Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Akşam gezisi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Adolf Maynard Griswald
Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Adolf Maynard Griswald


Erkek
Ruh hali : Akşam gezisi Hmbl7
Mesaj Sayısı : 755
Yaş : 33
Kan statüsü : Safkan.
Galleon : 12124
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 17/05/08

Akşam gezisi Empty
MesajKonu: Akşam gezisi   Akşam gezisi Icon_minitimePtsi 30 Haz. 2008, 21:53

Sıkılmıştı.Yapacak neredeyse hiçbir şey yoktu.Zaten arkadaşının kurbağasını da kaybetmiş,her ne kadar o önemli değil dese de kendi kendine bir pişmanlık duymuş ve o kurbağayı ilk fırsatta bulacağına dair kendine yeminler etmişti.Bu belki de sıkıntısının tek kaynağıydı.Ama işin gerçek yüzü öyle değildi.Maglor okula vardığından beri ailesinden bir mektup bile gelmemişti.Her ne kadar o kendisini "İşleri yüzünden fırsat bulamamışlardır" diye avutsa da aslında içi içini yiyordu.Ve Paula.Dersler yüzünden onunla da daha konuşma fırsatı bulamamıştı.Sadece derslerde bir iki kere karşılaşmışlar,haricinde birlikte olamamışlardı.İşte tüm bunlar canını sıkıyordu.Canı sıkıldığında bulunduğu tek adres göl kenarı olurdu.Bu geçen yıldan kalma bir özelliğiydi.Çoğu kez buraya kaçmış,sorunları olduğunda burada gizlice ağlamış,derdini yalnızca bu göl dinlemişti.Akan gözyaşlarını kendi sularına benimsemişti.

Okul dışında yürüyordu.Havaların daha soğumamasının da etkisiyle ortalıkta bir sürü öğrenci grupları vardı.Gülümsedi.Sanki kendini çok yaşlı hissediyordu.Gençliğini anımsayan bir ihtiyarı andırıyordu adeta gülümsemesi.Ağaçların yaprakları yeşil renginden yer yer sarıya dönmeye başlamıştı.Sonbahar yaklaşıyordu ve kavurucu sıcakların etkisi de azalıyordu.Maglor ne sıcaktan ne de soğuktan çok hoşlanırdı.Sonbahar onun mevsimiydi.Sonbahar yağmuru sanki onun içindeki sıkıntıların dışarıya vurumuydu.O düşüncelere dalmış ilerlerken ayın parıltısı gözüne çarptı.Göl ben buradayım dercesine bu parıltıyı dalgaları ile birlikte,göz kırpma fiilini-ki bir göl ne kadar göz kırpabilirse- yerine getirmeye çalışıyordu.Etrafına bakındı.Kimse onu göremezdi.O da göz kırptı ve gölün kenarına geldi.Bir adım uzağına dalgalar vuruyordu.

Bir gölgenin yanına yaklaştığını farketti.Ellerini cebine attı ve gölden iki adım geriye doğru geldi.Geri çekilirken arkasına dönmemişti.Kimin geldiğini hala bilmiyordu.Ama evinde ona kimsenin zarar veremeyeceğini biliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Samara Y. Laura D'Owen

Samara Y. Laura D'Owen


Kadın
Ruh hali : Akşam gezisi 10nm9
Mesaj Sayısı : 1151
Yaş : 28
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12300
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 22/01/08

Akşam gezisi Empty
MesajKonu: Geri: Akşam gezisi   Akşam gezisi Icon_minitimePtsi 30 Haz. 2008, 22:43

Uzun bir sabahın ardından ağaçların dökülen yapraklarının bir akşam esintisiyle savrulması gitmiyordu gözünün önünden. Renklerine baktıkça sezdiği sonbaharın gelişi üstündeki yorgunluğu çekip atarken göl kenarının doğayla buluştuğu kısmı artık o kadar da yeşil durmuyordu. “Kahverengi…” Sessizliğin çığlığına bürünen hayatı son damlasına kadar yaşarken doğa, tüm rahiyasını içine topladığı bir akşamüstüyle süslüyordu ruhunu. Hiç olmadığı kadar içine kapanıkken güneşin ışınlarını toplamasıyla gecenin göl kenarındaki gösterisi yakamozlarla daha da vahşet bir hale gelmeden gölün uçsuz sularına tutunuyordu. " Sessiz bir akşam... İçimi ürpertiyor doğrusu" İçindeki yeisin azmasına izin vermeden yaklaştığı kıyılar sanki suyun içine bedenini hapsedecekmiş gibi şırıldarken aslında yakamozların renkleri gökkuşağını andırıyordu. Samara, ileri de gölün ışıltılarına dalmış olan bir çocuğu görünce yalnız olmadığını anladığında yanına koşmaya başladı. "Yalnız değilim... " Ne kadar tuhaftı ki her attığı koşarcasına adımla çocuğu kendisine daha uzak hissediyordu. Çocuğun tam arkasındaydı fakat çocuk arkasına bakma zahmetinde bulunmayarak sadece Samara'nın göl üstündeki gölgesini izledi. Kısa bir sessizlikten sonra Samara önündeki çocuğun cübbesindeki armanın sarı ışığını görür görmez arkasından kayıp soluna geçti ve kendisini görmesini sağladı. Çocuğun gözlerini yakalayıp tanıyıp tanımadığını anlamak için bedeniyle çekiştiği anı bir köşeye atıp "Merhaba, ben Samara Yoko Scott... Hufflepuff 3.sınıf öğrencisiyim " dedi. Elini uzattığı anda dostça kucaklanan elinin güven duygusunu kabartmasıyla adeta bu uzun ve güzel bir rüyadan uyanmak istemezcesine içinde verdiği savaşı sürdürüyordu. Tepkisizce çocuğun kendisini tanıtmasını beklerken gecenin bastırdığı sabahı anımsatan kuş seslerinin kulağına dokunduğunda sessiz namelere dönüşmesiyle kendinden geçerken uzun bir akşamın ardından yaşanacaklar sanki gözünün önüne geliyordu. “Yine bir sabah, yine güneş ve ardından onu çökertip yerini emanete aldığı ay… Gece yaklaştıkça da içimi ürperten sesler, ne tuhaf hayat…”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/sam
Adolf Maynard Griswald
Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Adolf Maynard Griswald


Erkek
Ruh hali : Akşam gezisi Hmbl7
Mesaj Sayısı : 755
Yaş : 33
Kan statüsü : Safkan.
Galleon : 12124
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 17/05/08

Akşam gezisi Empty
MesajKonu: Geri: Akşam gezisi   Akşam gezisi Icon_minitimePtsi 30 Haz. 2008, 23:14

Gelen kişi tereddütlü gibi gözükmüştü ilk anda.Bunda Maglor'un biraz umursamaz tavrı da etkin olabilirdi.Hafif bir rüzgar esti.Bu Maglor'un gözünün önüne bir kaç saç telinin düşmesine neden oldu.Sağ eliyle bu saç tellerini gözünün önünden çekti.Bu sürede,gelen her kimse soluna geçmişti.Başını hafif şekilde sola doğru çevirdi ve kızı incelemeye başladı.Geçen yıl bir kaç kere görmüştü.Hafızası iyi sayılırdı.Şimdi de işe yarıyordu.Kızın adının Samara olduğunu anımsar gibiydi.Ortak salonda duymuştu.Zaten binasındaki çoğu kişinin adını bilirdi.Ama bazılarına tanımıyormuş gibi davranırdı ki nereden tanıştık gibisinden olaylar olmasını istemezdi.

Kız kendini tanıtmış ve elini uzatmıştı.Uzatılan el asla havada bırakılmazdı.En azından Maglor'un düşüncesi böyleydi.Gülümsedi ve uzatılan ele karşılık verdi.Kız kendini tanıttığına göre Maglor' da tanımıyordu.Zaten iyice incelenmesinden anlaşılan birşeydi bu.O da kendini tanıtmak zorunda olduğunu hissetti.Klasik tanışma faslıydı işte.Bitkin bir hava yayarcasına konuşmaya başladı."Ben de Maglor Silimauré.2. sınıf öğrencisiyim."

Tanışma faslını bitirmişti.Binasını tanıtmaya gerek görmemişti.Çıkarmaya üşendiği bina cüppesi zaten hangi binada olduğunu aşikar kılıyordu.Oldukça sessiz sayılırdı bugün kendince.İlk haftanın tramvası da olabilirdi bu.Oysa büyük salon onun için bayağı bir eğlenceliydi.Ama günler geçtikçe tatilden dönüşün verdiği sıkıntılar onu da zorluyordu,her ne kadar o kendisini burada daha iyi hissetsede.Biraz daha sessiz kalırsa kendi sıkıcılığının yaygın bir hastalık gibi kıza da bulaşacağından korkarak,"Ne hoş bir karşılaşma değil mi?Bu saatte,göl kenarında.Burada olduğum konusunda hiçbir fikrim yok.Sen neden buradasın?"dedi gülümseyerek.Olgun kişi tavırlarına dönmüştü ve bu kişiliğe büründüğü an çok sıkıcı bir insan oluveriyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Samara Y. Laura D'Owen

Samara Y. Laura D'Owen


Kadın
Ruh hali : Akşam gezisi 10nm9
Mesaj Sayısı : 1151
Yaş : 28
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12300
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 22/01/08

Akşam gezisi Empty
MesajKonu: Geri: Akşam gezisi   Akşam gezisi Icon_minitimePtsi 30 Haz. 2008, 23:26

Samara'nın uzanan elini geri çevirmeyerek sıktı ve "Ben de Maglor Silimauré.2. sınıf öğrencisiyim." dedi çocuk. Samara az da olsa onu isminden hatırlayabildiğine şükrediyorken bedenini titreten akşam soğukluna alışmakta zorlanıyordu aslında. Sessizliğini bozmak için hazırlanırken kuşları korkutup gölden uzaklaşmalarını sağlamamaya dikkat etmesi gerekirdi, yoksa o kulağında tatlı namelere dönüşen ötüşmeler kaybolurdu. "Ne hoş bir karşılaşma değil mi?Bu saatte,göl kenarında.Burada olduğum konusunda hiçbir fikrim yok.Sen neden buradasın?" sonunda sessizliği bozmak için cesaret edebilen Maglor olmuştu. Samara önce derinliklerinde gizlediği gülümsemesini suratına yerşleştirdi, çok geçmeden de sevecen bir tavırla "Evet... Ben, ben de neden burada olduğumu bilmiyorum, şu an yatakhanede olmayı istemezdim de zaten uyumaktan nefret ederim de ben... Eee... Maglor, biraz kendini anlatsana hobi-fobi tarzından. Hem böylece birbirimizi daha da iyi tanımış oluruz, unutma biz binadaşız " dedi kıkırdayarak. Gölün şırıltısının kesildiği anda kulağına sadece ötüşmeler gelirken ani sinirini içine attı bu sefer Samara. Gülümsemesini bozmadan sinirini çaktırmamaya çalışsa da suratından okunan bir kaç mimik Samara'yı ele veriyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/sam
Adolf Maynard Griswald
Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Adolf Maynard Griswald


Erkek
Ruh hali : Akşam gezisi Hmbl7
Mesaj Sayısı : 755
Yaş : 33
Kan statüsü : Safkan.
Galleon : 12124
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 17/05/08

Akşam gezisi Empty
MesajKonu: Geri: Akşam gezisi   Akşam gezisi Icon_minitimePtsi 30 Haz. 2008, 23:51

Hava soğuduğunu hissettirmeye başlamıştı.Parmak uçları üşümeye başlamıştı.Üşüdüğünü belli etmemek için sakin bir tavırla ellerini cebine soktu ve hafif adımlarla ileri geri yürümeye başladı.Kız konuşmaya başladı.Durdu ve gülümseyerek söylediklerini dinledi.Sıkıcı hava yavaş yavaş gidiyor gibiydi.İlginç bir şekilde kuş cıvıldamaları kulağına geliyordu.Pek ilgilendirmese de tekrardan ilginç olduğunu düşündü.Dalgaların kıyaya vurduğu anda çıkardığı ses de kaybolmaya başlamıştı.Zaten hafif olan esinti yok gibiydi.

Uyumaktan nefret ediyormuş diye düşündü.Maglor ise oldukça severdi.Öğle uykusunu özellikle.Tek rahatsız edilmediği yer uykusu ve özellikle rüyalarıydı.Bir de uyanışlar.Her uyandığında yeniden dirilmiş gibi hisseder,yaşamanın önemini anlardı.Tabi bunlardan konuşmayacaktı.Hobilerini düşünüp anlatmaya başladı."Açıkçası pek fazla hobim yok.Fobim de çok denemez.Hobilerime gelecek olursa,karanlık bir gecede yağmur altında üzerimden sular damlayana kadar yürümek ki burada yüzüne hoş bir gülümseme yerleşti Quidditch oynamak ve izlemek,evdeyken her sabah spor yapmak,ayrıca çılgın kızkardeşleri dinlemek." her ne kadar eski popülaritelerini yitirselerde çılgın kızkardeşler ona hala çok iyi bir grup gibi geliyordu.Çoğu arkadaşının dağılması fikrine her defasında şiddetle karşı çıkıyordu.Biraz fobilerini düşündü ve onları da söylemeye başladı."Fobilerim ise;köpekler çünkü fena halde korkarım onlardan yüzünü buruşturmasını engelleyememişti kötülüğe merak saranlar. Bu kadar işte.Fazla kişisel özellikleri olan bir kişi değilim." dedi yüzünde yeni bir gülümseme belirmişti.Konuşurken burnunun iyice soğuduğunu farkedememişti.Sızladığını hissedince aklına biraz yürümenin iyi olacağına dair bir fikir geldi.

İlerideki kalabalık hatırı sayılır derecede azalmış,üşüyen insanlar okul binasına kaçmıştı.Şimdiden bu soğuk bu kadar etkiliyse,kışın nasıl olur diye düşündü ve Samara'ya doğru döndü."Hava biraz soğudu gibi.Gel biraz yürüyelim.Hem kendinden bahsedersin biraz."Kızın cevabını beklemeden bir iki adım atıp ilerlemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Samara Y. Laura D'Owen

Samara Y. Laura D'Owen


Kadın
Ruh hali : Akşam gezisi 10nm9
Mesaj Sayısı : 1151
Yaş : 28
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12300
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 22/01/08

Akşam gezisi Empty
MesajKonu: Geri: Akşam gezisi   Akşam gezisi Icon_minitimeSalı 01 Tem. 2008, 09:37

Açıkçası pek fazla hobim yok. Fobim de çok denemez. Hobilerime gelecek olursa, karanlık bir gecede yağmur altında üzerimden sular damlayana kadar yürümek, Quidditch oynamak ve izlemek, evdeyken her sabah spor yapmak, ayrıca çılgın kızkardeşleri dinlemek."Samara Maglor’un şirin gülümsemesine karşılık olarak suratındaki sevecen gülümsemeyi sıkılaştırdı. Maglor biraz düşündükten sonra suratını ekşiterek konuşmasına devam etti. "Fobilerim ise; köpekler çünkü fena halde korkarım onlardan, kötülüğe merak saranlar. Bu kadar işte. Fazla kişisel özellikleri olan bir kişi değilim."Samara kıkırdadıktan sonra havanın git gide soğuk bir hale bürünmesinden rahatsızlık duyuyordu ki kollarını tenine sürterek ısınmaya çalışıyordu. Kuşlar gecenin karanlığında pek fazla görünmese de ötüşmeleri çok da uzakta değildi. Daha birkaç dakika önce kıkırdayan ve de gülen birçok öğrenci soğuk havanın kendilerini titretmesiyle çaresiz binalarına saklanmışlardı. Samara aslında içeriye gidip bu erken vakitte gökyüzündeki yıldızları ve de gölün manzarasını izlemek yerine sıcak yatağında bir sağa bir sola dönüp uyumaya çalışmak istemezdi. "Hava biraz soğudu gibi. Gel biraz yürüyelim. Hem kendinden bahsedersin biraz." Haklıydı, yoksa sanki birazdan bu gece esintisine kapılıp donacaklardı.“Haklısın…”diyerek Maglor’un yanına yaklaşmak için adımlarını hızlandırdı. Yüzünü örten perçemini sağa kaydırdıktan sonra hafif bir gülümsemeyle“Ben… Kendi halimde bir kızım işte, özgürlük delisi tarzında. Şarkı söylemekte usta olduğumu söylerler fakat ben pek övgülerden hoşlanmam ama şarkı söylemek ilk sıradaki hobimdir. " Biraz düşündü, şarkı söylemek hobisi olan bir insanın müzik dinlemesi de bir hobisi olurdu. "Sonrasında tabii müzik dinlemek gelir ve de bazen birkaç tablo karalarım. Gece ve yaz yağmurları bana aşkı anımsatır, çok severim." dedi. Şimdi de fobilerini anlatmalıydı ama aklına pek fazla bir şey gelmiyordu, ama bir köşesine takılan ilk fobisini pat diye söyleyiverdi. " Fobilerime gelirsek; hayvanlar… Evet bir köpek ya da kedi değil, hepsinden acayip korkarım… Hatta bir gün bana ablamın ilettiği bir mektubu getiren baykuştan bile korkmuşluğum var. Ayrıca da sevdiğim kişiyi kaybetmekte bana çok korku verir ya da notlarımın düşük olması… ” dedi Samara. Çok geçmeden ikisinin de adımları hızlanıyor ve de gölü baştan sona gezmek gibi bir duygu kapılıyorlardı.. Samara göz kaşının üstündeki piercingle oynamaya başlayınca Maglor'un şaşkın bakışları takıldı üzerine. Gülümsemesini hafiflettiği an içini kaplayan korku gecenin çökmüş karanlığındandı ki ellerinin titremesine engel olamıyordu. "Soğuktan değil... Korkuyorum " dedi ve yürümesini kesip hemen yerden aldığı ufak çakıl taşları teker teker göle atıp sektirmeye çalıştı. Attığı her taşla korkusunu göle fırlatıyormuşçasına rahatlarken aynı zamanda da eğleniyordu. Maglor'a yaklaştığı an hemen eline bir kaç çakıl taşını sıkıştırdı ve "Denesene..." dedi. Birlikte suya atılan taşları sektirmeye çalışırken kulaklarını tırmalayan iniltileri kovuyor korku duygusunu içlerinden boşalırcasına atmak istiyorlardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/sam
Adolf Maynard Griswald
Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Adolf Maynard Griswald


Erkek
Ruh hali : Akşam gezisi Hmbl7
Mesaj Sayısı : 755
Yaş : 33
Kan statüsü : Safkan.
Galleon : 12124
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 17/05/08

Akşam gezisi Empty
MesajKonu: Geri: Akşam gezisi   Akşam gezisi Icon_minitimeSalı 01 Tem. 2008, 17:04

Ayaklarının toprağın üstüne bastıkça çıkarmış olduğu ses,sanki bir ritim tutturmuştu.Rüzgar yeniden kendini belli etmeye başlamıştı.Hem dalgalar canlanmış,hem de yüzüne vuran kesif soğukluk artmıştı.Kız ona yetişmişti ve konuşmaya başlamıştı.Hobilerinden birinin şarkı söylemek olduğundan bahsediyordu.İlginç gelmişti açıkçası.Fazla muggle işiydi.Çünkü büyücülerin arası müzikle pek yoktu.Zaten topu topu beş-altı tane müzik grubu,on,on bir tane de şarkıcıları vardı.Koskoca bir dünya için ne kadar da az.Belki bu kızda ileride şarkıcı olurdu nerden bilebilirdi ki.Bir an için düşüncesini mantıksız buldu.Ona neydi ki?Gelecekte isterse ölümyiyen olsun,onu ilgilendirmezdi.O sadece kendi işine bakardı.

Müzik dinlemek ve resim çizmek.Doğaldı.Sanatçı ruhlu bir kişilikle konuşuyordu anlaşılan.Maglor da bir iki resim denemesinde bulunmuş,fakat hayalgücünden kendisine fazla bahşedilmediği için,hiçbirşeye benzememişlerdi.Yalnızca kopyalamakta iyiydi o.Resimleri çok güzel orjinaline benzetirdi.Ama bu yetenek değildi.Sadece iyi oran kurmakla,rahatça yapılabilen birşeydi.O nedenle resim yapmayı sevmezdi.Gerçi yorumlamaya bayılırdı.Herkesin göremediği şeyleri görür,en sonunda aldığı tepki "Çok iyi atıyorsun." olurdu.Karamsar havanın da verdiği etkiyle iyice düşüncelere daldığını farketti.Kız hobilerine geçmişti.

Hayvanlar mı?Kız bu fobisinden bahsedince Maglor gülmekten kendini alıkoyamadı.Açıkçası kendisi sadece köpekten korkardı ama kızın tüm hayvanlardan korkması şaşırtıcı gelmişti.Aklına oldukça tatlı sayılabilecek hayvanlar geldi.İsimlerini söyleyip onlardan da korkup korkmayacağını soracaktı.Fakat gerek duymadı.Korkarım dese ne olacaktı,korkmam dese ne olacaktı?Kız bir de anısından bahsetmişti.Baykuş.Lanetli kuş diye tabir edilen bu mazlum yaratıktan nasıl korkardı?İnsanlar ne garipti.Baykuşları posta amacıyla kullanırlar,gönderilen mesajlarda ölüm haberleri verirler,ardından da baykuşları ölümün habercisi diyerekten lanetlerler.Bir an için aklına bu gelmişti.Tabi bu saçma batıl inançlara bakılırsa korkutucu bir hayvan da olabilirdi.Fakat kızın bu yüzden korktuğuna ihtimal yoktu.Herhalde onun sivri tırnaklı pençelerinden korkmuş olmalıydı.

Bir an arkasını döndü.İlk konuşmaya başladıkları yerden oldukça uzağa gittiklerini farketti.Konuşma akıcı gidiyordu.Ya da Maglor fazla düşünüyordu ki yürüdüğünün farkında bile değildi.Bir an adımlarının önceki uyuşukluğundan kurtulup,hızlandığının farkına vardı.Biraz daha yavaşladı.Neredeyse duracaktı ki gözleri Samara'ya takıldı.Kaşındaki metalik nesne ile oynuyordu.Pek hoşuna gitmezdi böyle şeyler Maglor'un.Şaşırdı.Kız titremeye başlamıştı.Aslında havanın soğukluğu artmamıştı.Ama neden titriyordu ki şimdi.Ne varki kız sanki böyle düşündüğünü anlamış ve korktuğu için titremeye başladığını söylemişti.Maglor bir an için etrafına bakındı korkulacak herhangi birşey görmüyordu.

Artık durmuşlardı.Galiba kız içindeki korkuyu bastırmak için bir şeyle meşgul olmak istiyordu.Eğilip de göl de taş sektirmeye çalıştığını görünce hafif bir gülümseme yayıldı yüzüne."Kızlar".Kaç yaşında olurlarsa olsunlar hiç değişmiyorlardı.Yanına doğru gitti.Avucuna sıkıştırılan bir kaç çakıl taşına sırıtarak baktı.Ardından da kıza.Denemsini söylemişti.Ama bilmiyordu ki Maglor zaten bu işte iyiydi.Elindeki taşları inceledi.Sadece bir tanesi yeterince yassı ve inceydi.O bir tanesini aldı ve diğerlerini yerine attı.Gecenin karanlığında yerde yassı ve sekecek kadar hafif çakıl taşı aramaya başladı.Kör gibi hissediyordu kendini.El yordamıyla arıyordu taşları.Birden büyücü olduğu aklına geldi ve haline gülümsedi.Asasını çıkardı ve *Lumos* diyerek yeri aydınlattı.Yeterli sayıda uygun taş aldı ve *Nox* diyerek asasının ışığını söndürdü.Kıza katılmıştı.Her attığı taş suda sekiyordu.Ama yine de kafasında bir soru işareti vardı.Bu kız neyden ve neden korkuyordu.Kıza sormadan cevabını alamayacağı bir soru sormuştu kendine."Seni korkutan şey ne?"dedi.Normal ses tonuna umursamaz bir hava katmıştı.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Samara Y. Laura D'Owen

Samara Y. Laura D'Owen


Kadın
Ruh hali : Akşam gezisi 10nm9
Mesaj Sayısı : 1151
Yaş : 28
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12300
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 22/01/08

Akşam gezisi Empty
MesajKonu: Geri: Akşam gezisi   Akşam gezisi Icon_minitimeSalı 01 Tem. 2008, 18:27



Ne kadar da eğleniyorlardı, her ne kadar Samara su yüzeyinde taş sektirme konusunda iyi olmasa da Maglor bu işte bir usta gibiydi. Bir ara asasının kıvrak hareketiyle aydınlatma büyüsünü yapıp daha iyi taşlar seçmek için yere eğildi. Sürekli yeni taşlar buluyor, sanki yassı taşları özenle seçiyor ve sonunda da suyun üzerinde seken taşları profesyonelce seyrediyordu. Samara taşları sektirmek için uğraşlar sergilediği vakit Maglor’un kıkırdamalarına mağlup düşüyor ve de basit bir taşı sektiremediği için kendisine kızıyordu.
“Lanet olsun, basit bir taşı bile…” Ormandan gelen sesler hala devam ederken Samara tüm bunları unutmakla kalmıyor sesleri duymamak için kulaklarını tıkıyordu. Uzun süren sessizliğin ardından "Seni korkutan şey ne?" dedi Maglor. Samara pek fazla duymasa da ne demek istediğini anlamıştı Maglor’un. Kulağını tıkamaktan vazgeçip iyice bir düşündü kendisini korkutan şeyi… Merak edilecek bir konuydu tabii. Ama Samara ilk başlarda susmayı denese de Maglor'un kendisine çevrilmiş gözlerini reddedemedi. " Sen duymadın mı? " Samara'nın sorusunun ardından Maglor'un kafasını " Duymadım..." dercesine sallaması onu daha da bir korkutmuştu. Ne demesi gerektiğini bilmiyordu işte şimdi, ne yapmalıydı ki zaten. Yasak ormanın girişine ne kadar kalmıştı, sesler oradan mı geliyordu? "Yasak ormanın girişinden gelen sesler kulağımı tırmalarken korkmamak mümkün değil, ya sen duymadığına emin misin?" Samara Maglor'un bakışları arasında sıkışmış kalmışken ormanın girişinden duyduğu iniltilerin bedelini kendi kendine ödüyordu sanki. Gözlerini orman girişine diktiği an da kesilen sesler kulağının derinliklerinde birbiriyle dövüşen iki farklı sese dönüşürken Samara'nın kendisini iyi hissetmemesi sonucu hemen elindeki çakıl taşlarını yere atıp taşa yığıldı. Gerçekten korkuyordu, pesimistliği başladığı an da zaten çekinilmez bir hal alıyordu bedeni. Kulaklarını ormandan gelen seslerin azması sonucu tıkadı tekrar ve Maglor’a " Duyuyor musun? Maglor, duymuyorum dersen, kendimi delirmiş sanacağım, yok yok artık... Bu kadarı da fazla! " dedi. Taştan kalkmaya çalışıyor ve bir türlü doğrulamadığı için lanetler yağdırıyor olsa da Maglor'un sesleri duyup duymaması sorununda hala kendisi içinde azdırdığı yeisi dışarıya çıkartmaktan çekindiriyordu. Çok geçmeden gölün, kıyıya vuran hafif dalgaları çoğalınca Samara'nın korkusu hızla artıyordu. " Burada kalabilecek kadar cesur değilim, ya sen? "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/sam
Adolf Maynard Griswald
Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Adolf Maynard Griswald


Erkek
Ruh hali : Akşam gezisi Hmbl7
Mesaj Sayısı : 755
Yaş : 33
Kan statüsü : Safkan.
Galleon : 12124
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 17/05/08

Akşam gezisi Empty
MesajKonu: Geri: Akşam gezisi   Akşam gezisi Icon_minitimeSalı 01 Tem. 2008, 19:36

Gözleri kızın gözlerine odaklanmış,şu an bulunduğu ruh halini anlamaya çalışıyordu.Garip bir durumdu.Çünkü Maglor bu saatte buralarda dolaşmaya,hatta daha geç saatlere kadar kalmaya alışkındı.Kızın durumunu cidden merak ediyordu.O da bir tereddüt içerisinde gibiydi sanki.Açıklayıp açıklamama arasında kalmış gibi gözüküyordu.Bir kaç taş daha fırlattı fakat bunları suda kaydırmak amaçlı değil,atabileceği en uzak mesafeye atmak için fırlatmıştı.Uzaklardan bir yerden taşın suya düşüş sesi gelmişti.

Tekrardan kıza dönmüş onun çaresizce durumunu izliyordu.Kendisine birtakım sesleri duyup duymadığını sormaktaydı.Ses duyuyordu evet ama bu sesler gölün,rüzgarın ve arada bir Samara'nın sesiydi!Durum gittikçe şaşırtıcı bir hal alıyordu.Ani bir rüzgar aralarından geçmiş,Maglor'un cüppesinin havalanmasına yol açmıştı.Ellerini cebine attı ve başını hayır anlamına gelecek şekilde iki yana salladı.Gözleri yasak ormanın girişine dikilmişti.Sanki aniden bir yaratığın çıkmasını bekliyordu.

Hala ses duyup duymadığını soruyordu.Okuduğu bir kitaptan aklında kalan bir şey vardı.Büyücülük dünyasında bile olmayan sesleri duymak tehlikelidir diye birşeydi hafızasının hatırladığı kadar.Samara ya deliriyordu,ya da büyük bşr tehlike altındaydı.Bir an onun için üzüldüğünü farketti.Fakat şimdi üzüntü ilaç değildi.Kızı bu durumdan kurtarmalıydı.Aslında kolayca yalan söyleyebilir,evet duyuyorum diyebilirdi.Ama yalan söylemenin sadece bir anlık faydası,doğrunun ise uzun süreçte faydası görülürdü.Bu nedenle doğruyu söyleyecekti.Kızın karşısına geçip elleri ile iki omuzundan tutup gözlerini ona doğru dikti."Samara benim ses falan duyduğum yok."dedi.Durum kötü bir hal alıyordu.

Kız kendini taşın üstüne salıvermişti.Kötü gözüküyordu.Bu havada terlemiş,saçlarının ön kısmı alnına yapışmıştı.Şaşkın bir şekilde Maglor yanına çömeldi.Kızın kendini iyi hissetmediği her halinden belliydi.Maglor kızın bileğini eliyle tuttu ve cansızlığını gördü.Hastahane kanadına gidilse iyi olacaktı.Ama durumu nasıl açıklayacaklardı ki?Hem kızı bir de St. Mungo'ya gönderirlerse?Kendisini affetmezdi.Çünkü St. Mungo'ya giderse derslerden geri kalır ve mezuniyeti tehlikeye girerdi.Aklında düşünceler hızla dönüyordu.

Kız bir kez daha sormuştu Maglor'un sesleri duyup duymadığını.Duymuyordu.Duymayı çok isterdi.Orada yardıma muhtaç bir binadaşı vardı sonuçta ve böyle bile olacaksa yardım etmek isterdi.Ama yapamıyordu.Kızın bileğini bıraktı.Elinden birşey gelmemesinin verdiği sinirle kasılan yüzü gölden yansıyordu.Gören biri ürküp ondan kaçardı veya kaçmasa bile muhattap olmak bile istemezlerdi.Gözlerinden şimşekler fışkırıyordu adeta.Arkasına döndü.Yüzünün ifadesini değiştirmeye çalışmış ve bunda başarılı olmuştu.Kızın doğrulmak için bedeniyle verdiği savaşı farketti.Kalkmasına yardım etti.Kız ayağa kalkınca
Burada kalabilecek kadar cesur değilim, ya sen? diye sormuştu.Sorudaki manayı anlamıştı."Tamam o zaman.Hadi gidelim buradan." dedi ve oradan ayrıldılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Akşam gezisi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: