| İlginç Arkadaşlık | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: İlginç Arkadaşlık Çarş. 02 Tem. 2008, 17:40 | |
| ‘’ Dersler yüzünden Maglor’u göremiyorum. Saçma sapan kabuslarım peşimi bırakmıyor. ‘’diye yüksek sesle söyleniyordu Paula.Okulun içinde dolaşmak istemiyordu çünkü; canını fazlasıyla sıkan pek çok sorun onu dört duvar arasında daha da boğuyordu sanki. ’’ Bir tek ben miyim? ‘’ diye düşündü. ‘’Bu kadar problemle uğraşmak için henüz yeterince büyük değilim bile.’’ Bu şekilde insanların ona bakmasına aldırmadan hızlı adımlarla ilerliyordu. Arada bir derslerden sonra yatakhaneye götürüp bırakmadığı sırt çantasının omuzları düşüyor ve Paula da sinirden hızlı bir hareketle düzeltiyordu. O kadar sinirliydi ki önüne bile bakmıyordu. Yalnız kalmaya ihtiyacı vardı ve bütün bu sorunları düşünerek gözden geçirip her birine ayrı ayrı çözüm bulmak istiyordu. Yürürken başını önüne eğmiş ve hızını arttırdığından vücudu da öne doğru eğilmişti. Birden bire ayağı taşa takıldı ve yere kapaklandı. Fısıldayan Ağaç Korosu’na çok yaklaşmış olduğunu fark etti düştüğü yerden baktığında.
Gözleri dolmuş bir halde ayağa kalktı. Bu Hogwarts’da ikinci kez yere kapaklanıp kendini sakatlayışıydı. Etrafta kimse olmamasından cesaret alıp yaşadıklarından ötürü içinde biriktirdiği sinirini dizinin acısına ekleyip , gözyaşlarını serbest bıraktı. Evet dizi kanıyordu ama Paula’ nın canıı dizi yüzünden zerre kadar acımıyordu. Sadece şöyle bir bakıp yarasının üzerindeki minik taşları temizledi ve daha sonra da yere düştüğü için kirlenen elleriyle gözlerini sildi. Yanına bir mendil alıp almadığını hatırlamadığından çantasına uzandı. Fakat içini karıştırdıktan sonra çantaya mendil koymadığını anladı. Aynasını çıkarıp yüzüne baktı. Kirli elleriyle gözlerini sildiğinden şimdi tıpkı yaramaz ve sakar bir çocuğa benziyordu. Bir süre sonra dizinin kanamaya başladığını bileğine kadar inen kandan anladı.’’ Ne kadar da çok kanıyor. ‘’ diye düşündü ve kirlenmesine aldırmadan üzerindeki bluzun kolunu yaraya bastırdı. Bir süre sonra kan pıhtılaştı ve Paula sanki savaştan çıkmış gibi düştüğü yerde öylece oturup kalakalmıştı.
Sinirleri bozuldu ve birden gülmeye başladı. Bütün bu olanlar da neydi böyle. Etraf ne kadar da sessizdi. Burası dinlenmek ve kafa dinlemek için iyi bir yer diye düşündü. Bir süre orda oturmaya devam edecekti ve öylece otururken dizindeki yara belki de ufak bir kabuk bağlayacak daha sonra da Paula yavaş yavaş yatakhaneye doğru gidip dolabındaki eşyaların arasından bulduğu bantla dizini saracaktı. Ama şimdilik tek planı biraz olsun hiçbir şey düşünmeden oturmaktı. |
|
| |
Penelopé Lilith Caliente
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 73 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11978 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 01/07/08
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Çarş. 02 Tem. 2008, 17:53 | |
| İyice soğumuş hava sarı saçlarını uçuruyordu. Bahçeye çıkar çıkmaz önce tümsekten inip göl kenarında bir süre oturmuş sonra da birisini görürüm belki diye buraya gelmişti. Ona arkasını dönmüş siyah saçları olan bir kıza yaklaştı. Göz renklerinin aynı olduğunu sanmıştı ama iyice bakınca Pen'inkinin daha açık olduğunu farketti. Kızın siyah saçlaarının arasında sarı bir parıltı vardı. Hufflepufflıydı kız. Rüzgar saçını uçurunca daha iyi anlamıştı. Onun yanına oturarak bir ağaca yaslancakken durup biraz daha öne itti kendini. Sarı saçlarının kirlenmesini istemezdi... Kızı süzmeyi bitirince tatlı bir sesle "Selam...Ben Penelopé" dedi acaba biraz yapmacık bir ses tonuyla mı konuşmuştu?Ama bunu o istemememişti ki zaten öyle çıkmıştı sesi...
Bunları umursamanın zamanı değildi. Rüzgar bu sefer sarı saçlarını uçuramamıştı.Tam zamanında toplamıştı saçını.Kızın cevabını beklerken etrafı süzüyordu.Önceki gelişinde o kadar dikkat etmemişti buraya...Koca bir dönem boyunca burada olacaktı sonuçta.Daha keşfedecek çok yer ve zaman vardı.Koridorlarda gezerken mırıldandığı şarkıyı şimdi içinden söylüyordu.Kızın tepkisini merak ediyordu.Acaba bir slytherinliyle arkadaş olmak ister miydi ki?İstemezse de umurunda değildi Pen'in...Biraz önce yazdığı mektubu baykuşhaneden yollamıştı annesine.Mektup taşıyan baykuşlar tam üstlerinden geçiyordu.Pen başını kaldırdığında kuşlardan bazılarının düşecek gibi olduğunun farkındaydı.
Büyüclük dünyasında baykuşları herkes bilirdi.Ama mugglelarda öyle değildi.Önemsiz hayvanlardı.Demek bu konuda mugglelardan daha öndelerdi.Pen'in ister istemez bir gülümseme oluştu yüzünde.Muggle'ların sihre ihtiyacı yoktu aslında.Onlar zaten kendi sihirlerini kendileri yaratıyorlardı.Onların sihirleri akılları ve zekalarıydı.Aklı kullanınca onların yapamayacağı şey yoktu...Pen bazen onların ne kadar ilerlediklerini görünce şaşırıyordu.Gerçekten akıllılardı şu mugglelar.Ama onlarda büyücülük dünyasında ezik kişilerdi.Hele safkanlar için...Onlarsa büyücülere tapıyor hatta bunlarla ilgilil oyunlar oynuyordu çocuklar...Ne kadaar ilginçti hayat. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Çarş. 02 Tem. 2008, 18:16 | |
| Paula bir süre sessiz sessiz oturdu. Etrafına bakınmaya başlamıştı. Burası da tıpkı Hogwarts’ın diğer bölümleri gibi kendine özgü bir yerdi. ’’ Acaba buraya neden Fısıldayan Ağaç Korosu diyorlar? ‘’ diye düşündü. Bunu öğrenmek için burada geçireceği çok fazla zamanı olacaktı. Bluzunun diğer koluyla gözlerinin altını silip temizlemeye çalışırken uzaktan ona doğru birinin yaklaştığını gördü. Bütün planları bozulmuştu. Bu da kimdi böyle ve neden kendisine doğru geliyordu? Paula’nın düştüğünü görmüş olan bir yardımseverlik meraklısı olmalıydı olsa olsa. Fakat kız yaklaştıkça Paula onun bir Hufflepuff'lıya yardım edemeyecek kadar kibirli Slytherinlilerden biri olduğunu gördü.
Paula ‘’ Şimdi buraya gelecek. Benimle dalga geçecek. Ardından ben de onunla tartışmaya başlayınca büyük olasılık saçma sapan bir kavga çıkacak. Ve yine büyük bir olasılıkla bu yüzden uzaklaştırılacağım. ’’ diye düşünürken Slytherinli iyice yaklaşmıştı. Garip garip Paula’nın gözlerine bakıyordu. Bir süre sonra da dizlerini büküp onun yanına oturdu ve biraz daha Paula’ya baktıktan sonra ona hiç beklenmedik bir şekilde selam verdi ve adını söyledi. Paula olan bitenden hiçbirşey anlamamıştı. Evet, bu bir Slytherinliydi yanlış görmemişti. Zaten o parıldayan yeşili yanlış görmek mümkün değildi. Ancak sonrasında bir görme bozukluğu yaratabilirdi. Ve yine evet ki kız tam yanına oturmuştu. Paula ‘’ Sorunlarımı çözmek için fazla mı hayal kurdum acaba? ‘’ diye düşündü ama hayır şu anda yaşadıklarını gerçekten yaşıyordu. Kızın altın sarısı saçları ve açık renkli büyük güzel gözleri ona bakıyordu.
Adının Penelopé olduğunu söyleyen bu Slytherinli aslında ona dostça gülümsemişti. Paula şu an ihtiyacı olan şeyin kavga olmadığını biliyordu ve Slytherinli biriyle sırf binası yüzünden tartışmayı da zaten hep çok saçma bulmuştu. Bu yüzden :
‘ Ben de Paula. Doğrusu beni şaşırttın Penelope. Bir Slytherinli olarak olsa olsa bana laf sokardın diyordum içimden.’’ dedi. |
|
| |
Penelopé Lilith Caliente
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 73 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11978 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 01/07/08
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Çarş. 02 Tem. 2008, 18:37 | |
| Ona şaşkın şaşkın bakan hufflepuff'lı kıza gülümsedi. Bugün kavga havasında değildi. Yoksa boş durmazdı. Kız zaten üzgün gibiydi. Vicdanı rahat etmezdi ki zaten kız üzgünken onu yine üzdüğünden.. Kibirli ve kavgacı olaiblirdi Pen ama birisini üzgün görmeye dayanamazdı. Bunun nedenini o da bilmiyordu. Aslında onun bütün gıcıklığı gryffindorlularaydı. Diğerleriyle pek bir sorunu olmazdı. Hatta onların tarafından olan kaç kişi görmüşüt. Onlar slytherinli değildi.Bir gariplik bulmuyordu bunda sonuçta arkadaşlarının tümü slytherinli olmak zorun da değildi. O özgürdü isterse bir gryffindorluyla bile arkadaş olurdu.-ki bunu asla yapmaz.-
Pen ona şaşkın şaşkın bakan Paula'ya baktı.Onu hayal olarak görüyor olabilirdi.İsterse onun yanından uzaklaşabilirdi. Ama Paula ses çıkarmıyordu. Pen her zaman kavgaya hazırdı zaten ama bugün kavga çıkmıcakmış gibiydi...Hava iyice soğurken ilk kez kendisini bu kadar takdir etti. Kalın bir kazak giyinmişti içine.Ona da zaten slytherinli başka bir kız söylemişti. Belki de kızı görürse teşekkür edebilirdi.Sonuçta aynı binadalardı.Ve onu belki de donmaktan kurtarmıştı.Rüzgar yavaşlayınca sarı saçlarını açarak arkasına savurdu.
Paula hala onu inceliyor gibiydi.Pen bunu yapmaktan çoktan vazgeçmiş sadece ağaçlara bakıp homurdanıyordu.En sonunda sessizliği bozmak için kıza döndü "Kaçıncı sınıfsın?"diye sordu.Onunla aynı yaşta olmayabilirdi... | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Perş. 03 Tem. 2008, 14:38 | |
| Paula Penelope' nin yüzünde değişen ifadeler görüyordu sanki. İçinden pek çok şey düşündüğü aşikardı. İki birlikte oturdukları yerde birbirlerini bir süre süzdüler. Paula açıkcası bir Sşytherinliden böyle bir hareket beklemiyordu ve bunu da Pen'e söylemişti. Kız buna aldırmamış olacaktı ki cevap vermedi. O sırada üzerlerinden geçen baykuş sürüsü ikisinin de dikkatini çekti. Kafalarını gökyüzünden yere indirdiklerinde Penelope Paula'ya kaçıncı sınıf olduğunu sordu. Paula Penelope'nin kendisiyle muhabbet etmekten başka bir şey düşünmediğini anlayınca kıza karşı olan çekingen tavrı değişti.'' Ben de senin gibi birinci sınıfım. '' dedi. Kızın birinci sınıf olduğu belliydi zaten.
Paula Penelope ile konuşması gerektiğini düşündü. Böyle oturup susamazlardı çünkü. Ne desem diye düşünürken elini dizine götürmüştü bilinçsizce. Az evvel kanın pıhtılaştığı yerde ufak bir kabuk kalkmış ve dizi çok az da olsa kanamaya başlamıştı yine. Paula Pen'e dönüp '' Şeyy.Buraya gelirken ufak bir sakarlık yaptım.'' diyerek dizini gösterdi ve '' Yanında mendil gibi bir şey var mı? '' diye sordu. İçinden de '' Umarım bu kızı kan tutmuyordur.'' dedi ve gülümsedi. |
|
| |
Penelopé Lilith Caliente
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 73 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11978 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 01/07/08
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Perş. 03 Tem. 2008, 17:46 | |
| Pen mor çantasının içindeki küçük gözüne mendil koyardı çoğu zaman. Eli şimdi hemen yanı başında ki çantasına ilişmişti. Gülümseyerek Paula'ya baktı. Pen sakarlığı yüzünden bir çok kere düşmüş olduğundan kan görmeye alışmıştı. Mor çantasının gözünü açtığında gözün boş olduğunu gördü. Şaşkın şaşkın çantaya baktı her zaman burada olurdu oysa ki. Şimdi eli çantasının içinde geziniyordu. En sonunda aradığını bulmuş gibi mutlulukla gülümsedi. Küçük açılmamış bir paketin içinde kağıt mendiller bulunuyordu. Pen, Paula'ya uzattı mendili.Şimdi onun dizindeki küçük yarayı silmesini izliyordu. Aslında yalnız kalmak için gelmişti buraya ama Paula ile karşılaşması kötü olmamıştı.Fısıldayan ağaç korosu daha çok yalnız kalmayı sevenler içindi. Paula'da belki yalnız kalmak istiyordu. Bir an tereddüt etti. Ama Paula gitmesini söylememişti.
Pen arkasına rahatça yaslanmıştı ki dudağını ısırarak çığlık atmamak için kendisini tuttu. Ağaçlar kirliydi ve saçı ağaca değmişti. Eli bu sefer saçında geziniyordu. Ama bir şey yapışmamış ve kirlenmemişti. Kafasını yasladığı ağacın gövdesine baktığında ağacın tertemiz olduğunu görüp daha büyük bir rahatlıkla arkasına yaslandı. Öğle yemeğini yemiş ve derslerine girmişti. Rahat rahat turabilirdi şimdi. Aslında göl kenarına gitmeyi düşünsede buraya gelmekle iyi yaptığını düşünmekten alamadı kendisini...Şimdi karşısındaki mendille dizini silen siyah saçları omzuna kadar uzanan koyu yeşil gözlü kız gözlerini ona çevirmiş gülümsüyordu. Pen'de ona gülümsedi. Hogwarts yolculuğundan sonra pek sıkıntı yaşamamıştı.
Gerçekten berbat bir yolculuk geçirmiş. Üstüne üstlük binası belirlenirken seçmen şapka ona pis dediğinden onu azarlamıştı. Ama Pen umursamamıştı. Gerçekleri söylemişti. Herhalde bu da yanlış değildi... Biraz süslü olduğunu o da yeni yeni farkediyordu. Sarı saçlarını topladığı toka şimdi bileğinde sallanıyordu.Gevşemişti. Dandik olduğu her yönünden belliydi. ama Pen'in çantasında yedek tokalar olduğundan sıkıntı etmiyordu. Tokayı bileğinden çıkarıp ağacın dipine koydu. Belki bir dahaki gelişinde kontrol ederdi. Paula'ya dönüp "Quidditch oynar mısın? diye sordu.Quidditch Pen'in hobilerinden biriydi. Ve gerçekten severek oynadığı bir oyundu. Aslında bu spor Pen'e oyun gibi gelirdi. Eğlenceli bir oyun. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Cuma 04 Tem. 2008, 12:26 | |
| Paula Penelope’nin çantasına mendili aramasını bekledi bir süre. Ardından mendili çıkarıp verdiğinde ona gülümsemeyle cevap verip yavaş yavaş yarasının kenarlarını silmeye başladı. Ne kadar iyi olmuştu Pen’in oraya gelmesi. Paula yalnız kalmak için gelmişti ama kendiyle anlaşamadığı bu zamanlarda yalnız kalması pek de iyi olmayacaktı belki de. Yarayı temizledikçe aslında pek de hafif bir şey olmadığı gördü. Kaşlarını çatarak dizindeki hasarı inceledi. Ardından da Pen’ e minnettar hissetti. Çünkü yarasını az da olsa temizleyebildiğinden mikrop kapma olasılığını düşürmüştü.
İki kız otururlarken Paula düştüğü için üstüne başına hiç dikkat etmiyordu fakat Pen’ e bakılırsa o saçları konusunda biraz titizdi. Nasıl olmasındı ki. Pen uzun sarı saçlarının bakımını gerçekten iyi yapıyor olmalıydı. Güneşin yavaş yavaş dağların ardına çekilmeye başlayacağı saatler gelmiş olmasına rağmen Pen’ in saçları parlıyordu. Parlayan saçlarının kirlenmesinden korkmuş olacaktı ki az evvel yaslandığı ağaçtan bir böcek sokmuş gibi irkilerek doğruldu Pen. Paula onun bu ani hareketini fark etmişti fakat ne olduğunu soramadan Pen tekrar , bu sefer daha bir rahat ağaca yaslandı. Paula omuz silkti.’’ Bu sessizlik nereye kadar sürecek acaba?Bir şeyler söylesem iyi olucak. Hep o ilk muhabbeti açıyor.’’ diye düşündü içinden. İlgisiz görünmek istemiyordu. Paula tam da derslerle ilgili bir şeyler soracak oldu ki Pen ona Quidditch takımında oynayıp oynamadığını sordu. Paula bu soruyu duyduktan sonra birden içinde bir enerji hissetti. Evet daha Quidditch vardı. Bu sayede sorunlarını arkada bırakabilirdi. Quidditch onu sakinleştirebilirdi. Stresini uçarken atabilirdi.
Paula Pen’in bu soruyu sormasından pek de hoşlanmamıştı aslında. Eğer o da Quidditch takımındaysa rakip olacaklardı ve arkadaşlarıyla rakip olmayı sevmezdi Paula. İstemeye istemeye ‘’ Evet ,takımdayım. Tutucu olarak.’’ dedi ve ardından da asla olmamasını dileyerek ‘’Peki ya sen? Sen de takımda mısın Penelope?" |
|
| |
Penelopé Lilith Caliente
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 73 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11978 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 01/07/08
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Cuma 04 Tem. 2008, 12:42 | |
| Paula'nın onun sorusunun ardından daha bir hevesli olduğunu farketmişti.Pen'de öyleydi. Paula yarasını silmişti. Şimdi kanayan yerde hafif bir kızarıklıık bulunuyordu. Çantasının fermuarını çekerken fermuar yarıda durmuştu. Herhalde takılmıştı. Penfermuarı açmaya çalışmıştı. Ama ine olmuştu. Sessizce küfredip elini yarısı kapanmamış bölgeden içeriye sokup belli ki fermuarının kapanmasını önleyen kağıdı almıştı. Yarısı yırtılmış kağıttaki bir kaç sözcük okunabiliyordu 'Biçim Değiştirme-' Pen kağıdı buruşurup tekrar çantasına tıktı. Bu sefer biraz daha dibe tıkmıştı. Profesörün adını yazdığı kağıt önlemişti. Ama artık fermuar rahatlıkla çekilebiliyordu. Paula takımda olup olmadığını sormuştu. Evet takımdaydı ama Paula gibi o da pek isteklice cevap veremeyecekti. Arkadaşlarıyla rakip olmak gerçekten kötü bir his uyandırıyordu...
Paula'nın parıldayan yeşil gözleri şimdi ona çevrilmişti. Pen'in zümrüt yeşili gözleri de ona belki de ilk kez takımda olmak istediğini söylemek istemiyordu. Annelerine yazdığı mektupta söylemişti onlara takımda olduğunu. Annesi de gerçekten multu olduğunu söyleyip tebrik etmişti. Annesi de eskiden takımdaydı ama bir farkı vardı Pen'den. O arayıcıydı. Oysa o kovalayıcı. Babası takımdayken kovalayıcı olsa da Pen daha çok hep annsine benzerdi. Belki de bu sefer farklılar da... Aklına küçük kız kardeşi Juliét geldi. O büyüyünce seçilirmiydi acaba takıma? Belki o Pen gibi kovalayıcı olurdu. Ona yardım da ederdi Pen ama bunun için koskoca 10 yıl vardı! Pen'e trendeki birkaç saatlik yolculuk uzun gelmişken şimdi 10 yıl geçmek bilmezdi... Pen Juliét'i daha erkenden eğitebilirdi. Onun gibi kovalayıcılığa yöneltirdi onu...
Yoksa bu biraz bencilce mi olurdu? Belki de önce kardeşine sorabilirdi. Takımda yalnızca tek ve özel olan arayıcılık veya tutuculuk da isteyebilirdi. Ya da vuruculuk veya kovalayıcılık Pen bunları düşünürken aniden durdu. Ya oynamak istemezse? Bunu hiç düşünmüyordu. Hayata sadece olumlu olarak bakıyordu. Eğer oynamazsa kardeşinin tam bir salak olduğunu düşünürdü. Çünkü Quidditch gerçekten harika bir oyundu ve bu oyunu herkesin oynaması gerekirdi ona göre... Peki ya oynamayanlar onlar salak mıydı ? Pen bazen sadece kendinidüşünürdü. Ve kendi dediklerinin olması gerekirdi ona göre gerçekten bencildi... Hem de fazlasıyla. Her şeyin fazlası zararsa bunun da zararı dokunabilirdi Pen'e...
Paula'yı fazla beklettiğinin farkında değildi. Aslında fazla dediği de bir kaç saniye olmuştu. Zaman gerçekten hızlı akıp geçiyordu. Buraya gelmekle gerçekten iyi yapmıştı şato da kötü bir sessizlik hüküm sürüyordu. Sanki kötü bir şey olmuş gibi... Ama kötü bir şey olmuş olsa herkes bunu konuşurdu ve elbette ki Pen'in kulağına gelirdi bu... Paula'ya baktı. O da kendisi gibi habersiz gibiydi her şeyden aslında herkes habersizdi. Sadece bir düşünceydi bu kötü bir şey olduğunu düşünüyordu. Pen umursamazca omuz silkti. Bir şey olsa haberleri olurdu sonuçta boşu boşuna endişeleniyordu. Paula'ya döndü gülümseyerek "Bende takımdayım...Kovalayıcıyım.Rakip olmamıza gerek yok aslında..." dedi... | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık C.tesi 05 Tem. 2008, 00:18 | |
| Paula yarasını temizlerken bir yandan da az evvel cevabını pek de duymak istemedği sorusuna cevap bekliyordu. Gözleri sildiği yarada, kulağı Pen' deydi. Bu kız ğer takımdaysa arkadaşlıklarına maçlar sırasında veya sonrasında zarar gelir miydi? Henüz daha temelini bile atmadıkları bu garip Hufflepuff Slytherin arkadaşlığına. Bunu bilmiyordu. Saniyeler nedense çok yavaş geçiyordu Pen hala bir cevap vermemişti. Neden bu kadar düşünüyordu ki? Sadece '' Evet. '' ya da '' Hayır. '' diyecekti. Paula yarasını temizlemeyi bitirdikten sonra mendili sanki saklamak ister gibi cübbesinin cebine attı.
Paula küçüklüğünden beri annesinin baskıları yüzünden hep çok başarılı olması gerektiğini düşünmüştü. Oysa ki kimse mükemmel değildi. Olmak zorunda da değildi. Fakat Paula' nın ailesine özel durumlardan her zaman, her yerde bir numara olmak zorundaydı. Annesi her zaman akrabalarına karşı Paula ile övünebilmeliydi. Çocukluğunu bu baskı altında geçirmişti. Kendisinden beklenilenler her zaman çok yüksek olmuştu. İstemediği kurslara gitmek zorunda kalmış, istemediği dilleri eve gelen öğretmenlerle öğrenmeye zorlanmıştı. Fakat Paula her seferinde bir yoluu bulmuş ve bu duruma bir son vermeyi başarmıştı. İlk defa kendi isteğiyle girdiği bir alanda yükselek istiyordu.
'' Quidditch. ''
Bu onun tutkusuydu. Takıma girmek için çok çabalamıştı ve sonunda başarmıştı. Takımda kendini ispatlamak için de varını yoğunu ortaya koyacaktı. Gözü hiçbirşey görmeyecek ve sadece mutlak başarıya odaklanacaktı. Bu odaklanma sırasında karşısındaki herkes rakibiydi. Başka binalardan eidndiği arkadaşları da maçlar sırasında arkadaş değil birer rakiptiler. Bu durumda Paula büyük olasılıkla eğer takımdaysa Pen ile de maçlarda arkadaş gibi olamayacaktı. Maçlarda rakibine göstereceği kararlı ve tehlikeli tavrı Pen'e karşı da sergilemesi gerekecekti. Böyle olursa Pen ona anlayış gösterebilecek miydi? Paula bütün bunları aklından bir çırpıda gerçirirken yumruklarını sıktığını farketmemişti. Hırs yapmıştı Paula. Fakat bunun için belki de erkendi. Daha Penelope takımda olduğunu bile söylememişti. Şimdi Paula Pen' in suratına sabırsız bir şekilde bakıyor ve cevap bekliyordu. |
|
| |
Penelopé Lilith Caliente
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 73 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11978 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 01/07/08
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık C.tesi 05 Tem. 2008, 20:51 | |
| Pen'in fısıltıyla söylediği sözleri duymamış gibiydi Paula... Garip arkadaşlıklarının zedelenmesini istemezdi tabii ki ama yine de takımda kendini göstermeliydi. Zaten ilk maç Gryffindor ve Ravecnlaw içindi. Sonrasıysa Slytherin ve Hufflepuff... Maça çıktığında bu kadar rahat oalcağını düşünmüyordu. Tabii ki tribünlerden 'Slytherin' diye bağıran arkadaşlarını aklına getirince fena bir fikir olmadığını düşündü. Rüzgarın uğultusu şarkı gibi çalıyordu. Pen'e şarkı gibi gelmişti... Rahatsızca kırıpırdandı. Zaten dayısının yaralandığını öğrendikten sonra çok rahat olamamıştı. Giderek sevdiği herkesi kaybediyor muydu? Pen sırtını dayadağı ağacın sırtını çizdiğinin farkında değildi...
"Evet takımdayım fısıltıyla söylediğimden duymadın sanırım...Kovalayıcıyım..."
Gözü Hogwarts kulesinin girişindeydi. Paula'dan kaçan zümrüt yeişli gözleri yakınlarındaki göl kenarından gelen su sesinin geldiği yöne çevrilmişti daha doğrusu su sesi sandığı yöne... Önce neler olduğunu anlayamamıştı. Sanki su sesi değil gibiydi. Gölden de ses gelmiyordu zaten. Sırtındaki çizik acıyla yandı. Evet su sesi değildi bu göl kenarı bomboştu. Pen'in gözleri her tarafı fıldır fıldır aramasına rağmen en ufak bir iz yoktu.
Paula'da sesten dolayı başını ondan ters yöne çevirmişi gibiydi. Sanki ses giderek yaklaşıyor gibiydi. Pen başını döndürüp Paula'nın gözlerine bakıp kollarını birleştirdi. Ne oldu derscesine bakıyordu. Sırtını tekrar ağaca yaslamıştı. Ses belki geçer diye ama bir kulağı hala sesin geldiği yöndendi. Acaba 2. sınıfların syb dersimi vardı? Huzursuzca kıpırdandı.
"Sence bu sesler ne?"
Pen sesini güçlü çıkarmaya çalışsada kulağa hoş gelen zayıf bir fısıltıyla söylemişti. Ayağa kalkıp araştırmak istiyordu ama bunun saçma olacağını düşünmüştü. Pen Paula'nın cevabnı beklerken ağaçların arasından gözüken Quidditch sahasına baktı. Tamam kafasını dağıtmallıydı. Tiz ses kulağını tırmalıyordu adeta...
"Kahretsin!"
Pen'in dudaklarından dökülen sözcüklerden sonra son derece ağır bir küfür çıkmıştı. Zaten biçim değiştirme kitabından büyüleri denerken parşömenşi kaleme çevireceğine balkabağına çevirip başarısını sergilemişti. Bayağı ağır olan balkabağını arakdaşlarıyla çıkarmak pek kolay olmamıştı. Hala uyuşmuş ellerini hareket ettirerek Paula'nın cevabını bekliyordu.
Hiç bir büyüyü tekrar etmemişti. Kesin derslerin hepsinden ifrit alacaktı! Ailesinin de umursadığı yoktu zaten... Juliét'i özlemesine rağmen mektuplarda ondan bahsetmemişlerdi. Ya da Pen sormamıştı. Acaba kız kardeşinin de yeteri kadar sevemiyor muydu? Hayatı bir tabu oyunu olarak görmüşüt hep tabuları yıkıp en baştan yaparken sabrını ölçerdi. Ama şu sıralar o sabırdan pek haber alınamıyordu. Aslında sabırlı olduğunu sadece Pen ileri sürerdi. Diğerlerine göre pek sabırlı değildi... | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Salı 08 Tem. 2008, 22:54 | |
| Paula Penelope' nin yanıtını duymamıştı çünkü fısıltıları işitebilmek için fazla geniş bir alandaydılar. Ağaçlardaki kuşlar, dallarda gezinen böcekler, hatta hafif esen rüzgarın sesi Paula' nın o fısıltıyı işitmesini engellemiş olmalıydı. Paula Pen' in takımda olduğunu ve kovalayıcı olduğunu öğrendiğinde kelimenin tam anlamıyla sıkılmıştı. Artık onunla arkadaş olabilmesi için pek çok engel vardı aralarında. En başından beri bir Slytherin kızıyla arkadaş olmanın garipliğini bile üzerinden atamamışken şimdi bir de rakip olmuşlardı. İlk maç Gryffindor ve Ravenclaw arasında yapılacaktı ve ardından Paula ve Pen' in binaları arasında. Paula şimdiden hırslanmıştı ve Pen' in ondan daha iyi oynamadığını ummaya başlamıştı. Düşünceleri yüzünden kendinden utandı. Hırslı ve kibirli olması gereken o değildi ki. Penelope Paula' ya bakıyor ve sanki ona bir sorun olup olmadığını sorar gibi süzüyordu. Paula' nın bir cevap vermesi gerekliydi. Ne bu kızla arkadaşlığını kayebtmek istiyordu ne de rakibine karşı sırf arkadaşı olduğu için yumuşak davranmak. En iyisi bunları ona dürüstçe açıklamaktı. Ne de olsa dürüstlük her zaman daha kolaydı. Paula konuşmadan önce durduğu yerde doğruldu ve yüzünü Pen' e döndü. Toprağa koyduğu ellerini temizledi ve: '' Penelope,senin Slytherinli olman beni şu ana kadar hiç rahatsız etmiyordu inan; fakat takımda olduğunu söylediğinde işler biraz karıştı. Madem arkadaş oluyoruz söylememe izin ver. Ben küçük yaşlarımdan beri hep istemediğim bir sürü dal üzerine kısa ya da uzun süreli eğitimler aldım. Fakat hiçbirini çok isteyerek devam ettirmedim. Quidditch benim isteyerek yapacağım ilk şey. Bu konuda üzerimde kimsenin baskısını hissetmiyorum ve hissetmekte istemiyorum. Maçlarda sana asla bir arkadaş gibi davranamam. Hele ki diğer Slytherinlilerin takım arkadaşlarıma senin gibi davranmadığını görünce daha da kötüleşecek bir rekabete tanık olabiliriz. Biliyorsun pek de iyi bir şöhretiniz yok. Eğer bu seni incitecekse beni tanımıyormuş gibi davranabilirsin. Eğer sen de aynı şekilde rahatça rakibim gibi davranabileceksen benim için sorun yok. '' dedi ve garip bir şekilde gülümsedi. Pen' in de kendisi kadar kararlı olmasını umuyordu. |
|
| |
Penelopé Lilith Caliente
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 73 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11978 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 01/07/08
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Çarş. 16 Tem. 2008, 14:55 | |
| Pen Paula'nın tepkisine pek şaşırmamıştı. Rakip olacaklarını biliyordu. Küçük tiz bir kahkaha attıktan sonra kıza döndü. Rüzgarın uğultusu bütün kelimeleri götürüyordu sanki... Hufflepuff'lılarla takılmazdı pek ama bugün ilklere neden olmuştu. Sarı saçlarını zarifçe arkasına atarken hala hafifçe kıkırdıyordu. Zaten maçlarda Paula'nın yanına gidip ona sarılmayı düşünmüyordu. Takımdakiler bunu görünce çıldırırdı zaten. Sahaya dikti gözlerini derin bir iç çekti. İlk maça az kalmıştı. Sonrada hufflepufflılarla... Rakip olmaları gerekirdi. Zaten bu arkadaşlık oldukça ilginçti (!) hufflepufftan birisiyle ilk kez konuşmuştu. Bazıları ölüm yiyenlerden oluyordu.
"Bende aynılarını hissediyorum. Rakip olmamız en doğrusu..."
diye mırıldandı. Sesi güçsüz çıkmıştı... | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Çarş. 16 Tem. 2008, 15:05 | |
| Paula kısa nefesler alarak yaptığı uzun konuşmasından sonra Penelope' nin cevabını beklerken tedirgindi. Neden tedirgin olduğunu bilmiyordu. O bir Slytherindi ve kendisi de Hufflepuff. Aralarında çok büyük bir husumet yoktu fakat; arkadaş olmaları en başından beri garipti. Pen kısa tiz bir kahkaha attığında Paula' nın aklı başına gelmiş ve bir Slytherinli ile konuştuğunu idrak etmişti. Doğrusu bu kararlı kahkaha az sonra duyacaklarını tahmin etmesini sağlamıştı. Kendisi kadar kararlı görünen Pen, uzun sarı saçlarını omuzlarının arkasına atttıktan sonra rakip olmalarının daha iyi olacağını söylemişti.Paula' nın beklediği ve istediği yanıt buydu, fakat şimdi kendini biraz garip hissediyordu. Belki de çok büyük değişiklikler yaratabilecek bir dostluğu başlamadan bitirmişti kendi elleriyle. Taraflar adına değişik ve belkide iyiler adına yapıcı önyargılar oluşturabilecekken, şimdi iki kız birbirlerine karşı biraz kırgın gibiydiler. Paula en doğru olanın bu olduğunu düşündü. Güneş ve ay aynı anda doğamazlardı. Bu yüzden kafasını karıştıran düşünceleri bir kenara bırakıp Pen' e: '' Bu konuyu halllettiğimize göre artık sorun yok. Seninle konuşmak güzeldi Pen. Yardıma ihtiyacın olursa her zaman bana gelebilirsin. Çünkü rakip olmak demek düşman olmak demek değildir,bilirsin. '' dedikten sonra Pen'e göz kırptı ve ordan ayrılmak için çantasını toplamaya başladı. |
|
| |
Severus Rodney Anthony Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 810 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12182 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 13/03/08
| Konu: Geri: İlginç Arkadaşlık Salı 26 Ağus. 2008, 15:13 | |
| Rp ortamı boşaldığından dolayı; kilit + arşiv | |
|
| |
| İlginç Arkadaşlık | |
|