|
| ~Sabahın İlk Işıkları~ | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: ~Sabahın İlk Işıkları~ Perş. 24 Nis. 2008, 14:25 | |
| Dün akşamdan beri zihnini meşgul eden sorular yüzünden sabahın bir hayli erken saatinde nemli çimler ayaklarının altında ezilirken daha önce Ell ile karşılaştığı ağacın altına doğru ilerliyordu.Belki yeniden görürüm onu,diye düşünmüştü.Çok karşılaşmamalarına rağmen ona yakın hissediyordu kendini.Anlam veremediği bir sıcaklık vardı ona karşı içinde.Yaklaştıkça orada olmadığını fark ederek yaşlı ağacın o büyük gövdesine sırtını yaslayıp dizlerini karnına çekti.Kollarını dolarken yeni yeni gökyüzünde belirmiş güneşin göldeki yansıması mavi gözlerini hafifçe kısmasına neden oluyordu.Bu saatte neden burada olduğu konusunda hiç bir fikri yoktu.Sadece gelmek istemişti,o kadar.İki gün sonrası aklından bir an olsun çıkmıyordu.Gece boyunca bunu düşünmüştü ki bu sadece dört saattlik bir uykuyla yetinmesini gerektirmişti.Acaba ne çıkacaktı o kutunun içinden?Ya da kutu çıkacak mıydı gerçekten?Belki de sadece iki küçük kız çocuğunun hayal ürünüydü tüm bunlar.Ki gerçekçi yaklaşmak gerekirse büyücülük dünyasında çok sayıda anlamı olmayan ama yine de var olan şeyler vardı.Bu niye onlardan biri olmasındı ki?
Birden aklına tuhaf bir şekilde günlerdir görmediği,zindanlarda dahi rastlayamadığı kız kardeşi geldi.Neredeydi bu kız yine?Çoğu zaman ortalıklarda görünmezdi ama bu süre bu sefer hayli uzun geldi nedense Catty'e.Kötü bir şey olmasından korkuyordu,bunu anlamamak için aptal olmak gerekirdi.Bazı derslerde de görememişti onu.Neydi bu kadar önemli olan da dersi kaçırmıştı?Hem ona daha parşömenden de bahsedememişti.Aslında onunla konuşacak vakti olsa dahi anlatmak ister miydi,emin değildi.Sonuçta ne Lucy ne de Catty bunu başkalarına anlatmayı düşünmüyordu.Aralarında kararlaştırmışlardı zaten.Soranlara ödev diye açıklıyorlardı.Başını dizlerine yaslayıp bir kaç dakikalığına zihnini tamamen boşaltmak istedi.Hiç düşünmeden,sadece gözlerini kapatmak ve kendini sorunlardan uzaklaştırmak.Sadece biraz sessizlik yeterdi..
O an için bu mümkünmüş gibi göründü gözüne.Ancak bir kaç ağaç ötede oturan ve yüksek sesle konuşan iki Hufflepuff öğrencisi sinirine dokunamaya başlamıştı.Sabah sabah ne işleri vardu bu iyilik abidelerinin Göl Kenarında?Yardım edecek diğer kanı bozuk arkadaşlarına ne olmuştu da gelip burada çene çalıyorlardu?!Üstelik çevresindeki insanları-sadece Catty vardı o civarlarda- rahatsız edip etmeyeceklerini dahi düşünmüyorlardı.Biraz daha bu ses tonuyla konuşmaya devam ederlerse pek iyi bir şekilde sonuçlanmayacağa benziyordu ki şimdiden tüm huzuru buhar olup uçmuştu.Göz kapaklarını tembelce kapatıp yeniden başını karnına çektiği dizlerine yaslayacaktı ki içlerinden ufak görünümlü kız büyük bir kahkaha patlatmıştı.Hışımla başını onlara çeviriken kahkahanın sahibi küçük kızla buluştu adeta alev fışkıran gözleri.Anlamış olacaktı ki yüzündeki gülümseme donmuş,bakışlarını kaçırmıştı.Başını geriye,ağaca doğru atarken önüne düşen gölgeyi fark etmemişti... | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Perş. 24 Nis. 2008, 15:02 | |
| Okulun bomboş koridorlarında tek yankılanan ses kendi ayak sesleri ve onun patırtısına uyanmış tablolardan gelen aksi seslerdi. Sarah umursamaksınız yürürken bir yandan da etrafını kolaçan ediyordu..
Sabahın bu saatlerini hep sevmiş olsa da yine de herkesin yatağında olduğu bir haftasonu sabahı buz gibi koridorları arşınlamaktan pek hoşnut değildi o anda.. Kedisi Felix, her zaman olduğu gibi münasebetsiz bir saatte suratına sıçrayıp onu uyandırmış, ardından da yaptığından fevkalade memnun, aralık duran yatakhane kapısından fırlayıvermişti. Sarah onu yakalayıp tekrar içeri kapatmak üzere giyinirken, bir yandan da hala tam açamadığı gözlerini ovuşturuyordu.
Altına, mavi-gri sıkı bir pantolon geçirip üzerine de klasik, bol, yakası geniş ve genelde omzundan aşağı sarkan t-shirtlerinden birini.. Annesi nefret ederdi bu tshirtlerden, asil bulmazdı.. "Kahrolası cadaloz.." diye içinden annesine söylenirken ayağına da dışarıdaki hava için hayli uygunsuz beyaz incecik babetlerini geçiriyordu bir yandan da. Musibet hayvanın Ortak Salon'dan nasıl çıktığını bilmiyordu ama okuldan dışarı çıkmak zorunda kalacağı aklına gelmemişti tabii..
Büyük salon'daki masaların altını ararken, hayli yanlış bir kıyafet seçimi yapmasının tek sebebi olarak Felix'i suçluyordu. Kalın lacivert hırkasının kollarını çekiştirip asık bir suratla bahçeye çıktı. Hava ne kadar da güzeldi..
Kedinin tanıdık siyah-beyaz siluetini gözüne kestirmeye çalışırken, göl kenarına varmıştı bile. İki Hufflepufflının önünden geçerken onların sinir bozan kikirdeşmelerine gözlerini devirdi ve artık kediyi bulmaktan ümidini kesmiş bir halde, az ileride oturan kızdan yardım istemek zorunda kaldı.
Tanıdık bir siması vardı, fena halde yanılmıyorsa Slytherin'liydi kız ve ortada başka kimse olmadığından, bezgin bir sesle sordu: "Merhaba, rahatsız ediyorsam üzgünüm ancak buralarda siyah-beyaz iri bir kedi gördün mü diye merak ettim.."
En son Sarah F. Ainsworth tarafından C.tesi 26 Nis. 2008, 15:08 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Perş. 24 Nis. 2008, 19:23 | |
| Gölgeyi fark etmemişti belki ama yakından gelen ve o iki Hufflepuff'a hiç de ait değilmiş gibi görünen soğuk bir ses ile mavi gözlerini araladı.Bir kaç derste görmüş olmalıydı.Onun dışında daha önce hiç rastlamamıştı.Hafızası çoğunlukla onu yanıltırdı ama Ravenclaw olduğunu anımsıyordu.Olmasa bile ne fark ederdi ki..Ne diyordu hem?Bir kedi..Hayır,görmemişti.Tabii hemen yanlarındaki ağacın gövdesinden çıkan siyah-beyaz çizgili kuyruk ona ait değilse.Nedense kediler söz konusu olduğu zaman Catty'nin tüm duyuları harekete geçiyordu.Onlara karşı açıklayamayacağı bir sevgi besliyordu.Çoğu aciz muggleler veya onlara öğretildikleri gibi konuşan kanı bozuklar kedilerin çok çabuk ihanet edebileceklerini,nankör olduklarını savunurlardı.Ancak Catty onların dünyaya gelmiş en güzel hayvanlardan biri olduğunu düşünürdü.Yılanlar ve kediler..İki tür de gerçekten muhteşemdi..Başını sağ tarafa çevirip ağacı işaret ettikten sonra pek de sıcak sayılmayacak bir ses tonuyla ekledi.
''Orada,eğer aradığın oysa..''
Kızın giyimi hoşuna gitmemişti.Her ne kadar yüzündeki ifadeden zeki ve soylu olduğu açıkça belli olsa dahi niçin böyle bir seçim yaptığını merak etti.Yine de bu durumu sesli bir şekilde ifade etmekten çekindi.Ne de olsa ön yargılı olmaktan çekinir olmuştu son zamanlarda.Tanımadan birini yargılamamaya çalışıyordu.Haklı sebepleri de vardı ona göre.Özellikle de son bir hafta ele alınırsa...
Eğer bir kaç işe yarar büyü biliyor olsaydı ya da çalıştıklarını kusursuz bir şekilde yapabilseydi artık iyice sinirlerini bozan ikiliye sıkı bir uğursuzluk büyüsü gönderirdi.Ne var ki derslerde öğrendikleri şu durumda pek de işine yaramayacak gibiydi.Kitaplardakileri de tam anlamıyla yapamazken,büyünün ters tepme ihtimali çok yüksekken kendini rezil etme riskine değmeyeceğini düşünüp asasına yaptığı küçük hamleyi geri aldı.Onun yerine görmeyeceklerini bile bile kısa bir süre onlara bakmayı sürdürdü.İçinden geçenleri söylemiş olsa ya da uygulamış,mutlaka sonu cezaya giderdi.Henüz hiç ceza almamıştı ve almayı aklından bile geçirmiyordu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Perş. 24 Nis. 2008, 19:40 | |
| Kızın narin yüzündeki düşünceli ifadeyi, kendisini tanıyıp tanımadığını çıkarmaya çalışmasına yormuştu Sarah. Kısa süren bir sessizlikten sonra mesafeli bir sesle yanıt verdiğinde: ''Orada,eğer aradığın oysa..'', Sarah başını soluna çevirdi. Kız kendi sağına dönmüş ağaçtan sarken siyah bir kuyruk ve beyaz bir patiyi işaret ediyordu. Sarah, ona pek istekle olmasa da yardım ettiği için teşekkür etmek üzere ağzını açmıştı ki, yan ağacın altından yükselen üst oktavlardan kahkahalar bir anda sinirlerini alt üst etti. Merlin aşkına, güneş doğalı onbeş dakika olmamışken bu kadar eğlendirici ne buluyorlardı?
Sabahın bu saatinde serinlikte oyalanmaktan gerilmiş sinirleri, iki kızın sinirleri üzerinde adeta dans eden kikirdemeleriyle besbeter kopma noktasına gelmişti. Yüzünde düz bir ifadeyle asasını çekip: "Silencio!" dedi. Eh, birinci sınıf için fena sayılmazdı. Abisinin bu büyüyü ona saatlerce çalıştırmasının tek koşulu arada bir annesinin sesini kesmesiydi ne de olsa, faydası yadsınamazdı..
Açılıp kapanan ağızlarından çıkan tek şeyin koca bir boşluk olduğunu-önceden de farklı sayılmazdı ya- yeni fark eden iki kız, öfkeyle Sarah'ya dönmüşlerdi ancak Sarah, kedisine erişebilmek için zarif bir hareketle ilk dala tutunup kendini yukarı çekmişti bile. Küçük yaşından beri oraya buraya kaçıp da aşağı inemeyen kedileri, ona atletik olma meziyetini kazandırsa da Sarah bir şempanze gibi dallarda bulunmaktan ziyadesiyle mutsuzdu. Kedisini ensesinden tutup kucağına alırken öfkeyle söylendi: "Yani... Beni düşürdüğün duruma bak, insanların önünde... Öff... Rahat dur..."
Sarah yumuşak bir şekilde yere atladığında kedi, ince bir miyavlamayle kendini otların üzerine bıraktı ve rahat adımlarla kendini yerde oturan kızın dizlerine bırakıverdi. Durum Sarah'yı dehşete düşürmüştü çünkü Felix'in değil bir yabancıya, annesine bile yaklaşmazdı. Ne diyeceğini bilemez bir halde bir süre sustu, sonra da tutuk bir şekilde konuştu: "Rahatsız ettiyse özür dilerim, genelde pek insanlara yaklamaz ama..."
En son Sarah F. Ainsworth tarafından C.tesi 26 Nis. 2008, 15:08 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Perş. 24 Nis. 2008, 20:03 | |
| Kızın asasını çekip Catty'nin daha önce duymadığı bir büyüyü yaptığını ve kızların seslerinin kesildiğini görünce içinden tebrik etti.Kendisi yapmak istememişti.Her zamanki 'ya başarısız olursam- korkusu ona engel olmuştu.Ama bu durumdan şikayetçi olduğu söylenemezdi.Kızın kedisini almak için dallarda gezindiğini görünce yüzünde minik bir tebessüm belirdi.Gerçekten de şu durumda komik görünüyordu.Kızın yaptığı büyü sayesinde-hayli etkili olmuşa benziyordu- sessizlik kaplayan göl kenarında esen çok hafif rüzgarın dallar arasında gezinmesinden ortaya çıkan duyulması zor hışırtıdan başka hiç bir şey duyulmuyordu.Sonunda kedisine kavuşan kızın bu durumdan memnun olmadığı yüz ifadesinden belli oluyordu.
Ardından beklemediği bir hamle yaptı kedi.Dizlerine kurulmuştu ve sahibi de tuhaf bir şekilde şaşkın görünüyordu.Oldukça uysal bir kedi diyebilirdi,az önce kızın peşinden nasıl koştuğunu görmeseydi..İnce parmaklarını kedinin yumuşak tüylerine değdirip,canını acıtmamaya dikkat ederek okşamaya başladı.
''Hayır,sorun değil.Kedilerden hoşlanmadığımı söylemedim.''
Geldiğinden bu yana kıza karşı sergilediği soğuk tavırlar kediyle birlikte son bulmuşa benziyordu.Bazılarının onlara uyuz dediğini duymuştu bir seferinde mugglelerin dolaştığı sokakta babasıyla yürürken.Tabii hiç hoşuna gitmemişti.Okula biraz daha erken başlasaydı ve bir kaç işe yarar büyü biliyor olsaydı o üçlü ne dediğini bilmez grup şimdi ağızlarında beyaz lekelerle uyuz olmuş gibi geziyor olurlardı.Catty'nin büyük zaaflarından biriydi kediler.Onlar söz konusu olduğunda dışarıya karşı olan tüm kalkanlarını indiriyordu.Kız kardeşi ve iki kuzeni haricinde de onun bu tutumunu bilen kişi sayısı yok denilecek kadar azdı.
''Bu arada Catty ben.''
Adını söylemeyi unutmuştu kıza ki az önce de bu unutkanlığını telafi etmişti.Oturması için başıyla yeri işaret ederken diğer yandan da eli kedinin pamuk kadar yumuşak tüylerindeydi.İri bir hayvandı.Sahibinin ona çok iyi baktığı açıkça belli oluyordu.Bir kaç saniyeliğine bakışları artık orada olmayan iki kızın oturdukları ağacın altına kaydı.Catty seslerinin kesilmesi büyük bir kayıp sayılmazdı.Ne de olsa gevezelikten başka yaptıkları bir şey yoktu.Boş konuşan,sırf konuşmuş olmak için ne olduğunu bilmediği konularda dahi fikir yürütüp saçma sapan yorum yapan insanlardan hoşlanmazdı Catty.Gitmelerine oldukça memnunmuş gibi görünüyordu ki öyleydi zaten... | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Cuma 25 Nis. 2008, 10:52 | |
| Kızın halinden hoşnut bir tavırla Felix'le ilgilenmesi Sarah'yı rahatlatmıştı. Kediden korkan insanlar özellikle de nedeni belirsiz bir şekilde onun kedisine karşı aşırı tepki veriyor, kedi de iyice hırçınlaşıyordu.
"Bu arada Catty ben.." demişti kız, bir yandan dalgın dalgın kedinin tüylerini okşarken. Sarah, oturması için gösterdiği yere rahat bir tavırla bağdaş kurdu. İçinden de, Catty'nin annesini asalet yönünden epey gururlandırdığına karar verdi. Kısa bir an kendi annesi için üzülmüştü, iki çocuğu da birer baş belasıydı, yazık..
Sarah melodili sesiyle: "Sarah Ainsworth, memnun oldum," dedi ve merakına engel olamayarak eklemek zorunda kaldı: "Adrâs'la bir akrabalığın var mı?"
En son Sarah F. Ainsworth tarafından C.tesi 26 Nis. 2008, 15:09 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Cuma 25 Nis. 2008, 21:10 | |
| Kız yanındaki hafif nemli çimlere oturmasını yüzüne yayılan minik bir tebessümün eşliğinde izlemiş,bir yandan da iri kedinin yumuşak tüylerini okşamaya devam etmişti.Ara sıra elinin içine bir kaç siyahlı beyazlı tüy geliyordu.Bundan rahatsız olduğu söylenemezdi ama olmasa daha iyi olurdu gibi.Mavi gözlerinin önüne düşen bir tutam parlak,düz sarı saçı kulağının arkasına sıkıştırdı.Yüzünün önünde görmesini engelleyen etkenler olmasından hoşlanmazdı,hiç hoşlanmamıştı da.Kendini rahatsız hissederdi öyle zamanlarda.Kahküllerinden dahi nefret ederdi ama kardeşi her zaman ona daha çok yakıştığını söylemişti.Onları her zaman tel tokalarla arkaya sabitleyen Catty içinse pek hoş bir durum sayılmazdı.Kabul ediyordu,onlar yüzünün önünde durduğu sürece daha güzel görünüyordu ama on bir yaşında olan biri için güzel görünmek çok mu önemliydi sanki?
Kız adını söylediğinde düşünceli bakışlarını kediden ayırmamaya çalışarak düşündü bir an için.Soy adını hatırlamak üzereydi,çok az kalmıştı sanki.Tabii hatırlama ihtimalinin çok düşük olduğunu kendi de biliyordu.Hafızası her zaman onu yanıltmıştı.Çok basit şeyleri daha hemen unuturdu.Belki bu dönem sınava girmeyecekti ama ilerisi için de aynı şeyi söyleyemezdi.Tembelliği bir kenara bırakmalıydı.Parşömen haricinde ne zaman kütüphaneye gitmişti,onu bile bilmiyordu.Hatta ders çalışmak için kütüphaneye gitmiş miydi?Ah,evet.Muggle Araştırmaları dersinin ödevi için gitmişti.Tabii yarım saat sayılırsa.Aksine tembelliği ya da her işin kolayına kaçması onu rahatsız etmiyordu.O bir Ravenclaw değildi sonuçta.
Adının Sarah olduğunu belirten kız-ki ismi gerçekten de hoşuna gitmişti- Adrâs'tan bahsetmişti.Günlerdir aklından çıkaramadığı ancak bunu dışarıya yansıtmadığı kız kardeşi.Sahiden,bu okulda onların kardeş olduğunu bile kaç kişi vardı?Komik bir durumdu elbette.Başını kaldırıp,güneşin rahatsız etmesi nedeniyle hafifçe kıstığı mavi gözlerini ona çevirdi.Yüzünde alay dolu bir ifadenin aksine anlayışlı bir tebessüm yer almıştı.Elinden geldiğince yumuşak tutmaya çalıştığı bir ses tonuyla sorusunu cevaplandırdı.
''Adrâs mı?Kız kardeşim.''
Kızdaki ani şaşkınlığı fark etmişki ki ayrılmadan önce yakınlarında bulunan boş kafalı iki Hufflepuff'lu kız bile anlayabilirdi.O ise gayet rahat bir şekilde ona bakmayı sürdürdü.Sabahın erken bir saati olduğundan mıdır,gölün zayıf bir ışığın eşliğinde parıldamasından mıdır yoksa dizlerinde rahatça şekerleme yapan iri kediden midir bilminmez,mutluydu.En azından bunu dışarıya yansıtıyordu.Elbette yüzünde o aptal sırıtmalardan yoktu.Ama agrasif ve huzursuz yanı bu sabah ondan uzaklaştırılmış gibiydi.. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ C.tesi 26 Nis. 2008, 00:53 | |
| "Kız kardeş mi? Vay.. Keşke Royce da hala okuyor olsaydı.." İçinden geçirdiği düşünceler, çok kısa bir anlığına evini özlemesine sebep olmuştu. Nemli çimlerden bacaklarına doğru yükselen ıslaklık, ince zarif vücuduna bir ürperti yayılmasına sebep olmuştu. Dizlerini kendine doğru çekip, ince beyaz bileklerinin açılmasını umursamadan pantolonunu çekiştirdi ve kollarını bacaklarına doladı.
Serin sabah esintisi, biraz hızlanarak devam ediyordu. Bahçede iki küçük kızdan başka kimse yok gibiydi, günlerdir olaysız geçmeyen saatlerin ardından bahçedeki sessizlik Sarah'yı memnun etmişti. Bir süre hiç konuşmadan oturdular; ne sessizliği bozmaya, ne de sırf söylemiş olmak için bir şeyler gevelemeye gerek vardı. Çıkan tek ses de, Felix'in, haylazlığından ötürü Sarah'dan yediği fırçalardan sonra hoş bir değişiklik olmuş okşamalar sayesinde çıkardığı komik mırıltılardı.
Sarah sessizlikte tekrardan düşüncelerine gömülmüştü... Gölle aynı renk gözlerini dalgın bir edayla suyun durgun yüzüne dikti. Zihnindeki düşünceler Bakanlık, evi, Azkaban ve Hogwarts arasında gidip geliyordu. Aniden bastıran öfkesinin dışarıya tek yansıması, dudaklarının arasından çıkan ıslık gibi tek bir kelime olmuştu: "Pislik..." Sesi onu kendine getirmişçesine toparlandı, yeni tanıştığı bir kızın yanında, zaten basına iyice malzeme olmuş dertlerini dökmenin bir anlamı yoktu. Az evvelki yersiz çıkışının üstünü başka bir şeyle örtmek ister gibi dalgın ve düz bir sesle konuştu: "Adrâs'la JD bu aralar pek ortalıkta görünmüyor..."
Cevap bekleyip beklemediğinden emin değildi Sarah. Önü arkası boş, üzerinden saatlerce konuşulabilecek ya da hiç konuşulmayabilecek öylesine bir laf etmişti işte.. Yerdeki yoncalar arasında dört yapraklı bir tane bulmaya çalışırken, yalnızca günün uyanışının getirdiği seslerin doldurduğu bir durgunluk oldu... |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ C.tesi 26 Nis. 2008, 14:51 | |
| Yeşil işlemeli ipek okul cübbesinin yakalarını boynunu soğuktan korumak için kullanmış,sessizliğin eşliğinde hafif mırıltılar çıkaran kediyi okşamaya devam ediyordu.Kedinin hoşuna gidiyor olmalıydı ki yarım saatten uzun bir süredir hiç bir şekilde itiraz belirtisi göstermemiş,dizlerine daha da yayılarak yerini rahatlatmıştı.Göl kenarını daha önce hiç bu kadar sakin görmemişti ya da henüz yeni olduğundan böyle sabahlar hakkında bir fikri yoktu.Uykusunun kaçtığı sabahlarda karanlıkta oturmak yerine buraya gelmeyi aklının bir köşesine yazarken Sarah'a ait olan anlaması için hiç de uğraşmadığı ses nedeniyle kaşlarını kaldırarak bakışlarını kızda sabitledi.Pislik mi demişti?Catty'e söylemediği belliydi ama böyle bir kelime kullanmasının elbet bir sebebi vardı,olmalıydı.Tam ağzını açmış soracakken kız yeni bir konu açma girişiminde bulunmuştu.Bu konuda konuşmak istemediğini daha açık bir şekilde belli edemezdi,dedi kendi kendine.Genellikle Catty de başkalarıyla kendi sorunlarını konuşmaktan çekinirdi.Soğuk ve sert görünmek onun için önemliydi.İçindekilerin ne olduğunu,o an ne düşündüğünü ya da neden hırçın olduğunu başkalarının bilmesini istemez,onlardan köşe bucak kaçıp saklardı.Genellikle düşünmek için fazla gürültülü olmayan,başkalarına rastlayamayacağı yerleri seçerdi.Tıpkı bu sabah gibi...
Sarah'ın yeni açmaya çalıştığı konuya bir dakikadan kısa bir süre boyunca cevap vermeden mavi gözlerini gölde tutmaya devam etti.Düşünceler içine daldığından kedinin tüylerini okşamayı unutmuş olacaktı ki minik patisini Catty'nin eline vurmaya başlamıştı.Bakışları yeniden kedinin sıcak yüzüyle buluştuğunda yeniden onu sevmeye devam etti.Ardından kız kardeşini düşünmeyi bırakıp son sözlerden sonra yeniden sağlanmış sessizliği bozdu.
''Evet,uzun süredir Adrâs'ı hiç görmedim.En son Göl Kenarında konuşuyorduk.O günden sonra da pek rastlamadım.''
Onu özlemişti.Her ne kadar önceden de ,yani Catty okula başlamadan önce, sık sık görüşmeseler dahi bu sefer süre fazlasıyla uzamıştı.Her zaman aile ilişkileri konusunda duyarsız ve rahat olmayı başarmış biri için zor değildi özlemediğini göstermek.Ama o bile zorlanıyordu.Gözlerine biriken yaşların yanaklarına süzülmesine izin vermeden gözünün önüne düşen bir saçı geriye atıyormuş gibi yaparak kirpiklerindeki ıslaklığı yok etti.Sarah'ın anlamamış olmasını umuyordu.Bu tür zayıflıklarını başkalarının yanında sergilemek ona göre bir şey değildi.Ağlamak,zayıflıktı her zaman Catty için.Ne oluyordu peki şimdi ona?Duygusal biri değildi,olmamıştı,olmayacaktı.Bakışlarını kızdan kaçırmaya devam ederken hala kediyi okşuyordu.. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ C.tesi 26 Nis. 2008, 15:06 | |
| ''Evet,uzun süredir Adrâs'ı hiç görmedim.En son Göl Kenarında konuşuyorduk.O günden sonra da pek rastlamadım.'' Kız, bütün çabasıyla saçıyla uğraşıyor gibi görünüyordu ancak, sabah güneşinin bir anlığına vurduğu yüzdeki hüzün ve gözlerdeki nem Sarah'nın dikkatini çekmişti.
"Bravo bana.." diye düşündü. Bir an soracak oldu, sonra vazgeçti.. Başkasının işine burnunu sokmaktan hoşlanmazdı, tabi özellikle ilgisini çeken bir konu olmadığı sürece. Yine de Adrâs'ın yokluğunun kaç kişinin dikkatini çektiğini pek bilmiyordu, kendisi ve Catty bunlardan ikisi olsa da LS'in durumu hiç yadırgayıp yadırgamadığını merak etmişti.
Yüzünün önünde uçuşan bir kelebeği sinirle kovaladı. Nedense kelebeklerden hiç hoşlanmazdı, belki de annesine karşı bir savunma durumuydu bu. Annesi onun neyi sevmesini uygun görse, o şeyden nefret ederdi.. Yıldızı barışmayan biri küçük biri büyük iki kadının ezeli çekişmesi.. Kendi kendine, nefes verir gibi bir sesle güldü. Yüzüne dökülen iri bir bukleyi yüzünden geri atıp, gözlerini kıza çevirdi: "Peki LS'nin bundan haberi yok mu? Sizin birbirinize çok bağlı olduğunuzu duymuştum.. Yine de endişlenmene çok gerek yok bence.. Belki de sadece biraz yalnız kalıp kafasını dinlemek istiyordur.. Ben son derslerde görmüştüm onu, yanlış hatırlamıyorsam.."
Tırnaklarını inceledi bir süre. Uzun tırnaklar. Annesi bundan da nefret ederdi, Sarah ise halinden çok memnundu. Omuz silkti, her gözünün değdiği yerde annesinden bir iz vardı. Ne sinir bozucu.. Babasını merak etti. "Üç haftadan az bir süre sonra, hoşgeldin Azkaban. Hah.. Ne haber ama, umarım profesör bir şeyler yapar..."
İçinden geçen sözcükler, son kelimelerde duyulur duyulmaz bir tınıya kavuşmuştu. Catty'nin duyup duymadığını bilmiyordu. Zaten durumu bilmesi bir şey değiştirmezdi ya.. Zihnini toparlayıp oturduğu yerde bağdaş kurdu. Rüzgar hafiflerken hava ısınıyordu.. |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Ptsi 28 Nis. 2008, 19:40 | |
| Sarah'ın şirin,pembe-sarı renklerine bürünmüş kelebeği eliyle kovalamasını buğulu bir pencereden sokaklara bakarmış gibi,tatsız bir tebessümle izledi. Ne diyordu? LS? Hayır,sadece Ell ile derslerde profesörlerin duymayacağı kadar kısık bir sesle konuşmuş ve onunda haberi olmadığını öğrenmişti. İçindeki, bir türlü susturamadığı merakına engel olamıyordu. Adras ile çok yakındılar,hayatta değer verdiği tek kişiydi belki de. Tüm sırlarını hiç tereddüt etmeden paylaşabileceği tek kişi. Öyle miydi peki? Yani son zamanlardaki yokluğunun getirdiği boşlukla beraber ona bir türlü söyleme fırsatı bulamadığı parşömen? Neden söyleyememişti? Ortadan kaybolmadan önce ona söylemek için bolca zamanı varken, niçin susmayı tercih etmişti? Ama bunların o an için pek bir önemi yoktu. Tek istediği hangi cehennemdeyse geri gelmesi olmuştu. Kızın sorusunu yanıtsız bırakmayı tercih etmişti. Zira özlemi her geçen saniye artan kız kardeşi hakkında biraz daha konuşursa şimdilik engellediği göz yaşlarını tutamayacaktı ve henüz tanımadığı birinin yanında böylesine büyük bir zayıflık göstermek ona göre değildi. Elini zarifçe cübbesinin yakasına götürdü ve önceden dikleştirdiği kısmı aşağıa indirip derin bir nefes aldı. Rüzgar dinmişe benziyordu,gereksiz yere cübbesine sıkı sıkı sarılmasının bir önemi var mıydı ki..
''..profesör bir şeyler yapar.'' Ne? Sarah'ın mırıltı denilecek kadar kısık sesle söylediği bu sözlerden bir anlam çıkarması mümkün değil gibiydi. Muhtemelen Catty'e söylememişti ve onu ilgilendirmiyordu. Kızın da duymadığını düşünmesinde bir sakınca görmedi ve hiçbir şey anlamadığı bir kaç kelime üzerine düşünmemekte karar kıldı.
''Ravenclaw'sın , öyle değil mi?''
Sadece gerilen ortamı birazcık yumuşatmak için sarf ettiği bu sözler pek de işe yaramışa benzemiyordu.Üzerine oturmuş olduğu nemli çimlerden bir avuç kopararak elinde daha da küçük parçalara ayırmaya başladı... | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Çarş. 30 Nis. 2008, 11:12 | |
| ''Ravenclaw'sın , öyle değil mi?''
Sarah, konunun kayıp akrabalardan başka bir yere dönmesine minnettar, "Evet.." diye yanıtladı. Sonra da kendine engel olamadan devam etti: "Aslında babam küçük bir şok yaşadı Ravenclaw'a seçildiğimi öğrenince, biraz da üzüldü hatta. O ve abim Slytherin mezunudur da.. Evde iddiaya girmişlerdi hangi binaya seçileceğim konusunda.." Lafın burasında yumuşak bir kahkaha attı: "Ah abim kazandı, Ravenclaw'a girdim.. Biraz beklenmedik oldu yani..." Yüzündeki donuk ifade, yerini, çok eskilerde kalmış gibi gelen ama sadece birkaç ay öncesine ait anıların ısıttığı bir tebessüme bırakmıştı.
Catty'nin oyalanma yöntemi olarak seçtiği ot yolma taktiğini izlemeye karar verdi Sarah. Yeşil kaygan kumaşları andıran çimenleri çekiştirirken, güneş yükseliyordu. Yüzüne vuran yumuşak ışık, gülümsemesini biraz daha genişletti. Aklında hala, birkaç hafta içinde görülecek davanın tedirginliği varsa da, çok kısa bir süreliğine arınmış hissediyordu kendini. Kışa yaklaştıkları günlerde sonbaharın serin havasının son izlerini taşıyan esinti iki kızın da saçlarını dalgalandırırken, göl yüzeyindeki hafif dalgalanmanın dev mürekkep balığıyla ilgisi olup olmadığını merak etti Sarah... |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ C.tesi 03 Mayıs 2008, 22:48 | |
| Ailesinin Slytherin soylu olduğunu öğrendiğinde yüzüne yayılan sıcak tebessümü engelleme gereği duymadı. Yine de Ravenclaw'a girmek gerçekten de zordu Catty'e göre. O binaya girmek gerçekten de zeki olmak anlamına geliyordu. Asırlardır safkan ve Slytherin mezunu öğrenciler çıkarmış soylu Snape'lerden dahi Ravenclaw çıkmıştı. Bu durum önceleri malikanede aile üyeleri arasında gerginlik yaratsa da üzerinde fazla durulmamıştı. Vitt, çok sevgili kuzeni. Geleneği bozmuş, Ravenclaw'a girmişti. Catty'e göre hiç de kötü bir durum değildi bu, çoğunluğun aksine. Üstelik sıradan bir öğrenci olarak kalmakla yetinmemiş , kısa sürede sınıf başkanlığı rozetine layık görülmüştü. Sarah Ravenclaw'dı, öyle değil mi? Muhtemelen tanıyor olmalıydı , o an için Catty'e önemsizmiş gibi gelse de.
''Ah,nasıl olduğunu biliyorum,sanırım. Kuzenim Vitt -tanırsın belki- Ravenclaw'a girdi. Dediğin gibi , beklenmedikti..''
Gerisini getirme gereği duymadı. Ne de olsa Sarah bunu en iyi bilen kişi olarak kendisine anlatılmasından hoşlanmayacaktı. En azından Catty'nin düşüncesi böyleydi, kendi hoşlanmayacağından başkaları hakkında da öyle yorumlar yapıyordu. Artık buzları erimiş, dostça bakışlarını Sarah'tan ayırıp göle çevirirken elinde hissettiği hafif bir sızıyla başını geri çevirdi. Anlaşılan - adı her neyse- kedi dalgınlıkla biraz sert okşamaya başlayan Catty'nin elini tırnaklarıyla çizmeye başlamıştı.Catty'nin *Ahh.* diye bağırmasından hoşlanmamış olmalıydı ki kucağından hoplayarak sahibine ulaşmıştı.Net görebilmek için kıstığı mavi gözleriyle elinin üstünü süzerken aslında pek de önemli bir yara olmadığını fark etti.Sarah'a sevecenbir gülümsemeyle 'sorun yok' gibi bakarken elini hala dizlerinde tutuyordu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Paz 04 Mayıs 2008, 14:01 | |
| "Tabi tanıyorum, bahsetmişti aynı durumdan... Gerçi bence büyütülecek bir durum yok, tutup da Hufflepuff'a falan girse o zaman rezillik olurdu işte..." Durum tüylerini ürpertmişçesine başını iki yana salladı, dürüst olmak gerekirse Hufflepuff'a seçilse aileden reddedileceğine gerçekten inanıyordu.
İyice aydınlanmaya başlamıştı ortalık ki bu da bahçenin giderek kalabalıklaşacağı anlamına geliyordu. Catty’den yükselen acı feryadıyla irkilen Sarah kızın elini görünce Felix’in kuyruğuna hafif bir fiske attı: “Rahat dur!” Sonra da kızın eline bir bakıp rahatladı: “Neyse derin değilmiş, bazen ne yaptığını hiç fark etmiyor da…” Durumu kanıtlarcasına kendi kollarını ve ellerini gösterdi. Beyaz teni üzerinde bir kısmı yeni, bir kısmı iyileşmiş derin ve hafif bir dolu tırmık izi vardı. Çiziklerle dolu elini şöyle bir kaşıyıp “Gerçi ben alıştım artık..” diye sırıttı ve dizlerinde sağa sola yuvarlanan kedinin karşını minik bir dal parçasıyla gıdıkladı. Bileğine yeni bir tırmık yerken tekrar Catty’e dönmüştü:
“Derslerde pek görmüyorum seni ben, ama giriyorsundur herhalde hepsine…”
Bu bir fikirden çok bir soruydu aslında, Adrâs’ı, Elizabeth’i, Itami’yi ve bir çok Slytherin’li kızı en çok derslerden tanıyordu ama Catty bu görüntüler arasında en net imge değildi doğrusu. İri buklelerini geri salladı ve omzuna çıkmaya çalışan kediyi ayaklarından tutup aşağı çekti.. |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Salı 06 Mayıs 2008, 22:25 | |
| Sarah'ın kollarını gördüğünde bir an için ucuz kurtulduğu düşündü. Yaralara karşı her zaman zayıf olmuştu. Çok küçükken, hatırlayamadığı kadar küçük bir yaştayken ona söylendiği kadarıyla cam kesiği sonucu oluşan yaranın ufak da olsa izlerini hala taşıyordu. Üzerinde hafif bir çizik olan eli istemsiz bir şekilde boynuna gitti ve ince parmakları boynunu kavrarken Sarah'ın yeniden konuşmaya başladığını fark etti. Artık kedi kucağında da olmadığından karnına çektiği dizlerinin etrafına kollarını dolarken sıcak bir tebessümün eşliğinde kıza çevirdi bakışlarını. Dersler... İlk seneden kendini fazla yormamak ve okuldan hemen soğumamak için az sayıda ders almıştı. Olmazsa olmazlarından olan Karanlık Sanatlara Karşı Savunma, oldukça yararlı gördüğü Tılsım, ilk dersten sonra fazlasıyla sıkıcı bulduğu ve derse girmemek için revire gitmeyi bile göze alabileceği Sihir Tarihi, tüm ön yargılarına rağmen oldukça zevkli geçtiğini düşündüğü Muggle Araştırmaları ve zorlandığı halde azimle çalıştığı Eski Yazılar.Bir de Dans. Nasıl unutabilirdi ki onu? Aslında şimdi bakıyordu da , çok az sayılmazdı hani. Çoğu kişinin aksine biraz az derse giriyor olabilirdi ama ona göre oldukça yararlı derslerdi ve bir kaç tanesi hariç hepsi ilgisini çeken konulardı. Sarah'ın onu derslerde görememesine verebilecek bir yanıt düşündü. Şimdiye kadar hiç bir dersten kaçmamıştı hatırladığı kadarıyla. Yoksa hafızası ona yine oyun mu oynuyordu?
''Bilmiyorum,aslında fazla ders almıyorum. Yaklaşık beş dersti galiba. Yine de evet, giriyorum. ''
Gelecek sene ders sayısını arttırmalı mıydı? Almadığı yedi ders vardı. Belki bir kaç tanesi için programında yer ayırabilirdi. Ne kadar çok bilgi, o kadar iyi bir gelecekti ne de olsa. Ya da zaten ilgisini çeken tüm derslere kaydını yaptırmıştı. Sırf fazladan bilgisi olsun diye girdiği bir derste yararlı olabileceğini sanmıyordu. Hem ne diye şimdiden geleceği düşünüyordu ki? Bu huyu her zaman aşırı derecede rahat olmayı başarabilmiş olan babasına hiç benzememişti. Her zaman idol olarak gördüğü adama keşke bu yönden de benzeyebilseydi... | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ Çarş. 07 Mayıs 2008, 12:01 | |
| Catty’e baktı dönüp. 5 ders? Ne harika, ne diye kendisi sene başında yedi dersi birden almıştı ki sanki? Hele de Aritmansi… Okul hayatı boyunca daha çok ödevi olacağını düşündüğü hiçbir ders yok gibiydi Sarah’nın. Üstelik o anda aklına geldiği üzere yine bir kuram ve hesap ödevi vardı, elinde olmadan surat astı:
“Herhalde benim dikkatsizliğimdir… Bu ara o kadar çok ödev yapıyorum ki aynaya baktığımda kendimi bile tanıyamayacak hale geldim. Üstelik daha sene sonu sınavları bile gelmedi. SBD’lerde ne yapacağım bilmiyorum…”
Bu, aslında onun yaşındaki pek çok insanın umursamadığı bir sorundu şimdilik. Yine de abisinin SBD senesinde gönderdiği mektuplar hiç iç açıcı değildi. Sınıflarında bayılıp duran kızdan içine fenalık geldiğini ve herkese lanetler yağdırmak üzere olduğunu söyleyip durmuştu. FYBS’ler daha da beterdi…
“Aman, her neyse…” dedi göle ufak bir çakıl taşı atarken. Midesindeki boşluk artık hissedilir hale gelmişti. Felix kucağından ani bir enerjiyle fırlayıp okula doğru koşarken gözlerini devirdi Sarah. Neyse ne, bu sefer peşinden gidemeyecekti. Catty’e döndü: “Ben kahvaltıya gideceğim sanırım. Geliyor musun, oturacak mısın daha?” |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: ~Sabahın İlk Işıkları~ C.tesi 10 Mayıs 2008, 16:31 | |
| Sarah gerçekten de çok çalışıyor olmalıydı. Oysa ki ne SBD ne de FYBS bu yıl için veya dğer yıllar için de Catty'i ilgilendirmiyordu. Dönem başında kendisine göre mantıklı bir şekilde az sayıda ders almıştı ve böylece Sarah ve diğer gereğinden fazla ders alan öğrenciler gibi yorulmuyordu. Aldığı derslerin profesörleriyse fazla ödev vermiyorlardı, verseler bile baştan savma yapan Catty için sorun değildi. Yani muggle dinlerinin ona ne gibi bir yararı olacaktı ki? Şimdi düşünüyordu da bu seneyi önemli bulmasa bile gelecek sene(eğer iyi bir meslek istiyorsa) SBD'lerinden geçmek için şimdikinin iki hatta üç katı daha fazla çalışması gerekecekti. Kimin kandırıyordu? Tembelliği bırakıp ders çalışacağına inanmak o kadar güçtü ki. Üstelik bunu umursamıyordu da, en azından şimdilik. Sarah'ın kahvaltıdan bahsettiğinde acıkmaya başladığını hissetti. Özellikle de son üç gündür geç kalkması ve derslere yetişebilmek için kahvaltıyı ertelemesi göz önüne alınırsa sıkı bir kahvaltıya sahiden de ihtiyacı vardı. Kızın kucağında zaten huzursuz duran kedi fırlayıp oradan uzaklaşmıştı. Peşinden gitmek için yaptığı hamleyi Sarah kıpırdamayınca yarıda kesti. Anlaşılan kedisini kovalamaktan sıkılmıştı.
''Ah, gidelim öyleyse. ''
Yumruk şekline getirdiği ellerini ters bir şekilde nemli çimlere dayayıp ayağıya kalktı. Okul cübbesinin üzerine yapışmış bir kaç tutam ottan eliyle kurtulduktan sonra Sarah ile birlikte kaleye ilerlemeye başladı. Ortak aldıkları derslerden bahsederlerken Büyük Salon'a vardılar. En uçtaki, yarısı boş, yeşil ağırlıklı masaya doğru ilerlerken kıza sıcak bir tebessüm gönderip ''Sonra Görüşürüz.'' diye seslendi. Ravenclaw olmasına rağmen çoğu Slytherin'den daha fazla ilgisini çekmişti.. | |
| | | | ~Sabahın İlk Işıkları~ | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |