Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Indis Oak Janet Engelbert

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Indis Oak J. Engelbert

Indis Oak J. Engelbert


Kadın
Ruh hali : Indis Oak Janet Engelbert 43772825vu8
Mesaj Sayısı : 586
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11941
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 03/08/08

Indis Oak Janet Engelbert Empty
MesajKonu: Indis Oak Janet Engelbert   Indis Oak Janet Engelbert Icon_minitimePaz 03 Ağus. 2008, 20:15

İsim: Indis Oak Janet Engelbert
Cinsiyet: Cadı
Sihirsel Soy: Safkan
Asa: 11 inç, porsuk ağacı, veela saçı
Fiziksel betimleme:

Normalde altın sarısı tonundaki saç rengi çoğu zaman renk değiştiren bir yapıdadır. Saçları Güneş'e haddinden fazla maruz kaldığında koyu kızıl/tutuncu arası bir renk alırken ıslandığında ya da hava fazla kapalı olduğunda açık kahverengiye döner. Saçları teniyle büyük bir uyum içerisindedir. Saçlarının boyu sürekli olarak değişkenlik göstermektedir, sıradanlığı sevmeyen biri olduğu için saçlarını bazen çok kısa kestirir bazense beline dek uzatır. Saçları vücudunda en beğendiği noktadır bu nedenle onlara oldukça fazla özen gösterir.

Deniz mavisi gözlerinin onu oldukça çekici kıldığını söylemek yanlış olmaz. Gözleri açık mavi ve koyu yeşil arasında gidip gelmektedir. Bakışları her zaman derin ve anlamlıdır. Söylemek istediklerini gözleriyle rahatlıkla ifade edebilir. Gözleri ne çok büyük ne deçok küçüktür.

Teni tıpkı bir bebeğin teni gibi yumuşak ve narindir, Güneş ışığında çok fazla kaldığında cildinde kırmızı lekeler oluşur. Ten rengi son derece açık bir beyazdır. Bu ten rengi ona asillik katmakta ve görüntüsünü tamamlamaktadır. Çok uzun olduğu söylenemez, orta boyludur. Zayıf bir vücuda sahip olmasına karşın oldukça kadınsı hatları vardır. Kendisini rahat hissedebildiği spor kıyafetler gyimekteden hoşlanır.

Kişiliği:
Çok konuşmaktan pek hoşlanmaz ama konuşması gerektiğinde de lafını esirgemez. Karşısındaki kim olursa olsun düşündüğünü söyler. Dürüst ve adaletli olduğu söylenebilir. İnsanların güvenini çok çabuk sağlar ama kimseye güvenmez. Kendine güveni tamdır, ve bu güven kolay kolay zedelenmez. Özgürlüğüne son derece düşkündür. Soğukkanlıdır öyle ki ne olursa olsun bu özelliğini koruyabilir. Zekidir hem de oldukça zeki, pratik zekası sayesinde en kötü durumlardan bile kolaylıkla sıyrılabilir. İnsanları çok çabuk tanıyabilir, 6. hissi kuvvetlidir. Ancak batıl inançları yoktur, bunlara inanları “ahmak” olarak nitelendirir. Kuralları sevmez, dağınık yaşamayı sever. Disiplinli değildir ve disiplin manyağı insanlardan nefret eder.

Kindar bir insandır, kendisine yapılan hataları kolay kolay unutmaz, deyimi yerindeyse fil hafızasına sahiptir. Mantıklıdır, duygularına göre hareket etmez, işte tamda bu nedenden dolayı çok az hata yapar. Nerede, nasıl davranması gerektiğin iyi bilir, rengini kolay kolay belli etmez, kendi halinde ve hiç bir şeye karışmayan biri gibi görünür, ne düşündüğünü, ne gizlediğini, ne hissettiğini anlamak mümkün değildir. Umursamaz birisidir, en azından çevresindekiler onu böyle tanımlar ancak söylediklerinin aksine o, çevresinde olup bitenlere son derece duyarlı bir insandır. Bunu belli etmekten kaçınır. Şımarık değildir, şımarıklardan nefret eder, ancak kibirli biri olduğu söylenebilir. Kendisine olan güveni öylesine gelişmiştir ki bu kibirlilik boyutuna ulaşmıştır.

Ukala olduğu söylenebilir, bildikleriyle övünmeyi çok sevmese de bazen ukalalık taslamak hoşuna gider. Cesurdur, ama aptallık derecesinde cesur değildir, kendisini gözü kara bir şekilde maceraya atmaktan kaçınır bunu düpedüz ahmaklık olarak adlandırır, bunun aksine o zekice davranarak planlar yaparak hareket etmeyi tercih eder. Tehlikeyi sever, tehlike onu heyecanlıdır ve heyecanlı olan her iş zevkin doruklarına varılan iştir der. Çok çalışkan değildir, yeri geldiğinde çalışkan olabilir ama genellikle tembelliğe meyilli bir yapıya sahiptir. Yine de bunu abartmaz, çünkü aşırı tembel insanları sevmez. İdealleri vardır, hayatının her döneminde idealleri olmuştur zaten, ve o bu idealleri en iyi şekilde gerçekleştirmek için elinden geleni yapmış ve bunu başarmıştır. Bu yönden hırslı bir insan olduğu söylenebilir.

Adalet kavramı onun için son derece farklıdır. Ona göre adalet bir insanın kendi çıkarlarını göz önünde bulundurarak verdiği etkileyici karardır. Çevik ve ataktır. Pozitif düşünmeyi pek beceremez olaylara hep en berbat yanından bakar, gerçekçi bir yapısı vardır ama bazen bunu abartıp işi karamsarlık boyutlarına ulaştırdığıda bir gerçektir. Yalnızlığı sever, kendi kendine kalıp hayaller kurmak onun vezgeçilmezidir. Korkmak pek ona göre bir şey değildir çok gizli birkaç korkusu dışında pek birşeyden korkmaz. Sabırlı bir insan değildir, herşey hemen olsun ister, bazen çok agrasif olabilir. Çok değişken yapıdadır birgün savunduğu bir şeyi ertesi gün savunmayabilir. Kendisiyle oldukça çelişir.

Ailesi ve yaşamı:

Öz anne ve babası birer büyücüdür. Annesi bir İngiliz, babası ise bir Almandır. Babasının, büyü eğitimi için Hogwarts'a gitmesiyle tanışmılar ve mezun olduktan hemen sonra evlenmişlerdir. Annesi Elizabeth'in ailesi, kızlarının bir bulanıkla -babası Kunz bir bulanıktır- evlenmesine oldukça karşı çıkmıştır. Buna karşın Kunz'la evlenen Elizabeth Almanya'ya gitmiş ve Kunz'la orada yaşamaya başlamıştır.

Kunz'la evlenmesinin ardından ailesi Elizabeth'i reddetmiştir, bu nedenle epey sefil bir hayat sürmektedirler. Pek çok zorluğa göğüs gerdikleri sırada Elizabeth hamile kalmıştır, ancak bunu Kunz'a söylemeye fırsat bulamadan şiddetli bir kavga ederek ayrılırlar. Elizabeth, 9 ay boyunca kimseye görünmeden Almanya'da yaşamış, çocuğunu doğurduktan sonra onu bir muggle yetimhanesine bırakmış ve İngiltere'ye ailesinin yanına geri dönmüştür.

Yetimhaneye bıraktığı kız çocuğu 3 yaşına geldiğinde Almanya'nın varlıklı bir ailesi onu evlat edinmiştir. Aile tamamen mugglelardan oluşmaktadır. Üvey babası ve annesi oldukça iyi mugglelardır, evlat edindikleri çocuğun adını Indis Oak Janet Engelbert koyarlar. Indis'e evlatlık olduğunu asla söylememişlerdir, buna karşın oldukça iyi bir hayat sürmektedirler ancak Indis 11'ine bastığında herşey değişir, evlerine gelen bir mektup Indis'in hayatını tamamen değiştirmiştir. Bir cadı olduğunu öğrenen Indis bunun şokunu atlatamadan evlatlık olduğunu da öğrenir, bunun üzerine hiç tereddüt etmeksizin İngiltere'ye Hogwarts Cadılık ve Büyücülük okuluna gider.

Hogwarts'ta onu oldukça hareketli 7 yıl beklemektedir. Indis 2. sınıfa geçtiğinde öz annesini bulur, Elizabeth yeni bir büyücü ile evlenmiştir, bu büyücününde tıpkı Elizabeth gibi önceki evliliğinden doğma bir çocuğu vardır. Indis'le aynı yaşta olan bu erkek büyücü Indis'in hiçte yabancı olmadığı bir isimdir...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com
Indis Oak J. Engelbert

Indis Oak J. Engelbert


Kadın
Ruh hali : Indis Oak Janet Engelbert 43772825vu8
Mesaj Sayısı : 586
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11941
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 03/08/08

Indis Oak Janet Engelbert Empty
MesajKonu: Geri: Indis Oak Janet Engelbert   Indis Oak Janet Engelbert Icon_minitimePaz 03 Ağus. 2008, 20:16

Basit RP örneği:
Odasına doluşmaya başlayan güneşin son derece rahatsız edici sıcak ışık huzmelerinin suratına vurmasını engellemek için beyaz elini yavaşça hala kapalı olan gözlerinin önüne getirdi, şimdi daha rahat olsa da uyanmıştı bir kere! Kırpıştırarak açtığı gözlerini pencere yönüne doğru çevirdi, "Lanet olası Güneş" diye söylendi kendi kendine. Yatağından kalkmak oldukça zordu onun için, uykuyu severdi, geç saatlere kadar yatağından çıkmayıp birbirinden renkli düşler görerek uyumayı da elbette. Ama her gün olduğu gibi bugünde yapması gereken pek çok iş vardı ve bu işler yine onu tatlı uykusundan alıkoymuştu. Bugün yapması gereken en öncelikli iş elbette ki yılın ilk dersine girmek olacaktı. Heyecanlıydı tabi ama bu derse girmekten değil yeni öğrencilerle tanışmaktan doğan bir heyecandı. İç geçirerek yatağından kalktı, beline saplanan müthiş ağrı onun hafif bir inilti çıkarmasına neden olmuştu, kafasını sağa sola bükerek esnedikten sonra kollarını arkasında birleştirerek gerindi. Sırtından akan ter damlacıklarının onda bıraktığı his oldukça rahatsız ediciydi. Bir an önce bu histen kurtulması gerektiğinin bilincindeydi elbette...

İçine gömülen yatak onun kalkmasıyla yeniden eski şeklini aldı. Hızlı adımlarla pencereye yöneldi, uçuk pembe rengindeki perdeleri sıkı sıkıya ve oldukça büyük bir hışımla kapadıktan sonra sırtını pencerenin taş çıkıntısına dayadı ve kollarını birleştirdi. Tam atı yıl önce başlamıştı hayallerinin mesleği olan profesörlüğe. Oldukça başarılı bir kariyer yapmıştı bu kısa altı yılda, konumundan memnundu. Bu mesleği yapmayı seçtiği günü anımsadı. Henüz 1. sınıftaydı, harika vakit geçirdiği açılış balosunun üzerinden bir gün geçmişti daha. Seçmen Şapka onu Ravenclaw binasına vermişti, ne kadar gurur vericiydi, ne kadar güzel... Derslerin başladığı ilk gündü ve ilk dersi Biçim Değiştirme idi. Küçükken oldukça sorumsuz ve ciddiyetsiz bir cadıydı Indis, işte tamda bu nedenle ilk dersine geç kalmıştı ya! Yataktan kendini atmıştı hemen, hızlıca giyinmişti kravatını bile bağlamaya vakti olmamıştı, çantasını kaptığı gibi Hogwarts'ın geniş ve uzun koridorlarında koşmaya başlamıştı en sonunda dersliğin önüne vardığında kan ter içinde kalmıştı, korkuyla kapıyı çalmıştı içerden verilen cevap üzerine içeriye girmişti. O, profesörün ona bağırıp çağırmasını beklerken profesör ona nazikçe gülümsemiş neden geciktiğini sormuş aldığı cevap ile ona ufak bir konuşma yapmış daha sonra gelip kravatını bağlamış ve onu yerine oturtmuştu. İşte o ders öğrencilik hayatı boyunca geçirdiği en iyi dersti, o günden sonra en sevdiği profesörü Biçim Değiştirme profesörü olmuştu ve derse duyduğu ilgi ve sağladığı başarıyla bu dersin tam onun için olduğunu anlamıştı, o günden sonra Biçim Değiştirme profesörü olmak Indis’in yegâne hedefi olacaktı. Ve olmuştu da. Şimdi başarılı ve sevilen bir profesördü ve bundan dolayı kendisiyle gurur duyuyordu, hayatını değiştiren profesörü ile de hala sık sık görüşürdü. Harika 7 yılın sonunda onun zihninde en çok yer eden anısı bu olmuştu. Bunu asla unutmazdı.

Yüzünde oluşan sıcak gülümsemeyle düşüncelerinden ayrıldı ve saatine baktı. Eğer eline çabuk tutmazsa dersine "yine" geç kalması işten bile değildi! Çabucak banyosuna yöneldi, uçuşan, beyaz, ipek geceliğini üzerinden çıkardı. Soğuk suyun altına girdi, irkilmişti tüm tüyleri diken diken olmuştu ama içinde oluşan sıcaklık onu ısıtmaya yetiyordu. Duştan çıktı, çıplak bedeniyle odasına geri döndü. Islak vücudunu kurutma zahmetine girmemişti. Kişisel bakımını sağladığı eşyalarla dolu dolabından bir krem çıkartarak vücuduna sürmeye başladı kremden gelen böğürtlen kokusu aklını başından almaya yetmişti. Kremi yeniden dolaba koyduktan sonra giysilerle dolu olan gar dolaba yöneldi. Dolabı açtı içinden bir kaç parça giysiyi aldıktan sonra kapakları tekrar kapattı, giysileri alelacele üzerine geçirdikten sonra asasıyla saçlarını kuruttu ve duvara çivilenen askılıktaki birbirinden hoş ve zarif cüppelerin içinden en sevdiği cüppeyi çekip çıkarttı. Cüppeyi üzerine geçirdikten sonra hala dağınık olan ipeksi mavi örtülü yatağının hemen karşısındaki aynaya yöneldi. Karşısına geçtiği aynadan kendisini tepeden tırnağa süzdü, cüppesinin önünde bulunan estetik bir görünüm sağlayan düğmeleri nazikçe ilikledi. Sihirle kurutulmuş olan altın sarısı rengindeki saçları parça parça dökümlerle sırtına dek iniyordu. İki elini ensesinde birleştirdi, ardından saçlarını iki elinin arasına sıkıştırdı ve kendisine yakışacak bir şekilde topuz yaparak topladı. Gökyüzü kadar berrak bir mavi rengini alan gözleri parıldıyordu. Kendini oldukça iyi hissediyordu, yeni öğrencilerle tanışmak için sabırsızlanıyordu, ama bunu yapması için önce derse girmesi gerekiyordu değil mi? Bu nedenle çabuk olmaya çalışarak masasının üzerinde duran bir-iki kitabı el çantasına tıkıştırdı ve asasını cüppesinin iç cebine -her zamanki gibi- koyarak odadan çıktı. Dersliği 4. kattaydı bu da demek oluyordu ki merdiven inecekti. Hogwarts'ın o namı epeyce duyulmuş merdivenlerinden inmek ya da çıkmak öyle kolay bir iş değildi. Nefes nefese kalacağını biliyordu ama ne yazık ki her perşembe bu yolu tepmek zorundaydı. Büyük Salon'nun tamamen dağılmış olduğunu bildiği için kahvaltıya inmeye zahmet etmedi, guruldayan miğdesini duymazdan gelerek yola devam etti. Kendisinden önce işlenen bir ders daha vardı, bu ona vakit kazandırıyordu. Günün ilk dersine girmekten nefret ederdi, hem uykusunu alamamış hem de zihnini aydınlatamamış oluyordu o zamanlarda.

Nihayet dersliğine varabilmişti, derin bir nefes aldı ve solunumunun düzene girmesini bekledi, çocukluğundan beri asla sportif bir insan olamamıştı bu nedenle en ufak yürüyüşlerde bile kolaylıkla nefes nefese kalabilirdi, neyse ki şimdi iyiydi. İçeriden gelen gürültüye kulak vermeyerek tahta kapıyı açtı ve içeri kirdi. Kapıyı yeniden kapattı ve geniş ve aydınlık dersliğin içinde yürümeye başladı. O içeri girer girmez tüm gürültü kesilmişti, bütün öğrenciler ona bakıyor ve ne söyleyeceğini, ne yapacağını merak ediyorlardı. Elinde tuttuğu siyahî deri el çantasını büyük masasının üstüne bıraktı, ardından hafif yükseltideki kürsüye çıktı, zemin gıcırdıyordu. Yüzünü öğrencilere doğru döndü, hepsi meraklı ve bilgiye aç görünüyordu, bunu sevmişti. Sakin ve monoton bir sesle konuşmaya başladı;

"Öncelikle hepiniz Hogwarts'a yeniden hoş geldiniz. Bu ve bundan sonraki 6 yıl boyunca biçim değiştirme derslerini birlikte işleyeceğiz, önümüzdeki yedi yıl boyunca ben sizi sizlerde beni tanıyacaksınız zaten ama ben yinede kendimden biraz bahsedeyim. İsmim Indis, Indis Oak Janet Engelbert. 25 yaşındayım, bu profesörlükteki 6. yılım. Sanırım bu kadar bilgi yeterli, umarım iyi anlaşırız. Sizlerin isimlerini sormayacağım çünkü bu kadar insanın ismini aklımda tutamam, dediğim gibi zamanla birbirimizi daha yakından tanıyacağız zaten."

Dedi, kürsüde indi ve sıraların arasında dolaşmaya, öğrencileri incelemeye başladı. Pek haylaz tiplere benzemiyorlardı, yine de bundan emin olamazdı. Masasına doğru ilerledi, masanın sol yanında durdu ve elini masaya dayadı. Her zamanki soğuk ve ciddi ifadesini devam ettirerek tekrar söze başladı;

"Sizleri bir konuda uyarmalıyım, dersim olan Biçim Değiştirme son derece önemli, yeteneğe ve zekâya dayalı bir derstir. Dersimde ciddiyetsizlik en nefret ettiğim şeydir, bu şekilde davranan öğrenciler bedelini en ağır şekilde öderler, bu nedenle sonuçlarını düşünerek hareket etmenizi tavsiye ederim. Ayrıca ilk derste ders işlemeyeceğim gibi bir düşünceye kapıldıysanız hemen vazgeçmenizi öneririm çünkü yanılıyorsunuz. Bütün bir yıl olacağı gibi bu dersimde de ders işleyeceğiz, dersimden kaytarmak için böyle basit düşüncelere kapılmamışsınızdır umarım."

Diyerek sözlerini bitirdi. Öğrencilerin kendisi hakkında ne düşündüğünü önemsemiyordu, büyük bir ihtimalle diğerleri gibi ondan nefret etmiş ya da gıcık olmuşlardı ama bu umurunda bile değildi. Onun görevi dersini en iyi şekilde anlatmak ve öğrencilerin başarılı olmasını sağlamaktı, gerisi onlara kalmıştı, yapabileceği bir şey yoktu. Masasına bıraktığı deri çantasını açtı ve içinden ince bir kitap çıkartarak masaya koydu. Ardından masasına oturdu;

"Biçim Değiştirme isminden de anlayacağınız gibi bir nesnenin şeklini, rengini, görünütüsünü kısacası "biçimini" değiştirmeye yarayan bir sihir dalıdır, bugün sizinle ilk derste işlediğim ilk büyüden farklı bir büyüyü işleyeceğim 'Fera Verto' bu büyü hayvanları su kadehine çeviren büyüdür. Büyü aslında ikinci sınıf konusu ancak sert bir büyüle başlamayı tercih ettim bu yıl. Bu nedenle ilk olarak bu büyüyü işleyeceğiz. Şimdi herkes önünde duran kafeslerden farelerini çıkartsın ve yapacaklarımı tekrarlasın"

dedi, öğrenciler boş sıralarına, anlamsızca bakmaya başladılar kafes filan yoktu ama Indis'in asasını sallamasıyla her sıranın üzerinde kafesler oluştu, içinde fare olan kafesler.. Indis kendi masasında duran kafesten fareyi çıkarttı ve asasını sallayıp fareye dokundu ve "Fera Verto" dedi fare bir kadehe dönüşmüştü. Bütün öğrenciler şaşkınlıkla onu izliyordu. Indis;

"Şimdi, herkes yaptığımı tekrarlasın, bu ilk ders olduğu için sizden mucize yaratmanızı bekleyemem ama en azından deneyebilirsiniz. Evet, ne duruyorsunuz? Başlayın"

Dedi ve öğrenciler kafeslerinden çıkarttıkları fareleri kadehe dönüştürmeye çalışmaya başladılar. Sınıftan "Fera Verto" sesleri yükseliyordu, bazı öğrencilerin fareleri kaçmıştı ve onları yakalamaya çalışırken büyük bir tantana oluyordu, Indis buna aldırış etmeyerek öğrencileri izlemeye devam etti. Bir süre sonra dersin bittiğini gösteren zil çaldı ve öğrenciler büyü yapmayı kestiler. Indis;

"Evet hepinize teşekkür ederim, oldukça iyi bir dersti, hepinizden bu büyüye çalışmanızı istiyorum gelecek Perşembe'ye görüşürüz, sihirli günler"

Dedi ve derslikten çıktı...


-Mesaj uzunluğunu aştığım için ayrı yolluyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com
Amortentia Cécile Derwent
Emekli Cadı
Amortentia Cécile Derwent


Kadın
Ruh hali : Indis Oak Janet Engelbert Hmbl7
Mesaj Sayısı : 1343
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 13574
Ekspresso Puanı : 24
Kayıt tarihi : 26/08/06

Indis Oak Janet Engelbert Empty
MesajKonu: Geri: Indis Oak Janet Engelbert   Indis Oak Janet Engelbert Icon_minitimePaz 03 Ağus. 2008, 23:24

4. sınıf Ravenclaw.

- Büyücü Konseyi -
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/amo
 
Indis Oak Janet Engelbert
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG Dışı Sayfalar-
Buraya geçin: