Melania, bir anda kolundan tutup onu dışarı sürükleyen Daphne ile birlikte gece yarısı okul koridorlarında dolaşıyor olmaktan memnundu. Konuşuyor ve yüksek sesle gülüyorlardı. Daha yeni tanışmış olmalarına rağmen çok çabuk yakınlaşmışlardı. Melania bunun en büyük nedeninin çoğu konuda karakter olarak birbirlerine benziyor olmaları olduğunu düşünüyordu. Daphne,
"Hey Liz! Şu resme bak ne kadar komik değilmi? Hemde hareket ediyor. Daha önce gördünmü bilmem ama bu hareket eden tablolara acıyorum. Zavallı zavallı bakıyorlar. Bazen selam dahi verebiliyorlar biliyormusun? Bunları özel olarak yaptırmışlar Hogwarts için bazen yok bile olabiliyorlar." diyordu. Melania bunları daha önce ablasından duymuştu, ancak ilk defa dikkat ediyordu. Yeni gelmiş olmasına rağmen buradan pek çok kez geçmişti ancak bu tablolara dikkat etmemişti. Gerçekten hareket ediyor olduklarını gördü ve
"Hogwartts'ın süprizlerine alıştım bile. Ama bunlar gerçekten çok komikler, gerçekten selam veriyorlar mı?" dedi gülerek. Gerçekten garip şeylerdi bunlar.
Daphne ile konuşacak konu bitmiyordu adeta. Bu şekilde konuşa konuşa koridorları dolaşıyorlardı. Melania, yürürken oradaki merdivenler gözüne çarptı ve
"Biraz oturalım istersen Daphne?" dedi. Sonra da merdivenin bir kaç basamak yukarısına çıkarak oturdu. ...