Allen bu gün zindeydi. Bundan çok mutluydu. Hep yorgun olmak onun canını sıktı. Aslında enerjik birisi olmasına rağmen Hogwarts'a geldiğinden beridir çabuk yoruluyordu. Okul psikolojisi diyip geçiyordu. Aslında arkadaş eksikliği halen vardı ama arkadaş görüyordu. Şu anda üç-dört tanıdığı vardı. Ama ona büyük dostluklar lazımdı. Hogwarts koridorları biraz yalnız görüküyordu. Belki durduk yere birisi gelidirdi.
Allen erkekler yatakhanesinden çıkarak koridorlara doğru yürüdü. Gözleri açıktı. Hogsmeade'den aldığı şekerleri yerken seviniyordu. Belkide enerji veren o şekerlerdi gerçekten ağzını sulandırıyordu, birde paylaşıcak birisi olsa diye geçiştiriyordu Allen.
Koridordaki resimler gerçekten çok etkileyiciydi. Allen eski evinde binsürü tablo vardı ama hepsi olduğu gibi duruyordu. Yani bir anlam ifade etmiyordu. Bu yüzden Allen onları düşünmüyordu. Varlıklarından bile haberi yoktu.
Etraf çok sessizdi. Ayağını her yere vurduğunda -" çıt!" diye ses çıkıyordu. Bu yüzden adımlarını yavaşlattı. Etrafta birisi varsa rahatsız etmek istemezdi. Allen'ın altıncı hissi yüksekli. Birisinin geliceğini biliyordu. Belkide gelicekti. Aslında sadece bir düşünceydi. Ama olanak yok değildi. Hogwarts'ta kaç bin öğrenci vardı. Allen bir yerde durup bekledi. O sırada şekerlerini yiyordu. Binlerce vardı.