Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Filizlenen aşk..

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Angelina Voleta Anderson

Angelina Voleta Anderson


Kadın
Ruh hali : Filizlenen aşk.. 11mt8
Mesaj Sayısı : 590
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12206
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 08/03/08

Filizlenen aşk.. Empty
MesajKonu: Filizlenen aşk..   Filizlenen aşk.. Icon_minitimePerş. 24 Tem. 2008, 16:55

Sabahın gürültüsüyle gözleri aöan Molly yataktan sinirli bir biçimde ekalktı.i. Yine o aptal sinir bozucu birinci sınıflar gümbür gümbür ses çıkarta çıkarta oyun oynuyorlardı. Bir gün gidip boğazlarını sıkacaktı ama ne zaman onu bilmiyordu.. Hırçın bir yüz ifadesiyle yürüyüp yüzünü yıkadı. Beyaz-sarımsı küçük havlusuyla kurulandıktan sonra saçlarını toplayıp üzerine siyah elbisesini giyindi. Kısa siyah botlarını geçirip valizinden siyah-gri montunu çıkartıp giydi. Aynada kendie son bir kez baktıktan sonra sinsice gülümseyip kendi kendine göz kırptı ve ortak salona indi. Tam tahmin ettiği gibi minik birinci sınıflar oyun oynuyorlardı. Onları azarlar gibi konuştu,

" Sizin gürültünüzü çekmek zorunda mıyım be!! "

Bir sabahta onların gürültüsüyle uyanmamak istiyordu; ama böyle bir şeyin gerçekleşmeyeceğini bir kez daha anlamış bulunmaktaydı. Birinci sınıflar, Molly' nin onları azarlaması sonucu oyunlarını daha sessiz oynamaya koyuldular. Molly onlara hiç aldırmadan ortak salondan çıkıp ; Hogwarts' ın gizemli koridorlarına ilk adımlarını attı. Bugün yine güne tersinden uyanmıştı zaten hiç kimseyi çekecek hali bile yoktu. Ne naz çekebilirdi ne de şaka kaldırabilirdi.. Siyah elbisesinin altına giydiği ince belli belirsiz uzun çorabı onun havasını daha da hava katmaktaydı. Kırmızı saçlarını savura savura koridorlarda yürümeye devam ediyordu. Ardında bıraktığı sadece sade bir çiçek kokusuydu.. Yine o gıcık kaptığı hareket eden tablolara takılmıştı gözü.. Bu kez onlara eskisi gibi bakmadı; aksine gidip parmağıyla bir ' tık ' yaptı ve göz kırptı. Daha sonra ise hiç aldırmıyormuş gibi yapıp yürümeye devam etti.

Yanından geçen tanıdık arkadaşlara ufak tebessümlü gülümseler fırlatıyor, göz kırpıyordu.. Sonunda göl kenarına varabilmişti. En sessiz ve ıssız yeri seçerek oraya oturdu. Derin bir nefes aldı ve içinden ' oh be ' diye geçirdi. Kış yine her zaman ki gibi tüm hırçınlığı ile kendini göstermekteydi.. Gökyüzünden aşağı doğru inen lapa lapa karlar insanın içini bir garip yapıyordu sanki. Çimlerde neredeyse bembeyaz olmuşlardı. Molly ellerini çimlerin ütündeki karlara doğru götürüp , yavaşca gezdirdi ve sırıttı. Bir avuç dolusu eline kar alıp onları başından aşağı fırlattı. Kendi kendine gülüyordu.. Görende deli sanacaktı neredeyse.. Gözleri eladan maviye dönmüştü yine.. Havalar soğuyunca ya da yağmur yağınca gözleri hep mavı olurdu Molly' nin.. Bunun dışında normalde ela gözlere sahipti o. Genelde onunla yaşıt olan akrabaları tatilde onlara geldiğind ehep kar yemenin zevklerini anlatırlardı.

Molly; bunun merakını kapılıp eline bir tutam dolusu kar aldı ve ağzına attı. Suratı, garip bir ifadeye bürünmüştü. Ağzındaki karı dili ile ısıta ısıta yedi ve yutkundu. O anda titrediğini hissetmişti. Gözleriyle etrafı yavaşca süzdü, yine yanlızdı.. İçini çeke çeke derin bir nefes aldıktan sonra eski günlerini aklına getirdi.. Birinci sınıfta ilk aşkını yaşamıştı.. Ta ki o buradan habersiz ayrılana dek.. Siyah-beyaz anıları gözlerinin önünde bir film gibi yeniden canlanmıştı adeta. O anda masum gözlerinden bir damla yaş akıverdi. Sağ eliyle hızlıca gözünden akan hüzünlü yaş damlalarını sildi ve eski günleri aklında çıakrmayı başardı. Dalgın dalgın oturarak güne başlamıştı adeta...


out: beklenen vardır ..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/mol
Christophér Thomás Austin

Christophér Thomás Austin


Kadın
Ruh hali : Filizlenen aşk.. Snrrn8
Mesaj Sayısı : 153
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan ~~ Wink
Galleon : 11944
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 19/07/08

Filizlenen aşk.. Empty
MesajKonu: Geri: Filizlenen aşk..   Filizlenen aşk.. Icon_minitimeCuma 25 Tem. 2008, 13:12

Gecenin zifiri karanlığını aydınlatan bembeyaz karlar yavaş yavaş Hogwarts topraklarına ulaşmıştı. Chris’in içi ürperdi. Soğuğu Moskova’da her gün iliklerine kadar hissederdi. Fakat bu soğuk başka bir soğuktu. İçini ürperten, tüylerini diken diken eden bir türden. Tuhaf duygulara kapılıp gidebilirdi. Ne kötü ne de iyi hissediyordu. Sanki bir yere hapsolmuş, yalnız başına debelenip duruyordu. Ruhu dar sokaklarda kaybolmuştu sanki. Yalnızlığın zorluğunu anladığı zaman annesine olan özlemini düşündü. Kendini bir anda zindanlarda bulduğunda bilinci yerine gelmeye başlamıştı. Düşüncelere dalıp çok uzaklara gitmiş gibiydi. Mavi gözleri özlemle dolmuş, ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalışıyordu. Slytherin ortak salonu biraz ötede olmasına rağmen gitmek için hiçbir çaba göstermemeyi düşünüyordu. Meşalelerin aydınlattığı ıssız koridorda küf kokusu vardı. Bir yerlerden tuhaf uğultular geliyordu. Küf kokusu bir anda değişti ve bir buket menekşe kokusu ilişti burnuna. Bu kokunun güzelliğini içinin derinlerine kadar çekti. Slytherin ortan salonuna gitmek için birkaç adım attı ve gerisi geldi. Slytherin ortak salonuna girdi, yeraltında uzun, alçak tavanlı bir odaydı. Pürüzlü duvarları ve tavanı yeşil renkteydi. Tavandan zincirlerle binlerce yuvarlak , yeşilimsi lambalar sarkıtılmış fakat yanmamaktaydı. Duvardan özenle oyulmuş bir şöminenin içinde çıtırtılarla bir ateş yanıyordu. Oyma koltuklar boştu ve ateş sesinden başka hiçbir ses yoktu. Yavaşça yatakhaneye gitti. En konforlu, en lüks yatağı seçtiği için memnuniyet duyuyordu. Yumuşacık yatağa kendini bıraktı ve birkaç saat sonra uykuya daldı.Rüyasında tuhaf şeyler görmüştü. Sanki mistik güçler onu alıp uzak diyarlara götürmüştü. Rüyasında dünyanın dışında başka bir dünya da uçmuştu. Gördüğünü gerçek sanıp bulutların üzerinde koşturmuş en sevdiği etkinlikleri yapmıştı. Bilinçliydi fakat rüyada olduğu gerçeğini biliyordu.

Gözlerini yeni güne açtığında içinde nereden geldiği bilinmez bir mutluluk ve huzurluluk vardı. Genelde öfke dolu olmasına rağmen bugün neden böyle bir hisle uyandığına anlam verememekteydi. Saat çalmamıştı, yatakhanede kimse yoktu. Ortak salondan da tuhaf sesler gelmiyordu. Bugün farklı bir şeyler vardı. Chris’in Yüzünde anlamsız bir gülümseme vardı. Yumuşak, devasa yatağından kalkarak esb esnedi. Uykusunu da en iyi şekilde almıştı. Keyfi yerinde gözüküyordu. Ayağa kalktığı gibi gümüş çerçeveli aynaya baktığı bir oldu. Yine formundaydı. Oldukça yakışıklı gözüküyordu. Mavi gözleri iri iri en parlak tonuyla parıldıyordu. Her sabah sürdüğü o bakım kremlerini ve kullandığı ürünleri tekrar kullanıp asasını alması bir oldu. Birkaç büyü yapıp dış görünüşünü harika bir şekle bürüdü. Rahat bir penye ve pantolon giyindi. Siyah penye ve pantolona karşı metal bir kemer taktı, annesinin beğenerek aldığı o harika ceketi giyip ceketinin rengindeki conversini de ayağına geçirdi. Canı oldukça sıkılmıştı. Doğru düzgün kimseyi tanımıyordu, hiç arkadaşı yoktu. Can sıkıntısıyla hızla yatakhaneden çıktı. Hava soğuktu ve bunu derin bir şekilde hissediyordu teninde. Boş koridorlardan geçip Hogwarts bahçesine ve oradan da göl kenarına geldi. Bembeyaz karların arasında uzun, kızıl saçlı, parlak mavi gözlü bir kız gördü. Bir saniye içinde, tepeden tırnağa kızarmış, boğazına bir şeyler tıkanmış, gözleri nemle yanmıştı. Bütün gövdesi o zamana değin bilmediği bir heyecanla sarsılmıştı. Olduğu yerde kıza bakakaldı. Nasıl bir güzellikti bu? Milyon kere aşık olmuştu ama bu çok farklıydı. İlk defa böyle oluyordu. Beyninin loplarında , gönlünün cirloplarında hissediyordu bu duyguyu. İçindeki yağmur şiddetini arttırıyor, rüzgar fırtınaya, fırtına kasırgaya dönüşüyordu. Bu kızıl güzellikle bir an önce tanışmalıydı. Kalbi kaburgalarını kıracak gibi atıyordu. Ayakları yerden kesilmiş göz bebekleri irileşmişti. Yavaşça kızın yanına yaklaştı. İri, mavi gözleri ile ona bakarak oracıkta kalakaldı. Dalıp gitmişti kızın güzelliğine. Aralarında bir kaç metre olmasına karşın Chris hiç tepki vermiyordu. Bu harika güzellik karşısında adeta dili tutulmuştu...

Out: Molly'cim eve misafir gelcekte; O arada yazdım. Hiç mi hiç özenemedim. Diğer rp lerde çok özeneceğim fakat bu seferlik affet.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angelina Voleta Anderson

Angelina Voleta Anderson


Kadın
Ruh hali : Filizlenen aşk.. 11mt8
Mesaj Sayısı : 590
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12206
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 08/03/08

Filizlenen aşk.. Empty
MesajKonu: Geri: Filizlenen aşk..   Filizlenen aşk.. Icon_minitimeCuma 25 Tem. 2008, 15:48

Molly karlar ile oynayamaya dalmış iken o anda göl kenarına sarışın , mavi gözlü bir çocuk gelmişti. Hemen hemen Molly ile yaşıt gösteriyordu. Nedense; çocuk Molly' nin karşısına geçmiş , dili tutulmuş avanaklar gibi bakınıyordu. Bir süre aldırmamaya çalıştı ama nafile.. Hala durmadan ona bakıyordu. İçinden ' puff ' dedi onun duymayacağı bir seste ve başını arkaya doğru çevirerek başka yerlere yönelmeye çalıştı. Aradan bir kaç dakika geçmesine rağmen karşısında duran sarı kafanın gözleri hala Molly' de idi. Aslında Molly' nin görüşüne göre , çocuk fena görünmüyordu.. Sorun onu buralarda ilk defa görmesiydi. Çocuğun ona attığı etkileyici bakışların arasında bir yerlerde kayblmuştu adeta.. Daha sonra ise kendini toparlayıp kendi kendine onun duyamayacağı bir şekilde söylendi,

" Kendine gel Molly. "

Hemen ardından ise sarışın çocuğa döndü ve tatlı bir gülümseme belirttikten sona derin bir nefes alıp eline bir tutam kar aldı. Dikkatini kar oynarak dağıtmaya çalışıyordu. Sinirden mi, yoksa nedenini bilmediği bir heyecandan mı, böyle olmuştu.. Elindeki yumuşk karı; avucunun içine hazmederek sert bir şekilde bastırdı ve onu eritti. Daha sonra eriyip , su gibi aktığını gözlemlediğinde ; yüzündeki masumiyet silinmiş , yerini sinsi bir gülümseme kaplamıştı. Başından aşağı attığı karlar, kırmızı saçlarının arasında beyaz beyaz kendilerini gösteriyorlardı; ta ki eriyene kadar.. O anda karlar ile oynarken gözüne köşeye saplanmış bir kar kristali ilişti. ' Vay canına ' diye geçirdi içinden ve ışıl ışıl parlayan kar kristalini eline alıp incelemeye koyuldu. Bu kar soğuğuna rağmen; sımsıcak kalmayı başarmış, güneş gibi parlayan ve yıldızımsı şekilde bir kar kristaliydi bu.. Molly onu çok beğenmişti fakat güneş açınca eriyeceğini bile bile onu yanında götürmeye karar verdi. Daha sonra ise onu yumuşak elleri ile yere doğru yavaşca bıraktı ve tekrardan karşısında duran şaşkın çocuğa baktı.

Bıkmamış mıydı bu hala? Neredeyse iki saattir , gözlerini bile kırpmadan Molly' i izliyordu. Molly her ne kadar kendini tutmak istese de dayanamayıp bir kahkaha patlattı. Daha sonra fazla basitleştiğini anlayıp ; ciddileşerek ' öhööö öhhöm ' gibilerinden mırıldandı. Ne kadar çabalasa da yetişkinler yani -Profesörler- gibi ciddi olmayı başaramamıştı. Karşısında durup böyle şaşkın şaşkın bakınan çocuğu gördükce gülesi geliyordu adeta.. Mavimsi gözleri , üzerine beyaz karların yağdığı o çam ağacına ilişti bir anda.. Yine eski günler siyah- beyaz bir film gibi canlanmıştı gözlerinin önünde.. Birinci sınıftayken ilk aşkının ilan edildiği yerdi burası. İçini çeke çeke oraya bakarken hızlıca kafasını kar kristaline doğru çevirdi ve onu eline alıp; beyaz karlı çam ağacının yanına gitti. Gözleri M/C yazısını arıyordu.. Sonunda bulmuştu.. 5 sene önce yazılmış bir yazıydı bu. Narin ellerini , yavaşca yazının üstünde gezdirdi. Artık öyle bir aşkın var olmadığını bile bile yıllardır onu silmemişti bu ağacın üzerinden. Fakat şimdi silmesi gerektiğinin düşüncesine varıp , elinde kar kristalini yavaşca yukarı doğru kaldırdı ve hırçın bir şekilde M/C yazısını karalamaya başladı.

Sonunda karalamayı başamrıştı. Şimdi ise üzerinede sağa -sola doğru karmakarışık çizikler olan belli belirsiz bir yazı duruyordu orada. Önceden bunu yapınca hüngür hüngür ağlayacağına sanarken ; şimdi ise içinden gülmek geldiğini fark etti. Çok mu acımasızlaşmıştı ? Yoksa artık onun hakkında hiç bir şey duymak istemiyor muydu? Belkide bu sorunun cevabı ikincisi yani onun hakkında hiç bir şey duymak istemiyordu olabilirdi. Çaresiz adımlar ile elindeki kar kristalini , uzağa doğru fırlatıp sarışın çocuğun yanına doğru yürümeye başladı. Onun yanına geldiğinde ; kibarca gülümseyip tekrar eski yerine oturdu. Bir süre ortamda sessizlik hakim olmuş iken , Molly artk bu olaydan fazlasıyla sıkıldığını hissedip bir çırpıda konuştu,

" Neden böyle bana bakıyorsun? "

Bu sözler bir anda çıkmıştı narin dudaklarından.. Sesi tıpkı bir ceylan kadar narindi adeta. Etkileyici bakışlar ile ona bakarken zaman naıl geçti anlayamamıştı bile.. Şimdi ise ondan masum bir cevap bekliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/mol
 
Filizlenen aşk..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yeni Filizlenen Hisler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: