hızlı adımlarla çıktı.Ortak Salon boştu.Henüz kahvaltılar masaları kaplamamıştı.Drizzt Büyük Giriş Kapısı'ndan çıktı.Yağmurlar cüppesini ıslatmaya başlamıştı.Yağmura aldırış etmeden hızlı adımlarla ilerledi.Gçl Kenarında bir ağacın altında Adrâs'ı gördü.Daha hoş bir şey olamazdı.Drizzt koşar adımlarla Adrâs'ın yakınına geldikten sonra adımlarını yavaşlattı.Adrâs'ın arkasından sinsice yaklaşıp; - Selam Aşkım! Napıyosun bakalım bu saatte burada? dedi ve Adrâs'ın yanağına bir öpücük kondurdu. | |
|
| |
Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 00:20 | |
| Derin bir nefes alıp kitabını kapattı. Sanki, birisi ona bakıyormuş gibi gelmişti bir an. Böyle olurdu ara sıra, ama hep doğru çıkardı. Başını hızla çevirdiği anda Drizzt'i gördü. Gülümseyerek ona baktı.
" İyiyim canım. Kitap okuyordum, her sabah gelirim buraya zaten. Sen ne yapıyorsun peki? "
Onu gördüğüne çok sevinmişti doğrusu. Burda görmeyi pek ummuyordu, ama yine de iyi olmuştu. Kitabını çantasına attı ve gözlerini Drizzt'e dikti. Görüşmeyeli çok zaman olmuştu, bu sürede de özlemişti onu. | |
|
| |
Drizzt Miller Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 163 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12244 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 00:27 | |
| Drizzt Adrâs'ın onu mutlu karşılamasına çok sevindi.Adrâs'ı çok seviyordu.Adrâs'ın yanına oturup konuşmaya başladı; - Ben normalde uyurdum ama bugün uyku tutmadı.Bende kalkıp biraz dolaşıyım dedim.Suyu oldum olası çok sevmişimdir,aşkım. dedi ve gülümsedi.Bir elini Adrâs'ın omzuna attı.Bu anın hiç bitmemesini istiyordu.İsteye bileceği en güzel şey buydu.Adrâs la olmak onu çok mutlu ediyordu.Adrâs ona huzur veriyordu. | |
|
| |
Marcus Lucas Black Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 295 Yaş : 34 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12560 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 13/09/07
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 00:37 | |
| Eragon bu günlerde çok mutluydu.Çünkü Sy ile aralarında ki problemi çözmüştü.Ama bunu kimseye söylemeyeceklerdi.En azından Eragon mezun olana kadar..Belki Kuzenlerine söyleyebilirdi.Çünkü onlarla her şeyini paylaşıyordu.Bir kuzenden geçmişti.Artık onlar Eragon un karşı gibiydiler... Eragon mutlulukla yürüdüğü için nereye gittiğinin farkında değildi.Dalgın dalgın giderken bir den ortak salondan çıkmış göle doğru geldiğini fark etti.İleride iki kişi vardı.Yanlarına gelmek istedi.Ama uygunsuz bir zamanda geldiğini düşünüyordu.Biraz korkarak yanlarına geldi…
‘’-Eğer rahatsız etmezsem size katılabilir miyim?...Bu arada ben Eragon...…’’
dedi ve gülümseyerek onlara baktı.Sevgiliye benziyorlardı.Eragon da Sy ile ilk günlerini geçirirken ki zamanlar gözünün önüne gelmişti.Bir an daldığını fark ettirmişti.Hafif rüzgarda durmak hep iyiydir...ama yağmurda durmak en iyisidir…En azından Eragon için güzel şeylerdi bunalar… Artık Hogwarts ta son yılı olduğu için biraz tadını çıkartmak istiyordu.Çünkü bir daha çocuk olmayacaktı.Karısındaki iki kişinin daha birinci sınıf olduklarını fark etti.Tabii Slytherin li olmaları daha iyiydi…Son yılını en iyi şekilde değerlendireceğinden emin değildi.Çünkü Sy öğrenci değildi.Belki bir profesör olarak gelirdi Howarts a beklide bakanlık çalışanı olurdu.Belki de hiçbir şey bilmiyordu.Bunu sınav sonuçları belirleyecekti.Tabii derslerden aldığı notlar… | |
|
| |
Drizzt Miller Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 163 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12244 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 01:19 | |
| Drizzt Adrâs la yaklaşık bir saat geçirmişti.Ne Adrâs nede Drizzt konuşmuştu.Sadece orada öyle oturuyorlar ve birbirlerine bakışıp gülüşüyorlardı.Drizzt çok mutluydu.Uzun süredir bu kadar mutlu olmamıştı.Adrâs çok güzel bir kızdı ve en önemlisi bir Safkandı.Bir süre daha geçtikten sonra yanlarına birinin geldiğini fark etti.İşallah bu kişi bir Bulanık değildir diye düşündü.Armasını gördü bu öğrenci bir Ravenclawdı.Yanlarına geldiğinde Drizzt çocuğun cüppesindeki Sınıf Başkanı rozetini fark etti.Çocuk iyice yaklaştığında konuşmaya başladı; - Eğer rahatsız etmezsem size katılabilir miyim?...Bu arada ben Eragon. dedi.Drizzt bir süre çocuğu süzdüken sonra konuşmaya başladı; - Soyadın nedir Eragon? dedi.Çocuğa bakıp cevabını vermesini bekledi. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 12:18 | |
| Keiran ortak salonda geceledikten sonra sıkıntıyla kimse uyanmadan, oradan ayrılmak istiyordu. Pencereden gelen seslere ve araziye bakmak için kalkıp cama doğru yanaştı. Kimse yokken biraz kendi başına kalmak istedi. Yağmurun cama vuran tıpırtılarını dinleyip alnını soğuk cama yasladı. Ağzından çıkan sıcak nefes yüzünden cam hemen buğulandı. Derin bir iç çekti. Geri dönüp koltuğun üstünde duran yağmurluğu alıp oradan ayrıldı. Kimseyle ne konuşmak ne de görmek istiyordu.
Büyük salonun boştu, ama kahvaltı sofrası hazırlanmıştı. Ailesinin ona anlattığı anılarından bunları kimin ne zaman yaptığını duymuştu. Ama hala daha bir evciniyle karşılaşmamıştı. Ortalıkta görünmemeye özen gösteriyorlardı anlaşılan. Kızarmış bi ekmeğe reçel sürüp yemeğe çalıştı.. Telaşsız, bıkkın bir şekilde lokmaları ağzında çevirip durdu. Sonunda midesindeki acımayı kesilince kalkıp bahçeye açılan kapıdan binanın dışına çıktı. Yağmurluğunun başlığını giyip yağmurun altında amaçsızca gezinmesine başladı.
Ortalıkta bir tek kimse olmaması güzeldi. Böylece Lily'nin dün akşam onunla, hatta profesörün odasından beri konuşmaması üzerine düşünebiliyordu. Zavallı kız onun yüzünden belki de okulda daha da dışlanıyordu. Keiran dışlanmaya direnebilirdi, ama Lily? O buna dayanabilecek miydi, bunu hiç bilmiyordu. Kendinden o kadar az bahsediyordu ki, onun neleri bile sevip sevmediğini bilmediği aklına geldi. Kimlerle arkadaşlık ediyordu, ailesiyle ilişkileri nasıldı....
Yürürken ıslak çimenlerin üzerine basan ayakkabısının ve yağmurun çıkardığı sesler dışında başka ses olmamasından ne kadar memnundu. Yağmur sayesinde temiz ve toprak kokusuyla dolu havayı içine çekti. Gölün yakınına kadar gelmişti. Sessizce göle baktı bir süre. Sonra birilerinin konuşmalarını duyunca başını çevirip o noktaya baktı, kendisinden uzakta olan sol tarafında kalan bir ağacın altında oturan bir çift ile ayakta dikilen birini gördü. Bu insanlar bu yağmurun altında ne halt ediyorlardı? Yerde oturup sarmaş dolaş gibi dibdibe olanların üzerinde yeşil rengi görünce oradan uzaklaşmaya karar verdi. Ama esas onun tuhafına giden ise ayakta dikilenin üzerinde görünen mavi renkler oldu. Ravenclaw? Dikkatli bakınca onun sarı saçları.... Eragorn Black.. Şu binalarının sınıf başkanı. Uzak dur.. zaten meraklısı değilim. Bu adam Lily'le kuzen miydi.. Bu hiç aklına gelmemişti, bunu da ona hiç sormadığını düşündü.
Keiran onlardan uzaklaşmak isteğiyle onların tersi istikametteki gölün tam yanında duran ağacın yanına gitti. Havada sadece tatlı bir sonbahar yağmuru olmasından memnundu. Ağaca yaslanıp, hafifte olsa şişmiş burun kemiğini ve ondan daha eski olan alnındaki kesiği elleriyle yokladı. İç çekip uzun saçlarını örten başlığı geri itti. Başını kaldırıp arkasını yasladığı ağacın yaprakları dökülmüş olan dallarına baktı.
En son Keiran Brandon O'Dwayne tarafından Paz 23 Mart 2008, 16:03 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
|
| |
Marcus Lucas Black Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 295 Yaş : 34 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12560 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 13/09/07
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 14:30 | |
| -Soyadın nedir Eragon? Demişti.Çocuk Eragon çocuğun bulanıklardan hoşlanmadığını anlamıştı.Bir kahkaha attı ve gülümseyerek çocuğa döndü…
‘’-Bir black ile nasıl böyle konuşursun…Asil ve bulanıklardan nefret eden biriyim sakın merak etme küçüğüm…’’
dedi ve sinsice gülümseyerek diğer kıza baktı ve hafifçe gülümsedi…Sonra kendilerine Kendi binasından birinin geldiğini fark etti…Ona sinsice baktı ve burasının artık küçükler için olduğunu anladı.Çocuğa yan yan bakıyordu…Çocuğa safkan mısın diye soracaktı ama sorma gereği duymadı.Kuzeni Lily ile arkadaş olduklarını biliyordu…Ona öylece baktı ve sarı saçına düşen yağmur tanelerine aldırmadan öylece ayakta dikiliyordu.Aslında yağmurda ağacın altında durmak zarar verirdi.En azından yıldırım düşebilirdi.Ama Hogwarts ta böyle bir şeyi sadece büyüler yapabilirdi.Tabii buda biraz eğlence gereği de olabilirdi… | |
|
| |
Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 16:58 | |
| İki gecedir neredeyse hiç uyuyamayan Ash,içindeki merakı daha fazla tutamayıp,Lucienda'yı görmek umuduyla göle gitmeye karar verdi.O akşam Yasak Ormanda buldukları parşömendeki bilmeceyi çözmüş olmasını umut ediyordu.Saçlarını sabırsızca tarayıp,omuzlarına serptirip hızlıca merdivenlerden yukarıya,gün ışına çıktı.Sabahın bu saatinde onu bulmak için dışarı çıkma fikri şimdi daha saçma gelmeye başlamıştı.Yağan yağmur sarı saçlarını ıslatıp,birbirine yapıştırırken duyduğu neşeli bir kahkahanın geldiği yöne ilerledi.
