Dennise, Ash ve Vanessa gizlice ortak salondan cikmislardi.Koridorlarda Vanessa`ya güvenerek rahatca ilerliyordu.Kiz nede olsa sinif baskaniydi.Ayrica Ash Elw`e nedenini bilmedigi bir güven duyuyordu.Ravenclaw ortak salonunun kapisindan gecerken, birden ortaya atlamis cocuga, Ash fark etmeden ona beden kilitleme büyüsü yapmis, yaptigini cocuk yere düstügünde fark etmisti.Oradan oldukca hizli bir sekilde ayrilmak icin kosustururken 3. katta Hufflepuff`li iki cift ile karsilasmislardi.Ash kenara cekilip, Vanessa ve Dennise`in yaptiklarini gülümseyerek izliyordu.Ciftler kacarken, onlarda oradan uzaklasmaya baslamislardi.
Simdi 4. kata gelmiserdi.Buraya daha önce gelip gelmedigini bilmiyordu Ash.Karanliktan birsey görünmüyordu.Bir süre sonra az önce yaptiklarindan söz edip, gülüstükten sonra ileride bir ses duyup, birden durmuslardi.
"Hey kim var orda?"
Ash, Dennise`in yanindaki duvara panik ve korkuyla yapisti.Karsi duvarda Vanessa vardi.Ash ona:
"Hadi oyala sunu!"
dercesine isaretler yapsa da, kiz yerinden kimildamiyordu.
"Siz de kimsiniz,bu saatte gezmenin yasak olduğunu bilmiyor musunuz?"
"Flependo!"
"Bu ne cüret bana nasıl saldırırsınız!!"
"Petrificus totalus"
Hizla gelisen olaylardan kendisini anca toparlayan Ash cocuga asasini dogrultup:
"Dilkilit."
diye mirildanmisti.Vanessa`da büyüsünü yaptiktan sonra:
"Bu bir sınıf başkanı.Bunu bulup ne olduğunu öğrenebilirler.Sıkı bir hafıza büyüsü yapalım.Hiç bir şey hatırlamaz.Unuttur!"
Ash sinsi sinsi siritirken arkalarindan duyduklari ses üzerine asasini söndürdü digerleriyle birlikte.Bir süre dinledikten sonra profesör oldugunu anladiklari kisiden kacmaya baslamislardi.Vanessa`nin sesiyle irkilmisti Ash:
"Saklanmamız gerek"
O sirada karanliktan göremedikleri kapilardan birini acip iceri girdiler.Kapiyi kapatip, bos olan odayi gezmeye basladilar.Ilerdeki pariltidan süphelenince, asalarini cikartmislardi.Ama bir süre sonra karşılarındakini görünce asalarını indirdiler..
Kocaman,altın bir çerçeveyle kaplı bir ayna karşılarında duruyordu.Dennise kalakaldı.Hiç böyle büyük bir ayna görmemişti.Üstünde ilginç yazılar vardı.
"Niye boş bir sınıfa ayna bırakmışlar ki! Hımm...Çok da görkemliymiş.!"
Ash oldukça sessizdi.Aynaya yaklaştı. "Bu sıradan bir ayna değil" Eliyle aynanın kenarlarına dokundu.Yavaşça mırıldandı. "Bu bir Kelid aynası!"
Vanessa gözlerini kocaman acmisti.Dennise ise anlamadigini belli eden bakislar ile karsilasan gözlerini devirerek konusmaya devam etti Ash:
"Görkemli bir aynadır. Pençeye benzeyen iki ayak üstünde, süslü yaldızlı çerçevesiyle tavana kadar uzanır. Tepesine de boydan boya bir yazı işlenmiştir:"Kelid stra ehru oyt ube cafru oyt on wohsi. " yani; "senin sadece yüzünü değil, kalbinin derinliklerinde yatan arzuları da gösteriyorum ”der.
Dünyanın en mutlu insanı, Kelid Aynası'nı sıradan bir ayna gibi kullanan insandır, ona bakınca kendini olduğu gibi görür.
Kelid Aynası yüreklerinizin derinliklerinde yatan tutkuları, istekleri gösterir. Fakat bu ayna insanı doğrulara götürmez. Gösterdiklerinin gerçek olmadığını bilmeyenler onun önünde eriyip gitmişlerdir ya da akıllarını kaçırmışlardır.
Aynaya bakıp düşler dünyasına dalıp gerçek dünyayı, yaşamayı unutmak doğru değildir.
Bu nedenle cok tehlikeli.Dogrusu delirmek istedigimi söyleyemem."
Ona bakan saskin gözleri:
"Hogwarts hikayesi, büyülü esyalar, büyüler ve anlamlari kitabindan."
diye cevapladi.