Hayat ne kadar acımasızdı şimdi anne babası olsa her işi hallolurdu, fakat onlar
olmayınca onların hayatında ne kadar büyük bir boşluk olduğunu anlamıştı.
Arkadaş edinmek, yemek yemek hatta bir iş yapmak için bile annesi her an onu
uyarır, bütün kötülük ve iyiliklere karşı korurdu. Nicole bu olayı sevmez ve
her an mızmızlanırdı Annesine; "Artık ben sizin küçük eski Marissa'nız
değilim" O sırada, her şeyden uzaklaşmak için evinin oradaki dağa çıkardı,
daha ilk günden annesiyle inatlaşmalarını özlemişti. Bu yüzden kendine ıssız
bir yer aradı. Hogwarts bahçesinde düşünmeli ve hayatına nasıl bir yön
vereceğini planlamalıydı. Belki de o sırada sevdiği birine rastlardı İlk defa
biriyle dertleşmeye ihtiyacı olduğunu hissediyordu. Hayatında ilk defa kendini
değersiz hissediyordu. Sonunda gölün orda yanlız başına oturan tanıdık birine
rastladı ilk çok tanıyamasa da sonradan bunun o arkadaşı olduğuna emindi.
Penelope'tu bu ne kadar çok sevmese de eski anıları geldi aklına onla ne kadar
çok kötülük yaptıkları ve anne babalarını mahcup bir şekilde zor duruma
soktuklarını hatırladı. Eski suç ortağını görmek onu biraz sevindirmişti. Eski
bir tanıdık görüp eski anıları tazeleyip yerine yenilerini koymak, beklide
ikisinin de ihtiyacı olan şey buydu. Geçmişteki yaşanmışlığa yenilerini katmak
bence en güzel macera bu olsa gerekti Bakalım Penelope bu işe nasıl bakacaktı.
Yavaş yavaş Penelope’un oturduğu yere doğru yürüdü.