Ders Çalışma Vakti

Zorucu sınavlar, yoğun dersler.. Severus kendisine ayıracak vakiy bulamıyordu. Derslerden bıkmış durumdaydı. Ama yinede derslerine çalışmayı ihmal etmiyordu. Yeni öğrendiği büyülerin hepsini tekrarlamak istiyordu. Bunun için en uygun olacak yeri düşünüyordu. "Göl Kenarı..Hayır..O zaman Boş Sınıf." dedi ve boş sınıfa doğru ilerlemeye başladı. Boş sınıfa vardığında içeride kimse yoktu. Biraz büyü çalışmak istiyordu. Asasını çıkardı. Sınıfın kapısını kilitlemişti.

"Alohomora" dedi bir anda. Kapının kili açılmıştı. Ona zor gelen büyülerden birisini ilk denemede yapmıştı. Kapıyı tekrar kilitledi ve birkez daha "Alohomora" dedi. Yine kilidi açmayı başarmıştı. Bu büyü tamamdı. Tılsım dersidnen bir büyü yapmanın yeteceğini düşündü. Yatakhanede de David ile çalışmıştı bu büyüleri. Yanında getirdiği Karanlık Sanatlara Karşı Savunma kitabını açtı ve okumaya başladı;

"Patronus büyüsü: Patronus büyüsü bir ruh emiciyle karşılaştığınızda ona karşı koymak için yapılır. Bu büyüyü yapmak gerçekten çok zordur. Büyük bir beceri ister. Bu büyüyü yapabilmeniz için o an gerçekten mutlu olduğunuz bir anı düşünmeniz gerekir."

Severus bu büyünün kendisini çok çok aştığının farkındaydı. Ama denemenin zararı olmazdı. Asasını hazırladı. Derin bir nefes aldı.Mutlu olduğu anılarından birisine son doğumgünü partisini düşündü ve bir anda "Expecto Patronum." dedi. Tahmin ettiği gibi başarılı olamamışdı. Biraz bekledi ve tekrar "Expecto Patronum" dedi. Bu kez asanın ucunda küçük bir ışık belirdi. Bir süre sonra bu ışık kayboldu. Severus yapıp yapamadığını anlayamamıştı. Biraz dinlenmeye karar verdi. Sıraya oturdu. "Az sonra devam ederim." dedi.

Ellen düşünceli bir biçimde koridorda dolaşıyor ve yapması gereken Karanlık Sanatlara karşı Savunma ödevini düşünüyordu. Bu sırada her zaman boş olduğu için boş sınıf olarak bilinin sınıftan bir takım sesler geldi. Ellen sınıfa doğru yavaş yavaş yürüdü. İçeride biri "Expecto Patronum." diye tekrarlıyordu. Birinin ödev yaptığı kesindi. Kimin olduğunu anlamak için boş sınıfın kapısına geldi. Büyüyü yapamaya çalışan kişi Gryffindor öğrencisiydi. Çocuğun asasından ufak bir ışık belirdi. Ancak bu ışığın görülmesiyle kaybolması bir oldu. Çocuk artık pes etmiş gibi bıraktı. Ama kapıda onu izleyen Ellen'ı farketmedi.

Ellen ne yapması gerektiğini düşündü. Dalga mı geçmeliydi yoksa görmemiş gibi açıp gitmelimiydi? "Bir Gryffindoru böyle çaresiz görmüşken geçip gitmek yazık olur" diye düşündü.
- O büyüyü yapabilmen için çok çalışman lazım
diye içeri girdi. Çocuk hem şaşırmış hem kızmıştı. Ellen ise alaycı bir gülümseme takınmıştı.

Severus Patronus büyüsünü bir türlü yapamadığı için kendine kızıyordu. David daha önce Severus'un bu büyüyü yapabilmesi için daha çok çalışması gerektiğini söylemişti. Severus, David'in sözlerini hatırlıyordu. Ve çalışmayı da bırakmıştı. Bu sırada bir Slytherin'li;

"O büyüyü yapabilmen için çok çalışman lazım" diyerek içeriye girdi.

Yüzünde alaycı bir ifade olduğunu anlamak zor değildi. Ama Severus burda bir tartışma olmasını istemiyordu.

"Evet..Biliyorum..Bu arada ismim Severus Anthony..Senin adın nedir?" diye sordu. Slytherin''li şaşırmıştı. Severus'un sinirleneceğini ve burda bir tartışma çıkacağını düşünüyordu.

Şaşıran Gryffindorlunun kızmasını beklerken Ellen çok eğleniyordu.Ancak çocuk
konuşmaya başladığında çok şaşırdı."Evet..Biliyorum..Bu arada ismim Severus Anthony..Senin adın nedir?"
Ellen sinirlenmeye başladı. Ama yinede bunu belli etmemeye çalışıyordu.
- Ellen Ashlee Woods...
dedi. Yavaş yavaş kapıdan içeri girdi. Hem etrafta daireler çiziyor hemde konuşmaya devam ediyordu.
- Siz zaten sadece hayali şeylere göre çalışyıorsunuz. Bizde gerçeklere göre... Şuan ben burada ruh emici göremiyorum...Ahh tabi karşıdaki aynaya bakıyorsan o ayrı.
Ellen yumuşak ve alaycı ses tonuyla çocuğu kızdıracağını düşünmüştü. Her zaman bir Gryffindorlu bu sözlere karşı çıkar ve saldırırdı. Ellen hazırlıklıydı. Her türlü saldırıya kaşrılı verebilirdi. Çocuğun tepkisini görmek için arkasını döndü.

Slytherin'li kız şaşırmıştı. Biraz da sinirlenmiş gibi gözüküyordu.

"Ellen Ashlee Woods..." diyerek ismini söyledi. Daha sonra Severus'u beklemeden hemen devam etti.

"Siz zaten sadece hayali şeylere göre çalışyıorsunuz. Bizde gerçeklere göre... Şuan ben burada ruh emici göremiyorum...Ahh tabi karşıdaki aynaya bakıyorsan o ayrı."

Severus her ne kadar Ellen'in amacına ulaşmasını istemese de gereçkten sinirlenmişti. Sinirini saklayamadı.

"Demek öyle..Çok biliyorsanız bir ruh emiciye karşı sizi görelim. Zaten siz safkan takıntılıların hepsi kendini beğenmişlerin teki." diye bir anda patladı. Sytherin'li kızda her an cevap vermeye hazırdı. O cevap vermeden Severus bir anda

"Levicorpus" diye bağırdı. Bir anda Ellen'in ayakalrı yerden kesilmişti. Bunu kısa bir süre için yaptı. Onu hemen yere indirdi.

Severus çomsinirlenmiş gibi görüüyordu. Doğrusu Ellen amacına ulaşmıştı. Yüzüne her zaman ki alaycı gülüşünü yerleştirmişti.
Çocuk hiddetle konuşmaya başladı. Bu konuşmaktan çok sinirli bir ejderhanın ateş püskürmesine benziyordu.
"Demek
öyle..Çok biliyorsanız bir ruh emiciye karşı sizi görelim. Zaten siz
safkan takıntılıların hepsi kendini beğenmişlerin teki."

Ellen bu Gryffindorluların gerçekten bir tek Slytherin olanların safkanlıkla övündüğünü düşündüğünü anladı. Çünkü Ellen daha ağzını açıp safkan dediğini hatırlamıyordu. Bu da onların her seferinde kendilerini korumak için siper ettikleri bir konuydu.
Ellen cevap vermeye hazırlandığı sırada çocuk asasını çekti.
"Levicorpus"
Ellen bir an havada uçtuğu düşüncesine kapıldı. Yere bakınca gerçektende havada uçtuğunu gördü. Doğrusu biraz yükseklik korkusu vardı ancak havada uçmak o kadarda kötü gözükmüyordu. Bir süre sonra çocuk yaptığı kötülük diye nitelendirdiği olaya üzülüp Ellen'ın indirdi. Ellen yere düştüğünde dizleirni acıdığını hissetti. Ancak bunu belli etmedi. Ayağa kalkıp cüppesindeki tozları temizledi.
" Aptal şey... Benim orada çok korktuğumumu düşünüyorsun? Birde sen dene bakalım"
dedi. Cüppesinin cebinden asasını çekip çocuğa doğrulttu. çocuk biraz afallamıştı. Cevap beklediği doğruydu. ancak bu kadar kısa sürede beklediği cevabın gelmesi onu biraz şaşırtmıştı.

"Levicorpus"

dedi. Ellen Severus'ta aynı Ellen gibi havaya uçtu. Ellen ona alaycı bakışlarla bakmaya başladı. Bir süre sonra onu yere bıraktı. Yere düşen çocuğa gülerk baktı.

" Nasılmış? "

" Aptal şey... Benim orada çok korktuğumumu düşünüyorsun? Birde sen dene bakalım"

dedi Ellen yere iner inmez. İkiside gerçekten çok sinirliydi. Ellen bir anda asasını Seveurs'a doğru doğrulttu.

"Levicorpus"

Severus'ta aynen Ellen'e yaptığı büyünün durumuna düşmüştü. Ellen alaycı bir şekilde bakıyordu. Severus'u yere bıraktı ve

" Nasılmış? "

dedi gülen bir suratla. Severus elinde bulunan asasını Ellen'e doğrulttu..

"Expelliarmus" diye haykırdı. Ellen'in asası elinden uçup gitmişti. "Sakın bunu bir daha yapma." dedi Severus sinirle..

"Expelliarmus"
diye haykırdı Severus. Ellen'ın asası elinden uçup diğer köşeye gitti. Asasını tutmaya çalışmış ama buna engel olamamıştı.

"Sakın bunu bir daha yapma."

Diyen Severus'a aldırmadan gidip köşeden asasını aldı. Bu sefer daha sinirliydi. İkiside birbirine öfkeyle bakıyordu. Her an gelebilecek saldırılara karşı koymak amacıyla asaları ellerindeydi. İkiside asaları sıkı sıkı kavramıştı. Sıra Ellen'da idi. Bu atışmadan çok bir düelleya dönüşmüştü.

Ellen asasını havaya kaldırdı. Severus ise savunma konumuna geçti. Sıranın Ellen'da olduğunu bildiği için tepki vermiyordu. Bu zaten düelloya uymayan bir davranıştı.

"Locomotor Mortis"

Ellen bunu tek hamlede söylemişti. Çocuk birden olduğu yerde devrildi. Ellen çocuğun bacaklarını kilitlemişti. Şuan çocuk yerde kıvranmaktan başka hiç bir şey yapamıyordu.

"Sanırım bir tek benim değil. Seninde yapmaman gereken şeyler var"

dedi. Çocuğa yaklaşıp asasını kilitlenmiş olan bacaklarına tuttu.

"Finite Incantatum"

Çocuğun ayakları çözülmüştü. Ellen hemen geri çekildi. Çocuktan gelebilecek bir darbeden kaçması gerekiyordu. Severus yavaş yavaş ayağa kalktı.

Avril, kafasını karıştıracak olaylar yaşadıktan sonra, kafasını dağıtmak için en akıllıca şeyin ders çalışmak olduğunu düşünüyordu.
Eline gelen ilk sınıfın kapısını açtı.Hayli dolu ve kalabalık görünüyordu.Hayır burası olmazdı.
Bir aşağı kata indiğinde, ikinci sınıfın daima boş tutulduğunu biliyordu.Kapının kolunu çevirdi ve yavaşça itti.

İçeride garip bir manzara duruyordu...Avril'in, kravatından dolyaı Slytherin'li olduğunu tahmin ettiği bir kız, ve yere düşmüş gibi görünen 1. sınıf öğrencisi Severus..İkisinin elinde de asalar vardı.Kapı açılır açılmaz, gözleri ona çevrilmişti.Utandı birden:
-''Şey, ben eğer rahatsız ettiysem özür dilerim''

Severus öfkeyle Ellen'e bakıyordu. Yeniden ayağa kalkmıştı. Bacakları bir süre kilitlensede Ellen tekrar onu bırakmıştı. Asasını iyice kavradı. Tam bir büyü yapcakken içeriye Avril girdi.

''Şey, ben eğer rahatsız ettiysem özür dilerim''

"Rahatsız etmiyorsun Avril." dedi hemen Severus. Yüzündeki öfke ve hırs belirtisi hala gitmiş değildi.

Tekrar Ellen'e doğru döndü. Artık bir düello yapıyorlardı resmen. Bir profesöre yakalanmak, yada sınıf başkanlarına.. Umrumda bile değildi.

"Petrificius Totalus" dedi. Ellen kilitlenmişti. Hareket edemiyordu. Severus bir süre ona sırıttıktan sonra büyüyü çözdü. Ellen tekrar hareket edebiliyordu. Ellen bir büyü yapmadan "Protego" diye bağırdı. Etrafında bir kalkan oluşmuştu. Bu onu konsantrasyonunu sağlayacabileceği sürece koruyabilirdi.

-''Şey, ben eğer rahatsız ettiysem özür dilerim''

"Rahatsız etmiyorsun Avril"

Ellen bir kahkaha attı. Bu durum çok komikti. Ravenclawlı kız içeri girdiğinde Severus yerdeydi. Şimdi tahminen kız Severus'a yardım edecekti...

" Elbette hayır..."
Yine güldü. Bir yandan alaycı bir şekilde Severus'a bakıyordu. Kız Ellen'ın verdiği tepki karşısında şaşırmıştı

"İstersen bütün D.O.'yu çağır... Farketmez..."

Êllen yine gülmeye başladı. Bir yandanda kafasını iki yana sallıyordu. Ancak bu sefer sıra Severustaydı ve sırasını çebuk bitirdi. Ellen kilitlenmişti. Ne kadar uğraştıysada hareket edemedi. . Ellen Severus'a döndü. Severus sinsi sinsi gülüyordu. Bir süre sonra büyüyü bozdu. Ellen sanki bir süre kendini boşlukta hissetti. Kendini toparlaması çok uzun zaman aldı. Bu sırada Severus aklını kullanmış ve kalkan büyüsü yapmıştı.

Ellen yerden başını tutarak kalktı. Birden başı ağırmaya başlamıştı. Asasını Severus'a yöneltti. Kalkan büyüsü yaptığını biliyordu. Ama yinede gözünü korkutabilirdi.

"Bana bak korkak... Sen nasıl Gryffindorsun... Benim bildiğim Gryffindorlular cesur olur... Tabi görüyoruz ki bu varsayımda fos çıktı"

Bir süre sustu. Boğazında bir şey hissediyordu. biraz öksürdü. Düzeldiğini hissetti.

" Şimdi o kalkanı kaldır...Yoksa arkadaşın karşımda duruyor"

dedi. Ellen asasını şimdi Severus'tan Ravenclawlı kıza doğrulttu.

" Elbette hayır... İstersen bütün D.O.'yu çağır... Farketmez... Bana bak korkak... Sen nasıl Gryffindorsun... Benim bildiğim Gryffindorlular cesur olur... Tabi görüyoruz ki bu varsayımda fos çıktı. Şimdi o kalkanı kaldır...Yoksa arkadaşın karşımda duruyor"

Severus çok sinirlenmişti. Konsantrasyonunu kaybetmek üzerdeydi. Ellen'ın kendisine her türlü büyüyü yapmasına razıydı. Ama arkadaşlarına dokunamazdı. Buna izin vermezdi. Avril kendini koruyabilirdi. Hatta Ellen'a dersini verebilirdi. Ama Severus bunu yapamazdı.. Bu Ellen ile onun arasındaki bir olaydı. Kalkanı konsantrasyonunu kaybettiği için çoktan zayıflamaya başlamıştı bile. Ama o asasını tekrar havaya kaldırdı. Ellen'e doğru yöneltti. Kalkan büyüsü etkisini yitirmişti o sırada.

" Senin gibi biri için DO'ya gerek yok." dedi gülerek. "Ben cesurum.. Sen ne dersen de bu gerçek değişmeyecek.. Ve.. Ve senin bu sözlerine kanıp kontrolsüzce sana saldıracak değilim" dedi. Ellen'in yüzünde sinirli bir ifade oluşmuştu. 1.sınıf olmaları her türlü büyüleri bilmemelerine neden oluyordu. Bildikleri büyülerin sayısı azdı. Ama Severus'un umrunda değildi.

"Rictusempra" diyerek bağırdı. Asasından çıkan bir kıvılcım Ellen'e durmadan çarpıyordu.

"Ben cesurum.. Sen ne dersen de bu gerçek değişmeyecek.. Ve.. Ve senin bu sözlerine kanıp kontrolsüzce sana saldıracak değilim"

"Rictusempra"

Ellen aldığı darbenin etkisiyle afalladı. Midesi çok acımıştı. Ağzından bir miktar kan geldiğini gördü. Öksürüp yere tükürdü. Ağzında hala kanın tadı vardı. Ceppaiyle ağzının kenarlarını sildi.

"Sen bir korkaksın"

dedi. ileri bir kaç adım atıp asasını yeni gelen kıza doğrulttu.

"Incarcerous"

diyehakırdı. Ellen'ın asasından kalın bir ip çıkıp kızı sıkıca bağladı. Severusta kızda şaşırmış gibiydi. iplerin fazla sıkmaısndab dolayı kız kıpkırmızı olmuştu.

"Levicorpus"

diye tekrardan haykırdı Ellen. Bu sefer asasını Severus'a doğrultmuştu ve Severus yerinden uzağa fırladı.
"Şimdi ne yapacaksın"

dedi Ellen. Tiz kahkaha atmıştı. Bu kahkaha boş sınıftın her yerinde yankılanıyordu.

-''Heyy, yeter!''

Diye bağırdı Avril.Etrafta büyüler şiddetini arttırmıştı, bu gidişle birileri yaralanacaktı
-''İkinizde kesin yoksa size öyle bir büyü yaparım ki feleğinizi şaşırırsınız.Unutmayın sizden tam altı yaş büyüğüm.Şimdi birinizi kibrit kutusu içinde şifacıların yanına göndermeden kesin kavgalarınızı.Az sonra buradan bir profesör geçebilir..Okul içinde savaş yapmanın cezasını biliyormusunuz siz?''

Bir Severus'a, birde kıza bakıyordu.Sakin bir sesle devam etti
-''Ayrıca, ikinizin basit büyülerinden korkmuyorum...''İçindeki siniri bastırmaya çalışıyordu.Bir yandan da ne yapabileceğini düşünüyordu.Asasını çıkarttı:
-''Accio asalar''

out:Çocuklar, büyü yaparken sonucunuda yazıyorsunuz.O zaman bende size avada yaparım ölürsünüz!

"Liberacorpus" dedi Severus. Ellen'in Levicorpus büyüsünden kurtulmuştu bu şekilde. Bir anda Avril bağırdı;

''Heyy, yeter!''

Ellen'de Severus'da bir anda Avril'e doğru döndü. Avril konuşmaya devam etti.

'İkinizde kesin yoksa size öyle bir büyü yaparım ki feleğinizi şaşırırsınız.Unutmayın sizden tam altı yaş büyüğüm.Şimdi birinizi kibrit kutusu içinde şifacıların yanına göndermeden kesin kavgalarınızı.Az sonra buradan bir profesör geçebilir..Okul içinde savaş yapmanın cezasını biliyormusunuz siz?''

Biraz daha sakin bir sesle ''Ayrıca, ikinizin basit büyülerinden korkmuyorum...'' dedi. Bir süre sonrada asasını çıkarıp ''Accio asalar'' dedi. Ellen'inde Severus'unda asasını almıştı. Severuz üzgün bir şekilde yanına gitti..

"Özür dilerim Avril. Böyle birşeye tanık olmanı istemezdim. Ama herşey o Slytherin'li yüzünden oldu." dedi. Bunları kısık bir sesle söylemişti. Ellen'ın bu söylediklerini duymamasını istiyordu. Daha sonra "Artık asamı verebilir misin?" dedi.

out: Avril senin ellerin bağlı değil miydi? Ben seni bağladım diye hatırlıyorum.

Başlık uzun zamandır inaktif olduğu için kilit+arşiv