Doğumgünü

Misafir

Elina' nın doğum günü yaklaşıyor, yaklaştı dedikçe beklenen günün gelmesi hiç de yavaş olmamıştı. Zaman nasıl da akıp gidiyor diye düşündüren bir hızla geçmiş Paula' nın etekleri tutuşmuştu. Arkadaşına ve binadaşına şimdiye kadar yapılmış en güzel partilerden birini yapmak istiyordu. Hazırlıkları çok önceden düşünmüştü ve herşeyi planlamıştı. Süslerden içeceklere, ufak tefek yiyeceklerden hediyelere kadar. Haber verilmesi gereken arkadaşlara haber gitmiş, davetiyeler hazırlanmış ve yerlerine asılmıştı. İçi kıpır kıpır Elina' nın bu partiden hoşlanıp hoşlanmayacağını düşünüyordu. Daha öncesinden böyle bir alışkanlığı olmadığından garipseme ihtimali yüksekti. Ama kim sevmezdi ki sürpriz partileri?!

Herşeyin hazır olması için tek ve en önemli gereksinim bir mekandı. Paula partiyi ihtiyaç odasında yapmaya karar vermişti. Bu yüzden taş koridorda yürürken '' Elina' nın doğum günü için geniş bir yere ihtiyacım var. '' diye içinden geçiriyordu. Öğle arası olduğundan herkes yemekteydi ve işini rahatça halledebilirdi. Önünde beliriveren kapı, Paula' da, duvarın canlı olduğu ve kendisini duyup yardım ettiği izlenimini uyandırdı. Ardına kadar açılan kapılar genç Hufflepufflının içeri girmesi ile yeniden duvara dönüştüler.

İçerde yapılması gereken çok fazla iş vardı. Herşeyden önce süslenmesi gerekiyordu. Paula önceden annesine mektup yazarak istettiği süsleri yanında getirdiği çantadan çıkardı. Asasını doğrulttuğu süsleri '' Wingardium Leviosa '' büyüsü ile tek tek duvarlara astı. Geriye bir tek yemekler kalıyordu. Daha önceden istemeden de olsa gizlice girdiği mutfağın olduğu yere doğru yönelmek üzere ihtiyaç odasından çıktı ve merdivenlere doğru hızlıca ve çaktırmadan ilerledi. Mutfağa iyice yakınlaştığında etrafta kimsenin olmadığından emin oldu ve meyve tabağındaki armutu gıdıklamaya başladı. Hademenin içerde olmamasını dileyerek açılan kapıdan süzüldü. Şansı yaver gidiyordu, hademe ortalarda değildi cincüceler etrafına dizilmiş ona emrini soruyorlardı. Paula '' Doğum günü için güzel bir pasta ve biraz da kurabiye gibi bir şeyler isteyecektim '' dedi kısa boylu garip mutfak cinlerine bakarken. Kısa bir süre sonra istedikleri elindeydi. Ama bunları görünmeden ihtiyaç odasına kadar taşıması mümkün değildi. '' Reducio! '' diyerek elindeki herşeyi bir tepsiye sığacak boyuta getirdi ve elindeki tepsi ile mutfaktan hızlı adımlarla ayrıldı. İhtiyaç odasına geldiğinde içinden geçirdikleri ile birlikte kapılar belirdi ve hemen içeri daldı. Elindeki tepsiyi masaya koyup içindekileri düzenle ve büyüdüklerinde birbirlerine çarpmayacakları şekilde yerleştirdi. Ardından her şey eski boyutuna geri döndü: '' Engorgio! ''

Artık eksik kalmamıştı. Paula odada beklemeye başladı. Davetiyeleri gören birkaç binadaş verdiği parola ile ihtiyaç odasına girmişlerdi bile. Artık beklenen Elina' ydı.

Emily Elina’nın doğum günü olduğunu Paula’dan öğrenince içini garip bir heyecan sarmıştı.Bu senenin ilk doğum gününü kutlayacaklardı.Emily’nin en büyük tereddütü Elina’ya nasıl bir hediye alacağıydı ama o işi de Hogsmeda’te gezerken halletmişti.Elina’nın beğeneceğinden emin değildi ama işine yarayan bir hediyeydi.

Emily Büyük Salonda hızlıca bir şeyler atıştırıp İhtiyaç Odası’na doğru ilerlemeye başlamıştı.Erkenden gidiyordu.Paula’ya yardım edebilirdi.
Bu partiye Hufflepuff’lılar daha fazla geleceği için biraz sıkılacağını düşünüyordu ama parti Elina’nın partisi olduğu için bu gibi düşünceleri başından hemen atıyordu.

Emily İhtiyaç Odasının önüne geldiğinde Paula’nın söylediği parolayı orta yükseklikte bir ses ile söyledi ve önünde birkaç kapı oluştu.
Emily kapıdan içeri adım attığında Paula’yı görmüştü.Bu Emily’yi sevindirmişti ama Paula her şeyi tamamlamış gibi gözüküyordu.Duvarlarda rengarenk süsler ve masanın üstünde de çok güzel bir pasta duruyordu.Emily gülümseyerek Paula’nın yanına gitti ve; “ Sana yardım etmek için erken gelmiştim ama sen her şeyi halletmişsin.” dedi ve odayı izlemeye devam etti.Çok güzel süslemişti odayı.Elina’nın buna çok sevineceğini biliyordu.Paula’nın bu partiyi düzenlemesi çok iyi olmuştu.

Misafir

Açılan kapıdan misafirlerin yavaş yavaş gelmeye başladığını anladı Paula. İçeri ilk giren davetli Emily' ydi. Paula Elina' ya tek başına hazırlıksız yakalanmak istemediğinden Emily' nin gelişine çok sevinmişti. İçeriyi süzerkenki bakışından Paula iyi bir iş çıkardığını anlamıştı. Emily' e gülerek '' Ne diyebilirim? Sihiri seviyorum. '' deyişinin ardından Paula' nın aklında şimşekler çaktı. Hediyeyi yatağının üzerinde unutmuştu. '' Accio hediye! '' diyerek hediyenin elinde belirmesini sağladı. Paket orta boy gösterişsiz bir paketti. Fakat içinde özel olarak işlenmiş ipek, beyaz, dantellerle süslü, çok şık ve zarif bir elbise vardı. Paula bunu Elina için özel olarak annesine yaptırmıştı. El yapımı bu elbisenin ona olacağını umarak kendi hediyesi hakkında düşünmeyi bırakıp Emily' ye döndü:

'' Sen ne hediye aldın Emily? Doğrusu Elina' nın beğeneceğini umduğum bir elbise hoş olur diye düşündüm. Gerçi bence o ne alsak mutlu olur. ''

Arkadaşının alçakgönüllü olduğunu bildiğinden hiç endişelenmiyordu Paula. Emily de öyle düşünüyor gibiydi. Onun burda, Paula ile birlikte beklemesi, genç Hufflepufflının omuzlarındaki yükü azaltmıştı. Paula heyecandan boğazının kuruduğunu hissetti. Emily' ye de bir bardak balkabağı suyu doldurup '' Birer bardak içelim beklerken, ne dersin? '' diye gülümseyerek arkadaşına bardağı uzattı.

Elina sabah ki derlerden çok yorulmuştu ve kehanet sınıfından büyük salona öğle yemeğine inicek gücü bile bulamamıştı kendinde.Yarı yolda hufflepuff binasının daha yakın olduğuna karar verdi ve kendini şöminenin karşısındaki kanepeye bıraktı öyle yorulmuştu ki.Elina'nın gözleri duyuru panasundaki büyük harfler ile doğum günü yazan karta ilişti.Elina hemen ayağa fırladı bugün ayın kaçıydı hemen panoya yaklaştı ilk takvim'e baktı bugün doğum günüydü.Nasılda unutmuştu.Daha sonra davetiyeye döndü yazı Paula'nın yazısıydı Elina'nın gözleri dolmuştu.

Hemen ortak salondan çıktı ve ihtiyaç odasına doğru koşmaya başladı öyle mutlu olmuştu ki yorgunluğunu bile unutmuştu.Davetiyede birde parola vardı ihtiyaç odasına giren duvarın önünde üç kere döndü ve paraloyu söyledi kapı duvarda kapı belirmişti.Elina içeriye girdi biraz hızlı girmişti , içerdekilerini yerlerinden sıçradığını fark etti ama aldırmadan Paula'ya sarıldı.Onu öyle sıkıyordu ki Paula garip sesler çıkarınca ellerini gevşetti ve masaya baktı gözleri yaşlarla dolmuş artık cillerinin üzerinden yavaş yavaş akmaya başlamış '' off benim sulu gözlerin çok teşekkür ederim '' dedi ve Emily'e dönerek onada sıkı sıkı sarıldı..

Misafir

Elinde balkabağı suyu ile beklemeye devam eden Paula arada Emily ile ufak sohbetler ediyordu dersler hakkında. İki kız da ortamın sakinliğine alışmışlar, yanan şöminenin sıcaklığıyla mayışmışlardı biraz da. Paula birden duvarda yeniden kapının belirdiğini farkettiğinde başka bir misafire '' Hoşgeldin! '' demek üzere kapıya döndü fakat gelen doğumgünü sahibi Elina'ydı. Şaşkın bakışlarla içeri hızlı hızlı adım atan Elina Paula' nın küçük sürprizi karşısında biraz şaşırmışa benziyordu. Paula elinde olmadan '' Erken geldin. '' deyiverdi. Oysa ki herkesin gelmesi için belli bir saat yoktu. İçerde az kişilerdi bu yüzden erken olduğunu düşünmüştü. Koca bir toplulukla '' Sürprizzz!! '' diye bağırmak vardı Paula' nın planında fakat her koşulda Elina' nın sürprizi görmesi en önemlisiydi.

Binadaşı yapılanlardan çok duygulanmış olmalıydı ki bir mengene gibi Paula' ya sarıldı. Bedeninde acıya yakın duygular hisseden Paula hafifçe nefes alamadığını hissetti. Boğazını temizlemeye çalışırken çıkan seslerden Elina da zorlandığını anlamış olmalıydı ki kollarını gevşetip Paula' dan ayrıldı. Ardından da Emily' e sarıldı. Gözlerinden akan tuzlu yaşlar mutluluk belirtisiydi. Bu yüzden Paula da sevindi. Birinin gözyaşları ile sevinmek garip bir duyguydu. '' Hadii, sil bakalım gözyaşlarını. Herkes geldiğinde güzel bir parti olucak. Bu arada ben sana şimdiden hediyeni vermek istiyorum. Belki kirlenmemesi için ortalıktan kaldırırız herkes gelmeden önce. '' diyerek masanın üzerine bıraktığı paketi gidip aldı. Elina' ya uzatırken beğeneceğine dair kesin düşüncelerinin yerini merak almıştı. Sadece '' Çok yakışacağından eminim. '' diyebildi.