Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Sawyer Raul Johnson
Muggle
Sawyer Raul Johnson


Erkek
Ruh hali : 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 85
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12004
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 18/06/08

6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi   6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Icon_minitimeSalı 29 Tem. 2008, 21:15

Rp Out: Profesör sınıfta yok, rp'lerinizi buna göre yapın.

Gerekli uyarılar: Artık İlkbahar bitmiş ve Yaz'a girilmiş. Hava sıcak ve bunaltıcı.

Dersimizi, Salı 5. derste işleyeceğiz, son dersimizi.

Dipnot: İki ders olarak işleyecekti; fakat dönem bitiyor.

Derse Girecek Öğrencilerin Listesi:
VI. Sınıflar
Brooke Liberty Scott
Severus Rodney Anthony
James Simon Lorgoff
Charlie Adolph Monaghan
John Stewen Peterson
Daphne GreenGrass
Marveille Catty Dixyqué
Elizabéth Adrianna Malfoy
Johnny Amoux D'anton
Lisa Gaunt
Lily L. Black
Rachel Hurd Wood
Maglor Silimaurë


En son Sawyer Raul Johnson tarafından Cuma 01 Ağus. 2008, 15:45 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
John Stewen Peterson
Seherbaz
John Stewen Peterson


Erkek
Ruh hali : 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 813
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12198
Ekspresso Puanı : 6
Kayıt tarihi : 15/03/08

6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi   6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Icon_minitimeCuma 01 Ağus. 2008, 04:50

Karanlık bir kale, ayak sesleri ve karmaşık koridorlarda yolculuk… Son günlerde art arda gördüğü rüya bu dört şey üzerinde dönüyordu. Aynı rüyanın içindeydi üçüncü kez. İlki Brooke ile konuşmadan önceydi ve ikincisi de sadece birkaç gün öncesinde olan bir antrenmandan önceydi. Rüyadayken bile bunları hatırlıyordu. Hoş zaten sanki rüya değildi. Sanki gerçeği yavaş yavaş görüyordu ve bu senaryoyu bozacak en ufak şey bile yapamıyordu. Sadece yandıkça biten bir oyunda oynuyordu işte. Ayak seslerinin rehberliğinde ilerledi sonu gelmeyen koridorlarda ve önceki denemesinde bulduğu ufak bir değiştirmeyle kurtulabildi boşluğa dönüşen koridorlardan. Sonunda o orda bekliyordu. Döndü kendisine baktı ve parlayarak içine girdi. O an sanki her şey bambaşka olmuştu. John gibi değil sanki içinde bambaşka bir ruh varmış gibiydi. Belki de ruhunun karanlığıydı bu. Kim bilebilirdi ki? Yine bir kaleydi ama bu sefer yosunlu ve yeşilimsi değil düz sarı tuğla taşlardandı. Koridorda değil daha geniş bir yerdeydiler. İlerde bir yüz daha belirdi. Göremediği tanımadığı bir yüz daha. Yine adım sesleri yankılandı kulağında. Asasını çektiğini fark etti. Kendisi istememişti ki bunu!Neler oluyordu?

-Demek geldin ha? Bu kadar geleceğini sanmıyordum. Hadi bitir öyleyse işini. Öldür beni evlat… Öfke dalgasını hissetti içinde yayılan sanki o dam tüm ailesinin katiliymişçesine tiksintiyle bakıyordu adamın görünmeyen yüzüne. Konuşmadı…Konuşamadı. Ruhunun karanlıklarındaki kıpırtıyı hissetti sadece. Kan istiyordu o. Cani bir ruhtu. Ölüm isteyen kana susamış cani bir ruh. Asasından çıkan ilk ışın vurdu adama. Acı çekiyordu, kıvranıyordu ve John bu acıyı en büyük haz olarak hissediyordu ruhunun derinliklerinde. John muydu peki bunu yapan? John böyle biri miydi? Hayır John sadece yaramaz, zeki, cesur ve çalışkan biriydi o kadar. Peki bu zevki hissettiren neydi? Rüyada bunu nasıl anlayabilirdi ki? Sadece oynuyordu sadece oynuyor. Gerçeğe benzeyen rüyada bu haz dolu dakikalar sırasında güldüğünü de fark etmişti. Çığlıklar ve kahkahalar odada yankılanıyordu. Aniden asasından o son ışın da çıktı. Tüm heybetiyle öldüren lanet…

*Hayır hayır ben bu değilim!* Zihninde uyanan bu düşüncelerle birlikte Gerçek haya dönme zamanı gelmişti John için. Güneşin titrek ışıklarını içeri soktuğu bir geceydi ve uykusuna kattığı dakikalarda yatakhane epey boşalmış olmalıydı. Bulunduğu yatakhane diğerlerine göre daha düzenli olduğu için yatakların çoğu düzenlenmişti ve Gryffindor armalı pikeler örtülmüştü. elini saçlarına daldırdı ve hafiften uzun olduğu için birbirine girip keçeleşmiş saçlarını düzeltti. Dersliklere girmek için zaman vardı ve bu zamanı en sevdiği işlerden biriyle kitap okuyarak değerlendirmek istedi. eline kalınca bir muggle romanı aldı sırtını duvara yasladı ve okumaya başladı. Bir diğer yandan da rüyasını anlamaya çalışıyordu. Eh bunun için sevmediği halde kehanet ile ilgili kitapları bile karıştırmıştı. Aslında onları karıştırmak işkence olmuştu. Burç karakterleri dışında kehanet konuşunda ilgisini çekebilecek bir şey yoktu. Hele bunca şeyden sonra bu sanki rüya olmayan rüyanın anlamını çözememesi iyice deli etmişti onu. Sayfalara boğulana kadar bunları düşündü. Boğulduğundaysa bambaşka diyarlarda bulmuştu yine kendisini.

Dakikalar birbirini kovalamış ve kendine ayırdığı üç saatin sonu gelmişti işte. Bölümün tam zamanında bitiyor olması güzeldi. Kitabı uzanarak yerine koyarken tutulmuş yanlarını gevşetmek için hafifçe gerindi. Kol saatini takarak yola koyuldu. Öğle yemeği için toplananlardan bazıları onu hep gördükleri gibi göl kenarında yada diğer yerlerde bulamadıklarını söylüyordu. Eh oralar da güzeldi ama yatakhanesinde gömülmek istemişti bu sefer kitaplara. Rahat ve sessiz olması yeterliydi bunu seçmesi için. Yemekte yine annesinden bile başarılı olan Hogwarts ev cinleri mükemmel yemekler yapmışlardı. Biraz ondan biraz bundan derken iki öğünü birden yemenin de verdiği etkiyle epey oburlaşmıştı. Hatta karşısındaki biraz tombulca olan bir Gryffindor’un şaşkınca baktığını görüyordu. Onu bile şaşırttıysa hakikaten fazla olduğunu düşünüp, karnını da ağrıtmamayı umarak yine yollara koyuldu. İlk gireceği ders Tılsımdı bugün. Ders hızlı geçti. Profesör Valencia onlar için yine bir sürü büyü bulmuştu işte. Büyülerle ilgili notlarını Gryffindor binasına koyduktan sonra son iki dersin mükemmel geçeceğini düşünüyordu.

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma… Hogwarts içindeki en sevdiği derlerden biriydi kuşkusuz. Profesörün gerçekten iyi anlattığını düşünüyordu. Belki sabırlı olmasa da en azından öyle görünmeyi başarıyordu. Zihninde yine profesörle ilgili fikirler dolanırken bir şeyi daha fark etmişti. Soğuk Gryffindor kulesinin aksine sıcak bir gündeydi Hogwarts. Öğle yemeğine inişinden bu yana epey terlemişti. Cüppesini çıkarsa sırtındaki ıslaklığın belli olacağından emindi. Özellikle kalabalık koridorlardan kaçınmaya çalıştı. Kalabalığı sıcakla birlikte hiç sevmiyordu. Yazın geldiğini açık açık vurgulayan güneşin sert ışıklarıyla aydınlanan koridorlara attığı adımlar sonunda amacına ulaşmıştı. İçeride profesör yerine boş bir sınıf bulduğu dersliğe girdi ve kendine hemen önlerden bir yer bulup oturdu. Zamanı değerlendirmek içinse, ders kitabını karıştırmaya koyulmuştu bile.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
Daphne GreenGrass

Daphne GreenGrass


Kadın
Ruh hali : 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Snrrn8
Mesaj Sayısı : 103
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12130
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 16/04/08

6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi   6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Icon_minitimeCuma 01 Ağus. 2008, 10:26

İlkbahar’ın güzel günleri geride kalmış artık yaz’ın en bunaltıcı olduğu döneme girilmişti. Hogwarts’ta her şey aynen devam ediyordu. Üstüne üstlük birde yazın sıcağı eklenmişti. Dönemin ortası geçilmişti. Çok çabuk günler geçiyor. Seneler birbirini takip ediyordu. Sabah erken kalmış girmesi gereken derslere girmişti Daphne. 4. saate geldiğinde bahçede dolanmaya başlamıştı. Aslında sıcak bir dönemde bahçede dolaşmak pekiyi bir fikir değildi. Ancak can sıkıntısını yenmek için bunu yapıyordu. Arkadaşı Liz’i kaç gündür görememişti. Başına bir şey gelmiş olmasından çok korkuyordu. Ders programına baktı, 5. ve 6. saat KSKS dersinin olduğunu gördü. Zevkli geçen derslerden biriydi. Geçen yıla göre bu yıl daha güzel geçiyordu. Bu yıl umutluydu. Okulda geçireceği bu yılla beraber 2 yılı kalmıştı. Zaten bu yıl bitmek üzereydi. Son sınıfa geçip bir an önce okulu bitirmek istiyordu.

Bütün bunları düşünürken ayağa kalktı. Eşyalarını kontrol ettikten sonra dersliğe doğru ilerledi. Bu sırada geçen gün tanıştığı 1. sınıftan bir kızla karşılaştı. Aslında adını bile unutmuştu. Kıza başıyla selam verdikten sonra yavaşça ilerledi. Dersliğe geldiğinde kapı çıktı. İçeri bir göz attı, ama sınıfta sadece bir kişinin olduğunu gördü. Meraklandı, bu kadar öğrenci neredeydi. Slytherin’liler neredeydi. Zaten bina puanları çok kötüydü. Geçen yıla göre bu yıl bayağı bir düşüş gözüküyordu. Normalde birinci sırada kendi bölümleri olması gerekiyordu. Ama bu yıl arkadaşları biraz durgunlaşmış ve hiç bir şeyle ilgilenmemeye başlamışlardı. Doğru düzgün derslere giren Slytherin sayısı çok azdı. Bundan kaynaklıda notlar tamamen düşüyordu. Ama Slytherin’in ismi böyle düşemezdi. Bir şeyler yapmak gerekiyordu. Bunları düşünürken içeri girmiş ve ön sıralarda bir yere oturmuştu. Aslında önde oturmayı hiç sevmezdi. Ama bu dersi seviyordu ve öne oturmuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com
Lisa Wanders
Uluslararası Sihirsel Hukuk Bürosu Çalışanı
Lisa Wanders


Kadın
Ruh hali : 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi 14lb7
Mesaj Sayısı : 654
Yaş : 30
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12221
Ekspresso Puanı : 2
Kayıt tarihi : 15/03/08

6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi   6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Icon_minitimePaz 03 Ağus. 2008, 18:12

"Nerede bu lanet olası kitap?"

5. derse dakikalar kalmışken ders kitabını kaybetmesi hiçte hoş bir durum değildi. Dağınık biri olmamasına rağmen sürekli birşeyler kaybetmekten bıkmıştı. Dönemin sonuna yaklaşmışlardı ve artık son dersler veriliyordu. Yani son notlar verilecekti. Binanın durumu göz önüne alınırsa bu puanlar büyük önem taşıyordu. Bu yüzden derslere eksiksiz katılması gerekiyordu. Ancak aksilik ya sürekli bir sorun çıkıyordu. Şimdide kitabı ortalarda yoktu işte. Rafın altını üstüne getirmişti ancak yoktu işte.
"Lanet olsun! Geç kalıcam. Nerdesin nerdesin?"
Gözlerini hızla yatakhanede gezdirmeye başladı. Bir yandanda kitabı en son ne zaman kullandığını hatırlamaya çalışıyordu. Nereye koymuş olabilirdi? O sırada gözüne yatakhanenin diğer ucundaki masada açık şekilde bırakılmış olan kitap takıldı. Hemen masanın yanına gitti ve kitabı eline aldı.
"İşte buradasın! Bir dakika ya sen buraya nasıl geldin?... Tabi yaa geçen gece burada ödevimi yapmıştım. İyide burada bıraktım ben bu kitabı."
Unutkanlıkta mı başlamıştı yoksa? Zaten bir o eksikti. Sürekli dalgın dalgın geziniyor, birşeyleri kaybediyordu. Şimdide unutmaya başlamıştı. Derin bir nefes aldı ve gözleri saatine kaydı. Dersin başlamasına az kalmıştı biran önce gitse iyi olacaktı. Az önce dağıttığı ortaladığı kabaca topladı ve hemen yatakhaneden fırladı. Ortak salonda bir grup öğrenci toplanmış konuşuyorlardı. Lisa onlara umursamadan ortak salonu terk etti. Dönen merdivenlerden hızla inerken biran da dengesini kaybetmişti. Elindeki kitap birkaç basamak öteye uçmuştu ve tam düşecekken duvardan tutunarak dengesini toplamıştı. Ayağında feci bir acı hissediyordu. Muhtemelen burkmuş olmalıydı ancak o hiçbirşey hissetmemişti. Yavaşça basamağa oturdu ve ayağını ovmaya başladı. Bileği gerçekten acıyordu ve bu halde nasıl yürüyeceğini bilmiyordu. Birkaç dakika oradan kalkmadı. Ancak Dersin başlamasına az kalmıştı kaçıramazdı. Kendisini zorlayarak ayağa kalktı. Topallayarak birkaç basamak indi ve yerde duran kitabını eline aldı. Yürümeye çalıştıkça acı biraz daha artıyordu.

"Bugün herşey ters gitmek zorunda mı?"
Sinirle topallamaya devam etti. Sonunda kuleden ayrılmıştı. Dersliğin yolunu tutarken herkesin ona baktığını görebiliyordu. 'Ne var yani? Hiç topallayan birini görmediniz mi?'İçinden geçenleri yüzlerine söylemeyi çok isterdi ancak şu durumda bir skandal daha kaldırabileceğini sanmıyordu. İçinden söve söve dersliğin önüne gelmişti. Rahat bir nefes alarak kapıyı araladı ve içeriye girdi. Bileğinde ki acı hala dinmemişti hatta tam tersine dahada artmıştı. Umursamamaya çalışarak içeriye bir göz attı. İki kişi dışında kimse yoktu. Geç kalmama uğruna bileğini inicttiği derse sadece bu kadar kişi mi gelmişti yani? Sinirle gözleri birkez daha saatine kaymıştı. Dersin başlamasına 5-6 dakika vardı. Çok geç sayılmazdı ancak erkende değildi. Gözlerini devirerek boş bir sıraya oturdu. Ön sıralara kadar yürümeyi göze alamadığı için en arka sıraya oturmuştu. Elindeki kitabı masaya bıraktı. Sınıftakilerin kim olduklarına dair hiçbir fikri yoktu çünkü yüzlerini bile göremiyordu. Şu durumda pekte umrunda değildi zaten. Tek düşündüğü şey bileğinin acısına dersin sonuna kadar nasıl dayanacağıydı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hogwartsekspresi.editboard.com/bio-lar-f164/lisa-wanders-
Sawyer Raul Johnson
Muggle
Sawyer Raul Johnson


Erkek
Ruh hali : 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 85
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12004
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 18/06/08

6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi   6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi Icon_minitimeSalı 05 Ağus. 2008, 15:30

Açık penceresi, hızlı rüzgârın etkisiyle tok bir sesle çarpıp Sawyer’ı uyandırmıştı. Olduğu yerde zıplayan Sawyer’ın eli, direk olarak komodinin üzerindeki asasına uzanmıştı. Hâlâ bulanık gören gözleriyle etrafı süzerken, pencereden sızan güneş huzmesi gözünü oyuyordu. Tehlikeli bir şey olmadığını anlayınca, hızlı refleks hareketinden ötürü acısını henüz fark ettiği belini, rahatlatmak için yatağına uzandı. Yuvalarından fırlayan gözünde uykudan eser kalmadığı için uyuyamayacağını biliyordu. Belinin ağrısı hafifleyince yattığı yerden doğruldu. Hâlâ sımsıkı tuttuğu asasını komodinin üzerine bırakıp hazırlanmaya başladı.

Haftanın ikinci gününde ilk dersi dördüncü sınıflaraydı. Dördüncü sınıflara vereceği bu son derste dönem boyunca işledikleri büyüleri hızlıca tekrar etmeyi düşünüyordu. Aynı şekilde ondan sonraki iki dersin sahibi olan ikinci sınıflara da dönem boyunca işledikleri büyüleri tekrar edecekti. Öğle yemeğinden sonraki dördüncü saati ise boştu, altıncı saati gibi. Beşinci ders saati ise altılaraydı ve henüz ne yapacaklarına karar vermemişti. Boş olan dördüncü saatine bunu düşünmeyi aklının bir köşesine yazıp, hazırlıklarını hızlandırdı. Çarpan pencereyi şükran duygusuyla kapadı ve onun sayesinde uyanmış olduğu için kaçırmayacağı leziz kahvaltıyı aklına getirdi.

İstemsizce ovuşturduğu karnı, açlıktan zil çalıyordu. Hazırlıklarını bitirdi ve asasını pantolonunun sağ cebine koyarak Büyük Salon’a yöneldi. Hızlı adımlarla ilerliyordu, zaten kahvaltıya yeterince geç kalmıştı, bir de zamanını yolda harcamak istemiyordu. Ona selam veren ve günaydın diyen öğrencileri yi dileklerini aynı şekilde sunup durmaksızın devam etti. Büyük Salon’a vardığında öğrencilerin çoğu kahvaltıya başlamıştı, tabi ki profesörler de. Gryffindor ve Ravenclaw Yemek Masası arasındaki dar koridordan geçip profesörün oturduğu masada yerini aldı. Tüm profesörlere selam verdikten sonra kahvaltısına başladı. Balkabağı suyu içip böbrekli böreğini yedikten sonra dördüncü sınıflara olan günün ilk dersi için dersliğinin yolunu tuttu.

~İlk Üç Dersten Sonra~

Dördüncü sınıflara yaptığı dönemin son dersi gayet iyi geçmişken, ikinci sınıflara olan iki dersinin sonuncusu berbat olmuştu. İlk ders gayet iyi geçmiş, dönem boyunca işledikleri büyüleri tekrar etmişlerdi; fakat ikinci derste böcürtle karşılaşan ikinci sınıf öğrenci, korkudan bayılmıştı. Böylesine korkunun ne derece zararlı olduğunu daha kaç kez görmesi gerekiyordu? Kızı apar topar ikinci kattaki revire götürmüştü. Neyse ki Madam Pomfrey kızla ilgileneceğini ve onun dersine dönmesini istemişti; fakat o henüz dersliğe girmişken çalan zil, koca bir dersin bittiğinin göstergesi olmuştu.

Üçüncü dersten sonraki öğle yemeğinin ardından dersinde bayılan kızı kontrol etmek için revire gitmiş ve kızın ayılmış olduğunu; hatta Madam Pomfrey’in kızı taburcu edeceğini söylemesi, bozulan moralini düzeltmeye yetmişti. Kıza ufak tebessümle bakıp ofisine döndü ve boş geçecek bu dersinde altıncı sınıflar için ne yapabileceğini düşündü. Yazın gelmesiyle birlikte disiplinli Sawyer uçup gitmişti. Ders programlarını daima önceden yaptığı için bu hâline yadırgayarak altıncı sınıflara vereceği son dersin programını hazırladı. Dördüncü dersin bittiğini gösteren zilin ardından, ofisinden ayrılıp dersliğin yolunu tuttu.

Dersliğe geldiğin içeride hiç öğrenci olmaması şaşmamıştı. Beş altı dakika sonra-aranın sonlarına doğru- üç öğrenci sınıfa teşrif edebilmişti. Dersin başlangıcını belirten zil çaldığı hâlde içerideki öğrenci sayısında bir artma olmamıştı. Yaklaşık beş dakika öylece beklediler. Beşinci sınıflara verdiği son ders gibi olacağa benzeyen bu derse tecrübesi olduğu için sinirlenmemeye çalıştı; fakat elinde olmadan öğrencilerin sorumsuzca davrandığını düşünüyordu. Ayağa kalktı, sınıf yavaşa adımlarla bir kez turladı ve sınıfın kapısı açıldı. Bir öğrenci sürüsü sınıfa akın ediyordu ki Sawyer onlara durmalarını işaret etti, yanlarına süzülerek gitti ve hepsini bir kez gözlemledikten sonra konuşmaya başladı.

“Bay Anthony, Bay Lorgoff, Bay Monaghan ve Bayan Scott için Gryffindor’a -8 puan; Bayan Dixyque ve Bayan Malfoy adına Slytherin’e -4 puan; Bayan Black, Bayan Wood ve Bay D’anton adına Ravenclaw’a -6 puan; son olarak da Bay Silimaurë adına Hufflepuff’a -2 puan!” en çok puan kaybeden bina kendi binası olduğu için geç öğrencilerine tiksinir bir bakış atıp devam etti. “Dersimizin saati, okulun ilk günü dağıtılan ders programında yazıyor sanıyordum. Bu puanlar dersime geç kaldığınız için ve bizi-” Eliyle sıralarda oturan üç öğrenciyi göstererek lafını tamamladı. “-bekletip dersimizden çaldığınız için. Şimdi sıranıza buyurun.”

Özür dileme mırıltıları arasında yerlerine oturan öğrencilerin gücenmiş bir hâli var mıydı, tam anlayamıyordu, aldırmıyordu da zaten. Derse sonradan gelen öğrenciler de yerlerini aldıktan sonra derse başladı. “Bugün sözsüz büyü çalışacağız. Sözsüz büyü ne demek bilen vardır herhalde-” Bu sırada kalkan parmakları yok sayıp devam etti. “-fakat ben yine açıklayayım. Sözsüz büyü, büyü içimizden yapmak gibidir. Avantajı oldukça büyüktür. Şöyle ki sözlü büyüde rakibiniz siper alması ve kendisini koruması oldukça kolaydır, tabi iyi bir büyücüyse. Oysaki sözsüz büyüde rakibiniz, yaptığınız büyüyü ancak tahmin edebilir, bu da zaten büyünün çıkardığı ışınlardan kaynaklanır. Kısacası avantaj sağlar. İlk derste çoğu kişinin bunu uygulayabileceğini düşünmüyorum, bir ders yeterli değil; fakat sözsüz büyüler, zaten FYBS derecesindedir. Bir an önce eşleşip sözsüz büyü denemeye koyulabilirsiniz. İki eş olacağınız için biriniz sözsüz büyü yapsın, diğeri savunmaya çalışsın. Sonra da görevleri değişisin.”

Sözlerini bitirdi ve ikişerli olarak guruplaşan sınıfı süzdü. Kafasındaki birkaç isim dışında sözsüz büyülerde ilk başlamışken başarılı olabileceğini düşündüğü hiç kimse yoktu; hatta başarılı olabileceğini düşündükleri bile başarılı olamayabilirdi. İlk başlarda hiç kimse sözsüz büyü yapmadı. Asalarını kaldırmış eşler sadece oldukları yerde duruyor, komik bir görüntü oluşturuyordu. Dudaklarını büzüp kendini zorlayanlar kıpkırmızı olmuştu. Dersin sonuna doğru hâlâ tek bir büyü bile yapılmamıştı. Son beş dakika birkaç cılız büyü ışını çıksa da yarı yolda sönüp yok olmuştu. Öğrenciler oldukça zorlanıyor gibiydi, daha fazla zorlamanın anlamı yoktu. Böyle düşündüğü sırada çalan zil, düşüncelerini doğrular gibiydi.

“Gayretiniz için teşekkür ederim. Bir derste olmayacağını düşünmüştüm zaten ki üstelik de o dersten kesilmişse.” Gözlerini geç kalanlar üzerinde dolaştırıp devam etti. “Şimdi çıkabilirsiniz, ödeviniz yok. Hepinize iyi tatiller ve sihirli günler!” Toparlanıp sınıftan ayrılan öğrencilerin arkasından o da derslikten ayrılıp FYBS ve SBD’si olan öğrencilerle konuşmak üzere Gryffindor Ortak Salon’unun yolunu tuttu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
6. Sınıflar İçin 3. KSKS Dersi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: