Claire yalnız başına Göl Kenarı'na doğru yürüyordu sessiz ve sakin adımlarla.Bir yandan düşünüyordu Hogwarts'a daha yeni gelmişti fakat yine de bir türlü arkadaş edinememesi onu üzüyordu.Özellikle Slytherinli çocuklardan nefret etmişti.Ne kadar bencil,kendini beğenmiş,kötü ve ukalaydılar.Tam da Claire'in sevmediği özellikleri taşıyorlardı.O an Claire sarı saçlarına çeki düzen vermek istedi fakat bugün saçları o kadar bakımlı değildi.Sonlara doğru biraz kabarmıştı sanki.Bu kabarıklığı elinden geldiğince bastırmaya başladı tabii fakat düzleştirici kadar etkili olamadı.Mavi gözleri yeşil ve Hogwarts kadar ihtişamlı olan ormanı süzdü.Ne kadar da güzeldi...Hep böyle yerleri görmüştü rüyalarında.O kadar yalnızlık çekmesine rağmen tek umuduydu böyle yerler ve sonunda gerçeğe dönüşmüştü.İşte şu anda yürüyordu.Rüyasında yürüdüğü gibi yürüyor,yere düşmüş sarı ve kurumuş yapraklara elinden geldiğince az basmaya çalışıyor hatta onlarla oyun oynuyordu.Bazılarının üstünden atlayıp geçiyor,bazılarını ayağıyla itip koşuyordu.Uzun gözlerine düşmüş kahkülleri görmesine engel olduğu için Claire onları bir hamleyle geriye attı.Bu saatte hiçbir profesör ya da bir yetişkinin kendisini görmesini istemiyordu çünkü morali bozulurdu.Birisinin gelmesini istedi fakat kimsenin gelemeyeceğini biliyordu.Zaten yatakhanede dursa olmuyordu sanki.Bu karanlık ormanda şimdi yalnız bir başına kalmıştı.Üşümeye ve korkmaya başladı..