Sarmaşıklı Kulübe

- Rp Out -

Dış betimleme;
Queens of Burlesque üyeleriin toplaşma yeridir.Sadece üyeler gelebilir.Buranın dışı sarmaşıklarla kaplı olduğu için uzaktan gören biri oranın bir kulübe olduğunu asla fark edemezler.Pencereler ve klübenin dışı tahtadır.Sadece yakından bakarlarsa dış cephesinin sarmaşıklarla kaplı olan katmanın arkasındaki siyah boyayla boyanmış kulübeyi görürler.Ayıca buranın pencereleri yina uzaktan görünmez yakından bakınca siyah perdelerle kapalı uzun camlar görülür.Ve kapısı ormana bakan bir şekildedir.

İç Betimleme;
Bu kulübe iki katlıdır fakat ikinci katınınsadece iki odası kullanılabilir.Zemin kat ise tek bir bölmeyle kısıtlıdır.Odanın tam ortasında büyük bir masa vardır.Masa siyah bir örtüyle kaplıdır.Duvara dayalı bir şömine vardır ve şömineyi yakmak için odunlar vardır.Odanın kapıya bakan tarafında duvara dayalı bir kanepe bulunur kızlar bu kanepeyi burayı kefşettikleri gün temizlemişlerdir.Duvarlarda Hufflepuff,Ravenclaw ve Gryffindor posterleri bulunur.Odayı ayddınlatan şy ise tavanda bulunan lambadır.
İkici katta bir odada ise kızların getirdikleri bir dolapta kitaplar bulunur kızlar uraya geldiklerinde orada kitap okuyup ders çalışırlar.İkinci kattaki diğer oda ise evdeki en temiz odadır ve odada bir adet yatak bulunur...

Tatyana büyük salonda kahvaltısını yapıyordu.Bugün tatil günüydü ve öğrencilerin çoğu geç uyanmıştı.O da bunlardan birisiydi.Yavaş yavaş yemeğini yerken Gryffindor masasından Daff'ın kalktığını gördü.Ona doğru yürüyordu.Yanına ulaştığında kısık bir ses ile ''Nasılsın? Bugün sarmaşıklı kulubede toplantımız var'' dedi.Tatyana da sesini alçaltarak ''İyiyim, tamam Lily ile geliriz.'' dedi.

Daff göz kırparak tekrar Gryffindor masasına gidip, oturdu.Tatyana da kahvaltısına devam etti.O sırada öğrencilere gelecek postalarını getiren baykuşlar masaların üzerine doğru hızlı bir iniş yaptılar.Tatyana kendisine doğru gelmekte olan gri soluk tüylü baykuştan gelecek postasını aldı.Baykuş taşıdığı yükten kurtulduktan sonra uçup, gitti.

Tatyana gelecek postasını açıp, okumaya başladı.Fakat pek de önemli bir haber yoktu.Bakanlık ile ilgili birkaç tane haber vardı.Tatyana dırdırcıyı okumayı gelecek postasına okumaya yeğlerdi.Dırdırcıyı okumak daha zevkliydi.Biraz sonra gazeteyi kapatıp sırt çantasına koydu ve masadan kalktı.Daff çoktan gitmişti.Tatyana büyük salondan çıktı ve göl kenarına doğru yürümeye başladı.Hava biraz serindi.Ne de olsa artık sonbahardaydılar.

Biraz daha yürüdükten sonra kulubenin olduğu yere geldi.Karşıdan bakan biri onun bir kulube olduğunu asla anlayamazdı.Çünkü sarmaşıklarla saklıydı.Tatyana tahta kapıyı iterek, içeriye girdi.İçeride kimse yoktu.İlk gelen o olmuştu.Kapıyı ittirerek kapattı ve odanın ortasına doğru yürüdü.Burası sanki daha soğuk gibiydi.Şömineyi asasının bir hareketiyle yaktıktan sonra şöminenin karşısındaki kanepeye oturdu.

Çantasından yeni okumaya başladığı kitabı çıkardı.Odayı sadece tavandan sallanan sarı, loş bir ışık aydınlatıyordu.Tatyana ayaklarını uzatarak kitabını açtı.Böyle daha rahat oluyordu.Şöminenin çıkardığı çıtırtılar ve yaydığı sıcaklık ile gevşemişti.Biraz sonra kitap elinden kaydı ve kendini uykunun kollarına bıraktı.

Daff sabah kahvaltısını ettikten ve tüm kızlara toplaşmaları olduğunu söyledikten sonra hemen Sarmaşıklı Kulübeye doğru gitti.Burası gerçekten güzeldi.Burayı ilk keşfettikleri günü hatırlıyordu.İyiki de böyle bir toplaşma yerleri vardı.Daff buna çok memnun oluyordu..Burası yeterince rahat ve büyüktü..İçerisini de daha ilk burayı keşfettikleri gün güzelce düzene sokmuş,,temizlemişlerdi.Buradaki değişik sarmaşıklar Daff'ın en çok ilgisini çeken şeyler olmuşlardı.Zaten Fransadaki malikhanelerinde de bahçeye sarmaşık dikilmesini isteyen de Daff'tı..İçeriye sessizce girdi.İlk önce kimse yok gibi gelmişti.Ama yanına baktığında Tatyana'yı gördü..Tatyana kitap okurken uyuyakalmıştı.Ama yarı uyanık bir hali vardı.Daff yanına gitti ve sessizce;

''Merhaba Tatyana,,nasılsın ??..''

dedi bu sırada köşede duran koltuğa oturmuştu.

Luisa uzun ve yorucu bir günün sonunda Sarmaşıklı Kulübeye gidecekti.İkizi Daff'ın diğer klüpteki kızların orada olacağına inanıyordu.Ama özellikle Daff'ın..Onunla konuşacağı şeyler olduğunu hissediyordu kalbinden ama yoktu sanki..Sadece kalbi içinden bunları söylüyordu.Sarmaşıklı Kulübeye girdi.Etraf gerçekten güzelleşmişti.Bu değişiklik herkesi memnun ettiği gibi Luisa'yı da memnun etmişti.İçeride ilk önce kimseyi göremedi Luisa..Ama sonra kardeşini gördü.Koltukta öylece oturmuş duran kardeşinni ve karşıdaki Tatyana'yı..Gülümseyerek;

''Merhaba Tatyana,,merhaba Kardeşim..''

dedi ve Daff'ın karşısındaki koltuğa oturdu..

Daff çevresine bakınırken içeriye birisinin girdiğini duydu.Klüpten birinin olduğuna emindi.Mutlaka bu kardeşi Luisa'ydı.Evet Luisa..Buna gerçekten sevinecekti.Eğer Luisa 'ysa sevinecekti.Gerçekten de ikizi Luisa gelmişti.Bir yandan da Tatyana ya bakıyordu.O da köşede oturmuş öylece bakıyordu.Daff kendisine nasılsın diyen kardeşine gülümseyerek;

''İyiyim kardeşim,,ya sen ?..''

dedi .

Hay sakin adımlarla sarmaşıklı kulübeye gidiyordu her zamannki gibi yerini bulmakta biraz zorlansada yaklaştıkça sarmaşıkların ardındaki siyah duvarı seçebildi.Neyseki have karanlıktı ve onu birinin görmesi nerdeyse imkansızdı.Hay mutlumutlu hemde birazda tedirginlikle yoluna devam etti.Önüne iç bir şey yoktu tabi kulbe hariç sonunda oraya vardığını anladı çünkü daha giderse Yasak Oramana giriyordu kapıdan girmek için evin en arkasına gitti ve biraz zorlasada açtı ve içeriye girdi.

İçeride Daff,Lusia ve Tatyana vardı Hay üzerindeki montu çıkartıp kapının yanındaki askılığa astı ve herkese toptan selam verdi."Merhaba kızlar!!!" ve içtenlikle gülümsedi.Herkes sohbete daldığından Hay yanlız kalmıştı ama fazla sorun yapmadan kendini boş görünen üçlü koltuğun üzerine attı.Gayet rahhattı doğrusu vede temiz...Üzerindeki genişlik duygusuyla tekrar konuştu"Eee nasılsınız kızlar!!!"ve yüzündeki o gülümseyi hiç bozmadan koltuğa iyice bir yayıldı.

Daff etrafına bakınıyordu içerisi adeta süper bir yerdi.Daff iyiki burada böyle bir ev geşfetmişiz diyordu.Buna memnundu.Birden kızlarla konuşurken kapıdan gelen bir tıkırtı duydu.Ama bundan asla huylanmamıştı.Daff diğer kızlara bakarak;

'' Kim dersiniz..?? ''

dedi ve bakınmaya başladı.Pencereden dışarıya bakınıyordu.Etraf karanlık ve sessizdi.Adeta cennet gibi görünüyordu her yer.Daff kapıya doğru gitti.Gelen Hayley'di.Hayley'e gülümseyerek;

'' İyiyiz, ya sen ? ''

dedi ve beklemeye başladı.

Tatyana Daff'ın sesiyle gözlerini açtı.Kanepede uyuyakalmıştı.Okuduğu kitap elinden kaymış, yere düşmüştü.Bir yandan onu almak için eğildi bir yandan da Daff'ın sorusuna cevap vermeye çalıştı.''İyiyim Daff, gelmen iyi oldu.Yoksa burada uyuyup, kalabilirdim'' dedi gülümseyerek.Kitabını tekrar çantasına yerleştirdi ve Daff'a dönerek;

-''Sen nasılsın? '' diye sordu.O sırada içeriye Daff'ın ikizi Luisa girdi. ''Merhaba Tatyana,,merhaba Kardeşim..'' dedi gülümseyerek ve o da koltuğa oturdu.Tatyana'da ona ''Merhaba'' dedi.Uzun bir süredir onu göremiyordu okulda.Denk gelmiyorlardı.İki kardeş sohbet ederlerken Tatyana'da onları dinliyordu.Birden onların konuşmalarından uzaklaştı ve düşüncelere daldı.Beyninin içinde çok fazla düşünce vardı.Lily, Audo, dersler...Nasıl bir anda bu kadar çok şeyi düşünebildiğine şaşırıyordu.

Tahta kapının açılmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı.İçeriye Hay girmişti.Hepsine hitaben "Merhaba kızlar!" dedi gülümseyerek.Tatyana'da ona ''Merhaba'' dedi.Grup yavaş yavaş toplanıyordu.İlk toplantılarında herkesin gelmesini umuyordu.Çünkü üyeler arasında hiç tanımadıkları vardı.Bu toplantı tanışmak için iyi bir fırsat olacaktı ve tabiki de neler yapacakları konusunda da tartışacaklardı.

"Eee nasılsınız kızlar!" diyen Daff'a doğru döndü ve ''Biz iyiyiz, ya sen nasılsın? '' diye sordu.Hay'ın kuzeni David ile çıktığını biliyordu fakat bu aralar ikisini pek bir arada göremiyordu.Aralarında kötü birşey olmamasını umuyordu.Çünkü bu Tatyana'yı üzerdi.Tabii en baştada kuzeni David'i.

Lily'nin bir sürü ödevi vardı.Bütün gün salak salak gezinip durmuştu,bugün bir işi vardı ama hatırlamıyordu.''Ne yapacaktım ben''diyip duruyordu.Lily'nin birden aklına sabah yatakta gözlerini açtığında karşısında duran kardeşi geldi.Tatyana ona ne demişti.Düşündü bir anada ortak salonda olduğunu unutup''eyvahhh''dedi.Çevresindeki herkez ona bakıyordu.''Yarına ödev vardıda onu unuttum'' dedi pişkin pişkin sırıtarak.Sonra hızlıca masanın üzerinde duran kitaplarını aldı ve koşa koşa bahçeye çıktı.Göl kenarındaki klübeye geldi.Öyle hızlı koşuyordu ki birden ayağı klübenin kapısın önünde bulunan bir sarmaşığa takıldı ve klübenin kağısında uçarak içeri girdi.Yere öyle bir düşmüştü ki dizi çok acıyordu.

Klübedeki kızlar korkmuşlar hemen asalarını Lily'e doğru yöneltmişler.Sonra içeri girenin Lily olduğunu görünce asalarını kaldırdılar ve Lily'e yardım ettiler.''Üzgünüm sizin uçmaya alışkın olmadığınızı unutmuşum bir daha hatırlatın yürüyerek gireyim içeri.''dedi ve güldü.Kızlar onu kanepeye oturttular bir yandanda Lily'e gülüyorlardı.Lily ''eee nasılsınız bakalım'' dedi.

Bir yandanda Tatyanaya ''birdaha toplantı olduğu zaman bunu bana uyku sersemi söylemezsen sevinirim.''dedi.

Ashley,hızlı adımlarla klübeye doğru yürüyordu,üşümüştü.Hava serindi ve de rüzgar üfül üfül esiyordu.Yürürken etrafınada bakmadan edemiyordu,şaşkındı.Olup bitenlere rağmen hala gülümseme vardı küçük suratında.Her neyse ki bu gün toplantıları vardı,acı günleri değil.

Tüm duygularını bir kenara atıp Ölüm Yiyen olmanın tadını çıkarıyordu artık.John hep iyiydi ve de Slytherinlilerden nefret ederdi.Ashley'de artık John'dan nefret ediyordu ve onun düşmanları Ashley'in dostuydu.Kafasını sallayıp klübenin önüne durdu.

-Herkese merhaba kızlar...

dedi ve boş bulduğunu bir yere oturdu hemen.Ayaklarını sallayıp beklemeye koyuldu.

-Herkese merhaba kızlar...

Etrafına sessizce bakınan Daff Ash'ın sesiyle irkilmişti.Onun karanlık tarafa geçtiğini biliyordu.Ama asla onun hakkındaki iyi düşünceleri değişmemişti.Hatta kendiside artık iyi tarafta olmaktan nedenini bilmediği bir sıkıntı içindeydi.Sıkılmıştı.Acaba artık kötü olmanın vakti gelmiş miydi.?Ama iyi tarafta çok çok sevdiği arkadaşları vardı.Ailesi ,evet hatta ailesi.Ona kızacaklar mıydı acaba karanlık tarafa geçse.Üstüne üslük de Gryffindor'daydı.Gryffindor..iyiliğin ve cesaretin sembolü olan bina.Asırlar boyu.Daff kafasındaki uzun düşünceleri birden sildi.Ve Ash'a gülümseyerek;

'' Merhaba Ash,nasılsın..?? ''

dedi .Bir yanda da diğerlerine bakınıyordu.

Uzun zamandır görüşemediği Daff düşünceli bir şekilde Ashley'e yaklaşıp

-Merhaba Ash,nasılsın..??

dedi.Ashley kafasını hızla kaldırıp sarı saçlarını geri attı,gülümsedi.Daff iyi taraftaydı,ama neden arkadaşlıkları aptal saptal bir taraf polemiği yüzünden bitmeliydi ki?

-Merhaba canım,inan bana hiç olmadığım kadar iyiyim..Ya sen?

dedi muzip bir gülümsemeyle.

-Merhaba canım,inan bana hiç olmadığım kadar iyiyim..Ya sen?

Daff gülümseyerek;

'' Bende iyiyim canım..''

dedi ve diğerlerine baktı.Hepsi öylece oturmuş sohbet ediyorlardı.Burası gerçekten çok güzel bir kulübe idi.Daff her zaman burayı keşfettiklerine çok mutlu oluyordu.Yüzünde garip bir gülümseme vardı.Nedeni ni kendi de bilmiyordu.Yapması gereken onca şey.Burada olmak iyiydi.Ama dönemin bitmesini de istemiyor değildi.Eve gitmek iyi olurdu.

Hay içeri girdiğinden beri herkes ona selam vermişti Hay'da herkese selam verdi ondan gelen Lily onu içeri girerken korkutsada sonradan gülmesine sebeb oldu ama son olarak içeriye Nicola girmişiti.Hay artık ondan nefret ediyordu o bütün arkadaşlıklarını karanlık tarafa girerek bitirmişti.Neden diğer tarafa geçtiğinide bilmiyordu ki zaten umrunda da değildi şuan onu ilgilendiren Nicola'nın burda onlarla olmasıydı nasıl burda durabiliyordu?Nasıl hala yüzlerine bakabiliyordu?Daff'la sohbete dalmıştı Hay sinirli bir şekilde elindeki asayla oynuyordu içinden kalkıp ona büyü yapmak geliyordu ama bir profesörün gelip onları yakalamasından korkuyordu o zamn Daff'ın hayaleri ve kurduğunu kulüp güme giderdi ama dayanamıyordu Daff'la yaptıkları konuşmaya kulak misafiri oldu.Zaten onunla konuştuğu için Daff'da kızıyordu.Kurduğu o cümle Hay'ın içindeki sinir duygusunun taştığı yerdi.

"İnan bana hiç olmadığım kadar iyiyim.."

Hay artık dayanamıyordu bir hışımla ayağa kalkıp ona bağırmaya başladı.

"Tabi mutlu olursun!!!Seni dönek!!!Slytherinli salak arakadaşların sana iyi davranıyordur!!!"

Hayley,o eski ve hala dost olduğuklarını sandığı sıkı dostu Daff ile konuşmalarını bozarak sinirlice Ashley'e bağırmaya başladı.Hayley

-Tabi mutlu olursun!!!Seni dönek!!!Slytherinli salak arakadaşların sana iyi davranıyordur!

dedi.Ashley'i bu sefer o iyi dostu tam arkasından vurmuştu,hem de nedenini bilmeden.Ashley gözlerini kısıp asasını yokladı.Büyü yapmakmıydı amacı...Hayley'e.Bunu asla yapmazdı,yapmayacaktı da.Elini cübbesinden çekip Daff'a baktı ve sonra derin bir nefes alıp

-Döneğim değil mi?Hem bir bulanık,hem bir dönek ve hemde aptal bir Ölüm yiyen.Benden daha fazlası beklenmezdi zaten değil mi?Sırf dostlarını kaybetmek için Ölüm yiyen olan salağın tekiyim ben,dostlarını düşünmeyen bir geri zekalı.Tüm bunlar benim değil mi?Hadii,bunu sende biliyorsun ve de içinde hep bu duyguları barındırıyorsun yerimde.Haklı olabilirsin,belki bulanığım,döneğim...Ama şunu asla unutma ki Hayley,ben dostlarını kaybetmek için çalışan aptal bir ölüm yiyen değilim...

dedi.Gözlerininden damla damla yaşlar akıyordu,ilk defa arkadaşının biri onu böyle köşeye sıkıştırmıştı.Sonra burnunu çekip göz yaşlarını sildi ve

-Haa..bir de unutmadan,ben asla arkadaşlarını taraflar polemiği için satan biri değilim...

dedi ve koşa koşa klübeden uzaklaştı.Göle yaklaşıp büyük meşe ağacının kenarına oturdu.Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu,kalbi hiç bir kadar acımamıştı daha önce.Arkasına bile bakmadan rüzgarın akışına kapılıp gitmeyi çok istiyordu şimdi...

Liberty sessiz adımlarla göle doğru yürüyordu. Uzun zamandır yapamadığı bir şeyi yapmaya, oturup düşünmeye karar vermişti. Ne zamandır daha kimseyle doğru dürüst herhangi bir konuşmasının olmayışı her geçen gün daha çok sinirini bozuyordu. Hele insanın etrafında sürekli gülen ve kahkahalar atan insanlar olunca bu daha çok dayanılmaz hale geliyordu.
Gölün yanına gelince durdu. Yakınlardaki bir ağacı gözüne kestirip ağaca sırtını dayayarak sessizliğin tadını çıkartmaya çalıştı. Yakınlardan bir yerlerden gelen bağırma benzeri bir ses duyunca arkasına dönüp etrafı kolaçan etti. Hiç bir şey göremeyince tekrar arkasına yaslanıp oturdu ama merakını yenemedi. Sonunda ayağa kalkıp sesin geldiğini tahmin ettiği yere doğru yürümeye yakınındaki tek şey bir sarmaşık kütlesiydi. Liberty buraya yaklaştıkça buranın bir çeşit kulübe olduğunu farketti. Tam o içeri girmek üzereydi ki bir kız koşarak kulübeden çıktı. İçeri mi girseydi yoksa kızı mı takip etseydi? Tereddüt ederek kapıda durdu. Sonunda kulübeye girmeye karar verdi. Çünkü hala içeride ne olduğunu çok merek ediyordu. Yavaşça kapıyı açarak içeri girdi...

Hay ona inanamıyordu ne açıklaması olabilirdiki artık karanlık taraftaydı ve onun arkadaşı olmaktan çıkmıştı.Hay'a göre bunun bir açıklaması olamazdı...Ama Nicola onun gibi bir hışımla ayağa kalkıp Hay'a cevap verdi.

"Döneğim değil mi?Hem bir bulanık,hem bir dönek ve hemde aptal bir Ölüm yiyen.Benden daha fazlası beklenmezdi zaten değil mi?Sırf dostlarını kaybetmek için Ölüm yiyen olan salağın tekiyim ben,dostlarını düşünmeyen bir geri zekalı.Tüm bunlar benim değil mi?Hadii,bunu sende biliyorsun ve de içinde hep bu duyguları barındırıyorsun yerimde.Haklı olabilirsin,belki bulanığım,döneğim...Ama şunu asla unutma ki Hayley,ben dostlarını kaybetmek için çalışan aptal bir ölüm yiyen değilim..."

Hay'ın nedense içinde hiçbir şey olmuyordu hala ona kızıyor ve hala ondan nefret ediyordu hatta bir ana herşeyi göre ona asa çekmek bile aklına gelmişti ama yine aynı sebebten vazgeçti.Zaten Nicola'da ağlamaya başlamıştı...Hay artık neden ağladığını bilmiyordu empati kurmaya çalıştı ama olmuyordu o asla Karanlık Tarafa geçmezdi...Nicola'nın dediklerini düşünmeye başladı o salak yada gerizekalı değildi ama artık eski Nicola'da değildi zaten Hay'ı sinirlendiren ve bir o kadarda üzen buydu tam ağızı açıp yine Nicola'ya bağıracaktı ki Nicola ondan önce konuştu.

"Haa..bir de unutmadan,ben asla arkadaşlarını taraflar polemiği için satan biri değilim..."

Hay artık hiçbir şey hissetmiyordu Nicola'ya karşı ama artık konuşma sırası ondaydı ve ona ne kadar kötü bir şey yaptığını söylemesi gerekirdi...

"Dumbledore,-"ilk kez soyadıyla hitap etmişti bu onada garip geliyordu ama artık böyle olacaktı."-Ben sana gerizekalısın yada salaksın demedim dememde sana söyledim tek şey artık sen bir ÖLÜM YİYENSİN-"artık sesi daha fazla yükselmişti kendine engel olamıyordu."-Bende arkadaşlarımı ölüm yiyen olup satan biri değilim"dedi ve sinirle koltuğa tekma attı.Zate Nicola'da daha konuşmadan kulübeden çıkmıştı.İçeriye aynı anda bir kız girdi Hayona bakmadan Nicola2nın peşinden karanlık ve bir o kadar soğuk görünen gece ayazı düşmüş göl kenarında ilerlemeye başladı...

Liberty içeri girdiği anda hışımla çıkan bir başka kızı farketti. Bugün de şansı yerinde değildi. Bu sefer de nereye girse insanlar ordan kaçıyor gibiydi. Tüm hevesi uçup gitmişti. Yüzünde donuk bir ifade, sessizce arkasına dönüp oradan çıkması gerektiğini düşündü. Belki başka bir gün şansı yaver giderdi. Son günlerde kafasında fazlalaşan 'belki'ler onu çok rahatsız ediyordu. O bu sözcüğü kullanmamaya çalıştıkça daha fazla kullanıyor gibiydi. Etrafına bir bakış bile atmadan dışarı çıktı. Esen rüzgar iliklerine kadar işlerken yavaşça Şatoya doğru yürüdü. Yarın yeniden bir göz atardı o kulübeye. Kim bilir belki bu sefer konuşabilecek birileri olurdu o kulübede. Gryffindor ortak salonuna doğru yürürken aklında ikinci kızın da yanından geçip gitmesinden sonra oluşan ortamda orada oturan konuşulabilecek birilerinin olup olmadığıydı. Etrafına bakmamanın pişmanlığıyla Şişman Hanım portresinden içeri girdi...

Lily koltuğa oturmuş çevresindekile bakıyor.Yeni yüzlerle tanışırmıyım acaba diye içinden geçiriyordu.Bu sırada Daff Lily'nin adını bilmediği bir kızla konuşuyordu.Kız Daff'a ''Merhaba canım,inan bana hiç olmadığım kadar iyiyim..Ya sen?''dedi.Lily kızı tanımıoyrdu ilk onunla tanışmayı düşündü ama tam bu sırada yanında oturan Hayley kıza çıkıştı ''Tabi mutlu olursun!!!Seni dönek!!!Slytherinli salak arakadaşların sana iyi davranıyordur!!!"dedi.Lily kalakaldı.Bu ne demekti Lily Daff ile konuştuğunda bu klübenin dostluk evi olacağını söylemişti.Klübeyi temizlerkende öyle olmuştu ama şimdi neden tartışıyorlardı.

Lily tam ağzını açacaktı ki Tatyana onun kolunu sıkıyordu.Bu karışma demekti hep böyle olmuştu.Tatyana Lily'nin huyunu bilirdi Lily eğer bir kavga varsa onu ayırmadan rahat etmezdi ama bu karışılacak türen bir kavga değildi galiba yani Tatyana Lily'nin kolunu sıktığına göre öyleydi.

Bu sırada kız Hayley'e cevap verdi.''Döneğim değil mi?Hem bir bulanık,hem bir dönek ve hemde aptal bir Ölüm yiyen.Benden daha fazlası beklenmezdi zaten değil mi?Sırf dostlarını kaybetmek için Ölüm yiyen olan salağın tekiyim ben,dostlarını düşünmeyen bir geri zekalı.Tüm bunlar benim değil mi?Hadii,bunu sende biliyorsun ve de içinde hep bu duyguları barındırıyorsun yerimde.Haklı olabilirsin,belki bulanığım,döneğim...Ama şunu asla unutma ki Hayley,ben dostlarını kaybetmek için çalışan aptal bir ölüm yiyen değilim...''dedi.Lily kavga etmelerine çok üzülüyordu.Ama anladığı kadarıyla bu mesele eskilere dayanıyordu.Lily kardeşinin kulağına eğilerek ''bizim ailedede ölüm yiyenler var ama biz onlarla hiç kavga etmiyoruz''dedi.Kardeşine merakle bakarak.

Daha sonra kız tekara konuşmaya başladı;''Haa..bir de unutmadan,ben asla arkadaşlarını taraflar polemiği için satan biri değilim...''dedi.Lily ''anladığım kadarıyla kız Hayleyle arkadaşlığının bozulmasın üzgün''diye düşündü.Ama Hayley bunun farkında değildi.Bu seferde Hayley bağırmaya başladı;''Dumbledore.Ben sana gerizekalısın yada salaksın demedim dememde sana söyledim tek şey artık sen bir ÖLÜM YİYENSİNBende arkadaşlarımı ölüm yiyen olup satan biri değilim"dedi.Kız bu arada klübeden çıkıp gitmişti.Tam bu sırada Lily'nin tanımadığı bir kız klübeye girdi kız biraz şaşırmıştı ve hiç bir şey söylemedn çıkıp gitti.

Lily Hayley'e dönerek ''bak canım geçmişinizde ne var bilmiyorum ama bence dostluğu hiç bir şey bozamaz ve bence en azından bu klübede böyle kavga etmeyin bu klübede herkez dost''dedi.

Tatyana Lily'nin içeriye zarif! bir şekilde girmesinden sonra onunla konuşmaya başlamıştı.Aynı binadaydılar.Derslere beraber giriyorlardı fakat doğru düzgün konuşacak vakit bulamıyorlardı.Bu kulübe ve yapacakaları toplantılar onlarında birbirleriyle konuşmaları ve neler olup, bittiğini anlamaları için iyi olmuştu.

Tatyana Lily ile sohbete dalmışken içeriye Nicole girdi.Tatyana onu çok olmasada tanıyordu.2. sınıftaydı.Birkaç kez de konuşmuşlardı.En son duyduğu şey onu şaşırtsa da bunu düşünmenin ne yeri ne de zamanıydı.Nicole başıyla selam verip,tekrar Lily'ye döndü.Arada göz ucuyla birbirleriyle sohbete dalmış olan arkadaşlarına bakıyordu.Nicole Daff ile konuşurken araya Hay girdi.

"Tabi mutlu olursun! Seni dönek! Slytherinli salak arakadaşların sana iyi davranıyordur!!!" diye bağırmaya başladı.Tatyana duydukları karşısında şok olmuştu.O da Nicole'un taraf değiştirdiğini biliyordu fakat bunun sorun oluşturacağını düşünmemişti.Hay'ın tepkisine karşılık Nicole;

- ''Döneğim değil mi?Hem bir bulanık,hem bir dönek ve hemde aptal bir Ölüm yiyen.Benden daha fazlası beklenmezdi zaten değil mi?Sırf dostlarını kaybetmek için Ölüm yiyen olan salağın tekiyim ben,dostlarını düşünmeyen bir geri zekalı.Tüm bunlar benim değil mi?Hadii,bunu sende biliyorsun ve de içinde hep bu duyguları barındırıyorsun yerimde.Haklı olabilirsin,belki bulanığım,döneğim...Ama şunu asla unutma ki Hayley,ben dostlarını kaybetmek için çalışan aptal bir ölüm yiyen değilim...'' dedi.Gözlerinden yaşlar akıyordu.

Tatyana Lily'nin tartışmaya karışmak için ağzını açtığını görünce hemen Lily'nin kolunu sıktı.Lily'nin bu konulardan haberi yoktu ve Nicole de tanımıyordu.Düzeltmeye çalışırken herşey daha kötü olabilirdi.Hay ''Dumbledore.Ben sana gerizekalısın yada salaksın demedim dememde sana söyledim tek şey artık sen bir ÖLÜM YİYENSİN!Bende arkadaşlarımı ölüm yiyen olup satan biri değilim" dedi.Ses tonu hem kızgın hemde kırılgan çıkmıştı.

Nicole ise çoktan kulubeyi terk etmişti.Tatyana grubun bu şekilde dağılmasına çok üzülmüştü.Bişey yapmaları gerekiyordu.O sırada içeriye giren ve tam bir tartışmanın ortasına düşmüş olan kız ise hiç bişey demeden sessizce kulubeden çıkmıştı.Tatyana kızın arkasından gitmek için ayapa kalkıp, kapıya yöneldi fakat o zamana kadar kız çoktan yolu yarılamıştı bile!
Sonra aklına Daff'ın da Gryffindor olduğu geldi.O kızı görüp, durumu anlatabilirdi.Lily'ye ne yapmalıyız dercesine baktı.

Ashley olan biten o kadar şeyin ardından tekrar Sarmaşık Klübeye geldi.Ashley çok ama çok pişmandı,çünkü hem kendisini hem de yanında bulunan ve olaya hayretler içinde bakan arkadaşlarını düşünmemişti.Onlardan özür dilemek için dönmüştü de zaten.

Başı eğikti ve ağlamaktan şişmiş gözleriyle Tatyana'ya,Adelina ve Daff'a baktı.Sarı saçlarını geriye atarak mahçup bir şekilde yanlarına sokuldu.

-Özür dilerim kızlar,burada bunların yaşanmasına izin verdiğim içi özür dilerim.Beni suçlu bulabilirsiniz ölüm yiyen olduğum için,ama ben..ben arkadaşlarımı kaybetmek için yapmadım bunu.

dedi ve tüm sıcakkanlılığıyla.Diğer arkadaşları buna tepki vermemişti ama Hayley...Biricik dostu,onu her zaman koruyan melez arkadaşı,o farklıydı.Büyütmemişti aslında,sadece taraf onurunu korumak için söylemişti tüm bunları.Ashley her ne kadar bunları düşünmeden edemesede şu anda birlik ve beraberliğin oluşması için toplanılan bir klüpteydi ve her şeyi atmalıydı kafasından.

Tatyana Lily'ye soran bakışlarla bakmıştı fakat ondan da herhangi bir cevap gelmemişti.Başını önüne eğdi ve parmakları ile oynamaya başladı.Yapacak bir şey bulamadığı zaman hep parmakları ile oynardı.

Yere bakarken tahta kapıdan içeriye birinin girdiğini gördü.Ayakkabılarından bunun Nicole olduğunu anlamıştı.Başını kaldırdı ve Nicole baktı.O da her birinin teker teker süzmüştü.Gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı.Çok üzüldüğü her halinden belli oluyordu.Kulubede tam bir sessizlik hakimdi.Hiç kimse konuşmuyor herkes Nicole bakıyordu.Söyleyecek bir şeyler olduğu belliydi.Nitekim de söze başladı.

-Özür dilerim kızlar,burada bunların yaşanmasına izin verdiğim için özür dilerim.Beni suçlu bulabilirsiniz ölüm yiyen olduğum için,ama ben..ben arkadaşlarımı kaybetmek için yapmadım bunu. '' dedi.

Tatyana kimseden bir ses çıkmayınca konuşmaya karar verdi.''Bu grupta iyi tarafta olan olduğu gibi kötü taraftada olan olabilir.Önemli olan birlikte birşeyler yapmamız ve arkadaşlığımızın devam etmesi bence '' dedi.Kimseden ses çıkamyınca devam etti.''Ayrıca eminim Hay'da seni bir süre sonra anlayacaktır.Şimdi bir şok yaşadı ama eninde sonunda anlayacaktır '' dedi gülümseyerek.

-Özür dilerim kızlar,burada bunların yaşanmasına izin verdiğim içi özür dilerim.Beni suçlu bulabilirsiniz ölüm yiyen olduğum için,ama ben..ben arkadaşlarımı kaybetmek için yapmadım bunu.

Daff Ash'ı dinlerken üzülmüştü.Onun bunu arkadaşlarını kırmak ya da üzmek için yapmadığını çok çok da iyi biliyordu.Ama arkadaşı karanlık tarafa geçti diye..Onu suçlayacak ya da arkadaşlığını bitirecek değildi.Evet biliyordu.Hayley buna çok kızmıştı,belki haklı da olabilirdi.Ama bu Ash'ın kararıydı ve karanlık tarafa geçmiş olabilirdi.Asla dostlukları bitecek değildi.Daff açıkçası bunlara fazla bakmazdı.Ash'a baktı ve ;

'' -Bak canım,asla özür dilemene gerek yok.Sonuçta karanlık tarafta olmak senin kararın..Buna biz karışamayız.Ve Hay içinse..evet Tatyana'nın dediği gibi seni sonra mutlaka anlayacaktır.Karanlık Tarafa geçtin diye asla arkadaşlığımız dostluğumuz bitecek değil..Bu çok saçma..Hem dostların arasına taraflar mı girecekmiş..''

dedi ve diğerlerine bakmaya başladı.

Ashley'in özründen sonra ortalık sessizleşti,herkes ona bakıyordu.Ashley ilk daha utanmamıştı özür dilerken,dostlarına söylüyordu bu özrü çünkü bir başkasına değil...Ashley'in özrü üzerine bir kaç aradan sonra Tatyana cevapladı.

-Bu grupta iyi tarafta olan olduğu gibi kötü taraftada olan olabilir.Önemli olan birlikte birşeyler yapmamız ve arkadaşlığımızın devam etmesi bence.Ayrıca eminim Hay'da seni bir süre sonra anlayacaktır.Şimdi bir şok yaşadı ama eninde sonunda anlayacaktır .

dedi.Ashley arkadaşlarının onu anladığı için sevinmişti ve biraz olsun üzüntüsü dinmişti.Daff Ashley'e bakıp

-Bak canım,asla özür dilemene gerek yok.Sonuçta karanlık tarafta olmak senin kararın..Buna biz karışamayız.Ve Hay içinse..evet Tatyana'nın dediği gibi seni sonra mutlaka anlayacaktır.Karanlık Tarafa geçtin diye asla arkadaşlığımız dostluğumuz bitecek değil..Bu çok saçma..Hem dostların arasına taraflar mı girecekmiş...

dedi.Ashley'in suratındaki gülücük daha da çoğaldı,gülümsüyordu.Gerçekten beklediği tepki buydu işte,onlar dosttu,arkadaştı,aynı okulu paylaşan öğrencilerdi...

-Çok,çok teşekkürler arkadaşlar.Beni anlamanız ve tarafıma saygı duymanız aramızdaki sevgi bağını sıkılaştırdı,çok sağolun.

dedi gözlerini gülümseterek.Sonra saatini yokladı,bayağı geç olmuştu.Hava da kararmıştı zaten,baykuş sesleri içini titretiyordu herkesin.Kimisi de bu sese alışmıştı,ama bazılarınında kanı donuyordu adeta.Daff'a bakıp

-Başka gelecek var mı Daff?
dedi.

-Başka gelecek var mı Daff?

Daff Ash'ın dediklerini dikkatle dinlemişti.Ona gülümseyerek;

'' Ben gelirim..''

dedi.Bu sırada diğerlerine bakıyordu .Herkes gecenin karanlığına bakıyordu pencereden.Etraf sessiz ve karanlıktı.Uğultuluydu hava.Ama Daff buna bakmazdı.Bundan endişe duymazdı.Bugün kulübede olanların asla tekrarlanmamasını diliyordu.Sonuç olarak asla Ash'a karanlık tarafta diye asla ama asla karşı çıkmayacaktı.Bunu diğerleriyle de dikkatle konuşacaktı.Zaten onların da böyle düşündüğünü biliyordu.Daff pencerenin kenarına geldi.Kalın perdeyi aralayıp etrafa bakınmaya başladı.Ağaçlar o kadar yüce görünüyorlardı ki.Sanki hepsi gökyüzüne perde dayamış gibiydiler.Etraf soğuk görünüyordu.Daff bunu anlamıştı.Ağaçlar da nedenini bilmediği bir kıpırtı vardı.Öteye baktı Daff.İlerlerindeki kulübenin ışıkları yavaş yavaş sönüyordu.Orası Ls'lerin kulübesiydi.Slytherin'li kızların.Kulübeleri uzaktı ama yinede aynı yerdeydi.Göl Kenarı'nda.Daff buna anlam verememişti.Ama yinede bu onu rahatsız etmişyor gibiydi.Uzun uzun kulübeye baktı.Daha sonra başını kendi kulübelerine çevirdi.İçerisi sıcaktı.Daff yavaşça pencereyi araladı ve sonra yarısına kadar açtı.İçeriye tatlı bir esinti dolmuştu.Daff az önce baktığı zaman ağaçların tatlı kıpırtılarını izliyordu.İçeirsi öyle hoş bir esintiyle dolmuştuki.Esinti Daff'ın yüzünü okşuyordu.Bir yandan da bu uykusunu getirmişti.Ama yinede içerisinin hava ile dolduğuna memnun olmuştu.Fazla sıcak iyi değildi ona göre.Daff biraz bakındıktan sonra pencereyi kapattı.İçeriye bakınmaya başladı.