Tuhaf,diye mırıldandı ve grubun olduğu yere yürümeye devam etti.Bu saatte dışarıda olmaları normal değildi ona göre.Biraz yaklaşınca Büyük Salon'dan beri hiç rastlamadığı kız kardeşinin de onların arasında olduğunu fark etti.Yüzünde oluşan hafif,belli belirsiz bir tebessümle ilerlerken uykudan olacakki ancak tam yanına gelene kadar elini kızkardeşinin omzuna dolamış oğlanı fark etti.
''Selam Adrâs.''
Meraklı bakışlarını kızkardeşinde sabitlemişken arkasında duran ağaca sırtını yasladı ve kollarını birleştirdi.Çocuk Slytherin idi belki ama bu konuda bir şeyler bilmemesi hoşuna gitmemişti. | |
|
| |
Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 19:34 | |
| Adrâs bir süre Drizzt ve Eragon'un konuşmalarını dikkatle dinledi. Sy'ın sevgilisi, ya da eski sevgilisiydi. Dayrnt'in kardeşi olmasına rağmen karakterlerini çok zıt bulmuştu hep. Bu arada Ravenclaw'dan bir çocuğun gölün yanındaki ağacın altına oturduğunu farketti. Birkaç derste görmüş olmasına rağmen tanışmamışlardı. Drizzt'in elini tuttu ve başını Eragon'a çevirdi. Yüzüne bir anda alaycı bir gülümseme yerleşmişti.
" Ah, küçüğüm? Sanırım bizden sadece 2 yaş büyüksün. "
Doğrusu böyle saçma birşey söylemesi hoşuna gitmemişti Adrâs'ın. Drizzt'ten 2, Adrâs'tan 1 yaş büyük olması onun bir yetişkin gibi davranmasını gerektirecek sebeplerden değildi. Sonra Ravenclaw'lu çocuğa doğru baktı. Neden buraya gelmiyordu acaba? Her neyse, diye düşündü. İsterse gelirdi, ya da gelmezdi. Sonra Ashley'i farketti. Yüzüne zoraki bir gülümseme hakimdi şimdi. Ona Drizzt'ten söz edememişti bir türlü, görüşebildikleri zamanlar kısıtlıydı. Bu yüzden suçluluk hissediyordu bir miktar.
" Selam. Bu saatte ne işin var burada bakalım? " | |
|
| |
Septimus Muggle
Mesaj Sayısı : 32 Galleon : 12248 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 17/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 20:35 | |
| Binanın içinde tutsak gibi kalmaktan artık bıkmıştı.Neden yeni birileriyle tanışmak istemediği bir türlü anlamıyordu.Ann hariç içinden başkalarına karşı hiç bir şey geçmiyordu .Ama artık buna bir son vermeliydi öylece yerinde çakılıp asosyal gibi yaşayamazdı.Ortak salondan çıkıp göl kenarına gitmenin yararlı olacağını düşündü.Üstüne siyah cüppesini giydikten sonra göl kenarına doğru yola koyuldu.Göl kenarına ilerlerken aklına kavga ettiği Keiran adındaki Rawenclawlı çocuk gelmişti.Kendi sözlerinin ne kadar sinir bozucu olduğunu biliyordu ama çocukta epey bir gıcıktı.
Birinci katın göl kenarına açılan kapısından geçip göl kenarına ulaşınca karşıda duran meşe ağacının ve bankın yanında duran öğrenci topluluğunun yanına doğru yürümeye başladı.Yaklaştıkça oradaki kişilerden sadece ailesinin bir üyesi olan Drizzt'i tanıdığını farketti.Onlara dahada yaklaşarak Drizzt 'in yanına doğru geldi ve
''Selam '' dedi orada bulunanlara ve sonra Drizzt ' e dönüp
''Selam Drizzt '' dedi hafif bir gülümsemeyle .Tam kafasını çevirmiştiki Keiran denen o Rawenclawlı çocuk biraz uzağında duruyordu.Yüzündeki gülümseme tamamen silinmişti ama bu sefer tatsızlık çıkarmak istemiyordu.Rawenclawlı çocuğa uzaktan uzaktan bakıp eliini selam anlamında salladı. | |
|
| |
Marcus Lucas Black Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 295 Yaş : 34 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12560 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 13/09/07
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 21:39 | |
| " Ah, küçüğüm? Sanırım bizden sadece 2 yaş büyüksün. " ''-Kuzum ben 17 yaşındayım...Aman ya muggle larınyaptıkları filmlere döndü...''
Dedi Eragon...Yağmurun yanında rüzgar da vardı.Hafiften cüppesinihavalandırıyordu...Eragon rüzgarı severdi hele yağmur yağıyorsa...Sadece kıza sırıtmakla yetindi...Sonra yanlarına gelen Slytherinli biri yaklaştı yanlarına... ''Selam '' dedi...
Eragon hafifçe kafasını selam anlamında eğdi ve ''-Selam...'' dedi sonra etrafınu izlemeye başladı...Şimdi aklında hala Sy vardı.Acaba Muggle kentinde ne yapacaktı.Hala Eragona söylememişti.Aslında o kadar önemli değildi ama işte Eragon kıskançlığı tutmuştu... | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Paz 23 Mart 2008, 21:57 | |
| Ağacın o çıplak halini ne kadar kendine benziyordu. O da çıplak ve korunmak için kendi başına dünyaya karşı savaş veriyordu. Keiran bunu düşünüp yerden aldığı bir taşı göle doğru fırlattı. Doğarkende yalnızsın, ölerken de. Bu lafı kim söylemişti veya söylemiş miydi. Bilmiyordu. Ama doğruydu. İnsanın boğazını sıkan bir hisle yaşaması nereye kadardı. Neden kendini böyle depresif hissediyordu. Sanki yağmur arındıracağına onu iğnelemeye başladı. Az evvel hissettiği huzur sanki bir anda buhar olup uçmuştu. Saçlarından, yüzünden akan damlaları umursamıyordu. Eline aldığı taşın üstündeki grili desene baktı. Bu sırada o ilerdeki gruptan gelen sesleri artması üzerine dönüp o tarafa tekrar bir bakış attı.
Gruba bir başka kız daha katılmıştı. Keiran onu kız olduğunu düşündü çünkü sırtını dönük olmasından dolayı sadece saçlarını ve cübbesinin altından görünen ince bacakları görünüyordu. Gruba katılan diğer katılan kişi ise... Keiran onu görünce kafasını hemen önüne çevirip elindeki taşı göle fırlatmıştı. Septimus Miller... Profesörün odasında olanları düşündü. Aslında olaylar o noktaya hep birlikte itmişlerdi. Belki de bu bakış açısından da bakması lazımdı. Kafası kazan gibi olmuştu. Gecenin uykusuzluğuda üzerine geliyordu.
Miller'a doğru tekrar dönüp baktığında, onun el salladığını görünce şaşkınlık yaşamadı dese yalan olurdu. Keiran da otomatik ama Miller kadar keskin olmayan bir yavaşlıkta elini kaldırıp selamlayıp indirdi. Sonra önüne dönüp sırtını ağaca yasladı. Okuldaki hayat hakkaten tuhaftı. Daha ilk haftasında bir Slytherin'li ile bayağı şiddetli bir kavga etmişti. Onunla aynı odada kendini savunma yapmak zorunda kalmıştı. Ve şimdi birbirlerine selam veriyorlardı. Sanırım babasının söz ettiği büyümek böyle bir şeydi. Kafasını kaldırıp sırtını yasladığı ağacın dallarına bakmak için yukarı baktı. Evet ağaç çıplaktı, ama gene yeşerecekti. Yeniden onları döküp yeniden yeni yapraklar çıkaracaktı. Keiran kafası karışık halde nefesini bırakıp ayağa kalktı. Yatakhane boşaldıysa gidip kimse yokken biraz uyuyacaktı...
Üzerine yerden yapışmış yaprakları silkeleyip temizledikten sonra, cübbesine sarıldı. Saçları ıslanmıştı. Uzun saçlarını silkeyip yüzünden uzaklaştırdı. Hava soğuk muydu, yoksa hareketsizlikten mi üşüyordu. Yavaş adımlarla ilerlerken grubun yakından geçmesi gerektiğini gördü. Eh, n'apalım şansı yoktu. Kavga etmeyecekti. Buna kesin kararlı idi. Bununla uğraşamayacak kadar kendi bataklığına dalmıştı. Başını kaldırdığında Septimus'u kendisine bakarken buldu. Ama yürümesindeki hızı değiştirmedi. Kafasıyla onu selamlayıp grubun yanından geçecek şekilde ilerlemeye devam etti. |
|
| |
Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Ptsi 24 Mart 2008, 00:21 | |
| Başka bir çocuk yanlarına gelmişti, ve az sonra da diğer Ravenclaw'lu çocuk ayağa kalkmıştı. Birileriyle daha tanışması iyi olabilirdi Adrâs için. Ne kadar çok kişiyi tanırsa, o kadar iyidi. Hâla Drizzt'in elini tutarken Ravenclaw'lu çocuğa dönüp konuştu. Terslenmezdi diye umuyordu, kendine düşman edinmek için iyi bir zaman değildi şimdi.
" Ehm.. Selam. "
Sonra Eragon'a dönüp sırıttı.
" Ah, her neyse. Ama herkese 'küçüğüm' falan demen, çok değişik. "
Diğer Slytherin'li çocuğa dönüp, başını 'Selam' dermişçesine salladı ve gülümsedi. Slytherin'deydi, ve onun adını bilmiyordu. Garip, diye düşündü. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Ptsi 24 Mart 2008, 15:47 | |
| Keiran onlara yaklaşırken yerde oturan çiftin ayağa kalktığını gördüyse de bile sadece ilgili davranmadı. Ama o ne kadar kaçarsa, sanki insanlar üzerine gelecekti. Tam yakınlarından geçerken "kurtuldum" diye düşüncesi tuzla buz oldu. Grupta olan ve daha evvel 1. sınıf olarak bazı derslerde karşılaştığı siyah uzun saçları, dudağındaki piercing ile ilginç ve kendine has bir ilgi çekiciliği olan Slytherinli kız ona doğru yakışırken yanında olan sarışın çocuğu da çekmişti. "Ehm.. Selam." Keiran yürüyüşü kesildi. Bir an önüne boş bakıp onların selamını alıp almamayı düşündü, iç geçirdi. Başaramamıştı. İnsanlar onu neden dürtüp duruyordu. Uzun boyu ile tepesinden baktığı kıza doğru dönüp donuk sayılabilecek bir selamlama verdi. "Selam.." Septimus'a yeniden bakıp, başıyla sessiz bir selam verdi. Tam önüne dönüp gitmek için yeniden hamlettiğinde gruptaki diğerlerinin bakışlarını ve hareketlerini fark etti. Hepsi ona doğru aralarındaki mesafeyi azaltacak şekilde etrafına geldiler. Sanki çembere alınıyorum.
"Ah, her neyse. Ama herkese 'küçüğüm' falan demen, çok değişik." Slytherinli kızın sırıtarak Eragorn'la konuştuğunu görünce ses etmeden baktı sadece. Kendi binasından olmasına rağmen Eragorn'a sırf o asillik ve safkan konusundaki sınıfta daha evvel yaptığı açıklamaları yüzünden bakmak istemedi. Nasılsa Keiran ona göre bir "asil bir safkan" değildi, bir "bulanık-sever" di. Bu yüzden diğerleri onu cezalandırıcaklarsa buna aldırmayacaktı, bu yüzden Keiran onun kendisini harcanabilir diye düşündüğüne emindi. Kendisiyle ilgili hiçbir şeye Eragorn'un aldırmayacağını düşündü, hatta kimse aldırmayacaktı. Sonuçta kendi binasından da bir yardım görebilecek halde değildi...
Yağmurun hafif hafif atıştırırken orada öylece dikilmek istemiyordu. Önüne bakmak yerine başını kaldırıp etrafında duran gruba doğru baktı. Ne istiyorlardı ondan anlamıyordu. Ne vardı bir bulanık-sever idiyse? Hayır, bu saçmalığın bir parçası olmayacaktı. Daha fazla bu şeylerin ona takılmasına izin vermeyecekti. Safkanlılık davasından kendisine gına gelmişti. Bunları düşünerek onların bakışlarından bir şeyler çıkarmaya çalıştı. Sadece Septimus'tan belirgin bir hareket geldi. |
|
| |
Vittoria Snape
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 279 Yaş : 31 Galleon : 12294 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 25/01/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Ptsi 24 Mart 2008, 18:12 | |
| Yağmur damlaları ile ısalanan saçları dalgalanmıştı.Bu şekilde daha karanlık görünüyordu.Yağmur damlaları göle düşerek dalgalanmaları oluşturuyordu.s .Jac nerelerdeydi acaba.Hep onunla birlikte olamazdı ki!
Parti sonrası çoğu kişiyle görüşmemişti.Güzel bir gece geçirmişlerdi.Ama Eragonla olan yakınlaşmasından dolayı pişmanlık duyuyordu.Nasıl olurda böyle hissedebilirdi? O sadece beraber görev yaptıkları arkdaşıydı.Olaylar büyümeden kendini toparlaması iyi olmuştu.Ayrıca bu davranışı ailesine yakışmıyordu.O kadar çok pişmandı ki artık bunu düşünmemek istiyordu.Karşıda bir grup kişinin olduğunu gördü.Kimler olduğunu anlamadan yanlarına yaklaştı.En yakında Keiran ı gördü.Partide tanışmışardı.İyi bir karakterş vardı.Ama çok konuşamamışlardı.Ona yaklaştı ve yeğeni Adrâs ı da farketti.Şİmdi daha mutluydu.Yanında slytherinli birisi vardı.Tanımıyordu onu.Eragonunda orda olduğunu farketti.En iyisi hiç bir şey olmamış gibi davranmaktı.Yanlarına yaklaşarak:
''Merhaba'' dedi.Uygunsuz bir zamanda mı gelmişti yoksa. | |
|
| |
Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Ptsi 24 Mart 2008, 21:44 | |
| Uzun, siyah saçlarını geriye doğru atıp gözlerini tekrar Ravenclaw'lu çocuğa dikti. Onlardan, Slytherin'lilerden ya da Safkan manyaklarından tiksinirmiş gib bir ifadesi vardı. Doğrusu, Adrâs'da zaten o tip kişilerden hazzetmezdi. Onun Bulanıklardan nefret etmesi için gâyet mantıklı bir sebebi vardı. Ama diğerleri? Sadece gösteriş için Safkan manyaklığı yapıyorlardı. Muggle'lara da bir itirazı yoktu, hatta küçükken birçok Muggle arkadaşı olmuştu. Ama asla onları aşağılamamış, ya da onlara zarar vermemişti. Kendilerine bahşedilen gücü bazı Muggle'lar gibi barbarlık için kullanmak, tek kelimeyle aptallıktı. Çocuk da ona karşılık vermiş, ama buz gibi bir sesle yapmıştı bunu.
" Rahatsız ettiysem, özür dilerim."
Sesinde apaçık bir küstahlık ve kırılmışlık vardı. Saçlarını savurup yeni gelmiş olan Vitt'e dönüp Ravenclaw'lu çocuğun duyamayacağı kadar kısık bir sesle konuştu.
" Selam Vitt. Sizin binadan, değil mi? "
Bunu söylerken o çocuğu kastetmişti. Başta onu 3. sınıflardan sanmıştı Adrâs, ama sonra onu Şölende seçilirken gördüğü aklına gelip kıkırdamıştı. Bir 1. sınıf için fazla uzun ve iriydi. Gri gözleri sıkılmış bir ifadeyle çocuğa bakıyordu. | |
|
| |
Septimus Muggle
Mesaj Sayısı : 32 Galleon : 12248 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 17/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Ptsi 24 Mart 2008, 23:08 | |
| Etrafında ki konuşmalara fransız kalmış bir şekilde dinliyordu.Kendisinden büyüklerin konuştuklarından bir şey anlamıyordu.Adı Eragon olan çocuğa fazla yakınlık hissetmemişti çünkü onu fazla tanımıyordu.Uyum sağlayamasının nedenini kendide biliyordu hem istekli değildi hem de hiç birini doğru düzgün tanımıyordu .
Aslında aklı Keiran 'daydı .Çocuğun ona başıyla selam verdiğini görünce o da pozitif bir şekilde kafasını hafiften sallayarak onayladı.Konuşucak bir şey bulamadığı için aklına Keiran 'ile kavga ettiği zaman gelmişti.Hiç içinin ısınmadığı Professör Johnson 'un onları sorguya çekmesi aslında biraz Keiran ' a karşı düşüncelerinin yumuşamasına yardımcı olmuştu.
Yavaş adımlarla Keiran ' a doğru yaklaşıyordu.Kavga etmeyecekti onunla sadece konuşacaktı.Belki onunla barışırsa Ann 'in yanında yaptığı kaba davranıştan dolayı ona biraz bozulan Ann ' in kendisine iyi duygular beslemesini sağlayabilirdi.Çocuğun yanına geldiğinde
''Selam..Ben kavga ile ilgili konuşacaktım '' çocuğun ona ilgin ilginç baktığını seziyordu.
''Biliyorum ben abarttım olayı bundan dolayı ..aslında ben bu özür dileme işlerinde hiç iyi değilimdir bu olayı unutalım gitsin sence ? '' dedi çocuğa bakarak. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Salı 25 Mart 2008, 01:06 | |
| ''Selam..Ben kavga ile ilgili konuşacaktım." Keiran afalladı. Septimus ondan ne istediğini anlamak istedi ama kendisiyle konuşmaya devam ederken önünden geçip diğerlerinin biraz ötesine dokunmadan çekmeye çalışıyor gibiydi. "Biliyorum ben abarttım olayı bundan dolayı ..aslında ben bu özür dileme işlerinde hiç iyi değilimdir bu olayı unutalım gitsin sence?" Keiran onun bu tavrını hiç ama hiç beklemediğinden hafif bir şoka girdi. Ağzını açıp birşey söyleyecek kelime bulamadı, kapadı. Sonra tekrar açtı. En sonunda yapacağı en anlamlı ve doğru görüneni yaptı. Sağ elini ona doğru uzattı, tokalaşmak için bekledi. "Tamam... Bence de burada bitsin..." Ama zihninde bir yandan onun bunu neden veya niçin yaptığı hakkında şüpheler uyanıyordu.
Neden veya niçin olduğunu bilmiyordu. Ama önemli olan konu şimdilik rafa kalkacaksa enayilik etmeyeceği idi. Babasının kulağına gidecek başka bir olay olmaması idi. Septimus'un tepkisi olumluydu ama ya diğerleri? Keiran dönüp orada olan kendi binasının sınıf başkanlarından Vitt'e baktı. Belki de olay bitti diyerek onun peşine takılıp kaçabilirdi. Ama sonra partiyi hatırlayınca onun Eragorn'la yakın olduğu geldi. Ayrıca herkesin neden bu yağmurda ayakta dikildiği konusuda ayrıca bir sorundu. Herkes tuhaf bir şekilde birbirini süzüyordu. Keiran kendi derdini bitirdiğini sansa da acaba onu bekleyen başka bir durum mu vardı? |
|
| |
Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Salı 25 Mart 2008, 11:44 | |
| Hayli uzun sürecek bir şekilde kız kardeşinin elini tutan çocuğa bakakaldı.Bir kaç kez derste,çok nadir olarak da ortak salonda görmüştü.Adrâs'ın bundan hiç bahsetmediğinden dolayı biraz da olsa kırgındı.Bakışları ikisinin üzerinde dolaşırken kızkardeşinin sorusuna minik,sahte bir tebessümle karşılık verdi.Artık yağmurdan cübbesi birbirine yapışmış,saçları pamuksu tenine rüzgar sayesinde sürtünüp duruyordu.Aniden,daha fazla ıslanmak istemediğindendir diye düşündü Ash, çok da uzak sayılamayacak yakınlıkta bir ağacın altındaki çocuk kalkmış yanlarına yürümeye başlamıştı.Önce aralarına geleceğini düşündü ancak çocuk dümdüz ilerlemeye devam etti,Adrâs önünü kesene kadar.Aralarına katılan Vitt'e başıyla selam verdi.Bu süre boyunca sessiz kalan Ash oraya sonradan katılan Slytherin'li oğlanın kavgadan bahsettiğini duyunca buz gibi soğuk bir ses tonuyla lafa atıldı.
''Ne kavgasından bahsediyorsunuz siz?''
Zindanlardan neredeyse hiç çıkmadığı nasıl da belli oluyordu.Okulda bir kavga gerçekleşiyordu ve bu kendi binasından bir oğlan tarafından çıkıyordu ancak Ash'in bundan şu ana kadar hiç haberi olmuyordu.Tuhaf,diye mırıldandı ve soran bakışlarını oğlanların üzerinde gezdirmeye başladı. | |
|
| |
Marcus Lucas Black Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 295 Yaş : 34 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12560 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 13/09/07
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Salı 25 Mart 2008, 18:23 | |
| " Ah, her neyse. Ama herkese 'küçüğüm' falan demen, çok değişik. "
''-Ah sağol bebeğim ben böyleyim işte neyse senin adın ne...''
dedi ve Vittin gelip selam verdiğini gördü.Partide biraz yakınlaşmılardı.Bundan pismanlık duyuyordu.Vittinde böyle düşnüdüğünün farkındaydı.Gülümsedi ve herkesi süzdü...
''-Ya ne kavgası...'' diye sırttı geçen dönemlerde kavga nerde Eragon oradaydı ama şmidi biraz daha ağır başlı olduğu için pek kavgayla işi olmuyordu.Neyse diye geçirdi içinden...Sonra herkese baktı ve kalabağın içniden kurtulamk için can atarmış gibi bir hali vardı.Aslında Vittle de konuşması gerekti...
''-Konuşalım mı Vitt...'' diyerek gülümsedi... | |
|
| |
Vittoria Snape
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 279 Yaş : 31 Galleon : 12294 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 25/01/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Salı 25 Mart 2008, 18:42 | |
| Yağmur şiddetleniyor gibiydi.Ortadam bir o kadar gergin ve anlamsızdı. Ne olduğu konusunda hiç fikri olmayan Vitt sadece bakmakla yetindi.Dün zevki ve neşesi yerinde olduğundan konu üzerinde daha fazla meraklanbilirdi.. Ama bugünün huzursuz ve boş havası olmadık şeylerden sıkıntı getiriyordu içine.Ve bir başka yeneği Ash ın geldiğini görünce başı ile ona selam verdikten sonra Saçlarının siyahı ile benzeşen uzun cübbesinin eteklerinin uçuşmasını izledi.
" Selam Vitt. Sizin binadan, değil mi? "
Vitt Keiran a baktı.Bina cübbesi içinde yaşından büyük gösteriyor ve huzursuz bir biçimde etrafı izliyordu.Vitt keskin ses tonu ile:
''Evet bizim binanın yenilerinden..Merhaba Keiran'' dedi tanıdığını belli etmek için.Sonuçta partide tanışmışlardı.Slytherinli diğer çocuk ona kavga hakkında birşeyler söylüyordu.Keiranda şaşkın bir biçimde dinliyordu.Olaylar daha fazla karışmadan gitmek istedi Vitt.Yağmur şiddetlenirken burda kalıp ıslanmak hoşuna gitmiyordu.Tam Keirana ortak salona gitme teklifinde bulunacaktı ki Eragon nun sesi ile bundan vazgeçti.
''-Konuşalım mı Vitt...''
İstemeden partide olanlar aklına geldi. Konuşması ve tavırları partiden farklı olsada Eragonunda böyle düşündüğünü bilemezdi.Vittoria partiyi düşündükçe daha da pişmanlık duyuyor ve bu tavrı kendisine yakıştıramıyordu. Keskin ve arkdaş tavrı ile:
''tamam olur '' dedi . | |
|
| |
Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Salı 25 Mart 2008, 18:52 | |
| Simsiyah saçlarını arkaya doğru savurup gözlerini Eragon'a dikti. Vitt'le olanları bilmiyordu, ama ikisinin de bir konudan pişmanlık duyduğu ya da üzüldüğü anlaşılıyordu.
" Adrâsteia, Adrâs, Agnes ya da Agnessã. Hangisini istersen onu söyle işte. "
Hafifçe gülümseyip bu sefer de başını Keiran'a çevirdi. Vitt'in ona seslenişinden adını öğrenmişti. Kavga olayını bilmiyordu, bu garip geldi ona. Çoğu zaman olup biten herşeyden haberi olurdu. Omuz silkip griye yakın mavi renkteki gözlerini kırpıştırdı. Sonra sessizce Ash'e dönüp mırıldandı.
" Drizzt olayını söylemediğim için üzgünüm. Son zamanlarda pek konuşamadığımızdan, vakit bulamamıştım. " | |
|
| |
Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Salı 25 Mart 2008, 23:54 | |
| Bakışları iki oğlanın üzerinde sürekli dolaşırken o ana kadar fark etmediği sarışın,cübbesindeki mavi rengin tonlarından ve kuzgun armasından zeki bir Ravenclaw olduğunu düşündüğü oğlan Vitt'e yönelmiş,konuşmak istediğini belirtmişti.Vitt ile aynı binada olduğu kesindi ve görüntüsünden birinci sınıf olmadığı belliydi.Büyük ihtimalle son sınıflardandı.
Bir an için göl kenarı,yağmur damlalarının yapraklara düştüklerinde çıkarttıkları o eşsiz melodi,bu saatte ve bu yağışta neden dışarıda olduklarını anlayamadığı bir grup yeniyetme, hepsi yok olmuştu.Kendini hayal ediyordu,her zamanki hayallerinden biriydi işte.Son sınıftaydı,mezun oluyordu.Muhteşem bir törenin ortasındaydı.Yüzünde anlamsız,komik bir tebessüm oluştu.Büyümek kendi yaşında olan her çocuğun istediği şeylerden biriydi ve Ash kendini öyle hayal etmeye bayılırdı.Kız kardeşinin duyulması zor ancak Ash'in yüzündeki tuhaf gülümsemeyi yok edip,hayal dünyasından sıyırıp alacak kadar etkili sesi ile kendine geldi.
" Drizzt olayını söylemediğim için üzgünüm. Son zamanlarda pek konuşamadığımızdan, vakit bulamamıştım. "
Ah,tabii.Eminim öyledir, dememek için kendini tuttuysa da aklından söylediklerini bakışlarıyla Adrâs'a iletti.Söylemeyi unuttuğu şey oldukça basitmiş gibi bir çırpıda söyleyişi şaşırtmıştı onu.Yanaklarına yapışan bir kaç tutam sarı saçı eliyle arkaya atarken kullanacağı doğru sözcükleri seçiyordu adeta.Yeniden el ele tutuşmuş olan çifte takıldı gözleri.Dönem yeni başlamıştı,söylememesi gayet doğaldı.Ancak kibrinden yanına yaklaşılmayan Ash'e bunları anlatmak bir o kadar da zordu.Sanki her şeyi bilmesi gerekiyormuş,ona söylenmeden hiç bir şey yapılmaması lazımmış gibi değerlendiriyordu olup bitenleri.Düşüncelerini saklama gibi oğalanüstü bir yeteneği olmasına şükretmesi gerekirdi.Kollarını birleştirdi ve arkasını yasladığı ağaca ayağını dayadı.
''Eh,bir daha olmasın o zaman.''
Yüzüne yayılan muzip bir gülümsemenin eşliğinde söylediği bu sımsıcak sözlerin aslında gerçeği yansıtmadığını,her zamanki basit şakalarından olduğunu ikiside biliyordu.Yine de aralarında oluşan görünmez,buzdan duvarı yok edecek kadar etkili sayılırdı.Çocuk yakışıklıydı,evet.Asil bir Slytherin'di öncelikle.Tam Adrâs'a göre bir oğlanmış gibi gözüktü gözüne.Bu konuda değerlendirme yapmak için erken diye düşüdü.Kız kardeşi hayatta değer verdiği nadir kişilerdendi.Hatta belki de kendisinden bile daha fazla sevdiği kişi.Ki bunu hiç bir zaman kabul etmemiş olsa da bilinen bir gerçekti... | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yağmur ve Karanlık Sanatlar Çarş. 26 Mart 2008, 15:41 | |
| ''Ne kavgasından bahsediyorsunuz siz?'' Sarışın Slytherinli kızın sorusu üzerine Keiran, cevap vermeyi aynı binandan olan Septimus’a bıraktı. o ise bu konuyu açıklamak niyetli değildi. Belki de bir an arkadaşlarının da olayı yeninde canlandırmasını istemiyordu, Keiran onun eğer böyle düşünüp de yapıyorsa eğer kavga ettikleri zamankinden daha mantıklı biri olduğunu düşündü. Mesafesini hiç bozmuyordu ama saygısını veya her ne halt idiyse ondan da taviz vemeyen biri idi Septimus.
Sarışın kız ise kendisini tanıtmamış, direkt soğuk şekilde davranıyordu, ama Keiran kızın bu halini umursamadı. Hem de ne diye yeni bir olaya sebep versin diki. Yalnız olaya Eragon’da atlayıp sorunca bir cevap verip olayı geçiştirmek gereğini hissetti. "Aramızdaki bir yanlış anlama oldu… Sadece o kadar.”
Bu esnada grubun yanına gelen sınıf başkanlarından Vittoria Snape’in grubu selamlaması olayların akış yönünü bozup bir anda kesmiş, Keiran da rahat bir nefes alacak bu fırsattan yararlandı hemen. "Merhaba Keiran." Snape ailesinden olduğunu KSKS dersinde öğrendiği Vittoria'nın onunla selamlaşmasını, hatta ona doğru sanki bir şey konuşacak gibi hamlesini gördü. Buna şaşırmıdı ama yüzünde bir değişiklik olmamıştı. Ancak vittoria'nın girişimi Eragon tarafından kesilidi, Keiran da bu durumda beklemeye karar verdi. Septimus ise kafasını sallayıp sarışın Slytherinli oğlan ile konuşmaya çalışıyordu. Buna karşılık o çocukta, esmer ve dudağının kenarında piercing bulunan kızın elini tutmuş halde arkadaşına cevap vermeye çalışıyordu. Grubun onunla ilgilenmeyi bırakmasına içten içe sevinen Keiran gidip gitmeme konusunda kararsızdı çünkü Vittoria'nın ona ne söyleyeceğini merak ediyordu. Gerçi bir tek erkekler yatakhanesindeki olay yüzünden konuşmaları olmasına ve çok konuştuğu biri olmamasına rağmen… Onun neden Keiran'ının yanına geldiği ve bir sebepten mutlaka konuşmak istediği konusu kendisini merakta bırakmış idi.
Kafasını kaldırıp gökyüzüne baktığında artık yağmurun kesildiği fark etti.Bulutlar gene gökyüzünde idi ama en azındna yağış durduydu.O anda Vittoria’nın konuşmasını beklemeye karar verdi. Gruptakilere bakınırken demin onlara soru soran kızın ise ayakta sanki hayallere dalmış gibi hülyalı hali de tuhafına gitti. Neye tebessüm ediyordu acaba? Enteresan diye iç geçirdi. Eragon ise Vittoria’yı diğerlerinden uzağa çekerken bir şeyler konuşuyordu. Ne konuştuklarını bilmiyordu ama baktığında eragon'la konuşan Vittoria’nın yüzü sanki… gergin mi neydi? Hâlbuki partiden hatırladığı kadarıyla ikilinin bayağı samimi olması gerekiyordu. Aralarında bir tür sorun olduğu görünüyordu, ama bunun aslında ne veya neden olduğu konusu Keiran’ı o kadarda ilgilendirmiyordu. Yağmur kesidiğinden yağmurluğunun başlığı geriye itti. Saçları diğerleri kadar ıslanmamıştı. Önleri hariç. O kısmı düzeltmek için eliyi kafasına götürüp bir iki hareket yaptı. Sonuç ona göre sonuç olumluydu. Ama ayakta dikilmekten sıkıldıydı.
"Adrâsteia, Adrâs, Agnes ya da Agnessã. Hangisini istersen onu söyle işte." Keiran piercingli kızın sesini duyunca ona baktı. Şaşkınlıkla kendisine mi söyleyip söylemediğini düşündü. Kız ona bakıyordu ama sonra omuz silkip sarışın kızın kulağına bir şeyler fısıldadı. Belki kendisine değilde başkasına adını söylüyordu ama bu o kadar da önemli de değildi zaten. İkili bu şekilde konuşurken Keiran’da kibarlığını kaybetmeden hemen cevap verdi. "Keiran. Keiran O’Dwayne." Diyerek kızların ikisini de selamlamış oldu. Kızlar herhalde aralarında bir tür dedikodu yapıyorlardı. Ya da beni mi çekiştiriyorlar? Çekiştiriyorlarsa neyi? Kavgayı mı? Bütün bu sorularına içindeki ses "hayır" dedi. Hem kızların neden konuştuğu da önemli değildi. Bir yanda hala konuşmakta olan Vittoria’ya bakmayı ihmal etmedi. Acaba uzun mu sürecekti konuşması? |
|
| |
| Yağmur ve Karanlık Sanatlar | |
|