Hikaye Oyunu

Misafir

Oyun çok basit ve eğlenceli bana göre. Umarım seversiniz sizde. Oyuna göre, üstteki kişinin yazdığı RP tarzı, kısa hikayeyi devam ettiriyorsunuz, sürüp gidiyor bu. Tabii lütfen abartıya kaçmayın bu hikaye yazma konusunda. Asmak, kesmek gibi God-Mode olaylarına girmeyin fazla. Ayrıca çokta uzun olmasın. Neyse ben kurguyu başlatıyorum. Sizlere kolay gelsin

O'Dwayne, düşünceli görüntüsü ve mavi rengin hakim olduğu cüppesinin üzerinde parlayan rozeti ile göl kenarındaki bir ağacın dibine çökmüş, hülyalı bakışları gölün üzerinde gezinirken, duruşunu hiç bozmayacakmış gibi bir görüntü sergileyerek dinleniyordu...

Misafir

Ani kararla gidip göle girme isteği çoştu. Kendine hakim olamadı ve balıklama atlamadan evvel ayakkabıları ile gömleğini çıkarmayı akıl etti.

(anlamadım ben mi yazacam , napıyoz. Rolling Eyes

)

Misafir

Out: Yok, hikayedeki her kimse artık. Onu yönetiyorsun. İlla adı geçen kendini yönetmek zorunda değil yani. James'i de yazsam bişiler uyduruyosun..

Su güzeldi.. Öğlenin neşesi yüzme isteğini daha bir arttırıyordu. Ama bir an sonra ne olduysa olmuş, göl kenarındaki koca ağaçlardan biri, Ravenclaw'lı çocuğun üzerine devrilmeye başlamıştı. Ne oluyordu!

out:ne oluyor ya

Evet gerçekten sihirli(!)bir şeyler oluyordu. Ağaç aniden yerinden sökülmüştü. Keiran koşa koşa ilerlemeye başladı. Gözleri nereye gittiğini görmüyordu. Sonra pat!

Misafir

Keiran çarpışmanın etkisiyle gölden çıkıp ne zaman koşmaya başladığını düşündü. Ve kendini acaba Muggle araştırmaları dersinde Prof. Johnson'un izlettiği Bugs Bunny adlı o muggle çizgi filmin içine mi girdiğini düşündü. Ne oluyordu ona Merlin! Galiba uyuya kalmıştı ve bu bir rüya idi. Kafasını silekeleyip kendini çimdikledi.

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştu. Bir ağaca çarpmıştı ve kafasının etrafında o Muggle'ların Twetty dedikleri sarı kocakafalı kuştan on onbeş tanesi uçuyordu...

Misafir

Derken ummadık bir şekilde müdire, kızgın bakışları Keiran'ın üzerinde göl kenarında belirmişti. Ne çabuk oraya gelmişti?
Göle doğru yaklaştıkça daha da sinirleniyor gibiydi.

"Neler oluyor burda Bay O'Dwayne?" diye sert bir ses tonu ile çocuğa seslenmişti. Onun ne suçu vardı şimdi!...

baslik gerilere dusmus biraz..

Neler mi oluyor ? Ne..Ne yaptim ben ya ? Mudireyi cok az gormustu ve gormeyi umdugu bir yer degildi. Hala basinda ucusan kuslarin etkisiyle de cift goruyordu sanki . Iki mudire mi var ? Bakislarini yere cevirirken kendine gelmeye calistigindan mudireyi yanitlamamisti bile..

Misafir

Keiran ayağa kalkar ve yakınında duran kişilere bakar. Onlarda sessizce ona bakıp yanına gelirler. Eller üst üstte konurken çember oluşturulur.. Sözler söylenir. Müdürün bakışları altında dağılınır sessizce.

Lucy ortama gelmiştir. Keiranı iter. Yine yerini karıştırdığını söyleyip gider. Keiran göl kenarında herkesin dağılması üzerine tek başına kalmıştır. Bu sırada gölün fokurdadığını görür.

Keiran iyice afallamıştı. Bunun gerçek olmadığı konusunda kendisini ikna etmeye çalıştı ancak baloncukların daha da büyüdüğünü gördü. Sanki göl kaynamaya başlamıştı. Korkuyla oturduğu yerde gerilemeye başladı...

Gölün içinden çıkan pulllu derilere sahip deniz halkı savaşa giden bir ordu gibi hogwarts'ın ana girişine doğru ilerllemeye başladı. Fakat o sırada ...

Fakat o sırada...deniz halkından biri nefesini tutarak yerde şaşkınlıkla onlara bakan Keiran'ı farketti. Keiran korkuyla oturduğu yerde geri geri gitmeye devam ediyordu. En sonunda bir ağaca dayanarak ayağa kalktı.

Denizhalkından, onu farketmiş olan biri üstüne doğru gelmeye başlamıştı bile. Zaten hâlâ başı dönen Keiran, bu korkunun üstüne yere yığılıverdi. Başında duran Deniz adamı ve yerdeki Keiran'ın görünümü her nasılsa başka kimse tarafından farkedilmemişti.

Deniz adamı bir süre şaşkın bir şekilde çocuğa baktıktan sonra ani bir kararla onu kaldırıp tekrar göle doğru yürümeye başladı. Göle bir iki adım kalmıştı be birazdan büyük ihtimalle boğulaacaktı Keiran..