Arayış

Emily yeni bir senenin başlamasına nedense hiç sevinememişti.
İkinci sınıfa geçmesine karşın hala kendine doğru düzgün arkadaşlar bulamamıştı.Tanıdığı kişiler vardı fakat sadece selam verip geçiyorlardı.
Emily bunlardan sıkılmıştı ve biraz kafa dağıtmak için Fısıldayan Ağaç Korosuna doğru ilerliyordu.
Emily için orası huzur verici bir yerdi.Her canı sıkıldığında buraya gelir ve rüzgar estikçe çıkan ıslığı dinlerdi.bu sesin nasıl çıktığını hala anlayamamıştı ama ses Emily'nin hoşuna gidiyor ve onu dinlendiriyordu.
Emily Hogwarts'ın bahçesinde ilerlerken sonunda Fısıldayan Ağalar Korusuna gelmişti.
Ağaçların altına girdiği an o ıslık sesi kulağına gelmeye başlamıştı.Ağaçların egzotik kokusunu Emily içine çektikçe bir nebze olsun rahalşıyor ve huzur buluyordu.
Ağaçların arasında ilerledikçe hem koku hemde ıslık sesi artıyordu.Emily bu seslerin ve kokunun içinde kaybolup başka bir dünyaya geçiş yapmıştı bile.Bu rüyadan uyanmayı da fazla istemiyordu.Tabi onunla arkadaş olacak biri hariç...

(out:isteyen gelebilir)

Elina gözlerini açtı.Sabah olmuştu.Hemen kafasını kaldırıp saate baktı " olamaz bu gün hangi ders vardı? lütfen ders olmasın '' diye düşünerekkarma karışık çantasının içinden bir sürü parşömen çıkardı ve içlerine bakmaya başladı.Nihayet ders programını bulmuştu. '' ohh holey bu sabah dersim yok. '' dedi.Ve kendini yatağa bıraktı.Biraz düşündükten sonra karanlık sanatlara karşı savunma dersinden ödevi olduğu aklına geldi.Hemen çantasına bir kaç parşömen , tüy kalemini ve ksks için aldıkları kitabı yerleştirdi.Ve kütüphanenein yolunu tuttu.

Aşşağıya inerken bir camdan dışarıya baktı.Güneş harika gözüküyordu.Hava öyle güzeldi ki.Dışarıyı incelerken birden ağaçları gördü ve bir anda aklına fısıldayan ağaç korosu geldi. Binada bir kızdan '' orası çok dinlendirici bir yer '' diye duymuştu.Abisinin ona aldığı saate baktı.'' ohhoo daha çok var azcık kalıp gelicem gerçekten '' dedi.Kendini ikna etmeye çalışırcasına.

Bahçeye çıktı temiz havayı içine çekti bir süre yavaş yavaş yürüdü.Etrafı inceledi.Daha sonra ağaçların arasına girdi ve harika bir müzik başladı.Ama tek farkı bu müziği ağaçların yapmasıydı.

Kafasını çevirince bir anda irkildi.Damağını yukarıya çekti - annesi bir muggle dı ve çok komik hareketleri vardı.-Orada sarı saçlı bir kız oturuyordu.Gözlerini kepetmıştı.Elina elini kızın gözlerinin önüne getirerek aşşağı yukarı salladı.Kız onun gelişini duymuş olacak gözleri açtı.Elina biraz kısarmıştı. '' Selam '' dedi.Ve devam etti '' Ben Elina.Sen kimsin ? adın ne ? Hangi binadasın ? '' dedi.Ve elini ağzına kapattı. '' üzgünüm biraz hızlı konuştum galiba sen anlayabildiğin soruluru cevap ver '' dedi ve gülümsedi.

Emily ağaçların çıkardığı müziğin etkisiyle kendinden geçmiş bir şekilde gözleri kapalı öylece duruyordu.İyice rahatlamıştı.Burası gerçekten huzur veriyordu.

Emily öylece duruken gözünün önüne gelen bir el ile ortam bir an da kararmıştı.Gözleri kapalı olsada ışığı fark edebiliyordu ama bir anda ortalık kararmıştı.Gözlerini açtığında bir kızın yanında durduğunu gördü.
Kız hemen konuşmaya başladı.;
"Selam." , Ben Elina.Sen kimsin ? adın ne ? Hangi binadasın?".
O kadar çok hızlı konuşuyordu ki Emily bir çoğunu anlayamamıştı ama neler sorduğunu tahmin edebiliyordu.
Emily gülümseyerek;
"Ben Emily Dawn.Ravenclaw'danım." dedi ve kıza elini uzatarak gülümsedi.Emily'de hızlı hızlı söylemişti.Bunu kızın hızına yetişmek için yapmıştı.
Kız çok içiten gözüküyordu.Emily'nin en sevdiği insan tipleirinden biriydi.Cana yakın ve sevecen.

Elina kızı incelemeye başlamıştı.Kız Elina'nın sorularından hiç birini anlamamış gibiydi.Kız cevap verdi.

"Ben Emily Dawn.Ravenclaw'danım." dedi.Elini uzatarak Elina kızın elini sıktı.Ve '' tanıştığıma memnun oldum Emily ben de hufflepuffdanım '' dedi. Bu sefer daha sessiz ve yavaş konuşmuştu.Danha sonra bir ağaca yaslandı ve kafasını yukarıya kaldırdı.'' Burası harika insanı müthiş rahatlatıyor '' dedi ve temiz havayı içine çekti.

Elina düşüncelere dalmıştı.Annesi ne yapıyordu acaba.Ailesini özlemişti.Burası güzel bir yerdi ama Elina daha pek fazla arkadaş bulamamıştı.Sürekli bir yerlere geç kalıyordu.Çok sıklıkla kahvaltıyı kaçırıyor derslere aç giriyordu.Kısacası daha hogwarts'ın temposuna alışamamıştı.

Emily Elina ile tanıştığına sevinmişti.İyi bir kıza benziyordu.Elina ağaca yaslanarak;
'' Burası harika insanı müthiş rahatlatıyor '' demişti.Evet gerçekten öyleydi.Emily Eline'nın tam karşısından duran ağacın yanına giderek kolunu ağaca dayadı ve derin bir nefes alıp;
"Evet.Keşke hep burada dursam." dedi ve düşünceerin içine daldı.
Burası insana huzur verdiği için daha güzel şeyler düşünmeye başlıyordun ve bu Emily içinde iyi oluyordu.Hep ders,okul,profesörler vs. bunları düşünmekten kurtuluyordu.
Okulunu sevsede bazen ona okul zindan gibi geliyordu.Bu birazda arkadaş sıkıntısındandı ama Emily bunu da yeneceğini biliyordu.Şimdiden iyi anlaşacağı bir arkadaş bulmuştu.Yani şimdilik öyle düşünüyordu.Gelecek neler gösterir onu bilmiyordu herkes gibi.Ama Emily iyi arkadaş olucaklarında kararlıydı.

Emily ve Elina öylece durup düşüncelre dalmışken Emily ortamın fazla sessiz olduğunu fark etmişti.Sessiz ortamları sevsede arada konuşmak gerekiyordu.Kısık bir sesle;
"Derslerden sonra neler yapıyorsun?" diye sordu.Biraz saçma gelmişti ama sormuştu bile.

Uzun süredir cevap yazılmadığı için; kilit + arşiv