Out: İşi devlere bağlaman iyi oldu. Saol bende o ateşe ne diyeceğimi bilemiyordum.
İn:
Allen belli etmesede gerçekten korkuyordu. Yağmur bastıyordu. Lodos artık rüzgarla birlikte uçuruyordu. Ağaçların yaprakları uzun saçlar gibi dalgalanıyordu. Allen gerçekten iyiydi. Yalnızlık onun için iyiydi ama birisinin gelmesi iyi olurdu. Yalnızlık sadece düşünmesi için iyiydi ama başında onca dert yoktu.
Kurt uluması Allen'ı tiksindirdi. Kurtları severdi. Kurtlar insancıl değilseler bile kurtlardan korkmazdı Allen. Ama biraz tiksindi. Cübbesini biraz aşağıya çekerek bekledi. Dağlar gerçekten korkunç gözüküyordu. Gölgesi altında kaldığı yer bir vahim haldeydi. Ağaçlar biraz kaba idi. Ama Allen aldırış etmedi.
Allen biraz soğumuştu. Hava biraz soğuktu. Allen'ın tüğleri ürperdi. Biraz gerildi ama nafile. Üşümesi sürüyordu. Aldırış etmedi soğuktan korkmamalıydı. Allen ağaçlar arasından bir çıtırtı duydu. Ağzını sıkarak soğuk kanlılığını gösterdi. Hareket etmeden bekledi. Allen ateşten biraz tiksiniyordu ama bişiy olmuyordu. Yüzündeki tebessüm korkuya dönüştü.
"Korkmana gerek yok devler o dağdakiler" dedi arkalardan bir çocuk. Demekki gelen kişi oymuş. Neyseki RavenClaw cübbesi olan birisiy. Allen'ın yüz ifadesinden korktuğunu anlamışa benziyordu çocuk. Allen'a gayet sıcak kanlı davrandı.
Allen bir Slytherin'liye yakışır biçimde soğukluğunu ortaya korktu. Allen, "korkmuyorum sadece biraz ürperiyorum" "dedi ve ellerini cübbesini çekmek için kullanarak oturdu. Sıcak kanlı olarak, "oturmak istemezmisin?" dedi çocuk iyi birisine benziyordu. Allen, "niye bu saatte buradasın merak ettim?" dedi.
Allen gerçekten biraz değil, fazlasıyla ama çok abartılı meraklıydı. Bişiy sormazsa olamıcakmış gibisinden. Herzaman sormanın iyi olmadığını biliyordu ama bu artık onun için bir fobi olmuştu. Merak ve sabırsızlıktan nefret ediyordu ama elinde olan bişiy de olamaması çok kötüydü.