Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Kazara

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Daphne Zoe Launy
Son Dakika Editörü
Daphne Zoe Launy


Kadın
Ruh hali : Kazara 43772825vu8
Mesaj Sayısı : 1162
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12457
Ekspresso Puanı : 7
Kayıt tarihi : 21/12/07

Kazara Empty
MesajKonu: Kazara   Kazara Icon_minitimePtsi 16 Haz. 2008, 00:02

can sıkıcı günlerden biri dahaydı işte. en azından, avril böyle düşünüyordu. ne profesörler ders işliyor, ne de heyecan verecek bir şey oluyordu. tam tersi, okuldan ayrılan profesörler ve öğrencilerle beraber okul hepten boşalmış gibiydi. zaten, ortalıkta görünen kaç profesör vardı ki? sıkıntılı sıkıntılı, ne yapacağını bilmez bir şekilde dolanıyordu koridorlarda. belki göl kenarına inerdi. ya da kütüphaneye gidip bir kitap okurdu. ama kütüphane, kapanmış olabilirmiydi? ne de olsa madam pince artık yoktu.
hiç fark etmeden, yer değiştirmeyi seven merdivenlerden birine çıkmıştı. merdiven yer değiştirince, dalgınlığın verdiği ani bir korkuyla geri çekildi. o sırada, yumuşak bir şeye basmıştı. canlı bir şeye!

-''aaah'' diye küçük bir çığlık atan bir kız sesi geldi arkasından. avril, ne olduğunu anlayarak, utanç içinde arkasına döndü.
bir merdiven yukarısında olan bir kız vardı. irkilerek çekilince yanlışlıkla kızın ayağına basmış ve canınını yakmıştı
-''oh, özür dilerim, gerçekten istemeyerek oldu''


out: caps lock çalışmıyor o yüzden büyük harflerle yazamadım kusura bakmayın. anlaşmalı bir rp dir dalmayınız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aurore Eulalie Arceneau

Aurore Eulalie Arceneau


Kadın
Ruh hali : Kazara 42446019ix9
Mesaj Sayısı : 1077
Yaş : 30
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12207
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 08/03/08

Kazara Empty
MesajKonu: Geri: Kazara   Kazara Icon_minitimePtsi 16 Haz. 2008, 00:43

O günlerde hayat bir başka boştu sanki... Günler geçmek bilmiyor gibiydi. Zihnini annesinden uzaklaştıracak hiçbir şey kalmamıştı sanki o dünyada. Başını çevirdiği her yer bomboştu sanki; sırf onu annesini düşünmeye, hayattaki en utanç duyduğu şeleri düşünmeye itmek için. Bunca senedir onu hiç etkilemeyen bir şey, büyüdükçe en büyük sorunu haline gelmişti; öyle ki artık tek düşünebildiği şey o olmuştu. Yanında ona destek olan kimse yoktu; zaten olması da beklenemezdi, zira kimseye söylememişti bunu. Söyleyemezdi de. Asla! Ama geçen günler acısını daha da arttırıyor, dayanılmaz hale getiriyordu. Brooke, ne zaman patlayacağını merak eder hale gelmişti sonunda.

Günlerin giderek daha da acımasız olmaya başladığı bir pazar günü, belki de haftalardır -dersler hariç- çıkmadığı yatakhanesinden çıkmaya karar verdi. Çünkü yatakhane ona bir nevi hastane gibi görünmeye başlamıştı. Hastanedden tek eksiği, yatakların arasında gezinen şifacılardı. Brooke kendini hızla yatakhaneden dışarı atarken yatağının üzerindeki mektup gözüne takıldı; o mektup orada bırakılmayacak kadar önemliydi. Mektubu cüppesinin kenarına sıkıştırırken zihni bir an her şeyden uzaklaşmış gibi oldu, ardından hepsi geri geldi. Bütün sıkıntıları... Brooke nasıl olup da boğulmadığını merak ediyordu, bütün bu olayların içinde. Son günlerde ruh gibi gezinen biri olup çıkmıştı, belki gerçekten de bir ruh olmuştu. Derin bir nefes çekti içine. Belki kendini muggle akıl hastanelerinden birine kapatmalılardı.

Ayak sesleri boş koridorda yankılanarak yürüdü öylesine; gizlenmiş kapılardan birinden geçti, merdivenlerden indi. Önüne bile bakmıyordu artık, boştu her şey, bomboş... Bir merdivenden daha iniyordu ki, vücudunun alt kısmında bir yere acı saplandı aniden. Sendeledi, hemen arkasındaki bir hileli basamağın içine gömülüyordu az kalsın. Ani bir sinirle, adeta çıldırmışçasına bir çığlık koparttı; ama çığlığı bile kulağına öyle hafif geliyordu ki! Yanı başında kendisinden büyük görünen bir kız durmuş konuşuyordu. Ama Brooke onu duymadı bile. Kızgındı. Kıza olmasa bile bu kızgınlığı, yine de birine patlamak, bir yandan da ağlamak istiyordu. Kendini yavaşça az önce üzerinde durduğu basamağa bıraktı. Artık yaşamak istediğinden emin değildi. Uğruna yaşadığı hiçbir şey kalmamıştı geriye. Hiçbir sevgisi kalmamıştı artık kimseye verecek... Oturdu, dolu dolu olan mavi - yeşil gözleriyle önüne bakmaya çabaladı. Kulağında bir kadın sesi vardı, bağırıyordu:
"Beni anlamıyorsun!" Annesinin sesine bir başkasının sesi de karışıyordu sanki. Ama o daha ne olduğunu anlayamadan kesilmişti sesler, artık sessizlik hakimdi her yere...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
Daphne Zoe Launy
Son Dakika Editörü
Daphne Zoe Launy


Kadın
Ruh hali : Kazara 43772825vu8
Mesaj Sayısı : 1162
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12457
Ekspresso Puanı : 7
Kayıt tarihi : 21/12/07

Kazara Empty
MesajKonu: Geri: Kazara   Kazara Icon_minitimePtsi 16 Haz. 2008, 00:50

Bir ayağa basınca beklenmeyecek bir tepki; kız olduğu yere bırakmıştı kendini. Ne yani, kızın canı onu kendinden geçirecek kadar yanmış mıydı? Hayır, bu çok zordu, o denli şiddetli basmamıştı ki! Başka bir şey olduğunu düşünerek kaşlarını çattı. Kızla göz göze gelebilmek için yavaşça aşağı oturan Avril, zor da olsa kızın gözlerinin dolu dolu olduğunu fark edebildi. Kıza teselli edici bir şeyler söylemek istiyordu, fakat ne olduğunu bilmiyordu. Boğazındaki ses her kelimeyi havaya savurtacaktı kızın kulaklarında, yani kız umursamayacaktı bile. En azından, Avril böyle duyumsuyordu

-''Şey, canım, iyi misin? Ne olduğunu anlatırsan belki sana yardımcı olabilirim''

Karşısında ağlayan çocuğunu teselli etmeye çalışan bir annenin şefkatli sesiyle konuşmuştu. Kızı tanımıyordu, kimdi, neyin nesiydi? Ama bunu umursadığı pek söylenemezdi. Şu an istediği tek şey, yaşama sevincini yitirmiş gibi merdivene yığılan kızı bu duruma getirenin ne olduğunu öğrenmekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kazara
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: