Wendy, henüz yeni geldiği için, şöyle bir etrafa göz atmaya karar verdi.Böylece, bir kaç dakikalığına uzandığı yataktan kalkıp tembelliğine bir son vermesi için bir bahane bulmuştu.
Ortak salondan, çıktığında, nereye gitmesi, ne yapması gerektiğini bilmez bir haldeydi.İlk görülmesi gereken yer, içerisimiydi yoksa dışarısımıydı?
Böylece kapı ağzında bir kaç saniye kararsız bir şekilde durdu.Ancak, bahçenin güzelliği onu yanına çekiyor gibiydi.Böylece, ilk görmesi gereken yerin bahçe olduğuna kanaat getirip dışarıya çıktı.
Göl manzarası, kesinlikle muhteşemdi.Ablasında burayla ilgili bir kaç övgü almış ama o kadarda takmamıştı.Şimdi ise, kesinlikle anlattığı kadar olduğunu görebiliyordu.Göl, rüzgardan dolayı hafif hafif dalgalanıyor, içinde balıklar gibi yüzdüğü görülebilen bir çok deniz yaratığı görünüyordu.Leylek gibi kuşlar,balık bulma umuduyla suya iniyordu.Ve artık hafif hafif batmaya başlayan güneşten gelen ışınlar suyun üzerinde onlarca renge dönüşüyordu.
-''Gerçekten çok güzel.Ah, Annika sen haklıydın,kesinlikle muhteşem!''
Ayakları suyun içinde, bir kaç dakika orada durup gölü seyretti.Ancak, üşümüştü.Sudan çıkması lazımdı.İlk günden şifayı kapmayı istemiyordu.
Yeni biçilmiş gibi görünen çimlerin üzerine oturdu.Yanından iki,üçlü gruplar halinde insanlar geçiyordu gülüşerek.Wendy insanların mutlu olduğu bir yere geldiğini düşünerek kendi kendine gülümsedi.Ellerini diz kapaklarının üzerinde birleştirdi ve gülümseyerek gölü izlemeye devam etti.
out:henüz hiç kimseyi tanımıyorum, bu yüzden isteyen bir kişi gelebilir.