|
| Yeşillikler üstünde... | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Valencia Claudía Ruselló Baş Şifacı ~ İksir ve Bitki Zehirlenmeleri
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 547 Yaş : 44 Galleon : 12266 Ekspresso Puanı : 15 Kayıt tarihi : 09/03/08
| Konu: Yeşillikler üstünde... Ptsi 07 Tem. 2008, 23:22 | |
| Güzel bir gün olması Valencia'yı memnun etmişti. Her zamanki gibi yatağından kalkmış, büyük salonda kahvaltı yapıyordu. Öğrencilerin sesleri onu rahatsız etsede o, bacakbacak üstüne atmış, saçı salık bir şekilde, yavaş yavaş kahvaltısını yapıyordu. Profesör masanında tek o ve biri daha vardı. Adını bilmiyordu, ama görmüştü onu. Büyük salonda bi' ara rastlamıştı... Elindeki, dün gece yazmış olduğu mektubu baykuşhaneden annesine atacaktı. Kahvaltısını yarıda kesip, sandalyesini geriye iten Valencia, gıcırtıdan rahatsız olan yanındaki profesöre bakarak gülümsedi. Sandalyelerin arkasından geçerek, kısa merdivenleri indi. Bina masalarının arasından geçerek baykuşhaneye doğru gitmeye karar verdi. Annesine tekrardan mektup yazacaktı. Saçlarını sağa sola sallayarak merdivenlerden çıkmaya başladı. Profesörlerden neredeyse kimseye rastlamamıştı bu hafta. Hayret uyandırır ki garip bir durumdu. Onu aşkın profesörden sadece üç tanesini bu hafta görmüştü.
Merdivenlerden çıkarken savrulan eteği, üstündeki kolsuz, krem renkli, uzunca bluz dikkat çekiyordu. Elindede siyah cübbesi vardı. Baykuşhaneye doğru çıkmaya başladıkça, seslerin azalışı ve rüzgar sesinin yükselişi, Valencia'yı ürkütüyordu. Baykuşhane her zaman şiddetli bir rüzgar olurdu. Arada bir rüzgarın durduğu anlarda orada vakit geçirilebilirdi. Baykuşhanenin kapısından adım atınca, çocukken buraya geldiğini hatırladı. Arkadaşı ile birlikte gelirdi. Arkdaşının adını hatırlayamasa da baykuşların olduğu yere doğru ilerledi. Rüzgardan, gözlerinin önüne gelen saçını arkasından toplayarak önceden yazmış olduğu mektubu baykuşa bağlayarak uçurdu. Baykuş, iri ve keskin gözleriyle ve uzun kanatlarıyla aşağıya kendini salarak uçmaya başladı.
Valencia onun uçmasını izledikten sonra geriye doğru dönerek merdivenlere yöneldi. Yavaşça yürüyerek ilk basamağa adım attı. Ince olan eteği ve kolsuz, krem renkli bluzun üstüne siyah cüppesini giyen Valencia, merdivenlerden aşağıya inmeye başladı.
Hepsini indikten sonra bahçe kapısana kadar yürümeye başladı. Büyük bahçe kapısını ardına kadar açarak, bahçeye çıktı. Yemyeşil olan yerler, Valencia'nın hoşuna gitmişti. Göle doğru yürürken, ters taraftan esen rüzgarın etkisi ile uçuşan eteği ve saçları, Vaelncia'yı çıldırtmıştı. Bu gölde geçirdiği zamanı başka hiçbir yerde geçirmemişti. Gün batımının ardından gelen, siyah bir örtü kapladı heryeri sanki. Dolunaydı bu gece ve aynen gölde yansıyordu. Ağaca yaslı bir şekilde olan Valencia üstündeki cübbeyi çıkartarak, bir köşeye koydu. Ardından çimenlerin üstüne doğru uzandı, ellerini başının altına koyarak gökyüzünü izlemeye başladı.
Anlaşmalı rp'dir dalmayın...xD | |
| | | Miguel Andres Ruselló
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 73 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 12002 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: Yeşillikler üstünde... Çarş. 09 Tem. 2008, 13:40 | |
| Sağ gözünü yavaşça açıp ortalığa kaçamak bakışlar attığında her şeyi bulanık görüyordu. Vücudunu okşayan rüzgar açık kalmış pencereden içeri sızıyordu. Bu Bernard'ı gerçekten mutlu etmişti çünkü belki de ilk defa kendisini sıcak bir gün karşılamıyordu. ''Kar yağsın isterse umrumda değil, yeterki sıcak olmasın.'' Bunları söylerken yatağından doğrulmaya başlamıştı. Baş ucundaki asasını daha güvenli bir yere koyması gerektiğini düşündü. Hiç asasız dışarı çıkmayan biriydi ama kısa gezmelerde her ne kadar hafif de olsa asa taşımak mantıksızca geliyordu kendisine. Kahverengi, sihirli gardırobunu açıp içinden kot pantolon ve mavi bir gömlek giydi. Giyinişe pek önem vermese de uyumlu olmaya gayret ederdi. Ortalığa garip bir bakış attıktan sonra yüzünü yıkamaya doğru gitti. Ferahladıktan birkaç dakika sonra odasından yavaş adımlarla çıktı.
Büyük Salon'a varıp güzel bir kahvaltı etmeye başlamışken profesörlerin masasında hoş bir bayan olduğunu gördü. Ona doğru kısık bir şekilde sırıtırken zaten çok az doldurmuş olduğu tabağının son lokmalarından aldı. Bernard'ın aklına birden çocukluğu gelmişti. Annesinin tabağını doldururkenki obur halleri... Halbuki şimdi her türlü yemekten çok daha az yiyordu. Belki bunlar kendisini çok zayıf gösteriyordu ama yine de her zaman atletik bir fiziğe sahipti çocukluğundan alışkanlık edindiği spor sayesinde. Hızlı adımlarla bayana selam verirken büyük bahçe kapısına doğru ilerlemeye başladı. Sürekli ayağına gelen ve değişen merdivenleri de hoşnut bir şekilde indi.
Bahçeye adımını attığında kendisine hoşgeldin diyen rüzgar yüzünde olumlu bir tebessüm yaratmıştı. Sıcaklardan kurtulmanın verdiği sevinçle göl kenarına doğru yürürken esintinin daha da arttığını hissedebiliyordu. Anlaşılan bugün hava Bernard için süpriz hazırlamıştı. Gülümsemeye devam ederken ortalıktaki vıcık vıcık aşk kokan öğrencilere sinirli bakışlar attı. Hepsi birbirinden akılsızdı. ''Sersemler...'' Onlara söylenmeden duramayan Bernard sinirini biraz daha yatıştırmak için adımlarını hızlandırdı. Her adımda rüzgar daha da şiddetlenirken eşssiz gölün karşısında eşsiz bir bayanın oturduğunu gördü. İşte o profesördü. Kahvaltı yaparken karşılaştığı kadın... Yüzündeki gülümseme daha da artarken kadının yanına doğru giderek çömeldi. ''Merhaba.'' | |
| | | Valencia Claudía Ruselló Baş Şifacı ~ İksir ve Bitki Zehirlenmeleri
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 547 Yaş : 44 Galleon : 12266 Ekspresso Puanı : 15 Kayıt tarihi : 09/03/08
| Konu: Geri: Yeşillikler üstünde... Çarş. 09 Tem. 2008, 20:29 | |
| Yerde sırt üstü uzanıp gökyüzünü izleyen Valencia, yerinde doğrularak ağacın dibine doğru oturdu. Göle yansıyan ay'ın görüntüsü, dalgalardan direkt Valencia'nın gözüne yansıyordu; bal renkli gözleri âdeta bir inci gibi parlamıştı. Az sonra arkasından, ''Merhaba.'' diye yumuşak ve kibar bir ses geldi. Arkasında baktığındaysa, bu sabah profesörler masasında oturan adam olduğunu anladı. Her ne kadar bu adamla samimiyetleri yoksa da, adam Valencia'nın yanına doğru oturdu. Şaşkınlığını gizleyemeyen Valencia, biraz kayarak adama doğru baktı ve, "Ben Valencia, Tılsım Profesörüyüm." dedi, elini uzatarak. Masmavi gözlerine ve sertleşen bakışlarına tutulmuştu. Ardından, Valencia gözlerini tekrardan, parıldamakta olan göle doğru devirdi. Biraz utanmıştı. Çünkü yanında hoşlandığı biri vardı, ama ona söyleyecek cesareti yoktu. Zaten sevgilisi falan vardı da.
Düşünceler içinde, Valencia karşıdaki ağaca baktığında eskiden o taraflarda durduğunu hatırladı. karışık duygular içindeki Valencia, yanındaki adama dönerek konu açmak istedi. "Sen Bernard olmalısın, adını duymuştum; şu bitkibilim profesörü olan" dedi, onun masmavi gözlerinin içinde kaybolurken. Bu adam çok mu çekiciydi Valencia için? Pek fikri yoktu. Aşık olmaktan korkuyordu galiba. Bir anda elinin üstünde bir şey hissetti. Yanındaki adam Valencia'nın elini tuttu. Utanan Valencia ne diyeceğini bilememişti.
Ardından, adamın elini tutmasıyla eskiden yaptıkları gelmişti. Hep kendine aşık olanları parmağında oynatırdı. Karşıdaki banka baktığında esk sevgili ile orda oturduğunu anımsadı. Her ne kadar bugünü unutamayacak olsa da bunun yanlış ya da doğru olduğunu bilememektedir.Yapması gerek tek şey, buradan uzaklaşmak olurdu galiba. Yanındaki adama bakarak, elini çekerek göle doğru kafasını çevirdi.
| |
| | | Miguel Andres Ruselló
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 73 Yaş : 30 Kan statüsü : Melez Galleon : 12002 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: Yeşillikler üstünde... Salı 29 Tem. 2008, 22:54 | |
| Kendisine karşılık veren hoş ve ince sese kapılıp giden Bernard, yanındaki bayana bakarak gülümsedi. Onun saçlarına baktıkça daha da bir tuhaf hissediyordu kendini. Dikkatini dağıtabilmek adına tekrar mavi gözlerini göle çevirdi. Tam da kendilerine doğru esen rüzgar, gölden aldığı tüm soğuğu üstüne savuruyordu. Bu da haliyle biraz titremesine yol açıyordu. O an için odasında giymediği cüppesinin üstünde olmasını diledi. Ama yine de halinden hoşnuttu çünkü yanında sevdiği bir kadın vardı ve onunla her şeyi yapmaya değerdi. Ardından tekrar yanındaki bayana döndü. ''Evet doğru, ben Bernard. Aslında bir ismim daha var ama sen Bernard'ı kullan. Bitkibilim, doğru.''
Tekrar güzel göle bakmaya koyulmuşken istemeden elinin, Valencia'nın eline gittiğini farketti. Bundan rahatsız olmadı, en azından bir şeyleri başından ilerletmek açıklamasına yardımcı olurdu. Yıllardır kimseye bu aşk duygusunu beslememişti, bu bir ilkti. Aslında kendisine aşık olanlar çoktu ama kendisinin aşk beslediği kişiler hiç yoktu. Şu andan itibaren ise gönlünün sahibi ilan ettiği bir kişi vardı, o da şu an yanında oturuyordu. Tesadüfen gölde gezerken Valencia'yı gördüğü için kendisini şanslı ve mutlu sayıyordu Bernard. Gözlerini güzel gölden çevirip tekrar ona çevirdi. Nasılsa güzellik bozulmuyor devam ediyordu. Açıklanacak şeyler konusunda fazla cesur biri olarak onu sevdiğini söylemek istedi fakat bunların başka zamana kalacağını hissediyor gibiydi.
''İstersen biraz dolaşalım, böyle soğuk bir zamanda yerde oturmak fazla iç açıcı değil.'' Gülerek elinden tuttuğu Valencia'ya kalkması için nazikçe yardım etti. Tabii ki de kendisi kalkardı ama bu erkeklerin bayanlara uyguladığı bir kibarlık gösterisiydi işte. Bernard bunu aylardır saçma bulsa da şu dakika içinde uygulamış olmanın şaşkınlığını yaşıyordu. Daha sonra birlikte yürümeye başlayan ikili gölün etrafını firar etmeye başladı. Bernard sürekli Valencia'ya bakıp gülümsüyordu ama onun kendisini görebildiğinden fazla emin değildi doğrusu. Gerçek bir atılım yapmak isteyen kalbini acıyla bastırmaya çalışırken, gözlerini göle çevirerek yürümeye başladı. | |
| | | | Yeşillikler üstünde... | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |