|
| Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Ptsi 23 Haz. 2008, 15:11 | |
| Anon ilk günü olduğu için ziyaretçi girişinden girmeye karar vermişti. Sonuçta odasının nerede olduğunu bile bilmiyordu! Eski, pis bir Muggle sokağında belirdi. İndiği nokta ne yazık ki burada yaşayan bir sokak hayvanı tarafından pislenmişti. Anon içinden bir küfür salladı. Kimseye görünmeden, hızla, parçalanmış kırmızı telefon klübesine girdi. Üzerindeki cüppeyle bir Muggle'a görünmek istemiyordu. İşinin ilk gününe zaten çok iyi başlamıştı! bir de Bir Muggle'a unutturucu yapmaya niyeti yoktu. Asasını çıkarıp ayakkabısına doğru salladı ve ayakkabısını faili meçhul pislikten temizledi. Paçalarını da kontrol ettikten sonra ahizeyi kaldırdı ve bilindik tuşları tuşlamaya başladı. Otomatik, kulakları tırmalayan ince sesli bir cadı, monoton bir şekilde konuşmaya başladı.
"Sihir bakanlığına hoşgeldiniz! Lütfen adınızı ve işinizi söyleyin." Anon sakin bir şekilde: "South Anon Icevita, Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Başkanı." diye cevap verdi. Kadın istifini bozmadan "Teşekkürler" diye yanıtladı. Sonra kırmızı telefon klübesi bir anda yere doğru batmaya başladı. Klübe tam olarak batmadan önce bir kedi geldi ve Anon'un az önce bastığı yeri koklamaya başladı. Anon bu sahne karşısında, karanlığa tamamen gömülmeden önce bir küfür daha savurdu. Sonra toprağın içinde ilerlemeye başlayan klübede, iki eliyle çantasının sapını sıkıca kavrayarak bekledi. Altın ışık demetleri gözlerini kamaştırdığı sırada; "Sihir Bakanlığı iyi günler diler!" diye bir ses duyuldu ve kapı ağzına kadar açıldı. Anon'u bir anda heyecan kaplamıştı. Atriyum dışında hiçbir şeyi görmüyordu. Oraya odaklanmıştı hızlı adımlarla Atriyum'daki adama doğru yürüdü. Adam başını kaldırıp rozetini sordu. Anon şaşırdı çünkü bakanlıktakiler rozet almazdı ki! Sonunda bakanlık kıyafetini giymediğini hatırlayarak içinden sinirlice güldü. "Evet bir de ilk iş gününde Bakanlık'tan atılmam eksikti. "
Atriyum'daki adama dişlerini göstererek gülümsedi. Masum ama aynı zamanda otoriter bir şekilde "Bugün benim ilk günüm. Ben... Yeni Ticaret Standartları Kurulu Başkanı'yım. İsmin South Anon Icevita!" Atriyum'daki adam, belli belirsiz bir panikle "Çok özür dilerim Şey ben sizi... cüppeniz yüzünden..." Anon ufak bir kahkaha patlattı. "Tamam önemli değil! Ofisime nasıl gidebilirim?" Rahatlayan adam "Pardon efendim!" dedi derin bir solukla. "Lütfen bana Anon de!" İnsanlar arasındaki statü farklarını pek sevmezdi. Herkes Anon'un gözünde aynı derecede önemliydi. Herkes toplumu ayakta tutan yapının bir taşıydı.
"Peki Efendim." Anon boğazını temizledi. "Şey... Pardon Şuradan ilerleyin ve asansörlere binin. 5.katta ineceksiniz. Sonra koridor boyunca yürüyün; koridor sola dönünce ikinci kapı!" Anon "Teşekkür ederim" dedi ve hızla ayrıldı. Asansörün önüne gelince döndü ve arkasından bakan adama gülümsedi. Asansörün kapısı açıldığı sırada adamın ismini sormadığını hatırladı. Bir daha ki karşılaşmalarında ilk yapacağı şeyin bu olacağına karar verdi. Asansöre girdi; henüz sabahın erken saatleri olduğu için asansörde yanında bir kişi daha vardı. Nazikçe gülümsedi. 7. kata geldiklerinde adam indi ve içeri bir kaç not süzülerek içeri girdi. Sonra 6.katta bu notlardan 3 tanesi hızla çıktı. Yeni bir tane giriş yaptı. Ano, asansör 5.kata geldiğinde, kapı açılır açılmaz, bürosunun adını duymayı beklemeden indi; arkasından 3 not daha geliyordu. Ofisler henüz boştu. Birden arkasındaki notlardan biri önüne geçti. Anon, odasının kapısını açarken not kendinden önce odaya daldı ve boş masasının üstüne yorulmuşcasına kendini bıraktı. Anon çantasını meşe masanın üstüne bıraktı ve arkasına dönüp odaya baktı.
Karşısındaki duvarda devasa bir dünya haritası vardı. Bir takım oklar İngiltere'den başka ülkelere çıkarken, bazılarıda aynı şekilde İngiltere'ye geliyordu. Oklar renk renkti. Anon bunların büyük olasılıkla bir kaç gün içinde gerçekleşecek ithalat ve ihracatlar ve hangi ülkelere yapılacağını gösterdiğini düşündü. Anon haritaya iyice yaklaştı. Her ülkenin önemli yolları haritada gösteriliyordu. Aynı zamanda her ülkedeki Sihir Bakanlığının, Uluslararası Ticaret Standartları Kurulu'nun başkanının küçük vesikalık bir resmi altında da ismi ve bildiği diller yazıyordu. Cidden çok harika bir haritaydı. Anon otomatikman ismine baktı. Altın sarısı renklerle "South Anon Icevita/İngiltere" yazıyordu. Resim olarak da inci gibi dişlerinin hem gururlu hem de utangaç bir şekilde gösterdiği, parlak koyu yeşil gözlerinin de hoş bir şekilde parladığı son fotoğrafı vardı. İsminin altında da daha küçük bir puntoyla 10 yabancı dil yazıyordu. Hemen haritadaki diğer isimlere baktı. Birkaç tanıdık isim gördü. Ama Kanada, A.B.D, Çin, İspanya gibi ülkelerde en az 15 dil konuşan kurul başkanları görünce biraz morali bozuldu. En az dil bilen başkanlar; Sudan, Vietnam, Mozambik, Uganda ve Haiti; 3 yabancı dil biliyordu. O sırada İngiltere'de bir hareketlilik oldu. Anon'un resminin altından minyatür bir süpürge yavaşça Hindistan'a doğru olan yolculuğuna başladı. Anon cüppesinin cebinden asasını çıkarıp süpürgeye dokundu o sırada bir kadın sesi:
" 10.000 adet geniş boy, gümüş kazan incelendi, onaylandı ve dağıtımına başlandı. Alım noktası; Hindistan: Yeni Delhi , İlgili Yetkili: Arcun Baladeva " dedi. Anon hemen kafasını Hindistan'a çevirdi. Resimde beyaz dişleri parlayan kafasında sarığı olan 30 yaşlarında bir adam kendisine bakıyordu. Anon haritaya biraz daha baktıktan sonra odasını incelemeye devam etti. Yandaki duvarda ise sürekli değişen büyücü para kurları bulunmaktaydı. Anon gidip pencereyi açmaya karar verdi. İçeri giren temiz havayı içine çekti ve manzaraya baktı. Anon farketti ki yandaki diğer pencerede Sihir Bakanlığı'nın Atriyum'una bakıyordu. Şöminelerin içinden bir anda beliren büyücü ve cadı toplulukları telaşla ofislerine doluşmaya başlamıştı. Anon pencereden uzaklaştı. Odasında hiç çiçek olmadığını farketti. Anon bir bitkibilimcinin oğlu olarak yeşillikleri çok seviyordu ama ne yazık ki polen alerjisi bunu yüksek oranda da engelliyordu. Bu yüzden genellikle polensiz, yeşil bitkileri odasında bulunduruyordu. Odasına en kısa zamanda bir kaç Bombai bitkisi almayı kafasına koydu. Sonra yarısı boş kitaplığı gözü takıldı. Gidip, çantasını açtı ve içinden sözlüklerini ve "Sihirsel Ticaret Hukuku" kitabını çıkardı. Sözlükleri iki geniş rafa ancak sığdırabildi. Sonra da 3. rafta sağda tarafta bulunan dar bir boşluğa "Sihirsel Ticaret Hukuk"unu yerleştirdi ve uzaklaşıp kitaplığa baktı. Raflarda hala bir kaç boşluk vardı ama Anon onların da zamanla dolacağını biliyordu. Gözüne kırmızı bir kitap takıldı: "Küresel ve Uluslarası Sihirsel Protokollerde Büyücülerin İzlemesi Gereken Altın Yollar."
Anon zaten bunları çok iyi biliyordu. Ama yine de üst rafa uzanıp, ağır kitabı çıkartıp göz atmaktan kendini alıkoyamadı. Bir kaç ülkedeki selamlaşmaları resimli olarak gösteren bir bölüm yanında, Birkaç vücut dili ile ilgili bir sözlük bölümü de vardı. Anon kitabı kapatıp yerine koydu. Sonra çantasından parşömenleri çıkarıp çekmecelerine yerleştirmeye başladı. Birkaç çekmece sihirle kilitlenmişti. Anon "Alohomora" dedi ama açılmayınca bunların ancak belirli yetkilerle açılacağını düşündü. Bunları öğrenmek için Sihirsel İşbirliği Dairesinin başkanıyla konuşması gerektiğini biliyordu. Sonra içinde tüy kalemler bulunan keseyi çıkardı ve mürekkeplerle beraber tüy kalemlerini masaya dizdi. En son da aile fotoğrafını çıkarıp masanın en güzel köşesine yerleştirdi. O sırada odasına giren notu hatırladı. Notu açıp okumaya başladı. Not bir hoşgeldin protokolüydü. Notu düzgünce katlayıp açık çekmecelerden birine tıktı ve kendine sıcak, limonlu bir çay bulmak için odasından ayrıldı.
En son South Anon Icevita tarafından Çarş. 25 Haz. 2008, 11:26 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Salı 24 Haz. 2008, 18:33 | |
| Anon'un sokakta bir anda belirmesiyle bir gürültü koptu. Anon hemen kafasını gürültünün geldiği noktaya doğru çevirdi ve asasını hemen çöp ve üstüste yığılmış koli topluluğuna yöneltti. Bu sefer arkasında bir gürültü dizisi koptu. Bu ikinci gürültü üzerine, az önceki gürültünün kaynağı kedi fırlayıp Anon'un bacakları arasından geçti. Kedi hızlı bir deparla, Anon'un bozduğu büyü sonucu yere düşen bitki saksılarının yanından dolandı ve sokağın sonunda kayboldu. "Kaç tabi seni küçük pislik!" diye düşündü Anon. Bütün sinirleri gerilmişti ve hepsini kediden çıkarmak istiyordu. Dün dışkısı, bugün gürültüsü... Acaba yarın ne olacak diye düşündü ister istemez. Yeni işine başladığından beri başına gelmeyen kalmamıştı. Kendini Muggle komedi filmlerindeymiş gibi hissediyordu.
Hışımla döndü ve derin bir nefes aldı. Tek tek bitkilerin saksılarını onardı. Şimdi halletmesi gereken bu bitkileri bakanlığa nasıl sokacağıydı! Buharlaşma engeli yüzünden direk bakanlığın içine buharlaşılamıyordu. Tek yol bu küçük amazon ormanıyla o eski telefon klübesine sığmaya çalışmaktı. Birkaç tanesini klübenin zeminine yerleştirdi. Geri kalanlara dönüp "Mobiliarmus" dedi ikinci defa. Havaya kalkan bitkiler asansöre sığıştı. Sonuncusu da girince; kapıyı, içinde aile kütüphanesinden aldığı bir düzine kitap bulunan, sihirle genişletilmiş çantayla kapattı. Sonra elini bitkilerin arasında çıkarıp ahizeyi kaldırdı ve Sihir Bakanlığı'na girmek için gerekli olan günlük formaliteleri yaptı. Kadının sorularına cevap verdikten sonra küçük ormanıyla beraber batmaya başladı. Klübe yolculuğunu tamamlayıp, kapılar açılınca; Anon sert bir hareketle asasını ileri doğru salladı. Bu komut karşısında sihirin etkisindeki bitkiler asansörden Atriyum'a doğru uçuşa geçti. Anon, yaşlı bir Bakanlık cadısının kafasına çarpmasına ramak kalan bitkileri, asasını sallayarak durdu. Kadın çok pis bir bakışla Anon'u süzdü; sonrada saksıyı eliyle ittirdi ve geçip gitti. Anon saksıları indirdi ve klübenin zeminindekileri sihirleyip öncekilerinin yanına koydu. Sonra üçüncü kez "Mobiliarmus" deyip arkasındaki ormanla beraber asansörlere doğru yürümeye başladı. Atriyum'da zaten yeterince kargaşa yaratmıştı. Atriyum'daki güvenlik görevlisi dünkü adam değildi. Anon, o kadar sinirli, ciddi ve emin görünüyordu ki görevli, Anon'a yaklaşmaktan korkmuş gibiydi. Anon adamın yanından geçerken "Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu" diye hırladı ve asansörlere doğru yürümeye devam etti. Asansöre gelince dünkü gibi boş olmadığını gördü. Yanındaki insanlarla asansöre binmesinin imkanı yoktu o da arkasını dönüp yeşil ordusuyla beraber merdivenlere doğru yürümeye başladı. Merdivenlerden çıkan insanlara "Pardon ...İzninizle ... Affedersiniz... Kafanıza dikkat edin bayan!"
3 katı böyle indikten sonra tanıdık koridora geldi. Hızla koridoru geçip, sağa döndü ve 2.kapıyı açıp içeri girdi. Bitkiler odaya girince kimseyle uğraşmamak için kapıyı kapattı. Geniş meşe masasına yaslandı ve derin bir nefes verdi. Sonra küçük iki bombai ağacını masaya, geri kalanları odanın doğu köşeisne yerleştirdi. Çin'deyken bir Feng Shui uzmanıyla tanışmıştı ve bir kaç ufak şeyle hayatını düzene sokabileceğini söylemişti. Kendisine göre işe de yaramıştı. Çünkü artık Bakanlık'taydı. Çatlak Kazanda'ki odasını da Feng Shui'ye göre döşemeliyim diye düşündü. Sonra siyah çantasını açıp aile kütüphanesinden aldığı kitapları, odadaki kitaplığın boş yerlerine yerleştirdi. Masasına oturdu. Masasında Türkiye'den gelmiş bir mektup vardı. Anon mektubu açtı ve mektubun Türkçe yazılmış olduğunu gördü. Çok dil bilmenin kötü yanıda buydu! Herkes, eğer karşı taraf kendi dilini biliyorsa haberleşmeyi, kendi diliyle yapıyordu. Anon'a göre haberleşme, nezaket gereği karşı tarafın diliyle yapılmalıydı. Zaten Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları'nın İncelik Kuralları'nda da bu böyleydi.
"June 23, 2008 Mr. S. Anon Icevita International Magical Trading Standarts Department
Dear Icevita; Thank you for request for information concerning our flying-carpets. I am enclosing our latest brochure and sales order form with this letter. (Including our sales terms and unit prices)
If you choose to confirm, please contact us.
As our carpets are quite popular, we can not keep them in our stocks for long. Please be sure to provide us your expected delivery dates for our products you choose. We will do our very best to provide them to you in the due dates.
Thank you again for your interest in our flying-carpets. If you have any question, please feel free to contact me directly. Looking forward to hear from you.
Sincerely, Mustafa Sertkaya International Magical Trading Standarts Department Turkey Magic Ministry"
Anon mektubu bırakıp, broşürleri incelemeye başladı. Sihirli Ulaşım Dairesi için istenen uçan halıların formları gelmişti. Bu mektubun önce Sihirli Ulaşım Dairesi'ne gitmesi, oradakilerin istedikleri uçan halıları seçmesi gerekmekteydi. Sonra buraya gelip, kararlarının onaylatılması ve siparişin verilmesi gerekiyordu. Ama Türkçe bildiği için, anlaşılan ilk ona göndermişlerdi mektubu. Normalde, Sihirli Ulaşım Dairesi'nden birinin Anon'a gelip sorması gerekmekteydi ama Anon bu mektubun Bakanlık'takilerle tanışmak için iyi bir fırsat olduğuna karar verdi. Bu yüzden, mektubu tercüme etmek için rahat sandalyesinden kalkıp, üst katın merdivenlerine doğru yöneldi. | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Perş. 26 Haz. 2008, 13:17 | |
| "Au revoir, Monseiur Doré"
Anon, son derece şık, zarif ve süslü döşenmiş Fransız Bakanlığı'ndaydı. Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu'nun Fransız başkanının odasında, rahat ve değerli taşlarla ince bir şekilde süslenmiş, az önce oturduğu sadalyesinden kalktı ve meslektaşının elini sıktı. Göz alıcı cilalı parkelerin üzerinde o bilindik sesi çıkararak yürüdü ve geniş, ceviz kapının altından yapılmış tokmağını tutup açtı. Kendini yol boyunca muhteşem şaheserlerle çevrilmiş, kırmızı halılı koridorda buldu yine. Uzun koridorda şık, altın levhalara bakarak Fransız Sihir Bakanlığı'nın holüne doğru yürümeye başladı.
"La Entrée" yazısını görünce sağa döndü. Bu koridor, herbiri Fransız bayrağının renklerinde mühürlenmiş, altın renginde zarf taşıyan perilerle doluydu. Son derece gösterişliydiler. Fransızların gösteriş merakını herkes bilir diye düşündü Anon. Perilerin arasından geçerken Fransa'dan dün aldığı haute couture tarzda siyah resmi cüppesi altın rengi tozlara bulandı. "Şapşal şeyler" diye mırıldandı. Asasını çıkarıp salladı ve parlayan tozların hepsi kayboldu. Sonunda hole inen geniş, mermer basamaklara gelmişti. Basamakları tek tek indi. Devasa çıkış kapısına bakıp iç geçirdi. Paris'te rüya gibi birkaç saat daha geçirmek için neler vermezdi ama zaten 48 saate yakın buradaydı. Dün toplantısı erken bitince hemen kendini Chapms-Elysées'e atmış ve bir sürü alışveriş yapmıştı. Birkaç dostuna da hediye almayı ihmal etmemişti. Yüklü miktarda da Galleon harcadıktan sonra Eiffel Kulesinin manzarası altında bir bardak şarap içmişti. Bu sabah da Bakanlığa erkenden gelmiş son formaliteleri de hallettikten sonra artık İngiltere'ye dönme vakti gelmişti. Danışma'ya gidip içine genişletme büyüsü yapmak zorunda kaldığı bavulunu aldı. Sonra şık mermer şöminenin önüne gelip bir avuç uçuç tozu aldı. Sonra asasını şömineye döndürüp "Incendio" diye seslendi. Alevler daha da kuvvetlenince tozu, ateşin üzerine fırlattı ve alevlerin yeşile dönmesini seyretti. Sonra şömineye adımını attı. Kusursuz Fransız aksanıyla "Le Ministére Magie de la Anglettera" dedi ve alevlerin vücudunu kaplamasını seyretti.
Tanıdık Atriyum'u görünce alevlerden dışarı çıktı. Atriyum boş sayılırdı çünkü çoğu büyücü ve cadı ofislerine girip yoğun tempoyla çalışmalarına başlamıştı. Asansörlere doğru hızlı adımlarla yürüdü. Yeni tanıştığı bir kaç arkadaşına, başıyla selam verdi. İlk gün tanıştığı Atriyum'da ki adam halen gelmemişti. Asansörün kapanmakta olan kapısına yetişti ve içeri daldı. Genç bir cadı, tatlı bir şekilde güldü. Anon, ona bakıp sırıtınca, göz temasından utanıp kafasını eğdi. Anon kızların bu tipik hareketlerine alışıktı. Asansör 5.kata gelince indi ve hiç duraksamadan odasına gitti. Odasını girip bavulu masasının altına koyunca kafasını kaldırdı sanki bir şey eksikti. Sonra hatırladı ve kendi kendine gülmeye başladı. Bugün baş belası kediyle karşılaşmadan Bakanlığa gelmişti. İmalı bir şekilde "Çok büyük bir eksiklik!" dedi ve sandalyesine oturdu. Sonra o yokken bitkilerini kimsenin sulamamış olduğunu düşünüp ayağa kalktı ve "Aquamenti" deyip bütün bitkilerini suladı. | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 27 Haz. 2008, 12:23 | |
| Anon her zamanki rutiniyle o bilindik Muggle sokağında cisimlendi. Bu sefer elinde bir parça ciğer vardı. Anon, Sokaktaki azman kediyle barış kurmanın zamanı geldi diye düşünüp bir parça ciğer almıştı. Ciğeri, boş kolilerin oraya yavaşça bırakırken; hışımla hareket eden birşey ciğere doğru atıldı. Anon ne olduğunu anlamadan elinden sıcak bir şey süzülüp yere doğru akmaya başlamıştı. Anon elinin kanadığını farkedince "Lanet olası pislik!!! " diye acıyla haykırdı. Beyaz cüppesinin kol ağızları, kırmızıya dönüşmeye başlamıştı. Sağlam eliyle asasına sarıldı ve kanı durdurmak için birşeyler mırıldandı. Ama ne yazık ki kan durulcak gibi gözükmüyordu. Ama iyileştirme büyüleri konusunda da pek iyi değildi zaten! Bu manzara karşısında sansürlenecek bir kaç daha küfür salladı ve Muggle'lara elinde asayla yakalanmamak için telefon klübesine gitti.
Kanayan eliyle kapıyı açtı. İçeri girince, asasından sargı bezi çıkartıp elini sardırmaya başladı. Sağlam eliyle ahizeyi kaldırdı ve sargılı elinin üzerine koydu. Acıdan sargının ayarını tutturamamış çok sıkı sarmıştı. Şimdi elini kıpırtadamıyordu bile. Sağlam eliyle numaraları tuşladı. Sorulara yanıt verince klübe batışına başladı. Yine klübe tam batmadan önce kedinin ciğeri afiyetle yediğini gördü. Anon, birkaç küfür daha mırıldandı. Kapı açılınca sargılı elini tuta tuta odasına doğru koşmaya başladı. Bu koşuyu yaparken; Atriyum'da ki görevliyle yüksek sesle ağız dalaşına girmiş çılgın kadını hayal meyal farketti. Az kalsın kadına çarpıyordu. Kadın arkasından birşeyler söyledi ama Anon konumundan dolayı dişlerini sıktı ve kapanmakta olan asansörün içine daldı. Sargıyı değiştirmesi gerekti. Çünkü sargı çoktan kan kırmızısına dönmüş hatta daha fazla tutamadığı kanı yerlere damlatmaya başlamıştı. Anon cüppesinin etek kısmına baktı. Üzerinde kırmızı kırmızı damlalar parlıyordu. Kendisine, bugün beyaz cüppe giydiği için ayrı bir küfür etti.
Asansör 5.katta durunca, daha fazla yerleri kan yapmamak için odasına daldı. Kapıyı kapattı. Sağlam eliyle çöp kutusunu masanın üstüne aldı. Sonra da asasını sargıya yöneltip "Diffindo" dedi. Sargı makasla kesilmiş gibi elinden kutuya düştü. Eli biraz sararmıştı aynı zamanda yaranın çevresi morlaşmış ve şişmişti. Anon dün keşfettiği ecza dolabı durumundaki çekmeceye gitti ve çekmeceyi çekip açtı. İçinde bir kaç çeşit ilaç vardı. Bunların ne işe yaradığını bilmiyordu ki! Garip isimli ilaçların bir kaçının adını okudu sonra ismi en çok hoşuna giden mavi jelimsi bir ilacı eline sıktı elinde bir rahatlama duydu. "Oooh! başardım sanırım" dedi. Ama kan durmamıştı. Sonra farketti ki kanı renk değiştirmeye başlamıştı. Kanı artık gökkuşağı renklerinde değişe değişe akıyordu. "LANEEET!" elini sardı yine. Sonra odasından çıkıp kattaki birilerinden yardım istemeye gitti. Kimseyi bulamadı. Sonra üst katlara çıkmaya karar verdi. Yine kimse yoktu."Herkes nereye gitti? Lanet olasıca!" Sonra odasına geri dönüp kendi başına birşeyler yapmaya karar verdi. Ama odasına girdiğinde, sarışın bir kadın ayakta bekliyordu. | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 27 Haz. 2008, 12:52 | |
| -''Ne demek gelmedi ya! Şuradaki kız ölmek üzere, kimse umursamıyor mu?'' Sinirden delirme aşamasına gelmişti. Bu üç yaşındaki kız, ellerinden kayıp gidiyordu, ama Avril ilaçlar daha gelmediği için hiç bir şey yapamıyor, sadece zavallı hastabakıcıya bağırmakla yetiniyordu. -''Ama efendim, biz ne yapabiliriz? Hammadde gelmediği için doğru, ilacı imal edemiyoruz, gelmiyorsa bunu Bakanlık'a bildirmeniz gerekir.'' Çoktan üzerindeki önlüğü çıkartıp cüppesine yeltenen Avril ''Aynen öyle yapacağım. Gidip hadlerini bildireceğim'' diyerek tısladı. Küçük kıza şöyle bir baktı, kız uyuyordu... -''Saat başı kan tazeleme iksiri verilecek. Birkaç saate kalmaz buradayım'.' Görecekti günlerini onlar! Tam üç kez dilekçe göndermişti, ejderha çiçeği ilaçları bitti diye. Anlaşılan, ilgilenmiyorlardı. Çevresine şöyle bir bakındı. Çoktan sokağa çıkmıştı, ama burası cisimlenmek için uygun yer olabilirdi. Ziyaretçi girişini kullanacak kadar sabrı yoktu.. Bir saniye sonra, Avril'in bir türlü alışamadığı o daraltıcı his ve nefes alamama... Göğsünün etrafını saran hayali halkalar açıldığında, atriyumdaki masanın önündeydi. Görevli besbelli onu görmüştü, ama hiç istifini bozmadan gazetesini okumaya devam ediyordu. Bu ne gıcıklıktı! Bağırmamak için dilini ısırarak, gazeteyi hafifçe indirdi. -''Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Başkanın odasını hangi katta acaba?'' Büyücü, büyük bir kendini beğenmişlikle ukala ukala süzdü Avril'i: -''Önce asasınızı koyun.'' Avril, terslik çıkartmamanın daha iyi olacağını düşünerek, derin bir nefes aldı. Ve asayı koydu. Adam bir yandan asayı o terazi gibi şeyin içine koyuyor, bir yandan soruları yığıyordu: -'' Peki orada ne yapacaksınız? Sevgiliniz mi? Yoksa istediğiniz bir mal mı gelmedi? Veyahut...'' Bu adam ne kadar fazla olmuştu böyle. Sinirinden kıpkırmızı olmuş bir yüzle, adama doğru: -'' BUNDAN SİZE NE? ORADA KÜÇÜK BİR KIZ ÖLÜYOR, SİZSE DURMUŞ BURADA BENİ SORGUYA ÇEKİYORSUNUZ!! Bir hışım asasını alacakken, kendisine sürtünen bir şeyi hissetti: -''Ne? Dikkatli olsana be!'' Adam, hiç istifini bozmadan, yürümeye devam edince Avril'in cinleri büsbütün tepesine çıkıverdi. Bir hışım elini uzattığı yerden asasını aldı. Saçı başı birbirine girmiş, yüzü kıpkırmızıydı. -''Şimdi bana söyleyecekmisiniz, şu lanet oda nerede?'' Hiç kuşkusuz, herkes ona bakıyordu ama Avril farkında bile değildi. Tek düşündüğü, ilaçlar verilmesse iki gün içinde ölecek olan küçük kızdı. Herşeyin başında, minicik bir beden... Ölümü hiç hak etmiyordu? Ondan bir kaç yaş büyük olan ablasına söz vermemişmiydi, kardeşin iyileşecek dememişmiydi? Öyleyse bunu yapmak zorundaydı işte. Adam tarifi verirken, Avril tehditkar bir yüzle ona bakıyordu. Sonunda bittiğinde kendini asansörde buluverdi. Bütün büyücüler, az önceki tartışmayı görmüşler, kimileri öfkeyle, kimileri bravo der gibi bakış atıyorlardı. Hatta yaşlı bir cadı: -''Aferin kızım. O kendini beğenmiş Atriyum görevlisine haddini bildirdin.'' Avril tam ağzını açmıştı ki, geldiğini bildiren mekanik kadın sesi bütün asansör doldurmuştu. Bir kaç kişiden özür dileye dileye, kendini o kalabalık asansörün içinden dışarı attı. Atriyum görevlisinin dediğine göre, sağa dönünce karşısındaydı. İki kere, üzerinde ''Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Başkanı'' yazan kapıyı tıklatmasına rağmen yanıt gelmeyince, biraz da görgü kurallarına uymayarak kendini içeriye attı oda boştu kimse yoktu. Ancak bir saniye sonra, kapı açılıverdi... Gelen, az önce atriyumda karşılaştığı şu kendisine sürtünen ve az kaldı düşürecek olan adamdı... | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 27 Haz. 2008, 13:16 | |
| Anon kapıyı sağ eliyle açık bıraktı. "Hanımefendi odama böyle izinsiz giremezsiniz. Şu an bir asistanım olmasa da üst düzey görevlilerden birinin odasına elinizi kolunuzu sallayarak böyle giremezsiniz! Lütfen odamı terk eder misiniz?" Anon yaralı elini kapıdan çekti. Elinden mavi damlalar kapıda iz bırakmıştı. Sağlam elinin avucunu açmış damlayan kanların eline düşmesini sağlıyordu. Kadın bozuma uğramış gibi bakıyordu. Anlaşılan o da çok sinirliydi ama şu an Anon elinden başka hiç kimsenin sinirini düşüncek durumda değildi. Kadına dikkatli bakınca az önce Atriyum'daki kadın olduğunu anladı. Sonra içten içe bir öfke bulutuna kapılıp "Bakın bayan şu an elim çok kötü durumda size az önce çarpmış olduğum için özür dilerim ama azarlarınızı dinleyecek durumda değilim. Şimdi odamı terkedin lütfen!" başıyla kafayı gösterdi. Kadının çıkmasını beklemeden, yanından geçip az önceki dolaba yürüdü. Bulduğu ilaçların hepsini tek tek masasının üstüne bıraktı. Çöp kutusu halen masanın üzerinde bekliyordu. Kadın nazikçe "Affedersiniz Beyefendi?" Anon arkasını dönmeden "Siz hala burada mısınız? Yanlış hatırlamıyorsam Dışarı çıkmanızı söylemiştim! Beni aşağıda azarladığınız Atriyum görevlisiyle karıştırmayın bayan!" Ama kadın ısrarla bir kez daha "Bayım "dedi. Anon anlamadığı ilaçları sinirle fırlatıp, odaya saçtı. Sonra hışımla dönüp "Neeeeee!" | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 27 Haz. 2008, 13:25 | |
| Adamın bağırması, Avril'in cinlernin tekrar yavaş yavaş tepesine çıkartıyordu. Üstelik şimdide üst üste odasından kovmuştu ha? Gitmeyecekti. -''Bakın bayım'' dedi sabırlı olmaya çalışan bir ses tonuyla ''Ben St. Mungo şifacısıyım. Ve buraya keyfimden gelmedim. Üç kez üst üste dilekçe yollamama rağmen iki aydır Ejderha çiçeği ilaçları hala elimize gelmedi. Son dilekçemde'' Öfke kusan gözlerle adama bakıyordu '' Hiç olmazsa hammaddeyi ithal etmenizi istedik, ama o da elimizde değil. Şu anda iki yaşındaki küçük bir kız ölmek üzere bayım. Size bunları bildirmeye gelmiştim.'' Adamın elindeki yarayı şimdi fark ediyordu. O kan mıydı? Yoksa mavi bir su muydu? İlk defa mavi kan görüyordu. Şaşkınlıktan açılmış gözlerle adamın elini tuttu:-''Afedersiniz, ama bu kan mı? Oh, olamaz'' Parmaklarına yayılan sıvıyı burnuna götürüp koklamıştı. Gerçekten kandı. -''Ne kullandınız? Anlaşılan bir ilacın ters tepmesi sonucunda renk değiştiren bir kan bu!'' | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 27 Haz. 2008, 13:49 | |
| ''Ben St. Mungo şifacısıyım. Ve buraya keyfimden gelmedim. Üç kez üst üste dilekçe yollamama rağmen iki aydır Ejderha çiçeği ilaçları hala elimize gelmedi. Son dilekçemde hiç olmazsa hammaddeyi ithal etmenizi istedik, ama o da elimizde değil. Şu anda iki yaşındaki küçük bir kız ölmek üzere bayım. Size bunları bildirmeye gelmiştim.'' Anon bu sözler duyunca sustu. Muggle'ların bir atasözü geldi akoına ister istemez. "İyi olacak hastanın doktoru ayağına gelirmiş." Kadın,şaşkınlıktan açılmış gözlerle Anon'un elini tuttu: -''Afedersiniz, ama bu kan mı? Oh, olamaz!'' deyip Anon'un parmaklarından yayılan sıvıyı burnuna götürüp kokladı. Anon kadının yüz ifadesine bakınca soruya yanıt vermesine gerek kalmadığını anladı. Zaten kadın birkaç saniye sonra -''Ne kullandınız? Anlaşılan bir ilacın ters tepmesi sonucunda renk değiştiren bir kan bu!'' Anon anlatmaya başladı. "Sabah ziyaretçi girişinin önünde sürekli tatsızlık yaşadığım kediye ciğer vermek istedim. Ama birden çöpten fırlayıp; ete saldırınca sivri tırnakları elimi derince yardı. Sonra elimden kan akmaya başladı. Durdurmaya çalıştım ama başarılı olamadım." dedi ve ara verdi. "Hiç anlamam şifa büyülerinden keşke biraz da temel iyileştirme büyülerine baksaydım!" diye yakındı genç şifacıya. "Sonra işte kendimi bakalığa attım. Dün burada ilaç dolu bir çekmece bulmuştum." sonra nedensiz bir söyleme isteği duydu."Ben sadece 4 gündür buradayım ki onunda 2 gününü Fransa'da geçirmek zorunda kaldım!" sonra hikayesine devam etti. "Ben de önceki başkanın ecza dolabı sandım ve bulduğum bir ilacı elime sürdüm; iyi gelir diye!..." sonra tekrar durup sağlam eliyle ağzını açık bıraktığı mavi jelin olduğu tüpü gösterdi. "İşte şu ilaç!
" ...önce rahatlama hissettim ama sonra kanım renk değiştirmeye başladı ve akmaya devam etti. Odamdan çıkıp yardım aramaya gittim ama kimseyi bulamadım. Sonra da odama döndüm ve işte siz buradasınız. 'Gökte ararken, yerde buldum' derken Muggle'lar bunu kastediyorlar." Sonra sustu ve şifacının elini incelemesine izin verdi. Ama daha fazla dayanamayıp "Yardım edebileceksiniz değil mi?" diye sordu. | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 27 Haz. 2008, 14:09 | |
| ''Sabah ziyaretçi girişinin önünde sürekli tatsızlık yaşadığım kediye ciğer vermek istedim. Ama birden çöpten fırlayıp; ete saldırınca sivri tırnakları elimi derince yardı. Sonra elimden kan akmaya başladı. Durdurmaya çalıştım ama başarılı olamadım." Avril, bir yandan eli incelemeyi sürdürüyordu. Şimdide elile tampon yapmaya başlamıştı, ama yinede durmuyordu kan. Ne yapacağını öğrenebilmesi için o ilaci görmesi gerekti,adamın yüzündeki renk yavaş yavaş soluyordu. "Hiç anlamam şifa büyülerinden keşke biraz da temel iyileştirme büyülerine baksaydım!" diye yakındı genç şifacıya. "Sonra kendimi bakalığa attım. Dün burada ilaç dolu bir çekmece bulmuştum. Ben sadece 4 gündür buradayım ki onunda 2 gününü Fransa'da geçirmek zorunda kaldım!" sonra hikayesine devam etti. "Ben de önceki başkanın ecza dolabı sandım ve bulduğum bir ilacı elime sürdüm; iyi gelir diye!..." sonra tekrar durup sağlam eliyle ağzını açık bıraktığı mavi jelin olduğu tüpü gösterdi. "İşte şu ilaç! Avril, diğer eliyle adamın gösterdiği içi mavi jelli ilacı incelemeye başladı. Neydi bu? Bir tüptü, ama kesinlikle kan için kullanılanlara benzemiyordu. " ...önce rahatlama hissettim ama sonra kanım renk değiştirmeye başladı ve akmaya devam etti. Odamdan çıkıp yardım aramaya gittim ama kimseyi bulamadım. Sonra da odama döndüm ve işte siz buradasınız. 'Gökte ararken, yerde buldum' derken Muggle'lar bunu kastediyorlar." Avril gülümsedi. Adam böyle bir zamanda bile mizahi olmayı başarıyordu demek ki..."Yardım edebileceksiniz değil mi?" diye sordu.Avril, bir yaraya, bir jele baktı. Bu jel, kanın akışını fazlalaştırmak için yapılmış bir jeldi. Durdurabilir miydi? Galiba yapabilirdi...'' Bayım, bu kana karışan zehirlenmelerde kanın akışını hızlandırarak zehrin çıkmasını sağlamak için yapılmış bir jel. Yani, bir yılan ısırdığında kullanılan türden. Yan etkisi, renk değişimi. Endişelenmeyin, sanırım başarabilirim.'' Hala bir eliyle adama tampon yapmaya devam ediyordu, ondan etkilenmişti galiba... Bunu düşününce biraz daha yüzü kızardı. Diğer eliyle asaya uzanabilmek için mavi jeli yerine koydu ve aynı eliyle asaya uzandı. Ne yapacağını gayet iyi biliyordu, asayı adamın yarasının hizasına kaldırarak melodik bir tınlaması olan büyülü sözleri mırıldanarak söylemeye koyuldu. O söyledikçe, asanın değidiği yerlerden iplik parçaları çıkıyordu. Evet, Avril adamın derisini dikiyordu. '' Azıcık can yakıcı olmalı, ama dayanın, biraz sonra iplikler oturacak ve kanınız akmayacak''. Adam yüzünü buruşturuyor, dişlerini sıkıyordu. Avril, buraya ne için geldiğini unutmuştu. Yine içindeki o insanlara yardım hissi başgöstermişti yine. ''İşte bu kadar'' dedi iplikler yerine oturunca. Sağ elini adamın omzuna koymuştu, hafif hafif iteklemek için. '' Şimdide biraz dinleneceksiniz. Geçin koltuğunuza'' | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 27 Haz. 2008, 14:50 | |
| ''Bayım, bu kana karışan zehirlenmelerde kanın akışını hızlandırarak zehrin çıkmasını sağlamak için yapılmış bir jel. Yani, bir yılan ısırdığında kullanılan türden. Yan etkisi, renk değişimi. Endişelenmeyin, sanırım başarabilirim.'' Anon kadının cevabından memnun kalmıştı. Bu da kadının işinin ehli bir Şifacı olduğunun göstergesiydi. Anon, genç şifacının asasını, yarasının hizasına kaldırması ve melodik bir tınlaması olan büyülü sözleri mırıldanarak söylemesini izledi. Genç şifacı söyledikçe, asasının değdiği yerlerden iplik parçaları çıkıyordu. Anon elinde olmadan, içinden güldü. Safkan bir büyücü olmasına rağmen; Muggle tedavi yöntemlerini büyücülerinkinden daha iyi biliyordu. Anon, şifacının elini diktiğini anlamıştı. Ama daha önce bu hiç işlemi yaşamamıştı. ''Azıcık can yakıcı olmalı, ama dayanın, biraz sonra iplikler oturacak ve kanınız akmayacak''. bu sözlerle daha da gerildi Anon ve yüzünü buruşturup, dişlerini sıkmaya başladı. Ama canı hiç acımıyordu bu yüzden vazgeçip dişlerini serbest bıraktı. ''İşte bu kadar'' dedi genç şifacı. Şifacı işini bitirince, sağ elini Anon'un omzuna koydu ve hafif hafif itekledi. '' Şimdide biraz dinleneceksiniz. Geçin koltuğunuza.''
Anon oturduğu masadan enerjik bir şekilde zıpladı. Elinin acısı geçmişti bile. Kadın sandalyeyi çekmeye çalışınca Anon kadına inci gibi dişlerini göstererek gülümsedi ve sağlam eliyle sandalyeyi çekip oturdu. Sonrada "Lütfen siz de oturun" dedi ve asasını sallayıp rahat bir koltuk çekti masanın karşısına. Sonra sırıtmaya devam ederek "Cidden çok teşekkür ederim. Oldukça yetenekli bir şifacısınız! Aynı zamanda sesiniz de çok güzelmiş! " dedi. Kadın otururken utangaç bir şekilde gülümsedi. "Şimdi yardımcı olma sırası ben de.Lütfen şu hasta çocuktan bahsedin. Size nasıl yardımcı olabilirim? Açıkcası ben bahsettiğiniz dilekçeleri hiç almadım. Zaten söyledim size 4 gün önce geldim buraya!" Sizden rica etsem genç bayan, Benim deştiğim dolabın yanındaki dolaba bakar mısınız? Orada bir kaç ilaç gördüm belki aradığınız ilaç onlardır?!" sonra durdu ve asasını odaya yönelterek "Aklapakla" dedi nazikçe yere saçılan ilaçlar, yerden tek tek kalkmaya başladı. Sonra Anon çekmeceyi sinirle kapattığını hatırladı ama nazik şifacı bunu farketmiş diğer dolaba eğilmeden onu açtı.
"Teşekkürler Hanımefendi! Bu arada tanışamadık Ben South Anon Icevita!Lütfen Anon deyin!" dedi gülümseyerek sonra ekledi. "Kalkıp elinizi sıkmak isterdim ama az önce ismini bilmediğim genç ve güzel bir şifacı koltuğuma oturmamı söyledi." Bu sırada ilaçlar çekmeceye yerleşti. Anon'da çekmeceye asasını doğrultup "Depulso" dedi. "İsminizi bahşetme onurunda bulunacak mısınız?" dedi. Parlak koyu yeşil gözlerini kapatan dağılmış sarı saçlarını, başını hafifçe sallayıp yana iterek. | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi C.tesi 28 Haz. 2008, 17:27 | |
| "İsminizi bahşetme onurunda bulunacak mısınız?" Avril de bu soruyu bekliyordu, hoşnutluğunu belirtir gibi gülümseyerek biraz kendinden bahsetmenin hiç de kötü olmayacağını düşündü: '' Adım Avril Delacour. Fransız asıllı İspanyolum ama sekiz yıldır buradayım. Buraya geliş nedenim, ilaçlar. Küçük bir kız - Adı Maria- iki yaşında ama ejderha çiçeğine yakalandı. İlaçlar verilemesse yaşı küçük olduğu için atlatamayacak. Dün derideki döküntüye ve birazda strese bağlı bir kanama geçirdi, vücuttaki mikrobu nedeniyle durdurabilmem iki saatimi aldı. Şimdi kan tazeleme iksiri alıyor, ama en azından ilacın imalini sağlayacak hammadde elimize geçmezse iki gün içinde ölmesini öngörüyoruz''. Sesi hayli üzgün, birazda ağlamaklıydı. Tam bir buçuk haftadır o kızın ellerinin içinde eriyişini izliyordu... ''Aylardır bakanlığa süparişini veriyorum, dilekçe üzerine dilekçe yolluyorum ama ilaçlar bir türlü gelmedi. Bende kendim halletmeye geldim''. Anonda üzülmüş gibi duruyordu. Avril, taştı taşacak gözlerini devirdi, sırf ağlamamak için. Aylardır yaşadığı yanlızlık, tek başına hastanede koşoşturmalarını üzerine eklenen bu iki stres onu alt üst etmişti... Mesleğinin ona aylardır verdiği alışkanlıkla bileğinde sürekli bir tokayla gezer olmuştu, saçları uzun olduğu için ciddi durumlarda toplaması gerekiyordu. Şimdide bu sıcakta saçları onu bunaltmıştı, çabuk bir el hareketiyle saçlarını ensesinde toplayıverdi. | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi C.tesi 28 Haz. 2008, 19:07 | |
| "Adım Avril Delacour. Fransız asıllı İspanyolum ama sekiz yıldır buradayım. Buraya geliş nedenim, ilaçlar. Küçük bir kız - Adı Maria- iki yaşında ama ejderha çiçeğine yakalandı. İlaçlar verilemesse yaşı küçük olduğu için atlatamayacak. Dün derideki döküntüye ve birazda strese bağlı bir kanama geçirdi, vücuttaki mikrobu nedeniyle durdurabilmem iki saatimi aldı. Şimdi kan tazeleme iksiri alıyor, ama en azından ilacın imalini sağlayacak hammadde elimize geçmezse iki gün içinde ölmesini öngörüyoruz''.
Anon cidden bir bunalım geçiriyor gibiydi. Gözleri dolmuştu. Masum bir canın ne suçu vardı ki? ''Aylardır bakanlığa siparişini veriyorum, dilekçe üzerine dilekçe yolluyorum ama ilaçlar bir türlü gelmedi. Bende kendim halletmeye geldim'' Anon, sorumsuzluğundan dolayı eski başkana içinden biraz saydı. Sonra hafifçe yerinden kalktı ve şifacının yanına geldi. "Şu dolaptaki ilaçlara da baksanıza belki bunlardır... Çünkü ben herhangi bir teslimat almadım. Dilekçede almadım! Belki bunlardır tek tesellim bu eğer değilse hemen yenileri için başvururum" sonra duraksadı ve bir nefes koyuverdi. Sonra kendini toparlayıp "Ama 2 gün içinde hammaddenin gelme olasılığını pek olası görmüyorum ki 2 günde gelse bile ilacın yapımı ne kadar sürer ki?" dedi umutsuzca. Sonra şifacının bakabilmesi için yana çekildi. | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Paz 29 Haz. 2008, 10:42 | |
| "Şu dolaptaki ilaçlara da baksanıza belki bunlardır... Çünkü ben herhangi bir teslimat almadım. Dilekçede almadım! Belki bunlardır tek tesellim bu eğer değilse hemen yenileri için başvururum" Avril sanmıyordu. Bakanlıktaki sıradan bir şifa dolabında, hastanede bile olmayan ilaçlar ne arardı ki? "Ama 2 gün içinde hammaddenin gelme olasılığını pek olası görmüyorum ki 2 günde gelse bile ilacın yapımı ne kadar sürer ki?" Hayır, hammadde en geç yarına elinde olmalıydı ki, ilacı hazırlamak için vakti olsun...''Hayır, hammadde gelecekse en geç yarına elimde olmalı. Hem hastanede bile olmayan ilaçlar, sıradan bir şifa dolabında bulunmaz ki'' diyerek küçümsermişcesine eliyle küçük dolabı gösterdi ve ekledi: ''Sanırım birkaç ilaçla halletmeye çalışacağım. Ben...'' ayağa kalmıştı, çantasını az önce koyduğu sehpadan aldı. ''Gitsem iyi olacak galiba. Sizide meşgul ettim, özür dilerim.'' Adam yeni gelmişti, ne yapsaydı onundamı başını ağrıtsaydı? Artık bilinmedik muggle yöntemler,i veya sıradan ilaçlar devrede olacak, kızı kurtarmaya öyle çalışacaktı. İlaçlar gelmediği için başka çaresi yoktu. Üzgün bir tavırla bakışlarını devirdi... | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Paz 29 Haz. 2008, 11:54 | |
| Anon üzülen kıza bakıp içi parçalandı. Mesleğini yapmaya çalışan bir Şifacının çabası ve azmine karşılık Bakanlığın bu duyarsızlığı onu deli ediyordu. "Şey... Bunun ecza dolabı olduğunu sanmıyorum. Çünkü belli ki bir sipariş çünkü aynı ilaçtan bir koli var. Bakmanız konusunda ısrar edeceğim!" dedi hayalkırıklığına uğramış bir sesle. Sağlam eline ağırlık vererek iki eliyle orta ağırlıktaki kutuyu dolaptan çıkardı. Sonra da arkasını dönüp masaya bıraktı. Genç şifacının kutuyu inceleyebilmesi için yarattığı koltuğu biraz itip; aradan çıktı. "Bence aradığınız ilaçlar bunlar olmalı... Olmak zorunda!" Çünkü bu ilaçların burada ne aradığını cidden bilmiyorum değilse bile en azından bunları alın! Belki bir faydası dokunur!" Sonra şifacının masaya yaklaşmasını seyretti. Ağır çekimde sanki kutuda bomba varmışcasına, Avril kutuyu umutsuz bir tedirginlikle açtı. | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Paz 29 Haz. 2008, 14:36 | |
| "Şey... Bunun ecza dolabı olduğunu sanmıyorum. Çünkü belli ki bir sipariş çünkü aynı ilaçtan bir koli var. Bakmanız konusunda ısrar edeceğim!" Pek zannetmiyordu, ilaçlar gelmiş olsa haberi olmalıydı... Ama, belkide haber vermeyi unutmuşlardı... Avril bu olasılığın üzerinde durarak adamı kırmamayı uygun buldu. "Bence aradığınız ilaçlar bunlar olmalı... Olmak zorunda!" Çünkü bu ilaçların burada ne aradığını cidden bilmiyorum değilse bile en azından bunları alın! Belki bir faydası dokunur!" Ayağıyla koliyi Avril'e itekledi. Avril kendi kendine yarı ispanyolca-yarı fransızca bir şeyler mırıldanıyordu: ''Ningún creer, mais un je regarder''*.Yavaşça dizlerinin üzerine çöktü, enseden bağlı saçları sağ omzuna düşüyordu. Uzun parmaklarıyla zarifçe karton kutunun kapağını kaldırdı. Bunlarda neydi böyle? Dışı simsiyah film kaplı, üzerinde hiç bir şey yazmayan kaplar... Birini açtı, baktı, kokladı.. Ne kokusu vardı ne rengi. Giderek yüz hatları umutlu bir ifadeye bürünüyor, bakışları ışıldıyordu: ''Oh,probablemente encontrar''**. Yinede emin değildi, fakat emin olmak için ne yapması gerektiğini biliyordu. Eline aldığı rast gele üç kutuyu göğsüne bastırarak kalktı...
* Hiç zannetmiyorum, yine de bir bakayım **Galiba buldum!
| |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Paz 29 Haz. 2008, 16:19 | |
| Şifacı ''Ningún creer, mais un je regarder'' diye mırıldandı. Anon fransızca bildiği için ne demek istediğini anlamıştı. "Umarım,vardır" diye düşündü Anon, Avril'in, yavaşça dizlerinin üzerine çökmesini seyrederken., Avril, şişelerden birini açtı ve kokladı ''Oh,probablemente encontrar'' Anon bunu duyunca gülümsedi. Avril ispanyolca "Bulduğunu söylemişti" Avril, eline aldığı rastgele üç kutuyu göğsüne bastırarak kalktı. Anon, kadının yanına gelip "Sanırım buldunuz. Bir an önce gidin lütfen gelişmeleri bana mektup yazarak haber verin lütfen." Kadına mutluluktan sarıldı ve geri çekilip "Teşekkürler herşey için ve meslektaşımı affedin lütfen! Tanıştığımıza memnun oldum" dedi sevinçle gözleri parlarken. | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Ptsi 30 Haz. 2008, 14:28 | |
| ''Hayır, tam olarak değil'' dedi Avril adamın sarılması bitince. Utançtan kıpkırmızı olduğunu hissediyordu... ''Emin değilim, ilaçları ilk bakışta anlayamıyorum. Ama gidip incelettireceğim. Umarım bunlardır. Eğer umduğumuz gibiyse, yarın gelip diğerlerinide alırım''. Üzerinde hiç bir şey yazılı olmayan kutuya şöyle bir bakış attı, ardından Anon'a geri döndü ''Beni haberdar etmeleri gerekirdi, ama görev değişimden sanırım'' gülümsüyordu. İlaçları hala göğsüne doğru bastırıyordu, sanki onlara bir şey olmasından korkarmışcasına. Kendisinden biraz daha uzun olan adamın gözlerine bakabilmek için bir adım daha yaklaştı... ''İyice dinleneceksiniz. Epey kan kaybettiniz. Hatta varsa, iki saat boyunca saat başı bir kaşık kan-tazeleme iksiri alacaksınız. Mümkünse evinize gidin.'' Aynı zamanda, adamın elini tekrar eline almış, inceliyordu. Bir sorun yok gibi gözüküyordu... Avril adamın elini bırakırken tekrar konuşmaya başladı : ''Gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim, Anon. Bir sorununuz olursa, çekinmeden gelin lütfen. İyi günler'' Sağ omzuna düşen saçlarını elinin tersiyle itti, tekrar gülümsedi ve dışarıda cisimlenmek üzere kapıyı ardından kapattı. | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Salı 01 Tem. 2008, 12:40 | |
| ''Hayır, tam olarak değil! Emin değilim, ilaçları ilk bakışta anlayamıyorum. Ama gidip incelettireceğim. Umarım bunlardır. Eğer umduğumuz gibiyse, yarın gelip diğerlerinide alırım.''
Avril, üzerinde hiç bir şey yazılı olmayan kutuya şöyle bir bakış attı, ardından Anon'a geri döndü ''Beni haberdar etmeleri gerekirdi, ama görev değişiminden sanırım'' gülümseyerek. İlaçları hala göğsüne doğru bastırıyordu, sanki onlara bir şey olmasından korkarmışcasına. Anon'da gülümseyerek kafa salladı. Avril, Anon'a biraz daha yaklaştı ve gözüne baktı.''İyice dinleneceksiniz. Epey kan kaybettiniz. Hatta varsa, iki saat boyunca saat başı bir kaşık kan-tazeleme iksiri alacaksınız. Mümkünse evinize gidin.'' Anon refleks olarak, sağlam elini kafasının arkasına atarak, saçlarını düzeltiyormuş gibi yaptı ve gülümseyip parlak beyaz dişlerini Şifacıya sergiledi. Parlak koyu yeşil gözleriyle kadının gözlerinin içini süzdü. Sonra gözlerini çekti. Şu an bir duygusal ilişkiye hazır değildi. O sırada şifacı adamın elini tutmuş yeniden incelemeye başlamıştı.''Gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim, Anon. Bir sorununuz olursa, çekinmeden gelin lütfen. İyi günler'' dedi Avril ve sağ omzuna düşen saçlarını elinin tersiyle itti sonra da odasından çıkıp kayboldu.
Anon bir kaç dakika öyle durdu. "Ne ilginç bir gün" diye düşündü. Sonra kanla kaplanmış beyaz cüpepsinede bakarak gitmek en iyisi dedi. Masasına gitti yeni dosyaları çantasına derliyip,toplayı tıktı ve buharlaşmak için Atriyum'a kadar yürüdü. Bakanlıktan çıkınca bir duman demetiyle kayboldu. | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Perş. 03 Tem. 2008, 21:30 | |
| Aradan geçen iki gün süre zarfında, Avril ilaçları incelettirince bunların istediği ilaçlar olduğunu öğrenebilmişti. İlaçları o gün almayı kafasına koymuştu, ama bu gün hastane çok yoğundu, nefes alacak vakti zor buluyor, ter içinde ordan oraya zorla sürüklüyordu ayaklarında. En son, bir Çin Ateştopu'nun bacağından zorla büyün bir parça ısırdığı kadına göz atmıştı. Üzerinde beyaz ameliyat önlüğü vardı. Göğsünün üzerindeki kocaman cepte beyazın üzerinde müthiş bir zıtlık oluşturan yeşil bir amblem bulunmasa rahatlıkla bir Muggle doktoru olduğu söylenebilirdi. Göğsündeki, hastanenin çapraz bir asa ve kemiğin resmedildiği amblemiydi. Yere diz çökmüş, yüzünde kan görünce hala engelleyemediği o tiksinmiş ifade vardı. Hastabakıcı tarafından Avril gelene kadar kanı durdurması için acemice sarılmış sargıları açtığında, sargı sanki kanı hapsetmiş gibi birden Avril'in üzerine kusuverdi... Kızın üstü başı kan içerisindeydi...
-''Aman Tanrım, lanet olsun'' diyordu dişlerinin arasından. Kadın yarı baygın olarak duvara yaslanmış, Avril'e doğru yarısı alınmış bacağını uzatıyordu...''Tamam... Bottom, bana geyikotu özü ve biraz daha sargı bezi ver''Alelacele bileğindeki tokasıyla saçlarını geride toplayıverdi. Bu kısacık süre içinde istedikleri burnunun ucundaydı, kapağı açılmış ve yarısı boş bir şekilde. Alır almaz, adeta boca etti bacağa. Kadın biraz daha yüzüü buruşturdu, çıplak ete ve kemiğe deyen ilaç canını yakıyordu. Ama on saniye sonra, taze deriyle kaplanmış yara, en fazla dört günlük gibi gözüküyordu. Elindeki sargıyı kullanmanın tam vaktiydi.
Sarma işi tamamlanınca, kollarını kontrolsüzce yere indirdi, midesi alt üsttü. İlk defa böyle bir vakayla karşılaşmıştı, içi kalkıyordu, gözleri dolmuştu. ''Bayan Delacour, iyimisiniz? '' diye soran hastabakıcıyı duymadı bile, ellerini ağzına bastırarak kalktı. Yüzü yemyeşildi... ''Bakanlığa gitmeliyim. Bottom, saat başı kan tazeleme iksiri verilecek. Onu odasına götür, dinlensin. Kanama olursa ne yapacağını zaten biliyorsun.'' Bunlar ağzından çıkarken, o kapıya ilerlemişti bile. Hiç ardına bakmadan, kapattı ve oracıkta Anon'un ofisinin önünde beliriverdi. Bütün büyücüler, alışkın olmadıkları bu şifacı kıyafetine, belkide üzerindeki kana bakıyorlardı. Avril bunları fark etmedi bile. Derin bir nefes aldı, gülümsedi ve kapıyı çaldı... | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Perş. 03 Tem. 2008, 23:45 | |
| Anon, o gün geç saatlere kadar mesaiye kalmaya karar vermişti. Bakanlığa iyice alışmış artık yığınlar altında kalmaya başlamıştı. Gecenin o saatinde Yeni Zelanda'dan ve Endonezya'dan gelen mektuplarla uğraşıyordu. Yine birsürü eksiklik ve ihtiyaç İngiltere sömürgesi durumunda olan bu ülkelerin İngiltere'ye bağımlılıkları göz ardı edemeyecek kadar fazlaydı. Kendi başlarına İthalat ve ihracat bile yapamıyorlardı çoğunlukla. 15.şirketinde mektubunun cevabını imla hatalarını düzelten tüy kalemle teyit ettikten sonra sandalyesinde gerindi. Gözleri kanlanmış gibi geliyordu. Biraz ovuşturdu. 3 mektup kalmıştı geriye. Finale yaklaşan sporcunun yüzündeki zafer edsaıyla mektubu yırtarak açtı. Tam başlığı okurken kapısı tıklatıldı. Anon bir an panikledi. Bu saatte kim gelirdi ki odasına? Önemli bir şey var diye düşündü! Asasını çıkarttı ve kapıya yöneltti. Kimdi ki bu kişi?... Bu saatte!
Anon yerinden kalktı ve kendinden emin bir sesle "Girin" dedi. Kapı yavaşça açıldı. Bir anda o tanıdık sarı saçları görünce panikledi. "Çocuğa bir şey mi olmuştu?... Verdiği ilaçlar yanlış mıydı? Avri kendisine kızacak mıydı? Bu yüzden mi gelmişti?" Asasını indirerek hemen Avril'in karşısına çıktı. Avril bu ani hareket üzerine bir an ürktü. "Avril iyi misin? Bu saatte ne işin varburada? Bir sorun mu var? ..." şeklinde soru yağmuruna tutmaya başladı şaşkın kızı. Sonra bir nefes alması için odasına buyur etti ve sandalyeye oturmasını işaret etti. Asasını sallayıp yoktan bir bardak varetti. Asasını ikinci sallamasıyla bardak berrak, serin bir suyla doldu. Sonra bardağı nazikçe Avril'a uzattı meraklı bir şekilde gülümseyerek. Sonra cüppesini düzeltip Avril'in karşısındaki sandalyeye oturdu. Beyni zonklamaya başlamıştı. Parmak uçlarıyla şakaklarını biraz ovuşturdu. Sonra bir inilti koyup halsizce gülümsedi. "Biraz fazla yorulmuşum... Eee anlat bakalım ne oldu?" | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 04 Tem. 2008, 01:55 | |
| "Avril iyi misin? Bu saatte ne işin var burada? Bir sorun mu var? ..." Kızı bir sandalyeye oturtup eline bir bardak tutuşturdu. Anon kızın üzerindeki kanları fark etmemişti bile, ama acele acele davranması onun endişelenmiş oluşunu gösteriyordu galiba. "Biraz fazla yorulmuşum... Eee anlat bakalım ne oldu?" Avril, elindeki su dolu bardaktan kocaman bir yudum aldı, gülümsedi ve bardağı masaya bıraktı... ''İlaçlar doğru çıktı. Ve bende...'' sandalyede geriye doğru yasland''Geri kalanları almaya geldim''. Gözleri iki gün önce kutunun durduğu yere kaydı. Kutu, ağzı yarı açık ve içindekilerin eksilmiş olduğunu gösteriyordu. Tekrar bakışlarını Anona'a yönlendirdi. Ağzının çevresi, gülümser gibi burkulmuştu. Sanki bir şey istermişcesine elini ileriye uzattı: ''Eline bakabilirmiyim, Anon?'' Mavi gözleri karşısındaki -ve ondan birazcık büyük gösteren- adamın koyu yeşile çalan gözlerindeydi. Bal gibide ondan etkilenmişti işte. Anon gülümseyerek uzattı Avril'e. Besbelli ki, o da Avril'e bir parça güvenmeye başlamıştı. Sonuçta Avril, henüz çok deneyimsiz bir şifacıydı. Daha 18 bile olmamıştı. Herkes ona kolay kolay kendini emanet etmiyordu, hastane yönetimi ettirtmiyor desek daha doğruydu. Ama bu adam, Avril'in henüz yolun çok başında olmasına rağmen elini emanet ediyordu. Hastanedeki vaka onun için istisnaydı. Ona asla yırtılan deriler, etler verilmezdi. O hep ejderha çiçeği olanları, iksir zehirlenmesi yaşayanları tedavi ederdi. Avril'e göre bu daha tehlikeli bir işti ama, yönetim onu hastalık bölümüne yönlendiriyor gibiydi. Bunda belki biraz da, Avril'in ilk gününden bu yana kan gördüğünde bayılacak gibi olması neden olmuş olabilirdi.Avril çaktırmıyordu ama, adama attığı ilk dikişiydi... ''Hmm'' diye bir ses çıkardı, bir falcı gibi yarım saattir adamın eline bakıyordu. ''Kendimi iyiden iyiye falcı hissetmeye başladım'' dedi gülmeyle karışık bir ses tonunda. Aslında adamın elinde olması, hoşuna gidiyordu. | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 04 Tem. 2008, 02:33 | |
| Anon merakla Avril'in cevabını beklemeye başlamıştı. Avril, elindeki su dolu bardaktan kocaman bir yudum aldı, gülümsedi ve bardağı masaya bıraktı... ''İlaçlar doğru çıktı. Ve bende...'' sandalyede geriye doğru yaslandı ''Geri kalanları almaya geldim'' Anon cidden çok sevinmişti bugüün duyduğu en iyi haberdi. "Ne diyeceğimi cidden bilemiyorum... St. Mungo senin gibi bir şifacıya sahip olduğu için gerçekten çok şanslı umarım değerini biliyorlardır!" Avril, sanki bir şey istermişcesine elini ileriye uzattı: ''Eline bakabilirmiyim, Anon?'' Anon bir an bu istek karşısında şaşırdı. Sonra bu genç kızın daha önce elini ustaca tedavi ettiğini hatırlayıp sol elini ona uzattı. Avril, mavi gözleriyle sanki insanın içini okuyormuş gibi bir hali vardı. Anon bundan biraz rahatsızlık duydu... Şu aralar karmaşık bir iç dünya içerisindeydi. Duygularını, cinselliğini bastıran rahipler gibi dizginliyordu. Avril elini öyle uzun incelemişti ki Anon acaba "Kehanet konusunda iyi mi? Elimi bu kadar incelemesi normal mi? İçimdeki karmaşık duyguları çözebildi mi?" diye soru yağmuruna tuttu kendini. Sonra içinden bir ses "Kes sesini Anon! Kız sadece mesleğini yapıyor! Buraya işini tamamlamak için gelmiş!" bu seferde diğer ses "Neden bu saatte peki?" ses bu soruya yanıt verememişti. "Gecenin bu saati ne gibi bir acil durum vardı ki St. Mungo'da?"
O sırada Avril Anon'un elini yeniden özgürlüğüne kavuşturdu. Anon buna sevinmişti. Çünkü ilk defa elinin terlediğini hisssetmişti. Ayn Katı ses "Anon kendine gel!" diye azarladı Anon'u. O sırada Avril ''Kendimi iyiden iyiye falcı hissetmeye başladım'' dedi. Kız anlaşılan espri yapmıştı ama Anon zoraki oalrak gülümsedi. İçindeki ses "Demedim mi ben sana? " dedi. Anon yine silkindi. "Kapa çeneni nereden geliyorsan!" diye haşladı bilinçaltını. "Eee durum nedir? Bu saatte elimi incelemek ve ilaçları almak için çok önemli bir sebep vardır herhalde?... Herşey yolunda mı?" Avril loş ışıkta parlayan sarı saçlarını geriye atarken loş ışıkta üzerindeki kan damlaları parladı. Anon hafif korkmuş bir edayla "Üzerindeki kan mı? Bu saatte ameliyat mı yapıyordun? Aman tanrım!... " duraksadı. İçinden "Bir de Bakanlıkta çalışmak zor derler!" dedi. Anon alnına düşen sarı saçlarını terli eliyle sağa doğru attı ama saçları nazikçe yerlerine geri döndüler. Anon terli elini çaktırmadan cüppesine sildi gülümserken. | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Cuma 04 Tem. 2008, 16:08 | |
| "Üzerindeki kan mı? Bu saatte ameliyat mı yapıyordun? Aman tanrım!... " Avril onun böyle demesiyle birlikte ayağa fırlayıverdi, ''Ne! kan mı?'' diyerek... Gerçektende, üzerine bir hayli kan kusulmuş gibi gözüküyordu. Bacakları boydan boya kan içerisindeydi. Midesi bulandı, başı döndü. Daha fazla kan görmeyi kaldıramayacaktı bünyesi. Gözleri sonuna dek kapalıydı. Ayakta sallanıyordu adeta. Güç bela, el yordamıyla ulaştığı asasıyla, sessiz bir aklapakla yolladı görmeden. Ama işe yaramış, önlüğünün üzeri bembeyaz duruyordu. Az önceki gibi, yani operasyona başlamadan önce. Onun bu halini göre Anon, çoktan ayağa fırlamış, düşmesini engellemek istermişcesine kızın omuzlarından tutuyordu. Bu geç saate kadar yorulan bedeni, artık daha fazla bir duyguyu kaldıramayacak gibiydi. Kan gitmişti, mide bulantısı devam ediyordu. Kendini bilmez bir halde, mırıldandı... ''Görüyormusun ne berbat bir şifacıyım. Kandan korkuyorum hala. Ah, beceremiyeceğim büyüklükte bir işin altına girdim galiba'' Ama şimdi, giden kanla birlikte, onun yok olduğunu bilmek bir nebze ferahlık sağlıyordu ona. Dalga dalga boğazına gelen o şey midesine geri dönüyordu. Gözleri yavaş yavaş açılıyor, ayakta sallanması kesiliyordu. Bu süre zarfı içinde, Anon hala Avril'i omuzlarından tutuyoru. Avril'in açık mavi gözleri, ölçüsüz bir dalgınlıkla pencereden ufka bakıyordu, hiç nereye baktığını bile bilmeden yapıyordu bunu... | |
| | | South Anon Icevita Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 724 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11996 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 18/06/08
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi C.tesi 05 Tem. 2008, 20:50 | |
| ''Ne! kan mı?'' diyerek ayağa fırladı Avril. Bir anda beti benzi atmıştı. Avril'in midesi ağzına gelmiş gibi duruyordu. Dengesini yitirecek gibi olunca Anon ayağa fırladı ve Avril'i tuttu. Kız gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı. Sanki ruh emici saldırısına uğramış gibi sarsılıyordu. Avril, asasını çıakrıp "Aklapakla" dedi sessizce ve önlüğünü temizledi. Anon kızı yeniden sandalyeye oturttu. Alnında damla damla terler oluşmuştu. Açık mavi gözleride boş boş parlıyordu. Ağzını zorla oynattı ''Görüyormusun ne berbat bir şifacıyım. Kandan korkuyorum hala. Ah, beceremeyeceğim büyüklükte bir işin altına girdim galiba.'' Avril biraz daha iyi olunca Anon daha rahat bir nefes aldı ve Avril'in karşısına oturdu. Anon "Saçmalama Avril." dedi kızı azarlar bir şekilde "Sen iyi bir şifacısın düşünceli, duyarlı bir doktorsun. En önemlisi mesleğini seviyorsun ve gelişmeye açıksın! Benim tanıdığım en ilgili şifacısın!.." bir nefes aldı ve devam etti "Avril, o 2 yaşındaki hsta çocukla ilgili başka kimse bakanlığa gelmemiş! araştırdım, sordum Sadece sen işte bu yüzden iyisin...! " Anon ayağa kalktı ve Avril'in omuzlarını nazik ama kuvvetli bir şekilde tuttu. Avril'in mavi gözlerinden penceredeki koyu lacivert gökyüzündeki ,beyaz inci gibi parlayan ışık tanelerinin denize düşüp dağılmasını görebiliyordu. Sonra koyu yeşil gözlerini manzaraya doğru çevirdi ve içi huzurla doldu. Odasına denizin tuzlu kokusu içeri girdiğini hissetti bir anda. Tatlı bir meltemle Avril'in sarı saçlarının koluna ipeksi bir şekilde dokunduğunu hissetti. | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12457 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi Paz 06 Tem. 2008, 02:08 | |
| Avril, dediklerini iyice dinlemişti... Birinin onun hakkında böyle düşünmesi iyi ediyordu onu.. Gözlerini güçlüklede olsa manzaradan çevirmeyi başardı. İlaçları hastaneye bırakıp eve dönmeliydi, uyumak istiyordu.. Belkide saat gece yarısını çoktan geçmişti... Üzerindeki ağır hava, esen rüzgarla beraber dağılıyordu. Adamın ellerini nazikçe tutup omuzlarından aşağıya bırakıverdi. Zorakide olsa gülümsemeyi başarıyordu adama karşı... ''Tüm ilgin için, teşekkürler. Sen çok iyi bir insansın'' Gözlerini kutuya devirdi. Sol elinde hazır beklediği asasını, kutuya yönlendirerek sessiz bir ''Wingardium Leviosa'' yolladı. Kutu, Avril'in havaya kalkan asasıyla beraber havaldaydı işte. Dokunabileceği kadar yakında... Kutuyu kenarlarından sağ eliyle sıkı sıkı kavradı... Beraberinde ayaklanmıştı... Onu izleyen Anon'a döndü tekrardan: ''Normalda bu ilaç işleri böyle yürümez. İlaçlar bitince, ilaçlardan sorumlu şifacı- ki o da ben oluyorum- bir dilekçe yollar. Bakanlıktan gelen bir kaç adam hastaneye kutuları bırakırlar... Sanırım görev değişimi nedeniyle olmadı bu sefer. Eğer ilaçlar zamanında gelirse, bendende kurtulursun'' Adamın kendisiyle ilgilenmekten çok daha önemli işleri olduğunu tahmin edebilirdi. Kuşkusuz, kendisininde hayat kurtarmak gibi önemli işleri bulunuyordu. Artık gitmeye hazırdı, sadece nezaketen adamdan ''Görüşürüz, hoşçakal, güle güle'' gibisinden cümleler bekliyordu... | |
| | | | Uluslararası Sihirsel Ticaret Standartları Kurulu Ofisi | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |