|
| Araştırma zamanı.. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Araştırma zamanı.. Ptsi 07 Tem. 2008, 17:30 | |
| Derslerden kendini alabilmiş ve kendine biraz vakit bulabilmişti.Bunu ders çalışarak değerlendirmek en iyisi olacaktı.O;derslerin sadece bir tanımdan ibaret olduğunu,başarılı olmak içinse kişisel çalışmaların gerektiğine inanırdı.Birazcık karanlık sanatlar hakkında bilgi sahibi olmak istiyordu.Her ne kadar detaylı bir şekilde bu sihir dalını anlatan kitaplar,kütüphanenin yasak bölümünde bulunsalarda,o sadece genel bir tanımı öğrenmek istiyordu.İleride karşılaşabileceği ya da uygulamak zorunda kalacağı bir dal olabilirdi bu.
Kütüphaneye varmıştı.Her zamanki sessizliğini koruyordu ve burasının aslında uyumak için yatakhaneden daha da uygun olduğuna dair bir his kapladı içini.İçerisi oldukça sıcaktı ve girer girmez üstüne bir uyku hali çöktü.Esneyerek kitap aramaya koyuldu.Bir sürü kitap vardı ve bunların her biri farklı bir konudan bahsediyordu.Bir çoğu da oldukça kalındı."Bu yazarlar bunları yaparken hiç sıkılmamışlar mı ya?" diye söylendi ve araştırmasına devam etti...
Aradığı kitabı bulmuştu.Boş,büyük masalardan birine geçerek kitabı masaya koydu.Ardından sandalyesini sessizce çekti ve oturdu.İlk sayfada karanlık sanatların bir tanımı vardı."Karanlık sanatlar diğer sihir ile alakalı bilimlerden farklıdır.Büyünün çoğu doğal olarak meydana çıkar. Hem iyi hem kötü için kullanılabilir. Bazı büyüler gerçekten kötüdür ve bu büyüler kötü amaçlar için kullanılırlar.Bu büyülere lanet denir. Lanetler karşı tarafa zarar ve ya acı vermek amacıyla yapılırlar. Bu lanetlerin kullanıldığı alanın ismi Karanlık Sanatlardır. Buna rağmen, birine herhangi bir lanet göndermek, o kişinin Karanlık Sanatları kullandığı anlamına gelmez. Sadece o büyüyü yapanın neyi kastettiği önemlidir.Eğer kötü amaçlı kullanıyorsa o kişi Karanlık Sanatları kullanıyor demektir. Kötü amaçlı kullanmıyorsa o kişinin Karanlık Sanatları kullandığını söyleyemeyiz.*"İki,üç kere daha okumuştu.Açıkçası zor ve bilinmeyen bir daldı.Gizemi ilgi çekiciydi.Fakat o savunmaya daha önem veriyordu.Bir araştırmacı gibi hissetti bir an kendini.Bu hisle kalktı ve kütüphanede sayısı bolca olan karanlık sanatlara karşı savunma kitaplarından birini aldı.Ardından bu kitabı,açmış olduğu kitabın yanına koydu ve onun da önsözünü okumaya başladı."Karanlık sanatların hüküm sürdüğü dönemlerde büyücüler buna karşı önlemler almayı düşündüler.Ardından bir savunma aracı olarak Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dalı ortaya çıktı.Bu dal her ne kadar sizi savunma amacını taşısa da içinde tehlikeli büyüleri barındırmaktadır.Karanlık büyücülerin amaçlarına karşılık olarak bundan daha azı beklenemezdi elbet.Ve ben bu güne kadar bilinen tüm karanlık sanat büyülerine karşı büyüleri bu kitapta anlatımlarıyla birlikte topladım.Umarım bunları denemek zorunda kalmazsınız."Maglor sıkılmıştı.Hem de yeni başlamasına rağmen.Derin bir nefes aldı ve bıraktı.Kütüphanenin bayıcı havası hissediliyordu.İkinci kitap hakkında biraz düşündü.Dalların farkı buradan bile anlaşılıyordu.Birincisi daha soğuk ve tek düze bir anlatım,ikicisi sıcakkanlı ve dostane bir anlatım.İki kitabında ilk sayfalarını çevirdi.Merak içerisinde incelemeye başlamıştı...
Rp Out:İsteyen gelebilir. *Seherbaz.com'dan alıntıdır.. | |
| | | Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11995 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Ptsi 07 Tem. 2008, 23:13 | |
| Hogsmeade'den gerekli hayvanları getirdikten sonra daha ileriki dersler için teorik bilgi toplama zamanı geldiğine karar vermişti Mathilda. Hayat çok ilginç geliyordu şimdilerde ona. Ne aile vardı ne de dikkat dağıtacak başka bir şey. Hogwarts'ın korunaklı duvarları arkasında tek amacı vardı, öğrencilere halihazırda uzmanı olduğu bir konuda bilgi vermek. Şimdi hayat daha basit görünüyordu.
Derslerde teorik bilgileri öğrencilere düzenli olarak aktarmak istediği için sık sık kütüphaneye uğraması gerekecekti. Kendi kitaplığında bir sürü çeşit kitap vardı sihirli yaratıklar hakkında, ancak çoğu ünlü araştırmacıların anılarını, raporlarını ya da tarihi değerlendirmeleri içeriyordu. Öğrenmeyi kolaylaştıran basit cümleler ya da çoğu hayli komik olsa da kolay akılda kalan gruplamalar, sınıflandırmalar yer almıyordu.
Büyüzoolojiyle ilgili kitapların bulunduğu bölüme geçti ve raflara göz gezdirdi. Birçok kitabın cildi eskimiş, üstündeki isimler görünmez olmuştu. Birçok kitabı eline alıp burnunun dibine getirerek tanımak zorunda kalıyordu. Sihirli yaratıkları coğrafi dağılıma göre işleyen bir seriyi geçti, ardından bazı uzmanların ve sihirli yaratıkların anılarını içeren kitaplara göz gezdirdi. "Hepsi de uydurma..." diye düşündü bazı yazar adlarına rastladıkça. Ardından kanatlı yaratıklardan bahseden kitapları gördü. Kendi kitaplığında bir tane olmasına rağmen Gulliver Pokeby'ın yazdığı "Kahşin Ağladığında Neden Ölmedim?" adlı kitabı aldı raftan. Sonra devam etti araştırmasına, aradığı bölüme gelmişti. Deniz canavarlarından bahseden kitaplara göz gezdirdi ve sonunda "Derinlerin Korkunç Sakinleri" adlı kitabı buldu. Memnuniyetle iki kitabı da göğsüne bastırdı. Kütüphane'nin bu bölümünü terk ediyordu ki ani bir kararla geri döndü ve coğrafi dağılımlarını açıklayan seriye göz attı yeniden. Gözlerini kıstı ve karar verdi. Britanya ve Akdeniz başlıklı iki kalın kitabı da aldıktan sonra çalışmaya uygun bir masa aramaya başladı etrafta.
Yavaş adımlarla kütüphanenin içinde geziniyordu. Bitkibilim bölümüne gözü kaydı ve boş bir zamanında uğramak için kendi kendine söz verdi. Ayakkabısının çıkardığı sesi engellemek için olabildiğince dikkatli yürüyordu. Kitapların ağırlığıyla kolları ağrımaya başlamıştı, ancak asasını çıkaracak bir durumda değildi. Kuvvetine güvenmek zorundaydı.
Biraz daha ilerledi kütüphanede. Şimdi sevmediği bir bölüme gelmişti. Karanlık Sanatları hayli sevecen dille anlatan kitapların bulunduğu bölümdeydi. Hogwarts'taki ilk yıllarında burda çokça vakit geçirmişti. Ta ki yazılanların basit ve gereksiz olduğunu düşündüğü günlere kadar. Arkadaşlarıyla daha fazla bilgi edinebilmek için yapmadıkları plan kalmamıştı ve birçoğunda da ne yazıkki başarılı olmuşlardı. Mathilda hatırladıkça kendinden utanıyordu. Bu kötü anıları aklından atmak istiyordu ki beklemediği bir manzarayla karşılaştı. Hufflepuff'tan bir öğrencisi raflardan bir kitap almış ve oturup okumaya başlamıştı.
Ne yapacağını bilemeyerek bir süre çocuğu izledi. Aklından kendi küçüklüğü geçtikçe çocuk hakkında daha da kötü fikirler geçiriyordu aklından. Biraz kızgın, biraz da nutuk çekmek zorunda kalmaktan korkarak çocuğun oturduğu büyük masaya gitti. Elindeki kitapları sertçe masaya bıraktı. Kitapların masaya çarpmasıyla derin bir toz bulutu kalkmıştı havaya. Tozların arasından Mathilda fısıldadı:
"Okuduğunuzun derslerinizle ya da ödevlerinizle alakalı olmadığını düşünüyorum Bay Silimaurë. Ödev teslim etmeyen bir öğrenci olduğunuz düşünülürse..."
Yavaşça çocuğun karşısına oturdu ve gözlerinin içine baktı. Bir yandan masum bir cevap vermesini istiyor, diğer yandan da herşey düşündüğü gibiyse bu çocuğu nasıl vazgeçireceğini ölçüp tartıyordu. Böyle bir durum etliye sütlüye karışmayan Mathilda'nın tam da kabuslarına layık bir olaydı. | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Ptsi 07 Tem. 2008, 23:37 | |
| Ağzını hoş bir tat sarmıştı.Kitapları okurken,yüzünün kollarının arasında kaydığını hissediyordu.Sevimli bir melek sanki yüzünü okşuyordu.Uyku,bir ahtopotun düşmanlarının bedenini sardığı gibi Maglor'un bedenini de sarıyordu.Birden başının ilerisinde sert birkaç nesne masasına çarptı.Gözlerini hafifçe kitabından kaldırdı ve bu nesnelerin kitap olduğunu gördü.Eğer üstündeki uyku hali olmasa bunu yapana oldukça sert çıkabilirdi.Yüzünü yukarıya doğru kaldırınca aniden toparlanmasına neden olan bir yüzle karşılaştı.İçindeki ses konuşuyordu."Hahaha.Şanslı Maglor.Gör şimdi.Ödevi vermeyi unuttuğun profesöre gel de durumu açıkla."Şaşkın bir ifade ile masadan çıkan tozların arasından profesöre bakmaya çalışıyordu.Profesör konuşmaya başlamıştı."Okuduğunuzun derslerinizle ya da ödevlerinizle alakalı olmadığını düşünüyorum Bay Silimaurë. Ödev teslim etmeyen bir öğrenci olduğunuz düşünülürse..."
Profesör şimdi karşısına oturmuştu.Bir yandan ne söyleyeceğini kafasında canlandırıyor,bir yandan da profesöre bakıyordu.Dürüst olacaktı.Her zamanki gibi.Ödevlerden başlamaya karar verdi."Oh.Öhm.Ödev için gerçekten üzgünüm profesör.Bu ders yoğunluğu arasında aklımdan tamamiyle çıkmış.Bir de tüm derslere girmeye çalıştığımı düşünürseniz.Gerçekten üzgünüm."Mutsuz bir ifade yüzündeydi.Kendisini mahçup hissediyordu ve durum da zaten bunu gerektiriyordu.Sandalyesine yaslandı ve önündeki iki kitabı da kapadı."Okuduğum şeylere gelecek olursak profesör;biliyorsunuzdur ki her devirde bir takım karanlık büyücüler,kendi emellerini gerçekleştirmek amacıyla karanlık sanatlara başvuruyorlar.Benim ve sizin gibi büyücüler de bunların karşısında duruyor.Gerçi benim tam bir büyücü olmayı başardığım söylenemez ama."derin bir nefes aldı ve bıraktı.Az önce epey toz solumuştu ve bu boğazının kurumasına yol açmıştı."Geçen gün gelecek postasını okudum.Mugglelar tarafından tanımlanamayan bir takım ölümlerden bahsediyordu.Karanlık dönemler gelmeden önce hep böyle olaylar olurmuş.Yani ben bir yerden okudum.Böyle bir araştırmaya gittim.Düşmanınızın silahını bilirseniz,ona nasıl karşılık vereceğinizi de bilirsiniz profesör.Hakkımda ne düşündünüz bilmiyorum ama kötü birşey düşünmemenizi rica ederim.Tamamiyle masum bir düşünce bana kalırsa."
Savunması bitmişti.Gerçeği söylemenin verdiği rahatlıkla gülümsedi.Ödev konusunda gerçekten suçluydu.Fakat araştırma konusuna gelince kendisi suçlu sayılamazdı.O sadece karanlık sanatların gücünü ölçmek istiyor ve birgün karşılaşmak zorunda kalırsa bununla başa çıkıp çıkamayacağını bilmeye çalışıyordu. | |
| | | Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11995 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Salı 08 Tem. 2008, 00:07 | |
| Gencin ödevler konusundaki özrünü pek de dinlemedi Mathilda, ne de olsa asıl umursadığı şey ödev değildi. Sadece bu durumda değil, derslerde bile pek umursamazdı. Bu küçük ayrıntıyı tabi ki öğrencilerinden saklıyordu. Uzun sürmezdi sırrın açığa çıkması ancak ne kadar geç olursa o kadar kârlı çıkacağını düşünüyordu.
Silimaurë'nin uzun savunması sırasında Mathilda'yı derinden etkileyen sözlerse "...Benim ve sizin gibi büyücüler de bunların karşısında duruyor..." olmuştu. Bu sözleri duyunca yerinden hafifçe kıpırdanmış ve kaşlarını çatmıştı. Kendisi ne kimsenin yanındaydı ne de karşısında. Öğrencilerin tüm profesörleri potansiyel bir doğruluk timsali ve savaşçı olarak gördüğünü farketti o anda. Hogwarts ekspresine adım attığından beri değişen bakış açısı yine yakalamıştı cübbesinin eteğinden. O bir profesördü ve zaman zaman olmadığı bir şey olarak adledilebilir, bazen de istemediği birşeyi yapmak zorunda kalabilirdi. Durumundan rahatsız olarak dinlemişti genci.
Sözleri bittiğinde Silimaurë gülümsedi profesörüne. Mathilda'ysa çatık kaşlarını ve gerilmiş yüzünü bir türlü rahatlatamamıştı:
"Belki de Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersini daha dikkatli dinlemelisin. Eminim gereken bilgiyi orda alıyorsundur." dedi sertçe. Silimaurë'nin ses tonuna uyum sağlamak için o da normal ses tonuyla konuşmuştu. Beklendiği üzere kütüphane görevlisinin "Şşşt!" ihtarıyla ilk kez uyarılmışlardı.
Mathilda kendinden bile beklemediği bir sertlikle çıkışıyordu çocuğa. Konu ne olursa olsun araştırma yapmak, kitap karıştırmak her zaman için iyi birşeydi. Neden bilmiyordu ama kontrolsüzce, inatçı ve mızmız bir çocuk gibi karşı çıkıyordu gencin merakına. Tek bildiği bunun kendi gençliğiyle bir alakası olduğuydu, ama bu gencin kendi gençliğiyle olan hiçbir benzerliği yoktu. En azından tanıdığı kadarıyla... | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Salı 08 Tem. 2008, 00:17 | |
| "Belki de Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersini daha dikkatli dinlemelisin. Eminim gereken bilgiyi orda alıyorsundur."Kütüphane görevlisi tarafından uyarılmışlardı.Ama Maglor onu pek umursamamıştı.Zaten kütüphanede beş,altı kişi ancak vardı ve onlara en yakın kişi dört masa ilerideydi.Onaylamayan bir yüz ifadesi Maglor'un suratını kaplamıştı.İçinden "İlk dersi tanışmayla geçirdik.Sonra da basit birkaç şey öğreniriz o kadar." diye düşündü.Fakat bunu söylemeyecekti.Profesörün karşısında şikayetçi bir kişilik olmak istemiyordu.Hem profesör hala gergin ve çatılı kaşlarla ona bakıyordu.İster istemez parmaklarını kütletti ve ellerini dizlerinin üstüne saldı."Aslında haklısınız profesör.Hem buradan belki de araştırmak yerine sadece derslere odaklanmanın ve ödevleri yapmanın en iyisi olacağını çıkartabiliriz."dedi biraz bozulmuş bir ifade ile.Hala mahçuptu profesöre karşı.Ama o da havanın gerginliğinden nasibini almış bir şekilde gerilmişti.
| |
| | | Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11995 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Salı 08 Tem. 2008, 00:52 | |
| Silimaurë'nin parmaklarını kütletmesiyle bir anda değişti Mathilda'nın ifadesi. Vahşi canavarların saldırma alametlerinden biri de eklemlerini çalıştırarak hazırlanmalarıydı. Bunun sonucunda da sert ve korkunç sesler çıkarırlardı. Bu benzerlik aklına gelince karşısında saldırmaya hazırlanan bir canavar varmış gibi hissetti Mathilda. Ancak gözlerinin önünde duran, Hufflepuff'tan bir 2. sınıf öğrencisiydi. Gülümsedi, yine de gözlerine dikkatli bakıldığında anlaşılabilirdi hala tedirgin olduğu.
Farkında değildi ama profesör olmak konusunda başkalarının nasıl yanlış düşüncelere sahip olduğundan yakınırken, bu yanlış düşüncelerin oluşmasına meydan vermişti az önceki sözleriyle. Bunu telafi etmek amacında olmadan, sadece havadaki gerginlikten kurtulmak için geçiştirdi konuyu. Öğrencinin aksine, "doğruluk timsali(!)", fısıldayarak konuştu:
"Sizinle laf dalaşına girmeyeceğim." dedi gülümseyerek. Öğrencisinin de böyle bir amacı olmadığına emindi. "Ancak bilmenizi isterim, sadece derslerinize ve ödevlerinize odaklanmanızı isteyen ben değilim. Koskoca Hogwarts Kütüphanesi'nin öğrenciye açık kısmında bulunan kitapların büyük çoğunluğunun popüler büyücü kültürü ürünü saçmalıklar olduğu düşünülürse, ister istemez derslerinize ve ödevlerinize odaklı kaldığınız su götürmez bir gerçek." dedi. Bu, Mathilda'nın uzun zamandır söylediği en cesurca sözlerdi. Babası duysa, ya dürüstlüğüyle gurur duyar ya da akıl karıştırmakla uğraştığı için onu kınardı.
"Yine de merak ediyorum, siz ne okuyorsunuz?" diye sordu. Basit bir Karanlık Sanatlar kitabı olduğunu zaten biliyordu. Ancak kütüphanede karşılaşan iki insan arasında geçen muhtemel konuşmalarda elbet sorulacak bir soruydu bu. "Belki bu soruyu erkenden sorarsam, erkenden konuyu kapatma fırsatım da olur, farkettirmeden..." diye düşünüyordu. | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Salı 08 Tem. 2008, 01:14 | |
| Profesör laf dalaşına girmek istemediğini belirtmişti.Bu zaten Maglor'un en son istediği şeydi.Bu sözleri o amaçla söylememiş,bozulmuş olmanın verdiği gerginlikle ağzından çıkmış kelimelerdi.Gerçi profesörün buna pek takılmadığı görülüyordu.Derin bir nefes aldı.Sıkılmıştı bu durumdan.Aklına birden derste doramadığı bir takım sorular geldi.Bunları sorabilirdi.Hem profesör biraz daha yumuşamış görüküyordu.Konuşmasının bitmesini bekledi..
Profesör açık kısımda bulunan uyduruk kitaplardan bahsederek,kütüphaneyi üstü kapalı bir şekilde eleştirmişti.Ya da Maglor öyle anlamıştı.Onaylayan bir ses tonuyla "Anlıyorum profesör." dedi."Yine de merak ediyorum, siz ne okuyorsunuz?" Sağ elini dizinin üstünden kaldırarak,iki kitapta da kaldığı sayfaları açtı.Karanlık Sanatlar kitabında ruh emicilerden bahsederken,karanlık sanatlara karşı savunma kitabında da bunları baştan savmak için gerekli büyü ve uygulamasından bahsediliyordu.Ardından elini kitaptan çekti ve mahçup bir ifadeyle "Haklısınız aslında.Böyle saçma şeylerle kafamı doldurmamalıyım belki de."dedi.Profesörün gözüyle bakmıştı olaya.Bakanlığın korumasında bulunan bir ruh emiciden ne zarar görecekti ki.Bu nedenle savunmasını bilse ne olurdu bilmese?
Profesörün gözlerinin içine baktı.Sıkılmış bir hali vardı.Ama yine de aklını kurcalayan soruları soracaktı.Gerçi sırası gelmemişti.Aklında soru soracağı vardı fakat ne soracağını hatırlayamıyordu.Bu nedenle dersi tekrardan zihninde canlandırmaya çalışıyordu.Kısa bir sessizlik olmuştu ki kütüphanede olması gerekende buydu.Fakat Maglor ilk defa bir profesör ile konuşma fırsatı bulabilmişti.Sağ elini saçının arkasına götürdü ve biraz oynadıktan sonra indirdi."Derste güzel bir başlangıç yaptınız aslında profesör.Her ne kadar canavar,tanımdan ibaret olsa da."dedi gülümseyerek.Yavaş yavaş kafasındaki sorular toplanıyordu..
| |
| | | Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11995 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Salı 08 Tem. 2008, 14:51 | |
| "Haklısınız aslında.Böyle saçma şeylerle kafamı doldurmamalıyım belki de."
Mathilda masanın üstüne biraz eğilip kitaplarda yazanları okumaya çalıştı. Net anlamasa da Ruh Emicilerle ilgili olduğunu görüyordu. Öğrencisinin bu başlıkları açmasının tesadüf eseri mi yoksa kasıtlı mı olduğunu kestirememişti. Gerçek şu ki Ruh Emiciler her büyücü için büyük bir muammaydı. Belki de sadece maceraya aç bir öğrencinin merakıydı bu. Daha da beteri, ruh emiciler hakkında çeşitli dedikodulara kapılmış bir cahil deha da olabilirdi. Yine de Mathilda bu yaşta bir öğrenciden yalnızca meraklı olmasını beklerdi. Bu yüzden üstünde durmadı. Önyargılarını atmak için yıllarca uğraşmış ve başarmıştı da, en azından başardığını zannediyordu. Ancak Hufflepuff'tan bir öğrencinin aklını kurcalayanların asla Karanlık Sanatlarla ilişkilendirilemeyeceğini düşünmeye başlamıştı şimdi. "İlgisi olsa bile, başarılı olamaz..." diye düşündü. Arada ikisinin de kendi düşünceleriyle başbaşa kaldığı uzun sessizlik Silimaurë'nin sousuyla bozuldu:
"Derste güzel bir başlangıç yaptınız aslında profesör.Her ne kadar canavar,tanımdan ibaret olsa da."
Mathilda şaşkınlığını gizleyerek baktı öğrencisine. Beklenmedik bir üslupla kuruyordu cümlelerini bu genç. Hayli kibarca ima etmişti ilk dersin sıkıcılığını. Biraz bu küçük iğnelemenin, biraz da konunun değişmesinin getirdiği memnuniyetle sandalyesinde arkasına yaslandı ve ağzını açtı hafifçe bir şey söyleyecek gibi. Ancak böyle güzel sorulmuş bir soruya nasıl cevap vereceğinden emin olamadığı için geri kapadı ağzını. Dudakları biraz daha inceldi ve yavaşça yayıldı yüzünde. Gözlerini bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra yeterince düşündüğüne emindi.
"Dersi iyi dinlememişsiniz Bay Silimaurë." dedi gülümseyerek "İlk dersimde hiçbir gerçek tanım yapılmadı, dolayısıyla canavarın tanımının bile gerçekleştiği söylenemez."
Bir sonraki ders için küçük bir ipucunun zararlı olmayacağını düşünüyordu. Silimaurë gibi öğrencilerin zaten 2. derste epeyce sinirleneceğinden ve zorlanacağından emindi. İlk dersin monotonluğundan yakınan birçok öğrenci sonraki dersteki canavar yoğunluğundan kendilerini kaybedeceklerdi.
"Merak etmeyin." diye numaradan teselli etti öğrenciyi "Bir sonraki derste ve izleyen haftada, başınızı kaldıracak zaman bulamayacaksınız canavarlardan."
Bir çeşit "İşte şimdi elime düştünüz..." ifadesiyle söylemişti sözlerini. İtiraf etmese de, Hogwarts'taki derslerinde çektiği çileler yüzünden, birazcık intikam alma isteği vardı içinde. | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Salı 08 Tem. 2008, 16:21 | |
| "Dersi iyi dinlememişsiniz Bay Silimaurë."Maglor'un gülümseyen yüzünde tekrardan bozulmuş bir ifade yerini almıştı.Bir pot daha kırmıştı anlaşılan.Sağ elini saçının arkasına götürdü ve mahçup bir ifade ile profesöre bakmaya başladı.Profesör gelecek ders ile ilgili bir kaç ipucu veriyordu."Bir sonraki derste ve izleyen haftada, başınızı kaldıracak zaman bulamayacaksınız canavarlardan."Yüzüne güzel bir sırıtış oturmuştu.En azından bu eğlenceli geçicekti.Ardından yüzündeki ifadeyi hiç bozmadan "Bunu tüm kalbimle bekliyor olacağım profesör."dedi.Ardından derin bir nefes aldı ve aklında oluşmaya başlayan soruların ilkini sordu."Profesör benim bir sorum olacaktı.Devler varlık kapsamında mı?Benim bildiğim bizi anlayanları da var,anlamayanları da.Derste kafama takılmıştı.Belki de kafamı sorular meşgul ettiğinden dersi dinleyememişimdir."dedi gülümseyerek.Ardından profesörün cevabını bekliyordu.Aklında yeni sorular vardı ve bu karşılaşma sırasında hepsini sormayı düşünüyordu.
| |
| | | Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11995 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Çarş. 16 Tem. 2008, 20:23 | |
| Mathilda öğrencinin sorusunu gerçekten güzel bulmuştu. Sırf bu soru üzerinden, sihirli yaratıklar ya da büyücü ırkının diğer ırklara olan bakış açısı hakkında önemli bilgiler elde edilebilirdi. Derin bir nefes aldı Mathilda ve yüksek sesle geri verdi. Bu zor soruyu öğrencisine en tarafsız şekilde nasıl anlatacağını kararlaştırıyordu.
Sonunda düşüncelerini toparladı ve boğazını temizleyip anlatmaya başladı:
"Derste anlattığım gibi, kabul edilen en geçerli tanım, ucu çok açık bir tanım. Devleri bu tanıma göre sınıflandırmaya çalışırsak... Tabi ki zeka ve mantık yönlerini irdelememiz gerekir." Maglor'dan duyduğu, birçokları tarafından doğru kabul edilen bir yanlışı bu öğrencinin kafasından silmeliydi. Kelimelerini dikkatle seçerek açıkladı: "En başta, devlerin bazılarının bizi anlamaması konusu, bazı büyücülerin bizi anlamamasıyla aynı derecededir. Yani dilimizi bilmeyen bir büyücüden farkları yoktur iş anlaşılmaya geldiğinde. Kendi dilleri fazla gelişmemiş olsa da, yine de iletişime uygundur." Dev dili hakkında nesnel bazı fikirlere sahipti, bu dili asla öğrenememişti. "Ya da bazılarının zekâ seviyeleri fazla düşük olabilir, bu yüzden bizleri anlayamazlar. Bu tür büyücüler de mevcut zaten." Ardından ekledi, yanlış anlaşılmak istemezdi: "Tabi devlerin ortalama zekâ seviyesi, büyücülerin ortalama zeka seviyesinden düşüktür." Söyledikleri biraz hafiflemiş cümlelerdi. "Tehlikeli derecede düşük..." diye düşünüyordu o anda. "İş yasaları anlamaya geldiğinde, emin ol ki liderleri bu işlerden iyi anlıyor..." dedi. Tabi kendi zekâlarına göre iyi anlıyorlardı. Kendi anladığından daha fazla anlıyorlardı en azından. Tabi Mathilda'nın politikaya olan ilgisizliği ve soğukluğu göz önüne alınırsa, bir pofyumağın bile daha fazla fikre sahip olduğu düşünülebilirdi. Bu durumda Mathilda da sadece bir sihirli yaratık kabul edilebilir miydi? Büyücülüğün liderlik kavgası olarak toparlanmış yasalara olan düşkünlüğünün arkasında kamufle olmuş bir canavardı belki de. Ancak canavarlığın sadece "kafalardaki üstünlük"ten kaynaklanmadığını herkes anlayabilirdi.
Devleri açıklamanın ikinci aşamasına gelmişti. Gerçek canavar tanımına, kafalardaki canavar imgesine... "Devler bu özellikleri bakımından varlıktırlar, tanıma uyuyorlar. Ancak kimse canavarları bu şekilde sınıflandırmaz. En azından biz "yasaları anlayan büyücüler" böyle yapmayız. Devlerin fiziksel özellikleri göz önüne alınırsa, bizden fazlasıyla farklıdırlar. Korkutucu ve tehlikeli olmaları da cabası. Muggle masallarında yer alan birçok canavarın aksine, devlerin özellikleri hayli az çarpıtılmıştır. Buna rağmen onlar canavardırlar." dedi garip bir ifadeyle. Sanki karşısında gerçek bir canavar varmış gibiydi ya da çok sevilen birinin aslında canavar olduğuna inandırmak istiyor gibiydi. "Muggle ve büyücü ırkların sihirsel farklılıkları atıldığında düşünce yapılarının birbirine benzediği de göz önüne alınır ve tarihteki bazı olaylar da araştırılırsa, açıktır ki büyüzoolistler ne derse desin devler canavardır."
İşler karmaşıklaşıyordu. Ağır bir ders anlatır gibiydi Mathilda. Maglor'un anladığından da emin değildi. Devler Hogwarts yıllarında Sihirli Yaratıkların Bakımı dersinde yer almaz, büyüzoolistlerin sadece paradokslara meraklı olanları tarafından tartışılırlardı. Mathilda paradokslara sadece ilk yıllarda meraklanmıştı. Maglor'a söylediği cümlelerin çoğunda da babasının yıllar önce kendine verdiği derslerin izleri vardı. Belki de bu yüzden bu sıkıcı bilgileri uzattıkça uzatıyordu. Maglor'un ilgilenip ilgilenmediğinden çok, kendinin anılarıyla mutlu olup olmaması önemliydi.
"Başta varlıktılar, şimdi canavarlar. Peki, uygulamada ne konumdalar dersen..." biraz düşündü. Tehlikeli sular, bakanlık çevresinde akardı. "Bakanlığın sihirli her türlü canlıya bakış açısı farklıdır. Buna biz büyücüler ve bitkiler de dâhil. Bakanlık devlerle..." biraz daha bekledi. Uygun kelimeyi düşündü. "...ilgilenmez. Bakanlık onlara güvenli yaşam ortamı sağlar, daha doğrusu kendi güvenliğimizi sağlayacak ortamlar hazırlar. Gerisine de karışmaz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Ölürse de mühim değil..." Son cümlesini alayla söylemişti.
Kendinin devlere bakış açısı elbet tüm bunlardan farklıydı. Bu nutuktan da birkaç öznel görüşü anlaşılabilirdi. Yine de söyleyecekleri bitmişti devler hakkında. Kendi fikrinin pek de önemli olmadığını ve dünyayı yerinden oynatmayacağını biliyordu. Son bir nefes alıp geriye yaslanarak nutuğunun bittiğini gösterdi öğrenciye. | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Perş. 17 Tem. 2008, 23:51 | |
| Profesörün her hareketini dikkatle izliyordu. Zor ya da sıkıcı bir soru sormuştu ki profesör derin bir nefes alıp vermişti. Masanın altında ellerini birleştirmiş, terden sırılsıklam olmuş avuç içleri birbirine değiyordu. Neden geldiğini tamamen unutmuş bir şekilde profesörün sorusunu cevaplamasını bekliyordu.
Profesörün ilk cümlelerini kafasının içinde yorumlamaya başlamıştı. Anlaşılmak sorun değildi anlaşılan ve devlerden çıkarılacak sonuçla diğer varlıkların da başındaki liderin yasaları anlayabilmesi sorunu ortadan kaldırıyordu buna göre. Fakat bildiği birşey daha vardı. Devler arasında en güçlü olan lider olurdu ve bu liderin de pekala zekası diğerlerinden düşük olabilirdi. Bunun istisna olabileceği fikri ile bunu sormaktan vazgeçti. Kendi bilgisi neydi ki profesör ile bir tartışmaya yol açsın. Düşünceli bir şekilde profesörü dinliyor ve kendisini bir derste gibi hissediyordu. Arada bazı büyücülere attığı laflar dikkatini çekmiyor değildi. Kişisel olabilirdi ve buna yorum yapmakta kendisine düşmezdi.Sağ elini masanın altından çıkartarak masanın üstüne koydu ve konuşmanın başındaki dikkati ile aynı derecede bir dikkatle profesörü dinlemeye devam etti.
Ve devlerin canavar olduğundan bahsediyordu. Karmaşık bir konuydu anlaşılan. Zaten bu da tam Maglor'a uyuyordu. Karmaşık kafasına uygundu. Devlerin nasıl bir biçimde olduğunu kitaplarda gördüğü kadarıyla aklına getirmeye çalıştı. Pek hoş bir resim değildi aklındaki. Ve bu resimden yola çıkarak devlere canavar tanımının daha hoş olduğunu iddaa edebilirdi fakat bunu söylemesi bir işe yaramazdı. Kafası karışmıştı. Ama profesör konuşmasına devam ediyordu. Belki biraz daha aydınlanabilirdi bu konuda.
Pek aydınlanmamıştı açıkçası. Zaten soruyu sorduğu andan itibaren de bundan pek umutlu değildi. Böyle zor bir konu için yeterince bilgisi olmalıydı. Şimdi aklında en iyi oluşan bilgi, profesörün de dediği gibi ucu açık bir tanımı olmasıydı. İsteyen istediği yere çekebilirdi. Bir an için profesöre minnet duygusu hissetti. Onun kafasında oluşan yanlış bilgileri düzeltmek amacıyla bu kadar uzun süre bilgi vermişti. Hem de nesnel olarak. Başından da savabilirdi. Gerçi kendine güven meselesiydi ve karşısındaki kadında bu mevcuttu anlaşılan.
Sihir bakanlığının devler ile olan ilişkisinden bahsediyordu şimdi de profesör. Konuşması bittiğinde Maglor'un yüzündeki hoşnut olmayan ifade, iyi gören bir gözle Hogwarts dışından bile farkedilebilirdi. Profesör konuşmasının bittiğini gösteren bir hareketle arkasına yaslanmıştı. Maglor düşünceli bir şekilde konuşmaya başladı."Her dediğinizi dinledim profesör. Tüm dikkatimle. Fakat hepsini anlayabilme kapasitesine sahip değilim anlaşılan. Siz konuşurken bir yandan dinleyip, bir yandan da kendi düşüncelerimi geliştirdim. Ama bir şeyi farkettim. Sınıflandırmayı ne kadar derste göstersenizde, ki ben bunu dinlemediğim için" yüzüne komik bir sırıtış yerleştirmişti. Huyuydu bu. Konuşmasına gereksiz şeyler eklemek."belki pek bilemem. Canavar tanımını da bilmek önemli anlattığınız konularda. Ve haklısınız. Aklıma dev resmi gelince, onlara varlık demektense canavar demek daha çok hoşuma gider." derin bir nefes aldı. Galiba saçmalıyordu. Profesörün yüzüne bakarak konuşmaya devam edip etmeme konusunda kararsız kaldı. Bir süre sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Herneyse. Devler hem varlık, hem canavarlar yani.Ve böylece yasalara karşı sorumlular. Sanırım buradan bunu çıkarmak en doğrusu olacak. Aklıma takılan en önemli şeyse son sözleriniz oldu. Sihir bakanlığını eleştirmek belki benim haddim değil ama eleştirilesi bir yönleri var. Onlar adı üstünde sihir bakanlığı. Sihirli olan herşeyin sorunlar ile ilgilenmeleri gerekmez mi? Yani sadece yaşayacak bir yer sağlayıp ne halin varsa gör demek yerine onları eğitmek? Gerçi ben de sizin gibi onları zarar görmemek adına başka yerlere yerleştirdiklerini düşünüyorum ama.." dedi son cümlesinde göz kırparak. Bir nefeste söylemişti tüm sözlerini ve soluk soluğa kaldığını hissetti. Buradaki soruyu sormasındaki mantık devler ile ilgili değildi aslında. Profesörün sihir bakanlığı hakkındaki görüşlerinin az da olsa bir kısmını öğrenmekti. Bunun için kendi görüşlerini açıklamaktan en ufak bir şüphe bile duymamıştı. Konuşma dersten çok sohbet havasına dönüyordu fakat hala aklında önceki ders ile ilgili bir iki soru kalmıştı..
| |
| | | Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11995 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Çarş. 23 Tem. 2008, 22:26 | |
| Mathilda, Maglor'un sözlerini zevkle dinledi. Bir öğrencinin böyle bir konuda bu kadar meraklı olması ve öğrenmek için kullanılmak gururunu okşamıştı. Sırf bu yüzden öğrencinin minik iğnelemelerine iyi yönden bakıyor ve gülümsüyordu. Ve belki de yine bu yüzden öğrenci, doğru fikirler edindiğini düşünüyor ve güvenle bu fikirlerini açıklamaya devam ediyordu. Mathilda'ysa tamamen yanlış anlaşılmaktan rahatsız değildi. Yanlışlıkların elbet doğruyu bulacağını deneyimlemişti.
Maglor'un konu hakkında hayli heyecanlandığını düşünüyordu çocuk hızlı hızlı konuştukça. Sözleri bitince sessiz bir kahkahayla konuşmaya başladı Mathilda:
"Dur... Dur bir saniye..." dedi hemen. Ellerini göğsü hizasında kaldırmıştı. Parmakları hemen hemen kapalı, avuç içleri Maglor'a dönüktü. "Devlerin yasalara karşı sorumlu olduğunu kim söylemiş, kim görmüş? Yaptıklarından da sorumlu olurlardı o zaman. Ve büyücü yasalarına göre ödüllendirilir ya da cezalandırılırlardı. Hiç adam öldürdüğü için Azkaban'a atılan bir dev gördün mü?" diye sordu. Cevap beklediği bir soru değildi, tıpkı Mathilda'nın birçok sorusu gibi. Bu yüzden hemen devam etti. "O zaman eğitim de olamaz. Sakın bunu unutma: Ceza olmadan eğitim olmaz, hele de canavarlar için."
Sözleri bitmişti ancak fısıltıyla söylenmeye devam ediyordu "Hayır, hayır... Kesinlikle olamaz..." Devleri eğitme fikri ona hayli çılgınca gelmişti. Mümkün olsa devlerin yasalara karşı sorumlu tutulup en basitinden Azkaban'a atılabileceklerini biliyordu. Ancak bu uzmanlaşmış Sihir Bakanlığı görevlileri için bile fazla imkansızdı. Bir devi yakalamak?! Yasalara karşı sorumlu olsalar bile yasalar uygulanamazdı. Bunun yerine devlerle diğer 'varlıklar' arasında güçlü duvarlar örmek daha kolaydı. Kazaya kurban gidenlerse 'yasalara uymamış' kabul edilecekti. Böylesi daha kolaydı uygulamada. | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Çarş. 23 Tem. 2008, 23:10 | |
| Profesörün gözlerinde birşey yakalamıştı Maglor. Daha önce yakalayamadığı birşey. Parıldıyorlardı. "Yine ne pot kırdım ben!." diye kendini düşünmekten alıkoyamadı. Profesör sözlerine başlamıştı. Avını bekleyen bir aslan dikkatiyle profesörü dinlemeye başlamıştı. Bakalım konuşmanın sonu nereye gidecekti?
"Hiç adam öldürdüğü için Azkaban'a atılan bir dev gördün mü?" Profesörü ciddiyetle dinlerken bu söz onun kahkahalara boğulmasına neden olmuştu. Aklına bir dev ve onu öpen bir ruh emici gelmiş ve gözleri yaşarana kadar gülmüştü. Kütüphanedekiler bu sesin üzerine sert bakışlar atmışlar ve kütüphane görevlisi gelip onu kütüphaneden atıp, bir hafta boyunca kütüphaneye almamakla tehdit etmişti. Hızlı giden süpürgenin yavaşlaması gibi kahkahası yavaşlamış ve en sonunda gülümseyen bir ifade yüzüne yerleşmişti. "Haklısınız profesör. Bu açıdan hiç düşünmemiştim." dedi fakat hala gülmesine engel olamıyordu.
Kütüphanenin saatine baktı. Epeyce geç olmuştu. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamış, küçük bir kıyaslama yerini sihirli yaratıklarda varlık konusuna bırakmıştı. Bilgiye aç olan her öğrenci gibi profesörü sıkmış, fakat onunda bilgi vermekten memnun olduğu hissine kapılmıştı. Bu gün iki şey öğrenmişti. "Devler canavardırlar. Azkabana gidemezler." Konuyu şakaya vurmak istiyordu ama profesörün nasıl tepki vereceğini bilemediğinden bunu yapamıyordu. "En iyisi bunu yapmamak" diye kendince karar almıştı. Gülümseyerek profesöre yöneltti tekrardan bakışlarını. "Profesör izninizle kalkabilir miyim? Daha araştıracak karanlık sanatlar kitabım var da odamda." Sırıttı. Az önce kendini devler konusunda tutmuş fakat şimdi takılmadan edememişti. Etrafına son derece masum bir çocuk gibi bakındı.Profesörün ne diyeceğini merak ediyordu..
| |
| | | Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11995 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Çarş. 23 Tem. 2008, 23:40 | |
| Mathilda öğrencinin kahkahalarını umut verici bulmuştu. "Saçma ayrıntılar..." diye düşünmüştü o da.
"Profesör izninizle kalkabilir miyim? Daha araştıracak karanlık sanatlar kitabım var da odamda."
Mathilda bunun küçük bir şaka olduğunu biliyordu. Kendini gülümsemeye zorladı ancak istemsizce donuklaşmıştı sesi konuştuğunda:
"Tabi ki. Güzel soruların için teşekkür ederim." dedi yanında getirdiği kitaplara uzanırken.
Bir sonraki derste hırpılarla kapışacak olan öğrencilerin biraz nefes almasını sağlayacak bir deniz canavarı vardı aklında bu sefer. Tehlikeli devlerden, tehlikeli olsa da daha hoş ve güzel bu deniz canlılarına geçmek beynini hayli sulandıracaktı. Karanlık sanatlarsa bir başka köşesindeydi kafasının... Şimdiki öğrencilerin bu konulardaki fikirlerini merak etmiyordu, ancak çoktan bu işe bulaşmış gibi hissediyordu şimdi. Dersten derse girmekle yetineceğini düşünüp Hogwarts'ın onu safça ve misafirperver bir şekilde ağırlayacağını düşünmüştü. Ancak şimdi anlıyordu ki bu şatoda gördüğü ve duyduğu herşey, ona geçmişten haberler getirecek ve derinlerde sakladığı bazı anılarını ortaya çıkaracaktı er geç.
Kendi derinliklerinden çıkıp denizlerin derinliklerine uzanmalıydı. "Unut!" diye mırıldandı sessizce ve eline geçen ilk kitabı, Derinlerin Korkunç Sakinleri'ni açıp sayfaları çevirmeye başladı. | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12124 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. C.tesi 26 Tem. 2008, 04:09 | |
| Hiç bir şey dememişti profesör onun lafları ile ilgili. Boş bir ifade ile profesöre bakarken, onun teşekkürünü duyar gibi olmuştu. Şaşkınlıkla baktığı kadına yönelik cevabı kendisi anlayamasa da oldukça ilginçti. "Sorun değil." Sessizce onaylaması gerekirken böyle saçmalamıştı işte. Şaşkın ifadesi hala yüzündeyken, profesörün oldukça gizemli biri olduğunu düşünüyordu..
Masadaki kitapları toplamayı bitirmişti bile. Eski yerlerine götürülmek için hiçte hevesli durmayan kitapları, bezgin adımlarla yerine götürmüş ve bu sırada üzerinde bulunan şaşkınlığı atmıştı. Geri dönerken profesörün yanından geçmiş ve fazla ses çıkarmamaya dikkat ederek "İyi günler profesör," demişti. Kütüphanenin kapısına kadar uzun bir yol onu bekliyordu ve ondan sonra da ortak salona kadar gidecekti.. Hayatı yollarda geçiyordu sanki. Ne vardı cisimlenmeyi hemen öğrenebilsinler ve sadece okulun içindeki kişilerin, okul içinde cisimlenmeleri serbest olsaydı. Uçuk fikirleri her zaman aklının bir köşesini kurcalıyordu.. | |
| | | David Kevin Johnson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 412 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12290 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/01/08
| Konu: Geri: Araştırma zamanı.. Ptsi 25 Ağus. 2008, 20:52 | |
| RP bittiği için başlık kilitlenmiştir. | |
| | | | Araştırma zamanı.. | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |