Avril ve Hayley, uzun bir aradan sonra, bu gün baş başa konuşma kararı almşlardı.İkisinin dersleri, ödevleri, buna bir süre engel olmuştu, ama bu gün dilediklerince konuşabileceklerdi.
Avril, yemekten geldikten sonra, yatakhaneye çıkıp üzerini değiştirecekti.Eşofman gibi bir şey giymişti sabah, ama artık böyle dolanmak isteği sona ermişti.
Yatakhaneden giyinik bir şekilde çıktıktan sonra, Hay ile buluşacakları boş sınıfa doğru yürümeye başlamıştı.Spor ayakkabıları hızlı hızlı inip kalkarken, içeride kimselerin olmamasını umuyordu.
Büyük kapıyı ittiğinde, içerisinin sandalyeler, masalar ve tahta dışında tamamen boş olduğunu görüp gülümsedi.Kalabalık ortamlardaki sohbetler, özel olmaktan çıkıyorlardı çünkü.
Giydiği şey, hayli büyük olan mavi bir tişörttü.Kısa kollu görünümündeydi ama kolları dirseklerine değin uzanıyordu.Üzerinde koyu mavi yazılar vardı yanlamasına.Bu tişört, ağabeyinindi ama, Avril tabiri yerindeyse alıkoymuştu bu mavi tişörte.
Altındaki köt canını yakacak derecede sıkıyordu, ama Avril bunu kotun yeni yıkanmış olmasına bağlıyordu..Kaşları birden çatıldı, başka bir olasılık gelmişti aklına.Acaba kilomu almıştı? Yok canım olamazdı, gayette dikkat edyordu yemeklerine
-''Ayyh'' diyerek göbeğine doğru eğildi.Bir yandan da elleriyle yokluyordu
-''Acaba sabahları yediğim iki kase mısır gevreğini kessemmi ki? Tüh ya, keşke dün iki tabak et yemeği yemeseydim, kilo almışım bal gibi..Off''
Ağlamaklı olmuştu.Birkaç kilo almak, bir ay çikolata ve mısır gevreğinden uzak kalmak demekti.Tekrar öfleyerek en öndeki sıraya oturdu