|
| İlk Gün | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Vilerus Chas Le'Borge Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez
(Bunu kimseye söyleyemiyor ve bundan utanç duyuyor.) Galleon : 12000 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 25/06/08
| Konu: İlk Gün Çarş. 25 Haz. 2008, 16:37 | |
| Vilerus büyük bir baş ağrısı ile uyandı. Gözlerini bile açmıyordu. Yavaşça doğruldu. Gözlerini ovalamaya başladı. Gözlerini zar zor aralamış halde yanımaşındaki gümüş saate baktı. Henüz saat sabah yedi bile olmamıştı. Bu kadar erken saatte niye uyanıyordu ki? Evden alışkanlık kalmıştı besbelli. Evdeyken bu saatte gün başlayalı çok olmuştu onun için. Tabîî Zengin Babanın Fuhara Oğlu için! Bu cümleyle beraber kahkayla gülmeye başladı Vil. Artık o günler geride kalmıştı. Yavaşça kalktı yatağından. Nasıl bir ağrıydı bu? Sanki başı çatlayacaktı. Tabîî normal, diye düşündü kendi kendine. O kadar içersen müsteaktır sana! O çok sevdiği, bir anda hayatını değiştiren yeşil yakalı, yeşil yenli cübbesini giydi. Belki de gözlerini açtığı en güzel sabahtı bu. Muhteşem bir gece geçirmiş(ufak talihsizlikler hariç) ve güzel bir sabaha gözlerini açmıştı. Çünkü bu sabah o nefret etiği insanların yüzünü görmeyecekti. Bu düşüncelerle indi merdivenleri. Ortak salona gelmişti. Salon, dün geceye oranla çok tenha ve sessizdi. Büyük koltuklar ve şömine boştu. Sessizlik ele geçirmişti ortak salonu. Tabîî kısa süreliğine. Acaba biraz ortak salonda mı otursam?, diye geçirdi Vil ama bu güzel bir düşünce değildi. Şimdi hazır ortalıkta pek ayak bağı yokken çıkıp şatoyu tanımak mı iyi, yoksa burda Guguman Kuşu gibi oturmak mı? Vilerus sessiz salondan çıktı. Dışarı adım atar atmaz şato zindanlarının soğuğu yüzüne kırbaç gibi vurmuştu. Üstelik bu tuhaf soğukluğa sessizliği bozan ilginç bir uğultu eşlik ediyordu. Bu durum zindan sahanlığına muhteşem bir ürperticilik katıyordu. Vil pek korkmamıştı ama nedense binasından, üzerine giydiği cübbeden gurur duydu birden. Soğuk zindanlarda, merdivenlere doğru ilerledi. Metal ve taş merdivenleri yavaş yavaş çıktı. Artık zindanlarda değil, Hogwarts koridorlarından birindeydi. Gözlerini dolaştırmaya başladı burada. Uzun ve geniş bir koridordu. Acaba burada ne tür esrarlar var? diye düşünmeden edemedi Chas. Binası gereği yasak ve gizli şeylere ilgi gösteriyordu. Yavaş yavaş dolanmaya başladı koridorda. Bir yanda dolaşıyor, bir yandan duvarlara- motif, tablo ve nesnelere- dokunuyor, onları özenle inceliyordu. | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: İlk Gün Cuma 04 Tem. 2008, 12:56 | |
| Okulu biraz gezmek iyi olacaktı Maglor için.Uzun zamandır yapmadığı birşeydi.Zamanın da oldukça gezmişti.Hala keşfedemediği birçok gizli yer vardı.Çoğu da yasaklar içerisinde yer alıyordu.O nedenle uğramamıştı.Okulu turlamaya başlayalı yarım saatten fazla geçmiş ve yorulduğunu farketmişti.Zaten dünden kalan bir kırgınlık vardı üzerinde.Koridorların herhangi bir dersliğe bağlayan merdivenlerinden üçüncü basamağına oturdu.Ayakları merdivenin başlangıç noktasına kadar uzanıyordu.Birden ne kadar uzadığını farketti.
Koridorlar normale göre oldukça tenhaydı bugün.Havanın güzel olmasıyla çoğu kişi göl kenarına gitmişti muhtemelen.O bunları düşünürken gözü bir şeye takıldı.Bir Slytherinli çocuk,davranışlarından ve görünüşünden anlaşıldığı kadarıyla yeni bir öğrenci koridorları inceliyordu.Gülümsedi ve merdivenden bir hamlede aşağıya atladı."Ne kadar ilgi çekiciler değil mi?"Biraz sustuktan sonra çocuğun durmasıyla onun yanına gitti.Yeni biri olmasından dolayı yardımcı olmak istiyordu.Hem üstündeki sıkılma duygusunu da atardı belki."Maglor Silimauré.Hufflepuff ikinci sınıf." dedi elini uzatarak.Bir yandan da çocuğa gülümsüyordu.
| |
| | | Vilerus Chas Le'Borge Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez
(Bunu kimseye söyleyemiyor ve bundan utanç duyuyor.) Galleon : 12000 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 25/06/08
| Konu: Geri: İlk Gün Cuma 04 Tem. 2008, 13:23 | |
| Vilerus zindanlardan çıkan bu koridordaki portrelerle bir hayli ilgilenmişti. Özellikle Slytherin'den çıkmış büyük büyücülerin portreleri vardı burada. Hepsi de birbirinden asillerdi. Tabîî araya karışan Gryffindor'lar bu asaleti bozuyordu ama neyse... Özellikle yeşil ve gümüşî renklerle donatılmış portreler insana ayrı bir göz zevki veriyorlardı. Hatta öyleki bazı portrelerin çerçeveleri gümüşten yapılmıştı. Bunlardan birisi de Kanlı Baron portresiydi. Vilerus, Kanlı Baron'un neden gümüş çerçeveye alındğını pek anlamasa da o tablo üzerinde uzun zaman geçirdi ve yandakine geçti. Bir yandan da sol tarafındaki taş merdivenlerden gelen soğuğu kemik iliklerine kadar hissediyor; soğuğa eşlik eden küf, nem ve toz kokusunu da ciğerlerine çekiyordu. Bu fantastik havaya alışmış gibi hissediyordu kendisini. Bu havanın zindanlardan geldiğinden adı gibi emindi. Bayılıyordu bu havaya adeta. Çünkü diğer binaları zindanlardan uzak tutmaya yarayan en büyük üç etmenin ikisiydi bunlar. Birincisi tuhaf soğuk, ikincisi ağır koku, üçüncü ve oldukça etkili olanı hiç eksik olmayan ve daima zindanlarda yankılanan uğultu. Tabîî bir de karanlık vardı. Zindanlar öğleden sonra üçten itibaren karanlıklaşmaya başlıyordu! "Ne kadar ilgi çekiciler değil mi?" diyen, yabancı ama dostane bir ses onu zindan esintisinden ve portrelerden alıvermişti. Vilerus bu sesi ilk defa duyduğuna emindi. Onu duyduğu an durdu. Sağına dönüp baktı ve sarı yakalı cüppe giymiş olan bir çocuk gördü. Çocuk Hufflepuff'tandı, yakışıklıydı, gülümsüyordu ve kısacası, ayrıca en önemlisi, sataşmak gibi bir amacı yoktu. Bir an için Vilerus durup elini asasına tmıştı ama buna gerek olmadığına karar vermesi için birkaç saniye yetmişti de artmıştı bile. Zaten asasını çekse de ne yapacaktı ki? Daha dün gelmişti Hogwarts'a. Tek yapacağı kıvılcımlar yaratmak olurdu. Ama tabîî bu da olası bir kavgada zindanlara rahatlıkla geçmesini sağlardı... "Evet" dedi Vilerus da çocuğun gülümsemesine biraz daha soğuk bir gülümsemeyle cevap vererek. Çocuk kendisine doğru yürürken de "Acaba onla durup konuşmalı mı, yoksa basıp gitmeli mi? Sonuçta bir Hufflepuff!" diye düşünüyordu. Ama sonradan Hufflepuff'ın Slytherin'le iyi anlaştığını hatırladı. Hem Hufflepuff kötü bir bina değildi, Gryffindor'dan çok daha harikaydı! Hem Samara da Hufflepuff değil miydi? "Gerçekten ilgi çekici şeyler var." dedi yüzündeki soğuk ifadeyi daha da dost canlısı hale getirerek. Çocuk gelmiş ve kendisini tanıtmıştı. Hufflepuff, ikinci sınıf... Adı da Maglor'du. Güzel isim, diye düşündü Vil ve çocuğun uzatığı eli sıkarak "Ben de Vilerus Chas Le'Borge. Slytherin, birinci sınıf." dedi ve durakladı. Solundaki bazı portreler kendi aralrında konuşmaya başlamıştı. Eee, diye geçirdi Chas, ne de olsa çoğu Slytherin. Ama tabîî içlrinden büyük kısmı da iki ayrı binadan öğrencinin "barış içinde olmasını" takdir etmekle meşguldü! "Tanıştığımıza memnun oldum." dedi Vilerus portre uğultuları arasında sesini duyurabilmek için biraz daha yüksek sesle. | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: İlk Gün Cuma 04 Tem. 2008, 13:42 | |
| Portrelerin fısıldaşmaları,konuşmaları Maglor'un sinirine dokunmuştu açıkçası.Ama saygı duyuyordu onlara.Ne de olsa çoğu büyücülük tarihinde önemli bir yere sahip insanlardı.Çatık kaşlarını ve kısılmış gözünün yerini yeniden gülümsemeye bırakırken çocuk onu onaylamıştı koridorlar konusunda.Fakat kafasının içinde bir savaş olduğu aşikardı.Yoksa yüzü gerilmez ve soğuk durmazdı.Kararının iyi olduğunu ilan edercesine Maglor'un uzattığı eli sıkmıştı.Maglor'un gülümsemesi yüzüne daha da yayıldı ve eli bırakarak portrelere doğru yürüdü.Tekrar arkasını dönerek çocuğun adını söylemesini bekledi.
"Ben de Vilerus Chas Le'Borge. Slytherin, birinci sınıf."Bir Fransız olmalıydı.En azından soyadı bir Fransız soyadını andırıyordu.Pek tanıdık bir soyad gelmiyordu.Düşünceli düşünceli bir müddet çocuğa baktıktan sonra "Tanıştığımıza memnun oldum." sözü ile kendisini düşüncelerinden kopardı.Yine dostane bir gülümseyişle "Ben de tanıştığımıza memnun oldum Vilerus." Güzel bir addı Vilerus.Hoşuna gitmişti.Sıkça telaffuz edeceği bir ad olacaktı herhalde.Çocukla iyi anlaşabilirlerdi.Bir an için sessizliği bozmak istedi.Aklına pek birşey gelmiyordu.Okula yeni geldiğine göre okulla ilgili sormak en mantıklısıydı."Okula alışabildin mi?Bir sorun yaratan yok değil mi?"Bunu konuşurken kaşları çatılmıştı.Birinci sınıfta çıkan bir kavgayı anımsamıştı.Kendisinden küçüklerle uğraşmayı seven bir üçüncü sınıf Maglor'u iyi benzetmişti.Hatırladıkça siniri en üst noktaya ulaşırdı.Bunu kafaya takmamaya çalıştı.Şimdi gülümseyerek çocuğun söyleyeceklerini bekliyordu.
| |
| | | Vilerus Chas Le'Borge Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez
(Bunu kimseye söyleyemiyor ve bundan utanç duyuyor.) Galleon : 12000 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 25/06/08
| Konu: Geri: İlk Gün Cuma 04 Tem. 2008, 18:32 | |
| Portrelerin yorumları Maglor'un pek hoşuna gitmemiş olsa gerek, kaşları çatılmış ve gözleri kısılmıştı. Ama gene de onlara ses çıkarmamayı tercih etmişti, anlaşılan onlara adil bir saygı duyuyordu. "Ne muhteşem bir adalet! Onların başarılarını düşünüyor ki, onlara saygı gösteriyor. Ben olsam şimdiye üç-beş tanesini yere atmıştım!" diye geçirdi içinden. Şu an için portrelerin lak-lakları Vilerus'un aşırı derecede hoşuna gitmişti çünkü çoğu Slytherin olan bu adam ve kadınlar kendi aralarında "Slytherin'in asaletini ve nezaketini" konuşmaya başlamışlardı. Maglor ve Vilerus'un arasına bir sessizlik çökmüştü, portrelerin tam aksine. Vilerus bu cadı ve büyücülerle öylesine ilgileniyordu ki, Maglor'un susmasıyla beraber tekrar duvara yöneldi. Vilerus'un bir hayli yukarısında bir portre dikkatini çekmişti. O da gümüş çerçeveli ve yaşil-gümüşî desenliydi. Büyük bir portreydi ve içindeki uzun, kahverengi sakallı yaşlı adam diğer tabloların tam aksine susmayı, sadece Vilerus'a tatlı tatlı bakmayı kararlaştırmıştı. Adam henüz ölmemişti anlaşılan, çerçevenin alt sol köşesinde ölüm tarihi yerine "?" yazılmıştı. Vilerus'a bu adam aşırı tanıdık geliyordu. Kimdi bu? Ama tam olarak da göremiyordu portredeki adamı. Onu iyice görebilmek için parmaklarının ucuna kalktı ve boynunu da uzatarak portreye elinden geldiğince yakın olmaya çalışıyordu. Fransızca bir şeyler yazılmıştı, Vilerus da tam onları okumaya başlıyordu ki Maglor'un sıcak sesi ni duyar duymaz tekrar yere indi(!) ve gözlerini ona yöneltti. "Okula alışabildin mi?Bir sorun yaratan yok değil mi?" diyordu Maglor. Bunu gerçekten büyük bir duyguyla söylemişti, hatta büyük bir hırsla. Vilerus Maglor'un yüzündeki değişimden ve ciddiyeten tanımıştı bu duyguyu. "Anlaşılan kurnazlık adaletine ve hak tanırlığına yenik düşmüş Maglor, yoksa senden iyi bir Slytherin olurdu..." diye düşündü Vilerus acı acı. İçinden bir ses onun bu konuda yaralı olduğunu söylüyordu ya da Vilerus'a öyle geliyordu. Ama Vil kin ve hırs kokusunu duysa hemen tanırdı. Maglor'un bu hareketinin altında büyük olma psikolojisi de yatıyor olabilirdi aslında. Ne de olsa bir yıl daha fazla Hogwarts'ta kalmıştı. Ama Vilerus her daim kendi işini kendisi halletmekten yanaydı. Fakat Maglor'un da bunu söylemesi gayet iyi olmuştu. Sonuçta bir büyük daha... Yani bir torpil daha... "Evet okula alıştım sanırım. Yani, alışmakta zorluk çekmeyeceğim desem daha doğru olur. Daha dün geldim ama her şey sanki yıllardır benimle..." dedi tebessüm ederek. "Tabîî bir de sen gibi iyi dostlar edindikçe her şey daha güzel oluyor. Mesela belki tanıyorsundur, Samara Yoko Scott. Senin binada, son sınıf. Kendisi manevî ablam oluyor. Trende tanıştık ama çok katkısı oldu bana." dedi sesine belirgin bir sevecenlik katarak. Çok iyi yağ yakardı her zaman. Üstelik Samara'ya gerçekten değer veriyordu. Bu çocuk da onla aynı binadaydı, muhtemelen tanıyordu. ASlında Samara'yla ilgili neden bahsettiğini de anlamıyordu ama belki de böyle samimi olduğu kişileri kullanarak çevresini genişletmek istiyordu, kim bilir... | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: İlk Gün C.tesi 05 Tem. 2008, 20:26 | |
| Başının ağrıdan neredeyse çatlayacağını hissediyordu.Damarları çıkmış,pompalanmak istenen kan sanki damarlarında akamıyordu.Sağ eli ile başının sağ üst kısmını ovmaya başlamıştı.Belki bu biraz iyi gelebilirdi.Vilerus'un baktığı portrenin bulunduğu duvara sırtını yasladı.Başını ovmakla meşgul elini indirdi ve kollarını kavuşturdu.Çocuk sorusunu yanıtlamaya başlamıştı.
Okula alıştığından bahsetmişti.Bu iyiydi.Mızmızlanmamış,net olarak cevap vermişti.Maglor'un dudaklarının kenarında gülümsediğini belli eden bir kıvrım oluştu.Başı hala çok ağrıyordu.Fakat bunu belli ettmemeye çalışıyordu.Bu konuda usta sayılabilirdi.Acılarını ve hüzünlerini belli etmeme konusunda.Dayanmış olduğu duvardan doğruldu.Çocuk anlatmaya devam ediyordu.
Samara'yı o da tanıyordu.Maglor'un arada sırada gördüğü fakat pek sık görüşmediği bir kişiydi.Çocuğun onunla bu kadar samimi olması iyiydi.Gülümsedi ve konuşmaya başladı."Samara'yı tanıyorum geçen yıldan.Fakat aramız pek yoktur.Yani daha hiç konuşma fırsatımız olmadı.Aranızın iyi olmasına sevindim.İyi birisidir zaten Samara." dedi ve derin bir nefes aldı.Nem kokusu onu boğmaya başlamıştı.
| |
| | | | İlk Gün | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |