Kavga

Sen.. sen çok değişmişsin Eleanor!

-Evet Eleanor çok değişmişsin.. Rachel'da Eleanor gibi yılan misali tısladı.Ne yaptığının farkında değildi.

Rachel onaylarcasına Lizz'e baktı.Gerçekten Eleanor çok değişmişti.Eskidende kavga ederlerdi bunu kimse inkar edemezdi ama böyle değildi.Barışırlardı.Gülerlerdi.Oynarlardı,eğlenirlerdi.Eleanor tam anlamıyla büyümeye başlayınca huyları ve inandığı şeylerde değişmişti.Bunun nereye kadar süreceğini kestiremiyordu.Daha ne kadar kaldırabilirdi tüm aile bilmiyordu..

"Ah.. Hayır, hayır, hayır! 'Herkesi' değil canım.. O sadece kendini öldürebilir!" O da nesi Lizzie sinirleniyordu mu ne?ama sorun şuydu ki Eleanor Liz'i ağlatamayacak gibiydi.Çünkü Liz'in güç kaynağı olan ikizi Rachel yanlarına gelmişti.İkizi..Aslında onlara ikiz demek imkansızdı.Rachel turuncuya dönük saçlara sahip mavi gözlü bir kız iken,Liz siyah saçlı siah gözlü Rachel'e göre biraz daha yuvarlak suratlı bir kızdı.

"Kimse ölmeyecek canım tamam mı." Rachel belki de ruhsal bir açıdan Liz'den farklıydı daha dayanıksızdı.eleanor gözlerinden birkaç damla yaş aktığına yemin edebilirdi. "O kadar emin olma Rachel..Belki de sevgili baban ölmüştür bile ha!Kim bilir bunu.." Rachel'in yüzündeki ifadenin ekşidiğinin farkındaydı Eleanor.Liz'de ona bakıyordu iki kızkardeş birbirlerine güç veriyor gibiydi. Annen hakkında senin bile kanını donduracak şeyler söyleyebilirim.Emin ol bundan çekinmem.
Gene annesine laf atılmıştı Eleanor'un aslında tüm bu kavgaların sebebi annesine atılan laflar değil miydi.eleanor annesine bağlı bir kızdı ve ona laf edilmesine dayanamazdı."Ooo..Gerçekten mi Rachel..O bir yandaşçı tabiki korkutucu şeyler yapacak..Önüne çıkanları yok etmesi oldukça doğal!" Eleanor'un sesinden çıkan cümlelerde kendini beğenmişlik egosunun tavan yaptığı belliydi.Belli ki *sevgi pıtırcıkları* olan kuzenleri için bugün güzel birgün olmayacaktı

"Ovv.. Peki annen azkabana geri gittiği zaman sen ne yaparsın 'kuzucuk'?" Kuzucuk mu..Bu da neydi şimdi?Bir lakap mı..Eğer öyleyse kesinlikle Eleanor'u kızdırmışa benziyordu. "Ah yapma Liz senin babanda bir kaçak unuttun galiba! Üstelik o Azkaban'a gitsede gitmese öldürülecek.Onu ya bir Ruh emici öpecek..Yada bir karanlık taraf yandaşçısı tarafından affedilmez lanetle büyülenecek..Her iki koşulda da sadakatsız baban ölecek belkide ölmüştür ha..!Eğer öldüyse bugünü kutlamamız gerekecek.Sonuçta bir zavallı daha ortadan kaldırılmış olacak!" Doğrulardı bunlar..Lizzie'nin babası her an ölebilirdi kim bilir belkide ölmüştü...Eleanor tüm bunları söylerken yüzündeki sırtış hiç eksilmemişti.

Eleanor önce "Sen.. sen çok değişmişsin Eleanor!" diyen Liz'e ardından " Evet Eleanor çok değişmişsin" diyen Rachel'e baklı.büyük payda haklıydılar Eleanor değişmişti.. Karakteri,ruhani tavırları hepsi değişmişti. Eskisi gibi iyimser biri değildi. Artık o *başına buyruk* biriydi. *Şeker kız*'dan *Asi Bayan'a* dönüşmüştü Eleanor..Ama ondaki bu değişiklikleri Rachel ve Liz'in görmesinin asıl sebebi binalarıydı. "Eğer Slytherin olsaydınız,hiçbirşey değişmezdi!" diye tısladı Eleanor.

Liz başını salladı. Bu kadarı fazlaydı. Daha fazla konuşmak istemiyordu. Eleanor babasını anımsatarak nereye gelmeye çalışıyordu? Liz babasının konudan çıkması için babası hakkında konuşulanlara vecap vermedi.. "Eğer Slytherin olsaydınız,hiçbirşey değişmezdi!" Liz biraz duraksadı. Bir cevap düşündü. "İkimizde benim hangi tarafta olduğumu biliyoruz. Eleanor! Herşey o aptal şapkanın yüzünden!" dedi Lİz suçu şapkaya atarak. Bu laf belkide hazır cevap değildi ama ortamı belki yumuşatabilirdi.
Liz küçükkende böyle birşeyin olduğunu hatırlıyordu. Hatta birbirlerine girmişlerdi. Yine ölücek 'baba' ve kaçak 'anne' konusuydu. Liz bunu binaya seçilmeden önce düşünüp düşünüp gülüyordu. Ama şimdi.. Şimdi herşey farklıydı! Bu aklına geldiğinde yüzünce minicik bir tebessüm belirdi ama hemen yerini öfkeye bıraktı..

Ooo..Gerçekten mi Rachel..O bir yandaşçı tabiki korkutucu şeyler yapacak..Önüne çıkanları yok etmesi oldukça doğal!

-Ben o kadar emin değil Eleanor..! İnan değilim..! Belkide Slytherin'li arkadaşların bile senden...!Boşversene..

Lizz tamda Rachel'ın beklediği tarzda konuşmuştu.Eleanor annesi hakkında konuşulmasından nefret ederdi.Hemen taaruza geçeceğinden emindi Rachel.Babası hakkında söyleyeceği hiçbir sözü umursamayacaktı.Onu sadece kuzeni olduğu için dinleyecekti.

Ah yapma Liz senin babanda bir kaçak unuttun galiba! Üstelik o Azkaban'a gitsede gitmese öldürülecek.Onu ya bir Ruh emici öpecek..Yada bir karanlık taraf yandaşçısı tarafından affedilmez lanetle büyülenecek..Her iki koşulda da sadakatsız baban ölecek belkide ölmüştür ha..!Eğer öldüyse bugünü kutlamamız gerekecek.Sonuçta bir zavallı daha ortadan kaldırılmış olacak!" Doğrulardı bunlar..Lizzie'nin babası her an ölebilirdi kim bilir belkide ölmüştü...Eleanor tüm bunları söylerken yüzündeki sırtış hiç eksilmemişti.

Rachel'ın tamda beklediği gibi olmuştu.Bu sözleri duymamış gibi konuşmaya başadı:"

-Öyle mi dersin..! Yerinde olsam Eleanor o kadar emin konuşmazdım..!Biliyorsun ki sevgili kuzenim annen yanında olmayınca ne olacağını biliyoruz..!Belkide sende onu bir daha göremezsin ne dersin?

Eğer Slytherin olsaydınız,hiçbirşey değişmezdi!

-Ahh Eleanor saçmalıyorsun...! Cesaretimiz ağır bastı diye Slytherin'e seçilmedik hepsi bu.Hem o binada olmak istemezdim.Birkaç korkakla başedemezken orada hepsi korkak olan bir binayla başedemem..Binan hakkında böyle konuşuyorum ahh kusura bakmıyorsun değil mi?

Rachel'ın tüm sözleri alaycı ve iğneleyici bir hal almıştı.Eleanor o gerçek kuzenimiydi emin değildi.

Rachel inadına konuşuyordu.Lizz'in ne söyleyeceğini bilmiyordu.Biraz duraksamıştı.Cevap düşünüyor olmalı diye düşündü.Sonunda konuştuğunda:"

İkimizde benim hangi tarafta olduğumu biliyoruz. Eleanor! Herşey o aptal şapkanın yüzünden"
-Ahh Lizz...! Böyle cevap beklemiyordu.Lizz'e karşı saldırıya geçti.

-Sen dedi..Koca bir pisliksin tamam mı? O babamızı öldürecek Lizz..En değerli varlığımızı ya sen ne yapıyorsun..Ona yataklı ediyorsun..Sen Gryffindor'un yüz karasısın tamam mı? Keşke kardeşim olmasaydın...Babamızın öleceğini bile bile..!

NE dediğinin farkında değildi.Diline geleni söylemişti.Lizz'i kırdığının farkında değildi belki.Ama haketmişti.Hemde daha beterlerini.

"Ahh Eleanor saçmalıyorsun...! Cesaretimiz ağır bastı diye Slytherin'e seçilmedik hepsi bu.Hem o binada olmak istemezdim.Birkaç korkakla başedemezken orada hepsi korkak olan bir binayla başedemem..Binan hakkında böyle konuşuyorum ahh kusura bakmıyorsun değil mi?" Rachel'de mi yapıyordu aynısı..Liz'in yaptığı hataya ikizi de mi düşmüştü.İki kardeş eleanor'u delirtmek için szöleşmiş gibiydi.Binasına ve annesine laf eden bu iki kardeş iyi bir cevabı hak ediyordu. "Gryffındor binasındakilerin çok mu cesur olduğunu düşünüyorsun Rachel? Asıl bir avuç ahmak, kendini kahraman zanneden ayak takımı tüm büyücüleri Gryffindor'da...Her olaya *pat* diye dalıp,burnunu sokan tüm bulanıklar orada..O ezik binada..!"

"İkimizde benim hangi tarafta olduğumu biliyoruz. Eleanor! Herşey o aptal şapkanın yüzünden!" Eleanor'un yüzündeki gevrek gülümseme yavaşça silindi.Liz hangi taraftaydı gerçekten?Asi, şımarık ve hazır cevap Lizzie nasıl oluyordu da Gryffındor binasına seçilmişti.Seçmen şapka böyle bir hatayı yapabilir miydi? Öğrencisini yanlış binaya koymuş olabilirdi.Ama yo..Seçmen şapka yanlış(!) karar vermiş olamazdı...Eleanor tam Liz'e cevap verecekti ki Rachel'in sesi yankılandı. "Koca bir pisliksin tamam mı? O babamızı öldürecek Lizz..En değerli varlığımızı ya sen ne yapıyorsun..Ona yataklı ediyorsun..Sen Gryffindor'un yüz karasısın tamam mı? Keşke kardeşim olmasaydın...Babamızın öleceğini bile bile..!"
inanılması güç fakat gerçekti.Müthiş ikizler *sevgi pıtırcıkları* Lizzie ve Rachel birbirine mi düşmüştü.Bu olmazdı.Yani en azından olması güçtü ama Eleanor bunu başarmıştı. "Siz ikinizle uğraşak vaktim yok!İki zavallıdan başka birşey değilsiniz.." diye bağırdı Eleanor.

Liz herşeyi şaşkınlıkla izledi. Keşke hiç hogwarts'a seçilmeseydi.. Keşke hiç büyümeseydi. Rachel ona karşı saldırıdaydı. Eleanor'da Liz'le kavgayı kesmiş gibiydi. Liz başını salladı. "Asıl ben sizin gibi iki ahmakla boşa vakit öldürüyorum!" diye bağırdı. Ve arkasını döndü. Ellerini pencere pervazına koydu. İkisinide dinlemek istemiyordu. Zaten Eleanor'a sinirdi. Rachel.. Biricik ikizinin hakaretleri birbirini kovalıyordu. İkisiyle de konuşmak istemiyordu. Kavga son bulmalıydı..

Bir avuç ahmak he Elenor tamamen yanılıyorsun...Bir avuç ahmak senin rüyanda bile yapamayacağın şeyleri yapar..!Eleanor ona vakit harcadığını söylerken büyük bir zafer kazandığını vurguluyordu.

Asıl ben sizin gibi iki ahmakla boşa vakit öldürüyorum!

Ahmak haa Lizz..! Asıl ahmak olan sensiz..Babamızı öldürecek Lizz..Lord Voldemort..!Ve sen ona babamızı öldürdüğü için hizmet edeceksin aferin koca bir aferin Lizz..Böyle devam et..Çocuklarınıda bunu öğütle..! Babanızı öldüren kişiye hizmet edin..!

Çaresizce etrafa bakındı.Şuan bayılabilirdi.

"Asıl ben sizin gibi iki ahmakla boşa vakit öldürüyorum!" Liz yorulmuş gibiydi.Hem Eleanor ile kavga etmiş hem de ikizi Rachel'le atışmıştı.Bugün onun için iyi geçmiş sayılmazdı.Eleanor ise Liz'in aksine mutluydu.Onu sinirlendirmeyi,üzmeyi başarmış amaç edinmediği halde ikiziyle birbirine düşürmüştü.Küçüklüğünden beri imrendiği bu ikilinin kavga etmesi elbette ki işine gelirdi.

"Bir avuç ahmak he Elenor tamamen yanılıyorsun...Bir avuç ahmak senin rüyanda bile yapamayacağın şeyleri yapar..!"
Eleanor Rachel'e cevap vermek için ağzını tam açmıştı ki,Rachel Lizzie'yi hakaret bombardımanına tutmuştu.Karanlık yandaşçısı bir Gryffındor..Kim inanırdı ki buna..Hemde Liz'in babası bu durumdayken.. "Lordun adına sakın sakın ağzına alma Rachel!"

Koridordaki öğrenciler bu üçlünün yanından geçerken meraklı gözlerle onları süzüp,aralarında birşeyler mırıldanıyorlardı.Dumbledore ailesinden tutup,Gryffındor-Slytherin mücadelesine kadar kafalarında binbir türlü *düşünce* oluşturup yanlarındakilere aktarıyorlardı.Bu oldukça rahatsız edici bir durumdu.Eleanor neyi bekliyordu ki?Zafer onundu..Liz'in dayanıcak gücü kalmamıştı.Rachel ise neredeyse olduğu yere yığılacaktı.

"Acınası bir haldesiniz.Gryffındorlusunuz diye kendinizi kahraman mı zannettiniz?..Yazık size!" Oldukça aşağılayıcı bir sesle sıraladı cümlelerini Eleanor..Ardından gene suratına o *sinir bozucu* sırıtışı yerleştirdi.

out:Tamam

Lordun adına sakın sakın ağzına alma Rachel!"

Lord'unun canı cehenneme tamam mı Eleanor..!Binalarımızın araya girmesi izin verdiğine inanamıyorum zaten..! Sen böyle değildin..İyimserdin.Sen iyiydin.Birbirimizin zayıf noktalarına hücum etmketen bıktım tamam mı?Ben seni seviyordum Eleanor.Annenide senide.Sen tatlıydın.Ne biliyim işte...!

Etrafına boş boş bakındı.Eleanor ve Lizz ne yapmaya çalışıyordu.Eleanor'un annesinin azkabana gitmesinde Lord'unun hiç payı yok muydu? Ya Lizz o koca pislik babasının onun yüzünden öleceğini ya da bilmeseler bile ölmüş olabilceği onun yüzündeyken ne yapmaya çalışıyordu?

Acınası bir haldesiniz.Gryffındorlusunuz diye kendinizi kahraman mı zannettiniz?..Yazık size!" Oldukça aşağılayıcı bir sesle sıraladı cümlelerini Eleanor..Ardından gene suratına o *sinir bozucu* sırıtışı yerletirdi.

Kahraman filan zannetmiyorum.Ama senden cesaretliyim ben yinede bilmiyorum Eleanor..!Gryffindor'a seçilmek istemedim ama binamdan memnunum..!

Yine etrafa bakındı.Koridor hala kalabalıktı.

Out: Ashley niye gittin 2'ye 2 olurduk =/ Neyse..

Liz yanlızca dinledi. Konuşmak istemiyordu. Ama o zaman korkmuş gibi olucaktı. Uzun bir süre arkasını dönmeden pencereden baktı. Bir taraftanda dinliyordu. "Ahmak haa Lizz..! Asıl ahmak olan sensiz..Babamızı öldürecek Lizz..Lord Voldemort..!Ve sen ona babamızı öldürdüğü için hizmet edeceksin aferin koca bir aferin Lizz..Böyle devam et..Çocuklarınıda bunu öğütle..! Babanızı öldüren kişiye hizmet edin..!" Liz birşey demek için ağızını açtı ama konuşmadı.
Eleanor Rachel'e laf atıyordu. Liz Rachel'le tartışmıştı ama yine de dayanamadı. "Acınası bir haldesiniz.Gryffındorlusunuz diye kendinizi kahraman mı zannettiniz?..Yazık size!" yeter! Bu bardağı taşıran son damlaydı. Bardağı geçmiş sürahi olmuştu resmen. "Eleanor! Kendini bir şey sanıyorsun. Ama sen yanlızca zavallı birşeysin!" dedi sinirle. Saldırıyı bırakmış savunmaya geçmişti. Kendisi yeni bir konu açmıyacaktı. Yanlızca söylenenlere karşılık vericekti.
Saçlarını küçük bir el darbesiyle arkaya attı ve Rachel'e 'özürdilerim' bakışı attı. Artık taraf değiştirmenin vakti gelmişti. Sonuçta işin içinde babası vardı.
Kavga artık sıkıcılaşmıştı. Ya da yanılıyordu..
"Lord'unun canı cehenneme tamam mı Eleanor..!Binalarımızın araya girmesi izin verdiğine inanamıyorum zaten..! Sen böyle değildin..İyimserdin.Sen iyiydin.Birbirimizin zayıf noktalarına hücum etmketen bıktım tamam mı?Ben seni seviyordum Eleanor.Annenide senide.Sen tatlıydın.Ne biliyim işte...!" Liz gözlerini açtı. Kaşlarını kaldırdı. Şaşırdığında böyle yapardı. Rachel çok sinirlenmişti. Kesin!.. Yoksa kolay kolay sinirlenmezdi. Ama sinirlendiğinde de patlardı.. "Rach.." dedi ama Rachel konuşmaya devam etti. "Kahraman filan zannetmiyorum.Ama senden cesaretliyim ben yinede bilmiyorum Eleanor..!Gryffindor'a seçilmek istemedim ama binamdan memnunum..!" Liz pencerenin önünden çekildi. Koridor da hızlı adımlarla yürüyüp, daireler çiziyordu. Merdivenlerin yanına geldi. Düşünüyordu. Kavga son bulmalıydı ama nasıl? Yine bir tur dönmek istedi ama.. Evet.. Ayağı kaydı. 'pat pat pat!'.. merdivenler de kavgadan sıkılmış gibiydi. Liz'i aşağıya kaydırdı. Liz'in canı acımıştı. Hem de çok. Yürüyemiyordu ve sağ ayağını oynatamıyordı. Kırmış olabilir miydi? Başını öne eğdi. Eleanor ve Rachel'in gelmesini bekledi..

Out: Biraz adrenalin katalım diy mi

Geçmişi ört pas edebilmek kolay mıydı?İnsanın en masum yıllarını,en temiz duygularını yaşadığı yılları unutması kolay olabilir miydi?Kaç *güçlü* karaktere sahip kişi bunu başarabilirdi.Yaşanılan tatlı, belki *acı* olayları unutmak,geçmişe sünger çekebilmek her ne söz konusu olursa olsun imkansızdı.

Lord'unun canı cehenneme tamam mı Eleanor..!Binalarımızın araya girmesi izin verdiğine inanamıyorum zaten..! Sen böyle değildin..İyimserdin.Sen iyiydin.Birbirimizin zayıf noktalarına hücum etmketen bıktım tamam mı?Ben seni seviyordum Eleanor.Annenide senide.Sen tatlıydın.Ne biliyim işte...! Bunu kabullenmek zordu.Kaç insan kaç yandaşçı bu lafları yutabilirdi.Bu kadar çok kafa tutup Rachel'in bu dediklerini yutmak , insanın gururuna dokunurdu herhalde.. "Gördün sevgili kuzenim nasıl değişmişim?Siz evde sevdiklerinizle birlikteyken ben kaçak ailemin peşindeydim.Beni sevmeyin tamam mı!O lanet sevginize de size de ihtiyacım yok!.." Fazlasıyla uzamaştı bu olay..Zafer(!) bayrağını göndere çekmişti Eleanor daha neyi bekliyordu ki.

"Kahraman filan zannetmiyorum.Ama senden cesaretliyim ben yinede bilmiyorum Eleanor..!Gryffindor'a seçilmek istemedim ama binamdan memnunum..!" Gene Rachel'in sesi yankılandı koridorda..Eleanor kalabalık koridiora çemkirdi "Defolun burdan sürüngenler! " Bu yüksek sesten *tırsan* öğrenciler hızla koridorda ilerledi.Açık pencereden yavaşça bir rüzgar esti ve Eleanor'un pembe kahküllerini savurdu.Daha ne için uğraşacaktı ki eleanor.Buradaki işi *şimdilik* bitmişti.

"Pat!" O da nesiydi.Eleanor ani bir refleksle sesin geldiği yere doğru baktı.Düşen kimdi?Ooo bu Summer'ın ta kendisiydi.Eleanor Liz'in düşmesini *tınlamışa* benzemiyordu. "Layığını buldun ahmak!" diye tısladı Liz'e..Ardından arkasını dönüp,uzun koridordan uzaklaştı.

Gördün sevgili kuzenim nasıl değişmişim?Siz evde sevdiklerinizle birlikteyken ben kaçak ailemin peşindeydim.Beni sevmeyin tamam mı!O lanet sevginize de size de ihtiyacım yok!..

Seninde canın cehen... Devamını getirmedi bu fazla ağır olurdu.Eleanor iyi biriydi bunu anlayacaktı.Değişmişti ama bu değişim uzun sürmemeliydi.Sinirle Lizz'e baktı.Ama özürdilerim bakışı atınca yumuşadı.Ona doğru kafasını salladı.Bende özürdilerim.Lizz durduğu yerde durmuyor dolanıyordu.Bir ara merdivenlere doğru yönledi.Büyük bir pat sesi geldi.Lizz kesin düşmüştü.Hemen oraya koştu.Kalkmasına yardım etti.Eleanor oralı bile olmamış uzaklaşmıştı.

-Ahh Lizz sakarsın kabul et..! Dikkat et daha kötü olacak..Tamam bana tutun..!

Dikkatle elini sırtına dayattı.Revire gitmeleri gerekiyordu.

-Revire gidiyoruz Lizz..! İtiraz yok..!

Karanlık koridorun kilitli kapıyla bittiği yerdeki bankta oturdan David, Dumbledore'ların kavgalarını duyuyordu. Birisinin Slytherin'li olması, David'in Gryffindor'lu veya hangi bina olsa onu tutacağı anlamına gelse de, Gryffindor'dan tanıdığı Summer, çok ileri gitmişti ve Karanlık Lord'dan bahsetmişti. Buna karşılık Slytherin'li kız da aşağı kalmamak için o da Karanlık Lord'la ilgili bir şeyler söyledi. Bu, David için bardağı taşıran son damlaydı. Sonuçta bir sınıf başkanıydı ve o Gryffindor'lu uyarmak zorundaydı, bu onun göreviydi. Hızlıca karanlık koridorun en ücra köşesinden kalkarak Dumbledore'ların bulunduğu bölüme geldi ve:

"Summer! Sen kim oluyorsunda Fransızca Karanlık Lord ile ilgili bir şey söylüyorsun hea?! Hele sen Slytherin'li., ben sizin ona önem verdiğinizi sanırdım, böyle ağızında dolaştırıyorsun! Şimdi ikinizde şu Lord muhabbetini kesin! Yoksa sizin için iyi olmaz!"

dedi ve gözleriyle ordaki üç kızı süzdü. Eklemek istediği bir şey daha vardı:

"Sakın Fransızca birbirinizle takalaşmayı düşünmeyin! Çünkü Fransız biliyorum ve yakalarsam çok kötü olur!"

dedi. Kendini böyle lanet bir konuya bulaştırmıştı. Lord'muş! Bu konuda ne işi vardı ki? Bir Gryffindor'lunun ağzında bu kelimenin dolaşması iğrenç geliyordu ona. Kendini berbat bir batağa batmış gibi hissediyordu...

OuT:David karışmasan xD

Out: Bu benim görevim. Kimse, hele de bir Gryffindor'lu, Lord'u ağzında sakız gibi dolaştıramaz!