Sıradan ve yağmurlu bir Londra sabahında Dennise yine Knuckturn yoluna bakan odasında oturmuş çalışıyordu. Bakanlığın çıkardığı son kararname hakkında banka hesaplarında düzenlemeler yapıyordu. Artık muggle paraları çok yüksek miktarlarda çevrilmeyecekti. Ayrıca bu işlem sadece belirli günlerde yapılacaktı. Dennise zaten başından beri muggle parasını gallon'a çevirmeye sinir olurdu. Büyücülerin muggle paralarıyla işi olmamalıydı.Birden sert bir şekilde kapı çalındı ve içeri kat görevlisi kırmızı üniformalı cincüce girdi. "Miss Black, rahatsız ediyorum.Biraz bakar mısınız?" Dennise elindeki tüy kalemi bırakıp yerinden kımıldamadan sordu: "Ne oldu?"
"Aşağıdan 308 nolu kasada bir problem olduğunu söylediler." Dennise gürültüyle sandalyesini geriye iterek kalktı. Masasının önündeki koltuğun üstünden pelerinini aldı. Koridora çıkarken onu sırtına geçirdi.Çünkü 308 numaralı kasa bayağı aşağıdaydı ve taş duvarla kaplı olan aşağısı bu durumda bayağı soğuk oluyordu. Hızlı adımlarla altın trabzanlı merdivenlerden indi. Sağa doğru ilerledi.Dennise'in iki yanındaki masalarda çalışan cincüceler müşterilerle ilgileniyordu.Kimi Dennise'i görünce meraklı bakışlarla ona bakmışlardı.Çünkü Dennise genelde aşağı katlara pek inmezdi. Hızlıca, salonun öteki tarafındaki kapılardan birinden çıktı.Kapının dışında bekleyen cincüce Dennise'e kendisinin refakat edeceğini söyledi.Dennise çatılmış kaşlarıyla ona doğru bakıp kafa sallayınca karanlık yolda aşağı doğru ilerlemeye başladılar.Bir süre sonra ikiside durunca cincüce bir ıslık çaldı ve karanlığın içinden küçük bir araba onlara doğru geldi.Üstünde neredeyse silinmiş harflerle 'Gringotts çalışanlarına mahsustur' yazıyordu. Dennise hemen binip arkaya oturdu Cincücede ön bölmeye oturdu.Hemen ardından araba sarsılarak harekete geçti.Soğuk ve karanlık taş duvarların arasında bir süre düz yol aldıktan sonra hızlıca yokuş aşağı inmeye başladı.Bir süre sonra bir sağa bir sola doğrı virajlı bir yola girmişlerdi.Dennise daha önce buraya bir kaç defa gelmişti ama her seferinde yanında Marcus vardı ama bu sefer sorun her neyse Dennise halledecekti. Rahatsız yolcuğun ardından Londranın derinliklerindeki kasaya vardılar.Burası bakanlık için ayırtılmış özel kattı.Dennise araba durur durmaz cincücenin kendisine kapıyı açmasıyla hemen indi.Dennise önce cüce arkada ilerlemeye başladılar.Kat okadar soğuktu ki Dennise pelerinini yanında getirdiğine şükretti.Çok yürümeden ilerde ışıklandırılmış kapının önündeki cincüceleri gördü.Yanlarına gitti.
"Ne oldu; sorun nedir?" Zayıf yaşlı bir cincüce Dennise'e baktı. "Ah Miss Black iyi ki geldiniz. Mr. Black banka dışında. Yukarıda bakanlıktan gelen bir görevli bizi bekliyor. 308 nolu kasanın içindeki nesneyi almak istediğini söyledi. Bildiğiniz gibi bu kata Gringotts çalışanları dışında kimsenin girmesi yasaktır. Cinlerden birisi gelip eşyayı almak istediğinde kapı açılmamış. Sorun şu ki bende denediğim halde kapı açılmıyor." Dennise bir süre sessizce onu dinledikten sonra yavaşça konuştu.Daha önce buraya ilk gönderilen cin'i işaret edip: "Parmaklarındaki mühürler yenilendi mi?bu senenin başında kullanılan mühürler mi?" diye sordu. "Evet efendim." Dennise diğer yaşlı cin'e döndü."Siz kontrol ettiniz mi onu?ihtimal vermiyorum ama yinede bir sahtekar olabilir."
"Evet kontrol ettim ama biliyorsunuz ki! Gringotts'u aldatamaz."
"Sizin de bildiğinz gibi Gringottsda daha önce soygunlar oldu.Neyse bu bizim konumuz değil. Cin'i kontrol ettiyseniz sorun yok. Şimdi." diyerek kapıya yaklaştı. Üzerinde çeşitli işlemeler bulunan koyu yeşil kapıya baktı.Bir kaç saniye sonra yine kapıya bakarak sakin konuşmasını sürdürdü. "Kapının açılmamasının sebebi muhtemelen, bu kattaki Gringotts'un laneti. Kapı uzun süredir açılmadığı için ve buranın mühürleri değiştirilmediği için kapı kendisini Gringotts'un lanetiyle kilitlemiş... Lanetin kırılması gerek..."
Cinlerden biri Dennise'e: "Uzun zamandır açılmayan bir çok ailenin kasası var ama onlar hala çalışır durumda." Dennise cin'e soğuk bir bakış attı. "Az önce de dediğim gibi Gringotts laneti bildiğiniz gibi sadece özel koruma kasalarında etkilidir.Uzun zaman açılmayan bu kasaların mühürleri kaybolur bunun yerini lanet alır.ve kırılmadan açılmaz." Karanlığa bir bakış atıp sustu. Sonra cinlere baktı. "Şöyle geri çekilin laneti kıracağım." Cinler kapının sol tarafında geriye çekildiler.Dennise kapının tam karşısında ilerde durdu. Asasını çıkardı. Daha önce hiç lanet kırmamıştı ama nasıl yapılacağını biliyordu. Nefes aldı.
"Jimacelarious!"
Asasından çıkan mor şık kapıya çarptı.Ama daha çok bir buz dağın çarpar gibi bir ses çıkmıştı. Kapı ışığı yutunca Dennise işe yaramadığını anladı. Suratı buruşturup bir daha denedi: "izamiciolo!" Koyu yeşil ışık kapıya çarpar çarpmaz aynadan yansır gibi geri döndü.Buna hazırlıklı olan Dennise hemen yana kaçtı ve yeşil ışık Dennise'in bayağı gerisindeki duvara çarptı ve kapının şekli büyünün yeşil rengiyle oraya yansıdı. Dennise tatmin olmuş bir edayla kapıya yaklaştı. Elini cinlerin mühürlenmiş parmaklarının gireceği yere koydu. Sağ elindeki asasını yeniden kapıya doğrulttu. "bundro civilinva!" Asasının ucunda beyaz bir ışık belirdi. Işık gitgide büyüyerek bir top halini aldı. ve Dennise elinin durduğu yerden içeri girdi. Birden bu beyaz ışık tüm kapı üzerinde parladı ve karanlık koridorlar sadece bir kaç saniyeliğine aydınlandı. Hemen sonraki saniye ışık söndü ve kapının arkasından bir ses duyuldu. Dennise hafif gülümseyerek geri çekildi ve cinlerden birine: "Biriniz gelip açın kapıyı şimdi." Cinlerden biri geldi. Elini Dennise'in elini koydupu yarıklardan içeri geçirdi. Kolunu dirseğine kadar sokmuştu. Elini sağa doğru çevirmesiyle kapı küflü ve tozlu bir dumanla açıldı. Dennise asasını cebine koydu. Yaşlı cin'e gözleriyle selam verip hemen ordan ayrıldı.Onu buraya getiren cinle yukarı döndü.