Angel Zoe'un peşine takılmıştı. Bir yandan da Clara'yı sımsıkı tutuyordu. Hiçbirşey düşünecek halde değildi. Kendi kendine o uyandığında yapmaması gerekenleri öğütlüyordu. Soru sormamalı ve onun üstüne gitmemeliydi. Şuan tek dileği bir şifacının gidecekleri yerde bekliyor olmasıydı.
Sonunda Zoe yavaşlamıştı. Buda yaklaştıklarına işaretti. Bir kapıdan girdiler. Zoe kenara çekilmişti. Angel ise gördüğü ilk odaya daldı. Oda güneş ışığı alan ferah bir odaydı. Yatak çok rahat görünüyordu. Angel hemen Clara'yı yatağa yatırdı. Sonra Zoe'ya dönerek "Sence birini beklemeli miyiz? Yoksa gidip arayalım mı?" dedi ilk defa soğukkanlı bir sesle.