|
| |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Hayley Mireille Vance Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 219 Yaş : 29 Kan statüsü : Melez Galleon : 12285 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 26/01/08
| Konu: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Perş. 24 Nis. 2008, 18:45 | |
| Isabéllâ uzun zamandır yanlız kalamamıştı.Yanlız kalıpta kendini dinleyememişti.Yanlız kalmak ve kafa dinlemek için en iyi yerlerden biri olan göl kebarına gitti ama orası beklediğinden daha kalabalıktı onun için kimseye görünmeden ağaçlıklardan ilerlemeye başladı fakat biraz ilerledikçe göl kenarından ayrılıp yasak ormana giriş yaptığını fark etti.Artık kafa dinlemek için çıktığı yola şimdi biraz heyecan olsun diye devam ediyordu.Haklıydıda yanlız başınaydı ve yasak ormanın derinliklerine doğru ilerliyordu herhalde deli olmalıydı.Ama şuan için geri dönmek aklının ucundan geçmiyordu hafif haifif derin derin doluk alarak yoluna devem etti.Henüz bir kaç adım atmıştı kisanki burnunun ucundan gelmiş gibi duyulan bir kükreme sesi duydu duydu an bir kaç adım geriye gitti ve en bir kaç dakika öylece bekle.Tekrar cesareti topladı ama bu sefer asasını cebinden çıkartarak topladı nede olsa yasak ormandaydı her an herşey olabilirdi.Asasını sıkıca kavradı ve hemn önünde ki çalıların arkasına geçip sesin geldiği yere baktı.O anda sanki bütün sinirleri gitmiş gibiydi ağzından "Olamaz"diye bir ses çıkmıştı.İnanamıyordu Hogwarts'ta yasak ormanın ortasında bir ejderha çiftliği vardı.Ejderhaları dikkatle izlerken omzuna bir el dokunmuştu Isabella bir anda reflexle araksını döndü ve asasını çocuğun anlıının ortasına koydu. Rp out;Beklenen var gelmeyin... | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Perş. 24 Nis. 2008, 23:28 | |
| "Sınıf başkanları toplantısı yakında. Hayley I. VANCE." Gelen baykuş haberinden birşey anlamadı, çünkü başkaca birşey yazılı değildi. Ne yer, ne saat.. Hiçbir şey... Sadece yakında... Yani? Neden Vance açıkça yazmamıştı ki mesajı? Vittoria'yı da bulamamıştı. Vance'ın ona yolladığı mesajın ne demeye olduğunu bilmiyordu, bu yüzden Bina başkanın kapısına da gitti. Ama hayır, kapıda hem kilitliydi hem nerede olduğuna veya nereye gitmesi gerektiğine dair de bir not bile yoktu. Keiran sabırsızlıkla Gryffindor salonun girişi olan resmin önüne bile gitti, yarım saate yakın giren çıkana Vance'ı sordu. İçeride değildi. David Johnson? Onu da gören yoktu. Vance Kütüphane de yoktu. Nerdeydi bunlar yahu?
Homurdanarak bildiği tüm yerlere baktı. Sınıf başkanlarının banyosuna bile. Yoktu. Sanki yer yarılmış Gryffindor'un kızıl saçlı başkanı da dahil bu konuyu bilecekler içine girmişti. Toplantı yeraltında mıydı acaba? Sonunda toplantı denilen şeyi düşünmemeye kara verdi. Sıkıntıyla bahçeye çıkıp soğuk havada ilerledi. David'i bile bulsa kârdı. Ama o da yoktu. Nerdeydi bu başkanlar toplantı özel bir yerde mi idi? Peki bu özel yeri neden bir büyücü ona söylemeden sadece gel diye mektup yolluyordu ki? Veya acaba Hayley onunla şu antrenmandaki olayı mı konuşmak istedi de çaktırmamaya mı çalışmıştı? Kafası karışmıştı. Vittoria'yı bir bulsa, bu başkanlık işlerinin listesini isteyecekti.
Sinirlenmişti. Vance veya Johnson veya diğer sınıf başkanları kendisiyle dalga mı geçiyorlardı acaba? Birinci sınıftan olduğu için mi? Yoksa bir safkan ve asil bir Black olan Eragon'un yerine geçtiğinden miydi bu durum? Bunu da bilmiyordu. Hava kararmak üzere idi. Sinirle yürümeye devam etti. Yolda kimi gördüğüne selam verdiyse de durup konuşmak içinden gelmedi.
Yürümek aslında Keiran'ı sakinleştirmişti. Temiz ve soğuk hava insana iyi geliyordu. Ağaçlıkların arası daha loştu. Yasak ormana gitmek yasaktı, oraya doğru gitmek yerine daha Hogwarts'a yakın duran ağaçlığa doğru gitmeyi tercih etti. Ağaçların rüzgârda çıkardıkları sesleri dinliyordu. Akşam yemeğine daha vardı, o yüzden daha yürüyebilirdi. Akşam yapacağı ödevi de olmadığından iyi bir uyku için yürümek en iyi yol olduğunu düşündü. Yürüyüp durdu, hatta bir ara kaybolduğunu düşündü. Nerede olduğunu anlamaya çalıştı ama bulamadı. Korkuyor muydu? Hayır.. Ama nerde olduğunu bilse iyi olurdu. Birileri mi fısıldaşıyordu? Hayır, ağaçların arasında esen rüzgâr ona oyun oynuyordu herhalde. Birden duyduğu o acayip kükremeden tırstı. Etrafa bakındı ama birşey göremiyordu. Gökyüzü kararmaya başlamıştı, ağaçlarında buna katkı da eksik kalıyor değildi. Aslında bilmeden Yasak Orman'a daldığının farkında bile değildi. Asasıyla ışık yapsa... Hayır, tehlikeli bir şey varsa karşısında "ben burdayım" demenin ne anlamı vardı ki? Ama asasını avcunda sıkıca kavradı. Cübbesine sıkıca sarınıp ilerlemeye devam etti.
Sonra ağaçların uğuldayan sesleri ve rüzgârla sallanan gövdeleri arasında birinin siluetini gördü. Karanlıkta bile görünecek kadar kızıl saçlar. Vance mıydı acaba o? O yöne doğru ilerledi. Sonunda bir insan görmekten memnundu. demek ki kaybolmamıştı. Evet, Gryffindor'dan Vance'tı bu. Peki ne yapıyordu burada? Toplantı bu muydu? Keiran afallamış gbi etrafına bakındı. Kimse yoktu. O zaman toplantı burada değildi. Peki o zaman o burada ne yapıyordu? Onun yanına doğru gitti, tam elini omzuna dokundurup konuşacakken alnın ortasına dayanmış asa ile kelimeleri havada kaldı. "Vance, selam. Eee..."
N'oluyor ya? Antrenmanın intikamını alacaktı? Tuzak mıydı bu şimdi? Gryffindorlular cesur diye biliyorken bu tuhaftı. Keiran, uzun boyu ile kızın kendiyle aynı seviyedeki gözlerine baktı. "N'oluyor ya? Düello mu yapıcaktık da, ben mi unuttum?" Bu esnada az evvel duyduğu o boğuk böğürmeyi gene duydu. Ne bu ses ya? Asadan aldığı bakışlarıyla etrafa bakındı. |
| | | Hayley Mireille Vance Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 219 Yaş : 29 Kan statüsü : Melez Galleon : 12285 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 26/01/08
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Perş. 24 Nis. 2008, 23:54 | |
| Isabella omzuna dokunan elin sahibinin kim olduğunu daha görmeden alnının ortssına asasını dayamıştı fakat çocuğun kim olduğunu görünce bütün korkusuz asılsız olduğu görüp rahatlık çökmüştü üzerine az kalsın bir "ohh" çekecekti fakat bunun bir korku belirtisi olduğunu bildiği için yapmadı.Şuan yanlız olmadığını bilmek ona huzur veriyordu yanında ki kişi O'Dwayne bile olsa.Ama aklına soru işaretleri vardı o burda ne arıyordu?Bir sınıf başkanı bile olsa hala bir 1. sınıf öğrencisiydi ve burası onun için oldukça tehlikeliydi Isabella içinde tehlikeliydi ama Isabella O'Dwayne'e göre daha tecrübeliydi.Tam çocuğa sorularını yönelteceken arakarından tekrar o büyük kükreme sesi gelmişti.Isabella ilk duyduğunda nasıl tepki verdiyse şimdide aynı tepkiyi vermişti içini bir ürperti sarmıştı.Asasını hala indirmemişti çocuk bu durumdan rahatsız gözüküyordu.Isabella fazla uzatmadan asasını indirmeye başlarken O'Dwayne ürkek ürkek konuşmuştu sonunda "Vance, selam. Eee..."Isabella asasını tamamen indirip çocuğa bakmayı sürdürdü.Ama asası yere dönük bile olsa gelebilecek herşeye karşı sıkı sıkı kavranmış bir şekilde duruyordu.Yine arkalarından bir ejderha kükremesi gelmişti çocuk bu seslerin nerden geldiğini bilmiyor kime ait olduğunuda bilmiyordu etrafına bakınıyordu sonunda Isabella çocuğa bakıp konuştu."O'Dwayne ne kadar sınıf başkanı bile olsanız hala 1. sınıfsınız sorabilir miyim acaba burda ne işiniz var?"biraz sertmi çımıştı acaba kendisidebilmiyordu ama şuan için en uygun şey bu olurdu.Rüzgar kızıl saçlarını havalandırıken Isabella çevresini gözlüyordu burda içine sinmeyen bir şey vardı fakat hala çözememişti çocuğun ona anlamsız bakışlarından ne çıkarması gerektiğini bilmiyordu ama sonuçta ne diyeceğini merak ediyordu.Havada iyice karamış görünüyordu Isabella havaya bakınca sadecesiyah bir gökyüzü görüyordu onları aydınladan tek şey hala çocuğun çözemediği ejderha alevi idi. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| C.tesi 26 Nis. 2008, 06:07 | |
| "O'Dwayne her ne kadar sınıf başkanı bile olsanız bile, hala 1. sınıfsınız. Sorabilir miyim acaba burada ne işiniz var?” Genç kız amma da sert konuşuyordu onunla. Umurunda değildi, isterse kendisiyle kavga yapmak istesin. İlgilenmiyordu kavgayla zaten. Cebindeki kâğıdı çıkarıp ona göstermek için uzattı. “Toplantı demişsiniz. Bu ne zaman ve nerde yapılıyor? Vittoira’yı aradım ama bugünlerde işleri çok yoğun sanırım bulup da soramadım. Seni de bundan aradım. Aslında bazı sorularım vardı. Seni de bulamadım. Kimseyi bulamayınca yürüyüşe çıkmıştım. Yürürken buraya gelmişim. Neresi burası?” Keiran etraftan birşey çıkaramıyordu. Burası biri Leeds Korusu dese ona bile inanırdı. Ormanlarda herşey birbirine benzerdi.
Kız sanki etrafıyla amma da ilgili idi. Gökyüzüne bile bakmıştı. Ayrıca bu seste neydi ki? Acaba nerden geliyordu? Ve onu çıkaran neydi? Kafasında bir Hogwarts haritası oluşturmaya çalışsa da şu için pek de başarılı olamamıştı. Kız konuşması bitmesiyle kâğıdı eline baktı. Kafasını salladı. Keiran’a kâğıdı geri verdi. Bir şeyler söylüyordu ancak Keiran onun söylediklerinden çok onun ne yaptığına kafası takılmıştı.
Keiran ona bakıyordu. Yüzündekileri çözmeye uğraşıyordu. Hadi ben kayboldum. Sen burada ne yapıyorsun Vance? Acaba Johnson’la mı buluşacaklardı? Ama etrafta kimseyi göremiyordu. Bir tek ilerde… Keiran cübbenin cebindeki gözlüğü çıkarıp o garip bir beliren bir kaybolan kızıl ışıkların olduğu noktaya bakmaya çalıştı. Ağaçların arasında ilerde, kendisinin sağında onunsa solunda bir şey mi vardı? “Şurada ne var?” Kızın aniden kalkan kafasıyla uçuşan kızıl saçlarına baktı. Kız onun gözlükleri tuhaf tuhaf bakıyordu. Sanki kimse gözlük takmazmış gibi Hogwarts'ta. Keiran'da onun ilgisini başka yöne çekmek için sağ elinin işaret parmağıyla demin baktığı noktayı kıza göstermeye çalıştı. Kız ani bir hareketle oraya doğru dönmüştü.
Sanki ne gördüğünü anlamaya çalışıyordu. Ya da gördüğü şeyin ne olduğunu biliyordu. Anlayamadı Keiran. Keiran kızın neden böyle davrandığını anlamakla uğraşıyordu. Korkuyor muydu? Sanmam... Belki? Ne biliyim ya? Halbuki Vance ondan bile büyüktü. Bir sürü büyü biliyor olmalıydı. Kız bir yandan da Keiran’ı arkasına almış, asasını o yöne doğru tutuyordu. Ne vardı ki orada? Beni mi koruyor bu? Neden ki? Ayrıca demek onunla tartışmaya niyeti falan da yoktu bu kızın.
Eh bu da iyi bir şeydi. Keiran içinde bir rahatlama oldu. Kızın kavganın intikamını almaya kalkacağını sanıyordu. Yanılmıştı işte. Ancak gene de ondaki gerginliğin sebebini bulamıyordu. Yine de kızın koruyucu haline karşılık dayanamayıp konuştu. “Affedersin ama birinci sınıf mirinci sınıf. Sınıfım önemli değil ki birileri bana bu rozeti verdi.” Yakasındaki SB rozetini işaret ederek konuşmaya devam etti. “Yani senin gibi büyük sınıf değilim ama sonuçta senin gibi SB’yım değil mi? Eh öyleyse bana ne olduğunu söyler misin? Yoksa bir şey orada, sen burada ne yapıyorsun?” |
| | | Hayley Mireille Vance Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 219 Yaş : 29 Kan statüsü : Melez Galleon : 12285 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 26/01/08
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Ptsi 28 Nis. 2008, 16:30 | |
| Isabella çocuğun arkaki tabloyu görmesini nedense hiç istemiyordu.Neden istemediğinide bilmiyordu belki korkmasından korkuyordu ama çocukta öyle birine benzemiyordu.Kafasında bir sürü soru vardı çocuk buraya neden gelmişti?Biriyle mi buluşacaktı bu fikir baya saçmaydı çünkü yasak orman bir buluşma için iyi bir yer değildi.Bir yandanda çocuğa baya sert çıktığnı hatırladı ama hakkıydı buraya gelmesi biraz kendini beyenmişlik oluyordu.Çocukğun yzünde şaşkınlık ifadesi vardı çok geçmeden konuştu "Toplantı demişsiniz. Bu ne zaman ve nerde yapılıyor? Vittoira’yı aradım ama bugünlerde işleri çok yoğun sanırım bulup da soramadım. Seni de bundan aradım. Aslında bazı sorularım vardı. Seni de bulamadım. Kimseyi bulamayınca yürüyüşe çıkmıştım. Yürürken buraya gelmişim.Neresi burası?”Isaebella'nın kafası karışmıştı o O'Dwayne'e herhangi bir kağıt göndermemişti yada göndermişti ama kendisi hatırlamıyordu ama saçmaydı nasıl hatırlamazdı kimin gönderdiğini düşünmeye başlamıştı ama aklına hiçbir isim gelmemişti ama biraz düşününce Slytherin olabileceği aklına geldi ama neden böyle bir şey yapsınlar ki çıkarları ne olabilirdi?Slytherin bunlar diye düşündü bir şey bulmuşlardır yine fakat saçmaladığının farkına çocuğun ona baktığını anlayınca vardı düşünüyordu fakat yüzünde ki ifadesi baya saçmaydı. "Ben sana herhangi bir baykuş göndermedim O'Dwayne.Herhalde biri sana şaka yapmıştır.Ayrıca burası yürüşüşe çıkmak için iyi bir yer değil sanırım-" sonra arkasından o bildik kükreme sesi geldi Isabella bir kez daha dönüp baktı o kırmızı alevler o kadar şık saçıyordu ki çocuğun görmemesi hayret veriydi bir yandanda görmeme olanağı çok yüksekti çünkü Isabella çocuk görmesin diye elinden geleni yapıyordu.“Şurada ne var?” Isabella'nın büyük çabaları sonuç vermeyecek gibiydi çocuk artık orda birşeyler olduğunun farkındaydı fazla uzatmakj istemiyordu ama çocuğunda ejdarhaları görmesini istemiyordu.Artık hava soğumuştu Isabella önünden esen sğuk rüzgarın tkisiyle bir anda titredi üşümeye başlamıştı ayrıca üstüne cüppesini almadığı içinde bin pişmandı.Çocuğun gözlüklerine incelemeyi seçmişti en azından bir şeyle meşkul oluyordu fakat oda fazla uzun sürmeyecekti çocuk ışığın olduğu bölgeye bakıyordu Isabella'da o bögeye bakmıştı orada ne olduğunu biliyordu fakat ne yapabileceğini bilmiyordu.Tekrar çocuğun yüzüne döndü çocuk kormuş gibi görünüyordu ama yüzünde anlamsız bir ifade vardı.İçindeki ses çocuğun oraya gitmemesini söylüyordu Isabella bu yüzden çocuğa saçmada gelse bir koruyucu gibi oluyordu. “Affedersin ama birinci sınıf mirinci sınıf. Sınıfım önemli değil ki birileri bana bu rozeti verdi.Yani senin gibi büyük sınıf değilim ama sonuçta senin gibi SB’yım değil mi? Eh öyleyse bana ne olduğunu söyler misin? Yoksa bir şey orada, sen burada ne yapıyorsun?” Isabella artık oyun oynamaktan sıkılmıştı iyicede üşümeye başlamıştı.Titriyordu. "Tamam madem o kadar merak ediyorsun bakt agör o zaman" dedi bir kez titreme geçirmişti daha sonra çocuğun önünede yürümeye başladılar o önde O'Dwayne arkada biraz yaklaştılar ejderhalara sonunda Isabella biraz çalılıklar kaplı yerde durdu ve çocuğa eliyle orayı gösterdi. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Ptsi 28 Nis. 2008, 18:34 | |
| Bir Hayley'e bir gösterdiği yerdeki gördüğü tabloya bakıp aptal gibi bakındı. "Bir şey sorsam?" En sonunda gözlerini alev sütunları oluşturan dehşet verici yaratıkların manzarasından alıp kıza döndü. "Hadi ben şapşal olduğum belli, bana yapılan şakaları bile anlamıyorum." Hâlâ elindeki o aptal mektubu havada salladı. Sonra da o kağıt parçasını küçük parçalar halinde yırtıp attı.
"Buraya bunları... bu şeyi..." Manzarayı elleriyle havada çerçevelendirirmiş gibi işaret etti. "..buraya koyanlar..." Tam bu sırada çıkan kükremeyle sesi soluğu sustu. Buradan kaçmalıydı? Yoksa birazdan kabasında dahil akşam yemeğindeki bir kızarmış domuz gibi servise hazır olacağı geldi. Çalıların dibine çömelmiş olarak sanki o yaratıklardan kendince saklanıyor muydu, saçmaydı. Çünkü çalılar onu koruyamacağı aşikardı. Sadece etin yanındaki o garnitür gibi duracağı aklına geldi.
Gözünün önüne ağzına tıkılmış elmalı bir domuz sonra da kendisi gelince, başını öne eğip elleriyle Hayley'i daha da kızdırmamak için gülen yüzünü ovuşturdu. Bu esnada Hayley'den gelen endişeli seslenişe anlam veremedi. Ama içinden gelen komik dürtüye de engel olmadı. Ellerini yüzünden çektiğinde yüzünde acıklı bir ifade vardı.
"Hayley?" Kız ona sertçe ve küçümser gibi bakıyordu. "Ben altıma ettim..." Kızın yüzündeki ani değişim hoşuna gitmişti. Çöktüğü çalı dibinden kalktığı sırada kızın yüzündeki bakış, kendisinin kıkırdayan haldeki yüzünü görünce değişmişti. Kız sinirle onun sol omzuna vurunca geri çekildi. "Tamam ya vurma, anladım aptal bir Ravenclaw'ım..." Söyledikleri binası hakkındaki genel kanının tam tersiydi halbuki. Üstünü silkeleyip orada ağacın yanına geçerek, ağacın ardındaki kızıl ışıkların yarattığı dehşeti izledi. "Pekala berbat bir şakaydı. Kabul. Affedersin." Kız sinirden yüzü gerilmiş olarak tısladığında elini saçlarına götürüp karıştırdı. "Affedersin, ben... Evet, biliyorum... Ama bana bebekmişim gibi davranılmasını sevmiyorum. Neyse... Sanırım sen de benim buradan ufaktan uzaklaşmamı istiyorsun ve bu konuda bir şey demememi, doğru mu anladım?"
Kız sinir içinde onunla fısıldayan bir sesle konuşuyordu. Keiran'sa onun her söylediğinde annesinin acaba Hayley'in bedenine girip girmediğini merak etmeye başladı. Aynı onun gibi sakin gibi görünen ama her an parlayacak bir sinirle konuşuyordu çünkü. Keiran gözlüklerini çıkarıp iç cebine soktuğunda sol omzunu neredeyse çökertecek kadar ağırlığı hissettiğinde demin aklına gelen şaka neredeyse gerçek olacaktı. Hayley'e dönük olan bednei arkasındakini bilmiyordu. Kıza doğru baktığında onun da ağzı açık dona kalmış hali bir şeylerin ters gittiğini anlamasına yetmişti. Şimdi et işte Keiran! Out: Konuğumuz var. |
| | | Hayley Mireille Vance Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 219 Yaş : 29 Kan statüsü : Melez Galleon : 12285 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 26/01/08
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Çarş. 30 Nis. 2008, 00:45 | |
| Hay etrafına göz gezdirmeye başlamıştı inceledikçe endişelenmeye başlıyordu ama korkmuyordu bunu kendi de bilmiyordu ama git gide endişesi artığı için korkmuş gibi görünmeye başlamıştı.Keiran'a gösterdiği yerdeki ejderhalar gerçekten göz alıcıydı o kadar çok gürültü ve ses yayıyorlardı ki Hay onların yakının da olmak asla istemezdi.Çevresinde bir çok ağaç vardı Hay dikkatle bakmayı sürdürürken Keiran ejderhalara bakmaya devam ediyordu Hay hak veriyordu çocuğa oda ilk gördüğünde böyle olmuştu.Ama sonunda çocuk onlara bakmayı kesip Hay'a döndü "Bir şey sorsam?" Hay yüzündeki ciddiyeti hiç bozmadı aksine biraz daha katılaşmay abaşladığını hisstti. "Hadi ben şapşal olduğum belli, bana yapılan şakaları bile anlamıyorum."diye devam etti çocuk Hay ona bakmayı sürdürmeye devam etti.Aynı anda Keiran elinde ki sözde onun gönderdiği kağıdı yırtmıştı."Buraya bunları... bu şeyi...buraya koyanlar..." tam anda arkalarından bir ejderha kükremesi daha geldi Hay artık alışmıştı ama irkilmedende edemedi doğrusu.
Çocuk eğilip çalıların altına oturdu Hay Keiran'a bir kaç saniye baktıktan sonra tekrar ejderhalara döndü ama artık kafasın o konu değil daha önemli bir şeyler dolanıyordu örneğin burdan çıkmak gibi fakat buraya nerden geldiğini hatırlamıyordu ama fazla derinlerde olma ihtimalleride fazla değildi fakat Hay kafasını ejderhalara çevirip birkez daha baktığında kesin kanaat getirdi şuan Yasak Ormanın derinliklerindeydiler."Hayley?" Hay düşünüyordu acaba bu çocuk hiç susmazmıydı?Geldiğinden beri konuşuyor ve Hay'ın zaten bozuk olna kafasını daha beter bozuyordu.Elinde olmadan çocuğa sert bir şekilde baktı "Yine ne var?"dedi Hay sertçe, "Ben altıma ettim..." Hay yine elinde olmadan küçük bir kahka atmasına sebeb oldu çocuk ne kadar konuşuyor olsada bu durumda bile Hay'ın gülmesine sebeb olmuştu.Fakat çocuğun ayağa kalmasıyla herşey gün yüzüne çıkmıştı.Hay'ın yüz hatları tekrar aynı sinirli havaya geldi ve o sinirle Hay Keiran'ın sol omzuna bir yumruk indir. "Tamam ya vurma, anladım aptal bir Ravenclaw'ım..."Hay öyle düşünmüyordu ama şimdi konuşmak içinden gelmiyordu doğrusu fazla kurcalamamak için kafasını evet anlamında salladı. "Pekala berbat bir şakaydı. Kabul. Affedersin." Hay sinirli bir şekilde bir tane daha yumruk indirmek için hamle edcekti fakat daha kalkışmadan vazgeçti "Kabul ettiğine sevindim,Ravenclawlıların bu huyunu seviyorum doğrusu "dedi ve sinirli olan yüz hatlarını biraz düzgün hala almak için gülümseye çalıştı. "Affedersin, ben... Evet, biliyorum... Ama bana bebekmişim gibi davranılmasını sevmiyorum. Neyse... Sanırım sen de benim buradan ufaktan uzaklaşmamı istiyorsun ve bu konuda bir şey demememi, doğru mu anladım?" tam da düşündüğünü anlamştı Keiran fazla uzatmdan konuştu"Evet Keiran...Bir an önce burdan uzaklaşmanı istiyorum ama nasıl gideceğin hakkında hiç bir bilgim yok..." dedi çocuğun yüzünde ki somurtkan ifade Hay'ın glümsemesine sebeb olmuştu fakat Hay şuan başlarına gelenlerden çok habersizdi.
Keiran'ın arkasında bir beden belirmişti fakat arkası karanlık olduğu için bedenin kime ait olduğu seçmiyordu fakat henüz önemi yoktu herkes olabilirdi hemde herkes kafasında suletler oluşmaya başlamıştı hepside bir birinden korkunçtu fakat şuan kim olduğu değil burda olduğu önemliydi ani bir hareketle Keiran'ı arkasına aldı hatta biraz hızlı çekmiş olacak ki çocuktan bir inilti çıktı hemen asasını çekti ve karşısında ki sulete doğrultu ondan en fazla 2-3 saniye sonra Keiran'da aynı pozisfyondaydı fakat Hay Keiran'ı çekerken onun korkmuş oabileceğini anlamıştı ona yakın olduğundan da nefes alış verişinin çok hızlı olduğunu fark etti. ||Rp Out;Buyrun profesörüm sıra sizde...|| | |
| | | Wolfgang Q. Malfoy
Mesaj Sayısı : 63 Galleon : 12138 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 11/04/08
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Perş. 01 Mayıs 2008, 02:56 | |
| Mırıldandığı şarkıyı kesip etrafı dinledi Wolfgang. Çizmesi çıtırtılar çıkartırken uzun kahverengi cübbesi de yerdeki yaprakları etrafa savuruyordu yürürken sarı uzun saç-sakallı adamın. Yasak ormana giren Ravenclaw'lu oğlanı gören Wolfgang fark ettirmeden takip etmeye başlamıştı oğlanı. Oğlan derinliklere doğru ilerliyordu, dosdoğru çiftliklere doğru. Hah, çok güzeldi, fena enselenecekti ve Wolfgang bu okulda ağına düşürdüğü her yeni veletle biraz daha eğleniyordu. Tek eğlencesinin bu olduğunu itiraf etmek adama güç gelse de. Asasını çıkartarak sağ elinde çevirmeye başladı, diğer elini de ağzına götürdü.
"Şşşt..."
dedi refleks olarak yanında yavaş yavaş yürüyen Sibirya Kurdu'na Wolfgang. Köpek bir sincap görmüş ve hayvanın peşinden gitme belirtileri göstermeye başlamıştı. Ta ki sahibi tarafından uyarılana kadar, yapabileceği bir şey olmadığını düşününce köpek can sıkıntısı içinde etrafı koklayarak sahibini takip etmeye devam etti. Nereye varmaya çalıştığını merak ediyordu oğlanın Wolfgang, ufaklık buralarda ne yapabilirdi ki? Hiç mi duydmuyordu ejderhaların çıkardığı sesleri ya da duymasına rağmen birçok ahmağın yapacağı gibi bir anlam verememiş ve araştırmaya falan mı kalkmıştı? Wollf bu çevreleri kolaçan ettiğine memnundu, ne de olsa kendi sorumluluğu altında sayılırdı. Merlin'in Sakalı! İstemeden ne kadar çok sorumluluk lamıştı bu yıl, veletler, dersler...
Durdu Wolfgang, bir ağacın arkasından kendisi gibi durmuş olan oğlanı izliyordu. Bir ses daha uyduğunu düşündü ileride oğlanın olduğu taraftan. Daha iyi görmek için yaklaştı ve önündeki dalları biraz daha çekti. Kızıl saçlı bir Gryffindor'du bu seferki, saçları parlıyordu karanlıkta herhangi başka bir şeye oranla daha fazla... Ha ha, bir taşla iki bücür... Biliyordu oğlanın yalnız başına olmayacağını. Acaba romantik mide bulandırıcı bir buluşmayı mı bölmüştü? Eh, memnuniyeti kat be kat artardı herhalde o zaman.
Fısıldadıklarını zannederek tartışmaya başladılar şimdi de, Wolfgang ne konuştuklarını anlamasa da, zaten dinlemeye de hevesli değildi. Sadece gidip onları enselemek ve eğlenmek istiyordu o an, çocukca şeyleri dinlemek değil. Hızla ilerleyerek oğlanın arkasında belirdi, bu sefer saklanmaya falan çalışmamıştı. Girişi bir kere yeterince kan dondurucu olmalıydı veletler için zaten, az sonra olacaklar nasıl karşılanacaktı bilinemezdi. Kendisine bembeyaz suratla bakan kıza aldırmadan hızla oğlanın omzuna bastırdı eliyle, hızla ve zorla arkasına çevirdiği oğlanı. Kız da bir yandan çekmeye çalışıyordu oğlanı ama başaramamıştı. Wolf hızla asasını çekip Lumos büyüsü yaptığında çocukların şaşırdıklarını mı düşünmeliydi yoksa rahatladıklarını bilemiyordu.
"Vay vay vay, bücürlere bak Merlin." dedi homurdanarak ama bundan sonraki konuşması daha şiddetliydi. "Bu saatte burada evcilik oynamak için kimden izin aldınız ha?" Ürkütücüydü bağırışı, yani çocuklar için sadece. Köpeği de gelip arkasından havlamaya başlamıştı üstelik.
Yukardaki mesajı boşuna mı yazdım ben? Rp yazacaktım aynı mesajda biraz bekleyemedin mi? | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Paz 04 Mayıs 2008, 19:33 | |
| N’oluyor yaaaaa! Oyuncak bebek gibi, Gryffindorlu genç kızla artık arkasındaki neyse o tarafından kendisi çekiştirilip duruluyordu. Sona birden kendi ekseni etrafında çevrilmesinde sersemledi. Ne ulen bu? Karanlıkta görünen heybetli şeklin acaba bir insan yiyen yaratık olup olmadığını düşündü. Hani şu kitapta Rusya'da milleti arkadan saldırıp uzağa düşürenlerden olup olmadığını... Aniden çıkan ışık gözünü kamaştırmasıyla elleriyle gözlerini korumaya aldı. Çektiğinde ise... Aaaa! Prof. Malfoy! Keiran şaşkın şaşkın adama baktı. Adamın değişik tarzdaki sakalıyla enteresan geliyordi ona. Vikinglere benzetiyordu. Ama adamın hali elindeki asanın titreşen ışığında pekte hayra alamet değildi. Yanındaki Vance’a yan gözle baktı. Kızdan bir tepki gelmesini beklerken profesörün söyledikleri korku yerine sinirlerini tutuşturdu.
Evcilik? Kim ben mi? Hayatta olmaz. Hele ki Vance’la… Adamın söylediği onu sinirlendirmişti, başını öne eğip bakışlarını saklamayı tercih etti. Ayakkabısının burnuyla çimenleri tekmeledi. Kaybolmuştu, gezinmiyordu ki. Tamam kaybolurken geziniyordu. Offf! Vance doğru dönüp “sen söyle” der gibi baktı. Adama ne diyecekti ki... Aklına gelenleri söylerse onun kesin bunları saçmalık olarak nitelendireceğine emindi. Ya insan Sınıf Başkanıyken de mi ceza alırdı? O köpek irisi de hiçte sevimli bir davranış göstermiyordu. Kemik bulmuş gibi bakma!.. Bir yerden gaklama sesini duyunca başıyla kararmış ormandaki ağaçların tepesine doğru bakındı. Bree sen misin? Kuşa tutunup burdan kaybolsa ne güzel olurdu.
Vance bir şeyler söylediğini duyunca ona döndü. Kızın saçları hakikaten gece bile belli olan cinstendi. Asanın ışığında daha bir kızıl gibi görünüyordu. David’le mi buluşacaktı bu kız burada? Olamaz aşıkların randevusuna dalmıştı. Öööğğğ! İğrenç… Profesör ondan mı evcilik demişti? Hayley Vance ile evcilik oynamayı hayatta istemezdi, kız bir kere…. Aptal aptal düşündü. Neydi oğlum kız? Haşin? Huysuz? Sert? Tipim değil kardeşim... İçindeki ses hemen cevabı yapıştırdı beklemeden: Senin tipin ne ki?
Bu sırada arkalarında profesör gelmeden evvel baktıkları o alevleri ve sesi yeniden duyunca kafasını çevirdi. "Ejderha?!!" |
| | | Hayley Mireille Vance Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 219 Yaş : 29 Kan statüsü : Melez Galleon : 12285 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 26/01/08
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| C.tesi 10 Mayıs 2008, 20:07 | |
| Hay Keiran'ı ani bir şekilde arkaasına çektikten sonra onun arkasında ki büyük karartının kim olduğunu anlamaya çalıştı.Fakat fazla zaman geçmeden bunu öğrendi çünkü karartının sahibi asasından ışık çıkarmış onlara bakıyordu Hay kim olduğunu anlamıştı bu profesör Malfoy'du SYB profesörü.Hay ne yapacağını bilmiyordu hem seviniyor hemde üzülüyordu.Sevinmesinin sebebi burda yasak ormanın derinliklerinde tek başlarına olmamalarıydı en azından yanlarında bir profesör vardı fakat diğer yandan üzülüyordu çünkü yasak ormandaydılar ve sadece ikisi vardı izinleri yoktu ve yakalanmışlardı.Ama yakalanmış olamazlardı çünkü birşey yapmıyorlardı sadece kaybolmuşlardı yani öyle sayılırdı fakat burdan gitmek için bir girişim yapmamışlardı.Ama Hay'ın fazla düşünecek vakiti olmadı çünkü profesör Malfoy başlamıştı onlara bağırmaya.
"Vay vay vay, bücürlere bak Merlin"Hay ilk önce böyle konuştuğu için onun gerçekten profesör Malfoy olduğuna şaşırmıştı ama sonrasında gerçek olduğuna kanaat getirdi. "Bu saatte burada evcilik oynamak için kimden izin aldınız ha?"
Ne evcilik mi?Hay mı evcilik mi oynayacaktı hemde O'Dwayne ile.Hayatta olmazdı nasıl böyle düşünmüş olabilir ki profesör?Hem hadi oynadılar diyelim onlar bura yasak ormanda evcilik oynayacak kadar salak değildirler en azından Hay değildi.Hay hem şaşkın hemde sert bir tavırla Keiran'a baktı çocukta ona bakıyordu ve galiba onun konuşmasını istiyor gibisinden bir yüz ifadesş vardı Hay neden kendisi diye düşünmeden edemedi ama kafasında ki o herşeyi bildiğini zanneden ses yine konuşmaya başladı.Sen büyüksün...Sen daha iyi biliyorsun...Sen onu buldun...Nasıl çıkacağınızı iyi biliyorsundur...Ve sen daha iyi yalan söylüyorsun... Ne hayır yalan mı hayır neden o yalan söylüyormş ki kafasıyla cebelleşirken gözü yine Kei'ye kaydı o hala ona bakıyordu Hay artık konuşma vakti diyerek profesör Malfoy'a döndü.Yüzünde sert bir tavır vardı ilk kez böyle olmuştu.
"Profesör Malfoy...Ben yani biz kaybolduk...Ben göl kenarında yürüyüşe çıkmıştım sonra ayaklarım ben dos doğru buraya getirdi...Sonra O'Dwayne ile karşılaştık ve onları gördük-"eliyle ejderhaların olduğu yeri göstererek.Hemde düşünüyordu profeesör bu anlattıklarına asla inanmazdı hele ki anlatan olunca fakat anlattıkları doğru olsa bile düşündüğü gibi inanılacak yeri yokru sonra Keiran'a baktı ona yine ona bakıyordu Hay nedenikisininde ona bakmasında rahatsız olmaya başlamıştı.Sonra tekrar profesöre döndü artık konuşma sırası ondaydı. | |
| | | Wolfgang Q. Malfoy
Mesaj Sayısı : 63 Galleon : 12138 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 11/04/08
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Salı 13 Mayıs 2008, 19:07 | |
| "İlginç. Gerçekten çok ilginç bayan bilmem-ne." Adı önemli değildi, sormadı bile. "Demek bula bula burayı buldunuz kaybolmak için ikiniz birden, iki sınıf başkanı." Sakin bir tonda konuşuyordu, ama sinirliydi. "Hey, seninle konuşurken bana bak!" dedi Keiran'la bakışmaya başlayan kıza. Nefret ederdi karşısında böyle davranılmasından.
Çocuklardan nefret ediyordu, meraklı bakışlarından, şaşkın tavırlarından en çok da kendi etrafında saf saf dolanmalarından. Ne vardı sanki buradan uzak dursalar? Ama yok, boylarına poslarına bakmadan her şeyi irdeleyecekler, karıştıracaklar ve sonunda da mahvedeceklerdi. Yeniliğin kokusunu bir kere aldılar mıydı durduramazdınız onları. Merlin adına!
Bir an sakalını sıvazlayarak öğrencileri süzdü kısık gözlerle, "Ee, söyleyin bakalım binalarınızdan kaç puan gitsin? Sevgili sınıf başkanları?" Ürkmüş bir halde birbirlerine bakan öğrencilerin itiraz etmelerini bekliyordu Wolf ama çekindikleri her hallerinden belliydi. "Ya da ceza... Zaten kulübemde sizi bekleyen birsürü iş var, güzel olurdu. Sizin gibileri de olmasa benim işlerim tek başına bir ev cinine kalacaktı. yarın öğleden sonra bekliyorum sizi..." dedi sahte bir sıkkınlık ifadesiyle.
"Şimdi, ejderha yemi olmak isteyenler kalabilir. Ben kulübeme dönüyorum." dediktek sorna yavaş adımlarla kulübe yönüne yürümeye başladı. Köpek de tembel tembel arkasından ilerliyordu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Cuma 16 Mayıs 2008, 16:40 | |
| Keiran ceza lafını duyunca balon gibi söndüğünü hissetti. Yine miiii.... Ama o gerçekten de kaybolmuştu. Kaybolsan da ceza cezadır mantığı vardı anlaşılan... Profesörün gitmek üzere döndüğünü görünce hemen Hayley'e baktı. "Ben onunla gidiyorum." Hızla söylediği laftan sonra profesörün arkasına doğru hızlı adımlarla onu yakalamaya çalıştı. Adamı kaçırırsa sanki bir daha şatonun yolunu bulmazmış gibi gelmişti ona. Ejderhaları zaten meraklısı değildi. Okula dönmek daha önemli geliyordu ona. Ne olur, ne olmaz... Zaten bu cezayı babasına bildirdiklerinde adam ona iyi bir çığırtkan yollardı herhalde. Offff...
Sıkıntıyla kendiyle homurdanırken yanından yürüyen köpek irisine baktı. "Senin baban seni ısırır mıydı? Benimki ısırıyor... Yok öyle dişiyle değil.. Diliyle... Benim yaptığım şeyleri duydukça hababam mektubu döşüyor. Eve dönmek istemiyorum hani nerdeyse..." Kendi kendine bir köpekle mırıldarak sohbet etmenin acaba deli olduğunun göstergesi olup olmadığını düşündü. "Sen şanslısın... Sahibin var. Offf... Sende mi gidiyorsun..." Köpeğe mırıldarak konuşurken o da kendisine bir an bakıp sonra sahibinin peşinden yürümeye devam etti.
Bir köpek bile beni adamdan saymadığına göre bende var bir şey... Derin derin iç çekerken artık görünen şatonun ışıklarına baktı. Bu sırada profesörün kulübesinin önünde durmuş baktığını fark etti. Adama iyi geceler demesi gerektiğini düşündü. Tam ağzını açıyordu ki Profesör ondan hızlı davranmıştı. Keiran da "İyi geceler efendim" diyerek onu başıyla selam verdi. Yatağıma gitsem iyi olacak. Karnı da açıkmıştı. Eğer büyük Salon'da yiyecek brişey kalmdıysa mutfağa uğrasa fena olmazdı. Karnı gurulduyordu. Kendisine dik dik bakan hayvana da selam vermeyi ihmal etmedi. "Dinlediğin için sağol. İyi geceler..." |
| | | Stefania Valérie Bécaud Seherbaz
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 684 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12071 Ekspresso Puanı : 3 Kayıt tarihi : 28/05/08
| Konu: Geri: |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| Ptsi 25 Ağus. 2008, 22:50 | |
| Rp zaman aşımına uğradığı için Kilit + Arşiv | |
| | | | |-|Keşfedilmemiş Yerler|-| | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |