| Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Vilerus Chas Le'Borge Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez
(Bunu kimseye söyleyemiyor ve bundan utanç duyuyor.) Galleon : 12000 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 25/06/08
| Konu: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Ptsi 30 Haz. 2008, 14:30 | |
| Güneş yavaş yavaş Dünya'ya veda ediyordu. Etraf kızlımsı bir renge boyanmıştı. Şatoda sessizlik giderek artıyor, havaya yayılmaya başlayan karanlık, beraberinde sessizliği ve yalnızlığı da getiriyordu. Bir gün daha sona eriyordu. Zaman bir anda hızlanmıştı sanki. Hiç durmadan, beklemeden akıp gidiyordu. İnsanlar da ona yetişmek için koşuyor koşuyorlardı. Koşarken de onlara ağırlık yapan anılarını düşüyorlar, dönüp bakmıyorlardı bile. Bir zamanlar yaşananlar artık hikaye, hayal olup kalıyordu. Sanki hiç yaşanmamış, hiç görülmemiş, duyulmamıştı o günler. Unutuluyordu... O anıların yerine yenisi gelince, hepsi unutuluyordu. Günler öylesine çabuk geçiyordu ki Hogwarts'ta. Yeni insanlar, yeni alışkanlıklar, yeni hayaller, yeni anılar gelip yerleşiyordu Vil'in hayatına. Sanki Yunanistan'da hiç yaşamamış, hep Fransa'da kalmış, Hogwarts'a da geleli yıllar olmuş gibiydi. Fransa'dan sık sık mektup geliyor tabîî her mektubun yanına da değerli hediyeler gönderiliyordu. İlk zamanlar bu hediyeler çok cezbetmişti Vil'i. Ama artık o janjanlı armağanlara hiç bakmıyordu bile. Onları alıp dolabına atıyor, hemen mektuba sarılıp iltifat ve sevgi sözlerini vurgulu vurgulu okuyarak derhal cevap yazıyordu. Ama gelen her mektubun önce arkasına bakıyordu. Hepsinde aynı şey, "Paris-Fransa". Hiçbirinde "Atina-Yunabistan" yazmıyordu. Demek babası için bu kadar ucuzdu. Hogwarts'a geleli o kadar zaman olmuş, ancak babası bir kart bile göndermemişti. "Pis Kofti!" diye lanet okudu Chas bunu düşününce. Kim bilir o kadın Durmstrang'a kaç mektup göndermişti şimdiye kadar. "Bana ne kaç mektup göndermişse göndermiş!" diye bu sefer kendisine kızdı Vilerus ve kızıl Güneş'in karşısına, parıl parıl parıldıyan Göl'ün kıyısına oturdu. Asık bir suratla Öylesine dalıp gitmişti.
Herkese açık... | |
|
| |
Delora Lucien Nobés
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 129 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 12:07 | |
| Lilian sıkıntıyla iç geçirdi ve son başarısız denemesini de buruştup attı. Annesine mektup yazmaya çalışıyordu ama garip bir şekilde yazdıkları ona anlamsız ve aptalca geliyordu. Hogwarts'a gelmeden önce ona bir not bile yazmamıştı ki! Tekrar önüne bir parşömen çekti ve bu defa ne yazarsa yazsın göndereceğine dair kendi kendine söz verdi..
En sonunda bitirdiği mektubu katladı ve zarfa koydu. Hemen postalaması gerektiğini biliyordu yoksa tembelliği tutacak ve mektup en az bir hafta bekleyecekti. Sonuç olarak da yeni bir mektup yazması gerekecekti. Ki bu da sancılı geçen başka bir saat anlamına geliyordu. Baykuşhaneye geldiğinde okulun baykuşlarından birini çağırdı ve mektubu nazikçe bacağına bağladı. Yanında getirdiği krakerlerden biraz gagasına sıkıştırdı ve kuşun batmakta olan güneşe doğru uçmasını izledi. Doğrusu manzara çok güzeldi. Göl sanki yanıyormuş gibi görünüyordu. Hogwarts'ın kocaman arazisi tüm heybetiyle akşamı karşılıyor ve izleyenlere mükemmel bir manzara vaad ediyordu. Bir den Lily dışarı çıkmak istedi. Kızıl Gölün yakınında olup kendini bir şeylere ait hissetmek. Çünü son zamanlarda tamamiyle kaybolmuş gibiydi.
Nereden geldiği belli olmayan bir enerjiyle kendini dışarıya attı. Göle doğru yavaş yavaş yürümeye başladı. Yaklaştıkça gölün kenarında bir çocuğun oturduğunu fark etti. O da bir Slytherindi, şölende karşılaşmışlardı. Ama Lily adını hatırlamıyordu.. Aslında ismen tanışıp tanışmadıklarını bile hatırlamıyordu. Ynağının içini ısırdı ve çocuğun yanına yaklaştı. Zarif bir şekilde bağdaş kurarak oturdu ve çocuğa bakarak:
" Selam, oturmamda bir sakınca yok değil mi? "
dedi ve hafifçe esen meltemin getirdiği esintiyle yüzüne düşmüş saçlarını arakaya itti. | |
|
| |
Vilerus Chas Le'Borge Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez
(Bunu kimseye söyleyemiyor ve bundan utanç duyuyor.) Galleon : 12000 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 25/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 12:31 | |
| Vilerus'un öfkesi dakikalar geçtikçe kendisine yöneliyordu. Neden hala aklı Yunanistan'daydı? Kendisine bir söz vermişti, Slytherin'e yerleşince tüm hayatı değişecekti. Artık ailesi sorulduğunda başını öne eğerek üvey anne ve kardeşlerinden, ana ayrı baba bir kardeşlerinden ve babasından bahsetmeyecek; Fransa'daki zengin, saygıdeğer ve safkan ailesinden söz edecekti. Peki başkaları sormayacak mıydı, "Anne-baban yok mu?" diye? Elbette ki soracaklardı... O zaman ne diyecekti? "Benim annem damarlarında pislik dolaşan bir Muggle'dı. Doğum esnasında geberdi! Babamsa bir Durmstrang mezunuyla evlendi ve onun birinci eşinden olan çocukları ile kendinden olan çocuklarına ilgi göstererek beni unuttu. Ben de Slytherin'e yerleştim ve artık Fransa'daki dedemlerle mutlu mesut yaşıyorum...." öyle mi? Derin bir nefes aldı. Sanki Göl'ün tüm havasını çekip almıştı. Aslında ne diyeceği belliydi. Annesini zaten hep bir büyücü olarak tanıtmıştı. Aynı şekilde doğum esnasında öldüğünü, babasının da hemen acımasız bir kadınla evlendiğini... Aynı hikayeye devam edecekti tabîî. Zaten herkes Vilerus'u safkan sanıyordu. Melez olduğu hem Yunanistan'da hem de Fransa'da saklanıyordu. Aslında Yunanistan'dakiler ha bire şantaj yapıyorlardı ama Chas'ın dedesininden korktuklarından seslerini çıkaramıyorlardı. Sonuçta Fansa'daki Le'Borge'lerin tamamı Lord'a en yakın adamlarıydı. Bir tek babası kanı-bozuk çıkmıştı, o ayrı mesele... " Selam, oturmamda bir sakınca yok değil mi? " diyen, içtan bir ses onu Göl sularından koparıp almıştı. Vilerus hemen yana baktı ve bariz şekilde bağdaş kurmuş bir kız buldu. Kızın yüzü felaket tanıdıktı. Tabîî öyle olur Slytherin o da! diye uyardı Vil kendisini. "Oturmuşsun zaten!" dedi kendi kendine. Ama onu nasıl diyebilirdi? Hem binadaşıydı, gelmesi çok iyiolmuştu. "Ahh, evet tabîî. Üzgünüm dalmışım fark etmedim." dedi nezaketle. "Vilerus Chas Le'Borge ben. Partinin üzerinden uzun zaman geçti..." dedi sağ elini uzatarak, sempatik gülümsemesi her zamanki gibi yüzündeydi. | |
|
| |
Helmina Thetis O'Neil Yazar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 133 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 11988 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 12:43 | |
| Dragon sinirini yenmeye çalışıyordu ama başarabileceğinden emin değildi. Suratında yine o okunulmaz ifade vardı. Elizabeth yine yapmıştı yapacağını. Dragon ona şaka yapmaya görsün Elizabeth hemen garda geçerdi. Yürüyordu ama nereye gittiğini bilmeden... Adımları onu bahçeye götürmüştü. Göl kenarında oturanlara şöyle bir göz attı. İleride gölün kıyısında oturmuş tanıdık bir yüz gördü sanki. Yavaşça yanlarına doğru yürüdü. Vil'i görünce kızgınlığı hafif hafif buharlaşmaya başlamıştı. Yanında bir kız oturuyordu ama kim... Yavaşça yanlarına yaklaştı ve;
"Selam Vil. Nasıl gidiyor?"dedi. "Oturmamda bir sakınca yoktur umarım..."diye devam ettirdi sözlerini. Yanında oturan kız hiçte yabancı gelmiyordu. Fakat ismini bir türlü çıkaramıyordu. Sanki büyük şölende görmüştü onu ya da açılış partisinde...
"Merhaba ben Dragon. Sanki sizi bir yerlerden tanıyorum ama çıkaramayacağım..." dedi kıza elini uzatarak.
En son Edward Dragon Murtle tarafından Ptsi 04 Ağus. 2008, 12:29 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Delora Lucien Nobés
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 129 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 13:11 | |
| Vilerus kendini tanıtmış, bir yandan da yüzüne yerleşmiş bir gülümsemeyle elini uzatmıştı. Lilian da elini uzattı ve aynı şekilde gülümseyerek kendini tanıttı. " Ben de Lilian Zoe Sullivan.. " dedikten sonra bakışlarını göle çevirdi. Yakından daha da büyüleyici görünüyordu. Yüzündeki tebessüm farkında olmadan genişledi. Kısa bir süre sessizce oturdular. Lily bir konu bulmak için biraz rahatsızca düşünürken buna gerek kalmadı ve arkalarından bir ses duyuldu. Yeni bir çocuk gelmişti ve Vil'e selam veriyordu. Lily dikkatli bir şekilde yüzünü inceledi ama çıkaramıyordu. Sonunda pes etti, bu kadar dikkatsiz olduğuna inanamıyordu! Neyse ki çocuk konuştu da Lily onunda aynı durumda olduğunu görerek rahatladı.
" Merhaba ben Dragon. Sanki sizi bir yerlerden tanıyorum ama çıkaramayacağım.. "
Demişti Dragon ve elini uzatmıştı. Lily de elini uzattı ve mutlu bir sesle " Ben de Lilian. Sanırım Şölende görmüştüm ama ben de hatırlayamıyorum. " dedi. Bir yandan çocuğa gözlerini dikmeden baktı. Kumral ve beyaz tenliydi. Ela gözleri vardı. Aynı şekilde Vilerus'u da inceledi. İsimlerini veya yüzlerini bir daha unutmayacaktı. | |
|
| |
Vilerus Chas Le'Borge Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez
(Bunu kimseye söyleyemiyor ve bundan utanç duyuyor.) Galleon : 12000 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 25/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 14:24 | |
| Adının Lily olduğunu söyleyen kız ve Vilerus tanışma fastını da geçince sessizliğe gömülmüşlerdi. Aslında Vilerus hemen bir konu bulurdu ama Göl'ün kızıl suları ikide bir onu alıp götürüyorlardı. Bir türlü anlam veremediği bir durgunluk vardı bugün içinde. Bir şeyi unutunca başka bir olumsuzluk geliyordu aklına. Yunanistan'ı her ne kadar unutamamış olsa da, bu anıların kinini gizliden gizliye beslemesine müsade ederek, aklından söküp aldı onları. Şimdi de Angel'ı düşünüyordu. Neredeydi bu kız? Onu Açılış Partisi'nden bu yana görmemişti. Yoksa Vilerus'tan mı kaçıyordu? Yok, öyle bir şeyi neden yapsın ki? Angel Vilerus'a aşık olduğunu hem de onun ilk aşkı olduğunu söylemişti... O halde başına bir şey gelmiş olmalıydı. Ama öyle olsa hemen şato dedikoduya başlardı. N'oluyordu bu kıza? O anda arkasından gelen sıcak bir ses onu tekrar karaya çıkarmıştı. "Selam Vil. Nasıl gidiyor?"dedi. "Oturmamda bir sakınca yoktur umarım..." diye sordu Dragon ve hemen sonra Lily ile tanışmayı da ihmal etmedi. Dragon'un sinirli bir hali vardı. Vilerus onu çok iyi tanıyordu ve her halini ezberlemişti. Sinirliydi... Vilerus da canı sıkkın olmasına rağmen ortamı yumuşatmak için bir espriye sığınmıştı yine. "Bugünlerde Slytherin'lere bir hal oluyor, hepimiz birbirimizi tanıyor ama çıkaramıyoruz!". Bu espri ortamdakileri biraz güldürmüş ve açmış gibiydi. Vilerus da elinden geldiğince neşeli davranmaya çalışıyordu. Neden? Dragon anlamasın diye... Peki Dragon'un anlayıp da üzülmemesi için mi, yoksa konuyu açıp tekrar Vilerus'un kendine verdiği sözü aşındırmaması için mi? Belki de birincisi için... Ya da her ikisi de... O an gözlerini kızıl sulardan ayırıp bir Lily'nin bir Dragon'un yüzüne bakmıştı. Lily de aynısını yapmakla meşguldü. Ama anlşılan o bu yüzleri hafızasına kazımakla ilgileniyordu. Ama sanki Dragon'a daha dikkatli bakmıştı, ya da Vilerus'a öyle geliyordu. Yoksa Lily, Dragon'dan... "Daha bir şey yokken atlama!" diye azarladı içindeki bir ses ama, anlaşılan Lily iyi bir kızdı. Dragon da zaten iyi bir insandı. Neden... Vilerus'un aklına yine yaramazlık geliyordu ama, yapıp yapmamakta kararsızdı. Dragon şu an sinirliydi hem Lily'nin de bir partneri olup olmadığını bilmiyordu. Hem bu, yalnızca Vilerus'un bir varsayımıydı. Vil, bir konu açmak için "Ee, alışabildiniz mi Hogwarts'a?" dedi muzipçe sırıtmadan edemeyerek, "Ben şimdiden bir sevgili bile buldum!" | |
|
| |
Delora Lucien Nobés
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 129 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 14:39 | |
| " Bugünlerde Slytherin'lere bir hal oluyor, hepimiz birbirimizi tanıyor ama çıkaramıyoruz! "
Bu söz üzerine güldü Lily. Gerçekten de Slytherin de bir kopukluk var gibiydi ama yavaş yavaş gideriliyordu bu da.. Sonuçta bölünürlerse zayıf düşerlerdi. Bunları düşünürken Vil'in de Lily gibi onları incelediğini gördü ve kendini tutmadan güldü. Hemen herkes aynı durumdaydı anlaşılan.. Bir an kendini gerçekten evinde hissetti. Hogwarts'taydı, Slytherindeydi.. Hafif bir nefes alıp bunları düşündü. Nihayet istedikleri oluyordu. Mutlu olmalıydı. Mutlu muydu acaba? Tabii ki mutluydu! ' Saçmaladın iyice Lily! ' diye azarladı kendini. Bu aralar ruh hali gidip geliyordu ve bunun nedenini kendisi de çözememişti. Canını sıkıyordu bu. Derken Vil'in sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. " Ee, alışabildiniz mi Hogwarts'a? Ben şimdiden bir sevgili bile buldum! "dedi Vil muzip bir ifadeyle. Lily ondan tarafa bakarak güldü. Vil'in Angel'la çıktığını biliyordu. Doğrusu Vil iyi birine benziyordu, Lily ondan hoşlanmıştı. Angel adına sevindi çünkü onu da seviyordu. Üstelik ilk tanıştığı insanlardan biriydi Hogwarts'a. Ama bu aralar pek ortalıklar da değildi.. Nereler de olduğunu merak etti Lily.
" Ah, evet duyduğuma göre Angel'la çıkıyormuşsunuz.. Onu göremiyorum bu aralar ama seni tebrik edeyim bari! "
dedi aynı muzip tavırla. Sonra batan güneşin son ışınlarına çevirdi gözlerini. Ortalık daha serin ve ferahtı şimdi. Tam da Lily'nin sevdiği gibi. Sanki bu aralar dünya onun için dönüyor gibiydi. Bu garip düşüncesi karşısında kendi kendine gülümsedi Lily.
En son Lilian Zoe Sullivan tarafından Perş. 03 Tem. 2008, 16:12 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Helmina Thetis O'Neil Yazar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 133 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 11988 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 16:35 | |
| Dragon konuşulanlarıdikkatlice dinliyordu. Vil'in söylediklerini pür dikkat dinlemişti.
" Bugünlerde Slytherin'lere bir hal oluyor, hepimiz birbirimizi tanıyor ama çıkaramıyoruz! "
"Evet kesinlikle.. Kopuyoruz sanırım birbirimizden. "bunları söylerken Vil'in suratına bakıyordu. Lily'e bakmaya cesaret edemiyordu çünkü baktığı an yüzü kızarabilirdi veya yanlışlıkla ağzından birşeyler kaçırabilirdi.
" Ee, alışabildiniz mi Hogwarts'a? Ben şimdiden bir sevgili bile buldum! " Dragon içten bir kahkaha attı. Sonra Vil'e bakmaya devam ederek;
"Dostum biz senin kadar hızlı değiliz. Ayrıca çok sevdiğim bir yerde okurken kız bulmaya vaktim olmuyor." dedi. Lily'den hşlanıyor olabilirdi ama bunu açık açık söyleyemezdi. Belki ileride belli edebilirdi ama açıkça söyleyemezdi. Bu Slytherin ruhuna uygun olmayabilirdi ama yapamazdı. Lily'nin sözleri üzerine ona bakmak zorunda kaldı.
" Ah, evet duyduğuma göre Angel'la çıkıyormuşsunuz.. Onu göremiyorum bu aralar ama seni tebrik edeyim bari! " "Evet Vil. Bunu bende duydum. Tebrikler dostum." dedi. yüzü hafifçe kızarmıştı. Sonra birden bire sanki yüzünde herşey yazılıymış gibi hissetti kendini ve her zamanki ciddi ifade kapladı yüzünü.
Etraf serinlemişti. Güneş kızıl bir dehşetmişçesine batıyordu. Batarken o haşin ışıklarını üzerlerine dikmişti. Dizlerini kendine doğru çekti ve düğümlercesine ellerini dizlerine attı. Saçları rüzgardan karışmıştı fakat yeşil gözleri hep aynı şeklindeydi. Hala parlıyordu... | |
|
| |
Vilerus Chas Le'Borge Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez
(Bunu kimseye söyleyemiyor ve bundan utanç duyuyor.) Galleon : 12000 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 25/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 16:45 | |
| Lily, Vilerus'un ortaya attığı konuya " Ah, evet duyduğuma göre Angel'la çıkıyormuşsunuz.. Onu göremiyorum bu aralar ama seni tebrik edeyim bari! " diyerek katılmıştı içtenlikle. Dragon da "Evet Vil. Bunu bende duydum. Tebrikler dostum." der demez Vilrus da atladı hemen: "Teşekkürler ama Evet inan ben de onu pek göremiyorum artık!" dedi ve bu da ortamın tebessüm etmesini sağlamıştı. Her ne kadar içinden gelen ses Vilerus'a uslu durmasını emrederse etsin Vil onu dinlememeye kararlıydı. Yine rahat durmuyordu işte! Ama ne olacaktı ki? Lily iyi kızdı, güzeldi de; Dragon da iyi bir çocuktu, üstelik gayet de yakışıklıydı. Hem Vilerus Lily ile iyi anlaşacağına emindi. Dragon da zaten en iyi arkadaşı, kankasıydı. "Acaba," dedi Vilerus büyük bir saldırıya geçerek, "seni ve Dragon'u ne zaman kutlayacağım Lily?". "Seni ve Dragon'u" kısmını büyük vurguyla söylemişti ve ikisinin ufak bir utançla pembeleşmesi, Vil'e muhteşem bir zevk vermişti. Her daim doğru kararlar almasını sağlayan içgüdüsünü, genelde Vilerus'a büyük eğlenceler ve maceralar yaşatan içgüdüsüne reddetmişti. Hem hayırlı bir iş yapıyordu işte! Evet, durmamalıydı, tam yola devam! "Aslında böyle zamanlarda elinizi çabuk tutmalısınız. Yani mesela daha bu aralar dersler çok da sıklaşmadan, arkadaş ortamlarında geçirdiğimiz zamanlarda böyle faaliyetlerde bulanabilirsiniz." dedi manalı manalı. Her ikisinin de Vil'in şu anı kastettiğini anladığından emindi. Susmuşlardı ve Chas'ı dinliyorlardı. Vilerus da tecrübe sahibi olarak onları eğitiyordu sözde! "Mesela Güneş batarken, Göl karşısında, ortalık pek kalabalık değilken, hele de böyle şeylerden anlayan bir kişi de yanınızdayken..." dedi ve susup arkadaşlarına baktı. Sonra onları konuşturmak için "Eee, yanılıyor muyum?" diye sordu hayli enerjik bir halde. Dertlerini bir anlığına kapı dışarı ettiğinden mutluydu ve bu taarruzu kazanmadan da bu gamsız dakikaları bitirmek istemiyordu. | |
|
| |
Delora Lucien Nobés
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 129 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 16:54 | |
| Dragon'un da Vil'i tebrik etmesi sonucu oluşan sessizlikte Lily'de manzaraya çevirdi bakışlarını. Sonra Dragon'a minik bir bakış attı ve fazlasıyla parlayan yeşil gözlerini fark etti. Kızararak tekrar güneşe döndü, onun pembeliğini örtecek kadar kırmızı olduğunu umuyordu. Bir an ne yapacağını bilemedi çünkü daha önce hiç utandığını hissetmemişti, bu şekilde en azından. Normalde sıralayabileceği milyonlarca mazereti olurdu ama ya şimdi? Bu düşünceleri zihninden atmak ister gibi başını iki yana salladı hafifçe. Yüzü eski rengini tekrar alırken Lily bir anda Vil'in konuşmasıyla tekrar pembeleşti. "Acaba, seni ve Dragon'u ne zaman kutlayacağım Lily? " demişti Vil. Acaba Lily'nin anladığını şeyi mi ima ediyordu? ' Yok artık Lily! Ayrı ayrı soruyor işte çocuk! ' diye geçirdi içinden. Bunu düşününce biraz rahatlamıştı ama Vil'in sorusuna cevap vermemeyi tercih etti.
Vil sözlerine devam ettiğindeyse Lily çenesini tamamen kapattı ve sessizce dinlemeye başladı. Yüz ifadesi birşey göztermiyordu ama yanağının içini ısırması onun bir şeyler düşündüğünü belirtiyordu. Detken Vil tam zaman dilimi olarak tam olarak içinde bulundukları ortamı tarif ederek son darbeyi de vurdu. Lily Vil'e inanamıyordu. Suratında garip bir ifadeyle ona baktı. Yapmaya çalıştığı şeyden emin miydi? Dragon'un ondan hoşlandığına dair hiç bir işaret alamamıştı Lily, almamış mıydı? Ne de olsa Vil ve Dragon oldukça yakın görünüyorlardı. Sağlıklı düşünemiyordu. Dragon'un " Eee, yanılıyor muyum? " demesinden sonra derin bir nefes alıp Dragon'a döndü ve ona doğru baktı. Bu arada rüzgar saçlarını uçuşturuyor, kırmızı ışınlar yüzlerini aydınlatıyordu. | |
|
| |
Helmina Thetis O'Neil Yazar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 133 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 11988 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 16:58 | |
| Dragon Vil'i tebrik etmişti fakat Vil balıklama konuya dalmış, kimseye konuşma hakkı vermiyormuşçasına;
Teşekkürler ama Evet inan ben de onu pek göremiyorum artık!" dedi. Herkesi güldürmeye yetmişti sanırım bu. Tam Dragon ortalığı neşelendirek birşey söyleyecekti ki Vil yapmıştı yaramazlığını;
"Acaba,"bir duraksadı sonra derin bir nefes alıp "seni ve Dragon'u ne zaman kutlayacağım Lily?". Dragon gözlerini Vil'e dikmiş
"Eh be abi şimdi direk dalınırmı bu konuya"bakışları atıyordu. Dragon birden kızardığını hissetti. Yerinde kıpırdandı huzursuzca. Vil sanki hiçbirşey olmamışçasına devam etti;
"Aslında böyle zamanlarda elinizi çabuk tutmalısınız. Yani mesela daha bu aralar dersler çok da sıklaşmadan, arkadaş ortamlarında geçirdiğimiz zamanlarda böyle faaliyetlerde bulanabilirsiniz." Dragon sanki ofsayta düşmüş biçimde "Iıı- Şeyy " diye kekeleyebildi sadece sonra Vil onu dinlemezcesine;
"Mesela Güneş batarken, Göl karşısında, ortalık pek kalabalık değilken, hele de böyle şeylerden anlayan bir kişi de yanınızdayken..." "Eee, yanılıyor muyum?" diye sormuştu. Dragon dahada kızarırken;
"Aslında-.. Şeyy-Ee- Bunu düşünmüyordum dersem yalan söylemiş olurdum. Bu yüzden doğruyu söyleyeceğim." dedi ve derin bir nefes aldı. Sonra sözlerine devam etti.
"Iı- Lilian aslındaa- Şey sanırım ben senden hoşlanıyorum." söylemişti sonunda. Rahatlamıştı. Büyük bir yük inmişti omuzlarından. Binlerce kez teşekkür ediyordu Vil'e. Duraksadı ve Lily'nin söyleyeceklerini dinlemek için hazırlandı. Bu iyimiydi kötümüydü bilemiyordu. | |
|
| |
Vilerus Chas Le'Borge Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez
(Bunu kimseye söyleyemiyor ve bundan utanç duyuyor.) Galleon : 12000 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 25/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 17:10 | |
| Dragon ha bire yanında oturan Vilerus'a bakışlarıyla uyarılar gönderse de, hatta bazen ufak dürtüklemelerde de bulunsa, Vilerus durmak bilmiyordu. Vil bir an için kendisiyle gurur duydu. Tam bir aşk doktoruyum ben! diye daha coşturuyordu kendisini. Bir yandan da Dragon'un duygularını itiraf edebilmesi için cümleleri hızla birbirine bağlıyor, ona en son işi bırakmak için elinden geleni yapıyordu. En son "Eee, yanılıyor muyum?" deyip Dragon'a döndü ve "Hadi uzatma artık!" dedi dudak hareketleri ve gözleriyle. Dragon da anlamış olacaktı ki, Vil'in Angel'a yaptığı ilan-ı aşk'ın daha amatör ama içten olanını Lily'ye yapmıştı. "Iı- Lilian aslındaa- Şey sanırım ben senden hoşlanıyorum." demeyi başarmıştı. "Ohhh, bee, en sonunda!" diye mırıldandı Vilerus ve ileride bir kıyıyı işaret ederek "Aaa, Kediotu, İksir'de çok işimize yarar, gideyim de şunu alıp geleyim!" dedi. Hızla ayağa fırlarken de Dragon onu cüppesinden kavradı ama Vilerus "Bak, Kediotu'nu Diagon'da yirmi galeondan aşağı vermezler" dedi ve onun elinden kurtulup karşı kıyılara geçerek gözden kayboldu. Koşarken de kıs kıs gülüyor, Dragon'u mutlu ettiğinden dolyı kendisini kutsuyordu. Ayrıca onu tekrar morallendirdikleri için Dragon ve Lily'ye minnet duyuyordu... | |
|
| |
Helmina Thetis O'Neil Yazar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 133 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 11988 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 17:16 | |
| Dragon Lily'e bakarken Vil karşı kıyıda bir yeri gösterip;
"Aaa, Kediotu, İksir'de çok işimize yarar, gideyim de şunu alıp geleyim!" dedi. Dragon yaka peçe ona tutunurken Vil sanki daha önceden hazırlanmış bir konuşma sergiledi. "Bak, Kediotu'nu Diagon'da yirmi galeondan aşağı vermezler" dedi ve koşarak yanlarından uzaklaştı. "Ya üff Vil. Ben bilmemki böyle şeyleri niye beni yanlız bırakıyorsun?" diye geçirdi içinden. Sonra Lily'e dönüp;
"Iııı sen ne düşünüyorsun?" dedi. Fakat nasıl olduda bunu sordu anlayamamıştı. Sonra Lily'nin gözlerinin içine baktı. Cevabı ararcasına... | |
|
| |
Delora Lucien Nobés
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 129 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 17:23 | |
| "Aslında-.. Şeyy-Ee- Bunu düşünmüyordum dersem yalan söylemiş olurdum. Bu yüzden doğruyu söyleyeceğim." diyordu Dragon.. Lily içinden ' Başka birinden mi hoşlanıyor acaba? ' diye geçirdi ve bu düşünce sonucu biraz durulduysa da Dragon'un ondan hoşlandığını söylemesi sonucu inanamayarak dondu kaldı. Nasıl yani? Dragon kendisinden mi hoşlanıyordu gerçekten? Ama nasıl olurdu? Daha yeni konuşmuş sayılırlardı, yani tamam Lily onu daha önce görmüş -hatta izlemiş- ve ilgisini çekmişti ama.. Hem o onu hatırlayamdığını söylememiş miydi? Tam Vil'e bakacakken onun, Lily'nin geçirdiği şok anında kediotuyla ilgili birşeyler geveleyerek uzaklaştığını gördü. Lily dehşete düşmüştü, bir yandan da kalbi kulaklarında atıyordu. Minik bir cesaret örneği sergileyerek Dragon'a döndü ve konuşmayı denedi. Sesini yutmuş gibiydi. Konuşmaya başladığındaysa " Ama-ama.. Sen yani benden? " şeklinde saçmalamıştı. Bir an gözlerini kapadı ve derin bir nefes aldı. Ardından düzgün bir şekilde konuşmaya başladı. Soğukkanlı kişiliği buhar olup uçmuştu sanki.
" Bu benim için şok oldu aslında.. Yani ben.. Aslına bakarsan bende.. "
Dudağını ısırarak sustu. Cümlenin sonuda hoşlanıyorum anlamına gelebilecek bir ses çıkmıştı ama acaba Dragon herhangi bir şey anlayabilmiş miydi? | |
|
| |
Helmina Thetis O'Neil Yazar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 133 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 11988 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 17:37 | |
| Dragon'un kalbi duracak gibiydi. Ana Salon'da her yemeğe oturuşunda yeşil gözler Lily'i arıyordu. Yeni tanışmışlardı belki ama sanki birbirlerini tanıyormuşlarcasına seviyordu Dragon onu. Ona nasıl söyleyebilirdiki.. Her zaman onu izlediği.. Gülüşüne , esprilerine kulak verdiğini nasıl söyleyebilirdi. Elizabeth'in ağzından laf almak için tonlarca para döktüğünü..
Tam bunları düşünürken Lilian sanki donup kalmış yavaşça buzları eriyormuşçasına " Ama-ama.. Sen yani benden?" diye geveledi birşeyler. Dragon ümitsizliğe kapılmıştı. Sanki şok geçirir bir hali vardı. Yoksa Dragon'un Elizabeth'le çok yakın olması Lilian'ın farklı şeyler düşünmesine mi yol açmıştı?
"Tanrım lütfen böyle düşünmesin" diye dua ediyordu içinden. Hazır çoğu şeyi söylemişken Lilian'ın kötü bir şey söylemesi üzerine hiç alışkın olmadığı şeyler yapabilirdi. Resmen ecel terleri döküyordu. Lilian gözlerini kapar gibi oldu bir an sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
" Bu benim için şok oldu aslında.. Yani ben.. Aslına bakarsan bende." Ne demişti. Bende mi? Doğru duyuyorum umarım..diye geçirdi içinden. Suratında omuzlarından büyük bir yük kalkmış insanın takındığı ifade vardı. Sonra bakışlarını yere, çimenlere çevirip konuşmaya başladı;
"Şok olmanı bekliyordum. Çünkü sana hiçbir zaman söylememiştim. Yani Ortak Salon'da seni izlediğimi, Ana Salon'da seni dinlediğimi, Ağzından laf alabilmek için Elizabet'e büyük yatırımlar yaptığımı..."dedi ve hafifçe güldü. Bunlar karşısında Lily'nin ne diyeceğini merak ediyordu doğrusu.. | |
|
| |
Delora Lucien Nobés
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 129 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 17:46 | |
| Lilian hafif bir umutsuzluk içinde Dragon'a bakıyordu. Saçmalamıştı farkındaydı ama ne diyeceğini bilememişti. Yani kendini o kadar şartlamıştı ki hislerini bastırmaya, Dragon açıldıktan sonra bile konuşamamıştı özgürce. Derken Dragon yanıt verdi.
" Şok olmanı bekliyordum. Çünkü sana hiçbir zaman söylememiştim. Yani Ortak Salon'da seni izlediğimi, Ana Salon'da seni dinlediğimi, Ağzından laf alabilmek için Elizabet'e büyük yatırımlar yaptığımı.. " demişti Dragon ve gülmüştü ardından. Onun da içinden gülmek geliyordu. Dragon kendisinden daha cesur çıkmıştı, o Elizabeth'e hiçbir şey soramamıştı. Zaten böyle bir şeyi de ilk defa hissetmişti. En sonunda yüzünde hala şaşkınlık ifadesi olduğunu fark edip güldü içtenlikle ve Dragon'dan gözlerini kaçırarak konuştu.
" Doğrusu ben hiç beklemiyordum. Yani senin benden hoşlanabileceğini.. " dedi ve başını iki yana sallayarak " Sanırım Vil'e teşekkür etmeliyim.. " dedi iyice pembeleşmiş ve utanmış bir halde. Midesinde kelebekler uçuşuyordu. Tekrar Dragon'a baktı. Bu kelebekleri ilk defa o uçurabilmişti. | |
|
| |
Helmina Thetis O'Neil Yazar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 133 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 11988 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 17:53 | |
| Dragon yere, çimenlere bakmaya devam ediyordu. Sanki başını kaldırdığında utancından ölebilecek gibiydi. Bir Slytherin olduğunu düşündü. Niye bu kadar utanıyordu. Her şeyi mertçe söylemeliydi. Kafasını tam kaldıracaktıki Lily cevap verdi." Doğrusu ben hiç beklemiyordum. Yani senin benden hoşlanabileceğini.. "sonra başını iki yana sallayıp" Sanırım Vil'e teşekkür etmeliyim.. "demişti. Dragon bunu unutmuştu. Vil'e teşekkür etmeliydi. Sonra karşı kıyıya baktı. Ayağa kalkıp birkaç adım attıktan sonra;
"Vil...Dostum nerdesin...?" diye haykırdı. Güneş iyiden iyiye batıyordu. Sanki Lilian ve Dragon'a el sallıyordu. Mutluluklar dilercesine..
Sonra arkasını döndü ve Lilian'ın gözlerinin içine bakarak; "Seni gerçekten seviyorum." dedi ve anında büyük bir refleksle elini ona uzattı. Kalkmasına yardımcı olmak için.. Bunun Lilian üzerinde ne gibi bir etki yaratacağını bilmiyordu ama merak ediyordu. | |
|
| |
Delora Lucien Nobés
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 129 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 18:35 | |
| Lilian, Dragon Vil'e seslenirken güldü kendi kendine. Vil'in varlığını unutabilecek kadar heyecanlanmıştı şu son iki dakikada.. Ucu görünen güneşe baktı. Buraya gelirken bunların olabileceğini düşünmüş müydü? Aklından bile geçmemişti. Şu anda da inanamıyordu zaten olanlara. İlk defa hissediyordu böyle şeyleri ve belli olmuştu muhtemelen saçmalamasından da. Normalde bununla ilgili azarlardı kendini ama kimseye kızamayacak kadar mutluydu şu anda..
Bunları düşünürken tam ayağa kalkacaktı ki Dragon'dan gelen üç kelime sonucu dondu kaldı. " Seni gerçekten seviyorum. " Lily sesini çıkaramadı, hareket edemedi. Ayağa kalkmasına yardım etmek için uzanmış ele baktı. Normalde bunu reddeder, kendisine kapı tutanlara bile kızardı ama şimdilik bunu es geçmeye hazırdı. O da kendi elini uzattı ve ayağa kalkarken gümbürdeyen kalbine rağmen yumuşacık bir sesle " Ben de. " dedi. Bunu söylediğine inanamıyordu. Kızardı ve gözlerini kaçırdı. Ama elini çekmemişti. | |
|
| |
Helmina Thetis O'Neil Yazar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 133 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 11988 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Perş. 03 Tem. 2008, 18:52 | |
| Dragon elini Lily'e uzatmıştı ama onu ters tepip reddedebilirdi diye ödü kopuyordu. Batmış olan güneş yerini azametli aya ve yıldızlara bırakmıştı. Ya elimi tutmazsa diye geçirdi içinden. Bir anda uzattığı ele değen bir el onun bütün korkularını eritmiş sadece mutluluğunu gözler önüne sermişti. Lily tam ayağa kalkarken " Ben de. " demişti. Ney bende? diye düşündü Dragon. Sonra aklına az önce söylediği üç kelime gelmişti. Yüreği sanki yerinden çıkacakmışçasına çarpıyor, mutluluğu ele avuca sığmaz hale geliyordu. Bir an için Lily'nin gözlerini ondan kaçırdığını gördü. Sonra hafifçe kızardı fakat eli hala elindeydi. Dragon derin bir nefes aldı ve elini Lily'nin elinden çekip beline doladı. Onu önüne kattıktan sonra dinamik bir sesle;
"Şuan o kadar mutluyum ki.. Şimdi sıra Vil'i bulmaya geldi." dedi. Hala eli Lily'nin belindeydi. Belki bilerek yapıyordu belki de farkında değildi, bilmiyordu. Fakat tek bir şeyin farkındaydı; Şuan çok mutlu olduğu. | |
|
| |
Vilerus Chas Le'Borge Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez
(Bunu kimseye söyleyemiyor ve bundan utanç duyuyor.) Galleon : 12000 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 25/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Cuma 04 Tem. 2008, 09:36 | |
| Vilerus her ne kadar biraz aceleyle de olsa muhteşem bir iş başardığından ötürü kendisini kutluyordu. Kesin Dragon da Lily de bunun biraz aceleye geldiğinden eminlerdi ama Vilerus da böylesinin daha da iyi olduğundan emindi. Zaten eğer bugün Vilerus o davranışlarda bulunmasaydı ne Dragon duygularını açabilecekti ne de Lily onu fark edebilecekti. İyi yaptım iyi! diye düşünürken elleri cebinde, dudaklarında hoş bir ıslıkla yürümeye başlamıştı. Burası Göl'ün diğer taraflarına nispeten oldukça ürperticiydi. Ağaçlar uzun, siyahımsı ve oldukça kuruydu. Yukarda, tepenin üzerinde, kurumuş kan ve kemik izleri bile vardı ve bu manzara Vilerus'a Yasak Orman'ı hatırlatmıştı. Erkekler Yatakhanesi de Yasak Orman'a baktığından, Vil orayı ezberlemiş bile sayılırdı. Anlaşılan burası Orman'a bir hayli yakındı. Dişlerinin arasına yerleştirdiği çöpü diliyle 360 derece döndürmekle meşgul olan Chas'ın aklına Angel gelmişti. Neredeydi bu kız? Lily de onu göremediğini söylemişti. O halde Vil'den kaçıyor olması fikri de yanlışlığını kanıtlıyordu. O halde ne olmuştu? O Açılış Partisi'nden bu yana görmemişti... Onu düşüncelerinden sıyıran şey yine Dragon'un sesi olmuştu. Tam olarak ne dediğini anlamasa da (Ağaçların arasından gelen uğultu gidrek artıyordu) "Geliyorummm!" diye bağırdı canına minnet olarak. Artık Güneş dağların arasından çekilip gitmişti. Bu durumda da bursı pek de sağlam olmayan bir yer konumuna geçiyordu. Vilerus koşarak arkadaşlarının yanına döndüğünde, "Kedi otu değilmiş!" dedi ve tekrar ortamı güldürmeyi başardı. "Tebrikler." dedi Lily ile tokalaşarak. Sonra Dragon'a sarıldı ve kulağına "Başaracağımı ve başaracağını söylemiştim." diye fısıldadı. "Eee hava kararıyor. Artık gitmeliyiz. Şahsen karnım çok aç!" dedi arkadaşlarının teşekkürü eşliğinde şatoya doğru ilerlemeye başladı. | |
|
| |
Helmina Thetis O'Neil Yazar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 133 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 11988 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/06/08
| Konu: Geri: Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar Cuma 04 Tem. 2008, 10:49 | |
| Dragon Vil'e sesleneli epey olmuştu. Neredeydi bu çocuk? Artık endişelenmeye başlayacaktı. Derken vızırtıya benzer bir ses duyudldu. Ne dediği hiç analışlmıyordu. Bu Vil'in sesi olmalıydı. Artık hava kararmış, Yasak Orman'dan hafif hafif uğultular gelmeye başlamıştı. Derken Vil Dragon'un görüş alanına girdi. Koşturarak ikisine doğru ilerliyordu. Yanlarına vardığında nefes nefese;
"Kedi otu değilmiş!" dedi. Bu sözle herkes gülmüştü. Vil Lily'nin belindeki eli görmüş olacak ona doğru bakarak ve elini uzatarak "Tebrikler" dedi. Sonra Dragon'a sarıldı fısıldarcasına"Başaracağımı ve başaracağını söylemiştim." dedi. Dragon ona sarılırken bir yandan da teşekkür ediyordu. Sonra birbirlerinden ayrıldılar ve ne yapacaklarını bilmez halde yürüyorlardı. Dragon şatoya gitmeye önerecekken Vil'in sesi duyuldu."Eee hava kararıyor. Artık gitmeliyiz. Şahsen karnım çok aç!" "Evet haklısın bugünkü macera hepimizin iştahını açtı sanırım.." dedi Dragon. Hep birlikte şatoya yürümeye başladılar. Hem yürüyor hem de sohbet ediyorlardı. Lilian ile ilgilenmeye dikkat ediyordu. Nede olsa o Dragon'un ilk sevgilisiydi... | |
|
| |
| Kızıl Sulara Karışan Sıkıntılar | |
|