Dennise'in Mektubu

Dennise o gün çok yorulmuştu.Ortak salonda
şöminenin yanında herzamanki gibi rahat ve telaşsız oturuyordu.Ayağını
pufa uzatmış,rahat,geniş yastıklara gömülmüş kaymak birası
içiyordu.Birden Pncereden gelen bir ses duydu.Gözü o tarafa çevirdi.Gri
bir puhu kuşu görür gibi oldu."Hadi canım"dedi kendi kendine.başını
başka yere çevirdi.Ama camdan gelen tıklama sesleri arttıkça bir daha
dönüp baktı.

Evet o gri bir puhu kuşuydu.Dosdoğru Dennise'e
bakıyordu.ani bir hareketle yerinden fırladı.Hışımla camı açtı.Biraz
ıslanmış olan kuş hemen içeri girip Dennise'in omzuna kondu.Dennise onu
çok iyi tanıyordu.Başını biraz okşadı.Küt küt vuran kalbini
duyabiliyordu.Çünkü çok uzak bir yoldan gelmişti.Dennise masanın
üstünden biraz su alıp bir kaba koydu ve onun önüne camın dış pervazına
oydu.Puhu kuşu suyu içtikten sonra bacağındaki mektubu Dennise'e
uzattı.Denise usulca mektubu aldı.Ve puhukuşu ona son bir bakış atıp
gitti.

Dennise mektuba baktı beklediği kişidendi ama burda
okuyamazdı.Ortak salon çok kalabalıktı.Bu özeldi.Kimsenin dikkatini
çekmeden dışarı çıktı.Gizlice göl kenarına gitti.Meraktan öldüğü
mektubu parlarcasına açıp okudu..Mektup Fransızcaydı ve Dennise
özlediği dili içine sindire sindire yavaşça okuyordu.

Mektup Dennise'in tahmin ettiği gibi Dennise'in İsviçrede bıraktığı sevgilisi Alexis'ten di.
Dennise;

NAsılsın?Umarım iyisindir.En son önceki yaz geldiğin için eminim
Zürich'i çok özlemişsindir..Geçen hafta size yemeğe gittim.Lucas senden
kurtulduğu için çok sevinçli görünüyordu. malikanede ufak değişiklikler
bile yapmış.Hatta annen izin verse tavan arasındaki iksir odanı bile
boşaltacakmış.Bunları bana anlatırken ne kadar üzgün olduğunu
görmeliydin.Ben ise senin yaşadığın,senin kokun,senin resimlerin olan
bir yerde olmaktan çok mutluydum Dennise.

Ama şu son bir haftadır kendimi çok tuhaf hissediyorum.Uzun zamandır
ayrıyız Dennise.Ve senden çok uzun bir süredir haber
alamıyorum.Biliyorum sen romantik mektupları sevmezsin,bende sevmem.Ama
senden haber alamamak beni bitiriyor.Hogwarts'taki şöminelere
güvenmediğini söylemiştin.Böyle ne kadar daha devam edecek Dennise,seni
çok özledim ve kaybetmek istemiyorum.Ama böyle giderse korkarım aramıza
bir takım soğukluklar girecek.

FArkında değil misin Dennise?sen çok ilgisizsin ve bu yüzden
birbirimizden koptuk.Bu yaz neden gelmediğini sorduğumda 'Londradaki
akrabalarınla vakit geçirmek istediğini 'söylemiştin.Seni anlıyorum.Ama
söyler misin bana?koca yaz tatilinin sadece bir kaç haftasını da mı
bana ayrımadın?

Hadi ama Dennise.Benden soğuduğunu itiraf et.!!Bunda bir yanlışlık yok....

Ufff bu mektup aslında bu kadar uzamamalıydı.Demek istediğim bir an
önce konuşmalıyız.Benim gelmem çok zor.Yüce Sanatlar'ın kurallarını
bilirsin.Sömestr bile çok kısadır ve hiç bir yere izin yoktur.

Lütfen Dennise,seninle konuşmak istiyorum.Ne yapacağımıza karar
vermemiz gerekmiyor mu artık?Hem aldığım duyumlara göre okulu bitirince
orda Gringottsda çalışmayı düşünüyormuşsun.Bu ne demek oluyor!!Bana bir
açıklama borçlusun Dennise.

Bak seni incitmek istemiyorum.Ama biraz duygusalım şu aralar.En kısa zamanda görüşsek çok iyi olur.Senden haber bekliyorum..

Andrei Alexis Beascourd

Dennise
mektubu bir çırpıda okumuştu.Böyle bir şeyi hiç beklemiyordu.Alexis
ondan soğumuştu ha!ve bu sadece bir yaz göreşemedikleri içindi.Bu çocuk
kendini ne sanıyordu acaba!!Denniseona hesap mı verecekti yoksa...Tamam
beraber olabilirlerdi.Dennise parmağında Alexis'in aldığı yüzüğü de
taşıyor olabilirdi ama bu onun isyan etmesi anlamına gelmezdi.Dennise
güvenmeliydi.

Banklardan birine oturdu.Acilen Alexis ile
görüşmeliydi.Ona çok kzıgındı ama yinede ona dayanamıyordu.Dennise'in
soğuk,buz gibi ruhunun bir parçası sıcaktı.O da Alexis'in
sayesindeydi...Dennise bir an düşündü.BElki de Alexis haklıydı.Denise
fazla ilgisizdi.....Ufffff peki ne yapacaktı şimdi.?Mektubu kucağına
bıraktı.Kafasını ellerinin arasına alıp düşünmeye başladı.

out:isteyen gelebilir

Ashley,derslerden sıyrılıp kendisini esen rüzgar gibi savurmak adına dinlenmenin merkezine -Göl Kenarı- attı.Uzaktan hafif bir gülümsemeyle gölü izlerken daha önce pek fazla görmediği ama yüz olarak tanıdığı bir Slytherinli kız gölün kenarından oturuyordu.

Suratında hem mutlu hemde kızgın bir ifade vardı ve de elinden yırtık pırtık bir mektup...Ashley kızın epeyi büyük olduğundan emindi.Elindeki mektubun kimden olduğunu merak etsene kızın ona -Bulanık-diyerek moralini bozacağını biliyordu.

Tedirgindi ama yine de şansını denemeliydi.Slytherinden sadece George ile iyi anlaşıyordu ama yine de -şans-dedi ve gülümsemesini suratında gizleyerek üzgünce kızın yanına gitti.Elini omzuna yavaşça koydu.

-Üzgün görünüyorsun,bana düşmez ama yine de sormamda bir kusur var mı?Err..Dennise.

dedi bozuk bir suratla.Dennise idi ismi,hatırlayabilmişti.Black ailesinden...Sonra eline bir çiçek alıp yapraklarını kopratmaya başladı.

-Elindeki mektubun kimden aldın diye sormaya gelmedim,sakın yanlış anlama.Hem kimdense bile seni hem üzmüş hemde sevindirmiş ya da şaşırtmış.Ama söylemek istediğim şey sadece kafana takmaman gerektiği...Belki senin dostun,arkadaşın ya da uzaktan yakından akraban değilim,hemm belkide sana göre bir bulanığım.Hani olur ya -Bir bulanıktan mı öğreneceğim bunları-diyebilirsin.Ama üzülmek için hiç birşeye değmez,ağlamaya da...

dedi dudağını sağa kaydırarak.Sonra Dennise'nin elinden düşen mektubu oan geri verdi.Ve suratına bakıp ufak bir gülümseme attı.

Dennise bu işin içinden nasıl sıyrılırım diye kafası ellerinin arasında düşünmeye dalmıştı.Öyleki yanına birinin oturduğunu bile duymadı.

Yanına sarışın bir kız oturmuştu ve ona gülümseyerek bir şeyler söylüyordu.
"Üzgün görünüyorsun,bana düşmez ama yine de sormamda bir kusur var mı?Err..Dennise."
Dennise ona önce kısık gözlerle baktı.Cevap vermedi.Adını nerden biliyordu ki!Cüppesindeki ambleme baktı.Hufflepufftı.Hayır daha önce tanışmamışlardı.Sadece bir kaç kere derslerde görmüştü.

Bir şey demeden kızı dinlemeye ve izlemeye devam etti.Kız eline bir çiçek almış,yapraklarını koparıyor ve Dennise 'e bakmadan konuşuyordu.

"-Elindeki mektubun kimden aldın diye sormaya gelmedim,sakın yanlış anlama.Hem kimdense bile seni hem üzmüş hemde sevindirmiş ya da şaşırtmış.Ama söylemek istediğim şey sadece kafana takmaman gerektiği...Belki senin dostun,arkadaşın ya da uzaktan yakından akraban değilim,hemm belkide sana göre bir bulanığım.Hani olur ya -Bir bulanıktan mı öğreneceğim bunları-diyebilirsin.Ama üzülmek için hiç birşeye değmez,ağlamaya da..."
Kız konuştukça Dennise ona daha dikkatli bakıyordu.O susunca bir sessizlik oldu.

Dennise ayaklarını ileriye doğru uzatmış,kaykılmış bir şekilde bankta oturuyordu.Aslında böyle şeyleri hiç kimseyle konuşmazdı.Konuşmak da istemezdi.Hele tanımadığı biriyle asla konuşmazdı.Ama bu kız öyle bir giriş yapmıştı ki Dennise bir iki kelime söylemeden edemedi.

"Haklı olabilirsin."dedi sadece.

Kucağındaki mektuba baktı.Alex'i düşündü.Acilen konuşmaları gerekiyordu.Ama bunu nasıl yapacaktı.Offf aptal Alex,kafayı yemiş olmalıydı.Dennise isteyerek ondan uzak kalmamıştı heralde.Bu işi çözecekti.

Dikkatini dağılmıştı.Gözü yeniden kıza takıldı.Galiba Dennise'İn birşeyler söylemesi gerekiyordu.Kaşlarını kaldırarak kıza baktı:

"Tanıştık mı daha önce?adını hatırlayamadım da.."

Tanışmadıkları için olsa gerek paylaşmaktan çekiniyordu derdini.Dennise sadece bir kaç kelimeyle yetindi cevap için.

-Haklı olabilirsin.

dedi.Sonra mektuba bir göz gezdirdi ve suratını buruşturdu.Sonra Ashley'e tekrar baktı ve kaşlarını kaldırarak

-Tanıştık mı daha önce?adını hatırlayamadım da..

dedi.Ashley gülümsedi ve başını salladı.Bazı yerlerde karşılaşmışlardı ama tanışık oldukları söylenemezdi.Belki de Ashley Dennise ile tanışmaya korkuyordu.

-Hayır tanışmadık,ama ismini nereden bildiğimi soruyorsan göl kenarında arkadaşlarının ve de ailenlen bir kaç kişinin sana seslendiğini duymuştum.Oradan kalmış aklımda sanırım...
Hee..Bu arada ben Ashley...

dedi elini uzatarak.Kızın yüzünde kırık bir ifade,Ashley Huffle puff olsada elini uzatmıştı kıza.Ondan elini sıkmasını bekleyemezdi,ya da memnun oldum demesini...Ama -şans-ına tekrar güvenerek kıza biraz olsun samimi davranmaya başladı.

Dennise'in sorduğu soru üzerine kız biraz daha rahatlamış görünüyordu.Güldükçe güzelleşen sevecen bir kıza benziyordu.ama Dennise'in aklı başka şeylerde olduğu için kızın söylediklerine tam aklını veremiyor gibiydi.Zaten kimseyle kapışacak hali yoktu bu akşam.Bıraktı ki rahat rahat konuşsun.
"Hayır tanışmadık,ama ismini nereden bildiğimi soruyorsan göl kenarında arkadaşlarının ve de ailenden bir kaç kişinin sana seslendiğini duymuştum.Oradan kalmış aklımda sanırım...
Hee..Bu arada ben Ashley..."
Diyerek Dennise'e elini uzattı.Dennise önce ona sonra uzattığı eline baktı.Sonra tekrar Ashley'e baktı.Heyecanlı ve aynı zamanda biraz çekingen gözlerle Dennise'e bakıyordu.Elini uzatmıştı ama Dennise'ten bir karşılık beklemiyor gibiydi.Dennise bu cesareti beğendi ama belli etmedi.Kendisine uzatılan bir eli hiçbir zaman geri çevirmemişti.Dennise böyle bir terbiyesizlik yapmazdı.Asık suratının ifadesini bozmadan yavaşça elini uzattı.Kısa ve hızlı bir şekilde elini sıkıp bıraktı.
"Bende Dennise."diye mırıldandı.Tekrar önüne döndü.Kollarını bağladı.Yeniden bir sessizlik olmuştu.İkiside gölü izliyorlardı.Dennise bir süre geceyi dinledikten sonra,kendine hakim olamadan mırıldandı.

"Erkeklerden nefret ediyorum..Bazıları çok hasas oluyor."dedi.

Sonra birden yanında Ashley'nin olduğunu hatırladı.Hafif yanakları kızarır gibi oldu ama çaktırmadı.Sonuçta onu tanımıyordu.Böyle özel bir şeye gerek olmayabilirdi.Ama kızda tuhaf bir sevecenlik vardı.Dennise ilk defa yeni tanıdığı birinden çekinmiyordu.

Dennise elini hızla uzatıp çekti.Biraz mırıldanırmışcasına

-Bende Dennise.

dedi.Sonra önüne dönüp kollarını bağladı.Bunun üzerine Ashley'de Dennise'ye bakmayı kesip göle baktı.Kimse konuşmuyordu.Ashley'de ani bir girişim yapıp üzen taraf olmaktan nefret ederdi.Bu yüzden sessizliğini bozmadı.Dennise'den sanki istemeyerek bu sözü dermiş,ağzından çıkan ve kendine hakim olamazmış gibi çıkan bir ses işitti.

-Erkeklerden nefret ediyorum..Bazıları çok hasas oluyor..

dedi.Ashley suratını asıp gözlerini kapattı.John ile ayrıldıkları günü düşündü ve sonra John'u hayalinde görmekten bile tiksindi.Hemen gözlerini açıp göle uzun uzun baktı.

-Haklısın,bizim hassas olmamız gereken yerde yerimizi kapıyorlar ve de sonunda -ayrılık-...

dedi başını eğerek.Duygulanmıştı tabii.Gözünden bir kaç damla yaş geldikten sonra bunu Dennise belli etmemek için sarı saçlarıyla gözlerini kapattı.

Dennise beklemediği bir anda Ashleyden cevap aldı.

"-Haklısın,bizim hassas olmamız gereken yerde yerimizi kapıyorlar ve de sonunda -ayrılık-..."
Dennise ona baktı.Bu konuda onunda deneyimi olduğu kesindi.Bunları söylerken biraz yüzü asılmıştı.Gözlerini dolduğunu gördü.Ashley bunu Dennise'in görmesini önlemek için saçlarını önüne çekti.Dennise tekrar kafasını çevirdi.'harika bir akşam!!'diye düşündü.Önce Alexisden saçmasapan bir mektup gelmiş,sonrada göl kenarında hiç tanımadığı Hufflepuff'lı bir kızla oturmuş erkeklerden nefret ettiğini söylüyordu.Ve ikiside ağlamak üzerelerdi.
Ashley'nin söyledikleri yenien aklına gelince ekledi.

"Keşke sadece ayrılıkla bitse..."

Tekrar kafasını iki yana salladı.Bunu onaylamıyordu.Bu Dennise'e göre değildi ama bu gecede zaten sıradan bir gece değildi ki!.O yüzden bu gece yapacaklarından kendini sorumlu tutmuyordu.

Tekrar Ashley'e baktı.Aşktan anlayan birine benziyordu.Oysa Dennise aşkı anlamazdı.Tamam Alexis'i seviyor olabilirdi ama ona aşık değildi.Aşktan herzaman nefret etmişti.Ozaman şimdi neden üzülüyordu!!

Gürültülü bir şekilde homurdandı.Yere düşen mektubu aldı.Sadece bir şeyle ilgilenmek için buruşmuş kısımlarını düzeltiyordu.Bir yandan da Ashley'e kaçamak bakışlar atıyordu.

"Sen iyi misin?" dedi.Geriye doğru yaslanıp ona bakmaya devam etti.Şimdi asık suratı biraz daha iyimser bir hal almıştı.

"Aslında bir yerlere gidip içmemiz gerek.Hatta tek bir şişe ateş viskisi yeterli olabilirdi."
Elinde olmadan kendi söylediklerine acı acı gülümsedi.Alexis için içeceği hiç aklına gelmezdi.

Ashley saçlarıyla ağlamasını gizlerken Dennise küçük bir kaçamakla baktı.O da ağlamak üzereydi.Ashley ağlamaktan nefret ederdi ama konu aşk olunca...

-Keşke sadece ayrılıkla bitse...

dedi Dennise.Ashley,başını olumlu yöne salladı.Çünkü John ile çok kötü atışmışlardı.Ve de John onun yakasını bırakmayacağını söylemişti.Bu durum Ashley'in aşka duyguduğu nefretin ta kendisiydi...

Dennise bir şeylerle oyanırken yere düşen mektup gözüne çarptı,yerden aldı ve oyalanmaya devam etti.Ashley suratını kaldırdı ve sarı saçlarının yüzünü kapatmasına son verdi.Dennise

-Sen iyi misin?

dedi arkasına yaslanıp Ashley'e bakmaya devam etti.Ashley suratını buruşturup

-Sanmıyorum,ya da evet iyiyim.Aaahh...Ne bileyim?Kafam allak pullak,sözcük haznem bile bana yardımcı değil artık.Eğer seninde durumun böyleyse biraz kafa dağıtmak iyi gelir belki...

dedi.Sonra Dennise acı bir gülümsemeyle Ashley'e

-Aslında bir yerlere gidip içmemiz gerek.Hatta tek bir şişe ateş viskisi yeterli olabilirdi.

dedi.Ashley kafasını olumlu şekilde salladı.Ayağa kalkıp gölü izledi ve tekrar yerine oturdu.

-Kesinlikle haklısın,uzun zamandır Ateş Viskisi içmiyorum açıkcası.Ufak bir kaçamak yapıp tüm bu aptal şeylerden uzak özelliklede AŞK'tan uzak yerlerde takılabiliriz.Hemn gölün manzarasından daha iyi gelir bize...

dedi.Sonra ayağa kalkıp Dennise'ye -hadi gidelim-dermişcesine baktı.

Dennise kollarını bağlamış ayaklarını ileri doğru uzatmıştı.Ashley'i dinliyordu.
"Kesinlikle haklısın,uzun zamandır Ateş Viskisi içmiyorum açıkcası.Ufak bir kaçamak yapıp tüm bu aptal şeylerden uzak özelliklede AŞK'tan uzak yerlerde takılabiliriz.Hemn gölün manzarasından daha iyi gelir bize..."

Banktan kalkmış göle yaklaşmıştı.Dennise de ona bakıyordu.Ne yani ciddi ciddi beraber içmeye mi gideceklerdi.Az önce kendisi söylemişti içmek lazım diye...Hufflepuflı biriyle mi içecekti Dennise!Birden durdu ve kendi kendine cevap verdi.Evet içecekti!!Bir şikayeti olan varsa buyursun.Bu gece normal bir gece değildi ne de olsa.Olan olmuştu artık.Hem Vanessa da Hufflepuflı değilmiydi?

Ashley cevap bekliyor gibiydi.Dennise'e -hadi gidelim-dermişcesine baktı.Dennise de ayağa kalktı.Ona hafifçe gülümsedi ve ekledi:

"bak bu gece ve bütün konuşmalarımız aramızda kalacak.Çünkü sende benimle içtiğinin alay konusu olmasını istemezsin." dedi.sonra "Eee nereye gidiyoruz.?Domuz kafasına mı,eğer oraya gidiyorsak ateş viskisi harikadır oranın.Barmeni de çok kibardır.Daha önce gitmediysen diye diyorum.Zaten başka gidecek yerimizde yok."

Dennise de hemen ayağa kalkıp Ashley'e hafiften bir gülümsemeyle

-Bak bu gece ve bütün konuşmalarımız aramızda kalacak.Çünkü sende benimle içtiğinin alay konusu olmasını istemezsin.

dedi.Ashley Dennise'ye göz kırpıp gülümsedi.Sonra Dennise

-Eee nereye gidiyoruz.?Domuz kafasına mı,eğer oraya gidiyorsak ateş viskisi harikadır oranın.Barmeni de çok kibardır.Daha önce gitmediysen diye diyorum.Zaten başka gidecek yerimizde yok.

dedi.Ashley -iyi fikir-dermişcesine gözünü kırpmaya devam etti.

-Harika!O zaman hadi hemen Domuz Kafası'na...

dedi ve Dennise'ye uzun uzun bakıp onu daha hiç görmeyecekmiş gibi kaşlarını kaldırdı.Sonra birlikte yürümeye başladılar.

Dennise Ashley'nin "Harika!O zaman hadi hemen Domuz Kafası'na..." dediğini duyunca yürümeye başladı.ve ekledi."Ozaman şu taraftan gitsek daha kestirme çıkarız Hogsmeade."
Ashley de onaylayınca bir süre konuşmadan hızlı adımlarla ilerlediler.Dennise'in aklı yine Alexis'e kaymıştı.Dennise'ten ayrılmayı düşünüyordu ha!onu asla affetmeyecekti.Tamam biraz ilgisiz olabilirdi ama bu Alex'in mızmızlanmasını gerektirmezdi..Nasıl çıkacaktı bu işin içinden!!Dennise ondan ayrılmayı hiç düşünmemişti daha önce.

Ashley onun dalgınlığının sebebini anlar gibi arada bir bakıyor ve suskunluğunu koruyordu.Bir süre sessizce yürüdükten sonra karşılarından gelen bir gölgeyi gördüler.Dennise tereddüt bile etmeden asasını çekti.Bir daha asla gafil avlanmayacaktı.
"Hey,Hey!Olduğun yerde kal,Kimsin sen!"dedi.

Karşılarındaki şahıs durdu.Önce hiçbir şey yapmadı.Vücudu tamam karanlıkta olduğu için onun kim olduğunu anlayamamışlardı.Dennise Ashley'e baktı.O da kaşlarını çatmıştı.

-''Sinir şey ''
diye mırıldandı,paketini üstündeki şeffaf kağıdı açarken.
Bir paket için bu kadar çok konuşurumuydu.Ama sanki değimişti buna,sonuçta bir paket sigara alabilmişti.
İçindeki ağır moral bozukluğunu,sadece sigara bastırabilirmiş gibi geliyordu.
Elindeki çakmağı ateşlemeden önce,geçen sene Vanessa ile yaptıkları sigara kavgasını anımsadı.Sinirli sinirli güldü.

Derin bir nefes çekti sigaradan.Bir yandan da,her zamanki yerine gitmek için göl kenarına inmişti.
İlk nefes çok kötüydü,boğulurcasına öksürdü.Ancak sonra,alıştı.Kafasını uçuruyordu sanki.

"Hey,Hey!Olduğun yerde kal,Kimsin sen!"

Avril bu sesle irkildi.Acaba bir profesör olabilirmiydi? Eğer öyleyse,alacağı cezanın haddi hesabı yoktu.
Hayır...Biraz ileri gidince o kişnin Dennise olduğunu gördü.Avril'in hiç sevmediği,şu slytherinli kız.Yanında ise,Ashley vardı.Avril'in kaşları çatılı birden.Neler oluyordu.
Elindeki sigaranın dumanı,gezini dağlıyordu.Ama yinede elinden atmıyordu onu.Sigarasından bir nefers daha çektikten sonra:
-''Ben Avril.Burada ne işiniz var sizin'' dedi asasını kaldırmış Dennise'ye bakarak.
-''Yoksa büyümü yapmayı düşünüyorsun?''

Dennise'nin

-Ozaman şu taraftan gitsek daha kestirme çıkarız Hogsmeade.

dediğini duyunca daha hızlı adımlarla hemen yön değiştirdi.Hızlı hızlı yürürken Dennise'nin bir ara uzun uzun daldığını ve suratını tekrar astığını farketti.Suratına baktı ve

-Yapma Dennise.İçmeye gidiyoruz işte,rahatlayacağız.Bir an olsun unutmalısın şu aptal şeyleri ve de o yırtık mektubu...

dedi.Dennise'nin üzülmesini istemiyordu çünkü,hem de bir erkek yüzünden.Bunu biliyordu,mektubun kimden geldiği mektubun en alt sağ köşesinde yazıyordu çünkü.Görmüştü ama çaktırmadan sessizliğine devam etti.O sırada önlerine gecenin karanlığını üstüne çekmişcesine duran uzun saçlı biri çıktı.Dennise ve Ashley hemen asalarına sarılıp geleni görmeye çalıştılar.Dennise

-Hey,Hey!Olduğun yerde kal,Kimsin sen!

dedi.Gizemli kişiden cevap gelmeyince asasını daha sıkı kavradı ve büyülü sözleri söylemeye hazırmış gibi sinsice bakındı.Buu..bu Avril'dı.

-Ben Avril.Burada ne işiniz var sizin,yoksa büyümü yapmayı düşünüyorsun?

dedi Dennise'ye.Dennise elini hiç indirmeyeceknmişcesine Avril'a kötü kötü bakıyordu.Ashley Dennise'nin asasını tutup

-Hayır Dennise,tanıyorum.Hem baksana,onun da durumu bizim gibi,efkarlı gördüm Avril'ı...

dedi.Sonra bir Dennise'e bir de Avril'a bakıp

-İçmeye gidiyoruz,Err..sende gelmez misin?

dedi.Dennise'ye tekrar dönüp baktığında gözleri koacaman açıktı.-Hayır-dermiş gibi Ashley'e bakıyordu.Ayrıca da nefretle Avril'a...

Karanlıktan gelen kişi sonunda yüzünü gösterdi.Avril Delacourdu bu.Dennise'in yüzü öfkeyle gerildi.Avril:
''Ben Avril.Burada ne işiniz var sizin'' dedi asasını kaldırmış Dennise'ye bakarak.-

''Yoksa büyümü yapmayı düşünüyorsun?''

Dennise yüzünü daha da buruşturdu bu kız ne cesaretle onunla böyle konuşurdu.asasını indirmeden sinsicegülümsedi.

"oooo Avril!!nihayet kuytu bir yerde karşılaştık.Nezaman geleceğini merak ediyordum." dedi.Asasını kaldırdı

Tam büyülü sözleri mırıldanıyordu ki Ashley Dennise'in asasını indirdi.

"ayır Dennise,tanıyorum.Hem baksana,onun da durumu bizim gibi,efkarlı gördüm Avril'ı"
Dennise ona hayret eden kocaman gözlerle baktı.Ne diyordu bu kız,bir de ona acıyacak mıydı yani!"
Ashley Avril'a bir adım yaklaştı.
"İçmeye gidiyoruz,Err..sende gelmez misin?

dedi.Dennise'e tekrar dönüp baktığında gözleri koacaman açıktı.-Hayır-dermiş gibi Ashley'e bakıyordu.Ayrıca da nefretle Avril'a...

"Sen delirmişsin Ashley!bu kanı bozukta biizimle gelecek ha! sana uğursuzluk büyüsü yapmama zorlama beni."
Ama Avril'a zevkle yapardı bunu.Vanessa ve tomonun yüzünden ayrılmışlardı.Asasını kaldırdı.
"İmperdimenta!"

büyü çarpan Avril bir kaç metre geriye düştü ama daha büyük bir sinirle kalktı.Dennise de buna hazır bekliyordu.

"Sen delirmişsin Ashley!bu kanı bozukta biizimle gelecek ha! sana uğursuzluk büyüsü yapmama zorlama beni."
İmperdimenta!"

Avril,hazırlıksız yakalanmıştı.Birden havalandı ve bir ağacın altına düşüverdi.
Sırtını ovalayarak kalktı.Ne hakla bu kendini beğenmiş,ona büyü yapıyordu ki?
-''Kibirli Safkan seni.Sende şu,aslında kanıbozuk olup bunu saklayan ailelerden birinden değilmisin''

Her zaman cüppesinin iç cebinde duran asasını çıkarttı.Gözleri ölçüzüsüz bir öfkeyle kıza bakıyordu.Zaten,ona büyü yapmak için fırsat arıyordu.Ama bu onun canını yakmaktan çok rezil edici bir şey olmalıydı.Yeni öğrendiği büyünün,bu etkiyi sağlayabileceğini umuyordu
-''Leivcorpus''
diye bağırdı.Asadan çıkan ışık huzmesi,Dennise'yi ayağından vurdu ve görünmez bir tuzağa düşmüş gibi yukarıya çekti.

O sırada,elinden fırlamış sigara,usul usul otları tutuşturuyordu,ama üçüde bunu fark etmemişlerdi

Dennise'in ayakları birden havalandı ve havada ters döndü.Bir çığlık attı.Cüppesinin etekleri aşağı doğru inmeye hamle etmişti ki Dennise daha hızlı bir şekilde asasını eteklerine doğrulttu.
"İnmiriano"

Etekleri kaskatı kesilerek bacaklarına dolandı ve açılmadı.Dennis Avril'ı bu zevkten mahrum ettiği için gülümsedi ve annesine bir kez saha şükretti.Bu fransız büyüsünü o öğretmişti.

Bir kaç saniye havada asılı kaldıktan sonra büyüyü hatırladı asayı tekrar kendine doğrulttu.
"Liberacorpus!"

Tekrar aşağı indi.Hiddetten bembeyaz kesilmişti.Asasını yeniden Avril'e doğrulttu.
"Seni iğrenç melez!Nasıl aileme ve bana dil uzatırsın.Blacklerin hepsi safkandır.Bunu bilmeyecek kadar mugglesın işte."

"Tarantallegra"
Avril'in ayakları bağlanıp kaskatı oldu ve yere düştü.Dennise ise sakinleşmemişti.Göğsü hızla inip kalkıyordu.
"Hadi kalk!ayağa kalk!seni iğrenç kanı bozuk!!karşı büyüyü bildiğini biliyorum.Kalk hadi devam edeceğiz."

"Seni iğrenç melez!Nasıl aileme ve bana dil uzatırsın.Blacklerin hepsi safkandır.Bunu bilmeyecek kadar mugglesın işte."
"Tarantallegra"

Avril,karşı büyüyü bildiğine dua ederek
-''Finite'' dedi...Garip bir dans gösterisi sunan ayakları durmuş oldu böylece.
Avril sakin sakin:
-''Eğer ailen gerçekten sadece safkanlardan oluşsaydı bu kadar sinirlenmezdin.Sen benim safkan olan aileme laf ediyorsun.Peki,ben şimdi seni öldürsem yerimidir Bayan Black? Yeridir tabi.Çünkü melez olmayan birine böyle demek en büyük suçtur.Sen ve aptal kuzenlerinin anlayamadığı tek şey,benim de safkan olduğum'' dedi,bir bebeğe basit bir kural öğretmek istercesine sabırlı bir tavırla.Asasını kaldırdı ve:
-''Expelliarmus'' dedi usulca.Kızın asası elinden gitmişti.
-''Accio Dennise'nin asası.''Bu büyü,her şeyi halledermiş gibiydi.Asalar en sonunda Avril'in elindeydi.Sarı saçlarını geriye atarak
-''Ben sizler gibi,her işimi büyüyle halletmem.Tam tersi,konuşmak daha iyidir.Şimdi,senin böyle kendini üstün görme nedenin,kendini fazla bir b*k zannetmenmidir,yoksa sadece zayıf yönlerinin çok olduğunu bilip kendini yüceltmek isteğimidir'' dedi,bir gerçek soru edasıyla.

Avril'ın yaptığını büyünün etkisiyle Dennise havalandı ve havada taklalar atmaya başladı,bir yandanda çığlıklar patlatıyordu.Ashley'de Dennise'yi aşağıya çekmek için zıplıyordu.Dennise asasını Avril'a doğrultup

-İnmiriano!

dedi.Avril'ın bacakları eteğinin dolanması yüzünden hareketsiz kalmıştı.Sonra asayı kendisine çevirip -Liberacorpus-büyüsünü yapıp aşağıya indi.Avril'a asasını hiddetle doğrultup

-Seni iğrenç melez!Nasıl aileme ve bana dil uzatırsın.Blacklerin hepsi safkandır.Bunu bilmeyecek kadar mugglesın işte.

dedi ve -Tarantallegra- büyüsünü yapıp Avril'ın yere düşmesine neden oldu.Dennise'nin göğsü bir inip bir kalkıyordu.Sonra Avril'a

-Hadi kalk!ayağa kalk!seni iğrenç kanı bozuk!!karşı büyüyü bildiğini biliyorum.Kalk hadi devam edeceğiz.

dedi.Avril ve Dennise atışmaya devam ederken Ashley derin bir nefes alıp

-Yeterrr!!

diye bağırdı.Bağırmasının üzerine Dennise ve Avril şaşkınca suratlarını ona çevirdiler.Ashley hiç nefes almadan devam edip

-Yapmak istediğim bir kavga ya da bir düello değil,sadece kafa dağıtmak.Hadii ama Dennise,neden yapacağımız tek şey içmekken düelloya sapma yolunu seçiyorsun ki.İkinizde düellonuzu sona saklayın artık,bu gece normal değil.Bu gece farklı,rüya gibi.Şimdi benimle Domuz Kafası'na geliyormusunuz?

dedi sertçe.Gerçektende çok bunalmıştı aralarında.Dur diyemiyordu hiçbirine...

-''Finite''

''Eğer ailen gerçekten sadece safkanlardan oluşsaydı bu kadar sinirlenmezdin.Sen benim safkan olan aileme laf ediyorsun.Peki,ben şimdi seni öldürsem yerimidir Bayan Black? Yeridir tabi.Çünkü melez olmayan birine böyle demek en büyük suçtur.Sen ve aptal kuzenlerinin anlayamadığı tek şey,benim de safkan olduğum''
-''Expelliarmus'' dedi usulca.Dennise'in asası elinden gitmişti.-

''Accio Dennise'nin asası.''Bu büyü,her şeyi halledermiş gibiydi.Asalar en sonunda Avril'in elindeydi.Sarı saçlarını geriye atarak-

''Ben sizler gibi,her işimi büyüyle halletmem.Tam tersi,konuşmak daha iyidir.Şimdi,senin böyle kendini üstün görme nedenin,kendini fazla bir b*k zannetmenmidir,yoksa sadece zayıf yönlerinin çok olduğunu bilip kendini yüceltmek isteğimidir'' dedi gerçek bir soru edasıyla.

Dennise asassının elinden gitmesine ve kendisiyle böyle konuşulmasına çok sinirlenmişti.Her işini büyüyle hallediyordu ha!uzun tırnakları sıktığı yumruklarına batıyordu.İleri doğru hamle etti.
"Seni şimdi_"

Birden ne olduğunu anlayamadan bir ses duydu Ashley'di bu.

Yeterrr!!
diye bağırdı.Bağırmasının üzerine Dennise ve Avril şaşkınca suratlarını ona çevirdiler.Onu tamamen unutmuşlardı..Buna gerçekten sinirlenmiş görünüyordu.Ashley hiç nefes almadan devam edip
-"Yapmak istediğim bir kavga ya da bir düello değil,sadece kafa dağıtmak.Hadii ama Dennise,neden yapacağımız tek şey içmekken düelloya sapma yolunu seçiyorsun ki.İkinizde düellonuzu sona saklayın artık,bu gece normal değil.Bu gece farklı,rüya gibi.Şimdi benimle Domuz Kafası'na geliyormusunuz?
Dennise ona baktı.Evet haklıydı.Bu geceki amaçları farklıydı.Aklı yine Alex'e gitti.İçi burkulur gibi oldu.Ama belli etmeden Ashley'e
"Evet haklısın.Ben bir an kendimi kaybettim.Hadi gidelim burdan!" dedi ve hızlı adımlarla ileri yürüdü Avril'ın yanından gerçeerken tam önünde durdu.
"Seninle sonra hesaplaşacağız.Ver şunu!!"

Kendi asasını hışımla çekti aldı.Avril'ı geçip bir kaç adım atıp durdu.
Geri dönüp Ashley'e kafasıyla işaret etti.Sonra konuştu
"Hadi Ashley!"

Dennise Ashley'in sinirli sözlerinin ardından ona hakverdi ve

-Evet haklısın.Ben bir an kendimi kaybettim.Hadi gidelim burdan.

dedi ve yürümeye başladı.Avirl'ın önünden geçerken biraz duraksadı ve sinirlice

-Seninle sonra hesaplaşacağız.Ver şunu.

dedi ve asasını Avril'dan aldı.Ashley Avril'a bakıp el salladı ve de gel gel dermiş gibi yaptı çaktırmadan.Sonra Dennise Ashley'e kafasıyla işaret edip

-Hadi Ashley.
dedi.Ashley başını tutarak hızla ilerledi.