İsim: Laura Delwwin
Cinsiyet: Cadı
Sihirsel Soy: Safkan
Fiziksel Betimleme: Kumrala Dönük saçları Beline kadar yetişmesede tel tel olması en büyük özelliğidir. Uzun boylu ve Zayıftır. Gözleri siyahtır ancak Güneş ile temas edince biraz Kahverengiye dönebilir. Suratı hafif uzundur. Güzelliği heryerde konuşulur.
Kişiliği: Herzaman haklının yanında olmayı bilir. Haksızlığa tahammül etmez. Neşesi yerine göre Değişiklik gösterebilir. Normal duruşu kızgın bir ifade olsada Neşesini asla gizleyemez. Çabucak sinirlenebilir. Ailesinin yanı sıra Laura çok zekidir. Laura bu özelliğinin sık sık kitap okuması ve araştırma yapmasına bağlar. Mugglelar ile arası pek iyi olmasada bazılarıyla arkadaşlık edebilmiştir. İyi huylu ve tertiplidir. İçinde Her kötülüğe karşı durma isteyi vardır. Cesaretli olmak onun ilkesidir. Fakat hoşlanmadığı kişilerin başına kötü birşey gelirse bu cesareti içinde kaybolur. Çok seçicidir. Bunun için arkadaşları hiç denecek kadar azdır. Ailesi için canından vazgeçebilir.
Laura'nın Soyu Ölümyiyenlere dayanır. Ancak anne ve babası bunun yanısıra Ölümyiyenlerden nefret ederler. Sülalesinde hala kaçak Ölümyiyenler bulunduğundan Laura ve ailesi onlardan uzakta yaşarlar. Anne ve babası Safkandır. Laura bazı özelliklerini anne ve babasından almıştır. Fakat ailesi Ölümyiyenlerden oluşan akrabalarından Laura'ya bahsetmemişlerdir.
Basit RP Örneği: Laura herzaman gittiği yere gelmişti. Londra'yı şu anda gökyüzünden seyrediyormuş gibiydi. Koca bir kayalığa yaslanmış, erkenden kapanan ışıkları ve yatmaya hazırlanmak için koşuşturan muggleları gözlüyordu. Londra'ya bir karanlık çökmüştü. Laura Birkaç muggle arkadaşlarını buraya çağırmıştı. Kafa dinlemek, azda olsa eğlenmek istiyordu. Arkadaşlarının yanında çok eğleniyordu. Bu düşünceler arasında ileriye doğru baktı ve ona doğru gelen 2 muggle gördü. Bunlar Laura'nın arkadaşlarıydı. Laura ve ailesi Ölümyiyen olan akrabalarından, onlara bağlı olanlardan uzaklaşmak için buraya taşınmışlardı. Aslında buraya taşınalı 2 sene olmuştu. 2 Sene içinde Laura Büyücü dünyasından ve Muggle dünyasından arkadaşlar edinmişti. Bazı Mugglelar ile anlaşmasada hayat onun için iyi gidiyordu..
'' Hey..! Laura biz geldik ''
Bu sözler onu sersemleştiren havanın etkisinden kurtarmıştı.
'' Merhaba Çocuklar..Annelerinizden izin alamayacaksınız sanıyordum.''
Sesinde neşe ve duygusallık vardı. Bu koskoca şehirde 2 sevdiği arkadaşı oluşu zoruna gidiyordu. Arkadaşları onun için herşeydi ve onları kaybetmek istemezdi. Fakat bazen esprileri yanlış anlaşılıp, bağları koparmaya neden olabiliyordu. Bunun için Laura söyleceği sözleri özenle seçiyordu.
Arkadaşları konuyu geçiştirmek istermiş gibi halleri vardı. Bunu sözleriylede ifade etmeye hazırlanıyorlardı.
'' Hadi Laura birşeyler yapalım. Burda böyle oturmaya gelmedik değil mi ? ''
Evet Laura'nın tahmin ettiği gibi konuyu değiştirmişlerdi. Hemen yaslandığı kayalıktan kendini alıkoyup, konuşmak için doğruldu. Ancak onu huylandıran birşeyler vardı. Hava soğumuş ve etraf sislenmeye başlamıştı. Laura sisten pek hoşlanmazdı. Hatta nefret ederdi. Gökyüzündeki yıldızlara baktı. Yıldızlar azalmaya başlamıştı. Evet evet Laura'nın tahmin ettiği şey olacaktı. Yoğun sis yine Londra'nın o güzel sokaklarına çökecekti.
'' Ne oldu Laura ? ''
Arkadaşları ne olduğunu anlamak için ona soru yöneltmeye başlamıştı bile. İçi ürperiyordu. Korkmaya başlamıştı Laura. Ancak bu korkusunu arkadaşlarına açık açık söyleyemezdi ya ! Bir çözüm bulmalıydı. Sis kendini biraz daha yoğunlaştırmaya başlamıştı. Laura'nın dizleri çözülmüştü. Hemen birşeyler yapmalıydı. Ancak ileriye doğru baktığında yine arkadaşlarının geldiği yerden uzun boylu, paltolu bir adam gözüne çarptı. Bu kişi babasıydı. Muhtemelen Laura'yı merak eden annesini sakinleştirmek için onu eve çağıracaktı. Laura içinden '' Tam zamanında '' diye mırıldandı. Arkadaşlarıda onun gördüğü manzarayı görmüş olmalılardı ki aralarında fısıldamaya başlamışlardı. Babası yanlarına kadar geldikten sonra hemen söze girdi ;
'' Merhaba çocuklar. Laura annen seni çok merak etmiş canım. Hemen eve gelmelisin. ''
Laura'nın beklediği olmuştu. Arkadaşlarına korktuğunu belli etmeyip, evine; yani o güzel yatağına dönecekti. Hemen babasının koluna girip ;
'' Peki baba. Arkadaşlar görüşmek üzere..''
Laura aslında burada bir kaç saat daha kalabilirdi. Ancak onu korkutan şey meydana geldi mi cesareti ortadan kalkardı. Babasına gözü takıldı. Babasıda onun sözlerini onaylarmışcasına kafasını salladı. Ancak bütün bu olanları babası biliyormuş gibiydi. Küçüklüğünden beri sisten korkan Laura'yı anne ve babası ne kadarda bu korkusundan vazgeçtirmeye çalışsalarda başaramamışlardı. Biraz zaman sonra Londra'ya çöken sislerini içinde baba kız kol kola kaybolmuşlardı.