|
| 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Emily L. Black
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 90 Yaş : 69 Kan statüsü : Melez(Half-Blood) Galleon : 11998 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 21/06/08
| Konu: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders Cuma 25 Tem. 2008, 14:43 | |
| Profesör sınıfta yok... Rp'lerinizi ona göre yapınız.Çarşamba Günü İkinci Ders İşlenecek Konular - Çay Yapraklarını Okuma ve Kristal Küre- Spoiler:
^ Jacqueline L. Darkness ~ 1. Sınıf ^ Alessa Roxané Bernadea ~ 1. Sınıf ^ Stefan Josh Valery ~ 5. Sınıf ^ Lyusrs Outrots Pistons ~ 1. Sınıf ^ Stefania Valérie Bécaud ~ 5. Sınıf ^ Ian King Stone ~ 1. Sınıf ^ Jacquelyn L. Marquesa ~ 1. Sınıf ^ Evanna Eovyn About ~ 1. Sınıf ^ Rox Renske ~ 3. Sınıf ^ Elizabeth Clara Murtle ~ 5. Sınıf ^ Melania Lizzie Livera ~ 1. Sınıf ^ Vilerus Chas Le'Borge ~ 1. Sınıf ^ Nicole Marissa Magdalene ~ 5. Sınıf ^ Christophér Thomás Austin ~ 4. Sınıf ^ Mysteé Hannah Dwight ~ 2. Sınıf ^ James Tommy Parker ~ 1. Sınıf ^ Paula Lilith Do'urden ~ 5. Sınıf ^ Karyn Mia Silethe ~ 5. Sınıf ^ Vendetta Lora Dégoût ~ 1. Sınıf ^ Elina Lora Dark ~ 5. Sınıf
En son Emily L. Black tarafından Çarş. 30 Tem. 2008, 15:54 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Elina Lora Dark
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 405 Yaş : 32 Kan statüsü : Melez Galleon : 11956 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 11/07/08
| Konu: Geri: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders Cuma 25 Tem. 2008, 15:19 | |
| Elina gözlerini yepyeni bir güne açtı. Ayaklarını yatağından sarkıttı ve terliklerini aramaya koyuldu. Bir süre yerde terliklerini aradı ama bulamadı kafasını aşağıya eğdi ve terlikleri orada da yoktu. Kafasını Paula'nın yatağına doğrulttu evet terlikleri oradaydı. Ayağa kalktı ve terliklerini ayağına geçirdi. Bu arada da hala uyumakta olan Paula'yı dürtüklemeyi ihmal etmedi. Elina terliklerini ayağına geçirip cama doğru ilerledi, perdeyi araladi ve güneşin güzelliği ile karşılaştı. Yatakhanede çok boğucu bir hava vardı. Elina güneşin güzelliğini kanarak pencereyi açtı ve aynı anda serin hava içeriye doldu. Elina üşümüştü hemen camı kapatmaya çabaladı ama rüzgar felaket derece hızlı çarpıyordu camlara. Elina biraz zorlayarak kapattı camları.
Çok üşümüştü. '' Güneş havayı ısıtmakta zorlanıyor gibi '' dedi Elina ve Paula'nın hala uyuduğunu görünce ona yaklaştı, yorganını hafif çekiştirdi '' uyuyan güzel hadi kalk yoksa biçim değiştirmeye geç kalacağız '' dedi. İlk dersleri biçim değiştirmeydi. Paula'yı olduğu yerde bıraktı ve elini yüzünü yıkamaya gitti. Döndüğünde Paula hala uyuyordu. Elina onu rahat bırakmayı mantıklı buldu ve dolabından Hufflepuff armalı cüppesini çıkarıp üzerine geçirdi. Kış için alınmış kalın pelerinini çıkardı bavulundan ve üzerine geçirdi. Ve tekrar Paula'ya dönerek '' Ben kahvaltıya gidiyorum '' dedi ve çantasını alarak yatakhaneden çıktı. Güzel bir kahvaltıdan sonra biçim değiştirme dersine girdi ve esneye esneye dersten çıktı. Canı çok sıkılmıştı, şimdi ise kulenin en tepesindeki kehanet dersine çıkacaktı. Hafif uyur şeklinde tırmandı merdivenleri. Kehanet dersliğine çıktığında ne profesör vardı ortalarda ne de diğer öğrenciler! Elina arkalardan bir pufa oturdu ama canı sıkılmıştı tekrar ayağa kalktı ve sınıfın içerisinde gezinmeye başladı. Profesör masasının yanındaki malzeme dolabına doğru yürüdü. Kahve fincanından tutunda cam küreye kadar bir sürü değişik alet vardı. Elina cam kürelerden birini eline alıp, bir süre onu inceledi. Daha sonra bir ses duydu; biri geliyordu galiba? Cam küreyi dolaba bırakıp, hemen sırasına geçti. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders Ptsi 28 Tem. 2008, 01:30 | |
| Gün etkisini Hogwarts arazisi üzerinde yavaşça dağıtırken her organizma hayat belirtisi göstermeye başladı. Gün ışığına yüzünü dönen çiçekler, gökyüzünün maviliğinin üzerinde leke gibi uçan kuşlar, parıldayan suyun göz kamaştıran yansımaları... Her şey akıp giden ana ayak uydurmaya çalışıyordu. Mucize denilebilecek bu akışta her varlık kendi rolünü oynarken sahne sırası Paula' ya gelmişti. Yatağında memnuniyetsiz mırıltılarla gerinirken, başlayan yeni güne ufak bir göz kırptı. Pencereden içeriye sızan ışık hüzmesi her zamanki gibi yatağında son buluyordu. Parmağını sanki somut bir nesneye dokunur gibi ışık hüzmesinin içinden geçirdi. Oyun oynuyordu kendi kendine yattığı yerde. Hayat ne getirirse getirsin yaşama sevincini ve umudunu kaybetmemeliydi kişi. Varolmalıydı. Paula da bu felsefeye bağlanmış bir şekilde, olup biten bütün düzensizliklere rağmen inatla rolünü oynuyordu. Etrafına bakındığında herkesin kendisinden farklı olarak gitmiş gördü. Elina da çoktan gitmişti. Geç kalmış olduğunun farkına vardı birden. '' Elina da yok, kahretsin, geç kaldım. '' Arkadaşı onu uyandırıp gittikten sonra daha ne kadar uyuduğunu bilmiyordu fakat; geç kalmış olduğu kesindi. Birden ok gibi yataktan fırladı ve yüzünü yıkamak için hızla lavaboya koştu. Yüzünü doğru düzgün kurulamadan hızlıca üstünü değiştirdi ve ardından da dersler için gerekli olanları, zaten dağınık olan çantasına tıkıp yatakhaneden koşturarak çıktı.
Merdivenleri öyle hızlı çıkıyordu ki birkaç defa ayağı takılıp tökezledi. Dersliğin kapısına geldiğinde hafif dağınık saçlarını normal görünecek şekilde at kuyruğu yapıp içeriye girdi. Elina' nın yanı dolu olduğundan arkalarda bir yere oturdu. Koca bir dersi atlattıktan sonra arkalarda olduğundan geç çıkabildi. Sabah kahvaltısı yapmadığından biraz tansiyonu düşmüş bir şekilde ikinci ders için kehanet dersliğine doğru gidiyordu. Kırmızı puflar üzerinde geçireceği rahat ve ilginç saatler biraz daha kendine getirebilirdi onu. Çantasından hiç değilse biraz toparlanmak için iki tane naneli şeker alıp ağzına attı ve yoluna devam etti. Keyfi vücudunun şekere verdiği tepki ile yerine geliyordu. İlerlerken birkaç portreye selam verdi ve ardından da iyice yaklaştığı kehanet dersliğine girmek üzere kapıyı ardına kadar açtı.
Geç kalmadığı için rahattı. İçeri girdiğinde Elina' nın kendisinden önce gelmiş olduğunu gördü. '' Bu sabah da heryere erkencisin. Bir dahaki sefere beni uyandırmadan gitme Ell, sabah sabah maraton koştum. '' diye gülerek arkadaşının çantasını gördüğü yerin karşısına çantasını koydu. Profesör içerde değildi, zaten daha kimse gelmemişti. Boş gözlerle etrafına bakınmaya başladı Paula. Elina' ya dönüp:
'' Sanırım karnım sandığımdan daha çok aç. Of Elina, bir dahakine uyanmazsam beni aşağıya doğru it. '' diye ufak bir sohbet başlattı aralarında. Sınıf dolana kadar geçmek bilmeyen zamanın geçmesi belki bu şekilde daha kolay hale gelebilirdi. |
| | | Eurydice Black Slytherin Bina Sorumlusu, İksir Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2206 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12424 Ekspresso Puanı : 89 Kayıt tarihi : 05/06/08
| Konu: Geri: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders Çarş. 30 Tem. 2008, 15:58 | |
| Bunaltıcı sıcaklar saklandığı yerden çıkmış bütün dünya üzerine yürüyordu adeta. Sıcak esen rüzgar Hogwarts arazisinde dolaşıyor, gelip geçen öğrencilerin saçlarını okşarcasına oradan oraya savruluyordu. Doğa tamamen uyanmıştı sonunda. Kuşlar, hala Şamarcı Söğüt'e yaklaşamıyor, Şamarcı Söğüt ise kendine yaklaşılmadığı için sevinçten dallarını bir oraya bir buraya sallıyordu. Herkes mutlu mesut hayatını sürdürürken mutlu olmayan bir tek ev vardı: Slytherin... Slytherin yıl sonunu sonuncu bitireceklerinin bilincinde etrafa kin kusuyordu. Bazı büyükler yanlış büyüler yapan küçük sınıfları aşağılıyor, onları iyiden iyiye korkutuyordu. Bazıları ise bina puanları yükselsin diye canını dişine takıp harıl harıl çalışıyordu. Elizabeth çok çalışıyordu ama profesörler onu farkedememişlerdi. Herkes gibi o da sinirliydi. Sonuncu olmak en kötü şeydi ona göre. Slytherin liderlik ruhu olan bir evdi. Çalışmayanlar yüzünden helak olmasını kaldıracak gücü yoktu. Birdahaki sezon ne olursa olsun çok çalışacaktı. Dalgın olmalıydı ki geçerken birine çarptı. Ağzından önce harekete geçen asası çocuğun boynunda bitiverdi. "Nereye gittiğine dikkat et aptal... Senin yüzünden bir tarafımın kırılmasını istemiyorum." diye kükredi adeta. Küçük Slytherin'li korkmuş olsa gerek titrek adımlarla geriledi. Elizabeth o kadar sinirliydi ki ona bir lanet atsa 'neden' diye sorulmazdı.
Dışarı çıktığında az önceki siniri korkuya dönüştü. Aklına annesinin gelmiş olması korkunçtu onun işkencelerine mağruz kalmakta öyle... Öteki yandan Nicole'nin hiçbir zaman bu kadar dalgın olmadığını anımsıda. Yolunda gitmeyen şeyler olabilrdi. Yanına gidemiyordu. Ürküyordu açıkçası... Arkasını dönüp Büyük Salon'a doğru hızlıca koşmaya başladı. İçeri girdiğinde kuzeni Dragon ile burun buruna yapışması bir oldu. "Merlin'in sakalı... Ben mi çok dikkatsizim yoksa onlar mı üzerime geliyorlar? Sen aklımı koru Merlin..." diye fısıldadı. Bir anda o fısıltı kükreyişe döndü. "Sana ne oluyor Dragon. Kendine gel önüne bakmıyormusun. Küçük Sly bir sen iki.". Dersi boş olan öğrenciler de korkmuş gibiydiler bu kükreyişten.
Elizabeth daha fazlasına katlanamayacağını düşünerek masanın etrafındaki tabureye oturdu. Etraf ışıktan yoksun gibiydi. Masalardan fısıltılar uğultuya dönüşerek havalanıyordu. Aşk hikayeleri anlatan Hufflepuff'lar, hem kitap okuyup hem konuşan Ravenclaw'lar, kahramanlık saydıkları basit öyküleri abartarak anlatan Gryffindor'lar ve masada tık sesi çıkartmayan Slytherin'liler... Koyu kahverenginin hakim olduğu salon her zamankinden solgun görünüyordu. Dışarıdan gelen ışık huzmeleri eskisi gibi aydınlatmıyordu salonu. Hele içeri sızan sıcak hava dalgası... Tam bir eziyetti Slytherin için çünkü onlar zamanlarının çoğunu buz gibi zindanlarda geçiriyorlardı. Bu durum onları fena halde etkileyecekti. Kehanet dersinin boş olduğuna inanamıyordu. Profesör bu güne dek bir kez bile dersi aksatmamış her zaman sınıfta olmuştu. Bugün'ün diğer günlerden farkı olan neydi acaba? Yavaşça yerinde kıpırdandı Elizabeth. Sıkıldığı apaçık ortadaydı. Kimseden ses gelmeyince masadan kalkı ve zindanlara doğru yürümeye başladı. Öğle arasına az kalmıştı. Birazdan etraf oradan oraya koşuşturan bücürlerle dolacaktı. Onları görmeye tahammülü yoktu açıkçası. Issız ve soğuk zindanlara doğru küçük bir adım attı. Gerisi zaten geliyordu...
RP Out: Profesör bu benim KSKS dersinde yazdığım rp nin aynısı. Sadece dersleri değiştirdim. Yazarken çk kötü durumdaydım. Tatilde yurtdışında olacağım. Dersi kaçırmamak için yazdım. Şuana dek göremediğim tüm hatalarım için özür dilerim. | |
| | | Elina Lora Dark
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 405 Yaş : 32 Kan statüsü : Melez Galleon : 11956 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 11/07/08
| Konu: Geri: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders Çarş. 30 Tem. 2008, 16:08 | |
| Elina panikle cam küreyi dolaba çok hızlı bırakmıştı o da yuvarlandı ve Tam Paula içeri girerken yere düştü.Paula soluk soluğaydı. '' Bu sabah da heryere erkencisin. Bir dahaki sefere beni uyandırmadan gitme Ell, sabah sabah maraton koştum. '' dedi.Elina '' peki canım ama öyle bir uyuyorsun ki ne kadar dürtsemde uyanmadın . '' dedi gülerek . '' Hmm seni mutlaka uyandırmamı söylediğine göre sabah istediğim işkenceyi yapabilirim sana '' dedi ve güldü.Aklında bir sürü deli fikir oluşmuştu.Tüm kötü fikirler gözünün önünden geçiyordu ve bunları dile getirdi '' kafandan aşşağı bir bardak suyu dökebilirim , üzerine oturabilirim , yastıkla kafana vurabilir hatta ve hatta şarkı söyleye bilirim... '' dedi İkisi de gülüyorlardı. Paula etrafı incelerken oda ayağa kalktı ve yere düşen cam küreyi aldı ikisinin birlikte oturdukları masanın üzerine koydu ve '' evett görüyorum görüyorum '' dedi Paula , Elina'nın neler sallayacağından meraklı ona baktı '' kafandan aşşağı bir bardak suyu boşaltmışım... Olamaz fareye dönüşmüşüm Paula daha güzel bir yaratık bulamazmısın '' dedi ve gülümsedi .Paula da gülüyordu Elina tekrar ayağa kalktı ve cam küreyi güzelce yerine yerleşterdi.Paula '' Sanırım karnım sandığımdan daha çok aç. Of Elina, bir dahakine uyanmazsam beni aşağıya doğru it. '' dedi.Elina güldü çantasında bulunan birkaç kurabiyeyi çıkardı ve Paula'ya uzattı '' eh seni düşünen birileri var '' dedi gülümseyerek ve devam etti '' suyla uyanmak istemediğine eminmisin ? veya şarkı söylememi de istiyor olabilirsin '' dedi ve ufak bir kahkaha attı.Bugün neşesi pek yerindeydi. | |
| | | Nicole Marissa Magdalene Fontjoncouse Otel Ortağı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 4533 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12679 Ekspresso Puanı : 75 Kayıt tarihi : 02/07/08
| Konu: Geri: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders Çarş. 30 Tem. 2008, 16:18 | |
| Nicole bir dersin bitiminden sonra yaz sıcaklarının da etkisinden dolayı isteksizce öbür derse yetişme telaşı içine geçiriyor ve ordan oraya koşuşturuyordu. Tenefüsleri bile hiç bir şekilde değerlendirmeyerek dersine yetişebilmek ve hemen sınıfına girmek için kullanıyordu. Derslerde herkesin bunaldığı ve serinlemek için asalarıyla büyü yaptıkları belli oluyordu. Ama büyü bile sıcak havanın etkisini bir kaç dakkika geçiriyordu. Sınıfın pencere kenarı yerine oturup bir yandan dersini dinliyor, bir yandan da bu sene neden bu kadar yaz sıcakları olduğunu düşünüyordu. Dersi bittiği an kendini dışarı da bir gölge yol buldu. Kehanet dersliğinin yolunu tutmaya başladı. Arada esen tatlı rüzgar Nicole çok iyi geliyor bilincinin yerine gelmesini sağlıyordu. Çünkü o kadar sıcak vardı ki herkes mekanikleşmiş ve beyni sulanmış bir şekilde ordan oraya sürünüyordu. İlk Nicole bunlardan biri gibi olduğunu anlayınca kendine gelmesi için bir gölge bulup yürüyüp kendine geldiğinde kendiyle gurur duyup övündü. Sonra da "Acaba benim gibi düşünen birileri çıkar mı?" diye düşünürken arkadan bir grup öğrencinin geldiğini gördü. "Tabi ki de benim gibi düşünen olucak ama herkesin aklına gelmemiş olmamalı" diye içinden söylendi. Kehanet dersliğine gelmek üzereyken bugün işleyecekleri konu geldi. Konu "Çay Yapraklarını Okuma ve Kristal Küreydi." bunu hatırlayınca sıcaktan küresini odasında unuttuğunu hatırladı ve arkasından yürüyen öğrencilerden izin istedikten sonra koşar adımlar odasının yolunu tutmaya başladı. "Sıcak beni de bunalttı, bu yüzden de küreyi unuttum kahretsin, geç kalmamalıyım" dedi ve adımlarını her defasında biraz daha hızlandırıyordu. Etrafındakiler onu görünce telaşlanıyor. Neler olduğunu anlamaya çalışıp, durması için bakmaya başlıyorlardı. Ama Nicole bir dakkika bile zaman kaybetmemesi gerekiyordu. Odasına vardığında yastığının altından dolap anahtarını aldı. Dolabı açtıktan sonra çok karışık olduğunu görünce asasıyla "Aklapakla" büyüsünü yaptı. Ardından küresi bu büyüden sonra orda kitaplarının arasında durduğunu farketti. Yavaş ama hızlı bir şekilde dikkatlice küreyi çıkardı. "Çok dikkatli olmalıyım bu küre bana büyükannemden yadigar" diye geçirdi. Sonra ağır ama hızlı adımlarla Kehanet dersliğine doğru aynı göl yoldan gitmeye başladı. Vardığında biraz daha zamanı olduğunu anlayınca dersliğine yakın bir yere oturdu. Küreye de sağlam bir yer bulduktan sonra dersin başlamasını sabırsızlıkla beklemeye başladı. Yetiştiği içindeki heyecan gittikçe dinip derin bir rahatlamaya dönüşmüştü. Yaptığı ve unuttuğu şeyleri düzeltmesi onun çok hoşuna gidiyordu. Bu yüzden her türlü şey olursa olsun hayatını düzelteceğine inanıyordu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders Perş. 31 Tem. 2008, 00:54 | |
| Elina halinden memnun eğlenirken yeterince mutlu görünüyordu ve bu da zaten yorulmuş ve aç Paula' yı kızdırdı. Elina' nın bu sabah sabah patlak veren müthiş enerjisine hayran kalmamış olsa onu nefessiz kalana kadar gıdıklayabilirdi. Elina' nın yere düşürdüğü küreyi masaya getirmesini izlerken bir yandan da karnını ovuşturuyordu. Bir türlü açlığını bastırmayan naneli şekerlerin midesini bulandırdığını hissetti. Sabah kendisini uyandırmadığı için kızdığı binadaşı şimdi onu daha büyük işkencelerle tehdit ediyordu. Doğrusu bu kadar neşeli olmasa ve Paula' nın da keyfini yerine getirmese onu fareye dönüştürmek zevkli olabilirdi. Aralarında şakalaşırken Paula açlığını bir kez daha dile getirdiğinde Elina çantasına elini sokup birkaç kurabiye çıkarmıştı.
Paula kendisini böyle düşünen bir arkadaş edindiği için çok mutluydu ve kendini çok şanslı hissediyordu. Bu güne kadar ailesinin statüsünden dolayı arkadaşlık edebildiği tipler, giyinmeleri ve konuşmalarına kadar komik görünen, bir çocuktan çok bir kadın ya da yetişkin bir erkek gibi davranan zengin aile çocuklarıydı. Elina' nın ailesine dair çok fazla bilgisi olmasa da, bu kızın onlardan biri olmadığı belliydi. Doyasıya elindeki kurabiyelerin tadını çıkarırken bir şeyi unutuuğunu farketti. Ağzında hala tam parçalanmamış kurabiye ile zar zor Elina' ya '' Teşekkür ederim. '' diyebildi. Teşekkür ederken ağzından dökülen birkaç kırıntı iki kızın iyice kahkahalara boğulmalarına sebep olurken, dersin konusunu farkeden Paula ortalarında duran küreyi incelemeye başladı. Daha sonra da espiriyle karışık Elina' ya:
'' Ne dersin Ell, sence ikimizden biri bir görücü olabilir mi? Ya da içimizdeki cevheri Bayan Black ortaya çıkarabilir mi? ''
Bu düşünceler arasında Paula gerçekten de böyle bir yeteneğinin olup olmadığını merak ediyordu. Görmek istediklerini ya da merak edileni görüp bilmek neredeyse zamana hükmetmek demekti. Kaderi değiştirmek için en ufak bir şans bile uğrunda savaşlar verilmeye değerdi. Eğer bir de şimdiye dek bilinmeyen daha doğrusu öğrenilemeyenleri öğrenmeyi sağlıyorsa. Paula bir an için babasının başına neler geldiğini görüp göremeyeceğini düşündü fakat; daha sonra yuvarlak bir küreden hayatını değiştirecek bilgiler edinme umudunun saçma olduğuna inandırdı kendini, içindeki son umut ışığını da bastırarak... |
| | | Emily L. Black
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 90 Yaş : 69 Kan statüsü : Melez(Half-Blood) Galleon : 11998 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 21/06/08
| Konu: Geri: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders Perş. 31 Tem. 2008, 17:01 | |
| Uyanmanın verdiği büyük bir keyifle yatağından hızlıca doğruldu. Neyseki penceresi açık değildi, çünkü dışarıda yaprakların dökülmesinden ve ağaçların isteksizce sağa sola savrulmasından anladığı kadarıyla sert bir rüzgar esiyordu. Baykuşunun knat çırpışı öyle gürültülüydü kü kulakları rahatsız eden bir ses ortaya çıkıyordu. Zaten baykuşu ne zaman acıksa kafesinde, sanki kafes yokmuş gibi kanat çırpardı. Hafif bir doğrulmayla yatağına oturması bir olmuştu. Baykuşuna yem vermeye gidecekti. Ama tam elli yılın getirdiği bir unutkanlık ile büyücü olduğunu unutmuş, bir muggle gibi davranmıştı. Birde üstüne tuz biber ekmek istermiş gibi muggle'ca kıyafetlerini giymişti. Asasını siyah komidinin üstünden buruşmuş elleriyle alarak hafif bir hareketle salladı. Aynı anda yemler üstünden tahta parçaları dökülen minik bir kapağın içinden çıktı ve baykuşun önüne geldi. Baykuş, teşekkür edermişçesine bakarak yemini büyük bir zevkle yemeye başladı. Penceresini açmanın vakti gelmişti artık. Açar açmaz kabarmış sarı saçları birden arkaya doğru uçmaya başladı. Havanın sıcak olmasına rağmen güneşe inat çok rüzgar esiyordu. Rüzgarı engellemek için hızlı bir şekilde camı kapattı. Ardından üstüne her zaman giydiği kıyafetleri giydi. Artık bunları giymeye tamamen alışmıştı. Dolabında o kadar kıyafet olmasına rağmen sakin ona birisi emir verir gibi her sabah ayarlanmış bir robot misali gibi aynı kıyafetlerini alıyordu. Ama kıyafetlerini almadan önce yaptığı tek şey elini yüzünü yıkamaktı. Yüzünü yıkadıktan sonra artık eskimiş kazağını, şakır şakır şakırdayan takılarını, başına taktığı eşarbı, pantalonunu ve ayakkabılarını giymeyi alışkanlık haline getirmişti.
Çarşamba günü, onun uğurlu günüydü. Çünkü Çarşamba günü ilk defa bir Görü yapmıştı. Yani gerçek bir Kehanet. Görücülükte bu kadar ilerleyebileceğini tahmin etmemişti. Kendi halinde bir görücü olmaktı arzusu. Ancak gelmiş geçmiş en büyük büyücülük okulu Hogwarts'da Kehanet Profesörü olabileceği aklına gelmezdi. Her tarafı Kehanetti artık. Her işini Kehaner doğrultusunda yapıyordu ve öğrencilerinin onun gibi bir görücü olmasını istiyordu. Bunun için de onlara dersini çok iyi vermeliydi. İlk dersi boştu. Boş zamanını değerlendirmek için profesörler odasına gitti. Neredeyse hiçbir profesörü tanımıyordu. Tanıdığı tek kişi onu çağırma zahmetine girmiş Derwent'tı. Onu da neredeyse bir aydır göremüyordu. Emily'i çağırdığında tanışmışlardı. Çokta sıkı bir dostluk kuramasalar bile yine de onunla arkadaş olabileceğini veya olduğunu düşünüyordu. Bir saatlik dilimde işte bunları düşünerek zamandan çalmıştı. Teneffüsün ardından ders zili çalınca Kehanet Dersliğine ilerledi. Ona göre çok yakındı Kehanet Dersliği. Ama öğrencilerine göre o merdivenleri çıkmak hiçte hoş değildi. Hele birde değişken olunca... Kehanet dersine her zaman öğrencilerden önce gitmişti. Ama bugün biraz geç kalmıştı sınıfa. Çünkü merdivenlerde önüne geçen bir öğrenci onu rahatsız etmişti. Anlaşılan Emily'nin gözlüklerinden korkmuştu. "Bir dakika, bir dakika, 15 Haziran'a dikkat et. Senin için hiçte iyi olmayabilir" dedi ince bir tınıyla ve aynı anda çocuk kafasını bir darbeyemiş gibi oradan uzaklaştı.[/i]
Kehanet dersliğinin kapısına geldiğinde kulaklarına içeriden yükselen fısıltılar dolmaya başlamıştı. Kapıyı yavaş ve nazik bir şekilde açtı. Öğrenciler kapı açılma sesini duyunca ağızlarını bir fermuar çekilmiş gibi kapadı ve Emily'e baktı. Pencerelerden sabah esen rüzgara göre daha hafif bir rüzgar esiyordu. Kırmızı pufların neredeyse hepsi dolmuştu. Öğrencilerin önünde çay yaprakları ve kristal küreler vardı. Emily üstü epey dağını kolan masasına oturdu ve yaklaşık beş dakika bekledi. Gelen herhangi birisi olmamıştı. Bu nedenle dersi işlemeye başladı. "Merhaba çocuklar. Bugün sizlerle çay yapraklarını okuyup kristal küredeki mesajları ele alacağız. Öncelikle çay yapraklarından başlayalım. Görücülüğün yollarından birisi çay yapraklarını okumaktır. Çay yaprakları bize olumlu ve olumsuz birçok mesaj verebilir. Çay yaprakları genelde bize geçmişi gösterir. Ancak biz çay yapraklarını okurken kesinlikle geçmişle ilgilenmeyiz. Geçmişle bağlantılı olarak gelecekle ilgileneceğiz. Şimdi hepinizden yaprakları çıkarmanızı ve masanızın üstüne koymanızı istiyorum. Hepinizin falına bakmaya çalışacağım. Ardından kısa bir zaman diliminde birbirinizin falına bakacaksınız." dedi. Neredeyse hiç soluk almadan yaptığı bu uzun konuşmanın ardından sıraların arasında gezindi. Gözüne çarpan kişi bir Hufflepuff öğrencisi olmuştu. Gözünde bir ışık parlıyordu bu çocuğun. Yaprağı iki parmağının arasına zarifçe aldı ve gözleriyle dikkatle incelemeye başladı. "Çok dikkatli olmalısın. Beyninin içinde yatan ve kafanı kemirip duran bir şey gerçek olacak. Hemde tamamen. Bir Slytherin'li görüyorum ve yanında bie Hufflepuff'lı çocuk. Bu ikisine çok dikkat et. Seni çok üzecekler. Ve o üzüntü sırasında birisi sana yardım edecek." dedi. Hufflepuff öğrenci şok geçirmiş bir şekilde yanındaki arkadaşına baktı ve Emily'e bakmaktan çekinerek kristal küreye odaklanıyormuş gibi yaptı. Şimdi de yanına gittiği kız Stefanie olmuştu. Onun ileride bir görücü olacağına emindi. "Sakın korkma. Ama kartal görüyorum. Bu hiçte iyiye işaret değil kızım. Hemde hiç. Ölümcül bir düşman. Kartal kötü anlama gelir. Sen yine de moralini bozma. Ama her an tehlikedeymiş gibi kendini koru." dedi. Bu tatlı kızın başına bir şey gelmesini istemezdi. [/i]
"Şimdi beş dakikalık bir zamanda birbirinizin çay yapraklarınızı okumanızı istiyorum." dedi soğuk su içmenin getirdiği ince bir sesle. O beş dakikalık dilimde kristal küreyi önüne aldı. Bir şey yapmıyordu aslında. Yapmak istediği şey öğrencilerine nasıl anlatması gerektiğiydi. Epey zor olacaktı onun için. Çünkü kristal küre hiçte kolay bir konu değildi. "Evet şimdi kristal kürelerinizi çıkartın. Kristal küre... Evet, göze korknuç gelebilir. Oldukça da zordur. Zaten bu derste fazla üzerinde durmak istemiyorum. Kristal kürede çeşitli şekiller görürünüz. Bu şekillerin ne anlama geldiğini bilmeniz lazım. Bu nedenle 'Geleceğin Sis Perdesini Aralamak' kitabının 155. sayfasını açın. Biraz inceledikten sonra kristal kürenize bakacağım." Öğrenciler kafalarını kitaba gömmüştü. Emily ise sıraların arasında dolaşmaya başlamıştı bile. Kısa bir zaman diliminden sonra herkes elindeki kitabı okumayı bitirince kristal kürelere bakmaya başladı. İlk başta Stefan'a bakacaktı. Bu nedenle onun yanına gitti ve konuşmaya başladı. "Evet, görebildiğim şey bir yüz. Bir kızın yüzü. Sana aşık olmuş bir kızın yüzü. Ama bu kıza dkkat et. Sana zarar verebilir." dedi korku dolu bir ses tınısı. Ardından bir Slytherin öğrencisinin yanına gitti. "Görebildiğim tek şey kızım, yoluna çıkacak bir tehlike, kötü bir şey." dedi aynı tonla ve diğerlerinin küresine baktıktan sonra masasına oturdu. Zilin çalmasına beş dakika gibi kısa bir süre kalmıştı. Ne kadar çabuk geçmişti bu zaman. "Şimdi ise ödevinizi veriyorum. Ödevinizi bana iki hafta sonra teslim edeceksiniz. İki hafta boyunca gördüğünüz rüyalar ve yorumları." dedi. Sınıftan bir 'off' sesi yükselmişti. Zilin çalmasının ardından herkes dışarıya çıktı.
En son Emily L. Black tarafından Perş. 07 Ağus. 2008, 21:05 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Tom Edgecombe
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 39 Yaş : 32 Kan statüsü : safkan Galleon : 11928 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 26/07/08
| Konu: Geri: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders Cuma 01 Ağus. 2008, 23:30 | |
| Tom o sabah herzamanki gibi erkenden kalkmıştı.Hemen yatağının yanıbaşında duran komididen asasını aldı ve üzerini değiştirdikten sonra az önce kalktığı yatağını düzeltti.Hemen çantasını açıp içindeki gizli cepten ders programını çıkardı.İlk ders kehanetti.Hemen az önce aldığı kağıdı tıkış tıkış olan çantasına soktuktan sonra ağır siyah çantasını sol koluna geçirdi ve hemen ortak salona doğru yol aldı.Tablodaki şişman kadına şifreyi söyledi ve merdivenlerden 3'er 5'er inerek hemen ortak salona doğru yol aldı.Henüz çok fazla kişi yoktu.Hemen Gryffindor masasına oturup leziz görünen reçel, turta ve kurabiyelerden aldı.Kahvaltısını yaptıktan sonra hemen kehanet sınıfının olduğu kuleye doğru yol aldı.Adımlarını o kadar hızlı atıyordu ki neredeyse biyere takılıp düşecekti.Ama hiçbirşey olmadan sınıfa ulaştı.Sınıfta birkaç kişi vardı sadece.Hemen dersi iyi dinleyebileceği biryere oturdu.Ve profu beklemeye koyuldu.Yaklaşık yarım saat bekledi ama ne gelen ne giden vardı.Prof hiç böyle yapmazdı.Az sonra heyecanla içeri giren öğrenci durumu açıklamıştı.
''Profosörün bugün önemli bir işi olduğu için derse gelemeyecekmiş.Yani ders boş arkadaşlar.''
Tom şaşırmıştı.Kendi kendine acaba profun ne işi var diye düşünürken aklına bi fikir geldi.Oturup ders çalışacaktı.Aklındaki o düşünceleri unutanın en iyi yolu buydu.Hemen çantasından güçlükle kehanet dersi için getirdiği kitabı çıkardı.Hangi şeklin ne anlama geldiğini ezberlemeye koyuldu.At, ok , denizatı...Hepsi çok ilginçti.Dersin sonuna doğru geliyorlardı artık.Tom yavaş yavaş toparlandı ve siyah ve kendisine olması gerekenden çok daha fazla yük yapan çantasını koluna taktı ve başıyla arkadaşlarını selamlayarak sınıftan çıktı.Şimdiki adresi ise Hogwarts Kütüphanesi'ydi. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders C.tesi 02 Ağus. 2008, 01:19 | |
|
Elina ile şakalaşırken gülümsemeler, arada çıkan yüksek sesli kahkahalar ve bazen de zararsız dedikodular geçiyordu aralarında fısıltıyla. Kafası her ne kadar pek çok düşünce ile karmakarışık olsa da elinden geleni yapıyor ve direncinin kırılmasını engellemeye çalışıyordu. İçini kemirip duran kurtları teker teker ezdi hayalinde. Tabi zavallı kurtların yerine başkalarını koyarak. Bu hissettiği sadistçe duygu yüzünden kendinden utansa da bozuntuya vermeyip arkadaşı ile ilgilenmeye devam etti. Derslikteki garip hava sayesinde kendini boşlukta hissediyordu Paula. Yoksa kendi boşluğunu mu buraya taşımıştı?! Her ne oluyor da ona böyle hissettiriyor ise, lanet okudu bilmediği bu sebeplere. İçinden gelmeyerek de olsa gülümserken yüz kaslarının ağrıdığını hissediyordu. Daha fazla rol yapmamaya karar vermişti ki yavaşça açılan kapıdan profesör içeri süzüldü.
İçeri belki de kendisinden daha güçlü birinin girdiğini bilmek bir an için onu rahatlattı. Kendini hiç güvende hissetmediği, her an duygusal bir yara alacakmış gibi hissettiği bu günlerde belki de yanında kendisinden daha güçlü birilerinin varlığı ona da güç veriyordu. Elina’ nın ve diğer arkadaşları Mia ve Sarah’ ın da etkisi büyüktü tabi ama her ne olursa olsun kendisinden daha tecrübeli biri, her zaman daha iyiydi. Bir an için , profesörün hazırlanmasını beklerken dönüp Elina’ ya baktı. Sevgi dolu bakışlarını arkadaşının fark etmesi üzerine ona sadece dudaklarını oynaratak ‘’ Teşekkür ederim. ‘’ derken eliyle arkadaşının kolunu sıktı hafifçe. Elina soran gözlerle ona bakarken Paula konuşmaya başlayan profesöre döndü. Elina’ ya bu minnettarlık duygusunu hissettirebildiğine emindi. Masasına oturan profesör yavaş yavaş günün konusunu anlatmaya başladı.
Çay yapraklarını okumaya başlayacakları bu derste Paula asıl işin mesaj kısmıyla ilgileniyordu. Gelcekten haberler alabilecekleri çay yaprakları onun için sanki şimdi tek umut kapısıydı. Elinde tuttuğu yaprağa çok daha değerli bir şey tutar gibi nazikçe davranıyordu. Avucunun içindeki yaprağı parmaklarının arasına alıp dokusunu hissetti. Profesör teker teker herkesin falına bakmaya başlayacağını söylediğinde Paula çok heyecanlanmıştı. Fakat heyecanının sebebi yapraklar ya da fallar değil, profesörün kendisine doğru yaklaşıyor olmasıydı. İlk defa Paula hakkında konuşacak profesör anaç tavrıyla yaprağı eline alıp, zaten kocaman gözlerini daha da açtı. Söyledikleri karşısında Paula’ nın gerilen sinirleri titreyen ellerine yansımıştı. Bakışlarını bu görücü kadın ile aynı yerde sabitlemekten korkuyordu, bu yüzden göz kapaklarını indirip bakışlarını alçalttı. Küreye delmek istermiş gibi fırlattığı bakışları aslında herhangi bir hedef almaksızın sadece bakıyorlardı. Baktığı yeri görmüyordu Paula. Sadece gözünün önüne gelen hayallerdeki görüntülerdi gördüğü. Uyanıkken gördüğü bu kabus profesörün kehaneti ile kesinlik kazanmışa benziyordu. ‘’ Raslantı olmak için fazla gerçek. ‘’ diye içinden geçirirken içinde yavaş yavaş gardını kaldırmaya hazır bir savaşçı uyandığını hissetti. Yeterince yaralanmış ruhunu gelecek ölümcül darbelere karşı koruyacak bir savaşçı. En sevdiğinden gelecek…
Bir iki kehanetten sonra yeni bir konuya geçtiler. Kafasını dağıtmak için derse mi vermeliydi yoksa dersten çıkıp gitmeli miydi biliyordu Paula. İçinden bağırmak geliyordu profesörün ‘’ 155. sayfasını açın. ‘’ dediği kitaba bakarken. Elina’ nın çay yapraklarına bakarken tek söyleyebildiği ‘’ Her şey düzelecek Ell, ailenle ilgili seni üzen şeyler yavaş yavaş azalan acılara dönüşecek. Atlatacaksın bunu da… ‘’ diyebilmişti. Kızın düşen suratı Paula’ ya ‘’ Koca çenem! ‘’ dedirttirse de artık olan olmuştu. Ne önündeki kitaba aklını verebiliyordu artık ne de başka bir şeye. Kürelere nasıl bakılması gerektiği ilgisini çekmesine rağmen, konsantre olmadan bir şey yapamayacağını biliyordu. Hele ki bu derste… Ravenclawlı bir çocuk hakkında da pek güzel şeyler söylemeyen profesör yeterince kötü haber verdiğine inanmış olmalıydı ki ödevi verip sınıftan çıktı. Zil sesi Paula’ nın kulaklarında yankılanmıştı. Kendine gelir gibi silkinip eşyalarını topladı. Elina’ nın koluna girip onun asılan yüzünü güldürmeye çalışırken sınıftan çıktılar.
|
| | | | 1. ve 5. Sınıf Arası Öğrenciler İçin İkinci Ders | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |